22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23TEMMUZ1993CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP'deKırca kavgası büyüyor • ANKARA (ANK.4) - DYP ıçinde bırgrup milletvekili, Coşkun Kırca'nın grupta Başbakan Tansu Çiller'e yönelik eleştirleri ve radyo-televizyon yasası Anayasa Komisyonu'nda görüşürken takındığı tavır nedeniyle partiden ihraç edilmesini isterken, Aydın MiUetvekiü Bilget Kırca'ya sahipçıktı. Bilge, özellikle Orman Bakanı Hasan Ekinci'run bu yönde yaptığı açıklamalan eleştirdi ve "DYP organlannı tasviye operasyonuna alet etmek işteyen. derhal kendinin tasviye oldugunu görecektir" dedi. Tunç Bilget yaptığı yazılı açıklamada, Coşkun Kırca'nın DYP'den ihraç edilmesi için. parti organlannın harekete geçmesini isteyen Orman Bakanı Hasan Ekinci'yi sert • birdille eleştirdi. CHP, kapılamnı kapattı i • ANKARA (Cumhımyet Bürosu) - Solda bırleşme • tartışmalan sürerken, CHP 1 Genel Başkan Yardıması • Isnutil Cem. "birlesme ' Uflarıyla kaybedecek ! zamanları olmadığını" ; sö> ledi. Cem dün düzenlediği ; basın toplantısında, SHP'yi • sağın suç ortağı olmakla '< suçlayarak "SHP ! günahlanndan sıynlsın, tövbekâr olsun, çözüm yolu , bulunur" dedi. Cem, solda ; birleşme ideallerini • gerçekleştireceklerini ve ' bunun CHP'de olacağını söyledi. Cem, SHP ile ; birleşmeyi, içinde bulunulan ; koşullarda düşünmediklerini söyledi. Cem, solun birliği için SHP'ye. "sağın suç ortağı olmaktan kurtulması" koşulunu sunduklannı açıkladı. Işıklar için destek imzaları İstajıbuJ HaberServisi- TBMM Başkanvekili Fehmi Işıklar'ın. Anayasa'nın 84. maddesine dayanılarak milletvekilliğinin düşürülmesi, SHP Beşiktaş Ilçe Örgütü tarafından da protesto edildi. Tüm SHP ılçe teşkilatlannda sûrdürülen imza kampanyası bugün sona erecek. Toplanan imzalardaha ; sonra TBMM Başkanlığı'na ; gönderilecek. Dün İstanbul'a ! bağlıSHPilçeörgütlerinde î aynı anda başlatılan imza î kampanyasına yurttaşlar ; yoğun ilgi gösterdi. İ Asgari ûcret j açHdamyor I •ANKARA (Cumhuriyet ; Bürosu)- Asgari ücret bugün j açıkianıyor. Işçi-işveren ve • hükümet temsilcileri • tarafından belirlenen asgari ', ücretin briit 2 milyon 500 bin ; lira dolayında olmaşı ; bekleniyor. Asgari Ücret ; Tespit Komisyonu. dün • sanayi sektöründe • uygulanacak asgari ücret I rakamını belirlemek için ' toplandı. Bugün, hizmet sektöründeki belirleme için ; toplanacak olan komisyon,: daha sonra 1993 yılı asgari - ücretini açıklayacak. 1 Ağustos 1992 tarihinden beri : geçerli olan brüt 1 milyon 449 : bin lira.net 922 bin 839 lira ; olan asgari ücret, sanayi ve ; hizmet sektörü için ayn ; olarak belirlenecek. Buca Müdürû Manisa'yaatandı ; • İZMİR (Cumhuriyet Ege ; Bürosu}- İzmir Barosu'na ; kayıtlı bir grup avukatın ve • tutuklulann şikâyetleri l üzerine hakkında İzmir .' Cumhuriyet SavcılığTnca ;_soruşturma açılan Buca Cezaevi Müdürü Mehmet Akıncı. Adalet Bakanlığı'nın karanyla Manisa E Tipi Cezaevi müdürlüğüne atandı. Buca Cezaevi Müdürlüğü'nede, Manisa E Tipi Cezaevi Müdürü Ahmet Ayhangetirildi. Uzmanerbaşlık özendiriHyop • ANKARA (ANKA)- TBMMMilliSavunma Komisyonu'ı^a, uzman erbaşlığı özerJ»en yasa tasansı ile emekli albaylara süre koşulu aranmaksızın makam tazminatı ödenmesini öngören yasa önerisi kabul edildi. Komisyonda ilk olarak benimsenen uzman frbaşlık yasa tasansı, uzman erbaşlık için, terhisten sonraki 2yıllık başvuru süresini 3 yıla çıkanrken, uzman erbaş ile yapılan ilk sözleşme hariç, bunu izleyen sözleşmelerin 5 yıla kadar yapılabilmesıni öngörüyor. Milli Güvenlik Kurulu Doğu'nun geri kalmışlığındaniktidarlan sorumlu tuttu V1GKhükümetleri suçladı EVREN DEĞER ANKARA - Milli Güvenlik KuruJu (MGK), Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelennın geri kalmışlığından bugüne ka- darki hükümetleri sorumlu tu- tarken, yeterli politika üretile- memesinden yakındı. MGK, geri kalmış böİgeler ile gelişmiş bölgeler arasındaki farklılıkla- nn giderilmesmde. "bölgesel planlamalara" gereksınım du- yulan konularda, hükümet • 1982 yılından bu yana somut bir bölgesel kalkınma planı yapılmadığı görüşünü savunan Milli Güvenlik Kurulu, 1982 yılından itibaren Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için uygulanan sosyo-ekonomik özel politikalann planlarda yer almamasmı eleştirdi. programlannın yetersiz kaldı- neydoğu Anadolu bölgeleri için uygulanan sosyo-ekonomikğını bildirirken, hükümet prog- ramlannda yer alan politikala- nn "tam olarak uygulanamadı- ğuu" da kaydettı. 1982 yıhndan bu yana somut bir bölgesel kal- kınma planı yapılmadığı görü- şünü savunan MGK. 1982 yı- lından itibaren Doğu ve Gü- özel politikalann planlarda yer almamasmı, bir "noksanuk" olarak deâerlendirdi. MGK/"Törkiye'de Bölge Planlamasının Eyreleri" başlığı ile çikardıği yeni yayında, gü- nümüze kadar yapılan bölge planlama çalışmalan ve bunla- nn sonuçlan değerlendirildi. Kitabın önsöz bölümünde, böl- gelerarası gelişmişlik farkııun giderilmesinin. "bir yandan, toplumun her kesiminin sosyal- ekonomik refah düzeyinin yük- seltilmesi anlamına gelirken, öte yandan, çağımızda sosyal devlet Başbakan Tansu ÇiIIer. Hakkâri'deki Bakanlar Kurulu toplanhsından sonra Başbakan Yardımcısı Inönü ve Genelkurmay Baş- kanı Güreş'le birlikte sınırdaki dağ komando taburuna giderek, askerlerle sohbet etti, birlikte yemek yedi.(Fotoğraf: AA) Çiller, PKK'yı sineğebenzetti Hakkâıf de kabineyi topladı, halka hitapetti, sınır taburuna gjtti, Şırnak'ta konuştu DOĞAN AKIN/ŞEBNEM GÜNGÖR HAKKÂRİ/ŞIRNAK/BATMAN Başbakan Tansu Çiiier başkanlığında dün Hakkâri'de toplanan Bakanlar Kurulu'- nda, Hakkâri ve Şırnak illerinin ağırlık taşıdığı Güneydoğu için hazırlanan eko- nomik paket kabul edildi. Türkiye'nin "bir azınlüV sorunu bulunmadığını vur- gulayan Çiller. PKK'yı anya ve sineğe, devleti de deve ve fıle benzeterek "An, devi bir yerden rahatsız ediyor" dedi. Muhale- fet liderlennden terörle mücadele konu- sunda öneri gelirse Meclis'in otağanüstü toplanüya cağnlabıleceğını belırten Çiller. valiler kararnamesini de içeren kadro de- gjşiminin bir ay içinde tamamlanabıleceği- ni bildirdi. Şırnak ve Hakkâri'de uygula- maya konulması planlanan işsizlik sigor- tası, Bakanlar Kurulu'ndan çıkmadı. Başbakan Çiller'e. Hakkâri'deki beledi- ye başkanlanyla siyasi parti yöneticileri, sorunlannın temel çözüm anahtannın tam demokratikleşme olduğunu belirten bir bildiri ilettiler. Çiller'in, Bakanlar Kurulu üyeleriyle çıkuğı ilk Güneydoğu gezisı dün başladı. Çiller. Batman'a giderken uçakta gazete- cılenn sorulannı yanıtladı. Liderler turu sırasmda genel başkanJardan terörle mü- cadele konusunda öneriler istediğini, bu istemine bugüne kadar sadece DSP lideri Bülent Ecevit'in yanıt verdiğini belirten Çiller, "Hepsinden geieceğini tahmin edi- yorum. Geldikten sonra kendileriyle tekrar görüşeceğim. Önerilerden bir ortak nokta çıkanlabüir" dedi. Çiller, liderlerden öneri gelmesi durumunda, TBMM'nin tatil sı- rasmda olağanüstü toplantıyla çağnlabi- leceğini söyledi. Çiller, "Kûrtçe eğitim ve yayın konusunda sizin kişisel görüşünüz ne- dir" sorusuna şu yanıtı verdı: "Ben uzlaşmayı anvonım. Çatı altıııda bürün lidcrlerin ne dediğini anvorum. De- mokratikleşme, tete\izyon. eğitim, okul meselesi değil, çok geniş bir perspektif gere- kiyor. An, devi bir yerden rahatsız ediyor. Bir fil ile bir sineğin mücadetesi bu. Yundtşında terörle mücadele>i profesyonel insanlara yaptınyorlar, ömür boyu mücadele edip sonra emekli oluyoriar." • Çiller ve Bakanlar Kurulu üyeleri Bat- man'dan helikopterlerle Hakkâri'yc geçti- ler. Başbakan Çiller. Hakkâri Polisevi'nde yapılan ve 1.5 saat süren Bakanlar Kurulu toplanttsından sonra yaptığı açıklamada, bölgeye "güleryûz ve kararlılıkla" geldik- lerini vurguladı. Yaklaşık 2 bin kişinin toplandığı Hükümet Meydanf nda yaptığı konuşmada Çiller. 70 yıldır ilk kez Bakan- lar Kurulu'nun Hakkâri'de toplandığını hatırlaUı.Toplanüdan sonra Hakkâri ve Şımak'a 2 trilyon lira yaünm yapılması- nın öngörüldüğünü, ilk etapta bu kayna- ğın I trilyon lirasının devreye sokulacağını bildirdi. Irak'a taciz atcşi Başbakan Çiller, Hakkâri'den helikop- terle Türkıye, İran ve Irak sınırlannın ke- siştiği Mezargediği mezrasına geçti ve burada bujiinan taburu ziyaret etti. Tabur komutanından bilgi alan Çiller, daha son- ra askerlerin yattıği kamp çadırlannı gez- di. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Do- ğan Güreş, burada, tabur komutanından Irak'a taciz ateşi av.lmasmı istedi. Orgene- ral Güreş'ın emri üzerine Türk smınna 10 kilometre uzaklıkta bulunan Hakurk'a ta- ciz ateşi açıldı. Milli Savunma Bakanı, Çiller'in görevden aldığı bürokraü ödüllendirdi Ayaz'dan Erdem'e takdimaıııe• Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz, Başbakan Çiller tarafından görevden alınan Savunma Sanayii Müsteşan Vahit Erdem'i takdirname ile ödüllendirdi. Org. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Savunma Bakanı Nevzat Ayaz görevden ahnma- sını engelleyemediği eski Sa- ,->.. .• , r , . . ı n ~ , , vunma Sanayi Müsteşan Vahit G u r e 5 ı n & E r d e m 1 ( ? m B " ^ o r gorevde ordumuzun Enleın'i başanlı hizmetleri do- ıtımadını kazanmıştınız dedığı belırtıldı. layısıyla "takdirname" vererek ödüllendirdi. Savunma Sanayi Müsteşarlığfndan alınan Vahit Erdem, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada,"Kurduğum ve 7 yil 7 ay hizmet verdiğûn müsteşar- lıkta 100 trilyon liraya imza at- tım. Alnım açık, vicdânım rahat, bana acı gelen kuüanılan üslup- tur" dedi. Tansu Çiller'in başın- dan bu yana müsteşarbğı kal- dırmak ve kullandığı fonu bütçeye dahil etmek istediğmı söyleyen Erdem. "Biz buna kar- şı çıktık, ikna etmeye çalıştık. hatta Sayın Demirel, fonları kanştırmayalun, Savunma Sa- nayii Fonu'nun devam etmesi gerekir' diyerek blri destekledi, ama Sayın Çiller Başbakan oiunca, işler degişti" diye ko- nuştu. Vahit Erdem"in "veda" ziya- Milli Savunma Bakanı Ayaz Görevden alınan Vahit Erdem retinde bulunduğu Genelkur- may Başkanı ve kuvvet komu- tanlannın görev değişikligi ile ilgili üzüntülerini giziemedikle- ri; Orgeneral Doğan Güreş'in. "Bu zor görevde, düriist davra- narak ordumuzun itimadını ka- zanmıştııuz" dedığı belirtildi. Milli Savunma Bakanı Nev- zat Ayaz. 20 temmuz salı akşa- mı Vahit Erdem için Gazi Orduevı'nde bir "veda yemeği'' düzenledi. Yemekte, Erdem'in görevden alınması ile ilgili üzüntüsünü dile getiren bakan, Vahit Erdem'e bir üstün hizmet takdırnamesi verdi. Takdirna- mede, "Erdem'in Tfirkiye'ye savunma sanayii alanında kuru- lan modem sistemlerin yurtiçi ve dışında tanıtıbnasında, Türk Si- lahlı Kuvvetleri ile sorumluluğu aJtmdaki kuruluş arasında den- geli, uyumlu kalıcı ilişkilerin te- sisinde gösterdiği üstün başarıyı, memleketimizde modem savun- ma sanayiinin kurulmasındaki girişimlerini, TSK'nm moderni- zasyonuna yönelik projeierin gercekleştirilmesindeki başansı- nı, uluslararası temaslardakj temsil yeteneğini, yabancılar nezdinde bıraktığı müspet inti- bayt takdir eder, bundan sonraki yaşamında başanlar dilerim" denildi. ilkesinin bir gereği olacağı" be- lirtilerek, şöyle denildi: ''Bir ülkede yöreler, bölgeler arasında kapatilmayan >e hatta giderek büyüyen gelişmişlik far- kının yaratacağı sosyal denge- sizliklerüu özellikle istismara, politik çıkarlann devlet alcyhine kuüanılmasına ve ülkenin güven- liğini tehdit edecek boyutlara kadar uzanan, tehlikeli gelişme- lere yol açtığı, öraekleri ile yasa nan bir gerçektir." Kitapta, büyüme kutuplann- da yoğunlaştınlan yatınmlann, "tiem ekonomik, hem de altyapı >a da hizmet yatırımlan olması gerektiğinin geneüikle kabul edildiği" kaydedilerek. "Oysa geri kalmış bölgelere. v alnız ka- mu hizmetleri harcamaJarında öncelik \erilmesi, üretken yatı- nmlar yönünden de her ülkede aynı ilkenin kabul edilmediğini göstermektedir" denildi. Geri kalmış yöreleri, salt üniversite kunnakla kalkındırmaya çalış- manın yetersizliğinin. Türkiye'- nin deneyimleriyle kanıtlandığı da vurgulanan kitapta. "Bunun sonucunda geri kalmtş yöreler, gelişmek şöyle dursun, geri kal- mış üniversiteier yaratmıştır" değerlendınnesine yer verildı. Bölgesel kalkınma Kitapta, bu yılın nisan ayın- da yaşamını yitiren 8. Cumhur- başkanı Turgut Özalın. baş- kanlığı dönemi de ad verilme- den eleştirilirken. şöyle denildi: "Dört ve beşinci planlar döne- minde gecen 10 yü ile altıncı plan döneminde gecen 1 yıl, toplam 11 yıl içerisinde, somut hiçbir bölgesel kalkınma planı yapıl- mamış ve uygulamaya konulma- mıstır. Bölgesel kalkrrima için planlarda öngöriilen ilke ve poü- tikalar. bölgesel planlar yapıl- madığından teoride kalmrş. ki- tap sayfalan arasında bekleme- ye terk edilmiştir." Kitapta. kalkınmada önce- likli yörelerde, planb dönem içerisinde, belli gelışme sağlan- mış olmasma rağmen, hedefle- rin çok gerisinde kalındığı da vurgulanarak, şu eleştirilere yer verildi. Eksiklikler "Kalkımııada öncelildi yöre- lerin, ekonomik yönden kalkın- malan. planlarda uygulama dü- zeyi ne olursa olsun, özel ilke ve politikalara konu edilmiş ot- masuıa rağmen. sosyal kalkın- maları konusunda, özellikle eği- tim, kültür. sağlık gibi alanlar- da, özel ilke \ç politikalara. planlarda yer verilmemiş ounası büyük bir eksiklik olarak değer- lendirilmektedir. Bu yöreferin sosyal kalkınmasını. Türkiye genelinde uygulanması öngörii- len ilke ve politikalarla gerçek- leştirmek oldukça zor ve hatta imkansızdır. Özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri- nin. kendilerine özgü sosyal so- runları olup. bu sosval sorunla- nn milli birlik ve beraberliği sağ- layacak. yöre insanında mifli bi- linci arttıracak, özel ilke ve po- litikaların tespiti ile zaman geçi- rilmeksizin uygulamaya konul- ması zonınluluğu vardîr. Bu ko- nuda, 1982 yılından itibaren uy- gulanan sosyo-ekoooınik özel politikalar var ise de bunlann planlarda yer almaması bir nok- sanlık olarak değerlendiriunek- tedir." MGK hazırladıği kitapta, kalkınma planlan hazırlanır- ken, planın kapsadığı beş yıllık dönemlerdeki gerçek gereksi- nimlerin, gelişmelerin ve olası durumlann "yeteri kadar ve gercekçi" bir yaklaşımla ele alı- nmadığının görüldüğü vur- gulanırkcn. "Kalkınma plania- rında yer alan ilke ve politikala- nn. icra planlarına büyük oran- da aktarılmaması sonucu. kalkı- nma planlannda yer almayan birçok konunun, icra planlan ile ıngulamava konulması, planın başanlı olmasını engellemekte- dir" denildi. Kitapta. bugüne kadar görev alan hükümetler "üstû kapalı bir diDe" eleştirilirdi. Çiller'inaiachğıbürokrata DenûreVden veto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller'in kamuda istis- nai görevlere atanacakJarda, 12 yıl dev- lette çalışmış olma koşulu getiren karar- nameyi kaldırma girişimi, Çankaya'dan döndü. Başbakan Çiller. kararnamenin "teknik gerekçeler"nedeniyle geri çev- rildiğini belirtirken, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel in kararnameye '"esastan" karşı çıküğı ve söz konusu görevlerin "istisnai memuriyet" kapsa- mına alınamayacaği gönüşünde olduğu öğrenildi. Kararname yürürlüğe gir- mezse, Başbakan Çiller. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı (HDTM), DPT gı- bi kuruluşlara istediği atamalan gerçek- leştiremeyecek. Başbakan Tansu Çiller, Cumhurbaş- kanı'nın, uygulamanın genel çerçevesi- ne karşı olduğunu zannetmedığini bildi- rerek "Meseleyi konuşur, çözeriz" dedi. Çiller, Güneydoğu seyahati sırasmda, uçakla gazetecilerin sorusu üzerine şun- lansövledi: • Cumhurbaşkanı Demirel, 12 yıllık devlet hizmetini doldurmadan Başbakan Çiller tarafından Hazine MüsteşarhğYna atanmak istenen Osman ÜnsaTın kararnamesini geriçevirdi. Çiller, atama kararnamelerinin Köşk'ten teknik nedenlerle döndüğünü belirtti. Köşk'e yakın kaynaklar, Demirel'in kararnameye "esastan" karşı çıktığını ve baa görevlerin "istisnai memuriyet" kapsamına alınamayacaği görüşünde olduğunu dile getirdiler. "Saym Cumhurbaşkanımız esnekük içindeler. Bir şey varsa dü/eltiriz, kendisi ile konuşunız. Genel çerçevesine karşı ol- duğunu zannt'tmem. ayrıntılar dikkatini çekmiş olabilir. Bir insanı, devlete hizmet süresi ile değerlendirmek mümkün değil, üıtiyaç olabilir. ÖzeUeştirmede finans çevTelerinden gelen bir beceriye, banka çevrelerinden gelen bir beceriye ihtivaç vardır; devlette 12 yıl obnayabilir, ania o becerisi vardır. Ben Cumhurbaskanı'nın bu esneklikten yana olacağmı biByorum." Kararnamenin geri çevrifmesi nede- nıyle, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşar- lıjı'na "asaleteo" atartamayacak olan Osman Ünsal, Cumhuriyet'e görüşlerini açıklarken,"Cammız sağolsun. Zaten görevimizi 1.5 yüdn- vekâleten yüriitü- yorduk" diye konuştu. Cumhuriyet muhabirinin Köşk çev- relerinden aldığı bilgiye göre, Cumhur- başkanı Demirel, Başbakanlık'tan gönderilen kararnamede, başbakanlık merkez teşkilatı ile DPT ve Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na ilişkin, müsteşarlık, müsteşar yardımcıbğı ve genel müdürlük görevlerinin "istisnai memuriyet" kapsamına aünmasına kar- şı cıktı. Cumhurbaşkanı Demirel. ka- nun hükmünde karanıameyi "tekrar tezekkür edilmek üzere" Başbakanlığa gönderirken "Bu görevler istisnai memu- riyet kapsamına alınamaz. Devlet bakı- mından son derece önemli nitelik taşıyan bu görevlerin istisnai memuriyet kapsa- mına alınması devleti yok sayan bir işk- yişe yol açar. Asaleten atanmış memur- İar eu'yle yüriitülmesi gereken bu görevle- rin istisnai hale dönüştürâlmesi ile buralara gerek devlet tecbüresiz, gerek eğitim bakımından yetersiz olan kisüerin atanması gfindeme gelebilecektir. Bu devletüı çöküşûne yol açar" gerekçesine yer verdi. Demirel hükümetinın göreve başladı- ği günlerde, söz konusu karamame yü- rürlükten kaldınldı ve istisnai de olsa kamudaki üst görevler için "en az 12 yıl devlette çalışmış olma" koşulu yeniden getirildi. Bu nedenle, Çiller'in görevlen- dinnek istediği Osman Ünsal. Yaman Aşıkoğlu. Saüh Neftçi gibi isimler için, "asakten atanma" olanağı yürûrlükten kalkü. POLinKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA •••Toptaımsal üzlaşma Bakanlar Kurulu, Hakkâri'de toplandığı saatlerde ka- mu işçileri başta Ankara, Istanbul ve izmir olmak üzere yurt genelinde eylem yapıyordu... Dün sabah Unkapanı köprüsünden geçip Eminönü yö- nüne saptığımızda yaklaşık 200 kadar işçi gördük. Ka- dınların çoğunluğu oluşturduğu topluluk alkışlarla yürü- yordu. Ellerinde pankartlarla Tekel Genel Müdürlüğü önüne gelen işçiler sık sık, "Hak verilmez alınır" diye tempo tutuyorlardı. Önceki gece Kanal 6'da bir açıkoturum izlemiştik. Ko- nuşmacılar, gazetelerin köşe yazarları ve yöneticilerry- di. Konusu ise "toplumsaluzlaşma"yd\. Herkes açıkse- çik görüşlerini ortaya koydu. Terörden ekonomiye, de- mokrasinden düşünce özgürlüğüne değin Türkiye'nin içinde bulunduğu açmaz tartışıldı. Tüm konuşmacılar ortak bir noktada birleşti: "Önce demokrasi..." Bir ülkede demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla işle- medikten sonra "toplumsalbanştan" söz etmek havan- da su dövmeye benzer. İşçiler dün Türkiye genelinde eylem yaparken demok- rasiyi bir yaşam biçimi olarak görmeyen kimi çevreler emekçilere ateş püskürüyorlardı. Diyorlardı ki: "Bu işçiler 7-8 milyon ücret alıyorlar. Oysa üniversite- de iki dil bilen bir asistanın maaşı 4 milyon lira..." Anımsarsanız, bir zamanlar Kenan Evren de garson- ların bahşişlerine gözdikmişti... İşte bu tür yaklaşımlar demokrasiyi iyice özümleme- miş ülkelerde "emekçı duşmanlığı'nı körüklüyor; sınır- sızsendikal hak ve özgürlüklere "engel"o\uyor. Neden? Çünkü işçiler grevli ve toplu sözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklere sahip, memurların bu hakkı yok. Memur örgütleri sıyasal ıktidarın denetimi altında bugün. Oysa ILO sözleşmeleri ve diğer uluslararası sözleşmelerde memur sendikacılığının hukuksal dayanakları var. önceki gece izlediğimiz açıkoturumda Cumhuriyet'- ten Oral Çalışlar bu konuya değinmek istedi, ama ne- dense yönetici tarafından pek ilgi görmedi, bir başka ko- nuşmacı ise "memur ve işçileri" sevmediğinden sö- zünü kesti. Oral, sözünü esirgemedi. Konuşmasını şöy- le sürdürdü: "Toplumsal uzlaşmada salt memur ve işçiden özveri beklenmez. Özverikarşılıklı olur..." Bugün Türkiye'de işçiler ve işverenler sendika kura- biliyor. Alın size demokraside çifte standart. Memurun sendikası var mı? Var ama, yasalara göre yaptıkları her eylem suç öğesi oluyor... Oysa sendika kurma hakkı, uluslararası hukukta te- mel hak ve özgürlükler kapsamında "kişi hakkı" olarak görülüyor. Bakın 1982 Anayasası'nın 17. maddesinde neyazıyor: "Herkes yaşamâ, maddi ve manevihakkınıkoruma ve geliştirme ha'kkına sahiptir..." Bugün anayasada memurların sendika kurma hakkı yasaklar kapsamında değil. Ancak devlet memurları ya- sası "memurlarm toplu eylem yapmasını" yasaklıyor. Soruyoruz, dünyanın hangi gelişmiş ülkesinde böyle- sine çağdışı ve üstelik gülünç yasalar var? Hem kişiye yaşama hak ve ekonomik hak tanıyacaksı- nız hem de engelleyeceksiniz... İşçiler dün eylem yaptılar... Bakanlar Kurulu Hakkâri'de toplandı... - - Ülkenin birliği ve bütünlüğü için uzlaşma birincil ko- şul... Ama nasıl? Belirli bir kesim 5 milyar liraya Çırağan Sarayı'nda düğün yapacak, çoğunluk açlığa boyun eğecek... 5 mil- yar liraya düğün yapanlar bunları vergiden düşecek, memur ve işçiden ise vergi peşin alınacak... Nerede kaldı sosyal devlet anlayışı? Özgürlükleri kısıtlayacak, sonra da düşünce ve vicdan özgürlüğünden söz edeceksiniz. Gazeteleri, dergileri kapatıp kitapları yakacaksın ar- dından da şöyle diyeceksin: "Demokrasi, saydam devlet..." Size gülmezler mi? U kongresine 10 gün kaldı Istanbul SHP'de başkanhğa 6 aday •SHPİstanbul İ\ Kongresine lOgün kalagruplarörgütsel çahşmalannı yoğunlaştırdı. Çatalca eski belediye başkanı Fırat Aykut'un da adaylığını koyrnasıyla il başkanlıği için aday sayısı 6'ya çıktı. İl Başkanı Yüksel Çengel'in de önümüzdeki günlerde adaylığını koyacağı belirtildi. AYŞEYTLDIRIM SHP il kongresine 10 gün ka- la örgütte büyük bir harekeüi- lik başladı. Örgüt içindeki gruplar kulis calışmalanna hız verirken Çatalca eski belediye başkanı Fırat Aykut'un da adaylığını açıklamasıyla birlik- te aday sayısı 6'ya ulaştı. Eylül ayındaki kurultayda oynayacağı belirleyiçı rol nede- niyle SHP İstanbul îl Kongresı tarihinde görülmemiş bir aday enfîasyonu yaşıyor. İstanbul es- ki milletvekili Kenan Sönmez ve İstanbul Büyükşehir Beledij'esi Meclis Üyesi Baki Nedim Bal- tacı'nın yanısıra Çatalca eski belediye başkanı Fırat Aykutda adaylığını resmen açıkladı. Kâ- ğjthane eski ilçe başkanı Zeynel Oztürk'ün adaylığına sıcak bakmayan Yenilikçi Sol içinde- ki bir grubun ise eski il sekreteri Behlül Ablak'ı aday göstermeyi düşündüğü öğrenildi. İl Başka- nı Yüksel Çengel'in ise adaylı- ğını bir kaç gün içinde açıklaya- cağı bildirildi. İmaj değişikligi "Yeni imaj değişikliğine ina- nıyorum" diyen Fırat Aykut, ilçe başkanlan ile görüşmeleri- nin devam ettığini söyledi. Er- dal İnönü'nün başlaıtığı değı- şim hareketinin tabandan tavana doğru yaygınlaşması ge- rektigini vurgulayan Aykut. kendilerinın de bu inançla yola çıktıklannı ve kısa sürede yöne- timlere geleceklerini savundu. Değişim Grubu'nun adayı Baki Nedim Baltacı da tabanda kolektif irade birliği yaratabile- cek, tavanı yönlendırebilecek bir örgüt yapısı hedeflediklerini ifade etti. "Değişim istiyoruz" diyen Baltacı şöyle devam etti: "Partiyi değiştirmeye adayız. Bu amaçlar doğrultusunda sa- dece SHP'üleri değil. tüm sos- yal demokratlan İcucakJamayı hedefliyoruz." Dün il merkezinde bir araya gelen 32 ilçe başkanı, partinin kongreden güçlenerek çıkması amacıyla adaylann delegelere tarutılacağı üç ayn bölge top- lanUsı yapılmasını kararlaştır- dı. Mevcut yönetime muhalif "Demokratik Platform" da dün yaptığı toplanüda, mevcut adaylann değerlendirilmesi gö- riişünü benimsediler. Platform, toplanünın ardından yaptığı açıklamada şu göruşlere yer verdi: "Gelinen süreç, partimizin varbk-yokluk sürecidir. Bu sü- reçte ya SHP halkımızın temel istemlerine ve beklentilerine ce- vap verecek tarzda bir mücade- leyi y-ürüterek geleceğin iktidar partisi olacak ya da bu vur- dumduymaz tavnyla politika sahnesinde yenilgileri kendisine kader yapacakür. Bizler ilçe kongrelerinden. her türlü ayak oyunlanna, iş ve ihale vaatleri- ne karşın sağlıkh, onurlu delege arkadaşlanmızın özgür müca- delesi sonucunda, kazanımlan- mızla ıl kongresine geldik. Aynı onurlu davranışı yine yaşama geçireceğiz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear