25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8HAZİBAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI TüPkiye'den TüıNâere buğday •ANKARA (AA)- Tûrkiye'nın. yeni kurulan Türk cumhunyetleri ve Bosna-Hersek ile yaptığı buğday, un ve arpa bağİanüsı toplam 3 milyon 695 bin tona ulaştı. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO^ vetkililerine göre bağlanüîiin 3 milyon 610 bin tonluk bölümü buğday. 50 bin tonluk bölümü arpa, 35 bin tonu ise un şekknde oldu. Verilere göre mayıs ortalan itibanyla buğday bağlanüsının 1 milyon 195 bin tonluk, arpa bağlanüsının 18 bin tonluk, un bağlantısının ise 13 bin tonluk bölümü anlaşma yapılan ûlkeleregönderildı. Hayvancdık piyasa kurtıanı • lZMtR(AA)-İzmir Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Dr. Kemal Çetinkaya, 1980'li yülarda uygulamaya konulan aşın liberal hayvancıük politikalan nedeniyle hayvan sayısmın son 10 yılda yüzde 25 oranında azaldığını söyledi. Dr. Çetinkaya, Tanm BakanhğTnın fonksiyonel bazda yeniden yapüanmasının da hayyancılığı olumsuzyönde etkilediğıni beürterek "Hayvancılıkta yaşamsal önemde olan 'üriin bazında devlet desteği' hayata geçirilmeyerek yetiştiriciler piyasanın aamasız kurallanna terk edildi" dedi. VagonlaOrta Asya'ya •SAKARYA(AA)- Türkiye Vagon Sanayii A.Ş. (TÜVASAŞ) Genel Müdürü Halilözkan,42yıllık geçmişe sahip bir kuruluş olarak Türk vagon teknolojisini Türk cumhuriyetlerine taşımayı hedeflediklennı söyledi. özkan, şimdıye kadar TCDD ışletmesinin ihtiyacı için yolcu vagonu ürettiklerini, bu yıldan itibarendeTürk cumhuriyetlerine açılmayı planladıİdannı kaydetü. AT: Antidsmping • ANKARA (AA) - Serbest piyasa ekonomısinin en ateşli savunuculan olan Avrupa Topluluğu (AT) ülkeleri, koruraa poliükalanndan vazgeçmiyor. Topluluk, koruma politikalan çerçevesinde en fazla antidamping soruşturmalanna başvuruyor. HDTM'den edinilen bilgilere göre AT kendı iç pazannı bozduğu gerekçesiyle geçen yıl 39 antidamping soruşturması açü. Böylece 1991 yılında 20 olan soruşturma sayısında yüzde 95'lik bir arüş kaydedıldi. Sebzeyeihraç desteği • MERStN (Cumhuriyet) - Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet L'yar, dışsaumda pazarlann yitırilmekte olduğunu behrterek "Yaş sebze ve meyve ihracatina özel destek sağlanmalı. kaldınlan teşvik primleri de yenıden getirilmeli" dedi. Birieşrruş MilletlerGüvenlik Konseyi'nin Irak'a uyguladığı ekonomik ambargo nedeniyle yaş sebze-meyvenin yüzde 70'inın gönderildiği Ortadoğu"ya dışsatımın durduğunu kaydeden Uyar, teşvik primkrinin ocak 1992'dekaldınlmasıyla Avrupa pazarlannın da yitirildiğjni ileri sürdü. Çayalum sürüyor • RİZE (Cumhuriyet)- Hava koşullanmnelverişb gıtmemesi nedeniyle bu yıl her zaman olduğunun dışmda, bir hafta gecikme ıle açılan yaş çay yaprağı kampanyasında yaş çay ahmlanna devam ediliyor. Çay tşletmelen Genel Mudürlüğü tarafından 20 mayısta başlaulan kampanya akmlan genellikle soğuk hava koşullanndan pek fazla zarar görmeyen sahil kesıminde sürüyor. tç kesimlerde ise ürûnün olgunlaşmasının ne kadar süre alacağı belli değil. özel sektör kuruluşlannın hcnüzyaş çay ahmlanna başjayamadığı bu kampanya döneminde Çay tşletmelen Genel Müdürlüğü, kampanyanın başlamasından bugüne kadar toplam 6 bin 500 toryaşçayalımı şurdi. Bayram eytemlerî • DtYARBAKIR (Cmüıuriyet) - Birikmiş akcaklan ödenmeyen 2170 beediye işçisi, Kurban Bayramı'nı işi bırakma eyemiyle geçirdi. Bayram süesince yevmiyeli çaıştınlan temizlik işcilerini teldit ettıkleri savıyla Beediye-İş Şube Başkanı V«ir Perişan, Başkan Vırdımcisı Tahir Keskin ve b*aı yönetıciler, bir süre gealtında tutuldular. Temel mal ve hizmet fıyatlan, DİE'nin açıkladığı rakamlara kulak vermiyor Enflasyonu'sokaktaıı^soııııah• Devlet İstatistik Enstitüsü nün ilk beş aylık tüketici fıyat artışı • Toplam 20 kalem temel mal ve hizmetten 10'undaki hızlı artışın yüzde 25.4, ama günlük yaşamımızda vazgeçemediğimiz başını yüzde 71 'lik artışla su çekerken, ilaç, et, zeytin, giyecek, 'zorunlu tüketim malı ve hizmetler'de işler değişiyor ve bu oran ulaştırma ve kira gibi kalernler de hep DİE ortalamasının yüzde 30.7 gibi 'hatın sayüır' bir rakama fırlayıveriyor. üzerinde gidiyor ve gündelik hayatı 'çekilmez'leştiriyor. Ekonomi Servisi - Yılın ilk beş ayında temel mal ve hizmetlerde- ki fıyat artışlan, toplam harca- malardaki artışın 5.3 puan üstün- de gerçekleşti. Devlet îstatistik Enstitüsü yıhn ilk beş ayında ger- çekleşen tüketici fıyat artışlannı yüzde 25.4 olarak acıklarken, Istanbul'da 20 kalem temel mal ve hizmetteki beş aylık fiyat ar- üşlanrun ortalaması yüzde 30.7 oldu. ÎTO'nun verilerinden yola çı- karak hesapladığımız 20 kalem mal ve hizmetten 10'u toplam tü- ketici harcamalanndaki fiyat artışlanndan daha fazla zam gör- dü. Bunlann arasında en fazla su zamlandı Bir metreküp suyun fiyaü yıl- başında 7 bin 840 lira iken beş ay içinde yüzde 71 zam görerek, 13 bin 440 liraya çıktı. Suyu yüzde 57.6'lık artışla ilaç izledi. Bir kutu ilacm ortalama fi- yaü 8 bin 567 liradan 13 bin 500 liraya çıktı. Sinema ve gazete fı- yatlan da yüzde 50 oranında arttı. Yılbaşında 20 bin lira olan sinema biletı 30 bin liraya, 4 bin Temel mal ve hızmetlerdekı fıyat artısı Mal ve hizmetter Ocakbaşı Mayıs somı Fark% Ekmek (kg) Beyaz peynir (kg) Sût (It) Margarin (kg) Çay (kg) Zeytin (kg) Et (kg) Tüpgaz Deterjan (kg) İlaç (kutu) 5.000 51.009 5.900 14.713 35.000 35.000 50.093 49.200 28.330 8.567 6.133 57.355 6.300 17.652 39.400 47.855 67.458 57.200 33.000 13.500 27 12 7 20 13 35 35 16 16 58 Malvehizmetler Ocakbaşt Mayıs sonu Fark% Gömlek Çorap (erkek) Ayakkabı Kira Eiektrik (kw/saat) Su(m3) Terf. (şehiriçi 3 dakika) Gazete Sinema Otobüs bileti 187.000 23.500 281.650 1.005.000 846 7.840 400 4.000 20.000 3.000 250.500 32.220 352.150 1.275.000 1.033 13.440 500 6.000 30.000 4.000 34 37 25 27 22 71 25 50 50 33 lira olan bir gazete de 6 bin liraya çıktı. Etteki zam miktan da orta- lama artışlann üstünde gercekle- şerek yüzde 35 oldu. Yılbaşında 50 bin lira olan bir kilo et, bugün 67 bin 500 liradan satıhyor. Zey- tin fıyatı da yüzde 35.3 artü. Giyim eşyalanndaki fiyat ar- tışlan da ortalamarun üstünde gerçekleşti. Gömlek yüzde 34, erkek ço- rabı yüzde 37 oranında pahalı- landı. Kiralardaki artış da beş aylık enflasyon oranının 5 puan üstün- de seyrederek yüzde 26.9 oldu. Beledıye otobüs bileti de ortala- ma fıyat artışlannı gectı. Yılbaşı- nda 3 bin lira olan otobüs bileti mayıs ayına kadar yüzde 33.3 zamlanarak 4 bin lira oldu. Öte yandan Türkiye tşveren Sendikalan Konfederasyonu Başkanı Refik Baydur tüm kesimlerde zamlar konusunda bir bekleyiş olduğu görüşünü savunarak "mayıs ayı enflas- yonunun DİE'nin açıkladığı gibi yüzde 4.7 değil, gercekte yüzde 10" olduğunu savundu. Şu ana kadar uygulamaya konulanlar yaranda, önümüzde- ki günlerde acılacak zam paketi- nin piyasada büyük etkiler yara- tacağını. işletmeleri daralmaya, hatta kapatmaya götürecegıni belirterek "KtT zamlannın ya- rattığı maliyet artışlan karşısında pek çok işyerinde tenkisat olay- lannın yaşanması kacınılmaz görünüyor. Ancak bu durumun suçlusu işveren değü hükümet ve politıkacılardır" dedi. Otomobil sayısının 2010 yılında 31 milyonu aşması bekleniyor Bu yoUar bu trafiği çekmeztSTANBUL (AA) - Türkiye1 - de toplam otomobil sayısının 2010 yıhnda 31 milyon 66 bine ulaşacağı tahmin ediliyor. Emniyet Genel Müdürlüğü Trafik Daire Başkanhgı ile Otomotiv Sanayii Derneği ve- rflerine dayanarak yapılan he- saplamalara göre Türkiye'de 198Tde bir milyon 239 bin 112 olan toplam otomobil sayısı 1992'de 2 milyon 496 bin 17T- ye, yıllık otomobil üretimi ise 107 bin 185'ten 265 bin 90'a yûkseldi. 198 7 yılında bin kişiye 23.6 otomobil düşerken geçen yıl bu oran 42.6'ya çıktı. Bu rakamlar hızla değişse de Türkiye, toplam ve kişi başına otomobil sayısı bakımından ge- lişmiş ülkelenn çok gensınde. Araba sevdası Türkiye'de son yülarda oto- mobil bir tutku haline geldi. öyle ki son 5 yılda yıllık otomo- bil üretimi 2.47, toplam otomo- bil sayısı ise 2.01 kat arttı. Türkiye, hızla "otomobilleni- yor." Son 5 yılda toplam oto- mobil sayısındaki ortalama yıllık artış yüzde 15.04, otomo- bil üretimindeki ortalama yıllık artış ise yüzde 19.85 oldu. Bu artış hızlannın sürmesi du- rumunda Türkiye'de yıllık oto- mobil üretimi; 2000 yıhnda, 1992 yılı üretiminin 4.26 kaüna, yani 1 milyon 129 bin adede çı- kacak. Bu miktar, 2000 yılı için oldukça iyi bir düzey anlamına geliyor. 1992 yıhnda 2 milyon 496 bin 177 olan toplam otomobil sayısı, 1987-1992 arasındaki artış hıanın devamı halinde, 1997 yıhnda 5 milyonu geçecek. Bu eğUimin sürmesi durumun- da. torjlam otomobil sayısı Son 5 yıl içinde otomobil sayısının yüzde 100 arttığı Türkiye'de üretim ve ithalat aynı hızla sürerse, önümüzdeki 17 yıbn sonunda her 2.5 Türke bir otomobil düşecek. Otomobildeki bu hızlı artışa karşıhk, yogunlaşacak trafik sorunu için ne gibi çözümler getirileceği konusunda ise kimseden ses çıkmıyor. Yıllar 1987 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2005 2010 Toplam otomobil sayısı 1239112 2496177 2871502 3303261 3799940 4371299 5028567 5784662 6654444 7655006 15421067 31065852 Yıllık otomobil BretJmi 10785 265090 317721 380801 456406 547020 655626 785794 941805 1128791 " Yıl ortası nüfus (bin) 52561 58584 59869 61183 62526 63898 65300 66733 68198 69694 78524 1000 kişiye döşen oto. 23.6 42.6 48.0 54.0 60.8 68.4 77.0 86.7 97.6 109.8 395.6 Otomobil başına ıttfvs 42.4 23.5 20.8 18.5 16.5 14.6 13.0 11.5 10 2 9.1 25 2000 yıhnda 7 milyon 665, 2002'de 10 milyon 130 bine, 2005'te 15 milyon 421 bine, 2010'da 31 milyon 66 bine ula- şacak. Böylece toplam otomo- bil sayısı, 2010 yılında 1992'ye göre 12.45 kat artmış olacak. Türkiye'de otomobil sayısın- daki bu artış hızının sürmesi halinde, 2000 yıhnda bin kişiye 109.8 otomobildüşecek. Birdi- ğer ifadeyle her 9.1 kişiye bir otomobil. 2010 yıhnda her bin kişiye 395.6. her 2.5 kişiye ise bir otomobil düşecek. A R A N I Y O R Muteber bir reklam aıansında en az 3 yıl Art Dırector olarak çalışmış 2 5 - 4 0 yaş arası, Mımar Sınan Unıversıtesı - Guzel Sanatlar Fakultesı, D G S A veya yurtdışında dengı bir okuldan mezun, Ingılızce bılen Aldus Free Hand, Desıgn Studıo veya Ûuark Express programlarını kullanan, Basın, Açıkhava Reklam Fılmı Prodüksıyonları ve genel basılı ışlerde güçlû bir portfoyu olan, * Erkekler ıçın askerlığını yapmış Cenajans Grey'ın ış hızına ve kalıtesıne katkılarda bulunacağına ınanan, yaratıcılığına guvenen, Adayların 11 06 1993 tanhıne kadar 251 74 84 numaralı telefonda Fıliz Çakır ıle görûşerek randevu almalar.nı rıca ederız CENAJANS G R E Y O s m a n l ı S o k a k N o 1 9 . 8 0 0 9 0 T a k s ı m - İ s t a n b u l Bafmırular Immlıkltpzh nıtulacak. ttkfbnla yafılacak bofimrular uryanttlanmayacaktiT. TOBB Raporu Eski sosyalistier düzeliyor İSTANBUL (AA) - 1989'- dan sonra dağılan ve büyük bu- nahma gjren eski merkezi plan ülkeleri hızla düzeliyor. Son tahminlere göre bu ekonomi- lerde 1992'de yüzde 17.2 olan üretim gerilmesi bu yıl yüzde 5.4'e düşerken, geçen yıl yüzde bin 104.5 olan enflasyon ise bu yıl yüzde 154.5 olarak gerçek- leşecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birüği'nin (TOBB) "Ekono- mik Rapor 1992" idmu araşü- rmasındaki IMF rakamlarma göre; sanayileşmiş ülkelerde üretim artışmda >e enflasyon- daki ufak iyUeşmeiere karşm halen büyük bir bunahm yaşa- yan eski merkezi plan ekono- mikri snratle bunalnndan Oyie ki üretim miktarlan 1990'da vüzde 3.1, 1991'de yüzde 9.7, 1992'de ise yüzde 17.2 gerileyen eski merkezi plan ekonornileri bu yıl da geri- leyecek, ama üretim dûşüşü yüzde 5.4'te kalacak. Üretim- leri 1990 yılnıda >üzde 23, 1991'de yüzde 9.1992'de yüzde 18.6 gerileyen eski SSCB ülke- lerinde üretim bu yıl vüzde 7.6 oranında düşecek. Bu ülkelerde 1990'da yüzde 21.2, 1991'de yüzde 95.7, 1992'de yüz bin 104.5 olan enf- lasyon oranı ise bu yıl yüzde 154.5'e inecek. ÖzeUikle Doğu Avrupa ülkelerinde enflasyoo- daki düşüş beklentisi çarpıcı. 1990 vılında yüzde 142.2 olan enflasyon oranının, 1991'de 134.9,' 1992'de yüzde 797.4 ol- duğu tahmin ediliyor. Tahmin- lere göre bu oran bu yıl yüzde 48.8'e inecek. IŞÇHVIN EVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Demokrasi DerslerfErdal inönü'nün SHP"de genel başkanlığa yeniden aday olmayacağını açıkiaması, bayram sonu sürprizi, alabile- cekler çıkarsa önemli bir demokrasi dersi oldu. Doğrusu kendi adıma, Erdal İnönü'nün SODEP döneminden bu yana, pek çok aynntı saytlabilecek davranışlan ile çevresi- ne sürekli demokrasi dersi verdiğini düsünmüşümdür. Kimlik ve kalite erozyonuna uğramış politik dünyamızda, saygı duyulabilecek birçok davranış ya da niteliğinin tepki ile karşılanması, ters anlaşılmasını şaşkınlıkla izlemişim- dir. Erdal inönü'nün kimliğinde hiç değilse karizmatik lider arama hastalığının bir ölçüde törpüleneceğini ummak iste- mişimdir. ilk işaretler, önde, o ölçüde de dejenere olmuş politikacı tiplerimizin verilen dersi görmezlikten geldikleri yolunda. Kamuoyuna verdiklerı görüntü ne olursa olsun, Erdal inö- nü'nün yerdiğı demokrasi dersinden çok rahatsız olan pek çokpolitikalideri olduğunaeminiz. Kışilik sorunu yaptık- ları, utandıkları için değil, zor duruma düştükleri için ne yazık ki. önemli bir demokrasi dersi olayı, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'da yaşanıyor. Ne yazık ki orada da 35 kişilik turistjk seferini yapmakta olan Türk-lşin sendika başkanlarının ders almaya çalıştıkları kanısında degiliz. ILO binasının içinde, zahmetedip bir kantinden başkayer- lere de gitseler, çalışma gruplannı izleseler, alabilecekleri öylesine önemli sendikacıiık, demokrasi, kimlik ve stan- dartlar dersleri olabilir ki.. Türkiye'nin bu yılki genel kurul gündemine girip girme- yeceği, bu yazı size ulaşana kadar belli olabilir. Ancak bu yıl gündeme girme ya da girmeme tabloyu çok fazla değiş- tirmiyor. Sonuç olarak Türkiye'nin başta 87, yeni önemli ILO sözleşmelerini imzalamış olması olumlu adımlar ola- rak değerlendıriliyor. Ancak Türkiye'nin 12 Eylül düzeni, Anayasa ve yasalan ile ve uygulamasıyia gasp ettiği sen- dikal haklar sorunu unutulmuyor. Dünya dengelerindeki çok önemli değişikliklere rağmen bir ülkenin geri adımlar atmış olmasının üzerinde önemle duruluyor. GeçmişTürk hükümetlerinin bol bol vaat edip taahhütlerini yerine getir- memiş olmasının yaratmış olduğu olumsuz etkiler kolay kolay silinmiyor. Bugünkü hükümetin, ILO'da bu yıl ILO uzmanlannı bile şaşırtan zortanması, daha önceki ANAP hükümetlerinin çizmiş olduğu çok kötü, güvenilir olmayan imajdan kay- naklanıyor. ANAP hükümetlerinin ILO'yu birkaç kez vaat ve yanlış bilgileıie oyalaması, yanıltmasından canı yanmış işçi grubu temsilcileri, bu hükümetin çizdiği çok farklı tab- loya rağmen, Türkiye'nin gündemde tutulması için ısrarlı oluyor. Siyasetçimiz ve sendikaamız ILO'da verilen sözlerin gereğinin yerine getirilmesi zorunluluğunu algılamak ko- numundalar. Türkiye ne kadar kaçarsa kaçsın, eskiden beri yürürlükte olan ve yeni imzalamış olduğu ILO sözleş- me ve ilkelerınin gereklerini yerine getirmek zorunda Tür- kiye, anayasa ve yasalarında temel sendikal hak ve özgür- lüklere ilişkin yasakları ayıklamak durumunda. İşçisi ile memuruyla tüm çalışanlarına özgür sendikal düzeni geti- recek yasal değişiklikleri bir an önce yapmak tek çözüm ve ILO'da hesap verme konumundan kurtulmanın tek yolu. Ben Türkiye'nin gijndeme girmesini, durumunda bir de- ğişiklik yaratacağı için değil, Tıirk-lş'in ILO uzmanlık komi- tesi 'Aplikasyon'da ne yapacağını görebilmek için isriyo- rum. Tabii ki hükümet sözcüsü, Türkiye görüşülürse, sıra çifte barajla sendikaların özgürce örgütlenebılmeleri ve toplu pazarlık haklarının ellerinden alınması konusunda geldiğinde, "Türk-lş ve TİSK öyle istiyor. Biz de değiştire- medik" diyecek. Batılı sendikacılar. işçi grubu sözcüleri, böyle birşeyin olamayacağmı söyleyerek, dönüp Türk-iş sözcülerinin yüzlerıne bakacaklar. Geçen ay içinde hükümete verdiği yasatasansında barajın korunmasını isteyen, sendikal ge- leceğini yasaların hak yasaklamasının arkasında saklan- makta gören Türk-lş'in sendika başkanları ve uzmanları ne yanıt verecekler? "Biz işçi tabanımızdan korkuyoruz. Hak yasağının korunmasını istiyoruz" dıyebilecek halleri yok ya. Türk-lş Başkanı Bayram Meral öyle bir tablo karşısında manevra için, ilk adımı geçen gün AA'ya verdi- ği demeçte atmıştı. "San sendikacılığı önlemek koşulu ile hükümet barajı kaldırabilir" dedi. Türkiye'de de aynı şeyi söyleyebilecek, Türk-lş barajın kalkmasını göze alabilecek mi? Hiç sanmıyoruz. Batılı sendikacı da şüphesiz ne melek ne de peygamber. Geçenlerde IG Metall Başkanı'nın adının bulaştığı gibi, orv ların da adları pek çok yanlış, kirli işlere karışabiliyor. Her şeye rağmen yerteşik ilkeler, değerler, kurallar ve staıv dartlar var. Bunlar olduğu için de bizdeki ikili oyunlara, manevralara akıllan ermiyor. Türk-iş Başkanı karşılanna geçip, "Ben Türkiye'nin görüşülmesini istiyorum. Sorun- lanmız var" dediğinde, bunu görev kabul edip, canla başla çahşıp, bu yıl konumu çok özel olduğu halde Türkiye'yi gündeme sokmaya çalışıyorlar. Aslında Bayram Merai'in, "Benim öyle söylediğime ne bakıyorsunuz. Türkiye gürv deme girerse benim işim zorlaşır Benim istemiş olayım. Ama siz sokmayın.." dediğini, demek istediğini nereden bilsinler? Konut kredilerinin yüzde 28'i İstanbul ve Ankara'ya Büyükkentlereaslanpayı ANK.4RA (AA) - Toplu Ko- nut kredilennin kullanımı, ko- nut sorununun büyük olduğu illerde yoğunlaşıyor. Toplu Konut tdaresi'nin (TKJ) verilerine göre Toplu Konut Fonu'ndan (TKİF), 1984'ten bu yü mart sonuna ka- dar 9 trilyon 174 miryar lira kre- di kullandınldı. Mayısta kul- landınlan krediler ile birlikte toplam kredi miktan 10 trilyon 839 milyar liraya yûkseldi. Verilere göre kredilerin 9 tril- yon 959.7 milyar liralık bölümü konut kooperatifleri aracılığı ile, 323 milyar lirası da bireysel olarak kullandınldı. Koopera- tiflere, aynca 510 mılyar lırahk altyapı ve sosyal tesıs kredisı açıldı. Bu sürede, şehit aileleri- ne ve malullere de 1081 konut için 45.8 milyar liralık kredi ve- rildi. Böylece, TKFden şimdiye kadar 869 bin 734 konutu kap- sayan 11 bin 415 proje için top- lam 10 trilyon 839 milyar lirahk kredi kullandınhruş oldu. Kre- di açılan konutlann 653 bin 998'i tamamlanırken halen 215 bin 736'sının inşaatı devam edi- yor. Şanslı kentler TKF kredilerinin yaklaşık 28'i Ankara ve İstanbul'daki konut kooperatifleri tarafından kullanıldı. TKİ'nin 31 mart itibanyla verilerine göre o tarihe kadar kullandınlan 9.1 trilyon lirahk TKF kredilerinin yüzde 15.3'- ünü oluşturan 1 trilyon 408 mil- Toplu Konut Fonu'nun dağıttığı toplam 11 trilyon 839 milyarhk konut kıedisinin 2 milyar 500 milyona yakın bölümünü Türkiye'nin en büyük iki kentinin alması, bu kentlerdeki yerleşme yoğunluğunun artacağının ve yeni imar alanlan 'yaratılacağının' işareti olarak görülüyor. yar liralık bölümü Istanbul'da, yüzde 12.4'ünü oluşturan 1 tril- yon 144 milyar liralık bölümü ise Ankara'daki kooperatiflere verildi. İstanbul'daki krediler 115 bin 274 konut. Ankara'daki krediler de 95 bin 341 konut için kullandınldı. Toplam konut kredileri için- de, İçel'in payı yüzde 4.9, Ko- caeli, Bursa ve Konya'nın payı yüzde 4, diğer illerin ise yüzde 4'ün altında oldu. Nasip alamayanlar İzmir üçüncü İstanbul ve Ankara'dan son- ra en fazla konut kredisi kul- landınlan il, 658.4 milyar lira ile İzmir oldu. İzmir, 68 bin 512 konut ile kredi toplamından yüzde 7.1 pay aldı. Söz konusu dönemde, Arda- han, Iğdır, Şırnak, Hakkari ve Bitlis'te, TKF'den hiç konut kredisı kullanılmadığı belirlen- di. TKİ, bu yıl uygulamaya koy- duğu belediyelerle ortak konut üretimi projesi ile kredi kullanımının taşrada arttınl- masını hedefliyor. TÜRK GENÇIİĞtNiı: HİZMET VAKFI KONFERANS Vakfımızca 1993 yıh etkinlikleri içinde olmak üzere, bugün saat 18.00'de, Sayuı Prof. Dr. Fikri ŞENOCAK, "SES VE KlŞlLtK" konusunda bir konferans verecektir. Adres: Darphane, Emirhan Cad. Bayındır Sok. No: 1 Uygar Apt. D: 5/6 Beşiktaş/lstanbul TÜRK GENÇLİĞfcVE HtZMET VAKH SAHIBINDEN Selimpaşa Araptepe'de 191 m2 denize yakın VİLLA arsası satılıktır. Akşam 20.00'den sonra Tel: 230 89 61
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear