22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN1993 PAZAR 12 DIZIYAZI öyle Nuri söyle... niçin ken- dini benden saklıyorsun? Niçin hakikatı benden gizli- yorsun. Ben seni tanımıyor muyum sanıyorsun? Sıvas'- da Kocgiri olavını terrip ve oynadığın roller esnasında ben Nurettin Paşa'nın kur- may başkanıydım. Yaptığın planlarla, daha sonra Dersim'e kaçtığını ve orada da yıllarca Dersimli- leri tahrik ve teşvik ettiğini, yani bütiin meianet- lerini tamamen biliyorıun. Hala a>nı maksat ve emel peşinde koşarak Dersimlilererehbertikedi- yor, şuna buna yol gösteriyorsun." (26) 4. ümumı Müfettiş korgeneral Abdullah Alpdoğan. 1 Şubat 1936 günü Elazığ'a trenle gelmiş ve istasyonda halk tarafından alkışlana- rak karşılanmıştı. Karşılayanlar arasında 'Baytar Nuri' olarak bilinen Veteriner Hekım Muhammed Nun Dersimi de vardı. Baytar Nuri. 17 Nisan - 17 Haziran 1921 ta- rihleri arasında yaşanan 'Koçgiri Ayaklan- ması'nın liderlerinden biriydi. (27) Korgeneral Alpdoğan da Koçgiri Ayaklan- ması'ru bastıran Sakallı Nurettin Paşa'nın 'Merkez Ordusu' Kurmay Başkanı ve Nurettin Paşa'nın damadı!.. General Alpdoğan. Elazığ'a gelir gelmez Baytar Nuri'yi aramış. bulmuş ve hemen ma- kamına çağırmışü. Odada Kurmay Binbaşı Şevket ve adli müşa- vir Fuat Baturay da vardı. Paşa öfkelenmiş, bağınyordu: "Elazığ'a geldim. Burada olduğunu haber aldım. Vazife başına geçtiğim birinci günün, bi- rinci dilekçesinin senin teşvikinle yazıldığını öğ- rendim. Ve senin hala aynı gaye ve maksattan vazgeçmemiş olduğuna kanaat getirdim.** Gerçekten de Baytar Nuri. Pehami köyün- den Ali Ağa"ya bir dilekçe yazarak Alpdoğan Paşa'ya göndermişti. Dilekçede "Dersim'deki arazilerin hükümete bırakılmast, buna karşılık kendilerine Batı ille- rinden arazi verilmesi" ısteniyordu. Alpdoğan. dilekçeyi alır almaz hemen olayı araştırmış ve dilekçeyi yazanın Baytar Nuri ol- duğunu saptamıştı. Tunceli'de yeni bir dönem başhyordu. Bu yeni dönem için hükümet, Tunceli'ye vali, ko- mutan ve umumi müfettiş olarak Alpdoğan Pa- şa'ya atamıştı. Ağn Ayaklanması'nın üzerinden henûz altı yıl geçmişti. Koçgiri Ayaklanması'nın liderleri de Dersım'deydiler. Yörede her an bir ayaklan- , ^ ^ ^ ^ ^ _ ^ ^ ^ ^ ^ _ ma beklenmekteydi. Umumi müfettişlik, 1925 yılındakı 'Şeyh Sait AyaklanmasT sonrasında kurul- muştu. Ayaklanma- dan hemen sonra böl- gedeki düzenı sağla- yan 'üçüncü ordu mü- fettişliği' aynı zaman- da sıkıyönetim ko- mutanlığını da üst- lenmişti. Bölgede süregelen olaylar. merkezi Di- yarb^kjr olan 'ordu ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ müfettüşKğT dışında aynca 'umumi müfettişlik'' kurulmasını gerektir- mişti. (28) Umumi müfettişlik. 25 Haziran 1927 tarihin- de kuruldu (29). Yasa. hangi illerde umumi mü- fettişlik kurulması gerektiği yetkisini de Bakan- lar Kurulu'na bıraktı. Aynı yıl bir tüzük çıkan- • larak umumi müfettişlerin görev ve yetküeri be- liriendi. (30) İlk umumi müfettişlik, Elazığ. Urfa, Bitlis, Hakkari, Diyarbakır, Siirt ve Mardin illerini kapsıyordu. Ilk umumi müfettiş İbrahim Tali Öngören'- di. 1927 yılında kurulan bu 1 numarah umumi müfettişlikten sonra 1934 yılında Edirne, Kı- rklareli ve Çanakkale illerini kapsayan 2 umu- mi müfettişlik kuruldu. bu göreve de İbrahim Tali Öngören atandı. 6 Eylül 1935 tarihinde de Erzurum, Kars, Çoruh, Erzincan, Trabzon ve Ağn illerini kap- sayan 'iiçüncü ordu müfettişliği" kuruldu, başına Tahsin Uzer getirildi. Dersim'de düzeni sağlamak için güçlü bir yö- netim kurulması amacıyla 6 Ocak 1936 günü üçüncü umumi müfettişlik kuruldu ve Korge- neral Hüseyin Abdullah Alpdoğan '4. umumi müfettiş' olarak atandı. (31) Tunceli'v e neden bir general. vali ve komutan olarak atanmıştı? Bunun nedeni. Şeyh Sait Ayaklanmasf ndan sonra süregelen ayaklanmalann Tunceli'de başlayacağı kuşkusuydu. 'Şeyh Sait Ayaklanmasf ndan sonra 'Raçko- tan ve Raman Tedip Harekatı' başlamış, hare- katın 12 ağustos günü tamamlanmasından son- ra Siirt ve çevresinde 'Sason Ayaklanmalan' baş göstermişti. Bu ayaklanmalan bastırmak üzere 1925- 1937 yıllan arasında Tümgeneral Osman Tufan komutasında birbirini izleyen beş ayn harekat düzenlendi. (32) Bu ayaklanmalann bastınlması sırasında Ağn Ayaklanmalan başladı. 16 Mayıs 1925 günü Beyazıt'ın Muson ilçesi- ne bağlı Kalecik köyünde Yusuf Taşo tarafı- ndan başlatılan ayaklanma kısa sürede büyü- dü. Ayaklanmaalar, 28. Alayı bozguna uğrattı- lar. Bu bozgun üzerine yöreye ek birlikler gönde- rildi. Ve harekat, 16/17 Mart 1926 günü tamam- landı. Ayaklanmacılar, İran'a kaçtılar. (33) Aynı yılın 7 ekim günü Dersim'de 'Koçuşağı Ayaklanması'' başladı. Albay Mustafa Muğlalı komutasındaki birlikler, bu ayaklanmayı 1 aralık günü bastırdılar. (34) 26 Mayıs 1927 günü Sason Ayaklanmasrnın ele geçirilemeyen elebaşlanndan M.Ali Yunus liderliğindeki 'Mutki Ayaklanması'' patlak ver- dı. Tunceli'deyeni bir dönem başhyordu. 4. Umumi Müfettişliği 'ne Korgeneral Abdullah Aldoğan atandı. Hükümet, Şeyh Sait'ten sonra süregelen ayaklanmalann Tunceli'de başlayacağı kuşkusunu taşıyordu. Bu ayaklanmayı, 'Alikan Aşireti' reisi Halil Semi'nin ayaklanması izledi. Ayaklanmacılar bir binbaşıyı şehit ettiler. Ayaklanmacılann bir kısmı öldürüldü. bir kısmı tutuklandı. bir kısmı da İran'a kaçmayı başardı. 25 ağustos günü harekat tamamlandı. (35) Bu ayaklanmalarda ayaklanmaalar Iran'a kaçıyorlar, sınırdaki aşiretlerden de yardım gö- rüyorlardı. 25 Ağustos 1927 günü 3. Ordu Müfettişi Ge- neral Kazım Orbay. Genelkurmay Başkanlığı'- na başvurarak. hükümetin İran hükümeti ile görüşerek gereken önlemlerin alınmasını istedi. Alınan bilgilere göre Ağn Dağı'nda 800 si- lahlı adam dolaşmaktaydı. (36) Harekat 14 eylül sabahı başladı. İki tümen askerle yapılan harekat kesin başan sağlaya- madı. 1. Umumi Müfettiş İbrahim Tali Bey, Ağn Dağı'nda Kürtlerin Ermenilerle işbirliği yaptı- klanna ilişkin haberler almış, bu istihbaratı Ge- Komutanlığı hükümete bağlı Kürt milislerini de görev lendiren bir plan yaptı. Asi Resul ele geçmedi. Ancak ayaklanma bastınlmışü. Harekata da 3 Ağustos 1929 günü son verildi. (39) Bu harekattan sonra 14 Eylül 1929 günü yeni bir harekat başladı. Bu harekatın hedefi, İranlı aşiret reisi Şeyh Abdülkadir'di. Şeyh Abdülkadir, Ağn'nın İran sınınndan Ağn'ya giriyor ve Ağn'nın güneyinde Kurtka- panı ve Ortülü köylerinde konaküyordu. Şeyh Abdülkadir, iki aşiretle de geçinemiyor- du. Bu aşiretler. 'Kotan' ve 'Sekan' aşiretleriydi. Genelkurmay, bu aşiretlerden de yararlanmayı düşündü. (40) Şeyh Abdülkadir'in yakalanması görevi 'Ka- raköse Takip Bölgesi Komutanlığı' ve '2. Seyyar Jandarma Alayı'na verilmişti. Ancak Şeyh Abdülkadir, yakalanmadan İran'a geçmeyi başardı. 27 eylül günü de hare- kaun bittiği bildınldi. (41) 1930 yılı mayıs ayı 'Savur Tenkil Harekatı' Y Kasım, Kerim ve Ferhat ağalann komutası- ndaki milis birlikleri de hükümet kuvvetlerine yardım ediyorlardı. Ahmet Barzani'nin Oramar saldınsını, kar- deşi Mustafa Barzani'nin Ferhat Ağa'yı ceza- landırmak için Oramar'a düzenlediği saldın iz- ledi. Hükümet kuvvetleri ile yerel milislerin saldınlan karşısında fazla dayanamayan Bar- zani kuvvetleri. İran topraklanna kaçtılar. Ayaklanmaya katılan Kürt liderleri de hükü- metten af dilediler. 10 ekim günü harekat ta- mamlanmıştı. (44) Birinci Umumi Müfettiş İbrahim Tali Bey, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak'a gön- derdiği raporda, şu kaygısını dile getiriyordu: "Çaldıran bölgesindeki harekat sırasında Ağn Harekatı'na geçileceği hakkında söylenti ve yayının devam ettiği bir sırada Oramar'a vaki te- cavüz dikkat çeker göriilmüştür." (45) Ağn'da büyük bir avaklanma başhyordu: Nasturi Ayaklanması'nı bastırmakla görevli 18. AJay 1. Bölük'ten Bitlisli Yüzbaşı İhsan Nuri, Vanlı Teğmen Hurşid. Teğmen Rasim, Teğmen Rıza. Tevfık ve 275 er 4 Eylül 1924 günü İran'a kaçmışlardı. (46) Yüzbaşı İhsan Nuri. 1927yılından beri Ağn'- daydı. Yüzbaşı İhsan Nuri, Hoybun örgütünün verdiği yeni rütbesı ile 'İhsan Nuri Paşa' olarak Ağn Ayaklanması'nı yönetecekti. Birinci ve ikinci Ağn harekatlanndan sonra üçüncü harekat da başlamışü. Şeyh Sait Ayak- lanması'ndan sonra yurtdışına kaçan Kürt aydınlan, 1927 yıbnda Suriye'de 'Kürt MilliGe- nel Kurultayı'nı toplamışlardı. Tpplanüya Kürt Teali Cemiyeti. Kürt Teşki- latı İçlimaiye, Kürt Millet Fırkası ve Kürt Ulu- sal Birliği adlı dört Kürt örgütünün temsilcileri kaülmıştı. 'Hoybun' örgütünün temeli, bu toplantıda atıldı. Bu ihtilalci Kürt örgütü, Lübnan'ın Bi- hamedun merkezinde kurulmuştu. Toplanuya Dr. Mehmet Şükrü Sekban başkanlık ediyor- du. Toplantıya Ermeni Taşnak örgütü lideri Goms adıyla bilinen Vanlı Papaz Vahan Papaz- yan da katılmıştı. (47) Örgüt, 'Hoybun' örgütü, Irak. İran ve Suri- ye'deki Arap halklanna bu ülkelerin koruyucu- lan İngiltere ve Fransa'ya karşı dostane tutum takınacak ve Ermeni ulusu ile de dostluk ilişki- leri kuracaktı. Bu ihtilalci Kürt örgütü, bir bildiri ya- yımlayarak 'Kürt ulusunun özgür ve bağımsız yaşama isteğini' dile getirdi. Bu bildiride Kürt ve Ermeni uluslannın dayanışması dile getirildi: "Kuruitay, berkese duyunır SON ARAŞTIRMASI dir Ermeniler ve Kürtler yaşa- maktadırlar. Onlar kendi bağımsızlıklan Şeyh Sait idam sehpasında Türkiye Cumhuriveti'nin kuruluş yıllanndaki en büyük Kürt ayaklanması, 13 Şubat 1925'ten 15 Nisan 1925'edek62günsürmüştfi. ' Altmış küsur yaşındayım. Muş, Malazgirt, Hınıs ve Palo'da eğitim gördüm.' Diyarbakır'daki Şark İstiklal Mahkemesi'nin ilk duruşması, Şeyh Sait'in yukarıda verdiği yanıtla başhyordu. Tarih 26 Mayıs 1925'ti. 2 günsüren mahkemesonunda idama mahkûm oldu. 28 mayısı 29 mayısa bağlav an gece Şeyh Sait ve arkadaşları asılarak idam edildi. (L GLR MUMCU - Kürt ve İslam Ay aklanması) A baslıyornelkurmay Başkanlığına bildirmişti. (37) Ayaklanmacılar, ele geçirilemiyordu. Doğa koşullan da elverişsizdi. 1 Kasım 1928'de bir komando birliği oluşturuldu. Bu birliğin adı 'Karaköse Takip Komu- taıtlığı'ydı. Bu birliğin çalışmalan da sonuç ver- medi. 7 Ekim 1927 günü Şeyh Sait Ayaklanmasf- ndan kaçanlan yakalamak üzere Silvan, Lice, Genç. Bicar, Çapakçur ve çevresinde 'Bicar Tenkil Harekatı' başlatıldı. Harekat, ilk aşama- da başansızlıkla sonuçlandı. (38) Genelkunnay, bu bozgun üzerine bölgeye 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Nazmi Solok ve Elazığ ve Havalisi Komutanı Albay Mustafa Muğlalı'yı gönderdi. Yepyeni bir harekat planı yapıldı. Bu planda, Hesanlı Şeyh Selim Efendi ve yöre halkından oluşan milislere de görev verildi. 17 kasımda harekat tamamlandı. Bu ayaklanmayı 'Asi Resul Ayaklanması' iz- ledi. 22 Mayıs 1929 günü Eruh'un Lodi bucağı Tilmişar köyünde başladı. Jiyan aşireti reisi Resul tarafından başlatılan ayaklanma kısa sürede Midyat ve Eruh çevresi- ne yayılarak büyüdü. Ayaklanmayı bastırmak- la görevlendirilen 7. Kolordu'ya bağlı 2. Tümen başladı. Bu harekat 9 haziran günü sonuçlandı. (42) 20 Haziran 1930 günü Çaldıran-Beyazıt telg- raf tellerini kesen Hayderan aşiretinden Kör Hüseyin ve Emin Paşa oğullan Memo ve Nadir Zeylan bucak merkezdni bastılar. Ayaklan- macılar daha sonra Erciş ilçesini kuşattılar. Pat- nos da ayaklanmacılann denetimine geçti. Daha önce yakalanmayan Asi Resul da ayaklanmacılara katıldı. İhsan Nuri Paşa, Bro Hüseyin Telli, Şeyh Zahir ve Şeyh Abdülkadir, ayaklanmayı yönetiyorlardı. Kör Hüseyin Paşa'nın amcazadeleri ve bir- kaç ayaklanmacı dışındakiler ele geçirilemedi. (43) 10 ağustos günü harekata son verildi. Sürgünde bulunan ve gizlice Suriye'ye kaçan Hayderanlı aşiret reisi Kör Hüseyin Paşa. Bar- zaniler'den yardım istedi. 16 Temmuz 1930 günü Barzani Şevhi Ahmet liderliğindeki 'Oramar Ayaklanması' baş- lamıştı. Oramarlı Kasım Ağa, Barzani'nin bölüğü basacağını haber vermiş. gerçekten de 21 tem- muz günü kışlaya saldın başlamış. Oramar smır bölüğü ayaklanmacılarca kuşatılmıştı. Sınır bölgesindeki 'Herki' ve 'Cirgi' aşiretleri de Barzani'ye katıldılar. ken ülkelerinin herhangi bir ya- bancı hakimiye- tini reddederler. Çünkü, bu iki iilke, yalnız ve yalnız, Ermeni ve Kürt uluslanna aittir. (48) Kürtler ve Ermeniler anlaşmışlardı. Ermeni- ler. büyük bir kısmı Kürtlerin devlet kurmak is- tedikleri topraklar üzerindeki haklanndan vaz- geçecekler ve Amerika ve Avrupa'da Kürtler le- hine propoganda yapacaklardı. Anlaşma etkisini göstermişti. Ermeni 'Taşnak Partisi' Kürt Hoybun örgütü kurulmadan 1925 yılında Marsilya'da toplanan 'Sosyalist Enternasyonal'e Kürt bağımsızlığmı savunan bir bildiri yayımlamış. bu anlaşmadan sonra da Taşnak Partisi, hem Londra'da hem Zürih'te Kürt bağımsızlığmı gündeme getirmiş- ti. (49) Hoybun, İhsan Nuri ve Kürtler arasında 'Bro Herski Telli' adıyla tanınan Celali aşiretinden ibrahim Ağa'ya paşalık unvanı vererek Ağn'ya göndermişti. (50) İhsan Nuri. 'olağanüstü askeri komiser' ola- rak Ağn Ayaklanması'nın başkomutanlığını üstlenmişti. 'Üçüncü Ağn Harekatı' 7 eylül günü başladı ve bir hafta sürdü. (51) Ayaklanma sırasında İngiltere'nin Tebriz'- deki Başkonsolosu Stonhope Palmer'den Londra'ya Dışişleri Bakanlığı'nda Sir Clive'ye gönderilen 11 Ağustos 1930 gün ve 145 sayılı gizli raporda ünlü İngilizcasusu Albay Lavvren- ce'nin Kürtlere yardım ettiği bildiriliyordu. 28 Haziran 1930 günü Tahran'dan askeri ataşe R. Dodd. Ermeni Ruben Paşa'nın İngiliz Büyükelçiliğıne başvurarak Kürtler için silah istediği haberini vermişti. (52) Harekatı General Salih Omurtak yönetti. Harekat sonunda ayaklanma liderlerinin bir kısmı öldürüldü. Üç yıl süren Ağn Ayaklan- ması 14 Eylül 1930 günü bastınldı. 8 ekim günü 'Pülümür Harekatı' başladı. 14 kasım günü bu harekat de tamamlandı. İhsan Nuri ve Ermeni Baron Vahan İran'a kaçmayı başardılar. İhsan Nuri. 25 Mart 1976 günü 84 yaşındayken Tahran'da bir trafık ka- zası sonunda öldü. (53) Ağn Ayaklanması bastınlmışü. Ancak Der- sim, için için kaynıyordu. Gözler Seyid Rıza'ya çevrilmişti. İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, yöreden gelen bütün istihbarat raporlannı tek tek oku- muş ve Doğu illerinde yaptığı geziden sonra baş- bakanlığa 18 Aralık 1931 günü verdiği raporda Seyid Rıza ile birlikte iki ad daha vermişti. Hay- deranlı Aşireti Reisleri Hıdır ve Kamer Ağalar. Seyid Rıza. Hayderan Abbasuşağı. Yusufan. Demenan, Hayderan. Kureyşen ve Bahtiyar aşiretlerini örgütlemişti. (54) Şeyh Sait Ayaklanması'na katılmayan ve 1925'te hükümet kuvvetlennden yana tavır alan Dersim'in Alevi aşiretleri. bu kez ayaklanıyor- lardı. Yarın: DERSIM İÇİN İÇİN KAYNIYOR (26)- Dersimi \uri. kürdistan Tarihinde Dersim, Dilan Yar., E 263-264 (27). Koçgiri Haik Hareketi, Konud Yay., s: 65 ri- Dersimi \uri, Dersim re Kürt Milh Mikadrk-ıne Dttir, Hatıranm, Özge Yay., s: 107 vd. Dersimi, Kürdistan Tarihinde Dersim, DUan Yay., s: 263 vd. Mıımcu L ğur, Kürt İslam A vaklanma- H, Tekin Yay., s: 33 vd. TBMM Gizli celse tutanakUm, Is Bankası Yay., c 2,«: 405 (28)- Aym Tarihi. Ankara, Haziran 1935, no 18, İçişleri Ba- kanı Şükrü Kaya'ntn konusması s: 77,- Ozmen Ahidin. tdare Dergisi, Şubat 1947, Say, 184. s: 238 (29)- Lmumi MûfettisEk. 5 Haziran 1927 gün re 1164 sayıh yasa ile kuruldu. ( ResmiOazete. 16 Temmuz 192", sa\ı634), 24 Kasım 1952 gün ve 5990 sayıh yasa ile kaldınldı. (Resnü Gazete, 29.11.1952, savı 634) (30)- Sicili Kavamni. İ2cild,27 Tesrinsani 1927, s: 787-791 (31)- Korgeneral Hüseyin Abdullah Alpdoğan. 18 7 8 yıbnda Kastamonu'nun Taşköprû ilçesinde dnçdu, 1905yıhndapiya- ie subayı olarak 2. Ordu 'da gorere başladı. Trabluigarp, Bal- kan, 1. Dünya ve Kurtuhtç Savaslan na katıldı. Koçgiri Ayak- lanması 'm bmtıran merkez ordusunda kurmay baskam olarak görev yaptı. 1936-1943 ydhm arasında Tunceh VaBhgi, Ko- mutanhğı ve 4. Lmumi Müfettişliği görevlerinde buhındu. 1943 yth haziran ayında Slahh Kurretler'den emeküye ayrıl- iı. 1943 yıhnda TBMM'ye Bobt mUletvtkiS olarak girdi. 1946-50 yUIan arasında da Kastamonu ıraüenekilEği yapan Abdullah Alpdoğan, 9 Msan 1972 tarihinde öldü. (32)- Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar, Genelkur- may Harp Tarihi Baskanhğı Resmi Yayınhrı. 1972 Ankara, s: 145-166.27 Mayıs 1960ihtilaHnin aderlerinden Korgeneral Cemal Madanoğlu da Sason Ayaklanmalan nın bastırılması- na rüzbası rutbesiyle katıbjustır. Bkz. Madanoğlu Cemal, Amlar, 1911-1938, Çağdaş Yayın. 1982, İst. s: 160 vd. (33)-a.g.y.s:/-2 (34>-a*.y.s:192 (35)-aj.y.s:212 (36)-a.g.y.s:213 (3 7 )- a.g.y. s: 227, Ağn Ayaklanması'nın lideri fhsan \wi, amlannda bu istihharatı doğruhıyor. "...Ermeni Taşnak örgü- tünün bir temsiLiu Ağn yageldi. tsmi Ardesir Muradyan olan bu şahıs Zilan Künleri arasında iyi tammyorau." Bkz. fhsan Vun Paşa, Ağn Dağı İsyanı, Med Yay.. «: 29 (38)- Türkiye Cumhuriyeti'nde Ayaklanmalar, s: 232 (39)-a.g.r. s: 259 (40)- İhsan ı\uri Pasa. s: 52 (41)- Türkiye Cumhuriyetinde... s: 262-270 (42)-a.g.y.s: 271-286 (43)- a^.y. s: 304, İhsan Suri Paşa, 64-71 (44)- a.g.y. s: 306^ Kınnane Derk, The Kurds AndKürdistan, Oxford Lniversity Pre<\, London-Setr York. 1964, s: 40-41 Bilgin, M.Sıraç, Barzani, Fırat Yay. s: 35 (45)- Türkiye Cumhurireti'nde Ayaklanmalar s: 310, Şimşir Bilal, İngiliz Belgelerirle Türkiye 'de Kürt Sonam, TTK Yav., 1991 Ankara s: 124 (46)- a.g.y. s: 484, Roben Olson, Kurdi\h .\ationalism And The Sheskh Rebellion. 1989, Lmversty of Teıas Press, Aus- tin, s: 172: Arda Behram, Şeyh Sait Ayaklanması'nın l'lusai veSosyalKarakteri, MedyaGüneii. Ağustos 1988,s: 76 (47)- Dersimi, Kürdistan Tarihinde Dersim, s: 252; Sasuni Garo, Kün L'htsal Hareketleri ve 15. yy'dan Günümüze Er- meıa-Kürt taşkileri, Med Yay., 1992, s: 200, Kadri Cemil Paşa, Doza Kürdistan, özge Yay., 1991,s: 104; Ekrem Cemil Paşa, Muhtasar Hayatım, Brüksel KSrt Enstitüsü Yay., s: 1989 s: 67, Sekban Mehmet Şükrü. Kürt Sorumı, Belgelerle Türk Tarih Dergisi Yay., s: 7. Aladağ C. Kürdistan'ın Geri KaUjimn Şekilknmesi ve 20. Yüzyılda l'lusai Hareketler, Öz- gürük Yohı, Msan 1977, s: 30 (48)- Sasuni. s: 201 (49)- İhsan \uri Paşa, s: 20, Sasuni. J: 201 ve 259 (50)- İhsan .\uri Paşa, s: 19-20 (51)- Cumhuriyet, 27 Temmuz 1930, Türkiye Cumhmiyetı"- nde Ayaklanmalar, s: 319-350, İhsan \üri Paşa, 71-97; Memorandum on the Situation on The Kurds And Their Cla- ims,Paris,1949,s: 13 (52)- Şimşir Bilal, İngiliz Belgeleriyle Türkiye'de Kürt Soru- nu, (1924-1938). TTK )«>-., Ankara, 1991, Î; 183 ve 226 (53h İhsan \uri Paşa, \: 10 ve 94 (54)-Dersim, Dahiüye l ekaleti Jandarma l mum Komutan- hğı. 111 sayı: 55058, s:231, Şimşir, \: 298, AkgülSuat, lakın Tarihimizde Dersim İsyanları ve Gerçekler, Boğaziçi llmi Araştvrmalar Serisi. 1992, İst. v: 124. ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Kangaşayı Önlemenin Yolu Sabahattin Ali, kargaşaya, şiddete karşıydı. Anarşi- den, "terör'öen yana olmadı. Ama, toplumda "öcü"gibi gösterilip tanıtıldı; öldürüldü. Uğur Mumcu, Turan Dur- sun, Muammer Aksoy, daha pek çokları kargaşaya kar- şıydılar. Köy Enstitüleri'nin kurucuları Tonguç, Yücel, yaşamları boyunca kargaşaya, düzensizliğe karşı çıktı- lar. Ama. onlar da bir yerde. sanki öldürüldüler, "eritildi- /er." Geçen yazıda, Sabahattin Ali ile Tonguç'tan söz aç- mıştım. Sabahattin Ali, "İki Gözüm Ayşe" diye başlayan mektuplar yazdığı Ayşe İlhan'a, o zamanki adıyla Ayşe Sıtkı'ya, bu mektuplarda, kargaşa, yani "anarşi" ile ilgili görüşlerini de açıklar. Bir mektubunda şöyle der: "...Jnfiallerin artması, bunlara dürustbir istikamet ve- rilemeden artması, insanı anarşizme götürür. Ve bir anarşist, hiçbir şeye faydalı olamadıktan başka, her şey- den evvel kendisine çok zararlıdır. Birçok menfi istifham (soru) işaretleriyle dolu olan bir kafa kadar feci şey ta- savvur edilemez. Ancak bunlarm karşısına müspet ce- vaplar konulduğu zaman insan, insanlaşır ve o zaman ne hapis, ne ölüm, ne işkence, ne açlık vesaire, insanın ruh sükûnetini, iç saadetini bozar. Yalnız inanmak hü- ceyrelerin (hücrelerin) içine kadar inanmak ve her şeyin tabii ve doğru yola gireceğini zaruri görmek lazımdır. Stalin'in Haydar Rifat tarafından tercüme edilen 'Lenin ve Mezhebi' diye bir kitabı çıktı. Onu bul ve oku... Bun- dan evvelki mektubumda yazdığım kitapları bilmem okudun mu? Her halde vaktini boş geçirme, boş zaman- larında da tek başına deniz kenarına, hatta şehir dışında bir yere git, arkası üstü yat, gökyüzüne baka baka dü- şün... Dünyada bu kadar enfes şey yoktur." ("İki Gözüm Ayşe ", S: 238) Sabahattin Ali'nin 15.4.1935 günlü mektubunun girişi: "Sevgili Ayşe, Mektuplarında hep anarşizme gidiyorsun. insanlan yok etmek, onların gurültülerine nihayet vermek ihtiyacı varmış içinde, iyi ama madem ki bu mümkün değil, bu doğru değil; başka şeyler, daha mümkün, daha faydalı şeyler ara... Tabiatla baş başa kalmanın pek tadını çıka- rıyorsun. Bolu ormanlarından yazdığın bir mektupta da tabiatı pek duyarak anlatıyorsun. Tam şair olacak kızsın ama..." Ayşe Ilhan, Sabahattin'in bu tümceleriyle ilgili olarak şöyle dedi: - Çocuktum, ona o zaman öyle cümleler yazmışım. Oysa, ben hiçbir zaman anarşist olmadım. Hep bir fikrin peşinde koştum. O öyle aniamış mektubumu, karışık bulmuş fikirlerimi... Her zaman söyleyip savunuyorum; Köy Enstitüleri ka- patılmamış olsaydı. Türkiye'de bugün yaşanan kargaşa (anarşi) olmazdı. Köy Enstitüleri'ni kapatanlara ne de- meli? Ne Güneydoğu'daki Kürtçü başkaldırılar olurdu, ne Avrupa'daki elçilik basma olayları. Köy Enstitüleri'ne Abdurrahman Dilipak da saldınyor, Yalçın Küçük de. Karıştırıcılar, nasıl da bir araya geliveriyorlar. Mahmut Makal'la konuşuyorduk, şöyle dedi Mahmut: - Köy Enstitüleri, tarihimizde ilk kez demokrat, laik in- sanlan yetiştirmek için kurabildiğimiz eğitim ocakları- dır. Ve bu dünyada da ilktir belki; çünkü Avrupa ülkeleri bile kilisenin etkisinden daha yeni yeni kurtuluyorlar, yeni yeni laikliği yerleştirmeye bakıyorlar. O yüzden Tonguç'un Türkiye'ye hizmeti, hatta dünyaya hizmeti çok önemlidir Köy Enstitüleri eçısından. Eğer Köy Ensti- tüleri'ni yaşatabilseydik, İmam-Hatip okulu öğrencileri yerine, alternatifolarak Köy Enstitüleri'nisürdürebilsey- dik, bugün Türkiye nin karşı karşıya olduğu sorunların birçoğu olmazdı. Biz bunları bıraktık, Tonguç'un dünya- nın en güzel işi, en güzel davranışı olan kitap armağan etmesini bile mahkemelere, Danıştaylara pötürdük, Meclislerde söz konusu ettik... Tonguç, 1950'de Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü'- nde "7an/7ihaş/" olan izzet Palamar'a, ignazio Silone' nin, Sabahattin Ali çevirisi "Fontamara"y\ armağan etti- ği için cezalandırılmak istendi. O zamanki Milli Eğitim Bakanı ReşatŞemsettin Sirer, Tahsin Banguoğlu. Ilköğ- retim Genel Müdürü, Tonguç'un yerine gelen Yunus Kazım Köni, Maraş Milletvekili Emin Soysal, "Fonta- mara"nın armağan edilmesini ele alarak, Tonguç'u yıp- ratma yoluna gittiler. Tonguç'un bu kitapla ilgili olarak Danıştay'da yaptığı savunma ilginç. Tonguç, savunma- sının bir yerinde özetle şöyle diyor: "Fontamara adlı kitabın yazan, faşizm idaresi devrin- de, italyan köylüsünün feci durumunu ve bilhassa bu idareden köylülerin çektiklerini roman şeklinde anlat- makta, roman tekniğinin icabı olarak esehnde geçen köylü. şehirli, memur vs. tiplerini, kendi seviyelerine, zihniyetlerine göre konuşturarak, faşizm aleyhtarlığı olan ana fikrini usta bir sanatkâr sıfatıyla anlatmaktadır. Fontamara bu bakımdan başan kazanmış, edebi değer taşıyan bir kitap olduğu için birçok kültürlü milletlerin dillerine tercüme edilmiştir. Bilim ve edebiyat eserleri- ne karşı pek titiz davranan milletler, bu eseri tehlikeli bulsalardı veya sanat bakımından değersiz addetseler- di, kendi dillerine asla çevirmezlerdi. Fontamara adlı kitabın değeri, Milli Eğitim Bakanlığımızca da takdir edilmiş olacak ki, bu bakanlığın en selahiyetli organı olan Talim ve Terbiye Dairesi'nin 14.8.1945 tarih ve 2/1789 sayılı karanna dayanılarak bakanlıkça satın alyı- mış, bütün yurttaşların faydalanabilmeleri düşüncesi ile genel kitaplıklara gönderilmiştir..." Kargaşayı önlemenin yolu, İmam-Hatipliler yerine Köy Enstitüleri'ni yeni baştan kurmaktır... BULMACA 1 2 4 5 8 $ I I 9 t SOLDANSAĞA: 1/ Alfred Hitchcock'un tanınmış bir filmi... Vo- leybol ve teniste oyunun her bir bölümü. 2/ Os- manlılarda gece bekçisi... Denizcilik dilinde "temiz, düzgün, derli toplu" an- lamında kullanılan söz- cük. 3/ Motorlu taşıtlar- da direksiyon ile tekerlek arasındaki bağlantıyı sağlayan mil... Emeksiz elde edilen. 4/ Şarkı. tür- kü... Dişlerin diplerinde ve kaplarda oluşan kireç tabakası. 5/ Eski dilde ayak... Türk malını simgeleyen harfler. 6/ Açı ölçmeye ya da çizmeye yarayan araç... Bar- yumun simgesi. 7/ Şimşek... İşlen- memiş toprak. 8/ Ahlakbilım... Güney Airika Cumhuriyeti'nin para birimi. 9/ Yaşamsal sıvı... Adıyaman'ın birilçesi. YUKARIDAN AŞAĞI YA: 1/ Artvin yöresine özgü, kız erkek kanşık oynanan bir halk oyunu. 2/ Atlas Okyanusu'nda Portekiz'e ait takımada... Dar ve kalınca tahta. 3/ Plastik su şişelerine verilen ad... Asya'da bir başkent. 4/ Sahip... Yağı alınmışyoğurt. 5/ Berilyum elementirun simge- si... Bin metrenin kısa yazıbşı. 6/ Siyaha yakın koyu yeşil... Bir nota. 7/Peşin parayla veresiye mal alma usulü... En kahn erkek sesi. 8/ Yağmur sulannın, çatının kimi yerlerinden içeri sızması- nı önlemek için yapılan sac örtü... Almanya'nın, 1 Ocak 1991 tarihine kadarki başkenti. 9/ Tıp dilinde kalp atımımn hızlan- masına verilen ad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear