22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyel7HSAYI24728 S A N A T K U L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 18NAZtaAN1M3CVIM Tarihi hastanede eski kantini restore etmek amacıyla girişilen çalışmalar5j mimari kimliği ypk ediyor Numune Hastanesi'ne cerrah kazmaaENİS ONAT Serirriyat Pavyonlannın doğal çeb- resim değiştiren restorasyon çab- şnutlırı, başhekitnlik binasına asnu katiabaşladı. Türkiye'nin en eski üp fakültele- rinden Mektebi Tıbbiye-i Şahane'- nin Serirriyat Pavyonlan binalan- nda hizmet veren Haydarpaşa Nu- mune Hastanesi'nin, tarihsel kimliği bozuluyor. 1903 yılında hizmete gi- ren ve döneminde dünyanın en önemli tıp merkezlerinden biri olan yapı, bilinçsizce yapılan ek bina in- şaatlannın bozduğu tanhi siluetini. geçen eylûl ayında başlayan resto- rasyon çahşmalan yüzünden tama- men yitirmek ûzere. Serirriyat Pavyonlanrun doğal çehresini değiştiren restorasyon çalışmalan başfaekimlik binasına, dönem mimarisinin en belirgin çiz- gilerinden olan yûksek tavan özelli- ğini hiçe sayarak yapılan asma katla başladı. Bunu hastanenin tarihi kü- tüphanesindeki ahşap kitaphklann, kullanılabilir durumda olmasına rağmen değiştirilmesi izledi. Bu ara- R.estorasyon çabşmalan sırasında, bazı değerh" kitaplarçöplüğe atıldı. B1 ir kısım eşyalarla tarihi değeri olan kimi aletler, kendi yazgılanna terkedildi. da kütüphanenin arşivinde bulunan eski yazı tıp kıtaplan herhangi bir kütüphanecilik uzmanımn görüşleri alınmadan toplandı. Konuştuğu- muz doktorlar söz konusu kitaplar- dan bazılannın çöp kutulanndan çıktığını belirttiler. Bu kitaplann İstanbul Ünıversi- tesi kitaplıgına verileceğının açı- kladığını söyleyen hastane çahşan- lan, Haydarpaşa Numune'nin asis- tan yetiştiren bir eğium hastanesi ol- duğunun altını çizerek, arşivde bu- lunan bu eski yaa eserienn başka bir kuruma verilmesinden ötûrü duyduklan tepkiyi dıle getirdiler. Öte yandan, başhekımlık kori- dorlannda asıh olan günümüze de- ğin hastanaye hizmet vermış servis şeflerinin fotoğraflannın yerlerin- den alındığını anlatan Numune doktorlan, aynca bir önceki başhe- kim Dr. Asuman Eğriboz'un bir araya getirerek hastahane girişınde sergiletu'ği müzelik eski üp gereçleri- nin kaldınlarak Bakırköy'deki Sağlık Müdürlüğü'nün depolanna gönderildiğini ve orada çürümeye terkedildiğini vurguladılar. Binanın tarihi çehresini bozan en önemli darbe ise, günümüzde Kadın Doğum KJiniği olarak kullanılan eski Serirriyat Pavyonlanndan biri- nin alt katına yapılan kantin inşaatı. Yıne bir arkeoloğun görüşleri alın- madan başlatılan inşaat nedenıyle. binanın yapunında kullanılan tarihi taşlann bir kısmı çıkartılmış. Bina- nın doğal iç mimari konumu ise bo- zulmuşdurumda. Bu yer, hastanenin gjrişindeki kantinin sahibine işletmesi için veril- miş. Bunun nedeni söz konusu kan- tinin yerine otopark yapılmasının planlanması. Zaten geçen yıllann beraberinde getırdiği yer gereksiniminın artması yüzünden. hıçbir mimari ve estetik kaygı güdülmeden yapılan ırili ufaklı birçok ek binalarla eski çehre- sini yitiren Sultan İkınci Abdülha- mid'in Tıbbıye-ı Şahane'si, bugün. birzamanlarışga) kuvvetlerinekarşı genç doktor adaylannın eylem plan- lan yaptığı koridorlannda, bu ge- reksiz değişımin hüznünü yaşıyor. Haydarpaşa Numune Hastanesi Başhekimi Operatör Dr. Selçuk Ünalmışer, eski yazı kıtaplann İs- tanbul Oniversıtesi Kütüphanesi'ne gönderilmek üzere toplandığı ve kü- tüphanedeki masa ve sandalyelerin de kullanılamayacak kadar eski ol- duğu için değişurildiğini belirttı. Kantin inşaatı konusunda ise, zaten söz konusu yerde eskiden de kantin olduğunu hatırlatarak, yapılan ça- lışmanın eski kantini yeniden resto- re etmek amacıyla gerçekleştirildiği- ni anlattı Şarapçılar arasındaki rekabet Haber Merkezi - Avrupa'daki şarap üreticilerinın yıllar süren egemenhği, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Afrika, Kalıforniya ve Şili'den gelen şaraplann, Avrupa'dakı dükkanlara akmasıyla tehlikeli bir döneme giriyor. 24 haziranda. Fransa'nın şarap başkentı Bordeaux'da düzenlenecek olan dünyanın en büyük şarap şovunda (Vinexpo). Fransız şarap üreticileri, hepsı de Avrupa pazarlannı hedefleyen kırk ülkeyle yanşmak zorunda kalacak. Avustralya'nın ATye ihraçettiğı şarap, bıryılda yüzdeöl oranında artarken, Güney Afrika'dan İngıltere'ye şarap ihracatı yüzde 9O'ı aştı. Fransız şaraplan abalara hem çok pahalı gelıyor hem de pazara yeni cıkan şaraplardan o kadar iyı olmadığı düşünülüyor. Yaz ishaline dikkatKONYA (AA) - Havalann ısınmasıyla birlikte ishal olaylannda yoğun artış gözlendığı. bırçoğunun ölümle sonuçlanmasının en büyük nedenınin ise egitim yetersizliği olduğu bildirildi. Konya Selçuk Ünıversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. tbrahim Erkul, yaptığı açıklamada, yapılan bilimsel araştırmalara göre dünyada her yıl, 0-5 yaş arası çocuklarda 750 milyon ishal olayı görüldüğünü belirterek "Bu hastahktan yaklaşık 4-5 milyon çocuk hayatını kaybetmektedır Bu durum ülkemizde de söz konusudur. 5 yaşın altındaki çocuklardan 12 milyon kadan ishale yakalanmakta ve 10 bıni ölümle sonuçlanmaktadır" dedi. İshalin nedenleri Baa bölgelerde içme ve kullanma suyu yetersizliğinin, sulara kanaÛzasyon atıklarraın kanşmasının, çöplerin sağlıksız ve açıkta toplanmasının, beslenme yetersizliğinin, gıdalann günün şartlanna göre muhafaza edilmemesinin, ishal olaylannın başlıca nedenlerini oluşturduğunu kaydeden Prof. Dr. Ekrul, şunlan söyledi: "Ölkemizde ishalin öldürücü olmasının en büyük nedeni, egitim yetersizliğidir. Ozellikle kırsal kesimlerde ishalli çocuğa, ishali artar diye su ve sulu gıdalar verilmemektedir. Bu oldukça yanlış ve tehlikelidir. Oysa ishalli hastaya bol bol su içirilmeli ve sulu gıdalar verilmelidir. Eğer durumu kritik isevakit kaybedilmeden mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Ozellikle son yıllarda ishalli hastalar için sağlık ocaklannda özel olarak hazırlanan tuz ve şeker kanşımı poşetler ücretsiz olarak hasta sahiplerine verilmektedir." Spielberg'in sonfîlmigişe rekorlannı zorluyor Haber Merkezi - Amerikalı kurgu-bilimfilmlerininünlü yönetmem Steven Spielberg'in son filmı "Jurassic Park" gişe rekorlan kınyor. Film. Amerika'da geçen hafta sonunda gösterime girer girmez iki gün içinde 48 ile 50 milyon dolar arası bilet satışıyla sinema dünyasının rekorlannı altüst etti. Hollywood"un "koca bebeği'" olarak bilinen Spielberg'in filmi. dinozorlann yeniden canlanması ve dünyaya dehşet salmalannı konu alıyor. International Herald Tribune gazetesinin haberine göre Universal şirketi tarafından yapılanfilmiçin şjrketin bir sözcüsü,"AJdığımız sonuç beklediğimızin çok üstünde. Sevinçten aklımızdurdu" dedi. Universal yetkililerine göre Michael Crichton adlı yazann kitabından sinemaya uyarlanan ve genetik mühendisliği yoluyla yeniden hayata döndürülen dinozorlann bir tropik parkta saldıklan dehşeti konu alan film, 56 milyon dolara mal oldu. Paris'ingöbeğindedevkamera Bir ay sörecek fotoğraf festivali için Paris'in Champ de Mars'ına körüklü. dev bir fotoğrafmakinesi yerleştirildi. Eyfel Kulea'nin ters görûntüsünün vizöre yansıtddığı kamera 12 merre \üksekli^nde, 20 metre uzunluğında ve ağırüğı da 30 ton. Konuklar kameranın arka tarafındaki mercek açıklığından girip içerdeki sergiyi gezebiliyor. Sergide fotoğraf dünyasıyla ilgili slayt gösterisinin \ anı sıra fotoğraf makinesinin mekaniği taruhlıyor. Bir bakıma fotoğrafın *ana> atanı' sayılan Paris'teki bu görkemli kamera, turistlerin yanı sıra fotoğrafseverler tarafından da Ugiyie izleniyor. Aslına uygun olarak büyütülerek yapılan kamera, fotoğrafın gümşığına çıktiğı yıllarda kullanılan ilkel ömekleriy le kıyaslandığında bir hayli üginçlikkr gösteriyor. Bu kameranın tek farkı. içinin sergi salonu olarak kullanılmasından geliyor. Dışı eskiyi y a da yaygın bir tanımlama ile fotoğraf a duyulan özlemi y ansıtan kamera, içinde bu sanattaki tüm teknik geüşmeleri konu alan makinclerin sergilenmesiy le adeta bir tezatı da gözler önüne seriyor. Gıdalan taze alma alışkanlığında olan Türk insanında, dondurulmuş yiyeceklerin de taze olduğu bilinci yerleştiriliyor Sigara ve muska böretderi de buzluğa gird DİLEK GİRGtN CAN Gıdalann dondurularak saklan- ması çok eskiden ben bihnen bir yöntem. Ancak ekonomik olarak uygulanması 20. yüzyılda mümkün oldu. Türkiye'de tanınmaya ve yaygmlaşmaya başlaması ise ancak son birkaç yılda gerçekleşti. Türki- ye, gerek sebze ve meyvelerin. gerek- se et ürünlerinin bol ve taze olarak rahatlıkla bulunabildiğı bir ülke. Buna rağmen, ozellikle büyük şehir- lerde dondurulmuş yiyeceklerin ilgi gördüğü söylenebilir. Bu ilginin en büyük sebebi de hem çalışan kadın sayısında hem de yalnız yaşamayı terrih edenlerin sayısında artışlann olması. Dondurulmuş yiyecekler zahmetsiz, pratik kullanımlanyla belirli bir kesime oldukça cazip geli- yor. Kerevitaş Gıda Sanayı ve Ticaret A.Ş.'nin "SuperFresh"i ile Önentaş Gıda Sanayi A.Ş.'nin "Dardanel"i, dondurulmuş yıyecek alanında ön- de gelen ikı kuruluş. Her ıkı kuruluş da dondurulmuş yiyeceklenn kulla- nımını yaygınlaştırma amacında. Aynca. gıdalan saf ve taze olarak alıp tüketme ahşkanbğında olan Türk insanında, dondurulmuş yiye- ceklerin de taze ve katkısız olduğu bilincini yerleştirmek istiyor. Don- durulmuş gıda sektörü: yatınmı, alt- yapısı. dağıümı, tanıtımı, pazaria- ma faaliyetleriyle hem zahmetli hem de maliyeti çok yüksek olan. ancak gelecek vaat eden bir sektör olarak tanımlanıyor. Hatta iki kuruluşun da; dondu- rulmuş gıdarun manavlardan, pa- zarlardan alınan sebze ve meyve ka- dar, bazen daha da taze olduğu yö- nünde iddialan var. Tüm gıdalann en kısa süre içinde eksi 40 derecede şoklama metoduyla dondurulduğu- nu. sağlıklı ambalajlar içinde el değ- meden taze ve temiz olarak evlere ulaşünldığını belirtıyorlar. SuperF- resh ürünlennın üretıcişı Kerevitaş'- ın Reklam ve Halkla İlişkiler Mü- dürü Meral Saçkan, "Taze sebze. meyve ve diğer gıdalann piyasaya vanş zamanlan ile donmuş gıda- lann vanş zamanlan arasında bü- yük farklar bulunmaktadır. Şöyle ki, taze gıdalar belirli toplama mer- kezlenne gelinceye kadar bir süre se- yahat ederler. Toplama merkezle- rinden hallere taşınır, halde satılır ve yıne ikinci bir taşıma ile şehirlere nakledıbr. Eğer şanslı isek son satış noktasında hemen alacağımız bir gıda en az 3-4 günlüktür. Hele bu alışımız daha sonraki günlerde olur- sa taze dediğimiz gıda bir haftahk i/ olmuştur bile. Dondurulmuş gıdada ise, taze gıdalar toplama merkezleri- ne geldiğinde dondurulmuş gıda üreticilen bunlan hemen satın ala- rak fabrikalara taşırlar. Bu çok kısa bir mesafedır, fabnkada en fazla 6-12 saat içinde temızlenir, yıkanır ve çok hızlı metotlarla dondunılur. Taze gıda en fazla 12-18 saat içersın- de tüketıme hazır bir durumdadır" diyor. Saçkan aynca. taze gıdalann taşınma. depolama ve satış nokta- ondurulmuş yiyecekler, yalnızca sebze ve meyveden oluşmuyor; hamur işleri ve su ürünleri de dondurulmuş yiyecekler portföyünde önemli yer tutuyor. lannda karşılaşılan çeşitli koşullar- dan dolayı sürekli nem kaybettikle- nni, bozulmalannın sürdüğünü. vı- tamin kayıplannın devam ettiğini, evde temızlenmeden de kullanıla- mayacaklannı söylüyor. Dardanefin üreüci fırması Önen- taş Gıda Sanayi'nin ürün sorumlu- su Saime Uçar da halk arasında dondurulmuş yiyeceklerde besın kaybı olduğu yolundn bir kaygı ol- duğunu. ancak çok tısa bir zaman içinde dondurulan yiyeceklerde be- sin kaybı olmasının mümkün ol- madığmı belirtiyor. "Dondurulmuş yiyecekler manavlardan alınan seb- ze ve meyveler kadar, hatta daha da tazedir" diyor. Dondurulmuş yiyecekler. yalnızca sebze ve meyveden oluşmuyor tabii. Hamur işleri ve su ürünleri de don- durulmuş yiyecekler portföyünde önemli yer tutuyor. Ancak Türkiye'- de yöneliş sebze ve hamur işlerine. Bu yöneliş de Türk insanının beslen- me alışkanlığıyla açıklanıyor. Aynca Saime Uçar, bazı deniz ürünlerinin, örneğin karides ve kalamann pek tanınmadığını. nasıl tüketileceğınin pek bılınmediğıni söylüyor. En çok tüketilen deniz ürününün ise ton balığı oldugunu belirtiyor. Aynca, dondurulmuş gıdalarda kesinlikle katkı maddesi olmadığı da ısrarla vurgulanan bir başka nokta. Meral Saçkan, denızden çı- kanlan ürünlenn, dalından kopan- lan meyvelerin ve bostanlardan top- lanan sebzelenn ve diğer tüm ürün- lenn hem doğadakı saflıklannı hem de besin değerlenyle vitamınlerinı koruduklannı ve bunlarda hiçbır katkı maddesi kullanılmadığım be- lirtiyor. Saime Uçar da "Ürettiğı- miz gıdalann tek farkı dondurul- muş olmalan" diyor. Dondurulmuş yiyeceklerle ilgili bir kanı da pahalı olduklan yönün- de. Saime Uçar, bunun yanlış bir kanı oldugunu söylüyor: "Ürünlen- mizı temizlenmiş, ayıklanmış olarak satışa sunuyoruz. Örneğin yanm kilo bezelye. bir kilodan elde edili- yor ashnda. Dışarda satılan bir kilo bezelyeyle karşılaştınldığında öde- nen fiyatın aynı olduğu anlaşılabi- lir." Meral Saçkan da "Dondurul- muş gıdalar; tüketime hazır vaziyet- te olmalan, tüm hazırlama işçiliği- nin yapılmış olması nedeni ile ikinci bir mutfak işçiliğine gerek duyul- maması, fiyaünın temizleme ve di- ğer fireler dıkkate ahndıgında çarşı- dan abnan "taze adlı" gıdaya ve kon- serveye göre daha ekonomik ol- ması, gerektiği miktarda kullanıla- bilme özelliğine sahip olması nede- niyle büyük avantajlara sahiptir" diyor. 1970 yılında kurulan Kerevitaş, yalnızca üç yıldır iç piyasaya dondu- rulmuş gıda sunuyor. Yaklaşık 25 yıldır ise dondurulmuş gıda çeşidini Amerika. Avrupa ve Japonya'ya ih- raç ediyor. En çok da sebze. meyve vesu ürünlerini satıyor. 1981 yılında kurulan, 1986'dan beri de iç piyasa- ya dondurulmuş yiyecek sunan Önentaş ise en çok su ürünleri ihraç edivor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear