22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Yoncimen \li \car •Du/enleme Mustafa Sağlamer Ankara Temsilcısı Cüneyt Aıcayürek •Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdem Muessese Muduriı ErolErkut •Koordınator tanhul Haberlen Şena> Kalkan »Dı^ Haberler Ergun Bakı AuturkBuKanNo 125. Kaı 4. Bdkdnlıklar-Ankara Tel-4195020 (7 Hat). Teiex Ahmet Korolsan •Muhasebe Bülent Vener I I I ö G p nel Yayın Yoneımenı Özgen Acar •Genel Oorx.- Yayın Koordınatöni Hikmet Çetinka\a -, , —„ • Genel Yayın Danı^manı Orfıan Erinç «1} - Ekonomı Dinç Tajanç • Yurı Haberlen Mehmet Saraç 42344 Fax (4>4195027 «Izmır Temsılcısı Serdar KınJt, H Zıva Blv 1352 S 2 3 Tel • Idare HüseyinGürer • Ijietme OnderÇe«k t «Yazı İsleri'Müdüru Celal Baslaneıç * H a - •Makaleler Sami Karaorra »Spor Abdulkadir \ucclman »Du- f*il33OTelex 52359. Fa< (51)895360 •AdanaTemsılcısrÇetin Y^enogJulnönuCd »Bügı-lşlem- Nail Inal »Bılgısayar Sıstem: ImtİVaZSahİbkBerinNadİ ber Merkezı Mudurü Mustafa BalbaV zclıme Abdullah \ u ı U9S No I Kat 1.Tel 522550-522601-522492 .Telex 62155.fcax (71)522570 MûriivetÇiler «Reklam Hehal^ıdnan Ya>nıla>iB>eBasan. V enı Gun Haher Ajansı Bdsın 1e VdViiKilıl. A Ş TûrkocağGKİ 39 41 Cağaloğlu 34334 Isı PK 246 Islanbul Tel 512 05 05 Telc\ 22246. F.ı 15HAZİRAN1993 Imsak: 3.24 Güneş: 5.24 Öğle 13.09 İkindı: 17 09 Akşam: 20.44 Yatsı 22.34 Sting, 'Çevre Andı' içirecek • Magaan/TV Servisi - İstanbul İnönüStadı'nda 4 temmuz günü bir konser verecek olan Sting. izleyicilere, sponsorfirma Benetton tarafından haarlanan "Çevre Andı"ru ıçırecek. Benetton Türkiye Genel Müdürii Serdar Sunay, müziğının yanısıra AIDS veormanlan kurtarma konusundaki çabşmalanyla. felsefelerine yakın bulduklan sanatçının. Türk gençlenne mesaj vermesının yararlanna dikkatçekerek. konsere katılacak herkesı, Sting'le and içmeye çağırdı. Yunanistan'a ünlû akını • ATTNA(AA)- Yunanistan. yaz mevsimınin başlamasıyla uluslararası çapta ünlülerin akınına uğradı. Bu yıl pek çok yabancı sinema ya da ses sanatçısını ağırlayacak olanKorfuAdası, Hollyvvood'un seks ilahelerinden Kim Bassınger'ı beklerken, Hanedan dızisının kötü kadmı Joan Collins de aynı adada yorgunluk gıderdi. Collins, Korfu Adası'nda gündüzleri ıhtiyarlamak bilmeyen vücudunu güneşın yakıcı ışınlanna bırakırken, geceleri tavernalarda ve barlarda geçirdi. Elton John 19 haaranda, Bob Dylan 22 haarandd. Sting de 6 temmu^da Atına'da konserler verecekler. Fransa'da ' borsaalar alkolik •STRASBOURG (AA) - Fransa'da borsa çalışanlann büyük bir kısmınm alkolik olduğu ve eşlerini dövdüğü öne sürûlüyor Liberation gazetesindeçıkan bir araştırmaya göre sinirli ve gergın çalışma koşullan yüzünden 1992 yılında borsacılar arasmda alkoliklenn ve eşlerini dövenlenn sayısının giderek arttığı bildiriliyor. Borsada çalışanlan tedavı eden îkı doktor tarafından yapılan araşürmada,ekonomik kriz yüzünden bu sektörde çabşanlann sayısınm son üç yılda azaldığı hatırlatılarak aşın rekabet ve sürekli stres altında çalışma sonucu borsaalann alkolik ve sinirli olduklan belırtiliyor. Borsada çabşanlann büyük çoğunluğunun 'sıfırdan var olmuş" insanlar olduğuna dikkat çekilen araştırmada, bir anda zengin olan insanlann heran batma tehb'kesıyle karşılaşmalan vedüzensizhayat yaşamalan yüzünden bu sektörde çabşanlann alkol tüketıminde başı çektiği kaydediliyor. Güzelin gözyaşları Ankara(AA)-Ankara 19 Mayıs Stadyumu'nda önceki gün düzenlenen ''Miss Tourism Uluslararası Güzellik Yanşması"na AJmanya adına katılan güzel, ülkesinde son günlerde mcydana gelen ırkçı saldınlar yüzünden seyırcıler tarafından protesto edildi. izleyicilerin protestolannın kesi'lmemesi üzerine gözyaşlanru tutamayarak uzun süre ağlayan Alman güzeü, "Türklereyönebk saldınlan ben de pfotesto ediyorum. Ama benım o olaylarla ne ilgim yar. Protesto edilmemi anlamıyorum"dedi. Ispaııva'daııdost bir İstanbul Festivali'nin açılış konserini veren 60 yaşındaki İspanyol soprano Montserrat Caballe, 'Opera söylerken içimde duyduğum sesi çok seviyorum' diyor AHUAJVTMEN "Jspanya İçSavaşı'nı izleyen günlerdi. Ben 9-10 yaşlan- ndaydım. İspanya zor günler geçinyordu. birçoğu gibi bizde çok yoksulduk. Noel geldi O gün babam eve elinde kahve- rengi. odun kadar sert bir ek- mekle geldi, 'Hey!' dıye bağırdı, 'Noel'i kutlayabib- riz..." Annem şaşkınlık ıçınde babama baktı. Bu küçücük bayat ekmekle mı kutlaya- caktık noelı? Biz birşey söyle- yemeden babam koşarak mut- fağa girdi. Ekmeği suya bastırdı. Bırkaç saat sonra o ekmek, kocaman olmuştu! Bahçeden kopardığı otlarla ekmeğin bir bölümünden çor- ba yaptı. Arkadaşından iste- diği ıki yumurtayla ekmegin ikinci bölümünden kroket yapıverdı. Sonra gidip bir ka- feden şeker istemiş; o azıcık şe- kerle de bir tür ekmek tatüsı yaptı. Babamın o küçücük ek- Montserrat Caballe - mekten bir noel sofrası hazı- rlayıp da bize sunarkenki heyecanını, sevincini hiç unutamam. Bugüne dek daha iyi bir noel geçirme- dim..." 60 yaşındaki ünlü fspanyol soprano Montserrat Caballe, "Tanıdık kokusunu sevdiği" İstanbul'da çok sevıldı. Yukandaki çocukluk anısmı anlattığı toplanüda gazetecileri ağlattı. önceki gece Atatürk KüJtür Merkezı'nde şef Jose Collado yönetimındeki İstanbul Devlet Opera ve Bale Orkestrasryla verdiği festival açıbş konserinde sanatseverleri büyüledı. 21. Uluslararası İstanbui Festivali'nin açılış gecesınde. festivalin açıbşını vapan Başbakan Vekifi Erdai İnö- nö'den, eşi Turgnt Ozal'ın ölümünden bu yana ılk kez bir etkinbğe katılan Semra özal - a, opera sanatçılan- ndan onlarca müziksevere dek herkesin yüzünde bir AKM'de verdiği konserle izleyenleri büyûledi. tebessüm \ ardı. Festival, bu yıl gerçekten görkemli bir açıbş yapmıştı. 1%5 yıbnda Amerika'daki Carnegie Hall'da verdi- ği konserle ''tek gecede yıJdız olan" Montserrat Ca- balle, "hıç de fena bir sesi olmadığını", 8-9 yaşian- ndayken radyoda dinlediği şarkılan kendi kendıne söylerken farketmış. Bugün Maria Caüas'ın mirasçısı olarak nitelendinlen sanatçı. "'Şesıniz olağanüstü" dendığinde, alçakgönüllülükle "Öyle mi?" diye soru- yor. "Opera söylerken içimde duyduğum sesi çok se- viyorum ama plaklarda dınledığim sesım o kadar farkb gebyor kı, bana ait değil sanki..." 21. Uluslararası İstanbul Festivali'nin açılış konse- nnde Rossini'den Massenet'ye, Gounod'dan Verdi'- ye, alkışlarla yeniden geldiğinde de Puccini'ye dek uzanan bir program sunan Ca- balle. konser sırasında seslen- direceği bir parçanın nota- lannm orkestra elemanlannda bulunmamasıyla yaşanan ses- sızliğin ardından sahnede esp- nler yaptı, kahkahalar attı. Notalar getınlip de orkestra elemanlanna dağıtılına dek sü- ren bu komedi, Caballe'nin yeniden söylemeye başla- masıyla sonaerdi. Herberr *on Karajan, Sir Ge- org Solti, Eugene Ormandy. Zubin Mehta. James Levine, Gaudio Abbado ve Riccardo Muti gıbı şeflerle çalışan Mont- serrat Caballe, konser boyunca şef Jose Collado ile de müthiş bir uyum ıçindeydı. Her parça- dan sonra CoUado'nun ebni tutup teşekkür eden Caballe bir keresınde CoUado'nun elini öptü. bu arada sözü edilen 'kaybolan notalan' bulupgeti- ren baş kemancıya da sanlarak teşekkür etü. Çocuklugunda yaşadığı "zor günler"'i hep umutla aşa- rak bugüne geldiğini ifade eden Caballe'nın hangı önemli sanat merkezlerinde hangı ünlü şeflerle, hangı ünlü tenorlarla çabşüğı, hangı ödüllen aldığı, burada yazılamayacak denb uzun bir liste oluşturuyor. Ca- balJe'nin dünyarun 'yaraîanna' kendince yardım ede- bibnek için üye olduğu kurumlar bile o kadar çok sayıda ki. Birleşmiş Mılletler. Uluslararası Af Örgütü, UlusJararası Kjzılhaç Örgütü, UNESCO, UNICEF ıçın gittiği ülkeleri, yaptığı çabşmalan anlaürken he- men ekb'yor: "Bütün bu çalışmalar müziğhn kadar önemli benim için.'' 21. Uluslararası İstanbul Festivab, Montserrat Ca- balle ıle akıllardan kolay kolay sibnmeyecek bir açılış yaptı. Alkışlarla, ıslıklarla, "brava'iarla uğurlanan Montserrat Caballe, "Umanm 2000 yılında Olimpi- yatlar Türkiye'de gerçekleşir" mesajını vererek gitti. Üstünküçüklerdenbüyükeserler İstanbul Haber Servisi- Neler rieler yaratmamışlar ki... Üç boyutlu vitraylar, yüksek bır bina maketi, seramikten dına- zor heykeli, 'Çevreci' tablolar, kibmler, fotoğraflar... Petek Çocuk Evi'nde eğitim gören üstün zekab küçûkler, bır yılbk çabşmalannın ürünleri sergjlediler. Çocuk Evi'run tüm salonlan, 4-12 yaş grubundakı 30 çocuğun, resim, vitray, fo- toğrafçılık, seramik, makel, kı- lim dokuma, çeşitli el sanatlan ve marangozluk konulanndaki yapıtlanyla doldu. Eserlerin her biri üstün zekab küçüklerin yaratıabklannın göstergesiydi. Sergi salonlann- dan bırinde duvara asılmış "Bu- rada sergilenenler fotoğraf, re- sim, seramik değil, çocuklann yaratma isteğjdir" yazısı da bunu doğruluyordu. Küçûkler, rbtoğrafçıhğı ta- nınmış usta Isa Çelık'ten öğren- miş, sergilenen fotoğraflan da kendileri çekmişti. Hatta birço- ğunun baskısıru da onlar ger- çekleştirmiştı. Resim sergisinde ele alınma- mış konu yok gibiydi. Gemi, otomobil. helikopter, luna- park, yağmur, çöp, ev, ağaç, çi- çek, meyve, babk. okul, Kap- tan Merno. deniz... Hepsi tab- lolara girmiş, duvarlan süsle- mişti. Ama en rağbet gösterilen konu yıne çevre oldu. Çocuk- lar, içinde yaşamak istedikleri dünyayı tablolara yansıtmışlar, çevreci mesajlar vermişlerdi. Küçüklerin, cam artıklannı değerlendirerek oluşturduklan kimisi üç boyutlu vitraylan, bir dinozorun özellikle dikkat çek- tiği seramik heykelleri de sergi- lenenler arasındaydı. 9 yaşında- 4-12 yaş grubundaki üstün zekalı 30 çocuk bir ydlık çalışmalanm sergilediler. Çektikleri fotoğraflan da kendfleri basan çocukla- nn gururları gözlerinden okunuyordu. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) ki 3. sınıf öğrenasi Elif Enş. he- men tüm çoculdar gibi çevreci olduğu için resımlennde çevre konusuna öncelik vermiş. 9.5 yaşındaki Yiğit Özbek'in tablo- lan da, tüm renklere tutkun ol- duğu için canlı renklerle bezeb'. Petek Çocuk Evi yöneticisi Nıhan Bûyüksezer, ağırbkb olarak 4-9 yas grubundakı ço- cuklann ürünlerinin yer aldığı serginin, bir yıllık çabşmalan- nın tamamını değil yalnızca bir bölümünü yansıttığını söyledi. Bûyüksezer. sergıyle UgiU ola- rak "Çocuklann kendılerinin bile farkmda oimadıklan .yete- nekleri ortaya çıkıyor. Üstün zekab çocuklann en çok yakın- dıklan can sıkıntısıdır. Bu çalış- malar sıkılmalannı önlüyor. Hiperaktif olanlar sakinleşiyor. En büyük rakibimiz televizyon olacak zannettik. Ama olmadı. Çizgi fılmlerin oynadığı saatler- de onlar burada resim, vitray, seramik, fotoğraf çabşmalan yapıyorlar" dedi. CengizHan'ın torunıtdönüyor• Kınm Hanı Gazi Giray, Ulusal Meclis Kumltayı'na katılmak için JCınm'a gidecek. Gazi Giray,'Anayurdum Kjnm'a döndüğüm için çok heyecanlıyım' dedi. Giray, ailesinin taht hakkım aramamasına kızıyor ve kendisini Kjnm'ın çıkarlanru temsil eden birelçi olarak görüyor. Cengız Han'ın torunlanndan Kınm Hanı Gazi Giray, yaşa^ mında ilk kez ailesinin mülklenni ve saraylannı görmek üzere İngiltere'den aynlıp. gelecek ay Kınm'a gıdıyor. Giray, Ulusal Meclis Kurultay'a Kınm Hanedanı'ndan 200 yıl sonra katılan ilk kişi olacak. Eski Sovyetler Birb'ği'nın cökü- şünden sonra Kınm, Ukrayna'da yan-özerk bir devlet olmuş- tu. Giray, duygulannı şöyle ifade ediyor: "Ana>Tardum Kınm'a döndüğüm için çok heyecanlıyım. Ulusal I Meclis'e davet edil- mek büyük bir | onur." Savaşçı geçmışini ı de şu sözcüklerle tanımbyor Giray: "Karanlıkta çıt çı- kannadan at sür- mek, daha uyanma- ya vakit bulamadan bütün bir orduyu kılıçtan gecırmekle ünlenmıştik." Giray, ailesinin taht hakkım arama- masına loayor ve kendisini Kınm'm çıkarlanru temsil eden, Türk, Ukray- nab ve Rus kardeşle- riyle uyum içinde ya- şamaya cabşan bir elçi olarak görüyor. ' Batı'da bar- G a n G ı r a > Kınm'a gidecek. barlığın simgesi olarak görülmüştü Cengız Han. Moğollara göre ise, bırleşüncı bır güç. Moğolistan'dan Karadeniz kjyı- lanna kadar, Han'ın geniş ımparatorluğunun yeniden birleştı- rilmesi, en azından kültürel anlamda, yine gündemde. Giray, kasım ayında Moğob'stan'ın başkentı Ulan Bator'da düzenlenecek olan ve Moğollann mirasını taşıyan insanlan bi- raraya getirmeyi hedefleyen bir kongereye katılmayı planlıyor. Cengiz Han, 50 yaşına gelene kadar dünyayı fethe çıkma- rruşü. Ama 1227'de, 72 yaşında öldüğünde Çin Denizi'nden Macaristan'a yayılan bir ünparatorluğa sahipti. Cengiz Han'ın ikinci oğlu Batu Han, Polonya ve Macaris- tan'ın ıçlerine sızdı. 1255'te öldü. İmparatorluk yüzyıb aşkın bir süre torunlan, Kınm'da savaşçı Tatarlar olarak bib'nen Al- ünordu tarafından yönetildi. Giraylann bugün İstanbul, Kıbns ve Mısır'da gayrimenkul- leri var. Kıbns'ta doğan Gazi Giray, 12 yaşmdan beri İngjl- tere'de yaşıyor ve İngihz vatandaşı. IstaıdHiTuıı altuıda tarih yabyor Prof. Övünç, mantar gibi biten otopark ve otellerin tarihi kimliği bozduğunu söyledi GÜNDÜZ tVlŞİR " Şimdiye kadar ne idari yönden, ne bir siyasetçıden ne de bağb bulunduğu- muz herhangı bir Kültür Bakanbğı yet- kilişinden bir baskı getoıedi. Bazen mal sahipleri planlann kendi istedikleri gibi çıkmasıru teklifetmiyor değil. Ama bin- ne gerekü yanıtı verince bir çok mal sa- hibi bunu duyuyor. Bir daha da benzeri teklifle gelme cesaretini gösteremiyor." Ünlü mimar ve Taşınmaz Kültür ve Tabıat Varlıklannı Koruma Kurulu 1. Bölge Başkaru Prof. Turgut Övünç, "İs- tanbul'un tarihi değerlerini korumak gibi son derece sorumluluk taşıyan bir görevde herhangi bir baskıyla karşılaşı- yormusunuz ?" şekbndekı sorumuzu böyle yarutbyor. Ovünç'e göre bu görev insanın ka- fasında olan şeyleri uygulaması için önemh bir fırsat. "Tam olarak uygulama yapılmasa bile uygulamaya doğru yö- nelmenin" de hayli anlamb olduğunu vurgulayan Övünç. "İnsan her zaman yenı bir şeyler öğrenmek zorundadır. Bizler bilgi satan insanlanz. Kendimizı yenibklere açmamız, kendimizi yenile- memiz lazım. Görevde benim için böyle bir olanaktı "di^or. Prof.Turgut Övünç, görevi tereddüt- süz kabul edişinde İstanbul sevgjsinin da ağır bastığıru belirterek. şunlan söylüyor:'" İstanbul'un dünya üzerinde çok önemli bir yeri var. Coğrafyası. to- pografyası bakjrrundan çok önemb. Ta- rihi önemi dünyada hiç bır kentle karşı- laştınlamayacak şekılde bü>oik. Tarihi bakımdan dünyanın hıç bir yerinde bu kadar çok ulusa başkentbk etmiş başka bir şehır yok. İstanbul'un neresini ka- zarsanız alündan çeşıtb uygarbklara ait venler buluyorsunuz. Hemde bütün bu buluntular tarih öncesinden başlıyor." Prof. Turgut Övünç, koruma ku- rullannın haftada bir gün mutlaka top- landığını belırtiyor. Toplantılarda bı- limsel bir çalışma yürüttüklerini söyle- yen Övünç'e göre bu kurullara baskı yapmak olanaksız. Böyle bir baskı gel- diğinde zaten bilimsel çabşmanın bite- ceğıni vurguluyor. " Kurullar ne türçabşma sergiliyor? " şeklindeki sorumuz ise Prof Övünç tarafından şöyle yanıtlanıyor: "Ben Erzurum'da ki koruma kurulunun ku- ruluşunda da görev yaptım. Bu nedenle bu kurullann rahat çabştıklannı söyle- yebib'rim. Biam tek bir eksiğimiz var. Biz bır takım kararlan düşünerek. tartı- şarak ahyoruz. Sonuçta bir uygulama getiriyoruz. Fakat uygulama neyazık kı bizlerin kontrolünde olmuyor. Biz daha çok uyguiamaya yönelik bır tasanm ge- tiriyoruz. Bu konuda detayh bilgisı olan, koruma ve restorasyon konusun- da bilgısi olan mimarlar çok başanb oluvor. " Yaptığımız görüşmedc Prof.Turgut Övünç'ün ömek bir bıhm adamı olarak ortaya konmuş önemli eserlerin isimle- nni vermekten özenle kaçındığını göz- lemliyoruz.. "Eğer iyı şeylen sayarsak, mimar adlannı da vermiş oluruz. Bu bazı mımarlann ön plana çıkmasına yol açar. Bir nevı mimar reklamı yapmış oluruz" diyor Övünç. Prof.Turgut Övünç'ten son olarak İs- tanbul' un siluetını bozan yanlış uygııla- malardan söz etmesıni istedik. " Bölge kurullan, İstanbul "un silueti konusun- da karar verme yetkisine sahip değil Eskiden yetkı alanımızda siluet de vardı. Yeni kanunda bu yetkımiz alındı. Ve bu yetkımızin kaldınlması sonucunda İstanbul'da ne idüğü belirsiz 'Park Otel' gibi yapılar ortava çıkmaya başladı. Si- luet yetkisı bızde olsaydı. Park Otel'ın bu şekılde yapımına mutlaka karşı çıkardık. Örneğin, Conrad oteb ya da Swiss otel gibi yapılarda olmazdı. Özdemir Asaf anıldı Payiaşüamayan yahnzhk 70yaşında Kültür Servisi -" Yalnızbk pav laşılmaz, Paylaşılsa yalnızbk olmaz'" dizelerini yazan şair Ozdemir Asaf 1981 yıbnda yalnızbklann en paylaşılmazı olan ölümle tanışmıştı. Dün, Asafın 70. doğum yıldönümünü kutlamak için Ortaköy meydanında toplananlar, bu yalnızbğı neşeii bir bıçımde paylaşmayı denediler. Dün akşam. 19 00'dan itibaren Ortaköy meydanınm müdavimleri, her zaman yaptıklan gibi geb'p geceni seyretmek yerine, Özdemir Asafın 70. doğum yıldönümü kutlamalan için yapılan haarbklan ızİemeye başladılar. Birçoğu program başlayana kadar, projeksiyon perdelerinin, ses teçhizatmın, kameralann neden kurulmakta olduğunu bılmiyordu bile. Üzerlerinde "70.Yıl" ve Asaf ın "Sen bana bakma / Ben senin baktığın' Yöndeolurum" dizelerinin bulunduğu sıyah tişörtler giymiş olan ekıbin hâzırbklan tamamlaması saat 21.00'i bulduğundan meraklılann. hazırbklann içeriğini öğrenmesi hayb zaman aldı. Bu saate kadar, bu olay için özel olarak gelenler de, meydana dohnaya başladı. Kutlamalann post-modem bırmüzik show bıçiminde gerçekleştinleceğı duyurulmuştu. Yetküiler post-modern shovvdankastın. özdemir Asaf- Anıkfı. bellı bır program bulunmaması. gecenin geb'şimine göre programın beürlenmesi olduğunu açıkladılar bize. Ancak çok hoş olabilecek bu programsızbk, kimi zaman gösterinın kesilmesi uzun aralar verilip, yeniden başianması biçimıne dönüştü. Meydandaki sahnenin iki yanına kurulan perdelerin birine Özderrur Asafın fotoğraflan yansıührken diğerinde grafık ve animasyon gösterileri gerçekleştirildi. Bu gösteriler özelbkle küçük izleyicilerin büyük beğenisini kazandı. Ancak sıra havai fişek gösterisine geldiğinde, küçûkler patlamalann sesinden korkup çil yavrusu gibi dağıldılar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear