25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 HAZİRAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Beyoğlu'nda çevrecilerin ayak sesleri • Çevrehaftası etkinlikleri çerçevesinde Beyoğlu Belediyesi'nce düzenlenen 'Çevre İçin Elele' yürüyüşü İstiklal Caddesi'nde 5 bin kişinin katıhmıyla gerçekleşti. İstanbul Haber Servisi - Çev- re Haftası nedeniyle Beyoğlu Belediyei'nin dûzenledığı Çevre İçin Elele" yürüyüşü, dün kala- bahk bir topluluğun kaüümıyla istiklal Caddesi'nde yapıldı. Yaklaşık 5 bin ilk ve or- ta öğretim öğrencisiyle birlikte Beyoğlu Beledıye Başkaru Hü- sevin Aslan, CHP İl Başkanı Hahık Ülman, ressam Bedri Baykam ve çevreci kuruluşlann temsilcilerinin kaüldığı yürüyûş bir bayram havasında geçti. 7-12 Haziran Çevre Haftası et- kinlikleri içinde yer alan ve Tü- nel'den başlayan yürüyûş, Tak- sim'de öğrencilerin şiir oku- ması, hep birlikte şarkı söy- lemesi ve daha temiz bir çevre dileklenyle son buldu. Üzerlerinde belediyenin da- ğjttığı "Daha iyi bir çevre için Pankart ve dövizlerie yürüyen öğrencilere caddeden geçenkr de alkışlarıyla destek verdi.(Fotoğraf: EMİNE ALG AN) elele" yazıb beyaz tişörtler, elle- rinde temiz bir çevre özlemini yanatan kendi yapUklan re- simler, aynı dilekleri içeren pan- kart ve dövizlerie yürüyen öğ- rencilere caddeden geçenler de alkışlarıyla destek verdi. Be- yoğlu Belediyesi temizlik işçile- rinin de çöp arabalanyla korte- jin başına geçtiği ve tramvay eş- liğinde gerçekleşen yürüyüşe katılanlar hep birağızdan "Çev- re için elele" sloganlan atarken. arada "En Büyük Cim Bom" ya da '"En Büyük Alman Lisesi. Fransız Lisesi. Beyoğlu Fındıkb Lisesi vs." gibi tempo tutanlara da rastlandı. Tüm çevre düşmanlanna gözdağı ve- rircesine başlan dik yürüyen mınıkler, "çevre, çevre'" diye bağırarak seslerini duyurmaya çalıştı. Öğrencilerin taşıdığı 'Temiz bir çevre iyi bir uygarbğm gös- tergesidir", 'Temiz, yeşil ve canlıbirdünya için elele' 'Dün- yanj çöplüğe değil. cennete ce- vır", "Çocuklara en güzel miras temiz bir çevre" yazıb dövizler arasında bir tanesi özellikle ilgi çekiciydi. Temiz bir çevre yanı- nda "zengin insan" olma isteği de içererTDoğası güzel olan üî- kelerin insanlan da sağlıkb. gü- zel ve zengin olur" şeklindeki döviz, çocuklann çağın kaçını- lmaz gerçeğini anladıklanru da gözler önüne serdi. Çevre komisyonlan Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan da Taksim'de yaptığı konuşmada, bu yıl bele- diyenin 200 öğrenciye çevre kursu verdiğini söyleyerek, "Be- yoğlu'nda her mahallede bir çevre komisyonu oluşturuldu. Yeşib az olan Beyoğlu'nu daha yeşıl hale getirmek ıçin çabab- yoruz. Yol ve kavşaklara 5 bin ağaç dıkıldı. Ağaçlandırma hı- zlanacak. Çevreciler artık pat- lama noktasına geldi. Daha te- miz bir çevre için çabşmak zo- rundayız" dedi. Kacakçımn itirafları Mercedes'lerin yüzde70'i kaçak BERATGÜNÇIKAN Otomobil kaçakçıbğı uluslararası ticarete dönüştükten sonra başbbaşına bir sektör oluştunıyor. Bu sektöre bağb yan iş kollan gelişiyor, hatta özel lügat oluşturuluyor. Mali Şube yetkıhJen ıse lvfcrcedesve BMW otomobile sahip olmak isteyenleri "mağdur" olmamalan konusunda uyanyorlar. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Mali Şube Müdürü Saüh Gün- gör, otomobil almak ısteyenlerin öncebkle trafikteki kayıtlan dik- kate abtıalanru istiyor. Satın alınan arabarun plakası. motor ve şase numarası trafık müdürlüklenne büdirildiğinde, gerekü ince- leme yapıbyor. Çoğu kez, otomobil hakkında venlen bügıler bir motosikletin ya da traktörün üzerinde çıkabibyor. Eğer otomo- bil çabnüysa uluslararası anlaşmalara göre iadesi zorunlu. "Ben buna para verip aidım" diye açıian davalardan olumlu bir sonuç almaksa neredfeyse olanaksız. Kaçak Mercedes ve BW alanlar- dan yüzde 90'ının olaydan haberdar, piyasadaki yüz Mercedes ve BMYV'den yetmişinin de kaçak oldugunu savunan îstanbul'un tanınmış otomobil kaçakçılanndan biri mesleki incelikleri şöyle özetbyor: "Bir Md-cedes düşüflûn. 1989-90 hatta 91 model. Kaza yapmış veartık kullanılamayacak durumda. TraJîkte dosyası var ama nüfus- kağıdı boşa çıkmış. Aynı tanhlerde bir Afganb ya da İranb sahte pasaportla Türkiye'ye aynı model bir mercedes soku- yor. Bizim nüfusa otutturma dediğimiz işlem uygulanarak bu yeni giren otomobil hurda Mercedesin nüfusuna geçinhr. Otomo- bibn gümrükten kaydı da sibnir. Bu bır ihbar olmazsa riski düşük bir olaydır. Bir de yurt dışından getirilen Merce- dese herhangi bir araan ruh- satırun verilmesi vardır. Bu ol- dukça riskli bır işlemdir. 90 mo- del bır Mercede- se üzerinde oy- nama yapılarak bir Şahin'in ruhsatı veribr. Plakası da takı- br. Bir kaza ya da ihbar sırasın- da olay ortaya çıkar." Türkücü Nuri Sesigüzel, oto- mobil ka- çakçıbğına adı kanşan son şa- natçılardan biri. Çolak olayı- ndan sonra sa- natçılar ve spor- ctilar daha dik- katb obnayı yeğbyorlar çün- kü. Sesigüzel olayı ise bir ih- bar üzerine yapılan araştı- rmada ortaya çıkıyor. 34 FJF 77 plakah 1992 model 300 SL otomobil Mustafa Karacabey adına trafıkte kayıtb. Aynı model, aynı plaka ve aynı renkte başka Mercedes ortaya çı- kıyor. Yapılan araşünnada bu Mercedesin Nuri Sesigüzel'in ol- duğu saptanıyor. Mali şube ekipleri iki ay boyunca Sesigüzel'in işyerini. Çatalca'daki yazbğını, Istanburdaki evini gözetim alu- nda tutuyorlar. Otomobil, Sesigüzel'in alacak meselesi nedeniyle birini silahla yaraladığı gün işhanının önünde bulunuyor. Yaralama ola- yından tutuklanan Sesigûzel, sağbk nedeniyle sabveriüyor. Oto- mobil kaçakçıbğıyla ilgib de hakkında soruşturma açıbyor. Sesigûzel, hakkındaki bu suçlamayı kabul etmiyor. Her gün bakması için kendisine iki üç otomobihn getirildiğini söyleyen Se- sigûzel, otomobille ilgjsi obnadığıru savunuyor. Tanjıünmkatan 9 Tenunuz'a kakt ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yargı- tay, toplu kaçakçılık' suçundan 9 yıl 4 ay ağnr hapts cezasına çarptın- lan Fenerbahçeli milli futbolcu Tanju Çolak ve diğer sanıklaria Ugili karanm 9 temmuzda Tanju Çolak açıklayacak. Tanju'- nun avnkatı Mehmet Durmus, mirvekkiliran kaçakçıbk olayı üe bir Ugisi bulunmadığını savunarak "Tanju Çolak suçsuzdur" dedi. tstanbtıl 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ka- muoyunda 'Mercedes kaçakçılığr olarak bilinen davada sanıklar Tanju Çolak, Etfaetn Demir. Ati Niyazi Kodak *e Ejder Özdemir için verdiği 9 yü 4'er ay ağır hapis >e 5 milyar 405 milyon lira ağır para cezasuıın teıtıyiz edilmcsi üzerine, dün Yargıtay 7. Ceza Dai- resfnde yapılan duruşmada, sanık avukat- lan savumnalarmı yaptdar. Tanju'nun ba- bası Mustafa Çolak ik Fenerbahce Kulübü'- nün masörû Mehmet Yenke'nin de izlediği duruşmada yerel mahkemenin karanmn okunmaşından sonra Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ünsal Sanduman'dan göruşü sorul- du. Savcı Sartduman, yerel mahkemenüı ka- rarmın onanması yönündeki başsavcıuk teb- Kğnamesini tekrar etti. Kaçakçüık yöntemleri Yazmaolık: Yurtdışından getirilen otomobillere sahte belge dûzenlenir. Sahte gûmrük belgesi, trafik şahadetnamesı dûzenle- nerek, trafık müdürlüğüne tescil için başvunılur. Bu başvuruyla yeni kayıt yaptınbr. Havadancıhk: Yurtdışından getirilen otomobillere rasgele bir plaka takarak kullanırlar ya da başkasına satarlar. Dublecüik: Trafıkte tescilb yasal bır otomobille aynı özelhkıere sahip bir taşıt yurtdışından getiribr. Yasai otomobibn tescil belge- si ile plakasının kaybedildiği gerekçesiyle trafik şube müdürlükle- rine başvurularak yeni belgeler ve plaka abnır. Yurtdışından geti- rilen otomobile yasal ©tomobibn motor ve şase numaralan çakı- larak ikind bir otomobil sahibi olunur. Change: Yurtdışından kaçak olarak getirilen otomobillere, kaza geçirmiş aynı marka otomobibn şase ve motor numaralan ya silinerek ya da yeniden çakma sistemiyle uyarlanır. Ya da eski otomobile ait motor ve şase numaralannının bulunduğu panel kesilerek yeni otomobile kaynak yapıbr. Motorun da değiştirildi- ğıne üişkin bir defatura elde edibr. Iznik Çiıüleribelgeseüııçakhüda THY ve Türk Ekonomi Bankası Iznik Çinileri ile ilgili tanıtım programı hazırladı •THYönbüro dekorasyonundan uçaklann içine ve hosteslerin giysilerine dek kullanılan İznik çitıi motifleri, kamuoyunun 'dikkatini İznik çinilerine yöneltmeyi amaçbyor. Költür Servisi - Türk Ekono- mi Bankasfnın 1989 yıbnda Türk İslam Eserleri Muzesi'- nde düzenlenen uluslararası sergiyle başlattığı "İznik çinile- ri" tanıtım programı, ban- kanın Türk Hava Yollan ile ortaklaşa gerçekleştirdiği "İznik Çinileri" filrni ile sürü- yor. Prof. Dr. Ara Altun danı- şmanlığında Promopro fir- masmca gerçekleştirilen THY, İznik çini motiflerinden oluşan dünya haritası hazıriadj. "İznik Çinileri" belgeseb, THY'nin video monitör siste- mi olan dış uçuşlannda göste- rilecek. Belgesel, TEB'in Türk- İslam Eserleri Müzesi'nde dü- zenlediği genış kapsamh İznik çinileri sergişinden görüntüle- rin yanı sıra Iznik kazı alanı ve İznik'in genel görünümünü sergilerken. Osmanh döne- minde çinı sanatı ve geleneğinı de öykülüyor. Türk Ekonomi Bankasfnın 1989 yıbnda İznik'te unutulan. ancak dünya sanat çevrelerin- de ilgjyle karşılanan, hatta müzayedelerle çok yüksek fi- yatlardan abcı bulan tznik çı- nilerini yeniden gündeme ge- tirmek için düzenlediği sergi, son yıllarda Türkiye'de de ko- nuya yeni bir merakın doğ- masına neden_ oldu. 1989 yıbnda Türk İslam Eserleri Müzesi İbrahimpaşa Sarayı'- nda açıian bu sergi, dünyanın dört bir yanındaki müze ve özel koleksiyonlara dağılmış olan İznik çinilerini ilk defa bi- raraya getiriyordu. Öte yandan THY'nin hazır- lattığı çini motiflerinden olu- şan bir dünya haritası ta- sanmırun yanı sıra tüm THY önbüro dekorasyonundan uçaklann içine ve hosteslerin giysilerine dek kullanılan İznik çini motifleri, kamuoyunun dikkatini İznik çinilerine yö- neltmeyi amaçlıyor. Kupon karşılığı Türk kebap şişi Sifi INDEPENDEINT) ,TURKISH KEBAB SKEWER: • The Independent gazetesi kupon karşılığı okuyuculanna Türk kebap şişi dağıtıyor. Gazete yayımlanan 10 kuponu gönderen okuyucusuna paslanmaz çelikten şiş gönderecek. only £16.95 inc p&p These uousual ıumbo-sızed kebab skewers are handmade ın Turkey from t grade staınless stee( The sodd brass hea whıch measure approxımately 13/*m across \ are larger than most so are easy to hold and tum Beautrfufly crafted, they depıcl a pıg, cow sheep. cockerel and leapmg fısh and tvvo of ( desıgn are supplıed The skewets ıncludıng t head, measure appronmately I6'<2in long Use i the bartJecue ın the surrmer or under the j The Independent'de kebab şişi promosyon ilanı yaynnlandı. Haber Merkezi - İngiltere'de yayımlanan Independent gaze- tesi, okuyuculanna kupon karşılığı Türk kebap şişi dağı- tmak için bir kampanya açtı. Gazetede üç sütun üzerinden yayımlanan kebap şişi promos- yon ilanı şöyle: "16.95 Ingıliz Sterlini ile bir- bkte yayımladığımız kuponu gönderen her okuyucuya 10 adet Türk kebap şişi gönderile- cekür. Her kebap şişi paslan- maz çelikten yapılmış olup baş- lan pirinçtendir. Her birinin başında domuz, kuzu, dana ve balık desenleri bulunmaktadır. Şişler 41.50 santim uzunluğun- dadır. Yazın bu şişlerlemangal- da, kışın da elektrikb ızgaranı- zda şiş kebap yapabibrsiniz. Şişlerin hepsi Türkiye'de elde yapılmıştır. Şişler gazetemiz tarafından sadece İngiltere içinde dağıtı- lmaktadır. Başvurudan sonra- ki 28 gün içinde şişler mutlaka adresinizde olacaktır. Şişlerde bir bozukluk tespit ettiğiniz anda bir hafta içinde bunlan gazetemize geri gönde- rin." Promosyon ilanında aynca, kebap şişlerinin birer deseni de yer abyor. Türkiye'de başka,' ILO'da başka politika izleniyor' Moğııltay, memnun döndü İstanbul Haber Servisi- Çabşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğuhay, Türkiye'nin ILO'da gündeme abnmasını, ILO'ya yönelik yaptıklan çalışmalan an-' latmalanna olanak tanıyacağı için mem- nuniyetle karşıladığını söyledi. Moğultay, Türk-İş'ı kastederek, 'Türkiye'nin görü- şühnesi sırasında Aplikasyon Komitesi'- nde ne söyleyeceklerini merakla bekliyo- rum. Barajlann kalkmasını açıkça beyan etsinler, memnuniyetle yerine getiririz" de- di. Türkiye'de başka. ILO'da başka politi- ka izlendiğini ileri sürdü. Cenevre'deki ILO genel kurulundan dö- nen Mehmet Moğultay, havaalanında yaptığı basın toplantısında, Türkiye'nin 98 sayıb ILO sözleşmesi nedeniyle bu yıl Apb- kasyon Komitesi'nde görüşüleceğini söyle- di. Moğultay şöyle dedi: "Ancak gündeme abnma nedeni olarak ileri süriilen konu, geçen döneme ait bir konudur. Bihyorsunuz, her sene bir konu gehr. Yani bu 98 sayıb sözleşme geçen yıl gebnedı, bu yıl geldi. Bunun, bizim uygula- malanmızla bir ilgisi yoktur. Esasen, böyle Türkiye'nin bu komiteye ahnmasını pek önemh' bubnuyorum. ama bundan mem- nuniyet duyduğumu ifade etmek istiyo- rum. Çünkü Türkiye'den bilgj istenmesi, bize Türkiye'deki gebşmeleri anlatma fır- satı ve olanağı verecektir. Bu bakımdan yararb bır şeydir. Gerek ILO'nun başta ge- nel müdürü olmak üzere, Avnıpa bölge sorumlusu ve sendikalar sorumlulanyla görüştüğümüzde Türkiye gibi 1,5 yıl içeri- sınde çabşma yaşarruyla ilgib' böyle önemli görüşmeleri gündeme getiren başka bir ül- ke obnadığını yüzüme karşı söylediler. Bundan büyük bir memnuniyet duydu- lar." Aplikasyon Komitesi'ne çoğunluk sen- dikası olarak Türk-İş'in katılacağmı hatır- latan Moğultay. "Merak ediyorum, Türk- İş'in görüşü nedir?" dedi. Mehmet Moğultay, Cenevre'de ki ILO genel kurulu'nda oİdukça memnun döndü. Moğultay, "Şimdi gelsin desinler ki, '98"- de çifte baraj kaldınlsın. Yüzde 10, yüzde 50 barajı kaldınlsın'. Ben şimdi merak edi- yorum, yani bu Aplikasyon Komitesı sıra- sında sosyal taraflann ne beyanda buluna- cağını merak ediyorum. Şimdi açıkça söylüyorum, artık böyle herkesın birbirine siyaset yapacağı dönem değil; açıkbk, şef- faflık dönemidir " diye devam etti. Yurtdışındaki ışçilerin yurda kesin dö- nüş yapmadan emekliliklerine olanak sağ- layacak bir düzenleme çabşması içinde olduklannı da anlatan Moğultay, bu amaçla bugün Bonn Büyükelçibği'nde Yurtdışı İşçi Hizmetleri Genel Müdürü, Sosyal Sigortalar Genel Müdürü ve Al- manya'dakı derneklerin katılacağı bir gö- rüşme yapılacağını bildirdi. Süper emeklilerin birikmiş farklan ve maaşlannın bu ay ödeneceğini belirten Moğultay, Bağ-Kur Kanunu'nun da Mec- lis gündeminde oldugunu hatırlatü. Türkiye Genel Kurul gündeminde CENEVRE (Cumhurivet)- Cenevre'- de çalışmalan sürmekte olan ILO Genel Kurulu'nda, Türkiye sendikal hak ihlal- lennden bir kez daha genel kurul görüş- me gündemine abndı. ILO'nun ilgib uzmanlık komitesi ap- lıkasyonda 12 Eylül hukuku ile bağlan- tılı olarak 98 ve 111 sayıb ILO sözleşme- lerini ihlalden hesap verecek. Geçmiş \illarda Türk hükümetlerinin taahüdle- nne rağmen, söz konusu sözleşme ilke- lerine aykın, gereken yasal değişikbkle- rin yapıbnamış obnası görüşülecek. Türkiye'nin, koabsyon hükümeti dö- nemınde. başta 87 önemli yeni ILO söz- leşmelerini imzalamış obnası nedeni ile ILO'daki konumunu. saygınbğını dü- zeltmiş olmaa, geçmiş yıllardan olan sorumluluklannı yerine getırmemiş ol- masj nedeni ile gündeme abnmasını en- gelleyemedi. ILO'da işçi grubunun ısıan ile, gün- deme abnan Türkiye'ye ib'şkin uzman- lar komitesi raporunda. zorunlu tahkim sistemi, grev yasaklamalan. kamu çab- şanlannın sendikalaşma haklan önün- deki engeller ve en geniş olarak da çifte baraj konulan toplu pazarbk hakkı önündeki engeller olarak sayıbyor. Türk Hükümetinin, geçmiş yıllarda taa- hüdde bulunmuş obnasma rağmen , TİSK ve Türk-İş'in istemesini gerekçe yaparak, çifte barajı kaldırmamış olma- sırun "esefle" karşılandığı vurgulanıyor. İşçi grubu içinde sendikal haklar cep- hesini savunmakla yükümlü Türk-İş'in, apbkasyon görûşmelerinde bu konuda ne diyeceği merakla bekleniyor. Türk-f ş çifte barajlan savunursa, birlikte işçi haklanndan yana savunma yapmak durumunda oldugu dünya sendikacıbk hareketi ve ILO ilkeleri, uzmanbk ra- porlan ile çeüşkiye düşecek. ARAYIS TOKTAMIŞ ATEŞ En Büyük Asker Bizim Asker... Birkaç günden beri evimin bulunduğu Fındıkzade'nin sokaklarında kıyametkopuyor. Davullar, zurnalar, slo- ganlar, halaylar... Gençler askere gönderiliyorlar. Bu gösteriler caddelerde de surdukten sonra genel- likle otobüs terminallerinde sona eriyor. Buralarda uğurlamalar gece yarılarına kadar sürer. Yakılan büyük kamp ateşlerinin etrafında otobüs kalkana kadar halay çeker insanlar. Serde erkeklik var, babalar ağlayamazlar ya da ağla- dıklarını göstermezler. Anneler ise biraz gurur, biraz endişe, biraz da sevinçle mayalanmış gözyaşlarını pek tutamazlar. Küçük kardeşler ne olup bittiğinin pek far- kında değildir. Ablalar ise ağladıklarını saklamaya çalı- şır. Daha dünkü çocuk ne çabuk delikanlı oldu da askere gidiyor şimdi? O da biraz endişeli, biraz gururlu, biraz meraklı. Acaba neler yaşayacak? Arkadaşları bağrışı- yorlar: "Asker bir gün geri gelecek", "En büyük asker bizim asker", "Asker gidecek geri gelecek"... Bir yan- dan gurur kaplıyor içini, bir yandan endişe. Belki otobüs kalktıktan sonra birkaç damla gözyaşı akar gözlerinden. Baba ocağından da ilk kez uzaklaşmaktadır böylesine... Mahalledekı şölende tüm komşular camlardadır. Ma- şallah arslan gibidir mahallenın delikanlısı. Elbet gide- cek, geri gelecek. Kaçamak bakışlar atılır komşu kızının camına. Acaba cama çıkacak mı? Ve işte kızarmış gözleriyle o da cam- da. Babası pek anfamtandıramadı gözlerdeki kızarmayı, ama üzerine gitmedi. Arkadaşları da durumun farkında. Şimdi o, yüreğinde bir çift nemli gözün acı ve sevinciyle yaşayacak bır sure. Ve elbet gidecek, geri gelecek. Türkiye'nin dört bir yanında buna benzer uğurlamalar yapılıyor bu günlerde. Dünya üzerinde hiçbir ulus ço- cuklarını askere ve savaşa böyle şölenlerle uğurlamaz. Bu duyguyu anlatabilmek ve nedenlerini açıklayabilmek mümkün değildir. Ve zaten işte bu nedenle ABD'nin bil- gisayarları her şeyi bilemez. Ve işte bu nedenle Tür- kiye'yi parçalamak varsayımı üzerine kurulmuş planla- rın, değersiz kâğtt parçalanndan öteye bir anlamı yoktur. Kullanılmış gazete kağıdı fiyatına alıcı bulamazsınız. Bundan on sene kadar önceydi. Bir arkadaşımla gü- neye gitmek için Topkapı Otobüs Terminali'ne gitmiş- tim. Benzer bir şölen yapılıyordu. Aynı büyüye ben de kapılmıştım Baktım sırtlarında çantaları iki genç yaban- cı. Şaşkın şaşkın olup bitenleri izliyorlar. "Nasıl buldu- nuz" diye sordum. Doğal olarak ne oldugunu anlama- mışlardı. Biri, "hangisi damat, hangisigelin'diyesordu. Şöleni düğün sanmışlardı. Ben bu şölenin farklı bir dü- ğün oldugunu ve insanlarm arkadaşlarını-cocuklarını askere uğurladıklarını söyledim. öbürü, "Peki nedan"' seviniyorlar" diye sordu. öyle ya sevinecek ne vardı? Eğer askerlik evinden bir süre uzak kalmaksa, türlü mihnet çekmekse, sırasında zor koşullar içinde savaşmaksa, gazi olmaksa, şehit düşmekse, sevinecek ne vardı? Bunu Allah'ın 'Almanı'- na nasıl anlatabilirdim o anda. "Bizde asker olmayana kız vermezler, onun için seviniyorlar" diyerek işin için- den sıyrıldım. Biz bu milletle ordu arasındaki duygu kaynaşmasını, kendi içimizden bazılarma anlatamazken, elin Almanr>!^ o na nasıl anlatabilirdim? , ' ^ vCumhuriyeti askerler kurmuştur, onun için demokra- siye geçitemiyor" diye düşünen kalemşörler hem de 'suret-i hak'tan görünerek ahkam keserken ben bir ya- bancıya, çocuğunu askere gönderen bir anne babanın gururlu sevincini nasıl açıklayabilirdim?(Hoş daha oza- man bu tür görüşler zuhur etmemişti ya.) Her şeye karşın, elbette bizim mahallenin çocukları "En büyük asker." Ve elbette gidecek, geri gelecekler. Yüzleri biraz kavrulmuş.bakışlan daha biranlamkazan- mış, olgunlaşmış bir biçimde geri gelecekler. Biraz naz- lansalar da yaşadıklarını anlatmak arzusuyla dopdolu olacaklar. Henüz askere gidememiş olanlar, heyecanla dinlerken önceden askerliğini yapanlar, 'bizim zamanı- mızda...' diye lafı kapacaklar. Turp gibi Adnan Hoca askere gitmemek için çürük ra- poru almış. Alsın. En büyük asker bizim asker. Devlet koruması altındaki Efe özal askerden kaçıyor- muş. Kacsın. Burdur'da erken terhis edilmeyen bedelli askerler etrafı taşlamışlar. Taşlasınlar. Askeri hastane- lerin kiminde rüşvet dönüyormuş. Dönsün. Ne olursa ol- sun. Bizim çocuklarımız askere gidecek, geri gelecek. Babaları gibi, ağabeyleri gibi, amcaları, dayıları, dede- leri gibi... Bu toplumda kimileri askere gitmenin enayilik oldugu- nu savunurken, kimileri askerliğin çağdışı oldugunu sa- vunurken, "En büyük asker, bizim asker." Bu duygu, yüzyılların damıttığı bir yurt sevgisinin açı- ğa çıkmasıdır. Bu şölenler, bu hüzünlü duygu seli, bu gurur, yaşadığı topraklara sahip çıkmanın bedelinin ödeniyor olmasının bilincidir. Bu kamp ateşleri, bu ha- laylar geçmişe sahip çıkmanın ve geleceğe sahip olma- nın umudunun işaretıdir. Elbette yavrularım 'gidecek ve geri geleceksiniz.' Ve elbette "En büyük asker, bizim asker." I7.3C 20.0C 21.30 21.45 22.30 13.00 14.00 18.00 21.30 22.00 22.30 KARTAL - DİKİLÎ - FOÇA BELEDİYELER İMECESİ EĞİTİM ŞENLİĞİ İZLENCESİ 11 HAZİRAN 1993 CUMA FOÇA Uğur Mumcu Parkı açıiış tdrenı KınA ve Dikıli Belediyelen folklor ekipleri gosterisi •ÇAĞDAŞ EĞITIM VE KÖY ENSTITULERİ" PANEL Yöneten- Sami Kaıaören Katılanlar: Mahmut Makal, Mehmet Başaran, Talip Apaydın, Engın Tonguç, Celal Ulgen Yer: Amlı Tıyatro • Foça Ferıt Oğuz Bayır Duşün ve Sanat Ödülü Töreni Köy Enstitüleri ışığındi YAZINIMI2 Oykü, şiır ve anılar.. Mûzık (Hüseyin Basaran dinlctısi) 12 HAZİRAN 1993 CUMARTESİDİKİLİ Şenlık yûrüyüjü ve açılıj töreni Dikilı ve Kaml Belediyeleri folklor ekipleri gosterisi Yer: Dikilı Autürk Parkı Köy Enstıtusü Anıları (Resım, kitap ve Kartal Belediyrsi I.Hakkı Tonguç İşlı|ı uninlen sergisi) Köy Enstitü'lü yazarlann YAZINIMIZA KATKILARI PANEL Yöneten: Samı Karaoren Katılanlar: Muzaffcr Uyguner, Emin Özdemir, Konur Ertop KÖY ENSTİTÜLERİ IŞIĞINDA YAZINIMIZ Oykü, şiir ve anılar... "Çağdas Eğitim ve Köy Enstitüleri konulu inceleme yarıjması sonuçlan Müzık (Hîueyin Basaran dinlctısi) 13 HAZtRAN 1993 PAZAR DİKİLt "Halk Eğıtımmde Köy Enstitülen" Yer: Çamlaraltı-Dıkılı PANEL l.OTURUMSaat 13.30 Yöneten: Cavıt Bınbasıoğlu Katılanlar: Doç. Dr Abdullah Demirtas, Fethi Esendal, Bekır Ozgen, Hamza Inanç II. OTURUMSaat: 14.30 Yöneten: Celal Ulgen Katılanlar: Samı Karaoren. Mahmut Maka], Mehmet Basaran, Talip Apaydın, Engın Tonguç
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear