Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 MAYtS 1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
AT'ıtin tanm
geHri düşüyor
•BRÜKSEL(UBA)-
AvrupaTopluluğu
ülkelenndetanmsal gelir
1992 yıhnda yüzde 3.5
oranmda geriledi. AT
istatistik kuruluşu Euroslat
tarafından yayımlanan yıllık
tanm istatistiklerine göre
İrlanda, Lüksemburg,
Almanya ve İngiltere'de
tanmsal gelir aynı kalırken
Yunanistan, Hollanda ve
Danimarka'da yüzde 10
gerileme kaydedildi.
AMH'ten
Türtuye'ye uyan
•LONDRA(ANKA)-
Türkiye'nin başta portföy
yatınmlan olmak üzere
yabana yaünmlara olan
bağımlılığının arttığı öne
sürüldü. American Express
Bank larafından yayımlanan
"The Amex Bank Review"
bülteninde yeralan ülke
araşürmasında Türkiye'de
mali piyasalann dışa
açılmasıyla ülkeye yüksek
dûzeyde porıföy yatınmı
girişinın sağlandığına dikkat
çekildi.
Ankara'ctakişi
yatraıı
•ANKARA(ANKA)-
Ankara Büyükşehir Belediye
Başkaru Murat Karayalçın,
büyükşehir belediyesi olarak
yılda 3 milyar dolar yatınm
narcatnalan yapılan
Ankara'da kişi başına 7
milyon lıra düştüğünü ve
bunun 3.5 milyon liralık
bölümünün istihdam
harcamalanna aynldığını
söyledi. Karayalçın'ın
verdiği bilgjye göre memur ve
öğrenci şehri olan Ankara
hizmet sektörünün
geliştırilmesine yönelik
yatınm harcaması projeleri
de geliştiriliyor
TÜSUMttncanMık
umudu
• İSTANBUL(ANKA)-
Türk Sanayicileri ve
tşadamlan Derneği,
(TÜSİAD) Ekonomik
Durum Endeksi (EDE) ile
öncü Göstergeler
Endeksi'nin(OGE)
yükselmeye devam etüğiru.
buna göre ekonomideki
canlanmanın önümüzdeki
aylarda da süreceğini belirtti.
TÜSİAD'dan yapılan
açıklamada EDE'nin 1992
yılı yaz sonlanndan itibaren
oldukca yüksek düzeyde
seyrettiği, endeks rakamlan
üç ayhk yürüyen ortalamalar
alınarak
değerlendinldiğınde.
1992'nin ikincı çeyreğinden
itibaren yükselme eğilimıne
girüdiği, bu eğiümin 1993'ün
ilk iki ayında sürdüğü dile
getirildi.
Gıdanınpazar
şansı
lERZURUM(AA)-
Atatürk Üniversitesi Ziraat
Fakültesi Gıda Anabilim
Dalı Başkanı Yusuf Gökalp,
gıda sanayiinde teknolojik
yeniliklere ayak uydurulması
gereküğini belirterek "Gıda
sanayiimiandışpazar şansı
iyi değerlendirilmelidir"
dedi. Gökalp, Türkiye'nin
tanm ve hayvancınk
bakırtundan dünyanın en
zengin ülkeleri arasında yer
aldığıru ifadeederek "Tanm
ye hayvansal ürünlerin
işlenmesi ve
değeriendınlmesi gereklidir.
Gıda sanayiinedaha çok
önemvermeliyiz" diye
konuştu.
Sandoz ödüllerî
• İstsnbul Haber Serviâ-
Sandoz Ürünleri A.Ş.
tarafmdan düzenlenen'
"Sandoz Farmakoloji Bilim
Dab. Yanşması sonuçlandı.
Yançnada brincilik
ödülünü, Hacetlepe
Üniversitesi Tıp Fakültesi
Nöraoji ve Farmakoloji
Ana Bilim Dallanndan Doç.
Dr. Targay Dalkara, Dr. Güi
Erdenli, Dr. Süreyya Banın
ve Prof. Dr. RûştiiİOnur
kazaıdılar. İkincilik ödülüne
değerbulunmayan
yanşnada üçüncülük
ödülinü, Cumhuriyet
Ünivn-sitesi Tıp Fakültesi
Nörcşiroloji ve Farmakoloji
Ana İilim Dallanndan Doç.
Dr. 2afer Kars, Eczacı Ttjen
ttltaı, Prof. Dr. Yusuf
Sağınğlu,Dr.Vasfi
Yaralanakulaldı.
TRT'dereklam
sefeikeyfi
• /WKARA(AA)-TRT'nin
nisaravındaTV 1 kanalına 50
mil^r hralık Tklam aldığı.
yay-ııhayatıra 2yıl önce
baş.l&-an INT kanalına da
bu^üekada-820 DM'lik
rek "laı girdis sağlandığı
bilc3Lldi. TRT'nin reklam
yör^ıcnıelığitvJe yaptığı
değşlklikle anlı yayınlarda
"ar—ıı-dareklan alımı"
uy^uamasını geçtıği belirüldi.
Avrupa, tekstil ve konfeksiyonda Uzakdoğu'dan cayıp Türkiye'ye dönüyor
Yüktehafifpahadaağır• AT'ye yaptığı ihracatı
1991'de yüzde 100 arttırarak
liderliği eline geçiren Çin, geçen
yıl Türk tekstil ve konfeksiyon
ihracatçılannınkotalara karşı
uyguladıklan taktikler karşı-
sında, hızlı başladığı yanşırı
sonunu getiremedi.
DENİZ ŞAHİN
Türkiye, Avrupa Topluluğu'na teks-
til ve konfeksiyon ihracatında Çın'e
kaptırdığı lıderliğı geri aldı. 1991 yılında
ATye ihracatını ikiye katlayarak Tür-
kiye'nin önüne geçen Çin, 1992'de 2
milyar 900 milyon ECU'luk (34 trilyon
777 milyar lira) ihracat gerçekleştirir-
ken, aynı yıl Türkiye'nin tekstil ve kon-
feksiyon ihracatı yüzde 11.4 oranında
artarak 3 milyar 194 milyon ECUya
(38 trilyon 300 milyar lira) çıktı. Böylece
ATye tekstil ve konfeksiyon ürünü ih-
racatı toplamında Türkiye yeniden bi-
rinci sıraya yükseldi.
Toplam ihracat değerindeki artış.
AT'nin tekstil ve konfeksiyon ithalatı (000) ECU
Toplam
TöıUye'den Hhataiı (%)
TOffciye'ntnpayı(%)
Kotalınm payı
% degışim
(Kaynak: Euroetat)
1990
28.210.299
2.569.456
9.1
1.636.121
1991
32.934.660
2.866.620
8.7
1.656.615
1.3
1992
33.679512
3193 862
9.5
1899.900
14.7
konfeksiyon ürünlerinden kaynaklan-
dı. ATye tekstil ihracatımız 1992'de bir
önceki yıla göre yüzde 5.9 oranında ge-
rilerken, konfeksiyon ihracatımız yüz-
de 17.2 oranında arttı.
Büyük ölçüde. AT'nin Türk pamuk
ipliğine uyguladığı yüzde 12. l'lik Dam-
pıng Vergisi'nden kaynaklanan tekstil
ihracatındakı kaybın rakamsal karşılığı
60 milyon dolan (585 milyar lira) bulu-
yor. Buna karşın. 1992'de konfeksiyon
ürünleri ihracatındaki artışın rakamsal
karşılığı ise 4.5 trilyon lira.
Türk sanayicileri, kotalann getirdiği
miktar sınırlaması nedeniyle son üç
yıldır katma değeri yüksek ürünlere yö-
nelerek AT ülkelerine ıhracatlannı de-
ğer olarak arttırmayı başardı. AT'ye
tekstil ve konfeksiyon ihracatında mik-
tar olarak Türkiye'yi geçen Çin, ıhraç
ürünlerinin değennde bizim gerimizde
kaldı.
Tekstil ve konfeksiyonda miktar ola-
rak bizden yüzde 14 oranında önde
olan Çin'in ATye ihraç ettiği 306 bin
ton ürünün değeri 2 milyar 900 milyon
ECU (34 trilyon 777 milyar lira) iken
Türkiye'nin 268 bin tonluk ihracatınm
değeri 3 milyar 192 milyar ECU (38 tril-
yon lira).
Geri dönüş yok
Yetkililer, kota sınırlamalannın Tür-
kiye'yi miktardaki sınırlamayı, değer
artışıyla aşmaya zorladığını ve böylece
daha kaliteli. markalı ürün ihracatına
yönlendirdiğini. bunun gen dönüşü ola-
mayacağını belırterek "Kotalar kalksa
bile artık Türkiye. temel, ucuz ürünlere
dönmez. Türkıye bugün Avrupa Toplu-
luğu ülkelenne Fransa'dan sonra en pa-
hah tişörtü satabilen bir ülke" dediler.
1993 yıü ihracaündaki beklentiler ise
hala netleşemedi. Bir taraftan Türkiye'-
nin ürettiği kaliteli mallarla Avrupa pa-
zannda elde ettıgı yeri koruyacağı düşü-
nülürken diğer taraftan da AT ülkeleri-
nin özellikle tekstil ve konfeksiyon ihra-
catımızın yüzde 54'ünü gerçekleştirdiği-
miz Almanya'nın ıçıne düştüğü eko-
nomik zorluklann, ihracatı olumsuz et-
kılemesinden endişe edıliyor.
Grev yayıldı... Uzlaşma umudu çöktü... Şimdi de lokavt tehditi
Almanya, kaynayan kazan• İşçi sendikalan 50
bine yakın demir-çelik ve
mühendislik işçisinin
grevin üçüncü gününe
gjrdiği eski Demokratik
Almanya'da uzlaşma
umudunun ortadan
kalktığını açıklarken
grev dalgasmın daha da
yaygınlaşacağından
telaşlanan işveren
Saksonya bölgesinde
lokavt ilan etme
hazırlığına girişti.
Ekonomi Servisi - Eski De-
mokratik Almanya'nın Sak-
sonya bölgesinde yaklaşık 50
bin demir-çelik ve mühendislik
işçisinin üç gündür sürdürdüğü
grevde, uzlaşma umudu orta-
dan kalktı ve işverenler 'lokavt
hazırlığına giriştiklerini' açık-
ladılar. Açıklamaya göre, taraf-
lar arasında "mayıs ortasına
değin. herhangi bir uzlaşma
sağlanamazsa. lokavt uygula-
masına geçıleçek."
Saksonya İşveren Federas-
yonu temsilcisi Hans Peter Mu-
enter "Uzlaşma sağlayacak
tüm ödünleri önermemize
karşın, IG Metall Sendikası'nın
katı tutumu karşısında. uzlaş-
ma umutlan ortadan
kalkmıştır. Bu durumda, işve-
renler de lokavt ilan etme ha-
zırhklanna girişmiş bulunmak-
tadır" açıklamasını yapü.
öte yandan IG Metall Sendi-
kası Başkan Yardımcısı Klaus
Zwickel de yaptığı açıklamada
"İşverenler, anlaşılmaz bir tutum
içinde. Tam 'uzlaşmaya vanlı-
yor' diye düşündüğümüz anlar-
da, en küçük bir ödün bile ver-
mekten caydılar. Bu yüzden
artık uzlaşma umudu kalmamış-
GREV PARASILĞRUN A- Grevci işçiler, sendika merkezinde gjderek uzayan kuynıklarda 'grev parasT almak için
saatlerce beklerken, bir yandan da aralarında görüş alışverişi yapıyorlar.
tır" dedi.
Saksonya bölgesinde, 1933
yılında Hitler'in sendikalan ya-
saklamasından bu yana geçen
60 yıllık dönem içinde hiç grev
yapılmadı. Bu yüzden, demir-
çelik işçilerinin "Eski Federal
Almanya'daki işçi ücretleriyle
eşit ücret istiyoruz" yaklaşımıy-
la gittikleri grev, büyük yankı-
lar uyandınyor.
İşverenlerin, eski Federal Al-
manya'da kabul ettikleri yüzde
26'lıİc zammı vermekten kacı-
narak Doğu Alman işçilerine
yüzde 9 zam önermeleri grevle-
rin temel nedeni.
Sendika, 1993 yıh için yüzde
26 oranında zam ve 1994 yılın-
da da "eski Federal Almanya'-
daki işçi ücretlenne endeksli
zamlar" konusundaki istekle-
rinden vazgeçmeyecegini açık-
larken işverenler de Doğu Al
man işçilere, "Batfdakilerle eş
düzeyde ücret uygulanmaya-
cağı" konusundaki ısrarlı tutu-
munu sürdürüyor.
Öte yandan grev dalgasının
gemi yapım işçileri ve elektrik
işçileri tarafından da destekle-
nerek yaygınlaşması, ekono-
mide darboğaz yaşamakta olan
Almanya'da giderek artan te-
dirginliğe yol açıyor. Grev dal-
gasının, bu ülkede zaten yüksek
olan işsizliğı daha da arttırabi-
leceği ve işsizlık oranınm yüzde
30'lara tırmanacağına dikkat
çekiliyor.
Buna karşılık, eski Baü'ya
oranla, çok düşük ücretlerle
calışan ve iki Almanya'nın bir-
leşmesinden olumsuz etkilenen
Doğulu işçiler, grev eylemterini
sürdüreceklerini açıklıyorlar.
Diğer eyaletler
Grevlerin şu anda Sakson-
ya'daki 44 demir-çelik ve elekt-
rik sanayii işyerini kapsadığını
belirten yetkililer, eski Demok-
ratik Almanya'yı oluşturan di-
ğer dört eyalette de grevlerin
patlak vermesi durumunda,
işin içinden çıkılmaz bir hal ala-
cağı kaygılannı dile getiriyor-
lar.
Özellikle Mecklenburg-Vor-
pommern bölgesi işçilerinin,
Saksonyalı arkadaşlannı des-
teklemelerinden korkuluyor.
IG Metall Sendikası, bugün
ve cuma günü her iki eyalette de
çok sayıda işçinin iş bırakaca-
ğını belirtiyorlar.
Dünya rekoltesi artarken Türkiye'de üretim giderek düşüyor
Pamukta yerinde saymaya devam
SAMtHAZMtEZER
ADANA - Adana Ticaret Odası'nm
çeşitli araştırma kurumlanndan ak-
tardığı venlere aöre ABD, Hindistan,
Pakistan, Breziîya ve Avustralya gibi
önemli pamuk üreticisi konumundaki
ülkeler başta olmak üzere, 1993; 94 se-
zonunda toplam rekoltede bir milyon
660 bin ton artış; Türkiye, Çin Halk
Cumhuriyeti ve Orta AsyaTürk cum-
huriyetlerinde ise düşüş öngörülüyor.
Artış beklentisinın açıklanmasının
ardından, pamuk temininde sıkıntı
çekilmeyeceğini gözönüne alan tüke-
tici ülkeler de rahat hareket etmeye
başladılar ye borsalarda A endeksli
pamuğun libre fiyatı 61-62 centten 60
cente geriledi.
Pamuğun hasadının başlaması-
ndan sonra fıyatın 60 centin altına dü-
şebileceği kaydedildi.
Çin'de üretim düşünce
Çin Halk Cumhuriyeü'nde 1992/93
sezonunda rekolte düşüşü ortaya
çıkması, pamuk fıyatının 49-50 cent-
ten 61-62 cente yükselmesine ve pa-
muk alıcısı konumundaki ülkelerin
stoktan bir milyon tona yakın pamuk
tüketmesine yol açmıştı.
Yanlış fıyat poiitikası
Adana Çiftçi Birliği Başkanı Cuma-
li Doğru, Türkiye'de tekstil ile ilgili
düzenlemeler bulunduğunu, pamuk
üretiminin arttınlması yolunda ise po-
litika uygulanmadığını belirterek
"Yanlış fıyat politikalan, çiftçiyi pa-
muk ekiminden uzaklaştırmıştır"
dedi.
Ülkemizde yıllardan beri üretilen
toplam pamuk miktannın 550-600
bin ton dolayında olduğunu kayde-
den Doğru şunlan söyledi:
"Dünyada, nüfus artışı ve tekstilde
sentetikten doğal ürünlere dönüşten
dolayı pamuk üretiminde artış var.
Türkiye'de, pamuk ihracatını azaltıcı
ve ıç tüketimi arttıncı pohtikalar üre-
tildi. Çiftçi aleyhine uygulamalar
yapıldı. Bu nedenle üretim nep yerin-
de saydı. Girdiler 107 kat artarken fi-
yattaki artış 71 kat oldu. Böylece za-
rar eden üretici pamuktan kaçıp baş-
ka ürünlere yöneldi. Rekoltede du-
raklama ve düşme bu yüzden do-
ğaldır."
^ı Çıkmaza giren özel sektör, umudunu kamuya bağladı
Çay-Kur'dan taze dem
AHMETŞEFİK
TRABZON - Özellikle geçen yıl çay sektö-
ründe yaşanan bunalım, Ça> İşletmeleri Kuru-
mu'nun (Çay-Kur) güç durumda olan özel sek-
tör kuruluşlanna götürdüğü öneri paketi ile çö-
zülme aşamasma girdi. Kurumun Genel Mü-
dürü Tnncer Ergüven
ımzasıyla yardım tale-
binde bulunan fırma-
lara gönderilen öneri
paketinde, Çay-Kur'un
elindekı fazla yaş cayın
bebrli koşullarla özel
sektöre önerilecek bir
ödeme planı içinde satı-
labileceği behrtıldı.
Çayda özel sektörun
de üretime geçtıği
1985'ten sonra doğan
sektörel sorunlar, son
iki yıldır bazı özel sektör kuruluşlannın üretici-
ye verdiklen taahhutleri \ennc getırememesin-
den dolayı kntik bir noktava geldi.
Özel sektörun bu durumu karşısında. Çay-
Kur gerekirse üreticınin elindekı bütün yaşvayı
alabileceginı belirtmiş, özel sektörden ağzı ya-
Üreticiye karşı yükûmlülüklerini
yerine getiremeyen ve ellerinde
yoğun bir yaş çay stoku biriken
özel sektör fırmalannın
rahatlatılması amaayla Çay-Kur
Genel Müdürü Tuncer Ergüven
'kapasitenin üzerinde alım yapma'
seçeneğini getirdi.
nan üreticilerin önemli bir kesimi de Çay-Kur'a
yönelmişti. Bu aşamadan sonra da bırcok özel
sektör kuruluşu Çay-Kur'dan kiralamadan, fa-
son yapıma, desteklemeye kadar bircok talepte
bulunmuşlardı.
Yeni çay sezonuhun açılışına birkaç hafta
kala, Çay-Kur Genel Müdürü Tuncer Ergüven
kendilerine baş\r
uruda bulunan firmalara bır
teklif mektubu gönder-
di. Mektupta, kendileri-
ne başvuran ve çeşitli al-
ternatifler öneren fir-
malara büyük, küçük
demeden genel bır çerçe-
ve içinde yaklaşmak iste-
diklerini belirten Ergü-
ven. bu sezon da kapasi-
telerinin ûzennde yaş
çay alabileceklenni,
kendilenne başvuran ve
başvuracak bütün fir-
malara malıyet bedelleri
çerçevesinde yaş çay verebıleceklerinı belirtti.
Ergüven mektuba ilişkin olarak şunlan söyledi:
"Özel sektör bizden kıralama. fason üretim,
fabrika satışı. desteklcmc gıbi birçok ıstekte bu-
lundu. Hepsı için ayn ayn çözüm üretmck yeri-
ne ortak bir öneri paketi oluşturduk. "
IŞÇENIN EVRENINDEN
ŞÜKRAN KETENCt
Belediye İşçileri Direnîşi
Belediyelerde çalışan işçilerin 2.5 trilyonu bulan ala-
cağı için Belediye-İş'in desteğinde dün direniş başladı.
Belediyelerde işçi alacaklarının zamanında oden-
memesi ya da ödenememesi kangren olmuş bir yara.
Siyasal iktidarların, belediye yönetimlerinin değişmesi
tabloyu pek tazla değiştirmiyor. 12 Eylül öncesinde de
sonrasında da bu nedene dayalı sayısını çıkaramaya-
cağımız kadar çok direniş yaşandı. Bazen tek tek beledi-
yelerde, bazen sendika şemsiyesinde toplanmış olarak.
12 Eylül hukukunda, anayasa ve yasalarda direniş-
lerin çok büyük suç olarak sayılmasında, 12 Eylül önce-
sinde bu nedene dayalı yapılmış direnişler gerekçe
yapılmıştır. 12 Eylül hukuku bir yandan da hak grevlerini
yasaklamıştır.
Anayasa ve yasal düzende çok garip bir çelişki söz
konusudur. işçinin de elbette, her insan gibi angarya
çalışmama hakkı, işverenin angarya çalıştırma yasağı
vardır. Ancak ucretini, sosyal haklarını alamayan işçinin
buna bağlı olarak yasal grev yapma hakkı, hak grevi
yoktur. Parasını alamayan işçi yargıya gidecektir. Ne
için? İşveren alacağını reddetmiyor ki.'Param yok" di-
yereködemiyor.Yasanınböylebirtabloda, işverene"ge-
çerli piyasa faizıni işletiyorum, borcunu faizi ile ödeye-
ceksin" demesinin hiçbir değeri ve anlamı oimuyor.
Aylar yıllar hak edilmiş alacaklarını alamayan işçi ne
yapacak? "Angarya çalışmama hakkımı kullanıyorum"
deyip çalışmadığında, tek kişi ise işinden olacak. Toplu
olarak bu hakkı kullanıyorlarsa yasadışı direniş yapmış
konuma duşecekler. işveren isterse anayasa ve yasa
hükümlerini işleterek işçiyi ve sendikasını çok ağır bi-
çimde cezalandırabilecek.
Tabii madalyonun diğer yüzünde kamu işletmelerinin
büyük zararları, özellikle belediyelerin bütçelerinin işçi
giderlerini karşılayamaması gerçeği yatmaktadır. işçi
alacakları ile ilgili açıklar belediyeler için ancak hükü-
metlerin desteği ile kapatılabilir konumdadır. Siyasi iktt-
darlar belediye ybnetimlerine yakınsa belediyeleri de
kendilerıni de çok yıpratan tabloda kesenin ağzını aç-
makta, işçi alacakları için fon yaratılmaktadır. Ya da aksi
olmaktadır.
Geneldeki bu doğrulara, özelde giderek değişen bir
tablo da eklenmelidir. Öncelikle enflasyonla açılmayla
da bağlı olarak işçi alacak miktarlan çok yükselmekte-
dir. Çok daha önemlisi işçinin hak edilmiş alacağıntn
ödenmesi konusundaki kamuoyu duyarlılığı giderek yiti-
rilmektedir. Kamuoyunda belediye işçilerinin hak edil-
mişin üstünde ücret aldıkları imajı geliştirilmiştir. Toplu-
sözleşmeler ve grevler aşamasında ne yazık ki işçi sen-
dikalan bu gerçeği yeterince ciddiye alamamışlar ya da
önlem üretememişlerdir.
Toplumda belediye işçilerinin çoğunlukla parti torpili
ile işe geldikleri ve çalışmadıkları imajı da yaygındır.
Aslında olumsuz örnekler olsa da çoğunluğu değil,
azınlığı kapsadığı kesindir. Ne yazık ki azınlık uygula-
m^sına işçiler ve sendikalann duyarsızlığı, belediye yö-
netimlerinin politik kaygılarla göz yumması, çoğunlu-
ğun haklarının kollanmasında engel oluşturmaktadır.
Kamuoyunda işçi haklılığını giderek anlatamaz bir ko-
numa düşmüştür.
Sendikaların reklam, rekabet adına aldtklarını abartılı
göstermeleri de işçi aleyhine,"aşırı ücret" propogan-
dasına yaramış, işveren cephesi bunu bir kampanya
haline getirmiştir. Tabii sendikaların en büyük suçu, top-
lusözleşme düzeninden, bu ücret arbşlarından yararla-
nan işçi kitlesinin giderek bir azınlığa dönüşmesine se-
yirci kalmış olmalarıdır.
Sendikaiar sözleşme yükünden kurtulmak üzere ge-
rek özel gerekse kamuda yaşanan taşeronlaşmaya
karşı duramamışlardır. Aynı işi, aynı yerdeyapan insan-
lar arasında böylece ücret uçurumları doğmuştur. Çok
ve az çalışmanın tersine gelişmesi koşulu ile. Sendika-
iar yine aynı nedenle çok yaygın işçi çıkarılmasına karşı
da duramamışlardır. Sözleşmeli yüksek ücretli işçinin
çıkarılıp düşük, asgari ücretli yeni işçi alımı da önemli
bir ücret uçurumu getirmiştir.
Belediye işçisi hak edilmiş alacağını isterken çok
haklıdır. Ne yazık ki hakkı için yaptığı direnişin arkasında
toplumsal destek yoktur. Dünkü Belediye-iş direnişinde,
belediye işçisi yalnızlığını, toplumsal desteği göreme-
menin acısını yaşamışUr. Alacağını alamayan işçi ço-
ğunluğun dahi direnişe katılmaması sendikalizmin
önemli bir suçu ve yanlışıdır.
Elbette buradan hareketle siyasi iktidarın duyarsız-
lığını, belediye yönetimlerinin beceriksizliğini akiamak,
onlara hak vermek söz konusu olamaz. işveren cephe-
sinin çirkin bir çıkarcılık ve fırsatçılık yapıyor olması ma-
dalyonun asıl ve öbür yüzüdür. Bizce bu bir sürpriz ol-
madığı içinir ki işçiden yanaçok akılcı, çok sağlam adım-
lar atması gereken sendikalizmi öncelikle eleştirmeyi
işçi açısından doğru ve yararlı buluyoruz.
Varan'agetin vcmh
Magazin/TV Servisi - Sabancı Holding Genel
Koordinatörii Hasan Güleşci'nin küçük kızı Petek ile
Varan Turizm ortaklanndan Ertuğrul Pekuysal'm
büyük oğlu Ergun, önceki gece Çırağan Oteli'nde
yapılan görkemli bir nikah töreniyle eylendiler.
Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir'in
kıydığı nikahta Petek Güleşci'nin tanıklığını Sakıp
Sabancı; Ergun Pekuysal'ınkini ise Hasan Pekuysal
yaptı. Seçkin davetlilerin katddığıgecede Sakıp Sa-
bancı yine esprileriyle ilgilerin odak noktası oldu.
Lugano Franklin College'da Liuslararası eğitim
gören Petek Güleşçi ile Varan Turizm'de Organizas-
yon ve Planlama Müdürü olarak çalışan Ergun Pe-
kuysal, 6 yülık arkadaşuklanndan sonra geçen yıl
nişanlanmışlardı.
Genç çift, balay ı için Zürih'e, daha sonra Singapur ve
Bali Adası'na uçacaklar.
(FotoğrafrENİSONAT)