Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAY=A CUMHURIYET 6 MAYIS1993 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Unutulmayanlar...
Bu toprağın ınsanlan ve dun>a devnmci hareketı, ulkenın
bağımsızhğıve hakça bır duzen ıçın yaşamlanm veren bu
gençlen unutmayacaktır
HALİT ÇELENK Hukukçu
B
aşbakan Suleyman De-
mırel. Mıllıyet gazetesı ya-
zan \ avuz Donat a bır
gea donuşu uçakta PKK
ıle ılgıh olarak şunlan sov-
luyor "Tedbır abndı, yu-
rurluğe konulacaktır Konulacaİüır
da, bu ınsanlara bır defa daha seslenı-
yorum 4-5 bın Kalaşrukofla Turk
devletının hakkından gelemezsınız
Vazgeçın kan dokmekten, yol yakın-
ken dönun' " (3 4 1993 gunlü'Mıllı-
yet) Yanı devletın en yetkılı makamın-
da bulunan Başbakan a gore 4-5 bın
Kalaşnıkoflu kışı, Turk Sılahlı Kuv-
vetlen tarafından korunan ve kolla-
nan Turkıye Cumhunyetı'ru ve devle-
tın anayasal duzenını ortadan kaldıra-
maz Bu sılah gucu ıle devletı sarsa-
maz
Bu sozler, bır gerçeğı dıle getır-
mektedır Buna bız de ınanıyoruz An-
cak bu sozler karşısında, 21 yıl once
anayasal duzenı ortadan kaldırmaya
kalkışma ıddıası ıle Ceza Yasası'nın
146 1 maddesme gore yargılarup
olum cezasına çarptınldıklan sonra
cezalan ınfaz edılen Deruz Gezmış,
Yusuf Aslan ve Hüseyın Inan davasıru
ammsamamak mümkun mu9
O gun-
lerde davayı gören Ankara Sıkıyone-
üm 2 Nolu Asken Mahkemesı, hıç
kımseyı oldürmemış, halka karşı sılah
kullanmamış bu uç genç ve arkadaş-
lannın ellenndekı tabancalan. devle-
tın anayasal duzenını ortadan kaldır-
ma>a kalkışma ıddıasında yeterlı
gormuş, yanı suçun "elvenşh vasıta'
oğesını varsaymış \e gençlere olum ce-
zası vermışü Asken Yargıtav da.
olaydasuçunoğelenndenolan' elvenş-
lı vasıta"nın bulunduğunu kabul ede-
rek olum cezasını onaylamıştı
Yıne o gunlerde, Cıhan Alptekın \e
18 arkadaşı hakkında Ceza Yasası'nın
146 1 maddesınegöreaçılanbırdava-
da İstanbul 1 Nolu Sıkıyonetım Aske-
n Mahkemesı, "Sanıklann ve dahıl ol-
duklan teşkılatın anayasa ruzamını
tebdıle kadır olduğunu ıfade eımek.
Turkıye Cumhunyetı'ru bır Kuveyt
Emırhğı ıle veya bır orta Amenka dev-
letçığı ıle bır tutmak demektır' gerek-
çesıyle olayda 146 maddenın uygu-
lanmasını reddetmış, bu karar uzenne
bu mahkeme ortadan kaldınlmış. ha-
kımlen emekbye sevk edılmış ya da
başka yerlere atanmıştır
Şımdılerde hukuk devleünı, huku-
kun ustunluğûnu dıbnden duşurme-
yen Suleyman Demırel ve arkadaşlan,
o gunlerde bu adaletsu ölum cezasının
ınfazı ıçın Mechs'te buyuk bır heves ve
heyecanla parmak kaldırmışlardt
Denız Gezmış, Yusuf Aslan, Huse-
yın tnan ve arkadaşlan hakkında as-
ken savcılıkta henuz boruşturma su-
rerken Asken Yargıtay Başsavcıhğı,
Genelkurmay Başkanhğı'na bır yazı
yazmış ve adam oldurme gasp, tehdıt
vb suçlan ışleyen kımı kışıler hakkın-
da sıkıyonetım asken mahkemelennce
bu suçlardan ayn ayn cezalar venl-
mekte olduğunu, oysa "Turk Ceza
Kanunu'nun 146 maddesının unsur-
lannı teşkıl eden bu eylemlenn a> n fııl-
ler olarak cezalandınlmasının kanun-
suz gorulduğunu", bu tur suçlan ışle-
yenler hakkında Ceza Yasası'nın 146
maddesının uygulanması gerektığıru
bıldırmış, bu konuda sıluyonetım ko-
mutanhklanna ve asken savcıhklara
gereklı emırlenn venlmesıru ıstemıştır
(1)
Yargıya müdahale
Genelkurmay Başkanlığı da. Denız
Gezmış davasının başladığı 16 7 1971
gununde sıkıyonetım komutanlıklan-
na ve asken savahklara yazı yazarak
Asken Yargıtay BaşsavcıhğYnın ıste-
mı doğrultusunda bu tur olaylar hak-
kında TCY'nın 146 maddesının uy-
gulanması gerektığını bıldırmıştır (2)
Talımat nıtelığındekı bu yazılardan
sonra asken savcılıklar benzer olaylar-
da TCY'nın 146 maddesıne gore da-
valar açmışlar ve sıkıyonetım asken
mahkemelen de bu doğrultuda olum
cezalan vermışlerdır Bu talımata uy-
gun olarak Ankara Sıkıyonetım 2
Nolu Asken Mahkemesı, hıç kımseyı
oldurmemış, halka karşı sılah kullan-
mamış Denız Gezmış. Yusuf Aslan ve
Huseyın İnan haklannda olüm cezası
vermıştır
Daha sonra Asken Yargıtay Baş-
savcılığı goruş değıştırerek tek gasp
eylemının bulunduğu ve bu •eylemın
ınsan yaşamına vonelık olmadığı hal-
lerde TCY'nın 146 1 maddesının uy-
gulanmaması yanı sanığa olum cezası
venlmemesı, aynıyasanın 146 3 mad-
desıne gore 5-15 >il ağır hapıs cezası
venlmesı gerektığını savunmuştur
Başsavcıbkça bu yolda duzenlenen
teblığnamede, " sanığın orgut uyesı
olduğu, bır tek sov gun eylemıne katıl-
dığı ve eylemın ınsan hayatına yonehk
olmadığı goz onune alındığında. eyle-
mının anayasal duzenı ortadan kaldır-
maya yonehk ıcraı hareketlere fer'an
ıştırak nıtebğınde bulunduğu, bu hu-
susta Asken Yargıtay daırelennın ve
Daıreler Kurulu nun muteaddıt ıçtı-
hatlan bulunduğu, bu ıtıbarla sanığın
TCK'nın 146 3 maddesı ıle ceza tayı-
nı gerekırken TCK'nın \46ıl madde-
sıyle ceza tayınınde ısabet bulunmadı-
ğı" goruşüne yer venbnıştır (6 3 1991
gun ve 991 691 sayılı teblığname)
Asken Yargıtay 5 Daıresı de bu
teblığnameye uygun olarak Asken
Yargıtay Daıreler Kurulu'nun ve daı-
relennın göruşlen doğnıltusunda,
olayda TCY'nın 146,1 maddesının
değıl, 146/3 maddesının uygulanma-
sına, yanı olüm cezası değıl, 5-15 yıl
ağır hapıs venlmesıne karar vermıştır
(18 12 1991 gun, 991/162-517 sayıb
karar)
Adı geçen tebbğnamede ve daıre ka-
rannda açıklandığı gıbı Asken Yargı-
tay Daıreler Kurulu'nun ve daırelen-
nın bu konuda bırçok kararlan vardır
Denız Gezmış, Yusuf Aslan ve Huse-
yın Inan 12 Mart'ta değıl, daha sonra
yargılanmış olsaydılar, kendılenne ve-
nlecek ceza bu yenı goruşe gore 5-15
yıl ağır hapıs cezası olacak ve bu genç-
ler yaşamlannı surdureceklerdı
Çıkar yol
Bu olum cezalannı veren sıkıyone-
tım asken mahkemesının bağımsızhk-
tan yoksun olduğu, bu nedenle de sı-
yasal ıktıdann etkı ve yonlendırme-
lenne açık bulunduğu, bu cezalann
darbecı ıktıdann tahmatı ıle venldığı
ortadadır Aradan 21 yıl geçmesıne
karşın kamuoyunun bu haksızhktan
kaynaklanan tedırgmbğı bugun de
surmektedır Ölum cezasını hak etme-
dıklen halde darbecı bır ıkudann ıra-
desı doğrultusunda ıdam edılen bu
gençlenn yaşamlannı gen vermek el-
bette kı olanaksızdır Ancak Yassıada
hukumlulennın ıübariannın lade edıl-
dığı, Saıdı Nursı'nın ıtıbannın ıadesı
yolunda yasama çahşmalannın yapıl-
dığı bugunlerde, daha onceTBMM'ye
verdığımız dılekçede de behrtildığı gıbı
olüm cezalannın ınfazına ılışkın Mec-
lıs karanmn kaldınbnası. kamuoyu-
nun ve halkınnan acısını bır oranda
azaltacak bır yol olabıbr Bu toprağın
msanlan ve dunya devnmeı harekeü,
ulkenın bağımsızbğı ve hakça bır du-
zen ıçın yaşamlannı veren bu gençlen
unutmayacaktır
1)3 7 1971 gun V No97I 1285 Teb No971/
2) 167 1971 gun ad müş 7130-71 |S70 sayıh
ARADABIR
TANJU EEDEM
Emekli Amiral
TûPkiye'de Sosyal
Demokpasinin Geleceği
Dunyamız, hızla değışımlerın yaşandığı, değer yargı-
larının eskıyerek yerını yenılerının aldığı çokdınamık bır
donemden geçıyor Bu değışım ortamında sıyasal den-
geler, sıstemler de değışıme uğramıştır Sovyet Rusya
ve Dogu Avrupa komunıst rejımlerının çokuşunden son-
ra turn dunyada bıreyın gırışım ozgurluğu, fınans kapı-
tal, bılgı ıletışım sıstemlerı teknolojılerı gelıştırılmesıne
koşut teknokratların vazgeçılemez yukselışı, sureklı re-
kabetın dınamık gelışım, bazen de tahrıp edıcı çızgısı,
lıberal bır ekonomı-polıtığı egemen oğe olarak ortaya
çıkarmtştır Son Fransa orneğınde olduğu gıbı sosyalıst-
ler, sosyal demokrat partıler kan kaybedıyorlar Iktıdar
şansı merkez sağ eğılımlı partılere donuk oluyor
Turkıye de de durum sosyal demokrat partıler açısın-
dan benzer eğılımler gosterıyor 197O'lı yılların ıkıncı
yarısında olumsuz ıç ve dış koşullara karşın ıktıdara yû-
rüyen merkez sol, 199O'lı yılların baştnda parçalanmtş,
ufalmış ve ıktıdar ortağı olmakla beraber ana muhalefet
partısı konumundan da uzaklaştırılmıştır Muhafazakâr-
lıberal merkez sağın seçeneğı, aynı nıtelıkte bır muhale-
fet partısı olup Turkıye'ye ozgu koktencı Islamı savunan
bır başka partıntn oylannda da anlamlı artışlar meydana
gelmıştır
- Kamuoyu yoklamalarına bakılırsa bugunkü ortamda
sosyal demokratların parlamentoda kuçuk bır azınlıkta
temsılı, olanaklı gorulmektedır Bu durum, uluslararası
ve ulkemızdekı halk eğılımlerının sonucu ortaya çıkan
konjonkturel ve kesın bırtablo mudur'' Biz Turkıye'debu
tablonun guvenılır, ozverı, erdem, tevazu sahıbt, yetkın
kadroların onderlığınde orgutlu, dınamık, halkın ozlem-
lerınesomutçozum mesajları veren, etkınlıklerledegış-
tırılebıleceğıne ve sosyal demokratların ıktıdar seçene-
ğı olacağına ınanıyoruz Bu ınancımızı destekleyen
veriler aşağıdadır
Turk halkı arasında koktencı Islamı, tutucu fanatık mıl-
lıyetçı goruşlerı ve ayrılıkçı akımları destekleyenlerın,
demokratık bır ortamda, çoğunlukta olmadıklarını duşü-
nuyoruz Bu gerçeğı goren Doğruyol ve ANAP lıderlerı
bunyelerınde tutucu ve otorıter rejım yanlılarının varlığı-
na karşın sosyal adaletçı yenılığe, fıkrı ve ekonomık
ozgurluklere açık goruşlerı ve çağdaşlaşmayı savuna-
rak seçımlerden bırıncı ve ıkıncı partıler olarak çıkmış-
lardır Benzer ılkelerı savunan sosyal demokrat partıler
ıse ıçlerınde ve aralarındakı çekışmeler, bolunmelerın
yarattığı guven bunalımı, kadroların ve etkınlıklerın hal-
ka ulaşmada ve ınandıncılıkta yetersızlıklen nedenıyle
ıkı yıl önce yerel seçımlerde kazandıkları zaferın ardın-
dan gerılemışlerdır
Bugun gerek ıktıdann, gerekse ana muhalefetın, so-
runlann çozumunde ya da yol gostermedekı yetersızlık-
len, yonetımlerın erdemıne golge düşuren açmazları,
Turk halkının gozunden kaçmamaktadır Halk, gıdışatı
ıbretle seyretmekte ve kendısını esenlığe çıkarabılecek,
guvenebıleceğı kadroların ozlemını duymaktadır Halkı-
mızm önemlı bolumu bır arayışın ıçındedır Yuzeroylara
sahıp seçmen oranı %20'lerın üzerınde gozukuyor Bu
seçmenlerın tercıhlerı, sonucu belırlemekte etkılı ola-
caktır
Turk halkı devletı yonetenlerden mulkı, adlı, malı. sağ-
lık, eğıtım hızmetlerının gorulmesınde eşıtlık, kolaylık,
adalet ve erdemlı davranışlar beklıyor Halkımız ulusal
bırlık ve sosyal adalet ve sosyal guvenhk ıçınde huzur ve
gonence kavuşmak, uygar ve onurlu bır yaşam surmek
ıstıyor Bunun ıçın ulusal ıradeye, cumhurıyete, demok-
rasıye, laıklığe, bağımsızlığa, ulusal değerlere sahıp
çıkmakta, halka hızmet eden devlete özlem duymakta-
dır Hur teşebbusu ulusal ekonomının gelışmesınde
temel kabul edıp destekleyen, ancak gereksınım ve ya-
rar duyulan alanlarda devletın ışlevlerını uygun goren,
emeğı yuce değer sayan devlet yonetımınde bılgı, be-
cerı sahıbı, erdemlı kadrolarla başarı kazanılmasını ıs-
teyen bır halkız Halkımızın vıcdanındayer alan bu talep-
ler, sosyal demokratık bır duzenın oğelerı değıl mıdır?
Ülkemızde en azından merkez sağ ve sosyal demok-
ratlara güçlü halk desteğı sonucu otuşabılen koalısyon-
lar, uzlaşma ve barış yollarını açarak ıstıkrarı sağlama-
da ve çağdaş demokratık toplum ve devletı yapılandır-
mada bır şans ve umudu ıfade edıyor
TARHŞMA
Duru ve Erkut aileleri
îlayda Duru'nun
doğumunu müjdeler.
5 Mayıs 1993 Internatıonal Hospıtal
Siyasi partilerüniversitelerini kursun!
P
ek çok ulkede
olduğu gıbı
ülkemızde de
devlet
unıversıtelennın
yanısıraozelkışı
ve kuruluşlarda unıversıte
kurmaya başlamışlardır
Gorevlenru başan ıle
yüruttuklen de bıhnmektedır
Ancak, yeterlı parasal güçlen
de bulunan sıyası parulenn
neden unıversıte kurmadıklan
bılınememektedır Daha çok
hazır kurulu bulunan devlet
ünıversıtelennı ele geçırmeyı
yeğlemektedırler Buda gerek
sıyası partıler, gerekse baa
unıversıtelenn personelı
açısmdan pek çok sıkınülar ve
yanılgılar doğurmaktadır
Orneğın, bır taşra unıversıtesını
ele geçırmış bulunan 8-10
kışıhk bır grubun gerçek partılı
mı yoksa bır çıkar grubu mu
olduğu bılınememekte, bu
nedenle de bu gruba 3-4
partının de bırden sahıp çıktığı
bıle gorulebılmektedır Çunku
çıkar grubu, her ıküdardakı ya
da ıktıdara sozü geçen partıye
kendılennden olduklannı
soylemektedırler Pamlerdebu
moral okşayıcı sozlere safca
ınanabılmektedırler Eğer
sıyası parülenn de unıversıtelen
olursa, bu tur gruplar, partılen
kolayca aldatamayacaklar,
arkalannda şu ya da bu
partının bulunduğunu
söyleyerek, yuzlerce kışjyı
yıldırarak gudemeyecek, buyuk
bır olasılıkla da ortada
kalacaklardır Çunku çıkar
grubunun partısı olmaz,
yalnızca partılen kullanır,
onlardan yararlanmaya bakar
Amaana ulaşabılmek ıçın her
turlu sınav v e kadro
yolsuzluğunu meşru sayar
Yasadışıüğmı kendı unıversıtesı
ıle sınırlamaz
Unıversıtelerarası sınav
yolsuzluklanna da kanşır
Başaramayacağını anladığı
aday lannın > enne gruptan
başkalannı sokar Herbınnı
başanlı kılar
Unıversıteyı kahtesızleştırme
pahasına yapay bır çoğunluk
sağlamak ıçın elınden gelenı hıç
bırzamanesırgemez Buyapay
çoğunluğu sağladıktan sonra
da daha once karşı çıktıklan
demokrası ve unıversıte
özertc'• sırun en şıddetlı
savunucu.^r kesılırler Bunlar
bırdenbıre demokrat
kesılmışür
Bu koşullar altında
unıversıte özerklığıne hayır
dıyenlen yavuz hırsızlar gıbı
demokrat olmamakla
suçlarlar Bugıbıler,
yapacaklanm unıversıte özerk
olmadan bıle y aparlarsa, özerk
olduktan sonra nelen
yapamazlar kı
9
Prof.Dr.Halil Demirtaş
Erayes Üruversıtesı Tıp
Fak.
PENCERE
Kaynak sorunlanA nayasamızm
J^ buyurucu
f^L hükumlen
^^^^ gereğı. devlet
i M adına ulkemız
A- JBk. ınsanırun sosyal
guv enlığını sağlayan uç büyuk
kuruluşumuzun (TC Emekh
Sandığı Sosyal Sıgortalar
Kurumu ve Bağ-Kur) ıçınde
bulunduğu sikıntının nedenlen
ve çozumlen uzenndekı
tartışmalar kamuoyunda
yakından ızlenmektedır
DIE venlenne gore ulke
nufusunun %60'ını şemsıyesı
altında toplayan ve onlann
yannlanmn umudu olan sosyal
guvenhk kuruluşlanmızın
durumlannın kamuoyunda
ozenle ızlenmesı dogaldır
Gerekbdırde
IJ lke ekonomısı uzenndekı
olumsuzetkılen de dıkkate
alındiğında. sosyal sıgorta
kuruluşlanrruzın sonanlanna
ıvedı çözum bulunması
kaçınılmazdır
Kuruluşlann gorunen temel
sıkıntısı. fınansman
kaynaklannın artan gıderler
karşısındakı yetersızlığıdır
Yapılan hesaplamalar,
odenmeycn Bağ-Kurve sıgorta
pnmlennın lumunun suresınde
odenmesı ıle sağlanacak
gelırlenn sosval sıgorta ve
yonetım gıderlennı
karşılamayacağını
gostermektedır
Onemlı olan,
bozulan aktuaryal dengeyı
venıden sağlavacak kaynağın
yaratılmasıdır
Soz konusu kuruluşlanmıza
kaynak yaratılmasında ıkı
temel goruş tartışılmaktadır
Gorüşlerden bın, devletın de
doğrudan sosyal sıgorta
gıderlenne katılması gerektığım
koşul koymaktadır
Bazı AT ülkelennde de
uygulanmakta olan bu sıstem,
bır yönuyle gelır dağılımının alt
gruplar lehıne
yonlendınknesını
sağlamak tadır
Bır anlamda, gelır dağılımında
duşuk gelır grubunun mıllı
gelırden alacaklan payı arttınp
denge unsuru da olmaktadır
Kaldı kı devletın sosyal sıgorta
gıderlenne katılması. sıstemın
doğal yapısında da
bulunmaktadır Nıtekım.
Topluluk ulkelennde GSYIH
ıçınde sosyal guvenhk
harcamalannınpayı °o 20-25
arasındadır Ülkemızde ıse bu
oran % 5'tır Topluluk
ulkelennın oldukça
gensındedır
Dığer göruş ıse sıgortalılardan
ve ışverenlerden alınan pnm
oranlannın yukseltılmesı
yönundedır Kuşkusuz,pnm
sıstemıne dayanan sosy al
sıgortada ılk akla gelenı ve
doğal gorulenı budur Ancak
pnmlenn ışçı ve ışv erenden ne
oranda alınacağını karşıhkb
nsk ozellığı tayın eder
Ülkemızde ıse ışkollannın nsk
özellıklenne gore saptanan
pnm oranlan ust sınınna
ulaşmış hatta aşmıştır Pnm
oranlannın yuksekhğı
bakımından Batı ulkelen ıçınde
sayıb bırçok ülkeden bın
durumundadır
Kanımca, kaynak
yaratılmasında \e sosyal
guvenlık kuruluşlannın
venmbbğınm arttınlmasında
araştınbnası gereken ıkı onemlı
unsurdahavar
Bın, pnm gehrlennın
oluşturacağı fonlann ışletılerek
kaynak y aratır duruma
getınlmesı. dığen, venmb
çabşmanın temel ılkelennden
bın olan hızmetlere yonebk
karar verme sürecının
olabıldığınce kısaltılmasıdır
Her ne kadar bır kısım
duşunürlerce fonlann
ışletılmesı ıle elde edılen gelırler.
pnm v e devlet katkılan
yanında uçuncu kaynak olarak
sayılmamaktaysa da, gerek
sosy al guvenlık kuruluşlannın
devlettekıyukunün
olabıldığınce azaltılması,
gerekse pnmlı sıstemde çok
yuksek olan pnm oranlannın
sıgortab \ e ışveren ustundekı
y ukunun azaltılması, en
azından bugunku sevıyesınde
tutulması ıçın fonlann kaynak
yaraümmda kullarulması
zorunluolmaktadır
Kapıtalızasyon finansman
sıstemınde fonlann kârlı
alanlarda ışletılmesı, sıstemın
yapısında olacak şekılde yasal
olarak duzenlenmelıdır
Fınansman yonetımı açısından
tam ozerklık tanınmalıdır
Gunumuzde ILO dahı, sosyal
guvenhk fonlannın ışletıbp
gebr elde edılmesını sosyal
guvenlık ıçın uçuncu kaynak
olarak gormekte, fonlann
değerlendınlmesı gereken
alanlan takıp edıp
duyurmaktadır
Salt kaynak yaratmanın da
yeterlı olmadığı kuşkusuzdur
Yaraülan kavnaklann hızmet
uretımınde rasyonel kullanımı
da, kaynak yaratmak kadar
onemb obnabdır Hatta gıderek
ıkıncıl kaynak yaratma olarak
dahı görulmelıdır
Bunu başarmada öncebkb
olanı. hızmet uretecek örgütsel
yapının optımum (en ıyı)
duzeyde oluşturulması. karar
abna surecım kısaltacak sağbkb
ıletışımın kurulmasıdır
Sosy al guvenlık kuruluşlanmız
ust yonetıcılen. ıçınde
bulunduğumuz bılgı çağında
suratb ve sağlıklı karar abna
olanağından yoksunsa venmb
ışletmeden soz edılemey eceğı
tartışmasızdır
Gunumuzde sosyal guvenhk
kuruluşlanmızın sorunlanna
çozum uretmede tek boyutlu
düşunmek yenne, dunya ve
ulke ekonomık konjonktunıne
uygun, hukuksal duzen ıçınde,
ışletme bılımının çağdaş
ılkelenne gore hareket edılmesı
kaçınılmazdır
CELALTOZAN
SSK Genel Mudurluğü
Tahsisler Dairesı Başkanı
Postmodcrn...
Rusya şallak mallak oldu Gonul ısterdı kı Bolşevık
devrımı yurusun Çunku başlangıçta devrım çarzulmu-
ne ve emperyalızme karşı çıkmıştı, Mustafa Kemal'le
Lenın ışbırlığı meyvelerını verdı Pekı sonra Sovyetler
nasıl yozlaştı? O bır ayn soru Yıne de zuppe bır Batı en-
telektuelı değıl, Anadolu aydını gıbı tarıhe yaklaşırsak,
1917 nın Orta Asya'da aydınlanma devrımını gerçekleş-
tırdığını anlayabılırız, Humeynı modelı dışlanır, laık
Ataturk cumhurıyetı modetı Turk halklannda benımse-
nebılırse, bu amaca ulaşılmış demektır
Moskova muhabırımız Hasan Aksay şallak mallak
olan Rusya'dan ılgınç yazılar yazıyor, Yeltsın yandaşları
referandumdan sonra ulkeye yenı bırad takmışlar
"Post-referandum Rusyası1
"
Ne demek"?
Post "ertesı, sonrası" anlamına gelıyor, ama, Aksay'-
ın yazdığına gore kuzey komşumuzda dunden bugune
değışmış bır şey yok referandum sonrasındada rezalet
suruyor
•
Aksay'ın yazısını okurken "post" sozcüğune takıldım;
Türkçedekı 'post' ıle ılışkısı olmayan Frenkçe bır onek,
hangı sozcuğun başına takılırsa, anlam değıştırıyor
Son yıllarda bızde en çok kullanılan 'post' lu laf nedır
'Postmodernızmi '
Dunya gazetesının son "Kıtap' ekınde "postmoder-
nızm" uzenne bır soruşturma yayımlandı Çeşıtlı sanat-
çılara postmodernızm uzenndekı duşuncelerını soran
dergı yazıyor
"Bır suredır sanat-edebıyat dunyasının gundemını ış-
gal edıyor postmodernızm Hakkında oyle çok şey soy-
lendı ve yazıldı kı kımı edebıyatçımız aşınmak' çekınce-
sıyle bu konuda konuşmaktan bıle kaçınır oldu llgınçtır
kı butun bunlara rağmen sanat ve kulturle ılgılenen bır-
çok kışı halen postmodernızmm ne olduğunu tam anla-
yamadı Postmodernızm o kadar muğlak kı herkes kendı
çabası ve algılamasıyla onu farklı yerlere oturtuyor "
Soruşturma bu gerçeğı doğruluyor, çoğu edebıyatçı-
mız durustlukle yanıtlamış
'- Postmodernızmı bılmıyorum."
Pekı, neyın sesı kımın fesı olduğu bılınmeyen bu söz-
cuk, nıçın bu kadar gozde ve moda? Yoksa Turkıye'nın
bugunku karmaşasına postmodernızm denk mı duşu-
yor?
•
Postmodernı konuşurken "modernızm"den yola çık-
mak, belkı bıze bır kıbrıt çakımı ışık tır^abılır Dunya tarı-
hınde "modernleşme nın beşığı Ingıltere'dır, ekonomık
açıdan ılk sırayı alır sanayı devrımını en once gerçek-
leştırmıştır, Fransa, modernleşmede sıyasal açıdan bı-
rıncı sayılıyor, 1789 Devrımı bu ulkede patladı
Modernızm, laıklık, demokrası, aydınlanma ve en-
dustrıleşmeyle ete kemığe burunen bır kavram
Avrupa dışında modernleşme Batılılaşma ıle bırtutu-
luyor Ösmanlı'da modernleşme başlamıştı, ama, Islam
dunyasında aydınlanma'mn gerçek ışığı, Anadolu'da
1923'te yandı, laıklık'demokrası çağdaşlaşma, cumhu-
rıyet devrımının vazgeçılmez kavramları olarak benım-
sendı
•
Sanatta geçerlı kavramları, felsefedekı ve tarıhtekı
koklerıne bağlamak gerekır
Ama yetmez
Modernızm, 1789 dan 1923'e çızgı çekınce, postmo-
dernızmin sanattakı yansıması ne oluyor'
7
Batı uygarlığı
yerınde durmaz; postmodemızmln Avrupa'da uç ver-
mesı, bır arayışın turetımıdır, ama, modernızmı gerçek-
leştırmış, laık topluma donuşmuş, sanayı devrımını
tamamlamış, super endustrıye geçmış bır uygarlığın
urunu değıl mıdır^ Turkıye'de ıse 12 Eylul'den sonra şe-
rıat akımlarıyla bırlıkte postmodernızmın modaya do-
nuşmesı, arabesk çağrışımlara yol açmıyor mu
?
Belkı de ıçınde yaşadığımız keşmekeşe uygun duşen
bır akımdır postmodernızm, bılmeden anlamadan post-
modernıst olmak da gunumuze yakışır bır olgu Sanatı
bır yana koyalım, Babıâlı'de postmodern yazardan ge-
çılmıyor
ögögretmen
MAYIS 1993 161. SAYI
Ilk-San yolsuzluğu Tencere Dıbın Kara...
90. yaşına basan
M. RAUF tNAN ÖZEL BÖLÜMÜ
Tahp APAYDIN, Dr A Ferhan OĞUZKAN,
Prof Dr Mahmut ADEM, Cavıt BINBAŞIOGLU,
Mehmet EMÎRALIOĞLU, Nazıf EVREN,
Mustafa GAZALCI, Aydın KARASU,
Abdullah OZÇUKUR, Umut INAN,
M Rauf INAN'ı anlatıyor...
O N. POYRAZOĞLU, INAN'LA göruştu.
Zekı SARIHAN, INAN'IN ozgeçmışıru yazdı.
Bıblıyografyasını çıkardı.
-Oğretmen kuruluşlarından haberler, Meslek Yazılan,
Eğıtım olaylarıyla
Yılhğı 95 000, altı aylığı 50 000 TL PÇ No. 524 189
Adres SSK Işhanı, A Blok 8 Kat, No- 512
Kızılay ANKARA - Tel ve Fax 433 12 83
Gözlüklü
Kırlı hava soluyan İstanbullular devlet teşvıkıyle
öksurup aksırır oldular ÇOK YAŞA1
Gürültü de kulağımızı bır aksesuar durumuna
getırdı Kalkınma rakkamları yukarı çekılırken
kulağımızın ışıtme eşığı duşuyor.
GÖZLUKLU MARTI GAZETESI okuyunuz Abone
olmak ıçın
Tel: 264 23 87 - 246 45 30
Şiir DUİ
ve
Şiirin Dili
Prof Dr Doğan Aksan'ın şııre ve şıır dılıne dübılım
açısından bakışını yansıtan bu kıtap BE-TA A Ş (9-4-434
46 24) tarafından yayımlandı
Mehmet Başaran
AYDINLANMA YOLUNDA...
Eğıtım emekçısı FERİT OĞUZ BAYIR ve Köy Enstıtülen
uzerıne bır ınceleme araştırma
Kartal Beledıyesı Kultur Yayını