14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAY=A CUMHURIYET 6 MAYIS1993 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER Unutulmayanlar... Bu toprağın ınsanlan ve dun>a devnmci hareketı, ulkenın bağımsızhğıve hakça bır duzen ıçın yaşamlanm veren bu gençlen unutmayacaktır HALİT ÇELENK Hukukçu B aşbakan Suleyman De- mırel. Mıllıyet gazetesı ya- zan \ avuz Donat a bır gea donuşu uçakta PKK ıle ılgıh olarak şunlan sov- luyor "Tedbır abndı, yu- rurluğe konulacaktır Konulacaİüır da, bu ınsanlara bır defa daha seslenı- yorum 4-5 bın Kalaşrukofla Turk devletının hakkından gelemezsınız Vazgeçın kan dokmekten, yol yakın- ken dönun' " (3 4 1993 gunlü'Mıllı- yet) Yanı devletın en yetkılı makamın- da bulunan Başbakan a gore 4-5 bın Kalaşnıkoflu kışı, Turk Sılahlı Kuv- vetlen tarafından korunan ve kolla- nan Turkıye Cumhunyetı'ru ve devle- tın anayasal duzenını ortadan kaldıra- maz Bu sılah gucu ıle devletı sarsa- maz Bu sozler, bır gerçeğı dıle getır- mektedır Buna bız de ınanıyoruz An- cak bu sozler karşısında, 21 yıl once anayasal duzenı ortadan kaldırmaya kalkışma ıddıası ıle Ceza Yasası'nın 146 1 maddesme gore yargılarup olum cezasına çarptınldıklan sonra cezalan ınfaz edılen Deruz Gezmış, Yusuf Aslan ve Hüseyın Inan davasıru ammsamamak mümkun mu9 O gun- lerde davayı gören Ankara Sıkıyone- üm 2 Nolu Asken Mahkemesı, hıç kımseyı oldürmemış, halka karşı sılah kullanmamış bu uç genç ve arkadaş- lannın ellenndekı tabancalan. devle- tın anayasal duzenını ortadan kaldır- ma>a kalkışma ıddıasında yeterlı gormuş, yanı suçun "elvenşh vasıta' oğesını varsaymış \e gençlere olum ce- zası vermışü Asken Yargıtav da. olaydasuçunoğelenndenolan' elvenş- lı vasıta"nın bulunduğunu kabul ede- rek olum cezasını onaylamıştı Yıne o gunlerde, Cıhan Alptekın \e 18 arkadaşı hakkında Ceza Yasası'nın 146 1 maddesınegöreaçılanbırdava- da İstanbul 1 Nolu Sıkıyonetım Aske- n Mahkemesı, "Sanıklann ve dahıl ol- duklan teşkılatın anayasa ruzamını tebdıle kadır olduğunu ıfade eımek. Turkıye Cumhunyetı'ru bır Kuveyt Emırhğı ıle veya bır orta Amenka dev- letçığı ıle bır tutmak demektır' gerek- çesıyle olayda 146 maddenın uygu- lanmasını reddetmış, bu karar uzenne bu mahkeme ortadan kaldınlmış. ha- kımlen emekbye sevk edılmış ya da başka yerlere atanmıştır Şımdılerde hukuk devleünı, huku- kun ustunluğûnu dıbnden duşurme- yen Suleyman Demırel ve arkadaşlan, o gunlerde bu adaletsu ölum cezasının ınfazı ıçın Mechs'te buyuk bır heves ve heyecanla parmak kaldırmışlardt Denız Gezmış, Yusuf Aslan, Huse- yın tnan ve arkadaşlan hakkında as- ken savcılıkta henuz boruşturma su- rerken Asken Yargıtay Başsavcıhğı, Genelkurmay Başkanhğı'na bır yazı yazmış ve adam oldurme gasp, tehdıt vb suçlan ışleyen kımı kışıler hakkın- da sıkıyonetım asken mahkemelennce bu suçlardan ayn ayn cezalar venl- mekte olduğunu, oysa "Turk Ceza Kanunu'nun 146 maddesının unsur- lannı teşkıl eden bu eylemlenn a> n fııl- ler olarak cezalandınlmasının kanun- suz gorulduğunu", bu tur suçlan ışle- yenler hakkında Ceza Yasası'nın 146 maddesının uygulanması gerektığıru bıldırmış, bu konuda sıluyonetım ko- mutanhklanna ve asken savcıhklara gereklı emırlenn venlmesıru ıstemıştır (1) Yargıya müdahale Genelkurmay Başkanlığı da. Denız Gezmış davasının başladığı 16 7 1971 gununde sıkıyonetım komutanlıklan- na ve asken savahklara yazı yazarak Asken Yargıtay BaşsavcıhğYnın ıste- mı doğrultusunda bu tur olaylar hak- kında TCY'nın 146 maddesının uy- gulanması gerektığını bıldırmıştır (2) Talımat nıtelığındekı bu yazılardan sonra asken savcılıklar benzer olaylar- da TCY'nın 146 maddesıne gore da- valar açmışlar ve sıkıyonetım asken mahkemelen de bu doğrultuda olum cezalan vermışlerdır Bu talımata uy- gun olarak Ankara Sıkıyonetım 2 Nolu Asken Mahkemesı, hıç kımseyı oldurmemış, halka karşı sılah kullan- mamış Denız Gezmış. Yusuf Aslan ve Huseyın İnan haklannda olüm cezası vermıştır Daha sonra Asken Yargıtay Baş- savcılığı goruş değıştırerek tek gasp eylemının bulunduğu ve bu •eylemın ınsan yaşamına vonelık olmadığı hal- lerde TCY'nın 146 1 maddesının uy- gulanmaması yanı sanığa olum cezası venlmemesı, aynıyasanın 146 3 mad- desıne gore 5-15 >il ağır hapıs cezası venlmesı gerektığını savunmuştur Başsavcıbkça bu yolda duzenlenen teblığnamede, " sanığın orgut uyesı olduğu, bır tek sov gun eylemıne katıl- dığı ve eylemın ınsan hayatına yonehk olmadığı goz onune alındığında. eyle- mının anayasal duzenı ortadan kaldır- maya yonehk ıcraı hareketlere fer'an ıştırak nıtebğınde bulunduğu, bu hu- susta Asken Yargıtay daırelennın ve Daıreler Kurulu nun muteaddıt ıçtı- hatlan bulunduğu, bu ıtıbarla sanığın TCK'nın 146 3 maddesı ıle ceza tayı- nı gerekırken TCK'nın \46ıl madde- sıyle ceza tayınınde ısabet bulunmadı- ğı" goruşüne yer venbnıştır (6 3 1991 gun ve 991 691 sayılı teblığname) Asken Yargıtay 5 Daıresı de bu teblığnameye uygun olarak Asken Yargıtay Daıreler Kurulu'nun ve daı- relennın göruşlen doğnıltusunda, olayda TCY'nın 146,1 maddesının değıl, 146/3 maddesının uygulanma- sına, yanı olüm cezası değıl, 5-15 yıl ağır hapıs venlmesıne karar vermıştır (18 12 1991 gun, 991/162-517 sayıb karar) Adı geçen tebbğnamede ve daıre ka- rannda açıklandığı gıbı Asken Yargı- tay Daıreler Kurulu'nun ve daırelen- nın bu konuda bırçok kararlan vardır Denız Gezmış, Yusuf Aslan ve Huse- yın Inan 12 Mart'ta değıl, daha sonra yargılanmış olsaydılar, kendılenne ve- nlecek ceza bu yenı goruşe gore 5-15 yıl ağır hapıs cezası olacak ve bu genç- ler yaşamlannı surdureceklerdı Çıkar yol Bu olum cezalannı veren sıkıyone- tım asken mahkemesının bağımsızhk- tan yoksun olduğu, bu nedenle de sı- yasal ıktıdann etkı ve yonlendırme- lenne açık bulunduğu, bu cezalann darbecı ıktıdann tahmatı ıle venldığı ortadadır Aradan 21 yıl geçmesıne karşın kamuoyunun bu haksızhktan kaynaklanan tedırgmbğı bugun de surmektedır Ölum cezasını hak etme- dıklen halde darbecı bır ıkudann ıra- desı doğrultusunda ıdam edılen bu gençlenn yaşamlannı gen vermek el- bette kı olanaksızdır Ancak Yassıada hukumlulennın ıübariannın lade edıl- dığı, Saıdı Nursı'nın ıtıbannın ıadesı yolunda yasama çahşmalannın yapıl- dığı bugunlerde, daha onceTBMM'ye verdığımız dılekçede de behrtildığı gıbı olüm cezalannın ınfazına ılışkın Mec- lıs karanmn kaldınbnası. kamuoyu- nun ve halkınnan acısını bır oranda azaltacak bır yol olabıbr Bu toprağın msanlan ve dunya devnmeı harekeü, ulkenın bağımsızbğı ve hakça bır du- zen ıçın yaşamlannı veren bu gençlen unutmayacaktır 1)3 7 1971 gun V No97I 1285 Teb No971/ 2) 167 1971 gun ad müş 7130-71 |S70 sayıh ARADABIR TANJU EEDEM Emekli Amiral TûPkiye'de Sosyal Demokpasinin Geleceği Dunyamız, hızla değışımlerın yaşandığı, değer yargı- larının eskıyerek yerını yenılerının aldığı çokdınamık bır donemden geçıyor Bu değışım ortamında sıyasal den- geler, sıstemler de değışıme uğramıştır Sovyet Rusya ve Dogu Avrupa komunıst rejımlerının çokuşunden son- ra turn dunyada bıreyın gırışım ozgurluğu, fınans kapı- tal, bılgı ıletışım sıstemlerı teknolojılerı gelıştırılmesıne koşut teknokratların vazgeçılemez yukselışı, sureklı re- kabetın dınamık gelışım, bazen de tahrıp edıcı çızgısı, lıberal bır ekonomı-polıtığı egemen oğe olarak ortaya çıkarmtştır Son Fransa orneğınde olduğu gıbı sosyalıst- ler, sosyal demokrat partıler kan kaybedıyorlar Iktıdar şansı merkez sağ eğılımlı partılere donuk oluyor Turkıye de de durum sosyal demokrat partıler açısın- dan benzer eğılımler gosterıyor 197O'lı yılların ıkıncı yarısında olumsuz ıç ve dış koşullara karşın ıktıdara yû- rüyen merkez sol, 199O'lı yılların baştnda parçalanmtş, ufalmış ve ıktıdar ortağı olmakla beraber ana muhalefet partısı konumundan da uzaklaştırılmıştır Muhafazakâr- lıberal merkez sağın seçeneğı, aynı nıtelıkte bır muhale- fet partısı olup Turkıye'ye ozgu koktencı Islamı savunan bır başka partıntn oylannda da anlamlı artışlar meydana gelmıştır - Kamuoyu yoklamalarına bakılırsa bugunkü ortamda sosyal demokratların parlamentoda kuçuk bır azınlıkta temsılı, olanaklı gorulmektedır Bu durum, uluslararası ve ulkemızdekı halk eğılımlerının sonucu ortaya çıkan konjonkturel ve kesın bırtablo mudur'' Biz Turkıye'debu tablonun guvenılır, ozverı, erdem, tevazu sahıbt, yetkın kadroların onderlığınde orgutlu, dınamık, halkın ozlem- lerınesomutçozum mesajları veren, etkınlıklerledegış- tırılebıleceğıne ve sosyal demokratların ıktıdar seçene- ğı olacağına ınanıyoruz Bu ınancımızı destekleyen veriler aşağıdadır Turk halkı arasında koktencı Islamı, tutucu fanatık mıl- lıyetçı goruşlerı ve ayrılıkçı akımları destekleyenlerın, demokratık bır ortamda, çoğunlukta olmadıklarını duşü- nuyoruz Bu gerçeğı goren Doğruyol ve ANAP lıderlerı bunyelerınde tutucu ve otorıter rejım yanlılarının varlığı- na karşın sosyal adaletçı yenılığe, fıkrı ve ekonomık ozgurluklere açık goruşlerı ve çağdaşlaşmayı savuna- rak seçımlerden bırıncı ve ıkıncı partıler olarak çıkmış- lardır Benzer ılkelerı savunan sosyal demokrat partıler ıse ıçlerınde ve aralarındakı çekışmeler, bolunmelerın yarattığı guven bunalımı, kadroların ve etkınlıklerın hal- ka ulaşmada ve ınandıncılıkta yetersızlıklen nedenıyle ıkı yıl önce yerel seçımlerde kazandıkları zaferın ardın- dan gerılemışlerdır Bugun gerek ıktıdann, gerekse ana muhalefetın, so- runlann çozumunde ya da yol gostermedekı yetersızlık- len, yonetımlerın erdemıne golge düşuren açmazları, Turk halkının gozunden kaçmamaktadır Halk, gıdışatı ıbretle seyretmekte ve kendısını esenlığe çıkarabılecek, guvenebıleceğı kadroların ozlemını duymaktadır Halkı- mızm önemlı bolumu bır arayışın ıçındedır Yuzeroylara sahıp seçmen oranı %20'lerın üzerınde gozukuyor Bu seçmenlerın tercıhlerı, sonucu belırlemekte etkılı ola- caktır Turk halkı devletı yonetenlerden mulkı, adlı, malı. sağ- lık, eğıtım hızmetlerının gorulmesınde eşıtlık, kolaylık, adalet ve erdemlı davranışlar beklıyor Halkımız ulusal bırlık ve sosyal adalet ve sosyal guvenhk ıçınde huzur ve gonence kavuşmak, uygar ve onurlu bır yaşam surmek ıstıyor Bunun ıçın ulusal ıradeye, cumhurıyete, demok- rasıye, laıklığe, bağımsızlığa, ulusal değerlere sahıp çıkmakta, halka hızmet eden devlete özlem duymakta- dır Hur teşebbusu ulusal ekonomının gelışmesınde temel kabul edıp destekleyen, ancak gereksınım ve ya- rar duyulan alanlarda devletın ışlevlerını uygun goren, emeğı yuce değer sayan devlet yonetımınde bılgı, be- cerı sahıbı, erdemlı kadrolarla başarı kazanılmasını ıs- teyen bır halkız Halkımızın vıcdanındayer alan bu talep- ler, sosyal demokratık bır duzenın oğelerı değıl mıdır? Ülkemızde en azından merkez sağ ve sosyal demok- ratlara güçlü halk desteğı sonucu otuşabılen koalısyon- lar, uzlaşma ve barış yollarını açarak ıstıkrarı sağlama- da ve çağdaş demokratık toplum ve devletı yapılandır- mada bır şans ve umudu ıfade edıyor TARHŞMA Duru ve Erkut aileleri îlayda Duru'nun doğumunu müjdeler. 5 Mayıs 1993 Internatıonal Hospıtal Siyasi partilerüniversitelerini kursun! P ek çok ulkede olduğu gıbı ülkemızde de devlet unıversıtelennın yanısıraozelkışı ve kuruluşlarda unıversıte kurmaya başlamışlardır Gorevlenru başan ıle yüruttuklen de bıhnmektedır Ancak, yeterlı parasal güçlen de bulunan sıyası parulenn neden unıversıte kurmadıklan bılınememektedır Daha çok hazır kurulu bulunan devlet ünıversıtelennı ele geçırmeyı yeğlemektedırler Buda gerek sıyası partıler, gerekse baa unıversıtelenn personelı açısmdan pek çok sıkınülar ve yanılgılar doğurmaktadır Orneğın, bır taşra unıversıtesını ele geçırmış bulunan 8-10 kışıhk bır grubun gerçek partılı mı yoksa bır çıkar grubu mu olduğu bılınememekte, bu nedenle de bu gruba 3-4 partının de bırden sahıp çıktığı bıle gorulebılmektedır Çunku çıkar grubu, her ıküdardakı ya da ıktıdara sozü geçen partıye kendılennden olduklannı soylemektedırler Pamlerdebu moral okşayıcı sozlere safca ınanabılmektedırler Eğer sıyası parülenn de unıversıtelen olursa, bu tur gruplar, partılen kolayca aldatamayacaklar, arkalannda şu ya da bu partının bulunduğunu söyleyerek, yuzlerce kışjyı yıldırarak gudemeyecek, buyuk bır olasılıkla da ortada kalacaklardır Çunku çıkar grubunun partısı olmaz, yalnızca partılen kullanır, onlardan yararlanmaya bakar Amaana ulaşabılmek ıçın her turlu sınav v e kadro yolsuzluğunu meşru sayar Yasadışıüğmı kendı unıversıtesı ıle sınırlamaz Unıversıtelerarası sınav yolsuzluklanna da kanşır Başaramayacağını anladığı aday lannın > enne gruptan başkalannı sokar Herbınnı başanlı kılar Unıversıteyı kahtesızleştırme pahasına yapay bır çoğunluk sağlamak ıçın elınden gelenı hıç bırzamanesırgemez Buyapay çoğunluğu sağladıktan sonra da daha once karşı çıktıklan demokrası ve unıversıte özertc'• sırun en şıddetlı savunucu.^r kesılırler Bunlar bırdenbıre demokrat kesılmışür Bu koşullar altında unıversıte özerklığıne hayır dıyenlen yavuz hırsızlar gıbı demokrat olmamakla suçlarlar Bugıbıler, yapacaklanm unıversıte özerk olmadan bıle y aparlarsa, özerk olduktan sonra nelen yapamazlar kı 9 Prof.Dr.Halil Demirtaş Erayes Üruversıtesı Tıp Fak. PENCERE Kaynak sorunlanA nayasamızm J^ buyurucu f^L hükumlen ^^^^ gereğı. devlet i M adına ulkemız A- JBk. ınsanırun sosyal guv enlığını sağlayan uç büyuk kuruluşumuzun (TC Emekh Sandığı Sosyal Sıgortalar Kurumu ve Bağ-Kur) ıçınde bulunduğu sikıntının nedenlen ve çozumlen uzenndekı tartışmalar kamuoyunda yakından ızlenmektedır DIE venlenne gore ulke nufusunun %60'ını şemsıyesı altında toplayan ve onlann yannlanmn umudu olan sosyal guvenhk kuruluşlanmızın durumlannın kamuoyunda ozenle ızlenmesı dogaldır Gerekbdırde IJ lke ekonomısı uzenndekı olumsuzetkılen de dıkkate alındiğında. sosyal sıgorta kuruluşlanrruzın sonanlanna ıvedı çözum bulunması kaçınılmazdır Kuruluşlann gorunen temel sıkıntısı. fınansman kaynaklannın artan gıderler karşısındakı yetersızlığıdır Yapılan hesaplamalar, odenmeycn Bağ-Kurve sıgorta pnmlennın lumunun suresınde odenmesı ıle sağlanacak gelırlenn sosval sıgorta ve yonetım gıderlennı karşılamayacağını gostermektedır Onemlı olan, bozulan aktuaryal dengeyı venıden sağlavacak kaynağın yaratılmasıdır Soz konusu kuruluşlanmıza kaynak yaratılmasında ıkı temel goruş tartışılmaktadır Gorüşlerden bın, devletın de doğrudan sosyal sıgorta gıderlenne katılması gerektığım koşul koymaktadır Bazı AT ülkelennde de uygulanmakta olan bu sıstem, bır yönuyle gelır dağılımının alt gruplar lehıne yonlendınknesını sağlamak tadır Bır anlamda, gelır dağılımında duşuk gelır grubunun mıllı gelırden alacaklan payı arttınp denge unsuru da olmaktadır Kaldı kı devletın sosyal sıgorta gıderlenne katılması. sıstemın doğal yapısında da bulunmaktadır Nıtekım. Topluluk ulkelennde GSYIH ıçınde sosyal guvenhk harcamalannınpayı °o 20-25 arasındadır Ülkemızde ıse bu oran % 5'tır Topluluk ulkelennın oldukça gensındedır Dığer göruş ıse sıgortalılardan ve ışverenlerden alınan pnm oranlannın yukseltılmesı yönundedır Kuşkusuz,pnm sıstemıne dayanan sosy al sıgortada ılk akla gelenı ve doğal gorulenı budur Ancak pnmlenn ışçı ve ışv erenden ne oranda alınacağını karşıhkb nsk ozellığı tayın eder Ülkemızde ıse ışkollannın nsk özellıklenne gore saptanan pnm oranlan ust sınınna ulaşmış hatta aşmıştır Pnm oranlannın yuksekhğı bakımından Batı ulkelen ıçınde sayıb bırçok ülkeden bın durumundadır Kanımca, kaynak yaratılmasında \e sosyal guvenlık kuruluşlannın venmbbğınm arttınlmasında araştınbnası gereken ıkı onemlı unsurdahavar Bın, pnm gehrlennın oluşturacağı fonlann ışletılerek kaynak y aratır duruma getınlmesı. dığen, venmb çabşmanın temel ılkelennden bın olan hızmetlere yonebk karar verme sürecının olabıldığınce kısaltılmasıdır Her ne kadar bır kısım duşunürlerce fonlann ışletılmesı ıle elde edılen gelırler. pnm v e devlet katkılan yanında uçuncu kaynak olarak sayılmamaktaysa da, gerek sosy al guvenlık kuruluşlannın devlettekıyukunün olabıldığınce azaltılması, gerekse pnmlı sıstemde çok yuksek olan pnm oranlannın sıgortab \ e ışveren ustundekı y ukunun azaltılması, en azından bugunku sevıyesınde tutulması ıçın fonlann kaynak yaraümmda kullarulması zorunluolmaktadır Kapıtalızasyon finansman sıstemınde fonlann kârlı alanlarda ışletılmesı, sıstemın yapısında olacak şekılde yasal olarak duzenlenmelıdır Fınansman yonetımı açısından tam ozerklık tanınmalıdır Gunumuzde ILO dahı, sosyal guvenhk fonlannın ışletıbp gebr elde edılmesını sosyal guvenlık ıçın uçuncu kaynak olarak gormekte, fonlann değerlendınlmesı gereken alanlan takıp edıp duyurmaktadır Salt kaynak yaratmanın da yeterlı olmadığı kuşkusuzdur Yaraülan kavnaklann hızmet uretımınde rasyonel kullanımı da, kaynak yaratmak kadar onemb obnabdır Hatta gıderek ıkıncıl kaynak yaratma olarak dahı görulmelıdır Bunu başarmada öncebkb olanı. hızmet uretecek örgütsel yapının optımum (en ıyı) duzeyde oluşturulması. karar abna surecım kısaltacak sağbkb ıletışımın kurulmasıdır Sosy al guvenlık kuruluşlanmız ust yonetıcılen. ıçınde bulunduğumuz bılgı çağında suratb ve sağlıklı karar abna olanağından yoksunsa venmb ışletmeden soz edılemey eceğı tartışmasızdır Gunumuzde sosyal guvenhk kuruluşlanmızın sorunlanna çozum uretmede tek boyutlu düşunmek yenne, dunya ve ulke ekonomık konjonktunıne uygun, hukuksal duzen ıçınde, ışletme bılımının çağdaş ılkelenne gore hareket edılmesı kaçınılmazdır CELALTOZAN SSK Genel Mudurluğü Tahsisler Dairesı Başkanı Postmodcrn... Rusya şallak mallak oldu Gonul ısterdı kı Bolşevık devrımı yurusun Çunku başlangıçta devrım çarzulmu- ne ve emperyalızme karşı çıkmıştı, Mustafa Kemal'le Lenın ışbırlığı meyvelerını verdı Pekı sonra Sovyetler nasıl yozlaştı? O bır ayn soru Yıne de zuppe bır Batı en- telektuelı değıl, Anadolu aydını gıbı tarıhe yaklaşırsak, 1917 nın Orta Asya'da aydınlanma devrımını gerçekleş- tırdığını anlayabılırız, Humeynı modelı dışlanır, laık Ataturk cumhurıyetı modetı Turk halklannda benımse- nebılırse, bu amaca ulaşılmış demektır Moskova muhabırımız Hasan Aksay şallak mallak olan Rusya'dan ılgınç yazılar yazıyor, Yeltsın yandaşları referandumdan sonra ulkeye yenı bırad takmışlar "Post-referandum Rusyası1 " Ne demek"? Post "ertesı, sonrası" anlamına gelıyor, ama, Aksay'- ın yazdığına gore kuzey komşumuzda dunden bugune değışmış bır şey yok referandum sonrasındada rezalet suruyor • Aksay'ın yazısını okurken "post" sozcüğune takıldım; Türkçedekı 'post' ıle ılışkısı olmayan Frenkçe bır onek, hangı sozcuğun başına takılırsa, anlam değıştırıyor Son yıllarda bızde en çok kullanılan 'post' lu laf nedır 'Postmodernızmi ' Dunya gazetesının son "Kıtap' ekınde "postmoder- nızm" uzenne bır soruşturma yayımlandı Çeşıtlı sanat- çılara postmodernızm uzenndekı duşuncelerını soran dergı yazıyor "Bır suredır sanat-edebıyat dunyasının gundemını ış- gal edıyor postmodernızm Hakkında oyle çok şey soy- lendı ve yazıldı kı kımı edebıyatçımız aşınmak' çekınce- sıyle bu konuda konuşmaktan bıle kaçınır oldu llgınçtır kı butun bunlara rağmen sanat ve kulturle ılgılenen bır- çok kışı halen postmodernızmm ne olduğunu tam anla- yamadı Postmodernızm o kadar muğlak kı herkes kendı çabası ve algılamasıyla onu farklı yerlere oturtuyor " Soruşturma bu gerçeğı doğruluyor, çoğu edebıyatçı- mız durustlukle yanıtlamış '- Postmodernızmı bılmıyorum." Pekı, neyın sesı kımın fesı olduğu bılınmeyen bu söz- cuk, nıçın bu kadar gozde ve moda? Yoksa Turkıye'nın bugunku karmaşasına postmodernızm denk mı duşu- yor? • Postmodernı konuşurken "modernızm"den yola çık- mak, belkı bıze bır kıbrıt çakımı ışık tır^abılır Dunya tarı- hınde "modernleşme nın beşığı Ingıltere'dır, ekonomık açıdan ılk sırayı alır sanayı devrımını en once gerçek- leştırmıştır, Fransa, modernleşmede sıyasal açıdan bı- rıncı sayılıyor, 1789 Devrımı bu ulkede patladı Modernızm, laıklık, demokrası, aydınlanma ve en- dustrıleşmeyle ete kemığe burunen bır kavram Avrupa dışında modernleşme Batılılaşma ıle bırtutu- luyor Ösmanlı'da modernleşme başlamıştı, ama, Islam dunyasında aydınlanma'mn gerçek ışığı, Anadolu'da 1923'te yandı, laıklık'demokrası çağdaşlaşma, cumhu- rıyet devrımının vazgeçılmez kavramları olarak benım- sendı • Sanatta geçerlı kavramları, felsefedekı ve tarıhtekı koklerıne bağlamak gerekır Ama yetmez Modernızm, 1789 dan 1923'e çızgı çekınce, postmo- dernızmin sanattakı yansıması ne oluyor' 7 Batı uygarlığı yerınde durmaz; postmodemızmln Avrupa'da uç ver- mesı, bır arayışın turetımıdır, ama, modernızmı gerçek- leştırmış, laık topluma donuşmuş, sanayı devrımını tamamlamış, super endustrıye geçmış bır uygarlığın urunu değıl mıdır^ Turkıye'de ıse 12 Eylul'den sonra şe- rıat akımlarıyla bırlıkte postmodernızmın modaya do- nuşmesı, arabesk çağrışımlara yol açmıyor mu ? Belkı de ıçınde yaşadığımız keşmekeşe uygun duşen bır akımdır postmodernızm, bılmeden anlamadan post- modernıst olmak da gunumuze yakışır bır olgu Sanatı bır yana koyalım, Babıâlı'de postmodern yazardan ge- çılmıyor ögögretmen MAYIS 1993 161. SAYI Ilk-San yolsuzluğu Tencere Dıbın Kara... 90. yaşına basan M. RAUF tNAN ÖZEL BÖLÜMÜ Tahp APAYDIN, Dr A Ferhan OĞUZKAN, Prof Dr Mahmut ADEM, Cavıt BINBAŞIOGLU, Mehmet EMÎRALIOĞLU, Nazıf EVREN, Mustafa GAZALCI, Aydın KARASU, Abdullah OZÇUKUR, Umut INAN, M Rauf INAN'ı anlatıyor... O N. POYRAZOĞLU, INAN'LA göruştu. Zekı SARIHAN, INAN'IN ozgeçmışıru yazdı. Bıblıyografyasını çıkardı. -Oğretmen kuruluşlarından haberler, Meslek Yazılan, Eğıtım olaylarıyla Yılhğı 95 000, altı aylığı 50 000 TL PÇ No. 524 189 Adres SSK Işhanı, A Blok 8 Kat, No- 512 Kızılay ANKARA - Tel ve Fax 433 12 83 Gözlüklü Kırlı hava soluyan İstanbullular devlet teşvıkıyle öksurup aksırır oldular ÇOK YAŞA1 Gürültü de kulağımızı bır aksesuar durumuna getırdı Kalkınma rakkamları yukarı çekılırken kulağımızın ışıtme eşığı duşuyor. GÖZLUKLU MARTI GAZETESI okuyunuz Abone olmak ıçın Tel: 264 23 87 - 246 45 30 Şiir DUİ ve Şiirin Dili Prof Dr Doğan Aksan'ın şııre ve şıır dılıne dübılım açısından bakışını yansıtan bu kıtap BE-TA A Ş (9-4-434 46 24) tarafından yayımlandı Mehmet Başaran AYDINLANMA YOLUNDA... Eğıtım emekçısı FERİT OĞUZ BAYIR ve Köy Enstıtülen uzerıne bır ınceleme araştırma Kartal Beledıyesı Kultur Yayını
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear