22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27MAYIS 1993 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI 4 Biz geldiğiıııizde dosyalan MHLİ İDMC1IT oosr/ısı T t-l INI C A . V O Z K A I S I -14- ırthj Savaş tarafından hazırlanan Teftiş Kurulu raporanda suçla- nan dönemin DPT müsteşan AM Tigrel döneminde, hayali ihracat açısından incelenen 211 firmanın ergi iadclenrun geri alınması için talimat verildi. Tigrel, hayali ihracaü incele- mekle görevli TBMM komisyonuna bılgj verir- ken hayali ihracat dosyalannı kucaklannda bul- duklannı belirtırken, Tnrgut özal'ın imzasını taşıyan Başbakanlık Genelgesı nedeniyle işlem yapılamadıânı anlatü. Hakkındakı iddialara değinirken, konunun kendisini "rahataz, hatta rencide ettiğini" söyle- yen Tıgrel, o zaman DPTnin yaptığı incelemeler sonucunda hayali ihracat yapüğı saptanan 21 firmanın 35 adet ihracatı teşvik belgesınin iptai edildiğini ve bunlann savcüığa verildiğini de bil- dirdi. Tigrel'in komisyona verdiği ifade şöyle: BAŞKAN- Sayın Tigrel, siz göreve geldiğiniz- de, 1988'in temmuz ayında başbakandan bir onay ahyorsunuz ve bu onayı sizde bekleyen ra- porlann yürürlüğe konması için, yani göreve geldıkten 7-8 ay sonra alıyorsunuz. Acaba göre- ve geldiğinizde, DPTye gelmiş bu kadar rapor- dan bilginiz var mıydı, 7-8 ay sonra mı haberdar oldunuz? ALİ TİGREL- Sayın başkan, kafamdaki dü- şûnceleri sizlere derli toplu sunmak ve olayın bir makro persfektifıni çizmek istiyorum. Bu konu beni rahatsız ediyor, hatta bir ölçüde rencide ediyor. Basında çıkan ve bazı müfettış raporlan- na dayandınldığı ıddia edilen yaalarda, ihracat- la ilgilı bazı dosyalann işleme konulmasında veya işlem yapılmak üzere gönderilmesinde teş- kilaümın ıhrnali olduğu ileri sürülmüştûr. Şah- sen bunun son derece haksız ve mesnetsiz bir iddia olmaktan öteye gidemeyeceği düşüncesın- deyim. thmal suçlaması BAŞKAN- Başbakanlık Teftiş Kurulu Baş- kanı Sayın Kutlu Savaş"ın raporunda, raporla- rın bekletilmesinden siz sorumlu tutuluyorsu- kucağuıuzcla bulduk' mJPT, Aü Tigrel döneminde hayali ihracat incelemesiyaptığı 211 dosyayı "gereği yapılmak üzere ilgitikurumlaragönderdi. Vergiiadeleriningeri ahnması ve ödenmemesiiçin Merkez Bankası'na talimat verildi. 21firmanında 35 adet ihracatı teşvik belgesiiptaledildi. nuz. TtGREL- Tabii, ihmalimin nelerden ibaret olduğunu henüz anlayabibrifş degilim. fakat takdir edersiniz ki DPT Müsteşarhğı; zor ve bü- landınldı. yûk sorumluluk isteyen, önemli, hatta kilit bir devlet görevidir. 1988 ocak ayı içerisinde göreve geldikten sonra bu geniş sorumluluk yelpazesi içerisinde, bir öncekı yönetimden bize intikal eden ve içeriğini o ana kadar bümediğim, ihra- AliTîgrd: thmal kküası beni raoatoz ediyor. Hatta bir öJçüderencideediyor. landınldı. BAŞKAN- Sayın Müsteşar. siz göreve geldi- ğinizde bu dosyalan bekler vazıyette buldunuz, değil mi? catla ilgili 300-350 civannda dosyayla karşı kar- şıya kaldık ve bunlarla vakit geçırmeden ilgüen- dik. Şöyle ilgjlendik, bu dosyalar önce bir ön incelemeye tabi tutuldu. Aynı şeyi şimdi olsam yine yapanm, onu da arz edeyim. Daha sonra en hızh şekilde ve diğer işleri aksatmadan, fazla me- sai yapılarak, hafla sonlan da çaüşılarak sınıf- Bilginotu TİGREL- önümüzde bulduk, kucağımızda bulduk. Siyasal otoritenin de olurunu aldık, gû- cümüze göre gerekb idi. Ondan sonra da işlemle- ri yapılmak üzere iigili mercilere bu dosyalar peyderpey gönderildi. Ülkernizde basit bir hu- kuk davası bile mahkemelerimizde 2-3 sene sü- rebilirken, bu sayıda dosyanın, 10-11 aylık süre zarfinda teşkilattan gönderilmesi bile bana göre yabana aülmayacak bir başandır. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun raporunda belırtildiği gibi, DPTnin benim müsteşarlık dönemimde görev ihmali bulunduğu yolundaki suçlamalan kesın- likle kabul etmiyorum. Sizlere, bana arkadaşla- nm tarafından verilen 6 Aralık 1988 tarihh bilgi notunu aynen okuyacağım. thracatta vergi iade- siyle ilgili inceleme raporlan hakkındakı bilgi notu: 25 Şubat 1987 tarihli 11509 sayılı kararna- me ile ihracatta vergi iadesiyle ilgili tüm işlemleri yürûtmeye DPT Müsteşarhğı yetkili kıbnmıştır. Bu kararnameden sonra ilgili kurumlarca ince- lemeye ahnmış ve incelemesi bitmiş ihracatlarla ilgili soruşturma dosyalan, DPTye intikal etti- rilmiştir. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı ve Maliye ve Gûmrûk BakanhğTndan, Devlet Planlama Teşkilatı MüsteşarhğTna intikal ettiri- len ihracatla ilgili soruşturma evrakı 346 adettir. Yaklaşık 99 inceleme, yanm kalan raporlann tamamlanabilmesi için ilgili kurumlara gönde- rilmiştir. Bu incelemelerden 62 adedi Maliye ve Gümrük Bakanhğı'na, 37 adedi ise Hazine ve Dış Ticaret Musteşarbğı'na intikal ettirilmiş olup, raporlann tamamlanmasından sonra ge- rekli işlemler yapılacakür. 1987 yıb içerisinde yaklaşık 50 ıîrmayla ilgüi olarak Merkez Ban- kası'na vergi iadeleri için ödeme talimaü veril- miştir. Bu 50 fırmadan bir kısmına ödeme yapıl- mış, bir kısmına ise çeşiüi nedenlerden dolayı Merkez Bankası'nca ödeme yapılmamışür. DPT MüsteşarhğYnca incelenmesi bitmiş 211 dosya ve rapor ise gereği yapılmak üzere ilgüi kurumlara intikal ettirilmiş vefirmalaraödenen vergi iadelerinin geri alınması veya ödenmemesi için Merkez Bankası'na talimat verilmiştir. Meşhur genelge 21 fırmamn, döviz tahsislerini kötüye kullan- ması veya sahte evrak tanzimi sebebiyle söz konusu bufirmanıntoplam 35 adet ihracatı teş- vik belgesi iptal edilmiş ve gerekli müeyyideler uygulanmıştır. Bu fırmalardan 21 adedi ise sahte evrak tanziminden savcıhğa verilmiştir. .Benim zamammda 211 firmanın ödenen vergi iadeleri- nin geri abnması için talimat verilmiştir. Toplam vergi iadesi ve diğer teşvikler 120 milyar 51 mil- yon liradır. 1987 tarihü meşhur Başbakanbk Genelgesı. -bunu zamanın başbakanı imzala- mıştır- imalatçı faturanın olmaması veya sahte olması durumunda, kararname gereği, imalatçı faturasının olmaması. işlem yapılmasmı gerek- tirmiyor. DPTnin bu yetkisi kararnameden gelmekte- dir ve bazı durumlara bağlı olarak duyulan ihti- yaç neticesinde ki, bunun gerekçeleri 'olur'da, aynntıb bir şekilde yer abyor, olurun metni siz- lerde vardır, okumaya gerek yok. Bu olur siyasal otoriteye bilgi verilerek alınmıştır ve kanaatimce bu olur DPT içindeki ilgili bürokrasiyi rahaüat- mış, önemli bir uygulama kolaylığı getırmiş ve DPTden bir önceki yönetimde toplanan dosya- lann tasfiyesı veya ilgili mercilere intikalıni sağ- lamıştır. Özetle; müsteşarbğım döneminde, DPTnin görey alanına giren tüm diğer konular- da olduğu gıbi ihracatla ilgili konularda da gere- ken hassasiyet gösterihniş, devletimızin zarara uğramaması. eğer varsa haksız kazançlann ön- lenmesi, fakat aynı zamanda ekonomimizin sağ- lıkb gelışmesinde hayati önemı olan ihracatımı- zın da aksamaması için gerekli görülen hcr şey üstün bir görev anlayışı içerisinde yerine getiril- miştir. Ölmedin, seni güneşe uğurladık O N B I N L E R ICINYAZDI SevgiüUğurAbi, Bederun kalleşler tarafından yok edilmiş olabilir. Ama fikirlerin ve kalemın sonsuza kadar yaşayacaktır. Ruhun şad olsun. Dflşad Ertuncer Uğur Mumcu'yu hunharca öldüren katiller, onun düşüncelerinin sonsuza kadar yaşayacağını düşünemediler. Yankî Onun değerli hatırası önünde saygıyla eğüiyoruz. Ben ve bütün Türk Gençliği! Kenanözcan Çok önemli bir gazeteciyi kaybettik. Fakat O'nun düşüncelen biz gençler tarafından sonsuza kadar yaşayacak. Bu olayı şiddetle kımyorum! Katıllerin bir an önce yakalanmasını istiyorum. Okay Yavuz/Cınnburiyet okura Umanm kanın yerde kalmaz. RuşenAvşar Hayaümda ismini ilk duyduğum gazete yazanna sonsuz sevgiler. Tarkan Gerek Bir aydın insan öldü. Öbnedi, öldürüldü. Seni unutmayacağız. PerftanBabadır Bircinayet herşeyden önce düşünceye karşı işlenmiştir. Uğur Mumcu'nun karşısına karşı-tezlerde değil de silahlarla çıkanlan nefretle kınıyorum. Bu ülkede düşüncenin özgürce ve korkusuzca ifade edilebilecek günleri özlemle bekb'yoruz. ZuhalMüze Şu anda katıllerin buralara uğrayıp seni öldüremediğıni aksine seni sonsuz güneşe uğurladıklannı görüyorlardır. Onlar seninbedeninı yok edip fikirlerinin milyonlarca Uğur'lann akmasını engelleyemezler. Seni ölümsüzleştiren katillerinokanla boğulacaktır. öbneyeceksin, her zaman aramızdasın. Cumhuriyetçi, demokrasi aniayışb tüm insanlar saygıyla seni anacaklardır. Mmtaza Sangül SÜRECEK Senin sayende Düşünmek istiyorum Banş içinde bir dünya, Mutlu insanlar düşünmek Ama korkmuyorum, düşünmek yasak. Düşünmenin yasak olduğu bir ülkede Banşı, mutlu obnayı düşündün Cesaretine hayran kaldım Senin yerine senin için korktum, Ama sen korkmadın karşı çıktın düşünmenin yasak olduğu ülkeye. Arkanda gözü yaşh bir aile bırakacağını bile bile, Milyonlann arkandan gözyaşj dökeceğini bile bile, Bile bile lades dedin, ne mutlu sana. Bıraktım ardından ağlamayı artık, Neden öldüğunü düşündüm Boşyeredegildi. Milyonlar artık korkmuyor düşünmekten, Milyonlar artık daha cesur Senin sayende Uğur Senin sayende Senin. Aü Akgûndüz ÇALIŞAJVLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Primlerim hep tavandan ödendi SorU! 1967 yıluun haziran aymda sigortalı olarak cauşmaya başladm. Kendi isteğimk eroekfi oMuğum şubat 1993'e kadar Deniz tş Yasaa kapsammda çaüştBn. Bu arada, 20 aylık (600 gûn) askerük sfiremi de borç- landım ve ödedim. 26 yılük sigortaldık süresi içinde, 8.820 gün prim ödeyerek emekli oMun. İşyeri muhase- besinden aldığnn bOgilere göre: 1986 1989 1990 1991 1992 loptaın 360 360 360 380 360 1J0O 4093700 TL &27B 568 TL 18.004784 TL 31117273 TL 43.835121TL K6J27 446 TL sosyal yardım zammı ile buükte 3 milyon 755 bin 624 lira emekli ayhğı bağlandı. Primlerim hep tavandan ödendi Ancak benim gibi son 5 ydm primlerini tavandan ödeyen bazı arkadkş- lanma ise 1. derece 10. kademeden ve 6.650 gösterge- den aylık bağtandı. Bunun nedeni nedir? Bana da 6.650 göstergeden aylık bağlanması gerekmez tniydi? YANIT: 1993 yıbnda Sosyal Sıgortalar Kurumu'nca yaş- bbk aybklan, son 5 yıl olan 1988t 1989, 1990, 1991 ve 1992 yıllan sigorta primine esas kazanç ortalamalanna göre bağ- lanır. Bu son 5 yıhn sigorta primlerini tavan kazançlar üzerinden kesintisiz prim ödeyenlere de, Üst Gösterge Tablosu'ndan 1. derece 10 kademenin göstergesi olan 6.650'den yaşblık aybğı bağlanmaktadır. Bu yülara ait ve özel sektörden emekli olan- lar için sigorta primine esas kazançlar da şöyledir: 1 Temmuz-31 Aralık 1989 1Oc*-30 Hazıran 1990 1T«nmuz-31 Aralık 1990 10cak-» Hazıran 1991 1 Temmuz-31 Aralık 1991 1Ocak-30 Hazıran 1992 1 Temmuz-31 Aralık 1992 131İ020 1632.000 2.048.010 2İS2.820 3006010 3477.960 4.329.150 7İ72.120TL 9.792000 TL 1228SOB0TL 1Î516L920TL 1i04aO60TL 20J67.760TL 25.974.900 TL Son 5 yıhn prime esas kazanç ortalaması olan 20 milyon 65 bin 490 lira ile 8.820 gün üzerinden bana, 3. derece 9. kademeden, %67.1 orandan, 975 bin lira y 1Ocak-30Ha2iran1988 537600 1 Temmuz-31 Aralık 1988 640020 1Ocak-30Ha2irar)999 819İ10 3225600TL 3.840120 TL 4.915^80 TL Son 5 Yıl Toplamı 120 340.8X TL Tavan gösterge olan 6.650 gösterge karşıüğı 5 yılhk ortalama tavan kazanç 120.340.800/5 = 24.068.160 TL.'dir. özel sektörden emekb olan sigortahlardan, son beş yüın pri- me esas kazanç ortalaması 24 milyon 68 bin 160 Era ve kamu sektöründen emekb olan sigortahlardan son 5 yıhn sigorta pri- mine esas kazanç ortalaması 24 milyon 465 bin 77 lira olanlara tavan gösterge 6.650 üzerinden yaşbbk aybğı bağlanır. 5 yılbk kazanç ortalaması 20 milyon 65 bin lira olan ve kamu sektöründen emekb olanlara 3. derece 9. kademeden ve 5.600 göstergeden yaşbbk aybğı bağlanır. Size verilen ve bize aktardığmız bilgilere göre primlerinizin tavandan ödenmediği anlaşılmaktadır. ANKARA NOTLABI MUSTAFA EKMEKCİ S«fke Şenüğrnde Riyad MaMuTu DüşûnmeU Bugün 27 Mayıs! Bir devrimin yıldönümü; bugünü arv layabilenlere kutlu olsun! 27 Mayıs, 12 Eylüllere dek, özgürlük ve Anayasa Bayramı olarak kutlandı, yıllarca. 12 Eylül faşizmi, 1 Mayıs gibi onu da bayram olmaktan çıkardı. 27 Mayıs'ı kavramak için, demokrasiden yana olmak yeter. Bu, laiklikten, eşitlikten, insan haklanndan yana olmak demektir. Bağnazlar, gericiler, tutucular, din sömürücüleri, mollalar, ne anlar 27 Mayıslardan, ne anlar demokrasiden... Birkaç gündür Silifke Kültür-Sanat Şenliği'ni izliyo- rum. llhan Selçuk, burada ortaokulda okumuş; okulunu, oturdukları evi bulmaya çalışıyor. Hacı TÖ'yü anımsamı- yor; o da burada okudu, eşekten düştü; bir kolu ondan kısaydı ya! Hacı Tû ile ilgili öyküler anlatlıyor burada, Silifke'de. Silifke, ozanlann, yazarlann katlımı nedeniyle, belki ilk kez, bir ekin (kültür) etkinliğine tanık oldu. Daha önce- leri, bu ağırlıkta değilmiş söylediklerine göre. Sami Ka- raören, Arif Damar, Metin Demirtaş şiirler okudular. Arif Damar: - Dünyayı değiştirmek isteyenler sanıklardırl dedi. Na- zım Hikmet sanıktı, usunuza kim geliyorsa, dünyayı değiştirmek isteyen sanıktı onlar. Ben de sanık oldum! Burada da Uğur Mumcu Parkı açıldı. Silifke Belediye- si, konuklarını "Boğsak Motel'de ağırladı. Bu yıl ilk kez, burada denize girdim. Gazeteci ömer Sami Coşar'ın denizden çıkarken, düşüp boğulduğu yere bakıyor mo- telimiz. ömer Sami Coşar, saralı olduğu için, düşünce doğrulamamış, on santim derinlikteki suda boğuluver- miş. Yine 12 Eylül'den sonraydı bu, "Boğsak"a gelmiş- tik, Aslan Eyce'yle birlikte. Bu "BoğsakMotei'ozaman, petrolcü Ahmet Aydın Bolak'ın derlerdi. Muzaffer llhan Erdost'un burada bir yazlık evi varmış, orada daha uzun süre kalıp çalışacakmış. Daha önce de yazdım ya, Türkiye'ye gelir gelmez Tu- nuslu Riyad Mahluf'un durumunu soruşturdum diye. Top oynarken cezaevi avlusunda yaralanıp sayrıevine kaldınlmış ya, cezaevinde gördüğü ilgiyi görmüyormuş Riyad Mahluf. Bir jandarma teğmeni su bile aldırtmıyor- muş Riyad'a. Cezaevinde gördüğü ilgiyi sayrıevinde göremeyince çok şaşırmış olmalı Tunuslu Riyad! Riyad Mahluf olayı, Türkiye'de kamuoyunun malı ol- du. Geçen sayısında "Gölge Adam" gazetesi, "Savun- ma Hakkının Kutsallığı" baslıklı bir başyazt yayımladı. Yazının girişinde, şöyle deniyordu: "Bu konuda Tempo dergisi ve bu derginin yazarı Gül- dal Kızıldemir başta olmak uzere Cumhuriyet gazetesi- nin yayınlan ve özellikle bu gazetede Mustafa Ekmekçi'- nin birbirini takip eden makaleleri, kamuoyunun oluş- masında bastnın etkenliğini ortaya koymuştur..." Gazetecilik yalnız yazıp çizmek değildir; her taşın altı- nı kaldırmak, bularfık suda balık avlamak da gerekir. Tempo dergisirtden Güldal Kızıldemir, bakın ne yaptı? Tunus, Riyad Mahlufu geri isterken, "Bu adi bir banka soyguncudur, siyasal yanı yoktur!" demiyor muydu? Ba- kalım, öyle miydi? Güldal, kalktı Fransa'ya gitti. Riyad Mahluf'a yardımct olan bir banka soyguncusu gangster- le konuştu. Gangster Etienne B... bankayı soyuyor, geti- rip paraları Riyad Mahlufun örgütüne teslim ediyordu. Güldal'ın gangsterle konuşmalan bugün çıkacak Tempo'da yayımlanacak. Gangster, Riyad Mahlufun ör- gütünü anfatıyor Güldal'a. Güldal soruyor: - Riyad'\a bu konulan hiç konuştunuz mu? • Konuştum. Hem Riyad'la, hem arkadaşlarıyla. De- mokratikbir Tunus için mücadele ettiklerini söylüyorlar- dı. Tunus'u bilmem tanıyor musunuz? Demokratik bir ülke değildir ve yaptıklarmın kötü bir şey olduğunu hiç düşünmedim. Benim onlara banka soyduğum dönem, Habip Burgiba devlet başkanıydı ve tam bir diktatördü. Burgiba'nın devrildiği gece Tunus'ta Riyad ile birliktey- dik. Tunus Şehir Kulübü'nden sabaha karşı çıkıyorduk ki önümüzden metalik bir Mercedes ve beyaz bir BMW içinde bugünkü devlet başkanları, Zeynel Abidin Bin Ali ve adamlan geçtiler. Radyoevine darbeyi açıklamaya gidiyorlardı. O gece oradaydım. Ertesi gün Tunuslular için yurtdışına çıkma yasağı ilan edildi. Ben yabancı ot- duğum için çıktım. Tarihi belli, bunu kayıtlarda bulabilir- siniz. • Riyad Mahluf'un rejime karşı olduğunu söylüyorsu- nuz, ne tür bir siyasi faaliyet içindeydiler? Eylemleri neydi? - Ben çoğu kez otelde kaldım ama birkaç kez de onla- rın örgüt evinde kaldım. Silah, cephane, dokümanlar orada muhafaza ediliyordu. Etrafta yazılı birşeyler vardı ama hiç ilgilenmedim. Riyad'ın olaylarla ilişkisi o evin basılmasıyla ortaya çıkmış galiba. Siz bana siyaset de- ğil, soygunları sorun... Banka soyguncusu Etienne B..., Güldal Kızıldemir'e, sözlerinin sonunda "... Gerekirse Türkiye'de Riyad Mahluf'un mahkemesinde tanıklık da yapanm. Avuka- tımla gider, ifade verir dönerim. Türkiye beni Tunus'a verecek değil ya, en kötü ihtimalle Fransa'daki cezamı çekerim" diyor. - Bunu gerçekten göze alır mısınız? - Bir insanın yaşamı söz konusuysa ve bildiğim bazı gerçekler varsa, beş ay hapis yatmamak için susacağı- mı mı düşünüyorsunuz? Şaka ediyor olmalısınız. BULMACA 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/ Gecenlerde yitirdiği- miz Sabahattin Kudret Aksal'ın bir ü'yatro yapı- tı... Toprağın nemi. 2/ Iyi terbiye edilmemiş vahşi binek hayvanı... Serbest meslek adamlannı içinde toplayan resmi birlik. 3/ Kumaz, cin fıkirii kim- se... önde gelen, tanınmış sanatçı. 4/ Çeşitb madde- lere debk açmaya yara- 8 yanaygıt...Şu.5/Sukıyı- lannda yetişen ve kökü hekimlikte kullamlan otsu bılki... Küçük erkek kardeş. 6/ Demiryo- lu... Bulgaristan'ın plaka işareti... Bir gösterme sıfatı. 7/ Toprak, kum ve saman elemeye yarayan iri deükli kalbur. 8/ Maviye çalar kır- mızımsı renkte bir yerfi erik çeşi- di. 9/ Hıristiyanlann en büyük bayramı... Şiilerde kadına para ve- rilerek yapılan geçici evlenme. YUKAR1DAN AŞAĞrYA: 1/ Sah Faik'in bir öykü kitabı. 2/ îzmir'in bir ilçesi... "Hayır" anlamında kullanılan söz. 3/ He- kimlikte iştah açıcı olarak kullanılan bir bitki. 4/ Yemek... ICripton elementinin simgesi.... "Her çiçekten — eyledik/Anya saydılar bizi" (Pir Sultan Abdal). 5/ Endonezya'yı oluşturan adalardan biri... Eski dilde kapı. 6/ Her çeşit konu üzerine yazıl- mış kısa manzume. 7/ Ateş... Motorlu taşıtlann elektnğini sağ- layan aygıt. 8/ İzmir'ın bir ilçesi...Satrançta bir taş. 9/ Hocala- nn giydikleri bir çeşit üstlük... Hamur açıbrken yapışmaması için serpilen un. -U- ^%-~
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear