Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 MAYIS1993 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DE VAMI 13
GUNCEL
CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
raştığını"söylüyor, "Kimileriniiknaedebilmekiçinçaba
sarf ederken, içeride dışanda ateşkese karşılık hiçbir
adım atılmamasının eleştirildiğini anlatıyor."
Demirel'e göre, uzun uğraşılardan sonra, "her şey
ayar/anmtş"h. Şöyle diyordu:
"Ben de düşünüyordum: Dağlarda birtakım insanlar
kurşunlanmış, yerde yatıyor. Asker şehit olmuş, yerde
yatıyor. Acaba bu manzarayı düzeltemez miyiz? Işte
böyle düzelttik. Çok kötü oldu.
Dağdaki adama sesleniyoruz; in kardeşim, seni sala-
cağız. Suçlu olduğunu ispat edemediğimiz yerde seni
salacağız.
Zaten birçok kimsenin suçlu olduğunu ispat etmem
mümkün değil.
Böyle bir rahatlık getirmeye çalıştığımız sırada, gitti,
30askeriöldürdü. Veartıkgünah bizdengitti."
önceki gece, Türk devleti dolaylı yoldan da olsa af
gerçekleştirmeye çalışırken, Bingöl ve çevresinde pu-
suya yatan PKK güçleri, hangi kışkırtmanın eseri olduğu
henüz anlaşılmadı; otobüslere saldırıyor, sayısı artaca-
ğa benzer, 36'sı asker 41 kişiyi öldürüyor.
Barış şansı yitiyor, savaşı yeğleyenler kazanıyor.
Oysa, gelişmeler olumlu çizgide sürseydi, gereken
yasalar çıkınca, olağanüstü hal kalkacak, pişmanlık ya-
sası daha da genişletilecekti.
Bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor. PKK ile güvenlik
güçlerindeki "savaşyanlılan"galipçıkıyor.
Farklı gorüşler
Kimi işaretlere göre Ankara ile Güneydoğu'daki as-
keri-sivilotoritelerarasındauygulanacakyöntemlerleil-
gili "görüşayrılıklan"vard\.Güneydoğu'daki birkanada
bakılırsa, ateşkes bir aldatmacaydı, "bahar operas-
yonu" derhal yürürlüğe girmeli, PKK silahla kökünden
temizlenmeliydi.
Ankara ise ateşkese silahla karşılık vermenin hem
içeride hem de dışanda olumsuz tepkiler yaratacağını
savunuyor, daha yumuşak davranılması, hatta yumuşa-
mayı kanıtlayacak kimi somut kararlar alınmasını isti-
yordu.
Ateşkesten bu yana PKK içinde de silahlı mücadeleyi
sürdürmeyi isteyen grupların varlığı ortaya çıkmıştı.
Bir başka önemli nokta şuydu: PKK, ateşkes süresin-
ce yeterince hazırlanmış, istihbaratı iyi çalışmıştı.
Once MGK, sonra Bakanlar Kurulu, dolaylı affı ger-
çekleştirecek kararı alırken, o saatlerde, hangi kışkırt-
manın eseridir, tabii şu sıralar henüz bilinmiyor, Bingöl
dolaylarındaki kanlı olay başlatılıyordu.
Tabii, olay o denli önemliydi ki, kimi kuşkulu sorular
yavaş yavaş gündeme geliyor. Örneğin, ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, olaylar önceki gün saat 18.00 do-
laylarında başlarken hükümetin bilgisiz olduğunu, hatta
o kadar bilgisiz ki o saatlerde PKK affını görüştüğünü
öne sürüyordu.
Dünkü açıklamalar muhalefetle hükümeti birkez daha
terse düşürüyordu. Hükümet affı askıya alırken, Mesut
Yılmaz pişmanlık yasasının kapsamını genişleten karar-
namenin ertelenmesini eleştiriyordu.
Hükümet, ancak bir gün sonra, dün sabah erken saat-
te ölü sayısı giderek arttjktan sonra olayları öğreniyor.
Cumhurbaşkanı-Başbakan-Genelkurmay Başkanı ara-
sında telefon görüşmelerinden sonra pişmanlık yasası-
nı genişletme kararından vazgeçiliyordu.
Erdal Inönü, Genelkurmay'a, Bingöl ve çevresinde
"geniş operasyon"izni veriyordu. Bütun bölgeyi kapsa-
yacak bahar operasyonunun şu günlerde başlaması
olasıydı.
Demirel ile Inönü ise -muhalefet savlarına karşı- dev-
letin bölgede bütün kıpırdanmalardan haberi olduğunu,
hatta MGK'da olan bitenlerin görüşüldüğünü söylüyor.
Bir başka sava göre, PKK'dan kimileri öldürülmüş,
bunun üzerine PKK son kanlı olayı gerçekleştirmişti.
Ne yazık ki, Güneydoğu iki aylık bir dinginlik dönemin-
den sonra, yine kanlı olaylara sahne oluyor; halk, iki
ateş arasında çaresizlik içinde yaşamaya hazırlanıyor.
Kuşkusuz, başbakan arandığı şu günlerde Güneydo-
ğu ile iç siyaset yeniden boyutlanıyor.
OLAYLABIV
ARDCNDAKI
GERÇEK
• Boştarofi 1. Sayfada
ka giriyorlardı.
Atatürk'ün ölümünden bu
yana yarım yüzyıldan çok bir
zaman geçmişti ve Türkiye-
de doğru dürüst bir demokra-
tik rejim kurulamamıştı. De-
mokrasinin ve sosyalizmin
gelişmişlik düzeyiyle neden-
selliK ilişkilerinden bihaber
olan okumuş cahiller Ata-
türke saldırarak prim top-
lamaya çabalıyorlardı.
Insanlık tarihinin deneyim-
leri ve toplumbilimin verileri
bize öğretmedir ki evrimle
dönjşen ve gelişen toplum-
iarda ilerleme, kimi zaman
bir devrimle gerçekleşir. An-
cak o devrım her şeyi çözüm-
leyemez, yine de tarihsel
gerceklikle bağıntılıdır; kişi-
lerir bu olaylardaki rolü ve
etkieri de sınırlıdır. Toplunv
sal gercekliği unutarak ha-
yallsrini gerçekleştirmeye
çalısan bir önder, devrim ya-
panaz.
2'inci yüzyıla 7 kala Tür-
kiyçde demokrasi savaşımı
sürıyorsa Anadolu'da yaşa-
na n gerçekJiğin düzeyini al-
gılanak zorundayız. Bir mil-
yarık Islam dünyasında çağ-
daş demokrasiye en yakın
ülKc< Türk/ye ise bu, Atatürk
de^vimlernin oluşturduğu
altypı sa/esindedir. Laiklik
de vimi, irsanlık tarihinin en
büryjk devrimlerinden biridir
ve democrasinin 'olmazsa
olnu' koşuludur. Türkiye
Cutnhuriyeti, bugünkü umut-
laı—nı ve gelişmişlik düzeyini
'193Devrimi'ne borçludur.
"Tırihin ve toplumbilimin
ve- riiği dersleri güncel ya-
şa_ rdaki ter olayın içeriğin-
de*rçıkarnak güç değildir.
Vhadolı da çözümlenmesi
geaeken br Kürt sorunu var.
Çözüme barışçıl yollarla
ulaşmanın umudu düne ka-
dar doğmuş gibiydi. Toplum
askeri çözüm' dışında 'siya-
sal çözüm'1ormü\üne yaklaş-
mıştı. Devlet yetkilerini elin-
de tutan sivil-asker kesimde
de bu eğilim somutlaşmış ve
Milli Güvenlik Kurulu kararı-
na dönüşmüştü.
Ne yazık ki bu olumlu yöne-
limi tersine çevirecek bir kun-
daklama gündeme giriverdi;
özlemlerle gerçekler arasın-
daki bağıntıların yasalarını
hepimizin gözleri önüne seri-
verdi.
Dikkati çekici nokta şudur:
Milli Güvenlik Kurulu kararıy-
la, 35 askerimizin pusuya dü-
şürülüp öldürülmesinin za-
manlama bakımından üst
üstedüşmesi bir rastlantı mı-
dır? Yoksa büyük bir komplc-
nun göstergesi midir?
lleride bu soruların yanıtla-
rı ortaya çıkabifir. Şimdilik
hiçbir şeyin sanıldığınca kc-
lay olmadığını görüyoruz.
Anadolu'da çağdaş demok-
rasiyi kurmanın bugün bile
ne büyük güçlüklerle karşı-
laştığını gazete haberlerin-
den öğrenmek aklı başında
kişiler için kolaydır.
Ancak aklı başında olan ki-
şiler için kolaydır; aklı başın-
dan bir karış yukarıda olanlar
için değil...
Güneydoğu sorunu, Tür-
kiye'de çağdaş demokrasi-
nin kurulması yolunda aşıl-
ması gereken bir önemli bö-
lüm olarak önemini her za-
mankinden daha çok koru-
yor.
Bu konuya yaklaşırken de
gerçekçi olmanın saymakla
bitmez yararları olduğunu
unutmamak gerekiyor: Her
türlü kışkırtıcılığa karşı elbir-
liğiyle davranmanın zorunlu-
luğu gün geçtikçe daha çok
belirginleşmektedir; gözü ve
eli kanlı teröristlerin karşısın-
da barış ve demokrasiyi yeğ-
leyenlerin bütünlüğünü gö-
zetmek, demokrasiyi koru-
manın birincil yöntemidir.
• • •
Kaıılı pıısıı: 35 şehit
Haber Merkezi - Milli Gü-
venlik Kurulu"nun Güneydoğu
için "barış plaru'nı öncekı ak-
şam kamuoyuna duyurmaya
hanrlandığı saatlerde Bingöl-
Elazığ karayolunu üç yerden
kesen PKK müitanlan, 33 eri
otomatik tüfeklerle tarayarak
şehit ettiler. İki vatandaşı da öl-
dürdüler. Olaydan sonra başla-
tılan operasyon sırasında 10
PKK militanının öldürüldüğü
açıklandı. Yetkililer, bölgede
çatışmanın sürdüğünü söyledi-
ler. Içişleri Bakanıîsmet Sezgin,
PKK militanlannın kaçırdığı
bir polis. 13 er ve 8 yurttaşın
bölgede operasyon yapan tim-
ler tarafindan kurtanldığını
açıkladı.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel. konuttan aynlırken.
gazetecilerin "olayın meydana
geliş saati konusunda çelişkili
açıklamalar" olduğuna dikkat
çekmeleri üzerine, "Yolu kes-
mişler de alıp götürdükleri in-
sanlan sabah saat 06.50'de
öldürmüşlerdir" dedi.
SezgiıTin açıklaması
İçişleri Bakanı İsmet Sezgin,
sayılan 100 üe 150civannda ql-
duklan sanılan teröristlerin
dün saat 18.15 sıralannda Bin-
göl ilinin merkez Direkli, Ala-
taş ve Bilaloğlu bölgesinde
Bingöl-Elazığ karayolunu 3 ay-
n yerden kestiklerini açıkladı.
Sezgin, bölgeye gönderilen 4
zırhlı araç ile bir devriye aracı-
nın teröristlerin roket atışlan
sonucu isabet aldıklannı ve ha-
reketsiz kaldıklannı belirterek
olayla ilgili olarak şu bilgileri
verdı:
"Teröristlerle çatışmaya gj-
den tim personeli meşgul edilir-
ken, Memdo bölgesindeki ana
terörist grubu, durdurduklan
15-20 araçtan indirdikleri yol-
culara bölücü propaganda yap-
mışlar ve yolculann sivil, asker,
polıs şeklinde aynlmalannı sağ-
lamış ve 40-50'ye yakın askeri
yanlanna alarak Memdo Çayı
istikametine doğru gruplar ha-
linde uzaklaşmışlardır.
Bu gruptan kaçınlan er ve er-
başlar arasında bir astsubay,
bir polisin olduğu belirtilmiştir.
Teröristlerin uyansına uyma-
yıp kacan Muş-Tur'a ait bir
yolcu otobüsünde yolculardan
bir kadın ölmüş, bir er şehit ol-
muş, dört er. bir astsubay ile
yedi sivil vatandaşımız yaralan-
mıştır. Yaralılar Elazığ ve Bin-
göl devlet hastanelerinde tedavi
aluna alınmışlardır. Teröristler
tarafindan kaçınlan erlerden
ikisi kaçarak kurtulmuştur.
Bu olayda DSİ"ye ait bir
TIR, bir kamyonet ile bir Rena-
ult marka otomobil yakılmıştır.
Kaçınlan erbaş ve erlerin, dâğı-
um iznini müteakip yeni birlik-
lerine katılmak üzere Malatya'-
dan Bingöl istikametine git-
mekte olan erbaş ve erler ile
Patnos 34. Mekanize Piyade
Tugayı'nın terhis olan erbaş ve
erleri olduklan anlaşılmıştır."
Çatışma devam ediyor
İçişleri Bakanı Sezgin, olay-
dan sonra Elazığ İl Jandarma
Komutanlıgı'na bağlı timlerin
terönstlenn kaçış yönlennı ka-
patmak amaayla görevlendiril-
diğini söyle4i- Teröristlerin
bulunabileceği' noktalara ope-
rasyon yapılması için emir ve-
rildiğini belirten Sezgin. güven-
lik güçleriyle teröristlerin
Kuruca Köyü yakınlannda ça-
tışmaya girdiklerini söyledi.
Sezgin şu bilgileri verdi:
"Malatya'dan Bingöl istika-
metine gjtmekte olan erbaş ve
erlerden 33'ü bugün (dün) sa-
bah saat 06.50'de icra edilen
operasyon sırasında Gökçeka-
nat Köyü'nün kuzeybatısında
öldürülmüş olarak, 6 er de ya-
rah olarak bulundu.
lOPkk'lıöldüriildü
Bölgede operasyonlar sürü-
yor. Bingöl merkez Kuruca
Köyü çevresinde teröristlerle
çıkan çatışmada 10 teröristin
öldürüldüğü, çatışmanın sür-
düğü bildirildi."
Sezgin, operasyonlar sırasın-
da kaçınlan bir polis, 13 er ve üç
yurttaşın özel timler tarafindan
kurtanldığını belirtti.
Otobüslerden indirildikten
sonra kaçınlan ve kurşuna dizi-
lerek şehit edilen erlerin tümü-
nün sivil giyimli olduğu bildiril-
di.
Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Ünal Erkan da teröristlerin tra-
fıği keserek 40 kadar aracı dur-
durduklannı ve 35 insanı hun-
harca öldürdüklerini söyledi.
Erkan, PKK'nın ateşkes ilan
ettiği günden bu yana 200 ka-
dar eyîem gerçekleştirdiğiru, bu
eylemlerde 60'ın üzerinde va-
tandaşın öldürüldüğünü, 15
güvenlik görevlisinin şehit edil-
diğini açıklada.
İnönü gidiyor
Olay önceki geceki Bakanlar
Kurulu toplantısından sonra
Cumhurbaşkam Süleyman De-
mirel, Başbakan Vekili Erdal
İnönü ve içişleri Bakanı İsmet
Sezgin'e iletüdi. İnönü, bugün
Bingöl'e gideceğini ve olayla il-
gili yerinde bilgi alacağını söyle-
di.
Olayın başkentte duyulması-
nın ardından Genelkurmay ve
Jandarma Genel Komutan-
lığı'nda hareketlilik yaşandı.
Jandarma Genel Komutanı
Orgeneral Aydın Üter dün sa-
bah Bingöl'e gitti. Olağanüstü
Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da
olayı duyar duymaz Ankara'-
dan Diyarbakır'a gitti. Jandar-
ma Asayiş Komutanı Korgene-
ral Necati özgen olay yerine
giderek incelemede bulundu.
Genelkurmay Başkanı Doğan
Güreş'in de bugün bölgede in-
celemelerde bulunacağı bildiril-
di.
Olayda yaralananlann bir
bölümü Bingöl Devlet Hasta-
nesi'ne kaldınldı. Bingöl Devlet
Hastanesi Başhekimi Dr. Hüse-
yin Keskin, hastaneye 9 kişinin
kaldınldığını açıkladı. Bunlar-
dan Cengiz Evren ve Salih Pek-
taş adlı erlerle Güzel Doğan ve
Möslüm Bingöl adlı yurttaşlann
durumunun ağır olduğu açık-
landı. Hastanede bulunan bir
astsubay ile dört erin hafıf yara-
lı olduğu bildirildi.
Oehşeti yaşayan er anlattı
PKK nıilitaıılaıı 'Keko' komutasındaydı
KADİR KONUKSEVER
DİYARBAKIR - Önceki gün
Bingöl ile Elazığ arasındaki Bi-
laloğlu Köyü yakınlannda
PKK militanlannın pususun-
dan yaralı olarak kurtulan as-
kerler, militanlara ""Keko"
adında birinin komuta ettiğini
söylediler.
Sağ kurtulan askerlerden Sa-
lih Pektaş, başından geçenleri
şöyle anlattı: "Bilaloğlu Köyü'-
ne bir kaç kilometre kala mili-
tanlar birden yola çıkülar. Ben
otobüsün içinde ayaktaydtm.
Şoföre 'Sakın durma gaza bas'
dedim. Şoför gaza bastı, ancak
PKK'lılann sayılan oldukça
fazlaydı. Bayırdan inip zıplaya-
rak yola çıkıyorlardı. Otobüsü
durdurdular. Hepimizi aşağıya
indirdiler. Yaklaşık 100 asker-
dik. Hepimizi tepenin üzerine
çıkardılar. Sivilleri bizden ayı-
rarak taradılar. Biz yine yola
devam ettik. Dere yataklann-
dan ve bataklıklardan yürüyor-
duk. Epeyce gezdik. Militanla-
nn başlannda "'Keko" kod adlı
biri vardı. Onun emirlerine har-
fıyen uyuluyordu. Bizlere Kürt-
çe bilip bilmediğimizi sordular.
PKK saldınsından yaralı olarak kurtulan >c Bingöl Devlet Hastanesi'nde teda>i altına alınan er
Salih Pektaş, "BLzleri bir araya toplayıp taradılar. Ben önce kolumdan, kendimi çukura atarken
de ayağmıdan vnruldum" dedi.(Fotoğraf:KADİR KONUKSEVER)
Karsh bir arkadaş bildiğini söy-
ledi. Bunun üzerine onun ku-
laklannı ükayarak bağladılar,
Derken yürüyerek bir tepenin
üstüne geldik. Bizleri bir araya
topladılar. İç içe girin dediler.
Biz denileni yaptık. Aniden her
taraftan taramaya başJadılar.
Ben kolumdan vunılduğumu
hissetüm. Kendimi yakındaki
bir çukurun içine attım. Atlar-
ken ayağımdan da vuruldum.
Sonra kendimi kaybetmişim."
Halen Bingöl J3evlet Hasta-
nesi'nde yatmakta olan Astsu-
bay Recep Bal, öğretmen Ersoy
Ölmez ile Mesut Pamuk, Sabih
Öztürk. Erdem Doğru, İsmail
Kaplan adındakı askerlenn
sağlık durumlannın iyi olduğu
bildirildi.
Saklunıııı şoku gün boyu sürdü
YURDAGÜL ERKOCA karan olmayabüir" yolundaki gün böyle bir olayın meydana sanrnıyorum. Bu tur eylem za-
eğilimler ağırlık kazandı. An- gelmesi bir provokasyondur"
t e n
Kurtlenn geleneğınde de
cak geç saatlerde PKK lideri yanıünı veriyor ve "Neden da- y°
k n ı r
oluyordu. PKK ranElazığ-Bingöl karayolu üze- . =
.T
. .„, _, .„
rindeki olay Kürt çevrelerinde Abdıülah Öcalan'In "Bu eyFem hâ evvel veyadaha sonra değil
A m e d E
y
a l e t
K-omutanhğırun
'şok' etkisi yaratü. Yorumlar, ordu birliklerimizin misilleme de şimdi yapıldı? İnanmıyonız
e
y
l e ı r u
üstlenmesmin ardından
eylemidir" şekündeki açıkla- böyle bir şey yapsın. Kontrge-
ması ve "ateşkesin koşullu ola- rilla ya da koruculann işi olma
rak sürebileceğini'" belirtmesi ihtimali büyük. Hükümetin ge-
üzerine yapılan açıklamalarda,
"Türk devleti ateşkes süresince
HEPmilktvekilleri, Kürtay- geleneksel uvnnı sürdürdü ve
dınlan, Almanya'daki Kürdis- ateşkes koşullanna uymadı.
sabah, öğle ve akşam saatlerin-
de farklılaşırken "Banş süreci
tehlikeye girer mi? Bundan son-
ra ne olacak?" kaygısı hiç değiş-
miyordu.
tan İşçi Dernekleri Federasyo-
nu yetkilileri ve Talabani'nın
partisi Kürdistan Yurtseverler
Dolayısıyla PKK'yı tahrik etü"
biçimine büründü.
Birli£ KYB'nin Türkiye Tem- H E P : ProvokaSYOn
silciliği'nin ilk yorumu "olayın HEP milletvekilleri, sabah
provokasyon olduğu" yolun- saatlerinde olayın provokasyon
daydı. Oğleden sonra eylemin o
lma olasılığının çok fazla ol-
PKK Amed Eyalet Komutanlı-
ğı tarafindan üstlenilmesi üzeri-
ne "Bu eylem PKK'nın merkezi
HR'lar
MBaştarafi 1. Sayfada
konser vermek üzere bugün
saat 16.00'da, 50-60 kışilik
ekiple birlikte özel bir uçakla
önceki gün konser verdikleri
Aüna'dan İstanbul'a gelecek.
Topluluğun meneceri tara-
findan konser organizasyonu-
nu gerçekleştiren Ahmet San'a
iletilen ve aynı zamanda Avru-
pa Turnesi '93 kapsamındaki
tüm konserlerde uygulanan ol-
dukca'tiüzvekatı'kurallarçer-
çevesinde sürdürülen hazırlık-
lar ise tamamlanmak üzere.
Organizatör Ahmet San
14 TIR dolusu malzeme geldi-
ğini, 29 bin kadar bılet satıl-
dığını açıklad).
"Use Your Illusion I-II" al-
bümleri iki yılda 22 milyon sa-
tan ve aynı süre içinde verdikle-
ri konserlerde 5 milyon hayra-
nıyla buluşan Guns'n Roses
Topluluğu'nun Avrupa turne-
si. 15 ülkede 22 kent ve 24 kon-
seri kapsıyor. Bir süre önce
ekipten aynlan, ancak toplulu-
ğun şimdiki lideri Axl Rose'un
çağnsı üzerine, Avrupa turne-
sindeki konserlerde yer alacak
Izzy Stradlin ise, Guns'n Ro-
ses'ın hayranlanna bir jesti \e
sürprizi...
duğunu belirtiyorlardı. Gerek-
çe olarak da olayın meydana
gelmesinden henüz birkaç saat
önce MGK'nın "PKK'ya ko-
şullu af' konusunda tavsiyede
bulunduğunu belirtiyorlar ve
eylemin "banştan rahatsız olan
güçler" tarafindan yapıldığını
söylüyorlardı.
Ateşkes ilanının hemen ar-
dından PKK ile protokol imza-
layan Kürdistan Sosyalist İşçi
Partisi (KSP) çevreleri ise gözle-
rini "PKK'dan yapılacak açık-
lamaya" çevirmişlerdi. Al-
manya'nın Köln kentinden
telefonla görüştüğümüz üst dü-
zey bir KSP yetkilisi "Bu işin
arkasında Kontrgerilla olduğu-
nu sanıyorum" diyor ve böyle
bir eylemin banşçıl gelişmeleri
sabote etmeye yönelik olduğu-
nu açıklıyordu. Özellikle KŞP
lideri Kemal Burkay'ın bugün
Strasbourg'da Avrupa Parla-
mentosu'nda "Kürt sorunu ve
banş süreci" ile ilgili bir konuş-
ma yapacağmı hatırlatarak ey-
lemi PKK'nın üstlenmesi halin-
de yeni bir durum doğacağını
söyİüyordu.
Kontgerüla işi
KOMKAR Yönetim Kuru-
lu Üyesı Ebubekir Saydam da
dün uzun saatler olay hakkında
bılgi almaya çahşanlar arasın-
daydı. Olay hakkında yorumu-
nu sorduğumuzda Saydam.
"Şimdilik kısmi affın çıktığı
ri adım atmasına yönelik" di-
yordu.
Saydam. "PKK'nın bu olayı
üstlenmesi durumunda tavırla-
nnın ne olacağı" sorusuna ya-
nıt vermek ıçın erken olduğu
görüşünü savunurken, "Bölge-
de ateşkese rağmen Kürt halkı-
na yönelik olaylann sürdüğü-
nü, pek çok kişinin bu süre
içinde öldürüldüğünü" hatırla-
tıyordu.
KOMKAR çevreleri. günün
ilerleyen saatlerinde yapüklan
açıklamalarda ise eylemi olum-
suz olarak niteliyor, ancak bu-
nun sorumlusunun Türk devle-
ti olduğunu söylüyorlardı.
KOMKARın Köln Bürosu'-
ndan biryetkili, gerek PKK'run
gerek diğer Kürt solunun, soru-
nun banşçıl çözümü için adım
attığını ancak devletin ateşke-
sin başından beri bölgedekı
baskıcı tutumunu sürdürdüğü-
nü belirterek şöyle konuşuyor-
du:
"Türk Devleti geçmiş politi-
kalannda ısrarlı oldu ve PKK'-
yı kişkmtı. Eylemi olumlu
görmüyoruz, ama bunun so-
rumluluğunun devlette olduğu-
nu kabul etmek gerekiyor.
Türk Devleti'nin bugüne kadar
sürdürdüğü politikalardan vaz-
geçmcsini istiyoruz. Bu politi-
kanın iki halka da zarar verdiği
açık. Zaman geçmiş değil. Bu
konuda sorumlu tavır ahnsın"
Olayı, merakla izleyenler ara-
sında Talabani'nin liderliğini
yaptığı Kürdistan Yurtseverler
Birliği KYB'nin Ankara temsil-
ciliği de bulunuyordu. KYB'-
nin Ankara Temsilcisi Serçil
Kazas'ın olayı öğrendikten
sonra ilk tepkisi "Bu eylem te-
rörist eylemdir. PKK eylemi
olduğunu düşünmüyorum.
Böyle bir durum varsa bu işin
PKK tarafindan yapılacağını
da "Açıklamanın PKK'ya ait
olduğuna inanmadığını" belir-
tiyor "Eğer öyleyse?" sorusuna
ise kısaca "aptalca" diye yanıt
veriyordu.
"Lokal eylem'
Irak Kürdıstan Demokrat
Partisi'nin Türkiye temsilcisi
Mesut Dizai ise AA'ya yaptığı
açıklamada uzun boylu bir yo-
rumdan kaçınıyor "Her türlü
şiddet olayına karşı olduklan-
nı" belirtmekle yetiniyordu.
Eylemin, PKK Amed Eyalet
Komutanlığı tarafindan' üstle-
nilmesinin ardından "İnşallah
PKK değildir" yaklaşımı, yeri-
ni "İnşaUah PKK merkezi ola-
rak eylemi üstlenmez. Apo
acıklamasıyla eylemin lokal bir
eylem olduğunu belirtir" dileği-
ne bırakıyordu. Banş sürecinin
tehlikeye düşmesinden kaygıla-
nanlar arsında yer alan bir
HEP milletvekili, Amed Eyale-
tinin "Parmaksız Zeki" kod
adb Şemdin Sakık'ın komuta-
sında olduğunu hatırlatarak.
"Ateşkesle ilgili Parmaksız Ze-
ki ile Apo arasında çelişkiler
olduğu söylentileri dolaşıyor-
du. Sakık'ın yöntemlerinin
PKK arasında eleştirildiği de
söyleniyor. Belki PKK'nın
merkezi karan değildir" dedi.
HEP Siirt Milletvekili Zûbe-
yir Aydar, sabah saatlerinde
yorum yapmaktan kaçınırken
"provokasyon ihtimali üzerin-
de" duruyor, Şırnak Milletve-
kili Orfaan Doğan ise olayın son
derece üzücü olduğunu belirti-
yor ve "Şimdiye kadar hükü-
meti temsil edenlere, PKK'yı
tehdit ve tahrik eden anlamda
mesaj vermekten kaçmmalannı
önermiştik. Ne yazık ki ateşkes
iki ayı geçmesıne rağmen olum-
lu bir adım atılmadı" diyordu.
Doğan'ın yorumu da olayın lo-
kal bir olay olduğunu. PKK'-
nın merkezi bir karan sonucu
gerçekleştiğine inanmadığı yo-
lundaydı.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
• Boştarafi 1. Sayfada
rinde şaklatacaktır. Böylece 'kötü niyetliler' cezalarını
görecek, 'iyi niyetliler' de şöyle 'oh ya, dünya varmış' di-
yeceklerdir.
Böyle özlemler, zaman zaman, en aklı başında san-
dıklarımızı da etkiler. Toplumsal bunalımların doruk
noktalara ulaştığı dönemlerde bu özlemler, birer sap-
lantı halinedönüşürler:
- Bize iyi niyetli diktatör lazım...
Bu 'eli kırbaçlı diktatör'ün iyi yada kötü 'niyetli' olma-
sı, bizim bu diktatöre bakış açımıza göre değişiyor. Di-
yelim ki işadamıyız; o zaman toplusözleşmeleri yasak-
layanı eli kırbaçlı 'iyi niyetli diktatör' olarak görüyoruz.
Etliye-sütlüye karışmayan bir yurttaş da trafik düzeninin
tıkır-tıkır çalıştığı, sokakların pırıl-pırıl olduğu kentleri
özleyip 'iyi niyetli diktatör' arıyor. 'İyi niyetli diktatör' kır-
bacını, trafik düzenini altüst eden araçların üzerinde do-
laştıracak, sokaklara izmarit atanları bi güzel kamçı-
layacaktır.
Oysa siyasal tarih, 'iyi niyetli' sayılan, öyle görünmek
isteyen, kırbaçlı diktatör'lerin mezar taşlarıyla dolu-
dur...
Toplumsal olaylarda iyi niyetin, elle tutulur, gözle gö-
rülür nesnel ölçüleri olmadığına göre diktatörün elinde-
ki bu kırbacın, hangi toplumsal olguyu yarattığını, çeşitli
sosyal sınıfların hangisini koruduğunu bilip, anlamak
gerekiyor.
Işte o zaman, diktatör'ün gerçek kişiliği ve kimlik kartı
ortaya çıkar...
ikinci Dünya Savaşı'nınöncesi vesonrası, 'liderlerça-
ğı' olarak niteleniyor. Elbette her siyasal akım, her siya-
sal eylem belli liderlerce yönetilir. Liderlerin etkinliğini
hiç kimseyadsıyamaz. Fakat liderlerin, yanılmaz veye-
nilmez' yanlarıyla görülüp, yüceltilmeleri. ister istemez
'lider fetişizmine' yol açar. 'Eli kırbaçlı diktatör', 'iyi ni-
yetli diktatör
1
kavramları, kaynağını bu 'lider fetişizmi'rv
de bulur.
- Bize iyi niyetli diktatör lazım...
Bırakın 'eli kırbaçlıyı', 'eli kırbaçsız' diktatörleredeöz-
lem yok mudur?
'Eli kırbaçlı diktatör' kavramının serüvenlerini Iran'-
daki olup bitenlerden öğreniyoruz. Hiçbir diktatör Iran
Şahı kadar silaha, araca. gerece sahip değildir. Çağı-
mızda 'eli kırbaçlı' olmak, böylesine araçlara, silahlara,
gereçlere sahip olmak demektir.
Silah yapımı, üretimi büyük devletlerin ellerinde oldu-
ğuna göre bu eli kırbaçlı diktatör'lerin kökleri' de tam
anlamıyla dışanda' olmuyor mu? Diktatörün elinde sal-
ladığı kırbaç, kimin kırbacıdır? Bu kırbacın sapında han-
gi tekellerin, hangi büyük devletin damgası vardır?
Apo: Misîlleme yaptık
Haber Merkezi - PKK lıden
AbdullahÖcalan. Bingöl-Elazığ
karayolundaki eylemin PKK
militanlan tarafindan k»ir misil-
leme eylemi olarakgerçekleşti-
rildiğini açıkladı. Ocalan, Öz-
gür Gündem gazetesine yaptığı
açıklamada. ateşkes ilan ettik-
leri günden beri devletin saldın-
lannı sürdürdüğünü belirterek
"Gerek gerilla gerekse halkımı-
za karşı sürdürülen operasyon
ve saldınlar bize misilleme hak-
kı tanımıştır. Ordu birliklerimiz
bu haklannı kullanmışlardır"
dedi. Kürdistan Haber Ajansı
(Kürd-Ha) tarafindan Al-
manya'nın Düsseldorf kentin-
de yapılan açıklamada da önce
askerlerin PKK'lılara ateş aç-
üklan öne sürüldü.
Öcalan, gazeteye yaptığı
açıklamada, ateşkese ilişİcin po-
litikalannın hâlâ geçerli olup
devam ettiğini belirterek "Ateş-
kes süresi hâlâ devam ediyor"
dedi. Öcalan, önceki akşam
MGK'nın aldığı "koşullu af"
karannın "teslımiyet karan"
olduğunu belirterek "Bu kara-
nn bizi bölmeye yönelik olduğu
açıktır" şeklinde konuştu.
Öcalan açıklamasında şöyle
dedi:
"Son günlerde gerillaya yö-
nelik eylemler var. Bu saldın-
larda 15 gerilla öldü. Halka
yönelik köy boşaltmalar var.
Bu bize misileme hakkı vermiş-
tir. Bu süre içinde bizim tarafı-
mızdan orduya yönelik bir ey-
lem olmadı. ARGK militanlan
hakkını kullanmıştır. Ateşkese
ilişkin değerlendirmeyi daha
sonra yapacağız. Ateşkese iliş-
kin politikamız geçerli olup
devam etmektedir. Bunu yakın
zamanda farklı bir süreçle de
noktalayabiliriz."
mayı en üst düzeyde yapacakla-
nru bize belirttiler."
Beyrut'ta açıklama
PKK ve diğer Kürt gruplan
Beyrut'ta yapuklan açıklama-
da, martta ilanettikleri tek yan-
lı ateşkesin, ancak Ankara'nın
Güneydoğu Anadolu'da olağa-
nüstü durumu kaldırması ve
'Kürt kimliğfni tanıması köşul-
lan ile devafn edeceğini vurgu-
ladılar.
Beyrut'ta dün uluslararası
ajanslann bürolanna dağjülan
bildiride, Kürt gruplan, ateşke-
sin devamı için beş koşul öne
sürdü:
• Ankara olağanüstü durumu
kaldırmalı.
• "Milliyetçi ve suçsuz insanla-
ra işkence" durmali.
• Kürtlere karşı 'temizlik hare-
kâtlanna' son verilmeli.
• Cezaevlerinde bulunan tüm
tutuklular serbest bırakılmalı.
• Ankara "Kürt kimliğini' ta-
nımalı.
Bildiride "Türk hükümetinin
bu koşullara derhal uymasını
istiyoruz. Ancak o zaman ateş-
kesin devamı söz konusu olabi-
lir" dendi.
Bildiride aynca 29 mayısta
Bonn'da düzenlenecek olan
'özgürlük yürüyüşü'ne herke-
sin kaulması istendı.
PKK'nın 1984 yıhnda hükü-
mete karşı savaşa başlamasın-
dan bu yana yaklaşık 5.800 kişi
yaşamını yitirdi.
20 martta PKK tarafindan
tek yanlı ateşkes ilan edilmesin-
den bu yana ise 74 PKK gerilla-
sı güvenük güçleri ile girdikleri
çatışmalarda öldüler.
PKKsaldırısı
ARGK'dan açıklama T R T 9
Kürdistan Haber Ajansı
(Kürd-Ha) tarafindan Al-
manya'nın Düsseldorf kentin-
de yapılan açıklamada da önce
askerlerin PKK'lılara ateş aç-
tıklan öne sürüldü. Kürd-Ha
tarafindan olayla ilgili olarak
şu açıklama yapıldı:
"Telefonla ulaştığımımız
ARGK (Kürdistan Ulusal
Kurtuluş Ördusu) Amed (Di-
yarbakır) eyalet komutanlan ve
yerel muhabirlerimiz çatışmayı
doğruladılar. Amed eyalet ko-
mutanlan yaptıklan açıklama-
da, 'Eylemi gerçekleştiren, eya-
letimizin iki taburudur. Şehit
Ayhan ve Şehit Hebun taburla-
ndır. Dün akşam saat 6.00 sula-
nnda Bingöl-Elazığ karayolu
üzerindeki Yado Çeşmesi deni-
len mıntıkada askerleri taşıyan
araçlar yol denetimi yapan ta-
burlanmıza ait gerillalanmıza
ateş açtılar. Çatışma sonucu si-
vil araçlarla taşınan askerler-
den 41'i olay yerinde öldü. 11
asker yaralandı, 11 asker ve 4
sivil ajan da birliğimizce esir
aündı. Esir alınan askerler ara-
sında 1 subay da bulunmakta-
dır. Çatışmada bir panzer imha
edildi ve devlete ait 5 araç yakıl-
dı. Bizim gerilla birliklerimiz-
den herhangi bir kayıp söz
konusu değildır. Esirler şu anda
birliğimizin elindedir' dediler.
Ulaştığımız PKK yetkilileri ise
olay hakkında geniş bir açıkla-
programını
değiştirdi
Haber Merkezi - PKK saldı-
nsı sonucu 33 er ve 2 sivil vatan-
daşın hayatını kaybetmesi bü-
tün yurtta üzüntüyle karşılan-
dı. TRT yayın programını
değiştirdi.
PKK saldınsı tüm yurtta bü-
yük üzüntü yaratırken, TRT
dün gece programını değiştire-
rek ağırlaştırdı. TRT yetkilile-
rinden edinilen bilgiye göre,
yayın programı saldınnın ya-
rattığı üzüntü göz önünde bu-
lundurularak değiştirildi. Daha
önce yayınlanacağı bildirilen
"Anılarla Müzik " programı-
nın yayınlanmamasına karar
verildi. TRTnin diğer kanalla-
nnda ise yayın programlan de-
ğiştirilmedi.
özel televizyon kanallannın
yayın programlannda ise her-
hangi birdeğişiklik yapılmadı.
GİDERAYAK
YAŞARKEN
Vedat Giinyol
20.000 iira(KDV içinde)
Çağdaş Yayınları Turkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Ödemeli gönderilmez.