25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 MAYIS1993 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DE VAMI 13 GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada raştığını"söylüyor, "Kimileriniiknaedebilmekiçinçaba sarf ederken, içeride dışanda ateşkese karşılık hiçbir adım atılmamasının eleştirildiğini anlatıyor." Demirel'e göre, uzun uğraşılardan sonra, "her şey ayar/anmtş"h. Şöyle diyordu: "Ben de düşünüyordum: Dağlarda birtakım insanlar kurşunlanmış, yerde yatıyor. Asker şehit olmuş, yerde yatıyor. Acaba bu manzarayı düzeltemez miyiz? Işte böyle düzelttik. Çok kötü oldu. Dağdaki adama sesleniyoruz; in kardeşim, seni sala- cağız. Suçlu olduğunu ispat edemediğimiz yerde seni salacağız. Zaten birçok kimsenin suçlu olduğunu ispat etmem mümkün değil. Böyle bir rahatlık getirmeye çalıştığımız sırada, gitti, 30askeriöldürdü. Veartıkgünah bizdengitti." önceki gece, Türk devleti dolaylı yoldan da olsa af gerçekleştirmeye çalışırken, Bingöl ve çevresinde pu- suya yatan PKK güçleri, hangi kışkırtmanın eseri olduğu henüz anlaşılmadı; otobüslere saldırıyor, sayısı artaca- ğa benzer, 36'sı asker 41 kişiyi öldürüyor. Barış şansı yitiyor, savaşı yeğleyenler kazanıyor. Oysa, gelişmeler olumlu çizgide sürseydi, gereken yasalar çıkınca, olağanüstü hal kalkacak, pişmanlık ya- sası daha da genişletilecekti. Bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor. PKK ile güvenlik güçlerindeki "savaşyanlılan"galipçıkıyor. Farklı gorüşler Kimi işaretlere göre Ankara ile Güneydoğu'daki as- keri-sivilotoritelerarasındauygulanacakyöntemlerleil- gili "görüşayrılıklan"vard\.Güneydoğu'daki birkanada bakılırsa, ateşkes bir aldatmacaydı, "bahar operas- yonu" derhal yürürlüğe girmeli, PKK silahla kökünden temizlenmeliydi. Ankara ise ateşkese silahla karşılık vermenin hem içeride hem de dışanda olumsuz tepkiler yaratacağını savunuyor, daha yumuşak davranılması, hatta yumuşa- mayı kanıtlayacak kimi somut kararlar alınmasını isti- yordu. Ateşkesten bu yana PKK içinde de silahlı mücadeleyi sürdürmeyi isteyen grupların varlığı ortaya çıkmıştı. Bir başka önemli nokta şuydu: PKK, ateşkes süresin- ce yeterince hazırlanmış, istihbaratı iyi çalışmıştı. Once MGK, sonra Bakanlar Kurulu, dolaylı affı ger- çekleştirecek kararı alırken, o saatlerde, hangi kışkırt- manın eseridir, tabii şu sıralar henüz bilinmiyor, Bingöl dolaylarındaki kanlı olay başlatılıyordu. Tabii, olay o denli önemliydi ki, kimi kuşkulu sorular yavaş yavaş gündeme geliyor. Örneğin, ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, olaylar önceki gün saat 18.00 do- laylarında başlarken hükümetin bilgisiz olduğunu, hatta o kadar bilgisiz ki o saatlerde PKK affını görüştüğünü öne sürüyordu. Dünkü açıklamalar muhalefetle hükümeti birkez daha terse düşürüyordu. Hükümet affı askıya alırken, Mesut Yılmaz pişmanlık yasasının kapsamını genişleten karar- namenin ertelenmesini eleştiriyordu. Hükümet, ancak bir gün sonra, dün sabah erken saat- te ölü sayısı giderek arttjktan sonra olayları öğreniyor. Cumhurbaşkanı-Başbakan-Genelkurmay Başkanı ara- sında telefon görüşmelerinden sonra pişmanlık yasası- nı genişletme kararından vazgeçiliyordu. Erdal Inönü, Genelkurmay'a, Bingöl ve çevresinde "geniş operasyon"izni veriyordu. Bütun bölgeyi kapsa- yacak bahar operasyonunun şu günlerde başlaması olasıydı. Demirel ile Inönü ise -muhalefet savlarına karşı- dev- letin bölgede bütün kıpırdanmalardan haberi olduğunu, hatta MGK'da olan bitenlerin görüşüldüğünü söylüyor. Bir başka sava göre, PKK'dan kimileri öldürülmüş, bunun üzerine PKK son kanlı olayı gerçekleştirmişti. Ne yazık ki, Güneydoğu iki aylık bir dinginlik dönemin- den sonra, yine kanlı olaylara sahne oluyor; halk, iki ateş arasında çaresizlik içinde yaşamaya hazırlanıyor. Kuşkusuz, başbakan arandığı şu günlerde Güneydo- ğu ile iç siyaset yeniden boyutlanıyor. OLAYLABIV ARDCNDAKI GERÇEK • Boştarofi 1. Sayfada ka giriyorlardı. Atatürk'ün ölümünden bu yana yarım yüzyıldan çok bir zaman geçmişti ve Türkiye- de doğru dürüst bir demokra- tik rejim kurulamamıştı. De- mokrasinin ve sosyalizmin gelişmişlik düzeyiyle neden- selliK ilişkilerinden bihaber olan okumuş cahiller Ata- türke saldırarak prim top- lamaya çabalıyorlardı. Insanlık tarihinin deneyim- leri ve toplumbilimin verileri bize öğretmedir ki evrimle dönjşen ve gelişen toplum- iarda ilerleme, kimi zaman bir devrimle gerçekleşir. An- cak o devrım her şeyi çözüm- leyemez, yine de tarihsel gerceklikle bağıntılıdır; kişi- lerir bu olaylardaki rolü ve etkieri de sınırlıdır. Toplunv sal gercekliği unutarak ha- yallsrini gerçekleştirmeye çalısan bir önder, devrim ya- panaz. 2'inci yüzyıla 7 kala Tür- kiyçde demokrasi savaşımı sürıyorsa Anadolu'da yaşa- na n gerçekJiğin düzeyini al- gılanak zorundayız. Bir mil- yarık Islam dünyasında çağ- daş demokrasiye en yakın ülKc< Türk/ye ise bu, Atatürk de^vimlernin oluşturduğu altypı sa/esindedir. Laiklik de vimi, irsanlık tarihinin en büryjk devrimlerinden biridir ve democrasinin 'olmazsa olnu' koşuludur. Türkiye Cutnhuriyeti, bugünkü umut- laı—nı ve gelişmişlik düzeyini '193Devrimi'ne borçludur. "Tırihin ve toplumbilimin ve- riiği dersleri güncel ya- şa_ rdaki ter olayın içeriğin- de*rçıkarnak güç değildir. Vhadolı da çözümlenmesi geaeken br Kürt sorunu var. Çözüme barışçıl yollarla ulaşmanın umudu düne ka- dar doğmuş gibiydi. Toplum askeri çözüm' dışında 'siya- sal çözüm'1ormü\üne yaklaş- mıştı. Devlet yetkilerini elin- de tutan sivil-asker kesimde de bu eğilim somutlaşmış ve Milli Güvenlik Kurulu kararı- na dönüşmüştü. Ne yazık ki bu olumlu yöne- limi tersine çevirecek bir kun- daklama gündeme giriverdi; özlemlerle gerçekler arasın- daki bağıntıların yasalarını hepimizin gözleri önüne seri- verdi. Dikkati çekici nokta şudur: Milli Güvenlik Kurulu kararıy- la, 35 askerimizin pusuya dü- şürülüp öldürülmesinin za- manlama bakımından üst üstedüşmesi bir rastlantı mı- dır? Yoksa büyük bir komplc- nun göstergesi midir? lleride bu soruların yanıtla- rı ortaya çıkabifir. Şimdilik hiçbir şeyin sanıldığınca kc- lay olmadığını görüyoruz. Anadolu'da çağdaş demok- rasiyi kurmanın bugün bile ne büyük güçlüklerle karşı- laştığını gazete haberlerin- den öğrenmek aklı başında kişiler için kolaydır. Ancak aklı başında olan ki- şiler için kolaydır; aklı başın- dan bir karış yukarıda olanlar için değil... Güneydoğu sorunu, Tür- kiye'de çağdaş demokrasi- nin kurulması yolunda aşıl- ması gereken bir önemli bö- lüm olarak önemini her za- mankinden daha çok koru- yor. Bu konuya yaklaşırken de gerçekçi olmanın saymakla bitmez yararları olduğunu unutmamak gerekiyor: Her türlü kışkırtıcılığa karşı elbir- liğiyle davranmanın zorunlu- luğu gün geçtikçe daha çok belirginleşmektedir; gözü ve eli kanlı teröristlerin karşısın- da barış ve demokrasiyi yeğ- leyenlerin bütünlüğünü gö- zetmek, demokrasiyi koru- manın birincil yöntemidir. • • • Kaıılı pıısıı: 35 şehit Haber Merkezi - Milli Gü- venlik Kurulu"nun Güneydoğu için "barış plaru'nı öncekı ak- şam kamuoyuna duyurmaya hanrlandığı saatlerde Bingöl- Elazığ karayolunu üç yerden kesen PKK müitanlan, 33 eri otomatik tüfeklerle tarayarak şehit ettiler. İki vatandaşı da öl- dürdüler. Olaydan sonra başla- tılan operasyon sırasında 10 PKK militanının öldürüldüğü açıklandı. Yetkililer, bölgede çatışmanın sürdüğünü söyledi- ler. Içişleri Bakanıîsmet Sezgin, PKK militanlannın kaçırdığı bir polis. 13 er ve 8 yurttaşın bölgede operasyon yapan tim- ler tarafindan kurtanldığını açıkladı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. konuttan aynlırken. gazetecilerin "olayın meydana geliş saati konusunda çelişkili açıklamalar" olduğuna dikkat çekmeleri üzerine, "Yolu kes- mişler de alıp götürdükleri in- sanlan sabah saat 06.50'de öldürmüşlerdir" dedi. SezgiıTin açıklaması İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, sayılan 100 üe 150civannda ql- duklan sanılan teröristlerin dün saat 18.15 sıralannda Bin- göl ilinin merkez Direkli, Ala- taş ve Bilaloğlu bölgesinde Bingöl-Elazığ karayolunu 3 ay- n yerden kestiklerini açıkladı. Sezgin, bölgeye gönderilen 4 zırhlı araç ile bir devriye aracı- nın teröristlerin roket atışlan sonucu isabet aldıklannı ve ha- reketsiz kaldıklannı belirterek olayla ilgili olarak şu bilgileri verdı: "Teröristlerle çatışmaya gj- den tim personeli meşgul edilir- ken, Memdo bölgesindeki ana terörist grubu, durdurduklan 15-20 araçtan indirdikleri yol- culara bölücü propaganda yap- mışlar ve yolculann sivil, asker, polıs şeklinde aynlmalannı sağ- lamış ve 40-50'ye yakın askeri yanlanna alarak Memdo Çayı istikametine doğru gruplar ha- linde uzaklaşmışlardır. Bu gruptan kaçınlan er ve er- başlar arasında bir astsubay, bir polisin olduğu belirtilmiştir. Teröristlerin uyansına uyma- yıp kacan Muş-Tur'a ait bir yolcu otobüsünde yolculardan bir kadın ölmüş, bir er şehit ol- muş, dört er. bir astsubay ile yedi sivil vatandaşımız yaralan- mıştır. Yaralılar Elazığ ve Bin- göl devlet hastanelerinde tedavi aluna alınmışlardır. Teröristler tarafindan kaçınlan erlerden ikisi kaçarak kurtulmuştur. Bu olayda DSİ"ye ait bir TIR, bir kamyonet ile bir Rena- ult marka otomobil yakılmıştır. Kaçınlan erbaş ve erlerin, dâğı- um iznini müteakip yeni birlik- lerine katılmak üzere Malatya'- dan Bingöl istikametine git- mekte olan erbaş ve erler ile Patnos 34. Mekanize Piyade Tugayı'nın terhis olan erbaş ve erleri olduklan anlaşılmıştır." Çatışma devam ediyor İçişleri Bakanı Sezgin, olay- dan sonra Elazığ İl Jandarma Komutanlıgı'na bağlı timlerin terönstlenn kaçış yönlennı ka- patmak amaayla görevlendiril- diğini söyle4i- Teröristlerin bulunabileceği' noktalara ope- rasyon yapılması için emir ve- rildiğini belirten Sezgin. güven- lik güçleriyle teröristlerin Kuruca Köyü yakınlannda ça- tışmaya girdiklerini söyledi. Sezgin şu bilgileri verdi: "Malatya'dan Bingöl istika- metine gjtmekte olan erbaş ve erlerden 33'ü bugün (dün) sa- bah saat 06.50'de icra edilen operasyon sırasında Gökçeka- nat Köyü'nün kuzeybatısında öldürülmüş olarak, 6 er de ya- rah olarak bulundu. lOPkk'lıöldüriildü Bölgede operasyonlar sürü- yor. Bingöl merkez Kuruca Köyü çevresinde teröristlerle çıkan çatışmada 10 teröristin öldürüldüğü, çatışmanın sür- düğü bildirildi." Sezgin, operasyonlar sırasın- da kaçınlan bir polis, 13 er ve üç yurttaşın özel timler tarafindan kurtanldığını belirtti. Otobüslerden indirildikten sonra kaçınlan ve kurşuna dizi- lerek şehit edilen erlerin tümü- nün sivil giyimli olduğu bildiril- di. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da teröristlerin tra- fıği keserek 40 kadar aracı dur- durduklannı ve 35 insanı hun- harca öldürdüklerini söyledi. Erkan, PKK'nın ateşkes ilan ettiği günden bu yana 200 ka- dar eyîem gerçekleştirdiğiru, bu eylemlerde 60'ın üzerinde va- tandaşın öldürüldüğünü, 15 güvenlik görevlisinin şehit edil- diğini açıklada. İnönü gidiyor Olay önceki geceki Bakanlar Kurulu toplantısından sonra Cumhurbaşkam Süleyman De- mirel, Başbakan Vekili Erdal İnönü ve içişleri Bakanı İsmet Sezgin'e iletüdi. İnönü, bugün Bingöl'e gideceğini ve olayla il- gili yerinde bilgi alacağını söyle- di. Olayın başkentte duyulması- nın ardından Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutan- lığı'nda hareketlilik yaşandı. Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Aydın Üter dün sa- bah Bingöl'e gitti. Olağanüstü Hal Bölge Valisi Ünal Erkan da olayı duyar duymaz Ankara'- dan Diyarbakır'a gitti. Jandar- ma Asayiş Komutanı Korgene- ral Necati özgen olay yerine giderek incelemede bulundu. Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in de bugün bölgede in- celemelerde bulunacağı bildiril- di. Olayda yaralananlann bir bölümü Bingöl Devlet Hasta- nesi'ne kaldınldı. Bingöl Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Hüse- yin Keskin, hastaneye 9 kişinin kaldınldığını açıkladı. Bunlar- dan Cengiz Evren ve Salih Pek- taş adlı erlerle Güzel Doğan ve Möslüm Bingöl adlı yurttaşlann durumunun ağır olduğu açık- landı. Hastanede bulunan bir astsubay ile dört erin hafıf yara- lı olduğu bildirildi. Oehşeti yaşayan er anlattı PKK nıilitaıılaıı 'Keko' komutasındaydı KADİR KONUKSEVER DİYARBAKIR - Önceki gün Bingöl ile Elazığ arasındaki Bi- laloğlu Köyü yakınlannda PKK militanlannın pususun- dan yaralı olarak kurtulan as- kerler, militanlara ""Keko" adında birinin komuta ettiğini söylediler. Sağ kurtulan askerlerden Sa- lih Pektaş, başından geçenleri şöyle anlattı: "Bilaloğlu Köyü'- ne bir kaç kilometre kala mili- tanlar birden yola çıkülar. Ben otobüsün içinde ayaktaydtm. Şoföre 'Sakın durma gaza bas' dedim. Şoför gaza bastı, ancak PKK'lılann sayılan oldukça fazlaydı. Bayırdan inip zıplaya- rak yola çıkıyorlardı. Otobüsü durdurdular. Hepimizi aşağıya indirdiler. Yaklaşık 100 asker- dik. Hepimizi tepenin üzerine çıkardılar. Sivilleri bizden ayı- rarak taradılar. Biz yine yola devam ettik. Dere yataklann- dan ve bataklıklardan yürüyor- duk. Epeyce gezdik. Militanla- nn başlannda "'Keko" kod adlı biri vardı. Onun emirlerine har- fıyen uyuluyordu. Bizlere Kürt- çe bilip bilmediğimizi sordular. PKK saldınsından yaralı olarak kurtulan >c Bingöl Devlet Hastanesi'nde teda>i altına alınan er Salih Pektaş, "BLzleri bir araya toplayıp taradılar. Ben önce kolumdan, kendimi çukura atarken de ayağmıdan vnruldum" dedi.(Fotoğraf:KADİR KONUKSEVER) Karsh bir arkadaş bildiğini söy- ledi. Bunun üzerine onun ku- laklannı ükayarak bağladılar, Derken yürüyerek bir tepenin üstüne geldik. Bizleri bir araya topladılar. İç içe girin dediler. Biz denileni yaptık. Aniden her taraftan taramaya başJadılar. Ben kolumdan vunılduğumu hissetüm. Kendimi yakındaki bir çukurun içine attım. Atlar- ken ayağımdan da vuruldum. Sonra kendimi kaybetmişim." Halen Bingöl J3evlet Hasta- nesi'nde yatmakta olan Astsu- bay Recep Bal, öğretmen Ersoy Ölmez ile Mesut Pamuk, Sabih Öztürk. Erdem Doğru, İsmail Kaplan adındakı askerlenn sağlık durumlannın iyi olduğu bildirildi. Saklunıııı şoku gün boyu sürdü YURDAGÜL ERKOCA karan olmayabüir" yolundaki gün böyle bir olayın meydana sanrnıyorum. Bu tur eylem za- eğilimler ağırlık kazandı. An- gelmesi bir provokasyondur" t e n Kurtlenn geleneğınde de cak geç saatlerde PKK lideri yanıünı veriyor ve "Neden da- y° k n ı r oluyordu. PKK ranElazığ-Bingöl karayolu üze- . = .T . .„, _, .„ rindeki olay Kürt çevrelerinde Abdıülah Öcalan'In "Bu eyFem hâ evvel veyadaha sonra değil A m e d E y a l e t K-omutanhğırun 'şok' etkisi yaratü. Yorumlar, ordu birliklerimizin misilleme de şimdi yapıldı? İnanmıyonız e y l e ı r u üstlenmesmin ardından eylemidir" şekündeki açıkla- böyle bir şey yapsın. Kontrge- ması ve "ateşkesin koşullu ola- rilla ya da koruculann işi olma rak sürebileceğini'" belirtmesi ihtimali büyük. Hükümetin ge- üzerine yapılan açıklamalarda, "Türk devleti ateşkes süresince HEPmilktvekilleri, Kürtay- geleneksel uvnnı sürdürdü ve dınlan, Almanya'daki Kürdis- ateşkes koşullanna uymadı. sabah, öğle ve akşam saatlerin- de farklılaşırken "Banş süreci tehlikeye girer mi? Bundan son- ra ne olacak?" kaygısı hiç değiş- miyordu. tan İşçi Dernekleri Federasyo- nu yetkilileri ve Talabani'nın partisi Kürdistan Yurtseverler Dolayısıyla PKK'yı tahrik etü" biçimine büründü. Birli£ KYB'nin Türkiye Tem- H E P : ProvokaSYOn silciliği'nin ilk yorumu "olayın HEP milletvekilleri, sabah provokasyon olduğu" yolun- saatlerinde olayın provokasyon daydı. Oğleden sonra eylemin o lma olasılığının çok fazla ol- PKK Amed Eyalet Komutanlı- ğı tarafindan üstlenilmesi üzeri- ne "Bu eylem PKK'nın merkezi HR'lar MBaştarafi 1. Sayfada konser vermek üzere bugün saat 16.00'da, 50-60 kışilik ekiple birlikte özel bir uçakla önceki gün konser verdikleri Aüna'dan İstanbul'a gelecek. Topluluğun meneceri tara- findan konser organizasyonu- nu gerçekleştiren Ahmet San'a iletilen ve aynı zamanda Avru- pa Turnesi '93 kapsamındaki tüm konserlerde uygulanan ol- dukca'tiüzvekatı'kurallarçer- çevesinde sürdürülen hazırlık- lar ise tamamlanmak üzere. Organizatör Ahmet San 14 TIR dolusu malzeme geldi- ğini, 29 bin kadar bılet satıl- dığını açıklad). "Use Your Illusion I-II" al- bümleri iki yılda 22 milyon sa- tan ve aynı süre içinde verdikle- ri konserlerde 5 milyon hayra- nıyla buluşan Guns'n Roses Topluluğu'nun Avrupa turne- si. 15 ülkede 22 kent ve 24 kon- seri kapsıyor. Bir süre önce ekipten aynlan, ancak toplulu- ğun şimdiki lideri Axl Rose'un çağnsı üzerine, Avrupa turne- sindeki konserlerde yer alacak Izzy Stradlin ise, Guns'n Ro- ses'ın hayranlanna bir jesti \e sürprizi... duğunu belirtiyorlardı. Gerek- çe olarak da olayın meydana gelmesinden henüz birkaç saat önce MGK'nın "PKK'ya ko- şullu af' konusunda tavsiyede bulunduğunu belirtiyorlar ve eylemin "banştan rahatsız olan güçler" tarafindan yapıldığını söylüyorlardı. Ateşkes ilanının hemen ar- dından PKK ile protokol imza- layan Kürdistan Sosyalist İşçi Partisi (KSP) çevreleri ise gözle- rini "PKK'dan yapılacak açık- lamaya" çevirmişlerdi. Al- manya'nın Köln kentinden telefonla görüştüğümüz üst dü- zey bir KSP yetkilisi "Bu işin arkasında Kontrgerilla olduğu- nu sanıyorum" diyor ve böyle bir eylemin banşçıl gelişmeleri sabote etmeye yönelik olduğu- nu açıklıyordu. Özellikle KŞP lideri Kemal Burkay'ın bugün Strasbourg'da Avrupa Parla- mentosu'nda "Kürt sorunu ve banş süreci" ile ilgili bir konuş- ma yapacağmı hatırlatarak ey- lemi PKK'nın üstlenmesi halin- de yeni bir durum doğacağını söyİüyordu. Kontgerüla işi KOMKAR Yönetim Kuru- lu Üyesı Ebubekir Saydam da dün uzun saatler olay hakkında bılgi almaya çahşanlar arasın- daydı. Olay hakkında yorumu- nu sorduğumuzda Saydam. "Şimdilik kısmi affın çıktığı ri adım atmasına yönelik" di- yordu. Saydam. "PKK'nın bu olayı üstlenmesi durumunda tavırla- nnın ne olacağı" sorusuna ya- nıt vermek ıçın erken olduğu görüşünü savunurken, "Bölge- de ateşkese rağmen Kürt halkı- na yönelik olaylann sürdüğü- nü, pek çok kişinin bu süre içinde öldürüldüğünü" hatırla- tıyordu. KOMKAR çevreleri. günün ilerleyen saatlerinde yapüklan açıklamalarda ise eylemi olum- suz olarak niteliyor, ancak bu- nun sorumlusunun Türk devle- ti olduğunu söylüyorlardı. KOMKARın Köln Bürosu'- ndan biryetkili, gerek PKK'run gerek diğer Kürt solunun, soru- nun banşçıl çözümü için adım attığını ancak devletin ateşke- sin başından beri bölgedekı baskıcı tutumunu sürdürdüğü- nü belirterek şöyle konuşuyor- du: "Türk Devleti geçmiş politi- kalannda ısrarlı oldu ve PKK'- yı kişkmtı. Eylemi olumlu görmüyoruz, ama bunun so- rumluluğunun devlette olduğu- nu kabul etmek gerekiyor. Türk Devleti'nin bugüne kadar sürdürdüğü politikalardan vaz- geçmcsini istiyoruz. Bu politi- kanın iki halka da zarar verdiği açık. Zaman geçmiş değil. Bu konuda sorumlu tavır ahnsın" Olayı, merakla izleyenler ara- sında Talabani'nin liderliğini yaptığı Kürdistan Yurtseverler Birliği KYB'nin Ankara temsil- ciliği de bulunuyordu. KYB'- nin Ankara Temsilcisi Serçil Kazas'ın olayı öğrendikten sonra ilk tepkisi "Bu eylem te- rörist eylemdir. PKK eylemi olduğunu düşünmüyorum. Böyle bir durum varsa bu işin PKK tarafindan yapılacağını da "Açıklamanın PKK'ya ait olduğuna inanmadığını" belir- tiyor "Eğer öyleyse?" sorusuna ise kısaca "aptalca" diye yanıt veriyordu. "Lokal eylem' Irak Kürdıstan Demokrat Partisi'nin Türkiye temsilcisi Mesut Dizai ise AA'ya yaptığı açıklamada uzun boylu bir yo- rumdan kaçınıyor "Her türlü şiddet olayına karşı olduklan- nı" belirtmekle yetiniyordu. Eylemin, PKK Amed Eyalet Komutanlığı tarafindan' üstle- nilmesinin ardından "İnşallah PKK değildir" yaklaşımı, yeri- ni "İnşaUah PKK merkezi ola- rak eylemi üstlenmez. Apo acıklamasıyla eylemin lokal bir eylem olduğunu belirtir" dileği- ne bırakıyordu. Banş sürecinin tehlikeye düşmesinden kaygıla- nanlar arsında yer alan bir HEP milletvekili, Amed Eyale- tinin "Parmaksız Zeki" kod adb Şemdin Sakık'ın komuta- sında olduğunu hatırlatarak. "Ateşkesle ilgili Parmaksız Ze- ki ile Apo arasında çelişkiler olduğu söylentileri dolaşıyor- du. Sakık'ın yöntemlerinin PKK arasında eleştirildiği de söyleniyor. Belki PKK'nın merkezi karan değildir" dedi. HEP Siirt Milletvekili Zûbe- yir Aydar, sabah saatlerinde yorum yapmaktan kaçınırken "provokasyon ihtimali üzerin- de" duruyor, Şırnak Milletve- kili Orfaan Doğan ise olayın son derece üzücü olduğunu belirti- yor ve "Şimdiye kadar hükü- meti temsil edenlere, PKK'yı tehdit ve tahrik eden anlamda mesaj vermekten kaçmmalannı önermiştik. Ne yazık ki ateşkes iki ayı geçmesıne rağmen olum- lu bir adım atılmadı" diyordu. Doğan'ın yorumu da olayın lo- kal bir olay olduğunu. PKK'- nın merkezi bir karan sonucu gerçekleştiğine inanmadığı yo- lundaydı. GOZLEM UĞUR MUMCU • Boştarafi 1. Sayfada rinde şaklatacaktır. Böylece 'kötü niyetliler' cezalarını görecek, 'iyi niyetliler' de şöyle 'oh ya, dünya varmış' di- yeceklerdir. Böyle özlemler, zaman zaman, en aklı başında san- dıklarımızı da etkiler. Toplumsal bunalımların doruk noktalara ulaştığı dönemlerde bu özlemler, birer sap- lantı halinedönüşürler: - Bize iyi niyetli diktatör lazım... Bu 'eli kırbaçlı diktatör'ün iyi yada kötü 'niyetli' olma- sı, bizim bu diktatöre bakış açımıza göre değişiyor. Di- yelim ki işadamıyız; o zaman toplusözleşmeleri yasak- layanı eli kırbaçlı 'iyi niyetli diktatör' olarak görüyoruz. Etliye-sütlüye karışmayan bir yurttaş da trafik düzeninin tıkır-tıkır çalıştığı, sokakların pırıl-pırıl olduğu kentleri özleyip 'iyi niyetli diktatör' arıyor. 'İyi niyetli diktatör' kır- bacını, trafik düzenini altüst eden araçların üzerinde do- laştıracak, sokaklara izmarit atanları bi güzel kamçı- layacaktır. Oysa siyasal tarih, 'iyi niyetli' sayılan, öyle görünmek isteyen, kırbaçlı diktatör'lerin mezar taşlarıyla dolu- dur... Toplumsal olaylarda iyi niyetin, elle tutulur, gözle gö- rülür nesnel ölçüleri olmadığına göre diktatörün elinde- ki bu kırbacın, hangi toplumsal olguyu yarattığını, çeşitli sosyal sınıfların hangisini koruduğunu bilip, anlamak gerekiyor. Işte o zaman, diktatör'ün gerçek kişiliği ve kimlik kartı ortaya çıkar... ikinci Dünya Savaşı'nınöncesi vesonrası, 'liderlerça- ğı' olarak niteleniyor. Elbette her siyasal akım, her siya- sal eylem belli liderlerce yönetilir. Liderlerin etkinliğini hiç kimseyadsıyamaz. Fakat liderlerin, yanılmaz veye- nilmez' yanlarıyla görülüp, yüceltilmeleri. ister istemez 'lider fetişizmine' yol açar. 'Eli kırbaçlı diktatör', 'iyi ni- yetli diktatör 1 kavramları, kaynağını bu 'lider fetişizmi'rv de bulur. - Bize iyi niyetli diktatör lazım... Bırakın 'eli kırbaçlıyı', 'eli kırbaçsız' diktatörleredeöz- lem yok mudur? 'Eli kırbaçlı diktatör' kavramının serüvenlerini Iran'- daki olup bitenlerden öğreniyoruz. Hiçbir diktatör Iran Şahı kadar silaha, araca. gerece sahip değildir. Çağı- mızda 'eli kırbaçlı' olmak, böylesine araçlara, silahlara, gereçlere sahip olmak demektir. Silah yapımı, üretimi büyük devletlerin ellerinde oldu- ğuna göre bu eli kırbaçlı diktatör'lerin kökleri' de tam anlamıyla dışanda' olmuyor mu? Diktatörün elinde sal- ladığı kırbaç, kimin kırbacıdır? Bu kırbacın sapında han- gi tekellerin, hangi büyük devletin damgası vardır? Apo: Misîlleme yaptık Haber Merkezi - PKK lıden AbdullahÖcalan. Bingöl-Elazığ karayolundaki eylemin PKK militanlan tarafindan k»ir misil- leme eylemi olarakgerçekleşti- rildiğini açıkladı. Ocalan, Öz- gür Gündem gazetesine yaptığı açıklamada. ateşkes ilan ettik- leri günden beri devletin saldın- lannı sürdürdüğünü belirterek "Gerek gerilla gerekse halkımı- za karşı sürdürülen operasyon ve saldınlar bize misilleme hak- kı tanımıştır. Ordu birliklerimiz bu haklannı kullanmışlardır" dedi. Kürdistan Haber Ajansı (Kürd-Ha) tarafindan Al- manya'nın Düsseldorf kentin- de yapılan açıklamada da önce askerlerin PKK'lılara ateş aç- üklan öne sürüldü. Öcalan, gazeteye yaptığı açıklamada, ateşkese ilişİcin po- litikalannın hâlâ geçerli olup devam ettiğini belirterek "Ateş- kes süresi hâlâ devam ediyor" dedi. Öcalan, önceki akşam MGK'nın aldığı "koşullu af" karannın "teslımiyet karan" olduğunu belirterek "Bu kara- nn bizi bölmeye yönelik olduğu açıktır" şeklinde konuştu. Öcalan açıklamasında şöyle dedi: "Son günlerde gerillaya yö- nelik eylemler var. Bu saldın- larda 15 gerilla öldü. Halka yönelik köy boşaltmalar var. Bu bize misileme hakkı vermiş- tir. Bu süre içinde bizim tarafı- mızdan orduya yönelik bir ey- lem olmadı. ARGK militanlan hakkını kullanmıştır. Ateşkese ilişkin değerlendirmeyi daha sonra yapacağız. Ateşkese iliş- kin politikamız geçerli olup devam etmektedir. Bunu yakın zamanda farklı bir süreçle de noktalayabiliriz." mayı en üst düzeyde yapacakla- nru bize belirttiler." Beyrut'ta açıklama PKK ve diğer Kürt gruplan Beyrut'ta yapuklan açıklama- da, martta ilanettikleri tek yan- lı ateşkesin, ancak Ankara'nın Güneydoğu Anadolu'da olağa- nüstü durumu kaldırması ve 'Kürt kimliğfni tanıması köşul- lan ile devafn edeceğini vurgu- ladılar. Beyrut'ta dün uluslararası ajanslann bürolanna dağjülan bildiride, Kürt gruplan, ateşke- sin devamı için beş koşul öne sürdü: • Ankara olağanüstü durumu kaldırmalı. • "Milliyetçi ve suçsuz insanla- ra işkence" durmali. • Kürtlere karşı 'temizlik hare- kâtlanna' son verilmeli. • Cezaevlerinde bulunan tüm tutuklular serbest bırakılmalı. • Ankara "Kürt kimliğini' ta- nımalı. Bildiride "Türk hükümetinin bu koşullara derhal uymasını istiyoruz. Ancak o zaman ateş- kesin devamı söz konusu olabi- lir" dendi. Bildiride aynca 29 mayısta Bonn'da düzenlenecek olan 'özgürlük yürüyüşü'ne herke- sin kaulması istendı. PKK'nın 1984 yıhnda hükü- mete karşı savaşa başlamasın- dan bu yana yaklaşık 5.800 kişi yaşamını yitirdi. 20 martta PKK tarafindan tek yanlı ateşkes ilan edilmesin- den bu yana ise 74 PKK gerilla- sı güvenük güçleri ile girdikleri çatışmalarda öldüler. PKKsaldırısı ARGK'dan açıklama T R T 9 Kürdistan Haber Ajansı (Kürd-Ha) tarafindan Al- manya'nın Düsseldorf kentin- de yapılan açıklamada da önce askerlerin PKK'lılara ateş aç- tıklan öne sürüldü. Kürd-Ha tarafindan olayla ilgili olarak şu açıklama yapıldı: "Telefonla ulaştığımımız ARGK (Kürdistan Ulusal Kurtuluş Ördusu) Amed (Di- yarbakır) eyalet komutanlan ve yerel muhabirlerimiz çatışmayı doğruladılar. Amed eyalet ko- mutanlan yaptıklan açıklama- da, 'Eylemi gerçekleştiren, eya- letimizin iki taburudur. Şehit Ayhan ve Şehit Hebun taburla- ndır. Dün akşam saat 6.00 sula- nnda Bingöl-Elazığ karayolu üzerindeki Yado Çeşmesi deni- len mıntıkada askerleri taşıyan araçlar yol denetimi yapan ta- burlanmıza ait gerillalanmıza ateş açtılar. Çatışma sonucu si- vil araçlarla taşınan askerler- den 41'i olay yerinde öldü. 11 asker yaralandı, 11 asker ve 4 sivil ajan da birliğimizce esir aündı. Esir alınan askerler ara- sında 1 subay da bulunmakta- dır. Çatışmada bir panzer imha edildi ve devlete ait 5 araç yakıl- dı. Bizim gerilla birliklerimiz- den herhangi bir kayıp söz konusu değildır. Esirler şu anda birliğimizin elindedir' dediler. Ulaştığımız PKK yetkilileri ise olay hakkında geniş bir açıkla- programını değiştirdi Haber Merkezi - PKK saldı- nsı sonucu 33 er ve 2 sivil vatan- daşın hayatını kaybetmesi bü- tün yurtta üzüntüyle karşılan- dı. TRT yayın programını değiştirdi. PKK saldınsı tüm yurtta bü- yük üzüntü yaratırken, TRT dün gece programını değiştire- rek ağırlaştırdı. TRT yetkilile- rinden edinilen bilgiye göre, yayın programı saldınnın ya- rattığı üzüntü göz önünde bu- lundurularak değiştirildi. Daha önce yayınlanacağı bildirilen "Anılarla Müzik " programı- nın yayınlanmamasına karar verildi. TRTnin diğer kanalla- nnda ise yayın programlan de- ğiştirilmedi. özel televizyon kanallannın yayın programlannda ise her- hangi birdeğişiklik yapılmadı. GİDERAYAK YAŞARKEN Vedat Giinyol 20.000 iira(KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear