25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 24 MAYIS1993 PAZARTESİ HABERLER ANAPBakanlar KuruJu'na yûklenecek •ANKARA (ANKA)- Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra Sülevrnan Demirel'i mücadele dışı, vekaleti dolayısıyla Erdal Inöaû'yû yasadışı ilan eden ANAP yönetimı Bakanlar Kurulu'na yûklenecek. ANAP yönetimi, yeni başbakan seçilene kadar geçecek sûrede "Doğrudan hedefolacak muhatap" bulamıyor. Mesut Yılmaz'ın talimatlanyla yeniden aktif muhaJefet yapmaya hazırlanan ANAP yönetimi, zamlardan, Meclis'in çalıştınlmamasından, toplusözleşmelerdeki ükanıklıktan "doğrudan Bakanlar Kurulu'nu" sorumlu tutacak. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Cumhur Ersûmer hûkümetteki değişikliği "Ha MehmetAli,haAli Mehmet" sözleriyle tanımlarken, muhataplannın koalisyon hükümeti olduğunu söyledi. Ersûmer, Demirerin tûm zamlan Erdal lnönü'ye tnrakarak Köşk'e çıküğını belirtti. ReylanbOSP'ılen istîfa •REYHANU(AA)- DSP Reyhanlı ilçe teşkilatından 120 kişi, partilerinden istifa etti. Aralannda eski yönetim kurulu başkaru ve üyeleri ile bazı delegelerin de bulunduğu 120 kişi, DSP'den istifa etti. Istifalann, lOgûn önce atamayla DSP ile başkanlığına getirilen Süleyman Kara'ya karşı olduğu belirîilerek, genel merkezin tutumunun değişmemesi halinde istifalann devam edeceği kavdedildi. IDPlibaşkan ANAP'a geçti • ŞUHUT (AA) - Aryon'un Sandıklı ilçesinin IDP'li belediye başkanı Osnan Seyman, ANAP'a geçti. Seyman'la birlikteJhsaniye ilçesinin SHP'li 3 meclis üyesi ile Susuz kasabasının RPIi 5 Meclis üyesi de partilerinden istifa ederek ANAF-a katıldılar. "• '. Baykal: Kirlenme, bozulma, çürüme, yolsuzluk, rüşvet Demirerie Çankaya'ya taşındı CHPninDeniz'ikabardıANKARA (Cmnhuriyet Bü- rosu)- CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkaru Süleyman Demireri ağır bir dil- le suçlayarak, "Kirlenme, bo- zulma, çürüme, yolsuzluk, rüş- vet, halkın parasını kapma. eşine dostuna yedirme, kısacası talan Çankaya'ya kadar uzan- maya başladı" dedi. Baykal, dün, Keçiören'de ya- pımı gerçekleştirilecek olan Aşık Veysel Kültür Parkı'nın "temel atma törenine" katıldı. Keçiören ilçe girişinde uzun bir araç konvoyu ile karşılanan Baykal, "Işte, CHP işte Deniz", "Sosyal Demokrasinin gerçek lideri Deniz Baykal" anonslan • CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhurbaşkanı Demireri sert bir dille suçlayarak "Talan, Çankaya'ya uzanmaya başladı" dedi. Halkın parasını yedirenlerin Ankara'nın zirvesine tırmandığını vurgulayan Baykal, koalisyon ortağı SHP'yi de olanlara fırsat vermekJe suçladı. arasmda Keciörenlileri selam- ladı. Keçiören'in CHP'li Bele- diye Başkanı Hamza Kınnızı tarafından tören alanında kar- şılanan Baykal, burada yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanı Demireri ve "türn bu yapılanla- ra meydan verdiğini" öne sür- düğû koalisyon iktidan SHP'yi eleştirdi. Baykal, çevre kirliliğinin so- kaklardan, meydanlardan ikti- dar nokıalanna tırmanmaya başladığıru söyleyerek, şöyle devam etti: •'Kirlenme, bozulma, çürü- me, yolsuzluk, rüşvet, adam kayırma, haksızlık yapma. hal- kın parasını kapma, eşine dos- tuna yedirme; ne yazîk ki bu asıl kirlenme, asıl tehlikeli kir- lenme iktidar noktalanna, Çankaya'ya, Ankara'nın zirve- lerine kadar uzanmaya başla- dı." Baykal, iktidar olduklannda, Türkiye'deki siyasi kirlenmeyi bir park gibi, "temiz, an, duru, pınl pınl "duruma getirecekle- rinide söyledi. Baykal, parkın adının Aşık Veysel olarak belirlenmesine de değinerek, Alevilere yönelik olarak yapılan karalamaiara hükümetin sessiz kalmasını eleştirdi ve bu parkın bu saldın- lara bir karşılık olacağını söyle- di. Ankara'dayapılan 6. büyük kongreyi Tibuk'laçekişen Erkmen kazandı DP'ninpatronuyiııe ErkmenANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sükyman DemireTin cumhurbaşkanı seçılmesiyle DYP'de başlayan liderlik tar- tışmalan sürerken, dün bir baş- ka sağ partinin kongresi de aynı çekişmelere sahne oldu. "47 yıl önce Celal Bayar tarafından kurulan, ancak askeri darbeler nedeniyle ara verdiği siyasal ya- şamında bu yü 15. yaşını kuüa- yan" Demokrat Parti'nin 6. Büyûk Kongresi dün Ankara'- da yapıldı. Genel Başkan Hay- rettin Erkmen ile Istanbul İl Başkanı Besim Tibuk'un listele- rinin çekiştiği kongrede, güncel iç ve dış siyasi gelişmeîerden çok, partinin geçmişi ve uğradı- ğı haksızlıklar tartışıldı. Kong- re sonunda Hayrettin Erkmen yeniden genel başkanhğa geti- rildi. Bayrakyanşı Büyük Erşan Oteli'de yapı- ian kongrede Genel Başkan Erkmen, açıs konuşmasında. Demokrat Parti'nin kapatılma- sıyla Tûrkiye'de demokratik- jeşmenin kesintiye uğradığını ifade etti. Genel başkan adayı, NET Holding'in sahibi ve ts- tanbul f1 Başkanı Besim Tibuk ise adaylığmı bayrak yanşı ola- rak nitelendirdi. Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet'in sorulan- nı yanıtlayan Tibuk, genel bas- İLAN T.C ECEABAT KADASTRO MAHKEMESİ KARAR EsasNo: 1983/16 KararNo: 1992/22 Hâkim: Sinan Zeki Piyale 28352 Kâtip: özlem Çmar 1350 Davaa: Mehmet Şaban Güler, lsmetpaşa Mah. Bağlar Sok. No: 3 - Ece- abat Vekıli: Av. Nuri Aksoy, Çanakkale Müdahil: Mustafa Cimcik, Seddulbahir Köyü - Eceabat Vekili: Av. tlhan Çakar, Çanakkale Davalılar: 1- Zeynep Cimcik, Seddulbahir Köyıi - Eceabat Vekili: Av. R.Tayfur Gezen, Eceabat 2- Zekiye Seniha Açıkalın, Adliye zabıt kâtibi, Nurçin Akçıkalın ya- nında, Çanakkale 3- Münevver Koç (Yantra), Seddulbahir Köyu - Eceabat 4- Mal Mudürluğü, Eceabat Vekili: Av. Aysın Cimilli - Eceabat 5- Seddulbahir Köyü Muhtarlığı - Eceabat 6- Orman tşletme Müdürlüğü - Çanakkale Vekili: Av. Nesrin Bütün, Çanakkale Dava: Tescil Davatarihi: 23.12.1980 Parsel: 855, 854,724, 113 . . . Köyü: Seddulbahir Köyü Karartarihi: 26.11.1992 Taraflar arasında tescil davasının yapılan açık yargılaması sonunda mahkememizce, müdahilin davasının reddine, davalı Zeynep Cimcik ve- kilınin son celsedeki beyanları doğrultusunda davasının kısmen reddi- ne, davacı Mehmet Şaban Güler'in davasının kısmen kabulüne, dava ko- nusu 855 ve 724 nolu parsellerin davacı ile birlikte davalılar Zeynep Cim- cik, Zekiye Seniha Açıkalın, Münevver Koç (Yantra) adına 724 nolu par- selinkadastrotespitinde olduğu gibi 15.3O0m! olarak 855 nolu parselin teknik bilirkişinin ve orman bilirkişjsinin krokide B harfî ile gösterdiği 22.OOOm: 'Iik kısmının adlanna tesciline, 855 nolu parselde arada kalan ve teknik bilirkişi ve orman bilirkişilerinin A harfi ile gösterdiği 2.050 m : 'lık kısmın orman olarak Hazine adına tesciline, davaa ve bir kısım davalılar adına yapüacak olan tescilin verasetteki hisselerine göre yapıl- masına, davacının beyanınagöre 854 ve 113 nolu parsellere yönelik ta- leplerinin reddine, bu parsellerin Hazine adına kayıt ve tesciline karar ve- rilmiş, tiim aramalara ragmen davalı Münevver Koç (Yantra) bulunama- dığından, kendisine tebligat yapılamamıştır. Işbu karar özetinin ilanından itibaren 15 gun sonra davalı Münevver Koç'a (Yantra), ölii isemirasçılanna karann tebüğediimişsayılacağı ila- nen duyurulur. 3.5.1993 Basın: 48563 T.C. BAKIRKÖY ASLİYE ÜÇÜNCÜ HUKUK HÂKİMLIĞ1 1992/450 Davacı Gülten Yüzügüler tarafından, davalı Fahretin Yuzüguler aleyhine açılan boşanma davasında verilen karar uzerine: Davalı Fahrettin Yüzügüler adına çıkarnlan tebligat bıla tebliğ ia- de edilmis olup, adresi zabıta kanalıyla da tahkik edilemediğinden, davalı adına ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Davalı Fahrettin Yüzügüler'in mahkememizce tayin olunan 14.7.1993 günü, saat 9.50'de mahkememizde hazır bulunması veya kendisini bir vekil'ile temsil ettirmesi, aksi takdirde HUMK'nun 213-377. maddeleri uyarınca yokluğunda yargılamaya devam edile- ceği ve karar verileceği hususu üanen davetiye yerine kaim olmak uzere tebliğ olunur. Basın: 5378 T.C. BEYOĞLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 1991/850 Davacı ErcanSafe! vekili tarafından gaiplik davasıaçılmışolupmah- kememizden verilen 27.4.1993 gün ve 1993/251 sayılı kararda iddia sa- bit görüldüğünden lstanbul Beyoğlu ilçesi Bedrettin mah. ve nüfusun cilt: O33/15s: 19k: 757'dekayıtlıMuratoğlu BOö'daLeyla'dandogmaMah- mutSafel'inM.K 31 veardındangelenmaddeleregoregaıpliğinekarar verilmiş olupişr-'j karann, ilan tarihinden itibaren 15 gun sonra başla- mak uzere 15 gun içinde temyizedilmedı|ı takdirde kesinleşeceği ilan olu- nur. 12.5.199: Basın: 5341 Güncel iç ve dış gelişmeîerden çok DPnin geçmişte uğradığı haksjzlıklann tarbşıldjğı kongreyi, 275 geçerü oyun I81'ini alan Hayrettin Erkmen kazandı. Erkmen zaferini delegeleri selamlayarak kutiadL (Fotoğraf: AA) kanlığı, bağb olduğu demok- nü, bu felsefenin temeliride rat-liberal felsefenin yayılma- insan, karşısında ise devlet ol- smda bir araç olarak gördügü- duğunu kaydetti. Tibuk, "Bu- gün Tûrkiye'de demokrat-libe- ral felsefe misyonunu taşıyan hiçbir parti yok. Şimdiki siyasi partiler ya şahıs partileri ya da iktidar ve anamuhalefet saye- sinde bir arada durabilen parti- ler. Onlann misyonu iktidar olmak, devlet desteğj görmek, Hazine'den para almak" dedi. lstanbul, Manisa, Mersin ve Antalya parti teşkilatlan tara- fından desteklendiği belirtilen Tibuk, DP'nin bir başka partiy- le birleşmesi gerektiği yolunda- ki görüşleri kesinliİtle onayla- madığını, ancak DP çatısının demokrat felsefeye hizmet et- mek isteyen herkese açık oldu- ğunu söyledi. Tibuk'a94oy Konrede kullanılan 275 ge- çerli oyım I8l'ini Hayrettin Erkmen alırken diğer aday Be- sim Tibuk'a 94 oy çıktı. Sonuç- lann açıklanmasından sonra teşekkür konuşması için kürsü- ye gelen Erkmen, sonucun ilk turda alınmasından memnun oluduğunu bildirdi. Daha son- ra digeraday Besim Tibuk'u da kürsüye davet eden Erkmen, Tibuk ile birlikte delegeleri se- lamladı. DP kongresinde, genel idare kurulu ve merkez disiplin kurulu üyelikleri için de seçim yapıMı. YDP Güzerden ilginç itiraf • Yeniden Doğuş Partisi Genel Başkanı Hasan Celal Güzel,'10 yıl sonra cumhurbaşkanımızı tekbirlerle toprağa verecek düzeye geldik' dedi. İSTANBUL (AA) - Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) tarafın- dan Nedp Fazıl Kısakürek'in ölümünûn 10. yılı dolayısıyla düzenlenen etkmlikler devam ediyor. Kızlarağası Medresesi'nde dün düzenlenen "Necip Fazıl, Siyaset, Siyasi llişkiler" adı al- tında düzenlenen toplantıda konuşan Yeniden Doğuş Parti- si Genel Başkanı Hasan Celal Güzel, Necip Fazıl'ın demokra- siyi ve hürriyeti "yerden yere vuran makaleler" yazmış olma- sına karşın, "demokrasi ve hûr- riyet karşıtı" sayılamayacağını söyledi. Güzel, şöyle dedi: "1983'deki cena2e törerunde gençler masum tekbirler getir- dikleri için coplanmışü. 10 yıl sonra bir cumhurbaşkanımızı tekbirlerle toprağa verebilecek düzeye geldik. Bir 10 yıl sonra çok daha güzel şeyler olacak." Necip Fazıl için siyasetin hep ikinci planda olduğunu anlatan Güzel, "Doğru yoldan hiç ay- nhnadı" drye konuştu. "*"*> TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 988/666 Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafından davalılar Halef Gü- nay ve arkadaşlan aleyhine aç- tığı alacak davasında; 24.12.1992 tarih 988/666 esas, 992/924 sayılı kararı ile 41.295.825 TL alacağın davalı- lar Halef Günay, Kamil Düz- güngör, Kemal Ersöz, M. Aydın Ankan ve Adnan L'may'dan ya- sal faizi ile birlikte alınmasına, 412.928 TL harcın davalılar- dan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, 440.000 TL yargılama gideri ile 1.070.000 TL nıspi vekâlet ücretinin davahlardan tahsiline karar verilmiştir. Davahlardan Halef Günay'a durusma günu ilanen tebliğ edil- miş olduğundan, bu kerre teb- ligat yerine kaim olmak üzere karar ilanen tebliğ olunur (ila- nın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz edilmedığinden karar kesinleşeceği ihtar olu- nur). 20.1.1993 DUYURU 1.5 yaşındaki OZÂN, 17-27 yaşları arasında. Turkçe konuşan, enerjık hâlâ oyun oynamayı seven Yesılaycı ABLA ARIYOR. Telf 270 12 78 Sebnem 2- 3- 4- 5- 6- D.NO Kuruluşumuzca. aşağıda dosya nunnarası cins ve mıktarian yazılı malzemeler fiyatve lekl'l ısteme ydntemıyle satın ahnacaktır. Bu alıma aıt ıdan ve teknik şannemeler ûcretsız oJarak Toros Sok. No 12 Sıhhrye/ ANKARA adre»ndekı Ikmal In^aat ve Tesıs Daıresı Saşkanlığı Tıcaret Müdürlûğün- den temın edılebılır. lhat«ye ıştrak edeceklerın şartname&ıne gfire hazıriayacaklan tekliflerıni en geç 07.06.1993 günü. saat 14 00'de aynı adresdekı Perscoe' Daıre Başkanlığı Genel Ev- rak Şeflığıne getırmelerı veya anılan saatte olacak şekılde gönbermeten şartlır. Kuruluşumuz 2886 sayılı Yasaya beğlı değıldir Teklıl edilen fiyatar hem yazı. hem de rakamla açık olarak yazılacaktır. Ihaleye gırebilmek ıçm; a) IstekJilenn yasal ıkametgahını gostermesı (İdare dlerse yetkılı yerlerden onaylı betge ısteyebilir). Gerçek kışı olması halinde. ılgisıne g6re. Tıcaret Sanayı Odası veya Esnaf Sanat- kar sicilıne yılı ıçınde Kayıttı olduğunu gösterır belge ve ımza sırkûlerı, Tûzel kışı olması halinde. Tüzel kışılığın sıcılıne Kayıtlı olduğu Tıcaret veya Sanayı Odasından veya İdare Merkezinın bulunduğu yer martkemesınden veya benzerı bir makamdan ıhalenın yapıldığı yıl içinde alınması. Tüzel kışılığın sıcılıne kayıtlı ol- duğuna daır belge. d) Idari ve Teknik Şartnameler ımzalanacak teklıf mektuplarına mutlaka eklenecek- ür. e) Malzemeye aıt teknik özellıkler. marka ve menşeı teklıf mektubunda beürtlecektır. f) Fiyattara KDV dahıl edılmeyecektır g) TSE veya eşdeğerlı belgeler teklıf mektubuna eklenecektır h) TSE veya eşdeğerlık belgesı olan malzemeter tercih edılecektır QN9 İHALEŞEKLI MM.EGÛNÛ MİKTARI b) c) 103-93/AC Do^algaz kaçajı araştırma Cıhazı çın (FIM)yedekparça Fıyal TaMıf 07 06.1983 20 Katem C ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BAYRAMDA YER BULAMADIM DİYE ÜZÜLMEYİN... Marmaris sizi bekliyor... i Hem de Tam Pansiyon 115.000.-TL* Dileyene Taksitle... TÜRKİYE ZİRAATÇILAR DERNEĞİ Merkez: Kızıhrmak Sk. No: 21/4 • Bakanlıklor 06640 ANKARA Tel : 425 68 79 - 425 29 91 - 425 03 25 • Fox: 425 61 24 İzmir : Şehit Nevres Bulvarı No: 26/A Alsancok-İZMİR Tel : 84 41 92 -83 81 99 MİMAR SİNAN ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Lİniversitemiz birimlerinin aşağıda anabilim/anasanat dalı ve un- vanlan belirtilen kadrolarına 2547 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik esas- larına gore oğretim elemanı alınacaktır. - Profesör kadrolan daimi statude olup, 2547 sayılı yasanın, 3747 sayılı yasa ile değişik 26. maddesinde belirtilen koşullan haiz aday- ların, (birisi başlıca araştırma eseri olmak uzere gösterecekleri eser veya yayınlannı belirttikleri) dilekçelerini, özgeçmişlerini, nüfus cuz- danı suretini, 2 adet fotoğrafı, bilimsel yayınlarını, kongre ve kon- ferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, sanat eserlerini, icralarını ve bunlara ilişkin dokümanı, eğitim-öğretim faaliyetlerini, yönetim- lerinde devam eden ve biten doktora, sanatta yeterlik ve yüksek li- sans (sanat uzmanlığı) çalışmaJannı, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne katkılannı kapsayan ve belgeleyen yayın listelerini (6) ta- kım dosya ile birlikte üniversite rektörlüğüne, - Araştırma görevlisi kadrolarına başvuracaklann; başvurdukları anabilim dalını ve sınava girecekleri yabancı dili belirttikleri dilekçe- lerine; öğrenim belgelerini, özgeçmişlerini, 3 adet fotoğraf, var ise yayımlanmış veya yayımlanacak olan bilimsel çalışmalarını ekleye- rek ilgili dekanlığa vermeleri gerekmektedir. Başvuru süresi ilanımızın yayını tarihinden itibaren 15 gun olup, postadaki gecikmeler dikkate alınmayacaktır. Kadro dereceleri ile sınavlara ilişkin diğer tamamlayıcı bilgiler il- gili birimlerden adaylara aynca bildirilecektir. îlan olunur. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESt: Anabilim/anasanal dalı Lnvanı AdelAranan nitelikler Resim Anasanat Oalı FEN EDEBİVAT F. Turk Edebiyatı Anabilim Dalı Prof. Arş.Gör. 1 Arş.Gor. I Osmanlı Türkçesini iyi derecede bilmek ve eski Türk edebiyatı alanında yüksek lisans yapıyor olmak. Osmanlı Türkçesini iyi derecede bilmek ve halk edebiyatı alanında yüksek lisans yapıyor olmak. BIZBIZE ERDAL ATABEK Danimarka'daki Türkiye... KOPENHAG - Danimarkalı bayan öğretmen söyledi- ğim sözün nedenini sorunca biraz şaşırdım, biraz da sevindim. "Danimarkalıları sevdik" demiştim. Kendi ül- kenizin dışında, "Buraları nasıl buldunuz" gibisinden sorulara yanıt olarak görülen özellikler söylenir, böyle bir sevgi yorumu da yapılırdı. Fakat bayan öğretmen beklenen davranışın tersine, "neden" diye sordu. "Da- nimarkalılan neden sevmiştik?" Aslında soru bizim ilgi- miz, aradıklarımız, bulduklarımız, yorumlama niteliği- miz için doğru bir testti. Bir anda bizim böyle sorulara hiç de "neden?" diye bir soruyla karşılık vermediğimiz geldi. Biz de "Türkiye'yi sevdik, Türkleri sevdik" türün- den sözleri çok dinlerdik, ama nedenini sormak bize uy- gun görünmezdi. Böyle sevgi sözcüklerinin arkasından çoğu kez "Boğaz'ın güzelliği, şiş kebabının lezzeti, rakının özel tadı" türünden açıklamalar gelirdi ama, bunların içinde kültürümüze ilişkin bir nitelik yer almaz- dı. Bayan öğretmenin sorusuna kaç gündür düşünüp ko- nuştuğumuz özellikleri belirterek yanıt verdim: "Sizi sevdik, çünkü burada özgürlüklere verdiğiniz önemi gördük, insan haklarına verdiğiniz değeri gördük, de- mokrasinin varlığını gördük." öğretmen başını salladı, doğru nedenlerle onları sevdiğimize karar vererek eşi- ne baktı, o da başını sallıyordu. Sonraki dakikalarda iliş- kimiz daha sıcak sürdü. Kopenhag Belediyesi'nin "Gençlik Danışmanlık Bö- lümü'nün çağrılısı olarak geldiğimiz Kopenhag'da bu programı düzenleyen "gençlik danışmanı" Hüseyin Duygu, bir hafta boyunca bizi hiç yalnız bırakmadan her konuda bilgilenmemize yardımcı oldu. Türkiye'den bu- raya gelen insanlarımızın pek çok kesiminden örnekler- le görüştük, konuştuk, sorunlara ilişkin yorumlarımızı geliştirmeye çalıştık. Gençler, orta yaşlılar, öğrenciler, çalısanlar, işçiler, kendi yerini işletenler, öğretmenler, sanatçılar... Ama kapalı bir Türkiyeli kesim vardı ki on- larla bir iki kişi dışında buluşamadık. Bu kesim dinsel kuralları yoğunlukla yaşayan kesimdi. Onlarla buluşa- madık, ama varlıklanna ilişkin çok bilgi verildi. Onlarla da buluşmalıydık, birlikte konuşmalıydık, gerekirse bir- birinden farklı olan görüşlerimizi birbirimize aktarmalıy- dık, düşündüklerimiz gerçekten birbirinden farklı mıydı? Farklıysa birbirimizden nerelerde ayrı düşüyorduk. Bunları da bilmemiz, öğrenmemiz, değerlendirmemiz gerekliydi; ama olmadı. Biz de bunu yapamadık. "İki kültürlülük sorunu" bugüne kadar çok incelendi, ama çözümler sorunları tanımak kadar kolay değil. Bu sorunu yurtdışına çıkan ilk kuşaklar "izolasyon'la çöz- meye çalıştı. izolasyon içindeki kişi aslında "tek kültür- lü" olmayt sürdürür. içinde azınlık olarak bulunduğu toplumun egemen kültürüyle ilişki kurmayarak, kendini çelişkilerden korumak bir yanı çözüm olan, bir yanı da çözümsüzlüğü sürekli kılan bir davranış. Her türlü uyu- mu reddederek, her türlü uyumu "kendi benliğini yitir- mek" olarak kabul ederek kendine yabancı çevreylete- ğet ilişkiler kurarak'yaşamak, aslında çok güç bir seçim. Bu durumda içinden hiçbir zaman atamadığı özlemi diri tutmak, yaşadığı yabancı ülkenin yabancılığını hiç unut- rrmmak, korku dolu bir yaşama biçimi. Burada belki de ilk insanın korkularına kadar uzanan bir korku biçimini iyi anlamak gerekiyor. Evinin kapısının dışındaki her şey bu korkunun somut simgeleri. Sokak, arabalar, konuşu- (an dil, kuifanilan para, bir yere giriş çıkışlar, yürüyen merdivenler, sokaktaki insanlar, satılan etler, yenilen yemekler... Evin dışındaki hayatı "yabancı" sayarak ya- şamak çok güç bir yaşam biçimi. Ama birinci kuşaktaki insanların çoğu böyle yaşamayı kendine göre çekilir ktlmak için "Buralara para kazanmak için geldim, ka- zandıktan sonra memleketime döneceğim" dedi, yıllar- ca böyle yaşadı. Dönemeyeceğini anladığı zaman artık çok geçti, ama onlar gene böyle konuşmayı sürdür- düler. Ama onlann çocukları olan "ikinci kuşak Türkiyeliler" için durum hiç de böyle değil. Buraya çok küçük gelip burada büyüyen ya da burada doğan gençler için tam bir "iki kültürlülük" söz konusu. Onlar için sadece ev de- ğil, sokak da önemli, okul da önemli, çalışılan yer de önemli. Onlar artık kendilerinin burada yaşadığını bili- yorlar. Türkiye'ye dönerek çalışmak kadar buralarda kalarak çalışmak da olasılık içinde. Onlar buradaki okul- larda okuyorlar, buranın dilini öğreniyorlar, buranın ola- naklannı görüyorlar. ikinci kuşak gençlerin "iki kültürlülüğü" her alanda kendini gösteriyor, "iki ülkeli"ler, "iki dilli"ler, "iki coğ- rafyalı"lar. Kökler Tûrkiye'de; ama dalları, yaprakları, meyveleri burada. Bu gençlerin durumu çok önemli. Türkiye için de önemli, yaşadıkları ülkeler için de önem- li. Asıl kendileri için önemli. Danimarka için de, Almanya için de, Hollanda, Isveç, Fransa için de bu gençler özel bir önem taşıyor. Çünkü geleceklerinde bu gençler de var. Onun için de bu gençlere nasıl yaklaşacaklarını, na- sıl davranacaklarını, nasıl eğiteceklerini soruyorlar, araştirıyorlar, inceliyorlar. Türkiye bu konuda tasası varmış gibi görünmüyor. Ailelerin tek kaygısı, bu genç- leri geleceğe hazırlamaktan çok, yabancı saydıkları bir kültürde yitirmemek gibi görünüyor. Bu gençler için "iki kültürlülük" bir zenginleşme mi, yoksa arada kalıp sıkışma mı olacak? Yanıtının verilme- si gereken soru bu... Başsavcı Bilgin: Cezae\ıııcleuyuştuructı yok dersekyalanolıır • Bayrampaşa Cezaevi ile ilgili açıklamalar yapan Bilgin, 'cezaevinde olaylan önlerim' demenin kendini kandırma olacağını söyledi. Uyuşturucu ve olaylan en aza indirmeyeçalıştıklannı bildirdi. Ama buradaki adamın işi gâcü yok. Onian rehabilite edecek, onlan eğitecek hiçbir şeyimiz yok. Onlan alıp Vlilli Eğjtim'e konferansa götürmek istesemz, moral eğitimi için gece tertip et- meye kalksanız, altından çıka- mazsuıız, disapiin sağlaya- mazsuuz. Çünkü bin 500 kişiyi alacak yeriniz yok. İSTANBUL (AA) - lstanbul Cumhuriyet Başsavosı Avni Bil- gin, tutuklu ve hûküjnlülerin 24 saat kaçrnayı düşünüp planladı- klannı bildirdi. Bilgin, "Yani 'Cezaevlerinde olaylar ofanaz, olaylan önlerim' derseniz kendi- nizi aldatmış olursunuz" diye konuştıı. Bayrampaşa Cezaoi'nde bin 500 tutuklu ve bükümlü kaldf- ğmı anlatan Başsavcı Bilgin, işi UyuştuniCU ve Sİlah gücü olmayan. yalmzca kaçış düşünen insanların olusturduğu topluloklarda, olaylar meydana gelcbileceğini söyledi. Bilgin şöyle konuştıı: "Yani 'Cezaevlerinde olaylar obnaz, olaylan önlerim' derse- niz, kendinizi aldatnus olursu- nuz. TasaTvur edin, 24 saat adam bir şey düşünüyor. Eğer dişandaysamz işiniz gücünûz vardır, işiniz gücünüz sebebiyle herhangi bir şey düşûnemezsiniz. İstanbul Cumhuriyet Baş- savc» Avni Bilgin, cezaevine ke- sinlikle ateşli silah gjrmediğini bildirdi ve şöyle dedi: "15 gûnde bir arama yapıyo- ruz. KÜolarca alet edavat top- luyoruz. Onlan enterne ediyo- ruz. Kim sokmuşsa onlara kadar soruşturma yapıyoruz. Uyuşturucu yok dersek, yalan söykmiş ohınız, var. Bunu asga- riye indirmeye çalışıyoruz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear