25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 21MAYIS1993CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Laiklikve sanayi sonrası toplum MELİH CEVDET ANDAY B ır bılgın, "Tanh, oluyu sorguva çekmektır" der Bu sorgulama tanhın geç- rruşe dönuk yuzunu anlat- maktadır (Ama onun bır de ılen>e donuk yuzu vardır kı, bakalım ona sıra gelecek rru bu yazıda1 ) Ancak olu, sorulanmızı vanıtlavamavacağına gore onun vanıtını bız üstleneceğız demekur Boylece soran da, >anıtlayan da bız olacağızdır Buna "\orum' dıyoraz Elımızden başka ne gelır kı1 Demek ta- nh bır yorumîama sanatı olup çıkıyor "Eskı Mısır uygarlığı neden battı7 " so- rusunu hangı fıravun, mumyalann- dan soyunup da yanıtlajabılır9 İyısı mı bız onun yenne konuşuruz "Ken- dınden başkasını bılmedığı kapalı bır toplum olduğu ıçın" der çıkanz ışın ıçınden Kendısı ıle yeünen her toplum batar, çunku softalığa duşmuştur o Gelmış geçmış tanhçılenn yazdıkla- n, masalla. yalanla dalkavukla do- ludur Örneğın Herodotos tatlıdır. ama gerçekle ma^ah ıç ıçe anlatır. bu yuzden de çoğu ınsan geçmışı masal sanır Nasılsanmasın, kımdır bu tanh- çı de gonmûş gıbı anlatı>or bıze geç- mışte olanı bıteru Tanhçı Anstobu- los. Iskender ıle Poros'un teke tek çarpışmalannı anlatmış da, yapıtırun o parçasıru krala okumava kalkmış, bırtakım vığıtlıkler u>durduğu. doğ- ruyu hıçe sayıp gerçek olanlan da abartarak anlattığı ıçın kralı pek se- vındıreceğını sanıyormuş Iskender >apıtı onun elınden çekıp almış. suya atıvermış. "Sen berum baş başa çarpı- şmalara gınştığımı, cındımı bır savur- dum mu fılİen oldurduğumu soylu- yorsun Anstobulos, sana da oyle bır ış >apmalıydım" demış, puskurtmuş he- nfi \ma her kral, Iskender gıbı değıl- dır, hem kendı kanar >alanlara. hem de gelecek kuşaklann aldanmasına yol açar Kımı bılgın de geçmışı anlatırken ımgeler kullanır Pakıstanlı fızık bılgı- nı Pervez Hoodlhov, o guzel kıtabmda (İslam ve Bılım) bu yönterru. 9 ve 13 yuzyıllar arasındakı Arap bılımı ve kulturunun yok oluş nedenlen konu- sunda uyguluyor "'Bır an ıçın, Menhlı bır antropolog ekıpının 9 ve 13 yuzyıllar arasındakı bır tanhte. dunyayı zıyaret etmekte ol- duğunu varsavalım Gorevlen de, ın- san turunun külturel ve sosyal evnmı- ru ıncelemek olsun Zıyaretcıler karar- gâhlanna en çok umut vaadeden uv garhğın. Beytul Hıkmet'ıyle, astro- nomık gozlem evlenyle, hastane ve okullan ıle İslam uygarlığı olduğunu rapor ederler Buna karşılık Avrupa. cadı yakan papalanyla, barbar ve "Ka- ranlık Çağlar'a gomulmuş bır goru- numde" Menhlı antropologlann dunyamıza geldıklen o çağda Arap- Islam bılgınlen, Eskı Yunan felsefesı ıle ılışkı ıçındeydıler, ozellıkle Ansto- teles'ı bılıyorlardı Anstoteles'm ner- de>se butun >apıtlan Arapçaya çevnl- mı§ü Sonra ne oldu° Işın bır de o yaruru dınlevehm "Aynı dunyadışı ekıbın bugun gen donduklennı varsavalım Bıraz mah- cup bır halde. oncekı kehanetlennın hatalı çıktığını rapor edeceklerdır In- sanlığın, bır zamanlar en fazla umut vaadeden bolümu, venıyı reddetmesı ve eskı>e umutsuzca ve sımsıkı sanl- masıyla, donmuş bır ortaçağ ahnıvetı- nın, kurtulması olanaksız kapanına kjsılmış bır gorunüm arz etmektedır " Bız de şunu ekleyelım O çağın unlu Arap duşununı Gazalı, felsefeyı ya- saklamıştı, Kuran dururken (Allah kelamı)safsata>a gerek yoktu "Teha- füt ul-Felasıfe"' adlı kıtabıru yazdı Ga- zalı Buna. donerrun venılıkçı, ay- dınlıkçı, bağnazlığa karşı olan duşu- nuru "İbn al-Ruşt"" Tehafut ul-Teha- fut" adlı kıtabı ıle yanıt verdı ve oldu- rulmekten ancak kacarak kurtuldu ' Bırçok Musluman bu gerçeğı tes- lım ederek, bundan buyuk bır uzuntu duymaktadır Gerçekten de İslamın yenılıkçı kesımını esas meşgul eden konu budur Ama bırçok gelenekçı. bu konuda herhangı bır uzt<ntu ya da pışmanlık duymamaktadır Aslında pek çoğu. bu kaybı memnunıyetle kar- şılamaktadır. zıra onlara gore, bılım- den uzak durmak, İslamı >ozlaştıncı ve laık etkılerden korumaktadır " Bağnaz Musluman ıçın bılım ve la- ıklık aynj şeydır, ıkısınden de korun- malı, kaçmalıdır Pervez Hoodlhoy, şunlan eklıyor Bılım laık bır etkınlık olup, başka turlu olmasına olanak yoktur Bılımın laık karakten olması, mutlaka Tann'run varlığını reddetüjp anlamına gelmez Ama kesınlıkle bılunsel ger- çeklenn geçerlıhğının, her ne şekılde olursa olsun. herhangı bır ruhanı oto- nteye bağlı olmadığı anlamına gelır, gözîem denev ve mantık neyın doğru, neyın yanhş olduğunu belırleyen tek hakemdır Bılım adamlan ıstedıklen kadar dıncı olabılırler, ama bılım ken- dınınkıler dışında yasa tanımaz " Yukandakı alınüdan çıkanlacak onemlı sonuç şudur Bır yerde bılımın gehşmesı ıçın orada laıkhğm yerleşmış olması gerekır Bızde çoğun soylendığı gıbı, "Laıklık. dınsızlık demek değıl- dır" sozu bu gerçeğı anlatmaktan çok uzaktır Bılımsel çalışmada dırun >en >oktur, ışte bu kadar Ama sız bılımı ıstemıyorsaruz, ıstedığınızce dınlı ola- bıhrsınız Konuyu burada bağlama- dan. akla gelen şu soruyu da yanıtla- vahm Arap-İslamın n«len genledığı- nı anladık. pekı. Avrupa bılımın tem- sılahğını nasıl ele geçırdı9 Kılıse ıle savaşarak elbet. onu laık duzene razı ederek Tanh konusunu açarken, yazımın başında "Ama onun bır de ılenye do- nuk yüzû vardır" demıştım Ne demek o° Geleceğın tanhı olur mu hıç9 Geçmışı anlatmaya çalışan tanh, enınde sonunda bır yorum olduğuna gore, geleceğımızı neden yorumlama- yalım1 Tanh ıçınde yok olup gıden nıce devlet, geleceğı duşunemedığm- den batmıştır Bunu unutmayaüm ve geleceğımızı bıçımlendırmeye ba- kalım, hayaller kuralım, Ütopyalar yaratalım Bakın, bılım patlaması ıle bıriıkte sanayıleşen Avrupa, şımdıden bu ışe gınşü ve gelecek uygarhğın adını koydu Sanayi sonrası toplumu Sanayi toplumu ortadan kalka- caktır. onun venru banşçı, eşıthkçı, ye- şılcı bır toplum alacaktır Avrupalı kımı duşunurler bu gelecek toplumun nasıl bır vapıda olacağını şımdıden sayıp dokmeğe başladılar Bız ıse sa- nayıleşmeğe çalışıyoruz Ne v ar bunda üzulecek' Avrupa duşunsun taşınsın, sanayı sonrası toplumu kursun. bız de onlardan alınz Kafa yormaya ne ge- rek var1 ARADABIR SAMİGÜRTÜRK Felsefeci Tek Devlet Bizimki Kanımca gunumuzun daha doğrusu ulkemızın başta gelen sorunu, hortlamakta olan gerıcılıktır (ırtıcadır) Çunku bu sureklı savaşım gerektıren bır beladır Abart- mıyorum "Bızı bekleyın', 'Gelıyoruz' dıyorbaşısarıklı, kımı şalvarlı, kımı entarılı mollalar Izlemış olmalısınız bu tur sahnelerı TV'den Dun Kubılay'ı olduren murtecı- ler yarın kımbılır kımlerı öldurecekler Bunlar öylesınö gozu donmuş kışıler olarak yetıştırılıyorlar kı, hedefle- dıklerı kışıyı oldürmekle yetınmeyıp ölenın başını yeşıl bayrağın tepesıne de geçırmek ıstıyorlar, Kubılay ola- yında gorulduğu gıbı Dıkkatetmış olmalısınız oldurulen değerler hep laıklı- ğe ınanmış, ozgurlukçu duşunceden yana ve demokrası savunucusu Umıt Doğanay C O Tutengıl, Muammer Aksoy, Çetın Emeç Bahrıye Üçok ve son olarak da Uğur Mumcu Bunlar yazılarıyla, derslerıyle, yapıtvetutumla- rıyla ulkemız geleceğının baş mımarlarıydılar Sozun burasında bır yanlış anlamayı duzelteyım Bunlan öldu- renler islamlığa ınananlardır demıyorum Boyle bır sav ılerı surulemez Gerçek Musluman, dınımız gereğı ın- san öldurmez Islamıyet adına bu cınayetlerı ışleyenler, yobaz ve bağnaz kışılerdır Onları yonlendırenler belkı de dış guçlerdır Kuşkusuz kontrgenlla da akla gelıyor"? Bılmem sızın de dıkkatınız» çektı mı Saym Mıllı Eğıtım Bakanı, sozunu ettığım o sakallı murıtler, yanı şerıat or- dusu askerlerı, ne korkunç bır coşku sergılıyorlar' Buna karşıhk ılerıcı dıye mtelenebılen kesım, orneğın Uğur Mumcu'nun cenaze törenıne katılanlar çok soylu bır kıt- le oluşturdular Duygu yuklu, ıçlerı coşku dolu bu ınsan- lar kesınlıkle saldırgan değıldıler Yalnızca bu gerçek bıle neden laıkhğı savunmamız gerektığını açıklıyor Varmak ıstedığım gerçek şu Turkıye 1950'den bu ya- na gerıcılık (ırtıca) tehlıkesıyle karşı karşıya Bunu bes- leyen dış guçler var Ve ne yazık kı, ulkemız ınsanmın çoğu bu tehlıkeyı goremeyecek derecede bılgıden yok- sun bırakılmış 12 Eylul rejımı ıse gerı gıdışı daha da ko- rukledı örneğın ılk ve orta derecelı okulların tumune zorunlu dın dersı koyarak, ustelık bu sapıklığı anayasa- ya da sokarak Gerçek kultur ve anlayıştan yoksun o beş general, ış- ledıklerı bu suçu şoyle savundular Kuran kurslarında yanlış bılgılendırmelerı onlemek ıçın koyduk bu derslerı mufredata, ustelık "dın dersı' olarak değıl "dın kulturu" adıyla Oysa bu tutum gerıcılığe, yanı ırtıcaya yeşıl ışık yakmaktı Sonuç ortada Şerıat bayrağı açıldı (Iskende- run'da) Tam bu satırları yazarken bır gazetede Bakan Top- tan'ın bır açıklaması çıktı imam hatıplılere seferberlık halınde karşı çıkmanın çok yanlış olduğunu belırtıp eklı- yor, ' Bunlardabızımçocuklarımız "Evetonlardabızım çocuklarımız Ama gırdıklerı okullarda onları yanlış, da- ha açığı çağın gıdışıne ters eğıtıyorlar Bu yuzdendır kı, dun tıyatro ve sınema basanların, Ataturk'un yontuları- na saldıranların başında bu tur eğıtılenler vardı Isken- derun a bağlı Denızcıler beldesınde Turk bayraklarını ındırıp yenne yeşıl-mavı şerıat bayrağını çeken 15 kışı- den bırı Erzurumllahıyat Fakultesı oğrencısı, ıkısı ıse dın dersı oğretmenı Imdı, bu olay uzerınde duşunmek gerek önce tekıl (munferıt) olaydır, telaşa gerek yok denılemez Gerçek- te bu, son kırk yıllık yanlış odunlerın urunudur Dahası, bu olay daha kotulerının habercısı de olabılır Bakınız Is- kenderun Savcısı Sayın Hakkı Koylu nasıl değerlendırı- yor 'Bu, devletın butunluğune yonelık bır saldındır " Sayın Içışlerı Bakanımız ıse 'Rezalet bu Tek kelımeyle rezalet!" dıyerek olayı nıteledı Sonra da oluşmanın kay- nağına ınerek şöyle dedı 'Geçmışte devletın ve cumhu- rıyetın temelı olan laıklığe karşı bırtakım davranışlara goz yumulmuştur" Işte benım de Sayın Mıllı Eğıtım Bakanı na onermek ıstedığım ya da toplumun kendısınden bekledığı bu1 Sa- kın ola, devletın ve cumhurıyetın temelı olan laıklığe karşı davranışlara goz yummayınız Kabine arkadaşı- nız, partıdaşınız ve ağabeyınız yerındekı deneyımlı polı- tıkacı Sayın Ismet Sezgın boyle dıyorsa bu, gerçeğın ta kendısıdır Dıkkat edın Sayın Demırel de aynı ınançta O da laıklığın devletın temelı olduğunu yınelıyor son gun- lerde Unutmayın Yeryuzunde mılyonlarca Turk ve Muslu- man var Bunların kurduğu çeşıtlı devletler var Bunca Musluman devlet ıçınde bır tek bağımsız devlet var Tur- kıye Cumhurıyetı Ve bu devlet laık bır devlettır Onca Musluman devlet ıçınde kalkınmış tek devlet bızımkı Ustelık nepetrolu var nedealtını Pekı nasıl başardı bu- nu? Ataturk'un koyduğu ılkeler doğrultusunda çalışarak' ANMA Vefalı, sevecen, duygulu, yuce değerlerı ozunde toplamış kıymetlı eşım, sevgıli babamız MAHMUTTOGAY senı ozlemle anıyor, ıçımızde yaşatıyoruz EŞİ VE ÇOCUKLARI Sömürgecilik tam vaktinde geri döndü Ki abul edeüm: Bazı ulkeler kendilerini yö- netmeve hazır değil. Gıinumüzde, sömurgeciliğin \eni bir görü- numle geri dönüşune tanık olu- >onız. Bence, bu pratik olduğu kadar ahlaki esaslar vönünden de teşvik ediimesi gereken bir akım. Bugun. Lçunctı Dünya ül- keterinin pek çoğunda gorüldu- ğu gibi, hükümetlenn parça- landığı >e u>gar >aşamın en ba- sit koşullarırun bile sağtana- madığı ulkeler için başka hiçbir alternatif bulunmuyor. Üçuncü Duny a hükümetleri uzun zamandan ben ıç ayaklan- raaları bastırmak için gelişmiş guçlerden askeri yardun ıstemiş- tir. Ama, Amerikan askerkri Somali'ye girdiğinde, tarihi bir an yaşanmıştı, çfinktı hükümet var obnadığı için boyle bir davet söz konusu değildi. Büieşmiş Milletler Gmenlik KomisyonıT- nun ooayryla yaptlan bu muda- hak. keıidl kendini yönetemeye- ceğini kanıtlamış biir lükede, ya- şam ve mülkiyet hakkını koru- mak için vapdan insancü bir giri- şündi. Büieşmiş Milletler'in karşıt gruplarla konuyu göruş- mek için görevliler gönderdiği eskj tarz yaklaşunı, bir Somali çetesi, Genel Sekreter Boutros Boutros-Gali'nin ıçeride olduğu- nu sanarak Biıieşnuş Vlılletler'e ait binava çöpler fırlattığında, gözle gonilür şekilde başansızln ğa uğradı. Somali, uluslararası birliğin yan-somürgeci bir rol üstlenmek zorunda kaldığı tek yer değil. 31 Mart günu, Güvenlîk Konseyi'- nce vapılan oy lamada, eski Yu- goslavya'nın iç işlerine doğrudan askeri müdahale yapılmasına karar verildi. Bu karar, yeni sö- mûrgeciljğin yalnızca beya? adamlarui beyaz olmayan ulke- lerin işlerine kartşmaları demek olmadığını, Avrupa'da ya da başka herhangi bir yere müda- hale edilebileciğini gösterdi. Ancak açık olan bir şey \ar ki iktidarın bölündüğü Afrika'da bu tur bir müdahale için uygun bir ortam oluştunıyor. \ardun çağnları, Afrika'nın politik elit tabakasından çok, yanlış yöneti- min yükunu omuzlamış umut- suz, sıradan >atandaşlardan ge- liyor. Ktsa bir siire once, karşıt gruplann başa geçmek için mu- cadele ettikleri Liberya'nın baş- kenti Monrovya'da, sıradan bır vatandaş ABD Büyükelçiliği'nin önünde nobet tutmakta olan askere giderek, "Tanrı aşkına, gelip, başımıza geçin,"demiş, Eski sömurgeci uluslar da da- hil olmak uzere, şimdiki nesil, her tur somurgecıiıği teknolojik y onden ustun olan ulusların zay ıf ırklar üzerinde uvgulayabileceği en kötü baskı biçimi olarak go- rüyor. Tabii ki tarih boyunca bunu uygulayanlar böyle duşün- müyordu. Somürgeciliği icat eden Yu- nanlar, uygarlıklarını yaymak için koloniler kurardı. Yunan Imparatoriuğu'ndan sonra Ro- 'maüiar da aynı işe devam etti. Bu biçimde somürgeleştirilen bolgelerin halkı genellikle duru- mundan memnundu. M.S. 5. yuzyılda Roma Imparatoriuğu'- nun dağılması onlara felaket gibi geldi. Rönesansdan 20. yüzyılın Uk yıllanna kadar önce Avrupa'- daki guçler. ardından Rusya ve \BD, sömûrge için birbirleriy le yartştı. Hepsinin ortak inancı, daha az şanslı olanlara uygarlık gohırdukleriydi. 20. yüzyılın başlarında sömürgecilik, artık liberal düşuncenin gittikçe büyu- yen kısıtlamaları altında işleye- biliyordu. VersaiUes Antlaş- ması, Turkiye ve Almanya'nın eski sömürgelerini galip kuvvet- ler arasında bolüşrürmek yerine bağımlı devletler oluşturdu. Bun- lar, henüz kendi kendini yönete- miveeegi düşunulen ve Uluslar Topluluğu tarafından çeşitli ge- lişmiş kuvvetlerin mandası altına verilen bölgelerdi. tngiliz inancı- na göre, bir sömürgenin daima oy le kalması diye bir şey söz ko- nusu değildi. Tüm sömürgeler hazır oldukları- nda bağımsızlı- klarına kavu- şacaklardı. Hızla artan ahlaki baskılar \e II. Dünya Savaşı'nm etkile- riyle, \vrupa'run zayülayan sö- mürgeci guçleri tarafından ulus- lara bağımsızlıklarının verildiği yeni bir dönem başladı. Bu moda 60'lann ortalarına dek sürdü. Afrika'da 1960'da Belçika Kon- gosu'na ozgürluğunun verilrne- siyle bozulan denge o giinden sonra tüm kıtaya y ay ıldı. Bazı küçuk devletler uluslara- rası ekonominin çok uzağına sû- rüklendi. Çad ve Moritanya gibi devletlerse uzun zamandır iç sa- vaştan başka birşey yaşamıyor. 90'lann başında siyah ırkın ya- şadığı en fakir »e en dengesiz iki devlet olan Haiti ve Libery a, 200 ve 150 yüdır kendi kendilerini yoneten devletler. Her ikisinde de, yaşam ve mülkiyet hakkıyia ilgili en ufak güvenceleri obna- yan vatandaşlaruı tek umkti, Batılı ülkelerden gelebilecek bir müdahale. Birleşmiş Miüetler'in yasal bir yönetimden gelen çağn üzeri- ne müdahale uygulama yontemi, Haitı >e Somali orneklennde ol- duğu gibi davet edecek bir hukü- met bulunmadığı durumlarda nasıl işleyecek? Bir kenarda du- rup bekleyecekler mi? 70'lerde buna verilecek yanıt 'evet' olur- du. Ama 80'lerde Batüı. guçler, doğru olduğuna inandıkîan du- rumlarda kuvvetlerini kullanma- ya yeniden olumlu gdzle bakma- y a başladı. Afrika'daki ve Afrika dışında- ki bazı ülkelerin sorunları sö- mürgecilik. nüfus ya da doğaJ afetlere bağlı değil. Açlık da da- hil olmak uzere meydana gelen korkunç olayların çoğunun ne- denı uikedeki kotiı yonetimler ya da hiç yonetünin bulunmaması. 30 y ıldan uzun suredir uluslara- rası topluluklar, nedenleri değil beuTtüeri tedavi etmeye uğraşı- yor. Asla itiraf edilmese de en önemli neden, bazı devletlerin henüz kendilerini yönetmeye hazır ounamalan. Süregelen varlıkJan ve sebep olduklan şiddet, komşulanna yönelik bir tehdit oluşturduğu gibi bizim vicdanlanmızı da ra- hatsız etmekte. Bu noktada ah- laksal bir sorunla karşı karşı- yayız: Bu çaresiz bolgeiere gidip oralan yönetmek uygar dün- yanın görevidir. Bu gorevin karşdığında alına- cak tek ödül, sömurgeciliğin bu fedakar geri dönüşü ile içinde bulunduklan acdardan kurtula- cak milyonlarca insamn sessiz minettarlığı olacak. Paul Johnson Modern zamanlar kitabı yazan PENCERE TARTIŞMA Kaybedilen rektörlük değil, hukuk ve adalet I stanbul Ünıversıtesı yonetımınde hukuk ve adaletten çok tıddı sapmalar olduğunu esefle gozluyoruz Ünıversıteye aıt bırçok taşınmaz mal varlığı, İ Ü rektorûnün hSaşkanı olduğu Kardıyolojı Vakfı'na unıversıteye hıçbır gırdı olmaksızın tahsıs edılmışür Hatırlanacağı uzere bundan bır sure evvel gene İÜ'ne aıt büyük bır arazı (Bılezıkçı Çıftlığı) Bılkent Vakfı'na yok pahasına satılmak ıstenmış ancak bu gınşım yargı karanyla durdurulmuştu Kardıvolojı Vakfı'yla ılgılı bırçok yolsuzluk ıddıası daha bulunmakta olup, yonetım ısrarla bu yolsuzluk . ıddıalanndan 'yargı karanyla' aklandığından bahsetmektedır Hajbukı tam tersıne ortada 'y argı karan' olmadığı ıçın bu ıddıalar bır turlu açığa kavuşamamaktadır Vakıflar Genel Mudurluğu, kendı mufetüşlenrun aksıne yönde verdığı rapora rağmen, açüğı davadanvazgeçmıştır Durum bundan ıbaretör Ünıversıtemızde hukuk v e adaletın dışlanmasının başka bırçok örneğı daha var Bunlar bazen guldüru nıtelığınde de olabıbyor Ünıversıte Yonetım Kurulu karar almış. İktısat Fakultesı Dekanını 18 maddeden bır hastanede gorevlendırmış Pekmerak edenz, acaba bır İktısat Fakultesı Dekanı bır hastanede negıbı bırgorev yapar 9 Mayıs 1993 tanhlı Cumhunyet Gazetesınde İÜ Rektoru Prof Cerru Demıroğlu ıle rekotor seçımınde rektor adayı olan Prof Bulent Berkarda ıle bırer söyleşı çıktı Ancak sunuşta bıze bıraz vurgu vanbşı var gıbı gelıvor IÜ bır yuce kurum. hem de bu ulkeye çok buyuk hızmetler v ermış bır yuce kurum Söyleşıde sayın Rektor kazanan" sayın Berkarda da kaybeden" dıye tarutılmış Oysa yukardakı örneklenyle açıklamaya çahştığımız uzere konu rektorluk seçımını kımın kazanıp kımın kay bettığı hıç değıl Konu İstanbul Ünıversıtesı'nde hukuk ve adaletın ne kazanıp ne yıtırdığı Bakın o söyleşıde "kazanan' ne dıyor ' yenıaskerden gelmıştı Ortadaydı, unıversıteye kabul edılemıyordu Benım baskılanmla, kursusunun ıstememesıne rağmen. ben onu cerrahı kursusüne koydum " Bılemıyoruz, başka dıyecek var mı' Adalet ve hukukun dışlandığı her kurum er ya da geçyok olmaya mahkumdur Istanbul Ünıversıtesı'nın, tüm olumsuz koşullara rağmen uyesı olmaktan onur duyduğumuz unıversıtemızın, yok olmasına gonlümıiz razı değıldır Aydın Aybay Hasan Yazıcı İstanbul Üniversitesı profesörleri îki kara tablo ezban I943"tenve 1993'tenıkı haber Kezban, Kadıçeşmesı'- nde boğulan kadındır Geçenlerdekı şıddetb yağmurun zararlannı anlatan haberler arasında ondan şoyle sozedıhyordu •Seller. Fatıh'te Kddıçeşmesı'ndekı bır mahzenı doldurmuş, burada yatıp kalkmakta olan ıkı çocuk anası Ktzban. sulann hucumu sırasında çocuklannı kururmış. yatak yorgan çıkartmak ıpn tekrarmahzene gırdığı sırada boğulmuştur Haben veren gazctede. Kc/ban'a mezar olan mahzenın resmı de vardı Karanlık bır delık, ayı mı Uygarlıktan ne zaman soz açılsa, ınsanın azgın doğa guçlenne hukmetmesı demek olduğu soylenır v e ıddıa edılır kı yırmına yüzyılın uygarlığı geçmış donemlenn afetlennı oyııncak hdlıne geürmıştır Gerçekten de boyle Ama bızde hâlâ şıddetlı yağmurda ınsanlar boğuluyorveyıldınmlar yangmçıkartıyor kulaklanmıza her gun acı SOS'largelmekte Verem artıyor Çocuk olumu korkunç bır şekılde çoğalıyor Kezban'ın olumu, bunlar kadar denn bır derdı ortaya koymuştur En buyuk şehnmızde, yeraltında yaşayan ınsanlanmızvar Onlanne v akıt ışığa kav uşturacak, mağara dev n hayatından e\ uygarlığına ulaştıracağız " (Tanl4 7 1943) "Çopdağıpatladı 16ceset çıkartıldı Ûmranıye Hekımbaşı çoplüğünde bınken metan gazı patlayınca çop dağı bıranda mahallenın uzenne çoktu Bırçok evgoçuk alünda Ilk anda 7'sı çocuk 16 ceset çıkartıldı Ölusayısının artacağı belırtılıyor " Ümranıy e çopluğunun altında kalan 13 evde 39 kışının olduğu behrlendı Ölenlennçoğukadın veçocuk Şuanakadar27 ceset çıkartıldı "(Cumhunyet 29-30 1993) K.ezban"ın bırmahzende boğuluşunun ustunden tam 50 yılgeçtı Olayı anlatırken yazdığım uygarlığa ılışkın sozJer bugun de geçerlı 21 yxızyılagırerkenbır mahallenın çop dağı altında kalışı çok duşundurucu Çağ atladık derken çağın dışında kaldık 'Çop felaketı', sosyal adaletın ulkemızde hâlâ buruk bır umut olarak surduğunu gostermıyor mu1 Tum uyanlara karşınönlem almay an sorumlu-yetkılılenn. yanş edercesme çop dağının eteğmde, ış ışten geçtıkten sonra "Ah vah •"eünelen, ılenye yonelık vaatien. acı bır 'kara mızah orneğı" Adnan Cemgil Alevi Ne Yapsın?.. Kulturler mezhepler, dınler mozayığı oluşturan Ana- dolu'da ham softalık, ınsanları kırıp dokup bırbırıne du- şurmekten gayrı neye yarar? Kor ınanç sahıbı kuyuya bır taş atar, kırk sağduyu sahıbı çıkarmaya çalışır Gazetelerde ' Alevılerden Kamuoyuna Duyuru"yu okudunuz mu? Şoyle başlıyor "Bız aşağıda adlan bulunan kuruluşlar olarak 12 Ma- yıs 1993 Çarşamba gunu HBB televızyonunda yayımla- nan ve Alevılerı kotuleyen açıkoturumu nefretle kınıyo- ruz Inançtar ve kulturler mozayığı olan, laık ve demok- rat olduğu ıddıa edılen ulkemızde ınsanların kendı ınançlarında ve kulturlermde ozgurce yaşama haklan vardır " Soz konusu açıkoturumu ben ızleyemedım, ama, an- lattılar kı Alevılere hakaret edılmış Pekı, Alevı neyapsın? Bakın Alevı ne yapıyor, fetva çıkarıp bu ışı yapan kışıyı olume mahkûm etmıyor gazetelere ılan verıp duygula- rını ve duşuncelerını açıklıyor, olayı protesto edıyor Alevının uygarlığını sımgeleyen bır davranış değıl mü Oysa "Şeyfan>4yef/en"adlı romanıyla Islama hakaret ettığı ılerı surulen Salman Ruşdu ıçın Humeynı olum fet- vası çıkardı Laık Turkıye Cumhurıyetı'nın Bakanlar Ku- rulu da "Şeytan Ayetlen"nı yasakladı • Bızım demokrasıde fıkır ozgurluğu Alevıye hakaret için vardır, ama, Ingıltere'de basılan bır kıtabı "İslam dı- nını tahkır edıyor" gerekçesıyle hukumetımız yasaklar Bu rejımın ustu şışhane altı kavaldır 1924'te cumhunyet rejımı, Öğretım Bırlığı Yasası'nı (Tevhıd-ı Tednsat Kanunu) çıkarmıştır Laıklığın gereğıdır bu devrım yasası, çunku kültürlerin ve ınançların mozayığı olan Anadolu'nun devlet okulla- rında nasıl bır dın dersı verılebılır? Devletın dını yoktur Suryartı Ortodoks, Musevı, Pro- testan, Sunnı, Katolık ya da Alevı olsun devlet butun yurttaşlara karşı yansızdır, tumunun devletıdır Mıllı Eğı- tım'ın okuluna gıden çocuğa devlet hangı dını ya da mezhebı oğretecek? 12 Eylul generallerı, laık Turkıye Cumhurıyetı nın te- melını dınamıtleyerek okullara zorunlu dın derslerı koy- dular Bugun okullarda Sunnı mezhebının dersı verılıyor, Alevı mezhebı kotulenıyor Dıyanet işlerı Başkanlığı, Sunnı mezhebının halrfelığı- nı kuşanmış durumda imam okullan pıtrak gıbı açılıyor, dıploma aianlar ımamlık yapmıyor, kaymakam, valı emnıyet muduru, oğretmen oluyor, devlet Sunnıleşıyor, İslamın otekı mezheplerıne duşman gozuyle bakılıyor, laık Turkıye Cumhurıyetı'nde imam okullan temel oğretım yerine geçıyor, şerıat eğıtımıyle fıkır ozgurluğune kapalı yetıştı- rılenoğrencılerınbılıncıneduşmanlıktohumlarıekılıyor, softalık eğıtımı yapılıyor Laık cumhurıyetın dın devletıne donuşmesı ıçın devlet elıyle yaürım yapılıyor • Hıçbır guç, Anadolu dan Hacı Bektaş Veh'yı sokemez, Pır Sultan Abdal'ı yok edemez Yunus'u halkın bılıncın- den sılemez Alevılere duşmanlık, Anadolu halkınaduş- manlıkla anlamdaş sayılmalıdır ve tarıhımıze, kulturu- muze, ınsanımıza karşı cınayet demektır, Sunnılığı bu yolda korgüduye donuşturmek ısteyenler Islama kötu- luk edıyorlar. Hem İslamın hoşgorusunden soz açmak, hem Anado- lu Muslumanlığına saldırmak, ancak yobazlığın turetı- mıyle bağdaşabılecek bır mantığm urunudur furkıye'de dını sıyasete alet etmek ısteyenler, bu yon- de epey yol almışlardır, kardeş kavgasını korukluyor- lar Yazık değıl m ı ' Arkadaşımız Vehbı Bağcı'nın LEYLA'sı dünyaya merhaba dedı Bağcı Aılesı'nı kutlar, Kuçük LEYLA'ya omür boyu hep güzellikler yaşamasını dıierız CUMHURIYET ÇALIŞANLARI KO««OMİtC VC TARİH VAKFI KUŞAKLAR BULUŞMASI TOPLANTIDİZİSİ12 Hrant LUSİGYAN Caz Sanatçısı 22 MAYIS 1993 CUMARTESİ SAAT 14.00 MARMARA BELEDIYELER BİRLIĞI KONFERANS SALONU Adres: Istanbul Tıcaret Odası yanı, Ztndankapı, Değırmen Sk- 15 Tel 513 52 35 ELEMANLAR ARANIYOR Sılıvri'de bulunan yazlık BASIN KENT 4 SİTESİ için • Bılgısayarbılen, muhasebeden anlayan, • Uzman«lektrıkçı, aranıyor Tel: 530 04 78 Bazıları SICAK sever MEYHANE Cuma-Cumartesi NÜVİT - NAZAN- ŞEVKET Turk Populer Muziği 267 38 56 Ksentepe YAZARLARIN EVİ KURUÇEŞME TERAS BAR'da TEM KARACA (AHIT BERK\Y R DtKMEN (son ıkı gala) 257 67 87 / 88 Nutus <.uzdanımı ka>bettım Hukumsuzdur SABRIŞAHIS
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear