Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 21MAYIS1993CUMA
12 DIZIYAZI
Genç: Hayalicilerin dosyaları ııiçiıı
saveılığa bildirilmedi?HtfJILl İHRACAT
DOSYAS/ B.
T U N C A Y K A INI
'arutçu: Hatırhyorum, o zaman bu işi hep duyuyoruz, rahatsızoluyoruz, elimizde çok
somut bir delil de yok. Pakdemirli ile zaman zaman oturur, istatistiklere bakardık.
Doğrudur yalandır da bilmiyoruz, ama bir rakam rahatsız ediyor. Hadi bu incelensin
derdik. Hiç kimse bize ne bir ihbar yapmış, ne bir şey. Biz hakikaten o zaman bir sürü
maddeyi kayda almak ihtiyacını hissettik, ihracatı azaltmak pahasına.
H
azine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'nda 16
Ağustosl984ilel8Ey-
lüJ 1987 tarihlen arası-
nda ithalat, ihracat ve
anlaşmalardan sorumlu
; Müsteşar Yardımcısı
olarak görev yapan Mahir Barutçu,
"hayali ihracat yaptığı tespit edilen
haa fırmalar hakİanda savcıhklara
suç duyurusunda bulunulması için
müsteşarlığa gönderilen dosyalann
alıkonduğu" iddialannı reddetti.
Hazine'nin ihracatı azaltmak pa-
hasına bu ışın üzerine ghtiğini ileri sü-
ren Barutcu, "Hazine bu işin üzerine
gıden kurum olmuştur ve bu yüzden
de tenkit almıştır" dedi. "Herhangi bir
yerden savcılığa intikal ettirilmek üze-
re gelip de bir yerde kalmış bir rapor
hatırlamadığını" söyleyen Barutçu,
Hayali fhracatı Inceleme Komis-
yonu'nun bu konudaki sorulanna şu
yanıtlan verdi:
BAŞKAN- Müsteşar yardımcüığı
yapüğmız dönemde mûsteşarhğıruz
denetim birimlerince, (yani Hazine
Kontrolörleri Kurulu oluyor) intikal
eden hayali ıhracatla ilgili raporlar,
'Savahğa gönderin' diye size intikal
ettımi?
BARUTÇU- Haürlamıyorum.
Eğer, rapor gelmişse ve sonucu savcılı-
ğa intikal ettirilsin ise yüzde 100 oraya
talimatla gereği yapılsın diye
yazmışızdır.
KAMER GENÇ - Bir de dosyalarda
intikal eden şeylerde şöyle bir şey var:
DPT'ce size 28.3.1986 gün ve 10994,
yine 24.1.1986 tanh ve 2222 sayılı yaa-
lanyla hayali ihracat raporlan gön-
derümiş ve savcılıklara suç duyuru-
sunda bulunulması istenmiş. Fakat,
bu raporlar savahğa bıldirilmemiş.
En çok Hazine üstüne gitti
BARUTÇU- Planlamadan bir şey
geldiğini sanmıyorum. Olsa olsa biz
Planlama'ya göndermişizdir. Çünkü,
tüm işlemİeri Planlama'nın yapacağı.
bu nedenle dosyalann Planlamâ'ya
gönderilmesı gerektiğıne daır zamanm
başbakarunın yansı var.
GENÇ- Hayır. O ,yaadan sonra de-
ğil, önce. Bırisi 28. 3.1986 diğen de 24.
1.1986 tarihli ikı yaa göndermişler
size.
BARUTÇU- DPTnin bir teftiş ku-
rulu yok kı bir rapor hazırlamış olsun.
Hangi raporu gönderiyor?
GENÇ- Hayır, raporlar sizden gidi-
yor Planlama'ya. Planlama size ıade
ediyor, diyor ki: Bu firmalarla ilgili
savcılıklara suç duyurusunda bulu-
nun. Fakat bu ikı yaa ekınde gelen ra-
porlar savcılığa intikal etürilmemiş.
BARUTÇU- Sanmıyonım, gelrniş-
se gereği neyse o yapümışür. Yani pa-
Mahir Barutçu
rası alınmıştır, ihracattan men edılmiş-
tir, ki hani biz o konularda bile adam-
lar belkı daha sonuçlanmadan nasıl bu
işi yaparsın derler Benim ha-
Urladığım, görevı olmadığı halde Ha-
zine bu ışın en üzerine gjden bir or-
gandır. Çünkü, ne teşvikı o veriyor, ne
sonunda para onun cebınden çıkıyor.
Ama en çok üzerine gıden olmuştur.
Kanter Genç
GENÇ- Hazine kontrolörlen 160,
170 tane rapor düzenlemiş ve bu ra-
porlarda, ticaretten men, sahte belge
düzenlemekten dolayı savcılıklara suç
duyurusu ve bir iki şey daha var. Fa-
kat bu raporlarla ilgili savcılıklara suç
duyurusunda bulunulmamış. Gerçı sı-
zın döneminizde daha zamanaşımı
dolmamış ama, sızin döneminizde de
17 bürokrat:
Asü suçlu ÖzalANKARA - Başbakanhk Teftiş Kurulu'nun
raporlannda haklannda dava açılması ıstenen 17
bürokrat, TBMM Hayali İhracatı Araşürma Ko-
misyonu'nda kendilennisavundular.
Komisyona verdıkleri ifadelerde hayalı ihracat
olayımn bir sıyasi tercih olduğunu vurgulayan bü-
rokratlar, asıl suçlunun 1987 kararnamesi ve do-
layısıyla bu kararnameyi yayımlayan dönemin
Başbakanı Turgut Özal olduğunu ifade etü'ler. Bü-
rokratlar, DPTnin hayali ıhracatçüara ödünler ver-
mesinden dolayı da DPT Müsteşar Yardımcısı Bü-
lent öztürkmen'i şuçladılar.
Bürokratlar, Öztürkmen'in, dava dosyalaruıın
savalıklara intikaüni engellediğini ve hayali ihra-
catçılann Merkez Bankasından para almalanm sağ-
ladıgını ileri sürdüler.
Suçlanan bürokratlar, dönem içindeki uy-
gulamalann tamamının çıkartılan kararname ve ge-
nelgelere uygun olarak yapıldığım dile getirirken
kendileriyle ügili bazı olaylardan da haberdar ol-
madıklannı ısrarla dile getirdiler.
Bu bürokratlann tamamı Başbakanlık eski Teftiş
Kurulu Başkanı Kutlu Savaş'ı da hazırladığı ra-
pordan dolayı suçladılar. Savaş'ın kendileriyle
konuşmadan rapor hazırladığım ve yanlış şeyler be-
lırttiğını savunan bürokratlar, raporun yanlt olduğu
ıddıasını da dile getirdiler.
bıze intikal eden olaylara göre savah-
ğa hiç bildırilmemiş
BARUTÇU- Hatırhyonım, o za-
man bu ışı hep duyuyoruz, rahatsız
oluyoruz, elimizde çok somut bir delil
de yok. Pakdemirli ıle zaman zaman
oturur, istatistiklere bakardık. Doğru-
dur yalandır da bilmiyoruz, ama bir
rakam rahatsız ediyor. Hadı bu ince-
lensin derdik. Hiç kımse bıze ne bir ih-
bar yapmış, ne bir şey. Biz hakikaten o
zaman bir sürü maddeyi kayda almak
ihtiyacıru hissettik. ihracatı azaltmak
pahasına. Şüphelenılen her duyduğu-
muz konuda kayıt alsın bırlikler.Hazi-
ne, ihracatın azalması pahasına bu işın
üzenne en sıkı gıden yer olmuştur.
SÜRECEK
Akıntaş: Bize gelen nüUetvekilleri varHayali ihracat olay lannm yaşandtğı
dönemdeki DPT Müsteşar Yardımcısı
Bülent öztürkmen'den sonra bu göreve
gelen Ünal Altıntaş, "1988 başında eski
bir bürokrat olarak bu göreve
getirildik. Bazı isleri yapmak
iste> enler rahatsız oldu belki ama biz
doğnı ne ise onu y aptık" dedi. Halen
AvrupaTopluluğu Nezdinde Daimi
Temsüci Yardımcısı olarak görev
yapan Altmtaş, Hayali İhracatı
İnceleme Komisyonu'nda verdiği
ifadede. DPT'nda göreve başladıktan
10-15 gün sonra kunımda çaİışaniaruı
içeriğini bilmediklerini belirttikleri 300
dosyanın beklediğini kendisine
bildirdiklerini anlattı. Bunun üzerine
Teşvik Uygulama Başkanı ile Teşvik
Dairc Başkanı'nı bu dosyalan
incelemekle görevlendirdiğini beiirten
Altıntaş. kısa sürede incelemclerin
tamamlandığını >e 1988'in altıncı
ayında dosy aların. raporlar
doğrultusunda işlem y apılmak üzere,
bakandan onay alınarak ilgili mercilere
gönderildiğini söyiedi. Kendi
döneminde, gümrükler tarafından
fiy atı yüksek bulunan bütün ihraç
mallarmın gerçek değerlerini İstanbul
Sanay i Odası aracıiığıyla tesbit edip,
Merkez Bankası'na bildirdiklerini de
vurgulay an Altıntaş, gerçek
ihracatçının haklannı korumaya
çabştıklarını belirtti. Altıntaş, ünlü
hayali ihracatçı Turan Çevik'in
kendisinden yardım isteyen başkanı
olduğu Malatyaspor'a "Benim
DPTden aiacağım v ar, gidin onu
çıkarın. alm ve kuiübünüze gelir
kaydedin" dediğinin belirtilerek,
"Böyle bir konu size intikal erti mıT'
sorusuna, "Asla" y anıtını verdi. Bu
konuda, dönemin Başbakan'ı, ilgili
bakanyadaANAP'lı
milletvekillerinden kendisine aracı
gelip gelmediğinin sorulması üzerine
ise "Birçok millervekilimiz gelir tabii
ki, birçok konuda gdmişkrdir" dedi.
Komisyon üyesi Kamer Genç'in "Vergi
iadesinin > ergisinin iadesi konusunda
geldi mi?" yolundaki sorusu karşısında
da Altıntaş, "Hiçbir milletvekiliiniz
gelmedi, onu söyleyebilirim. Ama
y atınm konusunda gelmişferdir, başka
konularda gelmişlerdir" diye konuştu.
Bu konuda, "daha fazla bir şey
söylemek istemediğini" beiirten DPT
eski Müsteşar Yardımcısı Ünal
Altıntaş, Komisyonda verdiği ifadesüıi
şu sözierle tamamladı:
"Biz eski bürokrat olarak geldik oraya,
bazı bu işteri y apmak isteyenler
rahatsız oldu belki, bilmiyorum, ama
biz doğnı ne ise onu y aptık. Bugün de
doğnı ne ise onu y aparız, imkan olursa
yann da doğnı ne ise onu yapanz. Ben
anlattıklanmın dışında talimat
vermediğimi kesin söyleyebilirim.
Böyle bir şey olması mürnkün değil.
Çünkü, genel prensipleri tespit ettik.
Bu prensiplerin dtşına çıkan her
arkadaş sorumludur."
Omırlu mücadelen bizlere daiıııa önderdir
O N B I N L E R
ICİN YAZDI
Özgürlük bağımsızlık ve de-
mokrası mücadelesının yılmaz.
savunucusu değerli yazar Uğur
Mumcu'nun faşıst güçlerce
katlını şıddetle kınıyorum.
MusUfatlhan
Bir onur simgesinı bir demok-
ratı yoketmek bu kadar kolay
mı? O hep var olacak.
Çetin Demirei
Lanet. Bir faili meçhul cinayeti
daha mı kanıksayacağız?
Alev Arkutçu
Özgürlük. bağımsızlık. demok-
rasi ve devrim Mücadelesi biz-
leri susturamaz. Susmayacağız.
Mücadeleh bızlere daıma ön-
derdır.
Arfaan Tüzmen
Uğur Mumcu'nun katline se-
bep olan zavallılar kesilen saka-
lın daha gür çıktığım hiç bir za-
man akıllanndan çıkarma-
sınlar. Uğur ağabeyi seviyonız.
Çünkü Atatürk'ün bize emanet
ettiği cumhuriyete sonsuza dek
sadığız.
Ender Akduman
Senin için uzun süredir zaten
korkuyorduk! Yaşlanarak öl-
meni beklemck safiık olurdu,
bunca söyleyecek şeyın olduğu-
nu düşündükçe.
Meoveş Dinay.
Yerin doldurulamaz.
Bir gider bin geliriz
Erkan Özdoğan
Demokrasi ve Atatürkçülük
yolundaki onurlu mücadelenı
saygıyla anıyorum. Yenn dol-
mayacaktır. Ama bızler daha
da çoğalarak bu mücadele>i
sürdürmeye devam edeceğiz.
Nedret F.
Bağımsızlık, demokrasi, özgür-
lük mücadelesınde yiğıt bir ne-
Bırakma bizi Uğur
O gitti dönmeyecek
Yıllarca özlenecek
Gözlem korkusuz yiğıdini
Btler UĞUR MUMCUyu
Kaybettik,
İsyanlardayım.
Beklenen yarmlar da
Uğursuzluk bulutları
Nasılsa hayır yok gelecek günden
isyanlardayım.
Sorarım size nedir bu hal
Sokakta mollalar,
Mecliste çığ köfte partüeri
Hırsızlık, üç kağıtçılık, pahalılık,
Kol geziyor,
Neredesiniz beyler uvanın,
Bizler UĞUR MUMCU'yu kaybettik,
Isyanımız sizlere
D.Ateşoğullan
fesı kaybetmenin acısı içinde- ş ü n c e v e
çağdaşh
yız, hepımızın başı sagolsun. b i r
^ ^ bıliyoruz.
Bir Cumhuriyet okuru E k r e m
Karabulut
öğretmeni
Sevgıh Uğur abime, Cumhuri-
yet ile büyüyen senin yaalannla
aydınlanan bizler seni hep yaşa-
tacağız. Çocuklanmıza ve dığer
bütün ınsanlığa Atatürkçü dü-
Her şe\ ıçın teşekkürler.
Ariliah Gürkan
SÜRECEK
ÇALIŞANLARIN SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL
"Almanya'da Bana
Aylık Bağlandı"
SofU' Bir süre önce .AJmanya'dan kesin dönüş yaptun.
Yurda dönmeden önce Almanya'da bana aylık bağlandı.
Yurtdışında gecen çalışma sürelerimi borçlanmak istiyo-
rum. Sorulanm:
1) Borçlanmadan yararlanabiunem için hangi şartlar
aranıyor?
2) Ahnanya'dan bana aylık bağlanması, Türkiye'den aylık al-
mama engel olur mu?
3) önceki uygulamada, yurtdışındaki bütün çalışmaların borç-
lanması gerekiyordu. Bugün bu uygulamanın kalktığı söylerüyor.
Benim, Almanya'daki çalışmalarımun tümünü mü borçlanmam ge-
rekiyor? Yoksa istediğim kadar süreyi borçlanmaya hakkun var
mı?
YANTT: 1) Gerek 3201 sayılı yasa, gerek yasanın uygulanmasi-
na ilişkin yönetmelik, gerekse Sosyal Sigortalar Kurumu'nun
3439 sayılı genelgesinde, borçlanılan sürelerin aylık bağlanması-
nda göz önüne ahnabılmesi için;
"a) Yurda kesin dönülmüş olması,
b) Tahakkuk ettirilen döviz borcunun tamamımn ödenmiş ol-
ması,
c) Döviz borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı is-
tekte bulunulması şarttır."
Yurtdışında geçen çalışma sürelerini borçlanmak için bu üç ko-
şul aranmaktadır.
2) 3439 sayılı genelgenin "Sosyal Güvenük Sözleşmeleri Uy-
gulamalan" ile ilgili bölümünde:
"Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri'ne göre Türkıye'de geçen sigor-
talılık süreleri dikkate alınarak akit tarafça kendılenne tam aylık
bağlanmış olanlann Türkiye'de geçmiş ve aylık bağlanmasında
dikkate abnmış süreleri evvelce değerlendirilmiş bulunduğundan
bu süreler nazara alınmaksızın yalnızca borçlandınlan sürelerle
aylık bağlama şartlan yenne gclmış olması halınde aylık bağ-
larur "
Genelgede "Borçlandınlan sürelerle aylık bağlama şartlan ye-
rine gelmiş olması halinde" aylığın bağlanacağı açık olarak beür-
tilmiştir.
3) Yıne 3439 sayılı genelgenin "Borçlanılacak Süreler"e ilişkin
1. bölümünde sorunuz şöyle yanıtlanmaktadır.
"Vatandaşlanmız, yurtdışında geçen ve belgelendınlen çalışma
sürelen ıle bu çalışma süreleri arasında veya sonundaki işsizlık
sürelerinden her birinde bir yıla kadar olan kısmını borçlanarak
sosyal güvenlıklen açısından değerlendirebileceklerdir.
Ancak. 18 yaşından önce geçen hizmetler bu değerlendirmede
dikkate alınmayacaktır.
Çalışılan ülke ile Sosyal Güvenlik Sözleşmesı yapılmış olup ol-
madığına bakılmaksızın vatandaşlanmız, yurtdışında geçen çalı-
şmalanndan dilediklen kadannı borçlanabıleceklerdir."
Yasa, yönetmelik vegenelge uyannca vatandaşlanmız, "Yazılı
ıstekte bulunmak ve yurtdışında geçen sürelerinin tamamını veya
diledikleri kadannı döviz olarak ödemek şarüyla borçlanabilir."'
ANKARAANKA
MÜŞERREF HEKÎMOĞLU
Yeni Bir Öykü...
Telefon çaldı, Bodrum'dan Gönül Kayra. Bayramın
kutlu olsun diyor, ben de bir Cumhuriyet kızıyım, seni 19
Mayıs'ta kutlamak istiyorum Ardından bir telefon daha,
bu kez Lale Kura. Merhaba Cumhuriyet kızı diye gül-
düm.
Sabaha karşt TV'de bir açık oturum dinledim, seni
anımsadım. Bir başka Cumhuriyet kızı da ne güzel ko-
nuştu, diyor. Profesör Nermin Abadan Unat'tan söz edi-
yor. Üzgünüm, o tartışmaları izleyemedim. Sonra bir
telefon daha, bu kez değerli sanatçımız Suna Kan.
-Akşamüstü Anıtkabir'e gidiyor musun? Yağmur yağ-
mazsa güzel bir akşam olacak. Devlet Opera Orkestra
ve Korosu Kodallt'nın Atatürk Oratoryosu'nu seslendiri-
yor Anıtkabir'de.
Elbet gideceğim! 19 Mayıs'ların önemi giderek derin-
leşiyor, dünde, bugünde ve geleceklerde. Bu bayram
sabahı daha mutlu ve umutluyum doğrusu. Hafta başın-
da Dışişleri konutunda bir çayda, akşamüstü Çankaya
Köşkü'nde düzenlenen kutlama töreninde de paylaşnm
bu mutluluğu. Trafiği hayli yoğun bir gün. Dışişleri Ba-
kanı'nın eşi Inci Çetin, Hollanda Başbakanı'nın eşi Ba-
yan Lutters onuruna bir çay düzenledi yeni konutta.
önce, Türk kadınının statüsünü beiirten konuşmalardin-
ledi konuklar. Profesör Emel Doğramacı ve Kadın So-
runları Genel Müdürü Selma Acuner'in çizdiği tablo çok
çelişkili elbet. Atatürk devrimleri, laik Cumhuriyet, ka-
dınlara eşit haklar, özgürlükler, nüfusumuzun yansı
kadın, her dalda doruğa tırmanan kadınlar, erkekle yan
yana yarış içinde. Ama siyasal yaşamda çok az kadın
var. Türkan Akyol parlamento dışından bir bakan olma-
nın üzüntüsünü belirtiyor konuklara. Seçilen milletvekili
sayısı da nerdeyse simgesel! Hollandalı konuklar biraz
şaşırdı sanırım. Çay masasında, Hollanda Başbakanı ve
Dışişleri Bakanı'nın eşleriyle bir arada oturduk, sorular
ve yanıtlarıyla ilginç söyleşiler oldu. Bizi çok az tanıyor-
lar sanırım, anlattıklarımız onları şaşırttı, kimi sorulan
da bizi. Çelişkiler, Atatürk devrimlerini yozlaştrma ça-
balanndan kaynaklanıyor kuşkusuz. Laikliği, kadın dev-
rimini, eşit haklar ve özgürlükleri, eğitımde eşitlık ilkele-
rini yaşayabilenler boy veriyor, ötekiler geride, karanlık-
ta kalıyor.
Söz Türkiye'nin yeni Cumhurbaşkanı'na geldi bir ara-
lık. Biz mutluluğumuzu belirttik, cumhurbaşkanlığı seçi-
minin demokrasiye geçiş döneminde güzel bir aşama
olduğunu anlattık konuklara. Çaydan sora Çankaya
Köşkü'ne girtim ben Demireller'i kutlamaya. Havada
leylak kokusu, son yağmurlarla çiçekler coşmuş, mor
bir bahçe oluşmuş Çankaya'da. Köşkün yeni ev sahibe-
si Nazmiye Demirel'in elbisesınde de mor pırıltilar. Bir-
den yıllarca önceyi anımsadım, 196O'lı yıllarda Nazmiye
Demirei, Baraj'da bir çay verdi diplomat eşlerine. Beni
de çağırdı. Akşam Gazetesi nde onun şapkalarını eleşti-
ren bir yazımdan söz etti bana.
Bizim şapkalarıcnız önemli değil, kocalarımızın politi-
kası, çalışması önemli, dedi. Elbet çok haklı. Morparıltılı
elbisesini eleştirenlere de benzer şeyler söyler sanırım.
Pembe Köşk'te onun şıklığının değil, Suleyman Demi-
rel'in uygulayacığı polıtikanın önemli olduğunu söyler.
Protokol görevlilerini kutlamak gerekir. Onca konuğa
nasıl ulaşmışlar bir günde. Pazar günü seçim, pazartesi
kutlama töreni. Kalabalığın coşkusu protokol kurallarını
aksattı kimi anlar. Cumhurbaşkanı ve eşini bir an önce
selamlamak için sırayı bozanlar, öne geçenlerle, Demi-
rel'in seçim kürsülerini anımsatan tablolar da oluşuyor.
Çankaya'da ilk kez yaşanan bir olay belki de.. Başta
Genelkurmay Başkanı'yla pırıl pırıl üniformalılar, ya-
bancı diplomatlar, şık kadınlar, başörtülüler, Refah dı-
şında her partiden politikacılar ve üst düzeyde bürokrat-
lar. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, seçim, sonuç-
landıktan sonra verdiği demeçleolumlu bir izlem btrakn
kamuoyunda. Kimi kişiler kutluyor, kimi kişiler de baş-
bakan olarak kutlanacak DYP'liyi merak ediyor. Amade-
mokrasiye geçiş sürecinde çok önemli bir dönem bu.
DYP siyasal gücünu, demokrasiye katkısını kanıtlaya-
cak bu donemde. Bu sınavı başarması gerekiyor. Ben
her zamankı iyimserliğimle olumlu gelişmeler bekliyo-
rum yine. Başbakan belirlendikten sonra SHP-DYP koa-
lisyonunun sürmesini, protokolde yer alan konulara
eğilerek güçlenmesini diliyorum. Partiler de, hükümet-
ler de toplumdaki beklentilere yanıt vererek güçlenir,
değil mi?
Gül bahçesinin yeşil çimenlerinde eski bir dostla ko-
nuşuyoruz bir aralık. Çankaya'yı Demirel'in doruğu, di-
ye niteliyor. öyküsü noktalandı, diyor. Doğru, bir öykü
noktalandı ama yeni bir öykü başlıyor Çankaya'da
• • •
Yazıma son veriyor, Anıtkabir'e gidiyorum şimdi.
Cumhuriyetimizin öyküsüne yeni bir gün katmanın se-
vincini paylaşacağım. Açık oturumlarda laikliğe ters
bakanlara, savunanları susturanlara, çağın dışına ka-
yanlara biz de varız demeye. 19 Mayıs'lardan bugünlere
dönerek, tarihimizi, coğrafyamızı, kimliğimizi hissetme-
ye. Atatürk Oratoryosu'nu dinlemeye... Keşke genç bir
kız olsaydım şimdi, Atatürk'ü, devrimleri yeniden yaşa-
saydım. Atatürk'ü gerçekten sevmenin gereğini daha iyi
yapabilseydim, daha iyi anlatsaydım Atatürk gerçeğini.
Bu yıldönümleri Cumhuriyet kuşaklarına bir uyarı as-
lında, görevlerimizi anımsatıyor.
Hepimizin o görevi başarması umuduyla.
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/ Woody AUen'ın bir ti-
yatro yapıtı... Türkçede
ilgi adıjı. 2/ Müstahkem
yer... İyilik, kayra. 3/
Cinsel çekicilik. 4/ Ünlü
bir şairimizin soyadı...
Mimarhkta "sahın" an-
lamında kullamlan söz-
cük. 5/ Benzenden türe- 6
yen ve boya sanayisinde
kullamlan zehirli bir
madde... İtalya'da bir ır- 8
mak.6/DilbUgisindesöz- g
cük türetmek ya da söz-
cüğün görevıni belirtmek
kullamlan bicim verici ses... Çok
hafıf malzemelerden yapılan ve
kendi kendine salınan soyut hey-
kel. 7/ Büyük risk taşıyan sigorta
işlennın organizatörüne verilen
ad. 8/ "Çok sarhoş" anlamında ar-
go sözcük. 9/ Bir renk... Hafıza
kaybı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Giacoma Puccini'nın üç perde-
lik operası... Gözleri görmeyen. 2/
Tanmda kullamlan azotlu gübre... Asya'da bir ülke. 3/ Tahta
sopalarla oynanan bir İngiliz sporu. 4/ Tropikal bölgelerde ye-
tişen ve yapraklanndan değerli bir tekstil elyafı elde edilen bıt-
ki... Deniz tarafından örtülen, derin ve parçalanmış koylar
meydana getiren gömülmüş vadi. 5/ Başlıca üyesi Jules Roma-
ins olan ve toplumun ortak bilincini dile getirmeyi amaçlayan
edebiyat öğretisı. 6/ Doğu Anadolu'da bir ırmak... Bir şeyi
anımsamak için yaalan kısa yan. 7/ Giysi kolu... Şampiyon. 8/
Değerinden çok aşağı bir fiyatla alınabilen şey. 9/ Köpeİc... Ta-
vuğun istenilen yere yumurtlamasını sağlamak için kullamlan
beyaz taş... Boru sesi.