25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
21 MAYIS1993CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada gün süre bulunduğunu' savunuyor. önce Cindoruk inceletmiş, daha sonra Cumhurbaşka- nı Demirel'e hukukçuların hazırladığı on sayfalık bir ra- por sunulmuş. Bu raporun son sayfasında hukuksal ir- delemelerin sonuçları şöyle sıralanıyor: (a)- Boşalan başbakanlığa Bakanlar Kurulu üyelerin- den biri vekalet edebilir. (b)- Boşalan başbakanlığa ve- kalet, yeni hükümet kurulana kadar devam eder. (c)- Bo- şalan başbakanlığa vekalet, bakanlar için öngörülmüş olan 15 günlük süreye tabi değildir. (d)- Cumhurbaş- kanlığı seçiminden sonra kurulan hükümetin Meclis'ten güvenoyu alamaması üzerine ikinci hükümetin 45 gün içinde kurulamaması veya kurulup da güvenoyu alama- ması halinde cumhurbaşkanı, seçimin yenilenmesi ka- rarı alabilir. Kuşkusuz olayın hukuksal yanı kadar, hatta hukuksal- lıktan da öteye önemli siyasal bir yanı var. Ana muhale- fet, başbakanlığa vekalet sorununu ön plana çıkarırken acaba hangi siyasal hedeflere varmayı umut ediyor? Cumhurbaşkanı Demirel'in çevresine göre muhale- fet, DYP kongresini beklemeden Çankaya'nın birbaşba- kan atamasında direnirken 'partiyikendiiçindekavgaya sürüklemeyi, devletteki sürekliliğe uygun olarak bugün işbaşında bulunan koalisyonu kendi içinde birbirine dü- şürmeyi' amaçlıyor. Partiye kanşmak Demirel, ANAP'a kendi dönemini anımsatacak bir ör- nek veriyor: "TurgutBey, cumhurbaşkanı seçilince, Ev- ren'in önünde yedi gün bulunduğu için Ali Bozere 30 kasımda vekalet verildi, 9 aralığa kadar bu görevi sür- dürdü. Eğer kasımın 30'undan aralığın 9'una kadar ülke bir vekil başbakanla idare edilmişse, bu sürenin dokuz gün olmasıyla 30 gün olması arasında hiçbir fark yok." Üstelik Çankaya'dan yansıyan haberler, Cumhurbaş- kanı'nın "Akbulut'a benzer bir hükümetin Meclis'ten gü- venoyu alamayacağı kaygısını "taşıdığını gösteriyor. Vekalet olayının hukuksallığı üzerindeçevresiyleyap- tığı çalışmalarda kimi zaman, işin siyasal yönüne değin- diği, "Ben güvenoyu alamayacak bir hükümet kurdurup da ne yapacağım " dediği öne sürülüyor. Cumhurbaşkanlığı secimiyle hükümet sorununun ya- zıJı kurallara göre çözüldüğünü, 'devlet işlerinin özenle sürdüğünü, aksayan hiçbir yan olmadığını' anımsatır- ken Demirel, Almanya Başbakanı Kohl'ün ziyareti sıra- sındaki, "Ben, Türkiye ile Almanya arasındaki münase- betlere yeni bir ivme, yeni hız, yeni bir ruh vermek isti- yorum"sözlerini, irdelemelerine kanıt diyeanlatıyor. Tabii hemen her çevrede söz, dönüp dolaşıp Demi- rel'in DYP'deki başkanlık yarışına karışıp karışmayaca- ğına ya da adaylar arasından birini 'işaret'edip etmeye- ceğine dayanıyor DYP'deki gelişmeler sonuçlanıncaya değin, parti işle- riyle 'meşgul olmayacağını' yineliyor Cumhurbaşkanı Demirel. Ne çare, her aday adayının 'Çankaya ile görüşmeden resmen ortaya çıkmayacağını' söylemesine ne demeli? Demirel'den şu yanıt geliyor: "O davranışlar, bana olan saygılannın gereğidir." Ya tartışmalar, sürtüşmeler? "Böyle bir olay dünyanın hangi ülkesinde olursa ol- sun, böyle olur, bu kadar olur." Demirel'in tutumu son güne kadar, bakalım bu tempo- da gidecek mi? OLAYLAREV ARDEVDAKI GERÇEK• Baştarafi I. Sayfada göründü. Ancak 1987'de siyasal ya- saklar halkoyuyla kalkınca, ANAP'takıdörteğilimdağıldı; siyasal tablo değişti; ANAP 1991 de erken seçimlere git- mek zorunda kaldı; ana mu- halefet partisi görevini üst- lendi. Dört eğilimi artık yapısında banndırmayan ANAP'ın mer- kez sağ oylarını DYP ile pay- laştığı, düzenlenen kamuoyu yoklamaiarında vurgulanı- yor; ANAP'ın özellikle Istan- bul'daki altyapısı gücünü koruyor; parti artık dört eği- limden söz açmıyor; yeni kimliğiyle varlığını sürdürü- yor. ANAP'ın 10'uncu yılında Türkiye'nın siyasal değişimi hızlanmışör; partinin eski li- Büyük UBaştarafl 1. Sayfada nın büyül gazetelere verdiği teşvik belgelerinde KKDP (Kaynak K.ullanımını Destek- leme Pnmıl diye geçen ve çeşitli oranlarda venlmesi öngörülen kredilerin 'tıibe' niteliği taşıdığı, KKDK dye ifade edilen ve yine gazetdere çeşitli oranlarda yerilmesi cngöriilen kredilerin ise en fazlayuzde 30 faizli. 2 yılı ödemesız, 5 yıl vadeli 'tavızli krediler" oliuİclan belirtildi. Eşi Kerral Ibcak'ın ölümün- den sonra Tercüman gazetesi- nin "sahih" olarak görünen Nadı Dıcai da söz konusu kre- dilerden .ararlanmak üzere kendilerinn de başvuruda bu- lunacağını kaydederek şunlan söy.edi: ''Hükümetin basına yapacağı ;ardımlardan mutlu olrramak -nümkün değil. An- cak görüleı o ki, bu uygulama sırasında nükümet meseleye madalyonjı sadece bir yüzün- derı bakmij. Gazetelere yaünm kredisi daütmış. Oysa bunun y e m e işkme kredisi sağia- maıydı. Çinkü Sabah, Hûrri- yet, Milli^n gibi gazeteler, za- ter» yaünn yapabılecek varhğı o l a ı gazeteer. Siz, birde bunJa- ra iave yaınm teşvikleri sağ- ladğınızda. sadece tekelleşmeyi hızlandınnnız." Cedit Crubu tarafından çı- k a ı l a n Tirkiye Günlüğü dergi- s i n n Getel Yayın Müdürü Mıstafa Çtlık da 55 mılyar 119 md»-on braık teşvik aldıklannı, k h ü k i i i deri Turgut Ozal'ın ölümü ve DYP lideri Süleyman Demi- rel'in Çankaya'ya çıkmasıyla politika yaşamında yeni den- gelerin aranışına girilmiştir; ana muhalefet partisinin ge- leceğe dönük beklentileri, bu tabloda yandaşlarının umut- lannı tazelemeye daha çok elverişlidir. Ne var ki değişen Türkiye'- de artık ANAP'ın rakibi, so^ daki partiler değil DYP'dir. Soldaki partiler de, gelecek seçimde, sağ ile değil, kendi aralarında hesaplaşma ko- numundadırlar. DYP-SHP koalisyonu bu sonucu oluş- turmuştur. Partiler mozaiği çok ve küçük parçalıdır. Sağ- da DYP, ANAP, MÇP, RP ken- di alanlarında varlıklarını koruyacaklar mıdır? Eğer bu sorunun yanıtı olumluysa, ANAP'ın 1980'lerde veaskeri yönetim ertesindeki durumu- na ulaşması çok güçtür. Politika bir soluk sorunu- dur. Tablo şimdi böyle görün- se de, yarın öbür gün hangi dönüşümlere gebe olduğu kesinlikle söylenemez. ANAP'ın beklemeye sabrı yettikçe, siyasal yaşamdaki yerini daha belirgin biçimde çizmek olanakları da büyüye- cektir. • • • TÜRKİYEDE DÜNYADA Meteofoicjı Genel Mudurluğu nder annar bıigıyegore ouîun boigeie*"ımi2par- :aiı ^eçoköuuTiu Marmara mn dogjsu Karadenız I; Ege goi e? yöresı Iç Anaöofü Doğu Ana<3oiu ile GureyCoçu Anadolu nun ocçusu saganak ve gok- guruttuiu sağanak yagı$!ı gececek Hava sıcak ığında onem;. bir degıs * * ol- Ta/acak Demzier mızde ruzgar Dogj Karaden z ve Baiı Andemz oe gunbansı .etcara/ei Ba;> -^araden z öe kıtiie ve 'odos dıâerdenızıerfmtzdeyıidızveka- raye'den2-4kuwe:nde saaTîe4-i6denıZfrılı Nz'aesecek VanGolundehava çok bufuflu ve sağaıa* yağışiı geçecek Adana Afyon Ağr. Ankara Antaiya Aydın Bursa Çanakkale D'yarbakır Eöıme Erzurum Eskısehır istanbul zmır Kare Konya Sarrsun Trabzon Zongı.(dal( B27 Y22 Y 19 Y23 B25 B27 Y25 B2S Y25 823 Y 18- Y23 Y23 B 26 Y 18 Y22- V20" v 20' Y ig- 14 8 6 10 14 14 12 14 10" 13' 3" 11 " 15' 14" 5' 8' 14 14 12 Yağmurlu Bulutlu Sıslı # Guneşh § Karh KohPden Türkiye'yc demokrasi övgüsü Haber Merkezi - Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmakta olan Almanya Başbakaru Hel- mut Kohl, Türkiye'de demokrasi alanında önemli adımlar aüldığı- nı, bu adamlann dddi olduğuna inandığını ve görmezden geline- meyeceğinı söyledi. tnsan haklan ve Güney- doğu sorunu konusunda Türk yetkililerin kendisine, "Gerek Türkiye'de gerekse bölgede tam anlamıyla özgürlüğün sağlana- cağını bildirdiğini" kaydeden Kohl, iki ülke ilişkilen çerçeve- sinde her konunun tartışılabilece- ğinı, ancak karşılıklı suçlamalar- la ilışkılerin zedelenmemesı ge- rek tiğinı bildirdi. Üç günlük resmı bır ziyareı için Türkiye'ye gelen Almanya Başbakanı Kohl, dün sabah ilk olarak Anıtkabir'e gitti. Kohl. Anıtkabir defterine, "Ulusuna yol gösteren ve kuşağımıza izlen- mesi gereken hedeflen gösteren dahinın anısına" diye yazdı Daha sonra İsnet Inönü'nün me- zanru da ziyaret eden Kohl. 09. 30'da Başbakanlık'a geçü. Kohl ve İnönü görüşmesi 2 sa- ate yakın sürdü. Görüşmeye her iki ülkenin büvükelçileri. Dışişle- ri Bakanı Hikmet Çetin, Dışışleri Bakanhğı Müsteşan özdem San- berk, TIKA Başkaru Umut Ank, Savuruna Sanayii Müsteşan Va- hit Erdem de katıldı. Görüşmenin son bir saatine Devlet Bakanı Tansu Çiller de katılırken Çiller, görüşmeye geç kaulmasına iliş- kin soruya "Çağırdılar geldim" yanıuru verdi. Görüşmeden ayn- lırken İnönü, gazetecilerin so- rulannı yanıtlamaktan kaçınır- ken "Görüşmeler gayet olumlu geçti" demekle yetindi. Konuk Başbakan öğle saat- lerinde Çankaya Köşkü'ne çı- karak Cumhurbaşkanı Süteyman Demirel tarafından kabul edildi. Bir saatı aşan görüşmeden sonra Helmut Kohl, Sheraton Oteli- nde bir basın toplantısı düzenle- di. Kohl toplanünın hemen ba- şında yaptığı açıklamada. An- kara'da son derece önemli siyasi görüşmeler yapüğını bildirdi. Kohl, "Ülkemizde yabancı düş- manı bazı şiddet hareketleri kur- ban almıştır. Ancak Alman halkı buna karşı çıkmaktadır ve biz de hükümet olarak bunlara karşı- yız" diye konuştu. Türkiye'nin konumu itibanyla SSCB'nin dağılması sonrasmda Kafkaslar ve Orta Asya'da ol- dukça etkin bir ülke konumuna geldiğini vurgulayan Kohl, "Tür- kiye çok önemli bir görevle karşı karşıyadır. Bu konuda işbirliği imkanlannı değerlendirmemiz gerekiyor." dedi. Alman kamuoyunun Güney- doğu sorunu ve insan haklan ko- nusunda son derece hassas oldu- ğunu bildiren Kohl, "Tabii ki Türkiye. terörist eylemleri yasa- lar çerçevesinde önlemek için her türlü mesuliyete sahiptir. Alman- ya'dan izlediğim kadanyla şu anda bu bölgede huzur hakim. Ancak bu konuda çok şeyler yapılmalı, Sayın Cumhurbaş- kanı'na bu konuda çok şeyler yapılması gerektiğini söyledım" diye konuştu. Görüşmelerinde. PKK'ya kuryelik yapüğı gerek- çesiyle 3 yıl hapse m'ahkum edilen Alman gazeteci VVaJdberg'in du- rumunun ele alındığmı kaydeden Kohl, tutuklulann değişımi çer- çevesinde Waldberg'in konumu- nun değerlendırilciığını söyledi. Cemalettin Kaplan Almanya'da bulunan aşın din- ci akımlann öncülerinden Ceraa- lettin Kapbn'ın. Türkıye'ye vöne- lık tehditleri ve bazı insanlann öl- dürülmesıne yönelik fervalan ko- nusunda ise Kohl, "Bunu da acı- kça konuştuk. Ancak Almanya Federal Cumhuriyeti'ndeki du- rum buradan anlaşılmaz gözükü- yor. Bunu Ankara'daki meslek- taşlanm da aniayamıyor. Alman- ya'nın bir anayasası ve yasalan var. Almanya'da serbest bir or- Bunlar da görmezden gelinemez" dedi. Almanya Başbakanı Kohl, Türkiye'de insan haklanna iliş- kin özellikle Alman sosyal de- mokratlannın düşmanca bo- yutlara varan suçlamalannın yersiz olduğunu belirtti. Basın toplantısı Alman Başbakanı Helmut Kohl'ün Türkiye ziyaretini "iki ülke ilişkilerinde yeni bir sayfa açıldı" diyerek rütelendiren Başbakan Vekili Erdal İnönü, Almanya Başbakanı Helmut Kohl, havaalanından Çırağan Oteli'- ne Mercedes Benz fîımasının yeni piyasaya sürdü'ğü otobüsle gitti. Konuk başbakan, İstanbuJ'ıuı güzelliğini seyretmek istediği için otobüsü tercih eftiğiııi söyledi. (Fotoğraf: HÂTİCE TUNCER) tam var. Liberal modelde, özgür- bir gazetecinin bu ziyaretle ilgib' lüklerin devamı gerekir Ama biz olarak düzenlenen iki ayn ba- bu tür faaliyetler hakkında da ül- Sın toplanüsında özellikJe Kürt kemızde şıddetU bır tartışma sür- sorunu konusunda taranann durüyoruz. Almanya'ya dönunce f a r l d l açıklamalar yapüklannı sorumlularla görüşeceğim"' dedi - - Kohl, Türkiye'de demokrasi alanında önemli adımlar atıldığını bildirdi. Bu alanda daha da gelişmeler olacağma inandığıru kaydeden Kohl, "Atı- lan adımlar kuşku ile karşılan- mamab. baa sorular yöneltilebi- lir, ancak atılan adımlar cıddı. öne sürmesi üzerine, "Çok ara- nırsa. fıkir birliği olmayan bir nokta bulunur. Ama bu kadar çok aramaya gerek yok" yanıtı- nı verdi. Başbakan Vekili sıfaüyla dü- zenlediği ilk basın toplanüsında İnönü, Alrnan Başbakaru ile yapılan görüşmeler hakkında basın mensuplanna bilgi verdi. İlişkilen eskiye dayanan iki ül- ke arasında zaman zaman so- runlann çıkabileceğini vurgula- yan İnönü, Almanya ile yaşa- nan gerginliğin basında yer alan yanhş yorumlu haberler- den kaynakJandığını ifade etti. Ankara'dan İstanbul'a hare- ketinden önce Esenboğa Hava- limanTnda Ehşişleri Bakam Hikmet Çetin ile bır süre sohbet eden Alrnanya Başbakanı Hel- mut Kohl, "AT'ye tam üyelik yolunda devam edin" mesajı verdi. Hikmet Çetin, Kohl'ün, uluslararası koşullann Tür- kiye'nin topluluğa tam üyeligi için tarih onaya koymaya mü- sait olmadığmı söylediğini bil- dirdi. Kohl şu görüşü savundu: " Dünya çok hızlı birdeğişim yaşıyor. Siz elinizden gelen ça- bayı gösterin, iç düzenlemeleri- nizi. entegrasyona yönelik çabalanruzı bu yönde sürdü- rün, ama tarihten söz etmek, içinde bulunduğumuz koşullar- dan ötürü mümkün değil." Başbakan otobüste Ankara'daki temasiatmı ta- mamlayan Almanya Başbaka- nı Helmut Kohi, dün saat 19. 00'da beraberindeki heyetle İs- tanbul'a geldi. KohTü Atatürk Havalimanı'nda Vali Hayri Kozakçıoğlu, Büyükşehjr Bele- diye Başkaru Nurettin Sözen, İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ve diğer yetkili- ler karşıladı. Kohl alana indik- ten sonra kaldığı Çırağan Oteli'ne Mercedes Benz firma- sının Türkiye'de yeni piyasaya sürdüğü 0 304 model otobüsüy- le geldi. Türk dıplomasisinde konuk bir başbakarun ilk defa otobüsle seyahat ettiği dikkat çekerken, Alman Başbakaru bir soru üzerine, uzun boyu yü- zünden otomobilde dışanyı seyredemediğiru. ancak oto- büsle İstanbul'un güzelliğini görmek istediğini belirtti. An- cak aniden bastıran sis yûzün- den Kohl'ün îstanbul'un güzel- liğini seyretmesi mümkün olamadı. Bu arada Kohl onuruna bu- gün İstanbul'da verilecek olan yemeğe. Galatasaray Teknik Direktörü Feldkamp'ın da ka- tılacağı bildirildi. SINAVIN EN BAŞARILILARI Haber Merkezi- Öğrenci Seç- me Sınavı'nda sayısal ve sözel pu- anda en yüksek puanı alan öğ- renalerin amacı, bilgisayar veya elektronik mühendisi olmak. Öğ- renciler, başanlannı 'az, ama dü- zenli' çalışmaya borçlu olduk- lannı söylediler. ÖSS'de sayısalda birindliği .Denızlılı Gökhan Demirhan'la paylaşan İzmir Karşıyaka Lisesi öğrencisi İbrahim Etem Özden. sonucun kendisini şaşırunadığınj söyledi. Özden, bilgisayar mü- hendisi olmak istediğini de belirt- İzmir muhabirimiz Necati Aygm'ın bildirdiğine göre ÖSS'- de" sayısal bölümde aldığı 208.727 puanla birinci olan Özden'in ba- bası emekb Fransızca öğretmeni, annesı de Karşıyaka Lisesi'nde matematik öğretmeni. Üniversite smavlan için dershane dışında rek fazla çalışmadığını belirten Ozden. "Kendime özgü bir çalı- şma sistemim var. Kendimi çahşırken fazla yormuyordum. Benim felsefeme göre çok çalı- şmaktansa verimli çahşmak önemli" diyor. Denizli muhabirimiz ömer Yurtseven'in haberine göre sa- yısalda Türkiye birincisi, sözelde ise ıkincisı olan Gökhan Demir- ban ise elektronik mühendisi ol- mayı amaçlıyor. ODTÜ Elektro- nik Mühendisliği'ni tercih edece- ğini belirten Demirhan'ın anne ve babası ilkokul öğretmeni. Sınav için özel bir çalışma uygula- madığın] belirten Demirhan, "İlk 10'a gireceğımi biliyordum, ama birincilik sürpriz oldu" dedi. Türkiye'de eğitim sisteminin ezbercilikten kurtularnarnasını eleşüren Demirhan, "Öğrenci- lerin düşünmeye ve yorumla- maya yönelik bir sistemi yok. Eğıümde uygulamaya ve deneye daha çok önem verilmeli"diye konuştu. Ankara'dan Ayşe Sayıo'ın haberine göre sözel ve eşit ağırhklı puan birincisi Burçin Baytekin de başansını günü gü- nüne çalışmaya borçlu olduğunu bildiriyor ve "Ancak, ben hiç öyle 'inek' olmadım. sosyal ya- şantıma da önem veririm"' diyor. Ozel zevklerini sorduğumuzda, hemen koltuğa yasianmış gitannı gösteriyor, "Tabii ki önce gitar çalmak, kitap okumak, aynca yüzmek, basketbol, koşmayı se- viyorum" diyor. GOZLEM UĞURMUMCU • Baştarafi 1. Sayfada mak olanağından yoksun kalıyor. Duverger, bu olguya "yabancılaşma" adını takıyor; bu yabancılaşma süreci içinde "ortanın egemenliği" nede- niyle siyasal iktidarın yurttaş oyu ile ilgisi kalmıyor, bu- nun yerine partilerin iç ilişkileri, karşılıklı dengeleri ve anlaşmaları söz konusu oluyor. Fransız seçimlerinde bu "yabancılaşma süreci" bir bakıma kesintiye uğramışa benziyor. Çünkü, Mitter- rand'ın Sosyalist Partisi, uzun süreden beri halka malol- muş bir programı uygulama olanağını ele geçirmiştir. sosyalist programın ilk hedefi, çokuluslu şirketler ve bankalardır. Bu çokuluslu şirketler ve bankalar, kendile- rini, sosyalist uygulamalara karşı korumaya çalışacak- lar ve büyük olasılıkla bu çalışmadan, bugünden planla- nan bir siyasal kargaşa doğacaktır. Geçmişte bu siyasal kargaşanın en canlı örneklerin- den biri, halkoyu ile devlet başkanlığına seçilmiş bulu- nan sosyalist Allende'nin, bakır madenlerini millileştir- meye kalkar kalkmaz, çokuluslu şirket İTT'in girişimleri ile devrilmesidir. Çokuluslu şirketlerin ortak ve temsilcileri, o ülkenin "milli burjuvaları" değildir. Çünkü çokuluslu şirketlerin anavatanları, bu şirketler topluluğunun dayandıkları ana sermayenin kaynaklandığı ülkelerdir. "Komprador burjuvazi", çokuluslu sermayenin kaynaklandığı ülke- den güç alan bir sosyal oluşum, bir sosyal tabakadır Bu sosyal tabakanın siyasal gücü de ttpkı pay dağılımı gibi "çokuluslu"dur. Çokuluslu şirket olgusu, "yeni enternasyonalizm" de- mektir ve dünyanın "en güçlü enternasyonal" bağı bu şirketlerin pay dağılımından geçmektedir. Mitterrand'ın sosyalist programı, bu şirketleri millileş- tirmeye, büyük yerli şirketleri de devletleştirmeye daya- nıyor. Fransız seçmeni, Duverger'nin tanımladığı "ya- bancılaşma olgusunu" aşarak bu ana hedefleri içeren programa oy vermiştir. Sosyalist Parti kazandığı çoğun- luğa ve Başkan Mitterrand'ın anayasal yetkilerine daya- narak bu programı uygulamaya çalışacaktır. "Yeni en- ternasyonalizm" ile ulusallık, bu noktada karşı karşıya geleceklerdir. Konuya bu açıdan bakarsanız, dünya, yeni bir olguya, enternasyonalizm ile gerçek ve kesin anlamda, "ulusal- lık, millilik, milliyetçilik" arasındaki bir kapışmaya tanık olacak, diye düşünebilirsiniz. Fransa seçimlerini Sosyalist Partinin kazanması, Kıta Avrupası'nın demokratik gelişmelerini bir aşama daha ilerletmiş ve demokrasiye yeni boyutlar kazandırmıştır. Fransa'nın bundan sonraki gelişmeleri, Mitterrand'ın öncülüğündeki halkoyuna dayanan ulusaf güçlerle, ço- kuluslu şirketlere, "enternasyonal sermayeye" dayalı "yeni enternasyonalizm" arasındaki kavgada kimin ye- nik düşeceğine sıkı sıkıya bağlıdır. Çokuluslu şirketler, Şili'de halkın oyu ile iktidara gelen sosyalizmin Şili topraklarında yeşermesine izin verme- diler, ama bu kez Fransa'da tohumlar toprağın çok daha derinlerinden uç vermeye başladı. Yinefirar,yine tünel | İZMİR (CumhuriyetEgeBû- lendi. ros^) - TDKP örgütü davasın- Kemalpaşa Cezaevi yetkilile- dan hükümlü 4 kişi, kaldıklan n, olayın dün sabah erken saat- Kemalpaşa Cezaevi'nden yak- lerde gerçekleştirildiğini belirt- laşık 13 metre tünel kazarak t ^ e r - kaçü. Kemalpaşa Cumhuriyeı Bu arada Kemalpaşa Cum- Başsavcısı Haluk Nur Çetinka- huriyet Başsavcısı Hahık Nur : ya, soruşturmanın basktıldığı- Çetinkaya da, tünel olaymın i nı, Adalet BakanJığından hemen ardından soruşturma- müfettişlerin geleceğini söyledi. nin başlatıldığını belirterek Edirne Tanm Açık Cezaevi'- "Olayı soruşturmak üzere ba-; nden de iki hükümlünün firar kanlıktan müfettişler geliyor. etmesiyle ayru cezaevinden iki Bız şimdi soruşturmayı başlat- ay için kaçanlann sayısı 17'ye tık."dedi. çıktı. Cezaevi fırarileri, İzmir Kemalpaşa Cezaevi yetkilile- DGM'de karara bağlanan rinden edinilen bilgiye göre dün TDKP davasmda örgüt üyesi sabah 2. koğuşta yapılan sa- olduklan savıyla 3'er yıl ağır yımda, İzmir E)GM'ce karara hapis ve 83'er milyon lira ağır bağlanan TDKP davasından para cezasına çarpünlmışlardı. Edime Tanm Açık Cezaevi'- nden de hırsızlık suçundan so- rumlu iki hükümlü fırar etti. Cezaevinden, 1 yıl cezası kalan İslam Dinç ile üç yıl cezası buJu-1 nan Engin Devrim adlı hüküm- lülerin fîrar etmesiyle son iki ay hükümlü Salih Özdemir, Meh- met Andiç, Nevzat Çiftçi, Ke- mal Keskin'in koğuşta olma- dıklan saptandı. Koğuş içinde arama yapan görevliJer, tuva- lette kazılan tünelin gjrişini bul- dular. Tünelin ortaya çıkmasının ardmdan tüm koğuşlann kapı- lan kapatılarak cezaevinde ge- niş çapta bir arama yapıldı. Bu aramalarda, 4 kişi dışında diğer hükümlü ve tutuklulann ko- ğuşlannda bulunduklan belir- için aynı cezaevinden kaçanla- nn sayısı 17'ye çıktı. Yetküiler, kaçanlardan 2"sinin cinayet, 4'- ünün silahlı gasp, birinin toplu kaçakçılık ve 10'unun da hırsız- lıktan hükümlü olduğunu kay- dettiler. • Baştarafi 1. Sayfada giren 1 milyon 56 bin 242 adaydan yiizde 71'inin başarüı olduğu- nu ye 749 bin 872 adayın ÖYS'ye ginneye hak kazandığını bildır- di. Özmen, sınav sonuçianna göre ÖSS'de en başanh 5 ilin de sı- rasıyla İzmir, İstanbul, Aydın, Bursa, Denizli ve Çanakkale oldu- ğunu açıkladı. ÖSS sınav sonuçlan bugün Gazeteciler Cemiyeti tarafından çı- kanlan 'Sınav Sonuç Gazetesi'nde açıklanacak. Sınav sonuçlan ve adaylann aldıklan puanlar ise adaylann adreslerine 24 mayı-' stan itibaren postalanmaya başlanacak. SUPER EMEKLILERINYEM MAAŞLARI/^Hazırlayan: YILMAZ ŞİPAL ş hükımetin siyasi tutumu yüjünden •»unu krediye çevire- •n^üklerİD söylem. 10. derece 6. kademe 1988 Yıl]. Borc 1988"de YatJ Telafi Edici Eski Yeni Aylık Aylık Goster-aesı Lrılan Para Eski ödeme Gosteraesi Gosteraesi Katsayı Sosyal Yardım Zammı Prim Eski Gunu Oran 5000 t 60 5240 % 61 5480 * 62 5720 t 63 5960 * 64 Yeni Eski Oran Aylık t 59 t 60 t 61 * 62 * 63 .4 1820533 .4 1833083 .4 1845634 .4 1858184 .4 1870735 _ 550 554400 92509 1696 1950 740 975000 Yeni Aylık 1832142 1846572 1861002 1875432 1889862 1004p_ t 81 t 80.4 10280 * 82 t 61.4 82.4 2084091 2135172 2096642 2149602 2109192 216403210520 *._83 10760 X 84 X 83.4 2121743 2178462 11OO0 » 85 * 84.4 2134293 2192892 11240 t 85 * 85.0 2134293 2201550 i o. derece 7. kademe 1988 Yılı Borc Gosteraesi _600 1988'de Yatırılan Para 604800 TeJ^fL_Edici_JEşja_öd«ae__100918 Sosyal Yardı» Zammı 975OO0 Prim Gunü Eski Oran Yeni Oran Eski Yeni Aylık ftylık 1828942 1852640 5720 5960 6200 6440 6680 6920 7400 7640 7880 8120 8360 8600 8840 9080 9320 9560 9800 10040 10280 10520 10760 11000 11240 % X X X X X X X X X \ X X X X X X X X X X X X 63 t 62.3 64 ' 65 • 66 i 67 1 68 1 69 ! 70 ' 71 ' 72 S 73 74 5 75 ' 76 i 77 ' 78 79 " 80 81 ' 82 • 83 ' 84 3 85 85 ! t 63.3 t 64.3 t 65.3 t 66.3 t 67.3 t 68.3 t 69.3 t 70.3 t 71.3 t 72.3 L 73.3 t 74.3 t 75.3 t 76.3 t 77.3 t 78.3 t 79.3 t 80.3 t 81.3 t 82.3 t 83.3 t 84.3 t 85.0 1866593 1879144 1891694 1904244 1916795 1929345 1941896 1954446 1966996 1979547 1992097 2004648 2017198 2029748 2042299 2054849 2067400 2079950 2092500 2105051 21176O1 2130152 2142702 2142702 1897040 1911840 1926640 1941440 1956240 1971040 1985840 2000640 2015440 2030240 2045O40 2059840 2074640 2089440 2104240 2119040 2133840 2148640 2163440 2178240 2193040 2207840 2222640 2233000 i o. derece 8. kademe 1988 Yılı Bor g Gos terqesi 10. derece 9. kademe .650 1988'de Yatırılan Para 655200 Telafi Edici Eski Oçteme ESKİ Aylık Gosteraesi 109327 1696 ylık Gosteraesi Katsayı Sosyal Yardım Za—ı Prim Eski Yeni Eski Gunu Oran Oran Aylık 5000 X bO X 59.2 1837351 1873064 % 60.ÎL 5480 X 62 t 61.25480 5720 1849901 1862452 1888234 1903404 X (>3 X 62.2 1875002 1918574 64 t 63.2 1887553 1933744 6200 6440 6680 6920 716O 7400 7640 7880 8120 8360 8600 8840 908O 9320 9560 9800 10040 10280 10520 10760 110O0_ X X X 65 66 67 X 68 t 69 X * * X X X 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 X 83 * * 84 85 X X X X X X X X * i X X X X X * 64.2 65.2 66.2 67.2 68.2 69.2 70.2 71.2 72.2 73.2 74.2 75.2 76.2 77.2 78.2 79.2 80.2 81.2 82.2 83.2 t 84.2 1900103 1912653 1925204 1937754 1950305 19628S5 1975405 1987956 2000506 2013057 2025607 2038157 1948914 1964084 1979254 1994424 2009594 2039934 2055104 2070274 2085444 2100614 2115784 2050708 2130954 2063258 2075809 2088359 210O910 2113460 2126010 2138561 2151111 2146124 2161294 2176464 2191634 2206804 2221974 2237144 2252314 11240 2151111 2264450 1988 Yılı Borc Gosternesi 1988'de Yatırılan Para 700 705600 Telafi Edici Eski 0de»9 __117736 Eski Aylık Gosteroesi 1696 Yeni Aylık Gostergesi Katsayı Prim Gunü Sosyal Yardım Zan—ı 975000 Eski Yeni Eski Yeni Oran Oran Aylık Aylık sooo 5240 5480 5720 5960 * 60 61 62 63 64 * * * * 59. 60. 61 . 62. 63. 1845760 L 1858310 L 1870861 l 1883411 1 1895962 1893414 1908954 1924494 1940034 1955574 6200 6440 6680 6920 * * X X 65 66 67 68 * t * 64 65 66 67 .1 .1 .1 .1 1908512 1921062 1933613 1946163 1971114 1986654 2002194 2017734 7160 7400 X X 69 : 70 * 7640 * 71 1 7880 X 8120 * 8360 86OÇL 8840 9080 9320 9560 9800 X X X X X X X 10040 * 10280 X 72 5 73 1 74 1 75 1 76 1 77 3 78 1 79 5 80 1 81 1 E 68. l 69. t 70. t 71. t 72. £ 73. t 74. 6 75. t 76. t 77.. t 78. t 79. t 80. 82 * 81. 1958714 1971264 1983814 1996365 t 2OO8915 2021466 1 2034016 L 2046566 l 2059117 l 2071667 1 2084218 1 2096768 L 2109319 l 2121869 2033274 2048814 2064354 2079894 2095434 2110974 2126514 2142054 2157594 2173134 2188674 2204214 2219754 2235294 1O52O 83 »82.1 2134419 2250834 10760 * 84 * 83.1 2146970 2266374 110OO 84.1 2159520 2281914 11240 * 85 * 8S.0 2159520 2295900 10. derece 10. kademe • 1988 Yıl) T Prim Gunü 5OO0 Borc Gosteroesi 1988'de Yatırılan Para elafi Eski Yeni Edici Eski Odeae Aylık Gosteroesi Aylık Gosteroesi Sosyal Eski Oran 5240 * 5480 5720 5960 6200 6440 6680 6920 7160 7400 7640 7880 8120 8360 8600 8840 9080 9320 9560 9800 X X X X X X X X X X X X X X X X X X X 10040 * 10280 10520 10760 11000 11240 X X X X X 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 85 t X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X Katsayı Yardım Zaaaı Yeni Oran 59.0 60.0 61.0 62.0 63.0 64.0 65.0 66.0 67.0 68.0 69.0 70.0 71.0 72.0 73.0 74.0 75.0 76.0 77.0 78.0 79.0 80.0 81 .0 82.0 83.0 84.0 8S.0 Eski Aylık 1854169 1866719 1879270 1891820 1904371 1916921 1929471 1942O22 1954572 1967123 1979673 1992223 2004774 2017324 2029875 2042425 2054975 2067526 2080076 2092627 2105177 2117728 2130278 2142828 2155379 2167929 2167929 750 756000 ' 126145 J 1696 : 2150 740 975000 Yeni Aylık 1913690 1929600 - 1945510 * 1961420 1977330 '. 1993240 • 2009150 .. 2025060 " 2040970 2056880 ' 2072790 < 2088700 ' 2104610 . 2120520 , 213643O ' 2152340 2166250 ' 2184160 . 2200070 ; 2215980 • 2231890 2247800 2263710,!^ 2279620 Q 2295530 b 2311440*1 2327350 Rl
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear