25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11 MAYIS1993SALJ 12 DIZIYAZI Sunay'laDemirePinyollarnu 1 9 6 3 t e n 1 9 9 3 e S Ü L E Y M A N D E M İ R E L Nalân Seçkin 'Mııhtıra'ayırdı Â artilerin, üzerinde onlaştıkları Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhittin Taylan 'ı kabul etmeyen Sunay; İsmet İnönü, Nihat Erimya da Faruk Gürler'in cumhurbaşkam seçilmesini önerİH. Dinleyen olmadı. Bu sırada süresidoldu ve Cumhurbaşkam Sunay, 28 Mart 1973 Çarşambagünü eşiyle birtikteyürüyerek Çankaya Köşkunden ayrıldı. C evdet Sunay, yedi yıllık görev süresinın dolmasına 33 gün kala, yeni cumhurbaşkanırun seçımı içın parti hderleriyle dizı görüşmelere başladı Cumhurbaşkanhğının beşincı yılı dolmadan 12 Mart 197t'de silah ar- kadaşlanndan bir muhtıra almış, Demi- rel'ın başbakanlıktan istifasını kabul et- .mek zorunda kalmışiı. Bu nedenle h- .dertere, ordudan kendisıne Genelkur- ma> Başkanı Orgeneral Faruk Gürler'in '• cumhurbaşkam olması isleminın gel- ! dığni akıardı, görüşlenni sordu. AP Ge- [ nel Başkanı Süle>Tnan Demirel. 28 şubat j çarşamba günü saat 10.00'da girdığı ı Çankaya'dan iki saat 20 dakika sonra îçıktı ve gaîetecılerte aralannda şu ko- i nuşma geçli- ' -Sizcecumhurbaşkanıadavıkunolabi- ;BT? ! - Partilerin cumhurbaşkaru adayı gös- ! termesi gıbi bir teamül >oktur ; - APIi bir parlamenterin cumhurbaş- '. kanı obnaa söz komısu mu? J - Ben sıze söyledım. TBMM'nin üze- nnde herhangi bir tesir icra etmek iste- mem. - Hükümet cumhurbaşkam empoze edebilir mi? - Cumhurbaşkanhğına şu seçilsin diye empoze yapılabılir mı? Hükümet meclıs- lere karşı sorumludur, mechslerin üstün- de değildir. Görüşmeler sürerken kulislerde ikınci Cumhurbaşkam İsmet İnönü'nün yanı sıraTürkiye'nin Ottawa Büyükelçisi eskı Hava Kuvvetlen Konıutaru emeklı Or- general trfan Tansel'in de adı dolaşmaya başladı. Demirel Tansel'in "deuletın çe- şith hizmetlerinde bulunmuş değerli bir zat olduğunu" söyledı. Seçim huzur içindir Sunay"ın Çankaya Köşkü'ne veda et- mesine 26 gün kaJa Orgenerai Gürler emekli oldu. Milli Savunma BakanhğV- yla senatörlükten istifa eden Mehmet Izmen'in yerine kontenjan senatöni atandı. Gürler'den boşalan Genelkur- may Başkanlığı'na da Orgeneral Senıih Sancar geurildi.Gurler,gazetecilenn"se- çilebilecek misinız" sorusuna, "ya na- sıp..." karşılığrnı verdı. * '' '"""1 Görünümün Demirel'i rahatsız ettiği anlaşılıyordu. Gazetccılerin sorulannı. hep yaptığ! gibi yeni sorular açarak şöyle karşiladı: "Seçım ne zamandan ben itibar me- selesidır? Seçjme ne zamandan beri mü- esseseler gıriyor? Seçim şayet bir itibar meselesıolarakkabuledilirse.birsükûnet değjl. kargaşa getirir Seçim kargaşa de- ğil, huzur getırmek içındır. Seçimin neti- cesine katlanamayan seçime »alip olmaz. Seçim. önüne çıkılan heyctin karanna itibar etmedir. O heyetin karannı beğen- meyeceksmiz. o zaman önüne çıkma- mak gerekir. "Bir şey aynı anda hem değerli hem değen>iz olamaz. Seçimin neticesini pres- tij meselesi yapmak, seçim müessesesiyle bağdaşmaz. Seçimde kaybeden ve kaza- nan olacaktır. Kazanınca ıvi de. kaybe- dince nedcn kötü oluyor?" Dün-bugün Cumhurbaşkam seçimı turlan 13 Mart 1973 Sah günu başladı. Gürter'den başka Senato Başkanı Tekın Anburun ve Demokratik Partı Genel Başkanı Fer- ruh Bozbeyh de adaydı. Ilk dört turda Anburun 285. Gürler 200 oy aldı. İlk günkü oylamayı 12 Mart'ın Hava Kuv- vetleri Komutanı Muhsın Baturdışında- kı tüm komutanlar ızledı. AP-CHP'nin bulduklan çıkar yol, Cevdet Sunayın süresinın uzatılma- sıydı. Karar kamuoyuna yansıyınca ko- mutanlar Başbakan Ferit Melen'i TBMM"deki makamında saal 17.40"ta 12 Mart döneminin son günkri...Sük > man Demirel > ine Başbakanlık yollarmda. Bu nedenle, yanında Cihat Bilgehan ve Nahh Menteşe olduğu halde, C G P Genel BaşkanıTurhan Feyzioğlu, yardımcıları Emin Paksüt ve Ferit Melen'le "hükümet kurma" koousunu göröşüyor. zıyarete geldıier. Toplantıya Genelkur- rüşü de şöyle savundu: dan değil, Meclis'in içinden gelmiştir." ruk Gürler'in cumhurbaşkam seçilmesi- "'Mevcut adaylann hiçbirinin yeterlı Bu sözler Gürier ve Anbunın'u üzdü ni önerdi. Dinleyen olmadı. Bu sırada oyu alamayacağı anlaşıldı. Başka for- mü. yoksa umutsuzluğa mı kapıldılar bi- süresi doldu ve Cumhurbaşkam Cevdet müller bulmak gerekecek. TBMM hür linmez, ikisi de adaylıktan çekıldi. Sunay, ikinci Cumurbakanı İsmet İnö- may Başkanı Orgeneral Sancar'la birlik- te Kara Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Eşref Akma, Jandarma Genel Komu- tanı Orgeneral Orhan Yığit ve Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Ab- durrahman Ergeç de katıldı. Bir gün önce Süleyman Derrurene Se- mih Sancar. ortak bir dostlannın Çan- kaya'daki evınde gizlice buluşmuşlardı. Orgeneral Sancar toplantıdan çıkarken gazetecılerin konuya ilişkın sorusunu ••mıinfenden (teke-tek) göriiştüklcrini" bıldırerek dogruladı. Gözlerden uzak görüşmeyi daha önce yalanlayan Demi- rel, Genelkurmay Başkanı'nm sozlen üzerine açıklamada bulundu: "Bugun başka bir gundür, dün başka bir gün- dn!" Lzatma reddedildi Şımdi sıra Sunay'ın süresinin uzaııl- ması amacıyla ana> asaya geçici 23. mad- denin eklenmesindeydi Demirel bu gö- iradesiyle her zorluğu yenecektir. TBMM larihi hüviyeti içinde görevine vekarla devam etmiştır. Şu ana kadar ta- nhine itibarh yeni bir sayfa daha ek- lemiştir." Sunay'ın iki yü daha yerinde otur- masına AP \e CHP dışındaki gruplar karşıydı. Süleyman Demirel. partisinin TBMM ortak grup toplanusındaçıkma- za çözüm önerirken. "neticeye ulaştınla- mayan bir seçimi, neticeye ulaştırabile- oek bir zamana bırakmanın tek care ol- duğunu" bıldırince, Van Milletvekili Fuat Türkoğlu. ""Ikı ay önce Sunay'ın görev süresinin uzatılmasını neden ka- bul etmediniz de şimdı ediyorsunuz?" diye sordu ve şu yanıtı aldı: "O zamanki şartlar içinde ben buna karşıydım. Şimdi cumhurbaşkam secımi bir çıkmaza girmiştır. Başka care kal- mamıştır. Üstelik uzatılma leklıfı dışan- "Sunay formülü" Meclis'te 299'a karşı 300 oyla reddedildi. Olayın gerçek- leşmesine karşı olan baa rnilletvekilleri- nin sevinçtençiftetelli oynadıklan görül- dü. Sonucun ağır yüku, evıne sakal tıraşı olmaya giden AP Mardin Milletvekili Abdürrahim Türk'le aynı partiden Kü- tahya Milletvekili Fuat Azmioğlu'na yüklendi. İki mıllet%ekilı genel kunıl sa- lonuna soluk soluğa girdıklerinde Baş- kan Sabıt Osman Ava, "Oylama işlemi bitmiştır" dıyordu. Retçilere katılan AP Ankara Milletvekili Aydın Yalçm parti- den çıkanldı. Millet Meclisi'nin geri çe- virdiği önergeyi Cumhuriyet Senatosu da 104'e karşı 51 oyla reddettı. Cumhurbaşkam arayışı tüm hızıyla sürüyordu. Panilerin, üzerinde anlaş- Uklan Anayasa Mahkemesi Başkanı Muhittin Taylan'ı kabul etmeyen Su- nay, İsmet İnönü. Nıhal Erim ya da Fa- 12 Mart döneminin Başbakanı Nihat Erim, ögle yemeğine davet ettiği tsmet Paşa"> ı konutun kapısında karşdarken. İsmet İnönü Cumhurbaşkanlığına veda edipeşi ile birtikte yürüyerek ÇankayaKöşkü'ndena> rılması Köşk geleneğin- den olmuş, Ce>det Sunay da bu geleneğe uyarak Çankay a 'dan inmişti... nü'den bu yana adet olduğu üzere 28 Mart 1973 Çarşamba günü eşiyle birük- te yürüyerek Çankaya Köşkunden aynldı. TûrkiyeMe ve dünyada Ülkede cumhurbaşkam bunakmı ya- şanırken, aralannda yüksek rütbeli su- baylarla gazeteci ve avukatlann bulun- duğu 24 sanık, "ihtilal için anlaşma yaptıklan" iddiasıyla îstanbul Sıkıyö- netim Komutanhğı 2 Numarah Askeri Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. tddianamesini okuyan savcı. sanıklann 4-12 yıl arasında ağır hapışle cezalandınl malannı istedi. Yargılama. kamuoyuna "Madanoğlu Davası" olarak şansıdı. Mahkeraeye parlamenterlik dokunul- mazlığından kendi ıstemiyle soyutlana- rak gelen eski MİUı Birlik Kçmitesi üyesi Cemal Madanoğlu, ilk sorgusunda, •'Cumhurbaşkaru Sunay 12 Mart'tan sonra istifa etmek istedi, fakat sonra caydı" dedi. Madanoğlu. "Atatürkçü- lük ve Devlet" adında bir kitap yaza- cağmı bıldirdi. iddiaya karşı kanıt olarak notlannı gösterdi ve şöyle konuştu: "'Politikaya anayasanın uygulan- maması. değiştirilmek. kaldınlmak ıs- tenmesi üzerine 27 Mayısçılann başı ola- rak, 27 Mayıs Anayasası'm korumak için döndüm." Sanıklar arasında 3. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Çankaya Köşkü'ndeki Muhafız Alayı Komutanı ve Milli Bıriik Komitesi üyesi Osman Köksal. gazeteci- yazarlar Doğan Avaoğlu. İlhan Selçuk ve İlhamı Soysal da vardı. Ankara. cumhurbaşkam seçmeye uğ- raşırken. Türkıye bir büyük ozanını. kansere yenık düşen Aşık Veysel'ı kay- betü. 1129 günlük çalışma sonucunda Bo- ğaz Köprüsü'nün yapınu bitti, İstanbul'- un iki yakası. dolayıstyla Avrupa-Asya birarayageldi. İstanbul'da uzatmalı âşıklar ses sa- natçısı Behiye Aksoy'la gazınolar krab Fahrettin Aslan evlendi. 'Nikâhın kara giysili gelıni Behiye Aksoy, patron eşinın başkenttekj gazinosunda çabşıyordu. Uçağa atladıklan gibı Ankara'ya gittiler ve dönemin en lüks otelinde 75 kişilik kokteyl verdıler. 1973 martmda Fransa ve Anantin'de genel seçimler yapıldı. Karşıtlan. Geor- ges Pompıdou'nun, seçimyasağından 11 saat sonra televizyonda konuşmasını şiddetle protesto ettiler. YARIN: Moda'dan Çankaya'ya Tümfikirlerinbizdeyaşıyor, yaşayacak O N B1 N L E 1 JJ n [ R Sana uzanan o zatim ellerm he- defi Türkiye Cumhuriyeti'nin laik sistemi ve hukuksal >apısı- nadır. Fikirlenn bizlere daimi bir ışık olacaktır. Seni unutma- yacağız Rahat uyu. Mete Özdemir Sevgili U'ğur Mumcu. senin eserlerini bundan sonra daha çok içime sındirerek okuyaca- ğım. Nur içinde yaı. Veldağ Teker Sevgili Uğur Mumcu. seni dai- ma vaptıklarınla anacagız. Muhte^em Meriç ScAgiiı Lğur Mumcu scnı Türk halkı daima se\ jı saygıyla ana- caktır. Sana yapılan bu alçakça kaılıam Türk halkına yapılmış- tır. Nur içinde yat. Kılıç Aslan Türkiye Cumhuriyetı. Atatürk- çülüğun yılmaz bir kalemini yi- ürdi. Ama düşüncelerini yitir- medi, onun halkına aıtü. Tohumlar yeşerdikçe Atatürk- çülük ve laiklik ölmeyecektir. Saygıyla anıyoruz. Fikret Özdemir Çok değerli Uğur abı, senın yazın ıçın erkenden kalkardım yazılannı zev klc ok urdum. Scnı kaybetmcnin buyük üzünlü^ü- nü yaşıyorum Bundan sonra bılmem sensı? ne yapanm. AIi Rıza, Gümüş Kaya Büyük insan Uğur. oğlum öldüruldüöü zaman uzüldum bir de senin öldürüldüğünü duyduğum zaman üzüldüm. Rahat uyu bizi bitiremezler. Biz Atatürkçüyüz. Metin Bayraktar Unutulmaz ınsan Uğur Mum- cu. Atatürk ilkelerini müdafaa eden ve laik cumhuriyetin ön- deri ve temiz vatan evladının önünde saygı ile eğjlir. Cumhu- riyet gazete^i mensuplan, tüm basın mensuplan ve aile efradı- na başsağlığı dılerim. M.Eraluç MangaJ yürekli Atatürkçü. o kalleşler seni öldürdüklerini sa- nıyorlar. Ama başta Ata- turkçülüğün ve diğer tüm fikir- lerin bcnde yaşıyor. Selam ol- sun sana. Cem Baytaroğlu Seni katledenler kadar diğer basın mensuplannın öldürül- mesine karşı çıkmayan, Tür- kiye'yi çağdışına götürmek isîe- yenlere karşı çıkmayan bizler de sorumluyuz. Sadettin Eratan Seni öldürenler belkifizdkenor- tadan kalküğjm düşünebilir. Ama fikirlerin her zaman yaşa- yacak. Doğru olanı savunmak yardış olamaz. Bedenler ölebi- lir, amafıkirlerasla. I.Acemoğlu Seni se\-iyoruz. İnsanctklann arasında yaşıyan de\ boyutlu ınsan. Mustafa-Şenay Taluğ SIRECEK Cumhuriyet'e teşekkürler.. Türkive'nin her tarafında geceli gündüzlü eylemler... Tarihsel bir başlangıç yaşandı Türkiye'de, yaşanıyor. 0 güzel insan, sonsuzluk tahtına uğurlanırken milyonlar 'laiklik yemini' etti... Böyle bir ateşi canını >ererek yaktı Mumcu... Duyarldık yemini edildi. Söndürmemeye sorumluyuz hepimiz... 1 nutmamav a, diri olmaya... Yenklen dalmamay a derin u> kulara... Işığa karşı sorumluyuz artık... Cumhuriyet'te v Gö7İem' köşesi sürüyor... Teşekkürler... İlhan İrem ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKCI Haüt Çelenkin AırtattıkJaPL.d) Savunman Halit Çelenk, 6 mayıs perşembe günü -De- niz Gezmişlerin asıldığı günün 21. yıldönümünde- Kim- ya Mühendisleri Odası salonunda, "Ölüm cezası ve Türkiye" konulu bir konuşma yaptı. Minicik bir salondu, kalabalık da yoktu öyle. Ancak. dinleyenler soluklarını kesmişlerdi. Sinek uçsa duyulurdu. Ben, Deniz Gezmışler asıldığı gece, sokağa çıkama- dım. Birkaç gün öncesinden, o zaman geçici olarak ça- lıştığım "Yankı" dergisine gelen bir sivil görevli, yazı yazdığım sırada, omuzumdan eğilerek kulağıma: - Mustafa Bey, sokağa çıkma kartınızı verin! dedi. Çevreme baktım, bütün arkadaşlar, bir masanın çev- resinde yazılannı yazıyorlardı. Olup bitenin kimse ayır- dı nda değildi. Cebimden gece sokağa çıkma kartmı çıkarıp görevliye verdim Denizler, birkaç gün sonra ası- lacaklardı. Onları kaçıracağı mı düşünmüşlerdi, kim bi- lir? O gece evden çıkamadım ama, Haht Çelenk'e duru- mu antattım. Kendisini almaya geldiklerinde, haber vermesini rica ettim. Yabancı basından tanıdığım gaze- teciler, benden haber soracaklardı. Onları bilgilendir- meliydim. Kimya Mühendisleri Odası'nın minik salonunda, Halit Bey konuşuyordu. Bir yandan geçmiş yılları yaşıyor, bir yandan dinliyordum. Halit Bey, sözlerinin sonunda bir yerde özetle şöyle diyordu: - Şimdi, bitirmeden önce, şöyle bir şey söyleyeyirrr Bütün bu baskılara, olumsuzluklara, adaletsizliklere karşı, gerçekte kimlik sahibi, birikimi olan, yürekli, dü- rüst, çok değerli insanlar yetişmiştir, hem dünyada, hem Türkiyede. Bütün bu baskılara kafa tutmuştur. Bunlar karşısında eğilmemiştir. Aklıma Muammer (Aksoy) Hoca'nm bir sözü geldi; bel fıtığı olan Muammer Hoca -nur içinde yatsın- geldi bir gün dedi ki: - Bana doktor dedi ki, "Aman hoca eğilme!" Muammer Hoca, esprili bir insandı. Türk Hukuk Ku- rumu'ndao başkandı, ben ikinci başkandım, söyleşirdik: - Artk Halit Bey, ben diyorum ki: "Başını eğ, belini eğ- me!" (kahkahalar) Oysa hoca, başını eğmeme konusun- da, son derece kararlı ve dürüst bir insandı. Şaka tabii, "Artık başını eğ, belini eğme!" derdi. örneğin, Şeyh Bedreddin'i anımsıyorum. Şeyh Bedreddin, Nazım'ın ki- taplannda okuduk. Benim bir yerde okuduğuma göre, Şeyh Bedreddin'i asacaklar. Cellat geliyor, ipi getiriyor, takacak boynuna: - Dur! diyor. Belinden deve yününden örülmüş, bir ip çıkarıyor; hazırlamış kendisi. "Beni bununla as!" diyor, "Bu benim emeğimin ürünü. Ben senin ipinle asılmak istemem!" diyor, deve yününden örülmüşo iple Bedred- din'i asıyorlar. Yani adam o kadar hazır ki yasamını ver- meye. Çok ilginç şeyler bunlar arkadaşlar, çok zor şey- ler. Bazı insanlar, şu kadarcık şey için eğiliyorlar. Şu kadar bir çıkar. bu kadar bir mevki için eğilen insanlaıia dolu birçevre. Halit Çelenk sürdürüyor konuşmasını: - Denizlere getireceğim yine sözü, düşünebiliyor mu- sunuz, -Ozgür Gündem'de vardı, bana söytediği sözteri naklediliyor- Merkez Cezaevi'nin ön küçük avlusu, aviu bu salon kadar, bundan biraz daha büyük: Kapının giri- şinde sehpa hazırlanmış, şurada bir karakavak, şurada bir pencere, gardiyanın odası; Deniz karşıda oturuyor ve*sehpayı görüyor, öyle bir düzenlemişler ki, biri birini seyrediyor. Yani, Deniz asılırken Yusuf Deniz'i seyredi- yor, Yusuf asılırken Hüseyin Yusuf'u seyrediyor. Pence- reden görülüyor, ben de o penceredeyim. Büyük bir pencere, başgardiyanın penceresi. Avluyu görüyor. Ve-q seslerini duyuyor. Şimdi, çocuk kalkıyor, bir defa, kendi- si sandalyesini tekmelemek için çalışıyor. Yani, "Ben korkmuyorum!" diyor. Ve o sehpanın altında, o gecenin karanlığında, bütün orası hep resmi elbiseli insanlarla dolu. Beş sivil vardı o akşam; ben, Mükerrem Erdoğan, doktor, savcı, imam. Bizim dışımızda sivil yoktu... Halit Çelenk'in konuşmasını, "Ankara Notları"mn sü- tunlarına sığdırmak olanaksız, ancak minicik salonda yapılan konuşmanın ilginç yanlarını on binlere, yüz bin- lere duyurmak istedim. Amacım bu... HalitÇelenk, konuşmasına, "Buölkehininsanlarıyak- laşık 750 yıldan beri demokrasi savaşımı veriyor" diye başlıyor, şöyle sürdürüyordu: - 1839da Mustafa Reşit Paşa, yani Koca ReşitPaşa, halka birtakım haklar tanıyan ve padişahın bazı yetkile- rini smırlayan bir fermanı okumak için Gü/hane'ye gef- mişti. Ve o tarihte, Koca Reşit Paşa -ki eski deyişiyle sadrazam, şimdi başbakan diyoruz- evinden çıkarken hanımtyla helalleşmişti: - Ben şimdi gidiyorum ama, belki dönmeyebilirim (!) anlamında bir helalleşme. Çünkü, padişahın yetkilerikı- sıtlanacaktı. Gerçi padişah buna, "evet" demek zorun- daydı, zorunda kalmıştı o günkü koşullarda ama, daha sonra sultanın ne diyeceği ve ne yapacağı belli olmazdı. Böyle başlarken konuşmaya ve Koca Reşit Paşa'nın bu tavrını anlatırken, yani Türkiye'de insan hakları ve de- mokrasi mücadelesinin bu kadar yıldan beri devam etti- ğini, ama bir hayli zor koşullarda devam ettiğini anlat- mak için bu örneği vermek istedim... Halit Çelenk'in konuşmasını okudukça göreceksiniz ki Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin Inan'ın asılmala- n bir cinayetti. Bu cinayette, Meclis'te onay için el kaldı- ranların da büyük sorumlulukları vardı. Oy verenler, Çankaya'da otursalar da bunun karaba- sanından kurtulamazlardı. Deniz Gezmişlere, ölüm cezasını veren mahkemenin başkanı AN Elverdi, emekli olduktan sonra, politikaya girdi. Dolaştığı yerlerde, "Deniz Gezmişleri ben astır- dım, bana oy verin" diye diye AP'den milletvekili oldu! BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Talip Apaydm'ın bir . romam. 2/ Yiğit, kahra- man... Dört Halife'nin 2 sonuncusu. 3/ Dokunma „ duyusu... Kakım da deni- len bir kürk hayvanı. 4/ Gözde sanya çalan kesta- ne rengı... Verme, ödeme. 5/ Bir nota... Rumlann kutsal saydıklan kaynak ya da pınar. 6/ Bisikletin yönlendirici tekerleğine 8 kumanda eden ve iki ellc Q kullanılan parça... Geniş- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 lik. 7/ Adana'nın birilçesi... "Şim- di ay bir serv-i simindir suda/Esme ey esme canan uykuda" (Fa- ruk Nafiz Çamhbel). 8/ Asya'da bir göl... "Evet" anlamında kulla- nılan bir sözcük. 9/ Devinim olay- lannı inceleyen bilim dalı. YL KARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Behcet NecatigjTin bir şiir kita- bı... Meyve kurusu. 2/ Bir görün- tü. yaşantı ya da davraruşın daha iyi kavranmasını sağlamak için sımgelerlc göz önünde canlandmp dile getirme. 3/ Genelev işle- ten kadın... Anlama yeteneği. 4/ Asya'da bir ırmak... Kas. 5/ Bankaalıkta, borç senetlecinin ödenmesi için vade tarihinden başlayarak tanınan iki gün. 6/ Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz.. Bızmutun simgesi. 7/ Bir nota... Kafi gelmeyen.... Havagazı lambasının ucu. 8/ Muğla'nın bir ilçesi... Anlam. 9/ Denizin dennliğinı ölçmeye ve bu iş için kullanılan araca verilen ad.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear