Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1MAYIS1993CUMARTESİ
HABERLER
ÇHIer, Thatcher'a
2 bin sterlin
ödedimi?
• AINKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -ANAP Artvın
Mılletvekıli Süleyman
Hatinoğlu, Başbakan
Süleyman Demirettn
yanıtlaması ıstemıv le verdiğı
soru önergesinde. Devlet
Bakanı Tansu Çıller'in,
Margaret Thatcher ile yemek
yemek için 2 bin sterlin ödeyip
ödemediğini ve bu para
ödendıyse. "devlet
bütçesinden mi, yoksa ÇıUer'in
oebinden mi ödendiğjnı sordu.
Hatinoğlu. soru önergesinde,
gazetelerde yer alan "Çiller,
Thatcher"dan taktik aldı"
haberiru anımsatarak.
"Başbakan olarak genel
başkanı bulunduğunuz DYP,
taktıklennı İngiltere'de
aldığına göre baa sorulanm
var"dedi.
Bastn Konseyi
Sabalrt uyardı
• İSTANBUL(AA)- Basın
Konseyi Yüksek Kurulu,
Sabah gazetesınde
yayımlanan bir haber
nedeniyle gazete ile haberi
yazan muhabirin ayn ayn
uyanlmasına karar verdi.
Basın Konseyi'nden yapılan
yazılı açıklamada. Prof.Dr.
Turgay Atasü'nün.gazeıede
HOcâkl993tarihinde
Dideın Ünsal ımzasıyla
yayımlanan. "İstanbul"da ılk
Tüp Bebek Merkezı umut
dağıtıyor'" başlıklı haberin.
basın meslek ilkeleri ışığında
değerlendirilmesini talep
etüği belirtıldi. Açıklamada,
yapılan inceleme sonucu
haberin basın meslek
ilkelennin 4,5 ve i 6'ncı
• maddesıni ihlal cttiğının
anlaşıldığı. bu nedenle hem
gazetenin, hem de haberi
yazan muhabirin ayn ayn
uyanlmasına karar venldıği
kaydedildi.
mterMR'
muzır bulundu
• ANKARA(AA)-
Başbakanlık Küçükleri
Muzır Neşriyattan Koruma
Kurulu. "Mister MR' isimli
derginin Nisan 1993 tanhli
sayısını muzır buldu.
Küçüklen Muzır
Neşriyattan Koruma
Kurulu'nun, söz konusu
dergjde yeralan bitjazının
18 yaşından küçükkrin
maneviyaü ûzerinde muzır
tesir yapacak nitelikte
bulunduğuna dair karan
dünkü Resmi Gazete'de
yayımlandı.
Aziz Nesin
beraat etti
• tSTANBLL(AA)-
Türklüğe hakaret ettiği ve
alaya aldığı iddiasıyla
hakkında dava açıla.n ve 6 yıl
hapis istemiyle yargılanan
yazar Aziz Nesın beraat etti.
Hürriyet gazetesinde 27
Ekiml992tarihinde
yayımlanan "Türk Halkı
Enayi" başlıklı röportajla
ılgilı açılan ceza davası
sonuçlandı. İstanbul 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndekı
dünkü duruşmada, Nesin ve
röportajı gerçekleştiren
gazeteci Nuriye Akman ile
birlikte sanık olarak
yargılanan gazetenin
sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Hasan Kılıç'ın sorgusu
yapıldı. Sanık avukatlannın
savunmalanndan sonra
mahkeme heyeti. Aziz Nesin,
Nuriye Akman ve Hasan
Kılıç'ın beraatlenni
kararlaşürdı.
38 Dev-Sol'cu
yakalandı
•ANKARA (AAVYasadışı
Dev-Sol örgütüne üye
olduklan bildınlen 38 kışi
yakalandı. Ankara Emniyet
MüdürlüğüTerörle
Mücadele Şubesi'nden
alınan bilgiye göre, Dev-Sol
yanisı yaym yapan Tavır
dergisine yapılan baskın
sonucu 81 kişı gözaltına
alındı. Bu kişilerin
sorgulaması sonucu 47 kişi
serbest bırakıldı.
Operasyonlar sonucu 4 kişi
detaldiri dağıtırken suçüstü
yakilandı.
Su kesintisi
• İSTANBLL(AA)
-İsunbul'da Zincirlikuyu
Bü)ükdere Caddesi metro
istasyon çalışmalan sırasında
isab hattında yapılacak boru
bajiantılan nedeniyle 3
ma<ıs pazartesi gün ü saat
09JO'dan 4 mayıs salı günü
saa:09.00'a kadar 24 saat
sür:\ le su verilemeyecek
sentlerşunlar: Yenilevent.
OvıkSıtesi, 1. Levenl,
Gütepe'nin üst kısımlan,
Ulıs, Etiler. Hısarüstü,
Oraköy, Kuruceşmc'nin üst
kısmlan, Yıldız
Mihallesi'nin üst kısımlan,
Duıütaş, Gayreltcpe,
Meıdiycköy. Fulya
Mihallcsi, Balmumcu.
Essntepe vecmeklı suba\
evknnc kadar olan bölgclcr."
Oktay, cezaevlerinde disiplinli, güvenli ve insani bir yönetim sağlanacağını söyledi:
Cezaevi en öııeıııli sorunANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) -Adalet Bakanı Seyfi Ok-
tay. cczae\ lerinde. "disiplinli.
güvenli ve ınsanı bir yönetim ve
vapının sağlanması" yolunda
önemli adımlar atıldığını belir-
terek. "Yargjnın sorunlannın
çözumlenmesi ülkedekı herkesin
varannadır. Türkıye'nin yara-
nnadır" dedi. Oktay. ceza infaz
sistemını kökten değiştirecek
yasa tasansını TBMM'ye sun-
duklannı. yargı reformunun da
önümüzdeki günlerde bakanlar
kurulunun gündemıne getırile-
ceğini bıldirdi ve "Yargının so-
runlannın ertelenmesi ve yargı-
nın tahammül smırlannın zor-
lanması ülkeye yarar getirmez"
dedı.
SaVCIIarla tOplantlAdalet Bakanı SeyfıOktay, 27 ilin
cezaevlerinden sorumlu savcılan ile bir toplantı yaptı.
Toplantıda terör suçundan tutuklu ve hükümlülerin,
cezaevlerindeki güvenlik sorunlan ve uygulamada
karşılaşılan güçlükler ve çözüm yollan ele alındı. Oktay,
ceza infaz sistemiyle ilgili tasarının TBMM'ye
sunulduğunu bildirdi.
Adalet Bakanı Seyfi Oktay.
dün terör suçundan hükümlü
ve tutuklulann bulunduğu 27
ılın cezaevlerinden sorumlu
savcılar ile "terör suçundan tu-
tuklu ve hükümlülenn. cezaev-
lerindeki güvenlik sorunlan ve
uygulamada karşılaşılan güç-
lükler ve çözüm yollannı" ele
almak amacıvla bir toplantı
yaptı. Toplantının açılışında
konuşan Oktay, cezaevi soru-
nunun halen Türkiye"nin en
önemli sorunlan arasında bu-
lunduğunu belirterek, cezaevle-
rinin güvenliği içın son derecc
duyarlı olduklannı söyledi. Bu
duyarlıhğın gereği olarak, ceza-
evlerindeki sorunlann çözümü
için her türlü çabayı sarfettikle-
rini kaydeden Oktay. şöyle ko-
nuştu:
"Geçen toplantıdan bu yana
cumhuriyet başsavcılanmızın
Cezaevleri Komisyonu'nun dört ayı kapsayan raporu tamamlandı
IHD: Cezaevleri ezivet eviİstanbul Haber Ser-v i s i
- İnsan Haklan
Derneği cezaevleriyle
ilgili haarladığı rapor-
da. tutuklu ve hüküm-
lülerin "'insanca yaşa-
mak" istediğj vurgula-
narak. "Cezaevleri
eziyet evidir. Cezaevleri yıllardır iyileştir-
me. ıeform laflanyla oyalanmış. sorunlar
büyüdükçe çözüm yerine baskılann. arttı-
nlması tercih edilmiştir" denildi.
İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komıs-
yonu 1993 yıhnın ocak. şubat, mart ve ni-
san aylanna ılişkin 9 sayfalık rapor hazırla-
dı. Raporda cezaevlerinde fırarlar sonrası
baskılann arttığı, tutuklu ve hükümlülerin
haklannın gaspedildıği öne sürüldü. Ra-
porda. Bayrampaşa, Metris, Yozgat, Nev-
şehır, Buca, Dıyarbakır, Malatya,, Amas-
ya, Elazığ. Çanakkale, Paşakapısı cezaev-
lerinde sorunlann çözülmediğı belirtildi.
Raporda cezaevlen "kanayan yara" ola-
rak nıtelendırildı.
Raporda, cezaevlenyle ilgili yetkilılenn
sürekli "Terönstler yöneüyor, Bakanlık ve
yetkililer hakım değıl. eğitim kamplan ha-
line geldi" gıbı açıklamalar yaptıklanna
dikkat çekılerek şöyle denindi:
"Cezaevlen göstenlmek istendiği gibi bi-
rer çıftlik veya leröristlerin eğiüm kampı
değildir. Tam tersine birer eziyet evi konu-
mundadır. Burada bulunan insanlara her
türlü baskı. işkence ve kısıtlamalar uygu-
lanmaktadır."
Adli tutuklular
Adli tutuklu ve hükümlülerle, sıyası tu-
tuklu ve hükümlülerin kaldıklan bölümle-
rin farklı olduğunun vurgulandığı rapor-
da. adli tutuklu ve hükümlülenn kaldıklan
bölümler şöyle anlatıldı:
"Bugüne kadar hep siyasi tutuklu ve hü-
kümlülenn durumu tartışılmış, adli tutuk-
lu ve hükümlülerin durumu tartışılmaktan
kaçınılmıştır. Adli tutuklu ve hükümlüle-
rin kaldığı koğuşlarda idare-gardiyan, ko-
ğuş ağalan ve uyuşturucu mafyası üçgenı-
nin egemenliğinde bir çirkin düzen kurul-
muştur. Bu koğuşlarda uyuşturucu ticareti
yaygın olarak yapılır. insanlar uyuşturucu-
ya alıştınlır. Genç-çocuk tutuklulara ansel
saldın, tecavüz olaylan mevcuttur. Yoksul
ve güçsüz tutuklu ve hükümlülerden haraç
alırur. sömürülür ve köle gibı kullanılır."
Adli tutuklu ve hükümlülerin bulundu-
ğu cezaevlerinde ki sorunlann görmezlik-
ten gelindiğinin vurgulandığı raporda,
"Amaç cezaevlen sorununu tartışmak de-
ğildir. Amaç siyasi tutuklu ve hükümlüleri
karalamaktır" denildi. Raporda. siyasıle-
rin insanca yaşamak için bazı istemlerde
bulunduğuna dikkat çekılerek. bu ıstemle-
rin yetkililerce söz verildıği halde gerçekleş-
tirilmediği belirtildi.
Raporda, cezaevleri sorununun sadece
tutuklu ve yakınlannın değil herkesin de
sorunu olduğu vurgulanarak, "Cezaevle-
rinde bugüne kadar kimlerin yatüğını dü-
şünürsek soruna sahipçıkmamızm gerekli-
liğı de kendılığinden ortaya çıkmış olur"
denildi
Cüneydoğu
Ingiltere
Büyükelçisi
ŞIRNAK (Cumhuriyet)- tn-
giltere'nin Ankara Büyükelçisi
Peter John Goulden. Güneydo-
ğu Anadolu Bölgesi'nde incele-
melerde bulunuyor. Şırnak Va-
liliğini zıyaret eden Goulden.
daha sonra Belediye Başkan
Vekili Mefamet Yarka ile görüş-
tü. Güneydoğu'daki olaylar ve
yaşam koşullan hakkında, An-
kara'da oturup gazeteleri izle-
mekle yeterli bilgi alınamaya-
cağım belirten Büyükelçi, bu
nedenle herşeyi yerinde görmek
istediğini söyledi. Yöredeki geri
kalmışlık ve güvenlik sorunu-
nun, en çok merak edilen konu-
lar olduğunu ifade eden Goul-
den. "İngiliz fırmalannm yetki-
lilen gelip "nerelere yatınm ya-
palım' diye soruyorlar. Turist-
îer, Güneydoğu'nun tehh'keli
olup olmadığını öğrenmek isti-
yorlar. Bu konularda bilgilen-
mek amacıyla yöreye geldim"
dedi.
işkence iddiası
Mucadele Gazetesi Adana
Temsılcisi Ahmet öztürk. polis
tarafından gerekçe gösterilme-
den gözaltına alındığını ve yo-
ğun işkence gördüğünü öne
sürdü. Öztürk. gördüğü ışken-
ceden dolayı Savcılığa suç du-
yurusunda bulunduğunu bil-
dirdi. Öztürk, "'26 nisan akşamı
saat 20.30 sıralannda sokakta
yürürken polis tarafından hiç-
bir gerekçe gösterilmeksizin gö-
zaltına alındım. Terörle Müca-
dele Şubesi'ne gırer gırmez şıd-
detli şekilde dövmeye başladı-
lar. Bu işkence» 3-4 saat sürdü.
Kullandıklan yöntem, kaba
dayak, testis burma ve tazyikli
su sıkma şeklindeydi. Yapılan
ışkenceler sonucu vücudumun
bir çok yeri yaralanmış, giysile-
rimin tümü yırtılmıştı" dedi.
4yaşıulakigazeted akhuuh
Yurt Haberler Senisi - Samsun'da babasına
ait bir yerel gazetenin genel y av ın yönetmeni
olarak göstcrilen 4 > aşındaki çocuk için açılan 50
milyon liralık manoi ta/minat da\ası beraatle
sonuçlandı. Samsun Doğum >e Çocuk
Hastanesi'nde başhemşire olarak çaltşan
Havvaali Ertürk, ayda bir yayunlanan "Yeni
Söz Gazetesi"nde hakkında çıkan bir haberle
ilgili olarak gazetenin Sorumlu Y azı İşleri
Müdürü Bilal MoUahüseyinoglu ile Genel
Yaym Yönetmeni olarak gösteriletı 4 yaşmdaki
H.M hakkında 2. Asliye Hukuk ve 2. Asliye
Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. 2 Asliye Hukuk
Mahkemesi'nde görülen dav ada. hakim,
çocuğun 11 yaşından küçük olduğu için davanın
düşûrülmesine karar verdi. Bu arada küçük
gazeteci için açılan ceza davası ise henüzdevam
ediyor. (Fotoğraf: AA)
öngörülen güvenlik tedbirlerinı
ciddi biçimde aldıklannı ve uy-
gulamaya koyduklannı mem-
nuniyetle saptamış bulunuyo-
ruz. Burada şunu özellikle vur-
gulamak ısterim ki, tüm bu ön-
lemler ve uygulamalarda insani
değerler önceükle gözönünde
bulundurulmuş ve dikkate
ahnmışür. Bu toplantılar peri-
yodik olarak sürecektir. De-
mokratıkleşmeyi ve reformlan
ana hedef alan hükümetimiz bu
yolda önemli mesafeler
almışür. Yıllann ihmal ve biri-
kimi sonucu bugün çözümlen-
meyi bekleyen ceza infaz siste-
mimizdeki büyük sorunlan,
köktenci reformlarla artık Tür-
kiye'nin gündeminden çıkar-
mak için iktidara geldiğimiz ilk
günden başlayarak ciddi adım-
lar atük. Ceza infaz sistemini
kökten değiştirecek, çağdaş bir
yapıya kavuşturacak yasa tasa-
nsı, TBMM'ye sunuldu. Saru-
yorum bu yasama yıhnda yü-
rürlüğe girecek."
Oktay, yeni ceza infaz sistemi
ile cezaevlennde. dısiplin ve^gü-
venliğin tartışmasız bir şckılde
sağlanacağına işaret ederek,
"Ancak cezaevi yönetimindeki
insani uygularnalann boyutu
gözardı edilmeyecektir" dedi.
Cezaevlerinde, disiplinli. gü-
venli ve insani bir yönetim ve
yapı sağlanacağını kaydeden
Oktay, şöyle dedi:
Çağdaş cezaevi
"Çağdaş bir cezaevi ve infaz
sistemi, elbetteki yargı refor-
mundan ayn düşünülemez.
Yargı reformu kapsamı îçinde
yer alan yasal düzenlemelerin
hemen hemen tamamJandığını
burada özellikle vurgulamakta
yarar görüyorum. Yakında Ba-
kanlar Kurulu'na sunulacak
olan yargının hızlandınlmasına
ilişkin paketin dışında, yargı re-
formunun ilk paketi içindeki
tasanlar Meclis gündeminde
bulunmaktadır. Adalet Komis-
yonunun ilk ele alacağı tasan-
lar yargı reformu pakeündeki
bu tasanlar olacaktır. Bu re-
form çalışmalanmız, yargının
sorunlanna inançla ve ciddi bi-
çimde çözüm aradığımızın en
somut delılidır."
Oktay. yargının sorunlannın
çözümlenmesinin ülkedeki her-
kesin ve Türkiye'nin yaranna
olduğunu da belirterek, "Bu so-
runlann çözümü ertelenerek,
yargının tahammül sınırlanm
zorîamak, ülkeye yarar sağla-
mayacaktır" dedi.
CHD
Bisıııirde
aydınlara
saldıranlar
yargılansın
İstanbul Haber Servisi - Çağ-
daş Avukatlar Grubu, Bismıl'-
in Tepecikköyünde korucula-
nn Aydın İnisiyatifi Heyeti'ne
yönelik gerçekleştirdiği silahh
ve yumruklu saldınyı kınaya-
rak, sorumlulannın yargı önü-
neçıkanlmasıru istedı.
Çağdaş Avukatlar Grubu'-
ndan 76 avukaün imzaladığı
ve TBMM Başkanhğı'na. Baş-
bakanlık"a, İçişleri Bakanlığı'-
na ve Adalet BakanlığVna da
gönderilen metinde, ateşkes
sonrasında banş Te demokra-
tikleşme sürecinin oluşturul-
maya çalışıldığına dikkat çe-
kildi. Böylesi bir dönemde
profesörler, milletvekilleri, ga-
zeteciler. avukatlar ve kuruluş
temsilcilerinden oluşan heyete
koruculann saldırdığı hatırla-
tıldı. İlçe kaymakamı ile görü-
şerek, bilgisi dahilindeTepecik
köyüne giden heyete, jandar-
manın da orada bulunduğu sı-
rada saldınldığı vurgulanarak
şöyle denildi:
"'Banş ve demokratikleşme
yönünde ciddi adımlann atıl-
masının ğerektiğı bir dönemde
gerçekleştınlen bu çirkin saldı-
nyı şiddetle kınıyoruz."
NASIL BİR CUMHURBAŞKATNI? / CUMHURBAŞKANIKÎM OLMALI?
Red Kit dışındaki kitaplaıı da okıuııab
Haber Merkezi - Mustafa
Lludağ (İzmır): "1- Kişisel ya-
şamında dürüst, yolsuzluklarla
dolaylı ılışkilcn olmayan, ağır-
başlı, bilimsel düşünebilen. be-
lirgin zaaf ve hırslan olmayan,
gerekli durumlarda gözlenn
güvenle ona çevnlebıkceği bir
cumhurbaşkanına ıhtıyaç vaı.
2- Erdal İnönü."
F.vvüp Altıntaş (İstanbul):
'"Bcncc, cumhurbaşkanı Erdal
İnönü olmalı. Doğru Yol Par-
tısı'ndcn olmasında ısrar edılır-
se de, Nevzat Ayaz."
Zehra Arslantaş: "1- Fakırlc-
ri sevcn. Red Kit'tcn başka ki-
laplan okuvan. tüccar kafalı ol-
mayan. scvmcycnlcrince de dü-
rüstliiğü t.ırtışma gotiirmcycn
bir cumhurbaşkanı
2- Bülcnt Ecevit. Erdal İnönü,
Mümtaz Soysal."
Hakkı S'üzer (İzmir): "1-
Herşeyden öncc o mevkıe ve
ünvana layık. dürüst, demok-
rat. gerek siyasal yaşamı, gerek-
se özel yaşamı çok temız, güve-
nılir bir kışı olsun.
2- Erdal İnönü."
Hakkı Demiraş (İstanbul):
"1- Geleccğin dünyasına hazır-
lanan Türkiye'de yeni seçılecek
cumhurbaşkanı elbette laik.
Atatürk ılke ve devrimlerine
bağlı, sosyal hukuk devletıne vc
hukukun üstünlüğüne inanmış,
uzlaşmacı, lidcrlik özelliklerine
sahip ve Türkiye'nin geleceği
içın bınkimlcrindcn yararlana-
bıleceğımi/. ulusal ve uluslara-
rası ulanda tanınmış. partılcr
üstu bir kişılık olmalıdır
2- Nejat Eczacıbaşı."
Haydar Ak (Alanya): "1-
Görevini şeref ve haysıyetinin
ûzerinde tulan, Alatürk ilke ve
devrimlerine bağlı, ülkenin bö-
lünmez bütünlüğünü koruyan,
dil, din ve ırk aynmı gözetme-
yen, laık, onurlu, kültürlü ve ta-
rafsız bir insan.
2-Erdal İnönü."
Ebru Kücükydmaz (İslan-
bul): "1-Sembolik, ülkemizı iç
ve dış basında temsil edebilecek
nıteliklere haiz, kültürlü. polıtı-
kada aktif rol almayan. yöne-
timden tamamen bağımsız, gö-
revinin ve yetkilerinin kapsamı
ve stnınnın bilincinde, laik ve
saygın..
2-Erdal İnönü"
Erdogan Seri (İslanbul). "1-
Anayasayı bir kez dahi delme-
yecek, hukuka ve insan haklan-
na saygılı, her yönüyle görevi-
nin gerektirdiği sorumluluk bi-
linci içinde olan ve çağdaş bir
cumhurbaşkanı istiyorum.
2-Mümtaz Sosyal."
Kenan Denın (İstanbul): "1-
Akılla bılımın tek yol göstericisi
ve öğreticısı, çağdaş yaşam tar-
zına ve emeğe saygı duyan, dü-
rüst, ilkelı. laik ve halkına ada-
leti sevdirecek, insan haklan ev-
rensel bcyannamesinin altına
imza atmış olmanın sommlulu-
ğunu halkı adına sahıplenecek,
yürekli, kişılikli biryönetia isti-
yorum.
2-Yekta Güngör Ozden."
Hayrettin Denın (İstanbul):
"1-Ekonomık bılgısı 1yı olan,
uluslararası ılışkilerde başanlı,
demokrasıye. laıklığe kendinı
adamış. ınançlı, dürüst ve ka-
rarlı birisi olmalı.
2-Aydın Güven Gürkan."
Zeliha Denın (İstanbul) "1-
İnsan haklannı savunan. Ata-
türkçü, laik. demokrat. Tür-
kıye'yi yobazhğa değil çağdaşlı-
ğa adım attıracak binsı olmalı.
2-Yekta Güngör Özden, Er-
dal İnönü."
Zeynel Abidin Kurt (İzmir):
"1-Atatürk ilkelenne gönülden
inanan. laık. ulusumuzun say-
gınlığını gerçek anlamda ka-
zandıracak, bilime ve gerçek sa-
natçıya hak ettiği değeri vere-
cek, hukukun üstünlüğünü ko-
ruyabilen. saygın. işgal ettiği
makamın ağırlığıru koruyabi-
len cumhurbaşkanı.
2-Yekta Güngör Özden, Er-
dal İnönü."
SÜRECEK
AVRUPA^DAN
EDİP EMİL ÖYMEN
Bosna'nm Esiğinde...
33 kısım tekmili birden bir öykü gibi bile değil. Bosna
Hersek'siz değil gün, saat geçmiyor; hele Başkan Clin-
ton, "seçkin" Sırp mevzilerine hava harekatını da düşü-
nürken.
Batı Avrupa da nefesini tutmuş, büyük ağabeyin ne
yapacağını bekliyor. O da adtmını ona göre atacak. Bu-
güne kadar ayağını sürüdükten sonra bir anda harekete
geçecek. "Zaten biz de başından beri söylemiştik" gibi
inandınct olmayan laflar geveleyecek Batı Avrupalı si-
yasetçiler. Ama şimdilik bildiklerini okuyorlar hala. Her
yere herkesten önce gidip en büyük reklamı yapıp en
çok dikkati üzerlerine çekmede başarılı Fransa, "Aman
belki bize saldırmaya kalkarlar da" diyerek Belgrad-
daki 440 askerjne dönüş biletlerini veriverdi. Oysa Mit-
terrand değil miydi Saraybosna sokaklarında yürüyen?
Clemenceau uçak gemisi değil miydi ilk Adriyatik kıyı-
larına giden? Daha ortada BM banş gücü yokken Saray-
bosna'ya ilk paraşütçülerini gönderen Fransa değil miy-
di?
Ingiltere ise, siyasetçilerin "Aman bizden uzak dur-
sunlar, aman karışmayalım, ne halleri varsa görsünler.
Biraz yardım yaparız olur bıter Bir de elalemin içsava-
şıyla mı uğraşacağız?" havasından hala vazgeçmedi.
Büyük ağabeyleri, "Hadi bakalım, yürüyün gidiyoruz"
derse gıdecekler, ama daha önce ı-ıh... ingilizler, sevgili
yassı adalarında tarih boyunca hiçbır istilaya uğrama-
manın lüksünü yaşaya yaşâya kalıtsal olarak "her şeye
uzaktan bakmaya" alışmışlar. Bir yere ani bir ilgi duyar-
larsa, anlayın ki "hayati çıkarlan" vardır. Bunu açtkça
söylemekten çekinmezler de.
Bosna Hersek konusu aylardır gazetelerde, televiz-
yonlarda artık hep birbirine benzer ifade ve görüntülerle
ardı ardına sökun ederken bile, İngilizler gayet soğuk bir
şekilde, "Evet ama bizim bir çıkarımız var mı? Yani bize
ne?" diyebiliyorlar. Elbette onlar da oralara BM için as-
ker gönderdiler Ve İngiliz askeri, fevkalade profesyonel
ve yetkin. Ama onlar emirlerini, genelkurmay başkan-
lanndan değil, oy kaygısı ile gelecek seçimi düşünen
polıtikacılardan alıyorlar. Onun içın de Vitez'de yanmış
kavrulmuş Boşnak cesetlerini görünce sarışın İngiliz al-
bayın dudakları titriyor, önüne ge
!
en Hırvata, "Sen mi
yaptın bunu yoksa?" diye saldırıyor. Ama televizyon
stüdyosundaki politikacı, milyonlarca kişinin gözünün
içıne baka baka, "lyi ama bize ne?" demekte ve bin de-
reden su getirmekte usta.
Hele Sırplar şimdi bir de 15-16 mayısı referandum gü-
nü ilan ettiler. Bir kağıt parçası olarak bile değer verme-
dikleri meşhur Vance-Owen Banş Planı'nı kabul etsek
mi etmesek mi reierandumu bu. Batı'nın ağzına bir par-
mak bal. Hele Bosnalı Sırpların büyük ağabeyi Sırbistan
Cumhurbaşkanı Miloseviç, baktı ki pabuç pahalı, yaptı-
rımlar, ambargolar derken, "başa gelen çekilir" diyen
Sırp halkını bastırmakta zorlanacak, hemen kaleme ka-
ğıda sarılıp, medyayı seferber ederek Bosnalı Sırplara
"döşenmeye" başladı. "Siz nasıl olur da şu kadar mil-
yon Sırpın hayatını altüst edecek yaptırımlara çanak tu-
tarsınız" diye. Sanki bu işleri başlatan başkası. Sanki
Miloseviç, savaş suçlusu olarak yargılanması öngörü-
lenler listesinde bir numarada değil.
Bütün bu oyunlar oynanırken, Bosna'daki Sırplar ile
Hırvatistan'daki Sırpların kurdukları iki ayn parlamento,
çoktan ortak bir genel kurul oluşturmaya karar verdi.
Medyanı n dikkati başka yerlerdeyken Hlrvatlar d,a' '.Boş-
naklardan ne kapsak kardır, nasıl olsa bir şey yapan
yok" dıyerek elllerinden gelenı artlarına koymuyorlar.
Hakem görmeden faul bu. Nasıl olsa bir şey olacağı
yok. Olsa bile göstermelik olacak.
Bugün ve yarın Atina'da bir Bosna toplantısı daha...
Bu trajedinin bütün oyunculan orada olacak. Atina, Sırp-
ların eski dostu. Şimdi Atina'dS hava da güzeldir, ılıktır.
Düşmanlar, birbirlerine gülücükler dağıtıp, cinayetleri,
pis işleri cephedeki militanlarına bırakarak latif iki gün
geçirirler. Dinlenirler. Hepsi, 8ay öncede Londra'yagit-
mişlerdi. Aman ne tumturaklı "kararlar" alınmıştı, ne
"güvenceler" verilmişti.
Bunların hepsi, Boşnakların telef olmasıyla sonuçlan-
dı. Batı, biraz daha dişini sıkıp Sırplara, biraz daha za-
man kazandırmalı ki, ortada Boşnak toplumu da kalma-
sın. Ya göç etsinler, ya ölsünler. Sırplar böyle istiyor
çünkü.
ABDDı$i$leri
PKKveDey-Sol
terörist örgüt
FTJATKOZLUKLU
W ASHINGTON -ABD Dı-
şişleri Bakanlığı, 1992 yıh ulus-
lararası terorizm raporunu
dün açıkladı. 64 sayfalık rapo-
run Türkiye'ye aynlan bölü-
münde. PKK ve Dev-Sol'un
uluslararası terör örgütü oldu-
ğu bildirildi.
Raporda, Avrupa'daki te-
rör örgütleri arasında Ameri-
kan vatandaşlan için en tehli-
keli örgütün Dev-Sol olduğu-
na dikkat çekiliyor. Yaklaşık
40 uluslararası terör örgütüne
yer verilen raporda, PKK'nın
da Türkiye'de çahşan ABD
personeli ile A.BD tesislerine
yönelik tehdidinin artuğına
dikkat cekildı.
Dışişleri Bakanhğı'nın 1992
yıh uluslararası terorizm rapo-
ı-unda PKK tanıtılırken.
'Marksist-Leninist, terörist
bir örgüt" ifadesi kullanılarak,
örgütün Türk güvenlik güçle-
rini ve sivil halkı hedef aldağı,
Batı Avrupa'da da faaliyetleri-
ni arttırdığı belirtildi.
Türkiye'nin güneydoğusun-
da Marksist-Leninist düşünce-
ye dayalı bir devlet kurmayı
hedeflediği anlatılan PKK ile
ilgili bölümünde, örgütün 3
bin dolayında silahlı güce ve
2-5 bin arasında da destekleyi-
ciye sahip olduğu kaydedildi.
Raporun kapağında, Peru
Aydınlık Yol örgütünün geçen
yıl yakalanan lideri Prof. Abi-
mael Guzman, İran Cumhur-
başkam Rafsancani ve geçen
mart ayındabombalanan Ar-
janün'deki İsrail Büyiikelçi-
liği'nin yıkılmış halinı gösteren
fotoğraflara yer verildiği dik- .
kati çekti.
Aynı raporda, Dev-Sol'un
gücünden ise bin yüz üyeli diye
bahsedildiği ve muhtemelen
radikal FHistin örgütlerinin
eğitim yardımı verdiği kayde-
dildi.
Aclık grevinde 66. gün
Buca Cezaevi'nde
avukatlar arabulucu
/İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - PKK davalanndan
yargılanan 215 tutuklunun
başlattıklan 10'ar günlük dö-
nuşümlü açlık grevi 66. günü-
ne ulaşırken İzmir Barosu.
eylemin bitirilmesi içın devreye
girdi.
Eylemcilerin avukatlannın
üç gün aralıksız sürdürdükleri
arabuluculuk gınşimlerinden
dün de olumlu sonuç alınama-
dı.
Eylemin sona ennesi için
Buca Cezaevi'ne giden izmir
Barosu Cezaevi Komisyonu
üyeleri Avukat Hafize Çoba-
noğlu ve Ahmet Aksüt, önce
Cezaevi Savcısı Yaşar Aslan'-
la, sonra da eylemcilerle göriiş-
tuler. Baro Cezaevi Komisyo-
nu üyeleri Çobanoğlu ve
Aksüt, eylemcilerin istemlerini
yeniden Savcı Aslan'a götüre-
ceklerini. olumlu bir sonuç ala-
mazlarsa durumu Adalet
BakanlığYna ıleteceklerini be-
lirttiler.
i