25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1MAYIS1993CUMARTESİ HABERLER ÇHIer, Thatcher'a 2 bin sterlin ödedimi? • AINKARA (Cumhuriyet Bürosu) -ANAP Artvın Mılletvekıli Süleyman Hatinoğlu, Başbakan Süleyman Demirettn yanıtlaması ıstemıv le verdiğı soru önergesinde. Devlet Bakanı Tansu Çıller'in, Margaret Thatcher ile yemek yemek için 2 bin sterlin ödeyip ödemediğini ve bu para ödendıyse. "devlet bütçesinden mi, yoksa ÇıUer'in oebinden mi ödendiğjnı sordu. Hatinoğlu. soru önergesinde, gazetelerde yer alan "Çiller, Thatcher"dan taktik aldı" haberiru anımsatarak. "Başbakan olarak genel başkanı bulunduğunuz DYP, taktıklennı İngiltere'de aldığına göre baa sorulanm var"dedi. Bastn Konseyi Sabalrt uyardı • İSTANBUL(AA)- Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Sabah gazetesınde yayımlanan bir haber nedeniyle gazete ile haberi yazan muhabirin ayn ayn uyanlmasına karar verdi. Basın Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada. Prof.Dr. Turgay Atasü'nün.gazeıede HOcâkl993tarihinde Dideın Ünsal ımzasıyla yayımlanan. "İstanbul"da ılk Tüp Bebek Merkezı umut dağıtıyor'" başlıklı haberin. basın meslek ilkeleri ışığında değerlendirilmesini talep etüği belirtıldi. Açıklamada, yapılan inceleme sonucu haberin basın meslek ilkelennin 4,5 ve i 6'ncı • maddesıni ihlal cttiğının anlaşıldığı. bu nedenle hem gazetenin, hem de haberi yazan muhabirin ayn ayn uyanlmasına karar venldıği kaydedildi. mterMR' muzır bulundu • ANKARA(AA)- Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu. "Mister MR' isimli derginin Nisan 1993 tanhli sayısını muzır buldu. Küçüklen Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun, söz konusu dergjde yeralan bitjazının 18 yaşından küçükkrin maneviyaü ûzerinde muzır tesir yapacak nitelikte bulunduğuna dair karan dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Aziz Nesin beraat etti • tSTANBLL(AA)- Türklüğe hakaret ettiği ve alaya aldığı iddiasıyla hakkında dava açıla.n ve 6 yıl hapis istemiyle yargılanan yazar Aziz Nesın beraat etti. Hürriyet gazetesinde 27 Ekiml992tarihinde yayımlanan "Türk Halkı Enayi" başlıklı röportajla ılgilı açılan ceza davası sonuçlandı. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndekı dünkü duruşmada, Nesin ve röportajı gerçekleştiren gazeteci Nuriye Akman ile birlikte sanık olarak yargılanan gazetenin sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hasan Kılıç'ın sorgusu yapıldı. Sanık avukatlannın savunmalanndan sonra mahkeme heyeti. Aziz Nesin, Nuriye Akman ve Hasan Kılıç'ın beraatlenni kararlaşürdı. 38 Dev-Sol'cu yakalandı •ANKARA (AAVYasadışı Dev-Sol örgütüne üye olduklan bildınlen 38 kışi yakalandı. Ankara Emniyet MüdürlüğüTerörle Mücadele Şubesi'nden alınan bilgiye göre, Dev-Sol yanisı yaym yapan Tavır dergisine yapılan baskın sonucu 81 kişı gözaltına alındı. Bu kişilerin sorgulaması sonucu 47 kişi serbest bırakıldı. Operasyonlar sonucu 4 kişi detaldiri dağıtırken suçüstü yakilandı. Su kesintisi • İSTANBLL(AA) -İsunbul'da Zincirlikuyu Bü)ükdere Caddesi metro istasyon çalışmalan sırasında isab hattında yapılacak boru bajiantılan nedeniyle 3 ma<ıs pazartesi gün ü saat 09JO'dan 4 mayıs salı günü saa:09.00'a kadar 24 saat sür:\ le su verilemeyecek sentlerşunlar: Yenilevent. OvıkSıtesi, 1. Levenl, Gütepe'nin üst kısımlan, Ulıs, Etiler. Hısarüstü, Oraköy, Kuruceşmc'nin üst kısmlan, Yıldız Mihallesi'nin üst kısımlan, Duıütaş, Gayreltcpe, Meıdiycköy. Fulya Mihallcsi, Balmumcu. Essntepe vecmeklı suba\ evknnc kadar olan bölgclcr." Oktay, cezaevlerinde disiplinli, güvenli ve insani bir yönetim sağlanacağını söyledi: Cezaevi en öııeıııli sorunANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) -Adalet Bakanı Seyfi Ok- tay. cczae\ lerinde. "disiplinli. güvenli ve ınsanı bir yönetim ve vapının sağlanması" yolunda önemli adımlar atıldığını belir- terek. "Yargjnın sorunlannın çözumlenmesi ülkedekı herkesin varannadır. Türkıye'nin yara- nnadır" dedi. Oktay. ceza infaz sistemını kökten değiştirecek yasa tasansını TBMM'ye sun- duklannı. yargı reformunun da önümüzdeki günlerde bakanlar kurulunun gündemıne getırile- ceğini bıldirdi ve "Yargının so- runlannın ertelenmesi ve yargı- nın tahammül smırlannın zor- lanması ülkeye yarar getirmez" dedı. SaVCIIarla tOplantlAdalet Bakanı SeyfıOktay, 27 ilin cezaevlerinden sorumlu savcılan ile bir toplantı yaptı. Toplantıda terör suçundan tutuklu ve hükümlülerin, cezaevlerindeki güvenlik sorunlan ve uygulamada karşılaşılan güçlükler ve çözüm yollan ele alındı. Oktay, ceza infaz sistemiyle ilgili tasarının TBMM'ye sunulduğunu bildirdi. Adalet Bakanı Seyfi Oktay. dün terör suçundan hükümlü ve tutuklulann bulunduğu 27 ılın cezaevlerinden sorumlu savcılar ile "terör suçundan tu- tuklu ve hükümlülenn. cezaev- lerindeki güvenlik sorunlan ve uygulamada karşılaşılan güç- lükler ve çözüm yollannı" ele almak amacıvla bir toplantı yaptı. Toplantının açılışında konuşan Oktay, cezaevi soru- nunun halen Türkiye"nin en önemli sorunlan arasında bu- lunduğunu belirterek, cezaevle- rinin güvenliği içın son derecc duyarlı olduklannı söyledi. Bu duyarlıhğın gereği olarak, ceza- evlerindeki sorunlann çözümü için her türlü çabayı sarfettikle- rini kaydeden Oktay. şöyle ko- nuştu: "Geçen toplantıdan bu yana cumhuriyet başsavcılanmızın Cezaevleri Komisyonu'nun dört ayı kapsayan raporu tamamlandı IHD: Cezaevleri ezivet eviİstanbul Haber Ser-v i s i - İnsan Haklan Derneği cezaevleriyle ilgili haarladığı rapor- da. tutuklu ve hüküm- lülerin "'insanca yaşa- mak" istediğj vurgula- narak. "Cezaevleri eziyet evidir. Cezaevleri yıllardır iyileştir- me. ıeform laflanyla oyalanmış. sorunlar büyüdükçe çözüm yerine baskılann. arttı- nlması tercih edilmiştir" denildi. İHD İstanbul Şubesi Cezaevleri Komıs- yonu 1993 yıhnın ocak. şubat, mart ve ni- san aylanna ılişkin 9 sayfalık rapor hazırla- dı. Raporda cezaevlerinde fırarlar sonrası baskılann arttığı, tutuklu ve hükümlülerin haklannın gaspedildıği öne sürüldü. Ra- porda. Bayrampaşa, Metris, Yozgat, Nev- şehır, Buca, Dıyarbakır, Malatya,, Amas- ya, Elazığ. Çanakkale, Paşakapısı cezaev- lerinde sorunlann çözülmediğı belirtildi. Raporda cezaevlen "kanayan yara" ola- rak nıtelendırildı. Raporda, cezaevlenyle ilgili yetkilılenn sürekli "Terönstler yöneüyor, Bakanlık ve yetkililer hakım değıl. eğitim kamplan ha- line geldi" gıbı açıklamalar yaptıklanna dikkat çekılerek şöyle denindi: "Cezaevlen göstenlmek istendiği gibi bi- rer çıftlik veya leröristlerin eğiüm kampı değildir. Tam tersine birer eziyet evi konu- mundadır. Burada bulunan insanlara her türlü baskı. işkence ve kısıtlamalar uygu- lanmaktadır." Adli tutuklular Adli tutuklu ve hükümlülerle, sıyası tu- tuklu ve hükümlülerin kaldıklan bölümle- rin farklı olduğunun vurgulandığı rapor- da. adli tutuklu ve hükümlülenn kaldıklan bölümler şöyle anlatıldı: "Bugüne kadar hep siyasi tutuklu ve hü- kümlülenn durumu tartışılmış, adli tutuk- lu ve hükümlülerin durumu tartışılmaktan kaçınılmıştır. Adli tutuklu ve hükümlüle- rin kaldığı koğuşlarda idare-gardiyan, ko- ğuş ağalan ve uyuşturucu mafyası üçgenı- nin egemenliğinde bir çirkin düzen kurul- muştur. Bu koğuşlarda uyuşturucu ticareti yaygın olarak yapılır. insanlar uyuşturucu- ya alıştınlır. Genç-çocuk tutuklulara ansel saldın, tecavüz olaylan mevcuttur. Yoksul ve güçsüz tutuklu ve hükümlülerden haraç alırur. sömürülür ve köle gibı kullanılır." Adli tutuklu ve hükümlülerin bulundu- ğu cezaevlerinde ki sorunlann görmezlik- ten gelindiğinin vurgulandığı raporda, "Amaç cezaevlen sorununu tartışmak de- ğildir. Amaç siyasi tutuklu ve hükümlüleri karalamaktır" denildi. Raporda. siyasıle- rin insanca yaşamak için bazı istemlerde bulunduğuna dikkat çekılerek. bu ıstemle- rin yetkililerce söz verildıği halde gerçekleş- tirilmediği belirtildi. Raporda, cezaevleri sorununun sadece tutuklu ve yakınlannın değil herkesin de sorunu olduğu vurgulanarak, "Cezaevle- rinde bugüne kadar kimlerin yatüğını dü- şünürsek soruna sahipçıkmamızm gerekli- liğı de kendılığinden ortaya çıkmış olur" denildi Cüneydoğu Ingiltere Büyükelçisi ŞIRNAK (Cumhuriyet)- tn- giltere'nin Ankara Büyükelçisi Peter John Goulden. Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi'nde incele- melerde bulunuyor. Şırnak Va- liliğini zıyaret eden Goulden. daha sonra Belediye Başkan Vekili Mefamet Yarka ile görüş- tü. Güneydoğu'daki olaylar ve yaşam koşullan hakkında, An- kara'da oturup gazeteleri izle- mekle yeterli bilgi alınamaya- cağım belirten Büyükelçi, bu nedenle herşeyi yerinde görmek istediğini söyledi. Yöredeki geri kalmışlık ve güvenlik sorunu- nun, en çok merak edilen konu- lar olduğunu ifade eden Goul- den. "İngiliz fırmalannm yetki- lilen gelip "nerelere yatınm ya- palım' diye soruyorlar. Turist- îer, Güneydoğu'nun tehh'keli olup olmadığını öğrenmek isti- yorlar. Bu konularda bilgilen- mek amacıyla yöreye geldim" dedi. işkence iddiası Mucadele Gazetesi Adana Temsılcisi Ahmet öztürk. polis tarafından gerekçe gösterilme- den gözaltına alındığını ve yo- ğun işkence gördüğünü öne sürdü. Öztürk. gördüğü ışken- ceden dolayı Savcılığa suç du- yurusunda bulunduğunu bil- dirdi. Öztürk, "'26 nisan akşamı saat 20.30 sıralannda sokakta yürürken polis tarafından hiç- bir gerekçe gösterilmeksizin gö- zaltına alındım. Terörle Müca- dele Şubesi'ne gırer gırmez şıd- detli şekilde dövmeye başladı- lar. Bu işkence» 3-4 saat sürdü. Kullandıklan yöntem, kaba dayak, testis burma ve tazyikli su sıkma şeklindeydi. Yapılan ışkenceler sonucu vücudumun bir çok yeri yaralanmış, giysile- rimin tümü yırtılmıştı" dedi. 4yaşıulakigazeted akhuuh Yurt Haberler Senisi - Samsun'da babasına ait bir yerel gazetenin genel y av ın yönetmeni olarak göstcrilen 4 > aşındaki çocuk için açılan 50 milyon liralık manoi ta/minat da\ası beraatle sonuçlandı. Samsun Doğum >e Çocuk Hastanesi'nde başhemşire olarak çaltşan Havvaali Ertürk, ayda bir yayunlanan "Yeni Söz Gazetesi"nde hakkında çıkan bir haberle ilgili olarak gazetenin Sorumlu Y azı İşleri Müdürü Bilal MoUahüseyinoglu ile Genel Yaym Yönetmeni olarak gösteriletı 4 yaşmdaki H.M hakkında 2. Asliye Hukuk ve 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne dava açtı. 2 Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen dav ada. hakim, çocuğun 11 yaşından küçük olduğu için davanın düşûrülmesine karar verdi. Bu arada küçük gazeteci için açılan ceza davası ise henüzdevam ediyor. (Fotoğraf: AA) öngörülen güvenlik tedbirlerinı ciddi biçimde aldıklannı ve uy- gulamaya koyduklannı mem- nuniyetle saptamış bulunuyo- ruz. Burada şunu özellikle vur- gulamak ısterim ki, tüm bu ön- lemler ve uygulamalarda insani değerler önceükle gözönünde bulundurulmuş ve dikkate ahnmışür. Bu toplantılar peri- yodik olarak sürecektir. De- mokratıkleşmeyi ve reformlan ana hedef alan hükümetimiz bu yolda önemli mesafeler almışür. Yıllann ihmal ve biri- kimi sonucu bugün çözümlen- meyi bekleyen ceza infaz siste- mimizdeki büyük sorunlan, köktenci reformlarla artık Tür- kiye'nin gündeminden çıkar- mak için iktidara geldiğimiz ilk günden başlayarak ciddi adım- lar atük. Ceza infaz sistemini kökten değiştirecek, çağdaş bir yapıya kavuşturacak yasa tasa- nsı, TBMM'ye sunuldu. Saru- yorum bu yasama yıhnda yü- rürlüğe girecek." Oktay, yeni ceza infaz sistemi ile cezaevlennde. dısiplin ve^gü- venliğin tartışmasız bir şckılde sağlanacağına işaret ederek, "Ancak cezaevi yönetimindeki insani uygularnalann boyutu gözardı edilmeyecektir" dedi. Cezaevlerinde, disiplinli. gü- venli ve insani bir yönetim ve yapı sağlanacağını kaydeden Oktay, şöyle dedi: Çağdaş cezaevi "Çağdaş bir cezaevi ve infaz sistemi, elbetteki yargı refor- mundan ayn düşünülemez. Yargı reformu kapsamı îçinde yer alan yasal düzenlemelerin hemen hemen tamamJandığını burada özellikle vurgulamakta yarar görüyorum. Yakında Ba- kanlar Kurulu'na sunulacak olan yargının hızlandınlmasına ilişkin paketin dışında, yargı re- formunun ilk paketi içindeki tasanlar Meclis gündeminde bulunmaktadır. Adalet Komis- yonunun ilk ele alacağı tasan- lar yargı reformu pakeündeki bu tasanlar olacaktır. Bu re- form çalışmalanmız, yargının sorunlanna inançla ve ciddi bi- çimde çözüm aradığımızın en somut delılidır." Oktay. yargının sorunlannın çözümlenmesinin ülkedeki her- kesin ve Türkiye'nin yaranna olduğunu da belirterek, "Bu so- runlann çözümü ertelenerek, yargının tahammül sınırlanm zorîamak, ülkeye yarar sağla- mayacaktır" dedi. CHD Bisıııirde aydınlara saldıranlar yargılansın İstanbul Haber Servisi - Çağ- daş Avukatlar Grubu, Bismıl'- in Tepecikköyünde korucula- nn Aydın İnisiyatifi Heyeti'ne yönelik gerçekleştirdiği silahh ve yumruklu saldınyı kınaya- rak, sorumlulannın yargı önü- neçıkanlmasıru istedı. Çağdaş Avukatlar Grubu'- ndan 76 avukaün imzaladığı ve TBMM Başkanhğı'na. Baş- bakanlık"a, İçişleri Bakanlığı'- na ve Adalet BakanlığVna da gönderilen metinde, ateşkes sonrasında banş Te demokra- tikleşme sürecinin oluşturul- maya çalışıldığına dikkat çe- kildi. Böylesi bir dönemde profesörler, milletvekilleri, ga- zeteciler. avukatlar ve kuruluş temsilcilerinden oluşan heyete koruculann saldırdığı hatırla- tıldı. İlçe kaymakamı ile görü- şerek, bilgisi dahilindeTepecik köyüne giden heyete, jandar- manın da orada bulunduğu sı- rada saldınldığı vurgulanarak şöyle denildi: "'Banş ve demokratikleşme yönünde ciddi adımlann atıl- masının ğerektiğı bir dönemde gerçekleştınlen bu çirkin saldı- nyı şiddetle kınıyoruz." NASIL BİR CUMHURBAŞKATNI? / CUMHURBAŞKANIKÎM OLMALI? Red Kit dışındaki kitaplaıı da okıuııab Haber Merkezi - Mustafa Lludağ (İzmır): "1- Kişisel ya- şamında dürüst, yolsuzluklarla dolaylı ılışkilcn olmayan, ağır- başlı, bilimsel düşünebilen. be- lirgin zaaf ve hırslan olmayan, gerekli durumlarda gözlenn güvenle ona çevnlebıkceği bir cumhurbaşkanına ıhtıyaç vaı. 2- Erdal İnönü." F.vvüp Altıntaş (İstanbul): '"Bcncc, cumhurbaşkanı Erdal İnönü olmalı. Doğru Yol Par- tısı'ndcn olmasında ısrar edılır- se de, Nevzat Ayaz." Zehra Arslantaş: "1- Fakırlc- ri sevcn. Red Kit'tcn başka ki- laplan okuvan. tüccar kafalı ol- mayan. scvmcycnlcrince de dü- rüstliiğü t.ırtışma gotiirmcycn bir cumhurbaşkanı 2- Bülcnt Ecevit. Erdal İnönü, Mümtaz Soysal." Hakkı S'üzer (İzmir): "1- Herşeyden öncc o mevkıe ve ünvana layık. dürüst, demok- rat. gerek siyasal yaşamı, gerek- se özel yaşamı çok temız, güve- nılir bir kışı olsun. 2- Erdal İnönü." Hakkı Demiraş (İstanbul): "1- Geleccğin dünyasına hazır- lanan Türkiye'de yeni seçılecek cumhurbaşkanı elbette laik. Atatürk ılke ve devrimlerine bağlı, sosyal hukuk devletıne vc hukukun üstünlüğüne inanmış, uzlaşmacı, lidcrlik özelliklerine sahip ve Türkiye'nin geleceği içın bınkimlcrindcn yararlana- bıleceğımi/. ulusal ve uluslara- rası ulanda tanınmış. partılcr üstu bir kişılık olmalıdır 2- Nejat Eczacıbaşı." Haydar Ak (Alanya): "1- Görevini şeref ve haysıyetinin ûzerinde tulan, Alatürk ilke ve devrimlerine bağlı, ülkenin bö- lünmez bütünlüğünü koruyan, dil, din ve ırk aynmı gözetme- yen, laık, onurlu, kültürlü ve ta- rafsız bir insan. 2-Erdal İnönü." Ebru Kücükydmaz (İslan- bul): "1-Sembolik, ülkemizı iç ve dış basında temsil edebilecek nıteliklere haiz, kültürlü. polıtı- kada aktif rol almayan. yöne- timden tamamen bağımsız, gö- revinin ve yetkilerinin kapsamı ve stnınnın bilincinde, laik ve saygın.. 2-Erdal İnönü" Erdogan Seri (İslanbul). "1- Anayasayı bir kez dahi delme- yecek, hukuka ve insan haklan- na saygılı, her yönüyle görevi- nin gerektirdiği sorumluluk bi- linci içinde olan ve çağdaş bir cumhurbaşkanı istiyorum. 2-Mümtaz Sosyal." Kenan Denın (İstanbul): "1- Akılla bılımın tek yol göstericisi ve öğreticısı, çağdaş yaşam tar- zına ve emeğe saygı duyan, dü- rüst, ilkelı. laik ve halkına ada- leti sevdirecek, insan haklan ev- rensel bcyannamesinin altına imza atmış olmanın sommlulu- ğunu halkı adına sahıplenecek, yürekli, kişılikli biryönetia isti- yorum. 2-Yekta Güngör Ozden." Hayrettin Denın (İstanbul): "1-Ekonomık bılgısı 1yı olan, uluslararası ılışkilerde başanlı, demokrasıye. laıklığe kendinı adamış. ınançlı, dürüst ve ka- rarlı birisi olmalı. 2-Aydın Güven Gürkan." Zeliha Denın (İstanbul) "1- İnsan haklannı savunan. Ata- türkçü, laik. demokrat. Tür- kıye'yi yobazhğa değil çağdaşlı- ğa adım attıracak binsı olmalı. 2-Yekta Güngör Özden, Er- dal İnönü." Zeynel Abidin Kurt (İzmir): "1-Atatürk ilkelenne gönülden inanan. laık. ulusumuzun say- gınlığını gerçek anlamda ka- zandıracak, bilime ve gerçek sa- natçıya hak ettiği değeri vere- cek, hukukun üstünlüğünü ko- ruyabilen. saygın. işgal ettiği makamın ağırlığıru koruyabi- len cumhurbaşkanı. 2-Yekta Güngör Özden, Er- dal İnönü." SÜRECEK AVRUPA^DAN EDİP EMİL ÖYMEN Bosna'nm Esiğinde... 33 kısım tekmili birden bir öykü gibi bile değil. Bosna Hersek'siz değil gün, saat geçmiyor; hele Başkan Clin- ton, "seçkin" Sırp mevzilerine hava harekatını da düşü- nürken. Batı Avrupa da nefesini tutmuş, büyük ağabeyin ne yapacağını bekliyor. O da adtmını ona göre atacak. Bu- güne kadar ayağını sürüdükten sonra bir anda harekete geçecek. "Zaten biz de başından beri söylemiştik" gibi inandınct olmayan laflar geveleyecek Batı Avrupalı si- yasetçiler. Ama şimdilik bildiklerini okuyorlar hala. Her yere herkesten önce gidip en büyük reklamı yapıp en çok dikkati üzerlerine çekmede başarılı Fransa, "Aman belki bize saldırmaya kalkarlar da" diyerek Belgrad- daki 440 askerjne dönüş biletlerini veriverdi. Oysa Mit- terrand değil miydi Saraybosna sokaklarında yürüyen? Clemenceau uçak gemisi değil miydi ilk Adriyatik kıyı- larına giden? Daha ortada BM banş gücü yokken Saray- bosna'ya ilk paraşütçülerini gönderen Fransa değil miy- di? Ingiltere ise, siyasetçilerin "Aman bizden uzak dur- sunlar, aman karışmayalım, ne halleri varsa görsünler. Biraz yardım yaparız olur bıter Bir de elalemin içsava- şıyla mı uğraşacağız?" havasından hala vazgeçmedi. Büyük ağabeyleri, "Hadi bakalım, yürüyün gidiyoruz" derse gıdecekler, ama daha önce ı-ıh... ingilizler, sevgili yassı adalarında tarih boyunca hiçbır istilaya uğrama- manın lüksünü yaşaya yaşâya kalıtsal olarak "her şeye uzaktan bakmaya" alışmışlar. Bir yere ani bir ilgi duyar- larsa, anlayın ki "hayati çıkarlan" vardır. Bunu açtkça söylemekten çekinmezler de. Bosna Hersek konusu aylardır gazetelerde, televiz- yonlarda artık hep birbirine benzer ifade ve görüntülerle ardı ardına sökun ederken bile, İngilizler gayet soğuk bir şekilde, "Evet ama bizim bir çıkarımız var mı? Yani bize ne?" diyebiliyorlar. Elbette onlar da oralara BM için as- ker gönderdiler Ve İngiliz askeri, fevkalade profesyonel ve yetkin. Ama onlar emirlerini, genelkurmay başkan- lanndan değil, oy kaygısı ile gelecek seçimi düşünen polıtikacılardan alıyorlar. Onun içın de Vitez'de yanmış kavrulmuş Boşnak cesetlerini görünce sarışın İngiliz al- bayın dudakları titriyor, önüne ge ! en Hırvata, "Sen mi yaptın bunu yoksa?" diye saldırıyor. Ama televizyon stüdyosundaki politikacı, milyonlarca kişinin gözünün içıne baka baka, "lyi ama bize ne?" demekte ve bin de- reden su getirmekte usta. Hele Sırplar şimdi bir de 15-16 mayısı referandum gü- nü ilan ettiler. Bir kağıt parçası olarak bile değer verme- dikleri meşhur Vance-Owen Banş Planı'nı kabul etsek mi etmesek mi reierandumu bu. Batı'nın ağzına bir par- mak bal. Hele Bosnalı Sırpların büyük ağabeyi Sırbistan Cumhurbaşkanı Miloseviç, baktı ki pabuç pahalı, yaptı- rımlar, ambargolar derken, "başa gelen çekilir" diyen Sırp halkını bastırmakta zorlanacak, hemen kaleme ka- ğıda sarılıp, medyayı seferber ederek Bosnalı Sırplara "döşenmeye" başladı. "Siz nasıl olur da şu kadar mil- yon Sırpın hayatını altüst edecek yaptırımlara çanak tu- tarsınız" diye. Sanki bu işleri başlatan başkası. Sanki Miloseviç, savaş suçlusu olarak yargılanması öngörü- lenler listesinde bir numarada değil. Bütün bu oyunlar oynanırken, Bosna'daki Sırplar ile Hırvatistan'daki Sırpların kurdukları iki ayn parlamento, çoktan ortak bir genel kurul oluşturmaya karar verdi. Medyanı n dikkati başka yerlerdeyken Hlrvatlar d,a' '.Boş- naklardan ne kapsak kardır, nasıl olsa bir şey yapan yok" dıyerek elllerinden gelenı artlarına koymuyorlar. Hakem görmeden faul bu. Nasıl olsa bir şey olacağı yok. Olsa bile göstermelik olacak. Bugün ve yarın Atina'da bir Bosna toplantısı daha... Bu trajedinin bütün oyunculan orada olacak. Atina, Sırp- ların eski dostu. Şimdi Atina'dS hava da güzeldir, ılıktır. Düşmanlar, birbirlerine gülücükler dağıtıp, cinayetleri, pis işleri cephedeki militanlarına bırakarak latif iki gün geçirirler. Dinlenirler. Hepsi, 8ay öncede Londra'yagit- mişlerdi. Aman ne tumturaklı "kararlar" alınmıştı, ne "güvenceler" verilmişti. Bunların hepsi, Boşnakların telef olmasıyla sonuçlan- dı. Batı, biraz daha dişini sıkıp Sırplara, biraz daha za- man kazandırmalı ki, ortada Boşnak toplumu da kalma- sın. Ya göç etsinler, ya ölsünler. Sırplar böyle istiyor çünkü. ABDDı$i$leri PKKveDey-Sol terörist örgüt FTJATKOZLUKLU W ASHINGTON -ABD Dı- şişleri Bakanlığı, 1992 yıh ulus- lararası terorizm raporunu dün açıkladı. 64 sayfalık rapo- run Türkiye'ye aynlan bölü- münde. PKK ve Dev-Sol'un uluslararası terör örgütü oldu- ğu bildirildi. Raporda, Avrupa'daki te- rör örgütleri arasında Ameri- kan vatandaşlan için en tehli- keli örgütün Dev-Sol olduğu- na dikkat çekiliyor. Yaklaşık 40 uluslararası terör örgütüne yer verilen raporda, PKK'nın da Türkiye'de çahşan ABD personeli ile A.BD tesislerine yönelik tehdidinin artuğına dikkat cekildı. Dışişleri Bakanhğı'nın 1992 yıh uluslararası terorizm rapo- ı-unda PKK tanıtılırken. 'Marksist-Leninist, terörist bir örgüt" ifadesi kullanılarak, örgütün Türk güvenlik güçle- rini ve sivil halkı hedef aldağı, Batı Avrupa'da da faaliyetleri- ni arttırdığı belirtildi. Türkiye'nin güneydoğusun- da Marksist-Leninist düşünce- ye dayalı bir devlet kurmayı hedeflediği anlatılan PKK ile ilgili bölümünde, örgütün 3 bin dolayında silahlı güce ve 2-5 bin arasında da destekleyi- ciye sahip olduğu kaydedildi. Raporun kapağında, Peru Aydınlık Yol örgütünün geçen yıl yakalanan lideri Prof. Abi- mael Guzman, İran Cumhur- başkam Rafsancani ve geçen mart ayındabombalanan Ar- janün'deki İsrail Büyiikelçi- liği'nin yıkılmış halinı gösteren fotoğraflara yer verildiği dik- . kati çekti. Aynı raporda, Dev-Sol'un gücünden ise bin yüz üyeli diye bahsedildiği ve muhtemelen radikal FHistin örgütlerinin eğitim yardımı verdiği kayde- dildi. Aclık grevinde 66. gün Buca Cezaevi'nde avukatlar arabulucu /İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - PKK davalanndan yargılanan 215 tutuklunun başlattıklan 10'ar günlük dö- nuşümlü açlık grevi 66. günü- ne ulaşırken İzmir Barosu. eylemin bitirilmesi içın devreye girdi. Eylemcilerin avukatlannın üç gün aralıksız sürdürdükleri arabuluculuk gınşimlerinden dün de olumlu sonuç alınama- dı. Eylemin sona ennesi için Buca Cezaevi'ne giden izmir Barosu Cezaevi Komisyonu üyeleri Avukat Hafize Çoba- noğlu ve Ahmet Aksüt, önce Cezaevi Savcısı Yaşar Aslan'- la, sonra da eylemcilerle göriiş- tuler. Baro Cezaevi Komisyo- nu üyeleri Çobanoğlu ve Aksüt, eylemcilerin istemlerini yeniden Savcı Aslan'a götüre- ceklerini. olumlu bir sonuç ala- mazlarsa durumu Adalet BakanlığYna ıleteceklerini be- lirttiler. i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear