Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS1993 CUMARTESİ
12 DIZIYAZI
Kürctistan'ınyalnız adı var
\m y^/^j2r^^jSa^^\ Aİer türlü dengenindeğişebildiei, IP^'B ^ i M ^ M
YURDAGÜLERKOCA
poütikcuun silahsız düşünütemedigi bir
coğrafyada, kuzeyde Türkiye, batıda
Suriyey
doğuda İrangüneyde ise 36.
ParaleVle sınırları çizilen bir toprak .
parçası. Gelincik tarlalan
arasındaki çadır karargâhlanrun önünde
tembel tembelgüneşlenen peşmergeler.
İşte Kürdistan burasu
• • -ı-
O
nde boyalan dökülmüş
haki renkli bir jip; içınde
omuzdan bele çapraz fi-
şeklikli, elleri Kaleşnikof-
lu dört peşmerge.. Biri
havan topunun başında,
diğerleri arabadan yan bellerine kadar
sarkmış çevreyi gözlüyor.
' Jipm ardında uzun birsivil konvoy...
En arkada ise öndekı gjbı salkım sa-
çak peşmerge dolu ikinci bir jip.
Kürtlerin yabancı konuklara uygu-
ladığı, insanda gûvenlık duygusundan
x^>k garip bir tedırginlik yaratan bir ko-
- nıma yöntemi bu.
, Celal Talabamnin önderliğıni yapuğı
Kürdistan Yurtseverler Birliği tarafı-
• ndan çağnlan gazetecılerle onlan karşı-
layan Duhok kentinın ileri gelenlerini
, taşıyor konvoy.
Bir zamanlar günde yaklaşık sekiz bm
kamyonun giriş çıkış yapügı şimdilerde
1
ise on on beş araca "Âllah bereket ver-
sin" diyen Habur Sınır Kapısı'ndan ge-
r
çip Habur çayını aşınca "'Kürdistan'a
hoş geldiniz" tabelası çıkıyor karşınıza
Tam bir yıl önce asılmış bu tabela.
önümüzdeki yol Zaho'ya oradan da
Duhok'a uzanıyor. Gelincik tarlalan ile
Saddam'ın yerle bir ettiği köylerin
arasından geçıyoruz. Artık "sıcak sa-
vaş" bitmiş. yolun ıki yanındaki çadır
karargahlann önününde peşmergeler
tembel tembel gûneşlenıyorlar. Annesi
Türkmen, bahası Kürt olan ve kendisi-
ni "Yûzde altmışım Kürt" diye tanı-
mlavan mihmandanmız Sirvan gülüm-
süyor:
-İşte bızim memleket.
Her türlü dengenin değişebildiğı, po-
liti!;anın silahsız düşünülemediği bir
coğrafyada, kuzeyde Türkiye, batıda
Sunye, doğuda İran güneyde ise 36. Pa-
ralel'le smırlan çizilen bir toprak par-
çası.
Bir sabah
Saddam'ın koruculan bile Saddam'dan
aldıklan silahlan Saddam'a çeviriyorlar.
Irak muhalefeti, "Baas rejiminden kur-
tulduk nihayet" sevincıyle rahat...
Dünya ajanslannın teleksleri, Irak'-
taki Kürtlerin, Saddam'ın eündeki kent-
leri bir bir aldığını duyuruyor. Ama çok
sürmüyor bu sevinç. Saddam karşı
saldınya geçiyor.
Köyden kentegöç
Kürtlerin en büyük korkusu "bom-
ba-ikımya." 1988'deki Halepçe katliamı
hafızalardan silinmiş değil. Beş bin Kürt
kimyasal silahlann kurbanı olmuş, sağ
kalanlar Türkıye'ye kaçmış. Kürtler bir
kez daha aynı korkuyu yaşıyorlar, bir
kez daha Türkiye sınınna dayanıyorlar.
Zafer kısa sürüyor. Ta kı başta ABD ol-
mak üzere Batıh devletler devreye gırip
Kürtlere Irak'tan geçen 36. Paralelın ku-
zeyinde "Özgür bir toprak parçası" aça-
na kadar sürüyor sırurdaki bekleyiş.
Kürtler, başta ABD olmak üzere
Baülı devletlenn çıkan Ortadoğu'da
yenı arayışlan gündeme getirdıği dö-
nemde, ayaklanınca Saddam'a 36. Para-
lel'in kuzeyi yasaklanıyor...
hok'a nasıl dört saatte hakim oldukknm,
şimdi mesken tuttuğu siyası polis merke-
zinı nasıl ele geçirdiklenni, tutukluları
nasıl kurtardıklannı.. Patlayan kanali-
zasyon borulanndan sızan lağım suları
içinde oynayan çocuklannı yanına
çağınyor fotoğraf çektirmek için.
"Peki bu koşullarda daha ne kadar
yaşayacaksınız? Şimdi ne yapa-
caksınız?" sorusunun yanıtını kendisi de
bılmiyor Yıkılan evleri yeniden yap-
mak. köylere geri dönmek için çımento
gerek, demir gerek, tuğla gerek...Ama
ambargo!
Ambargo Kürdıstan'daki her derdin
müsebbibı. Yoksulluk. evsızlik. işsizhk
her şey ama her şey gelip ambargoda dü-
ğümleniyor...
Bölgedeki dengeler elini kolunu bağlı-
yor Kürtlerin. Irak, Kürdıstan'ı, kendi-
sine bağlı bir federe yapı olarak kabul et-
mediğinden ambargo uyguluyor.
Kürtler kendilerinı Irak'm bir parçası
olarak tanımladıklan için de dünyanın
Irak'a uyguladığı ambargodan paylannı
alıyorlar. Bir de topraklannda önemlice
bir Kürt nüfus banndıran Suriye.Jran
ve Türkiye"nin 36. Paralel'ın kuzeyinde-
çoğu savaş sırası-
nda öldürüldüğü,
tanm araçlan tah-
rip edıldiği için
toplanamıyor...
Yani "sıfır" üre-
timle ayakta dur-
maya çalışıyor
Kürdistan.
Durum böyle
olunca da ka-
çakçılık, karabor-
sa ve dış yardı-
mlar halkın nere-
deyse tek geçim
kaynağı haline ge-
liyor. Duhok cad-
delen tıklım
tıklım. Gezıci
"Change" büro-
lan para değiştir-
mek için birbiriyle yanşıyor. ABD ve ra arabaya binerken söyleniyor:
Batı devletlerinin "istikrarsızlığı körük- -Yakında arabalar suyla çalışmayı
leme" politikalan çerçevesinde basıp bile öğrenecek.
"Sıfır" üretimle ayakta durmaya çalışıyor Kürdistan.
Kaçakçüık, karaborsa ve dış yardımlar halkın neredey-
se tek geçim kaynağı haline geliyor. Duhok caddeieri
ndeki "Change" bürolan neredeyse bir "Merkez Banka-
sı" gibi işkv göriiyor.
p ç p
Irak'a soktuklan sahte Dinar ve Dolar
lar Saddam tarafindan Kürdistan'a yol-
lanmış şimdi.
Yabancı sigara satıcılan serbest re-
ayaklandılar
Mihmandar Sirvan üsteliyor:
-İşte Kürdistan burası...
Irak'ta,yaşayan Kürtler Bağdat'tan
idari ve siyasi olarak bağımsızlaşrmş bu
toprak parçasına bir yıldır Kürdıstan
diyorlar. Kürtlen yülar süren savaştan
sonra bu noktaya getiren süreç nasıl ge-
lişti? Bu oluşum sosyal dengelen nasıl
etkiledi? Geleceğe dönük beklentiler,
umutlarne?
Şimdıki yapısıyla bağımsız olan bu
toprak parçası üzennde yaşayanlar ne
düşünürler? Hatta ne yer ne içerler?
Yıllardır savaştıklan Irak'tan, diğer
komşulanndan ve "yeniden yapılanan"
dünyadan ne bekierler?
Bütün bu sorularla Duhok'a doğru gj-
derken bir uçağm motorlan göğün
mavisini yırtıyor. İster istemez irkiliyor
insan. Mihmandannuz Sirvan rahat:
-Telaşlanmayın. Çekiç Gûç uçaklan.
Güvenliğımiz için her gün iki kez uçar-
lar...
Ucak sesleri bızi gerilere götürüyor: 8
Mart 1991'in sabahına...
Bir bir ayaklanıyordu Kürtlerin ço-
ğunlukta olduğu Irak kentleri. Önce Sü-
îeymaniye düştü. Ardından Erbil, Du-
hok, Şaklava... Ayaklanan Kürtlere
katılıyor Türkmen ve Asuri azınlıldar.
Bu yapı Saddam'ın yıktığı 4 bin 500 köyûn evsizleri tarafindan tstila edilmiş. Yoksul halk, Baas rejfaninin tutukevleri-
ne stğımntş. Duhok'ta "Saddam'ın Işkencehanesi" olarak tarif edilen Siyasi Polis binasında 80 aile bannıvor bugün.
Duhok, Kürdıstan'ın dört büyük ilin-
den biri. Diğerleri gibı o da Saddam'ın
yıktığı 4 bin 500 köyûn evsizleri tarafi-
ndan istıla edilmiş. Yoksul halk, Baas re-
jimınin rutukevlerine sığınmış. Duhok'-
ta halk tarafindan "Saddam'ın işkence-
hanesı" olarak tarif edilen Siyasi Polis
binasında 80 aile banruyor bugün. Sor-
gu odalan, tabutluklar. nezarethaneler
tıklım tıklım dolu. Dört çocuğuyla bura-
da yaşayan Ramazan Geverki 1987'de
peşmergeye katılmış. Üniversite öğren-
asiymiş o sıra. Gururla anlaüyor Du-
ki oluşuma sıcak bakmaması ışleri iyice
zorlaştınyor.
Işlemeyen petrol
kuyuları
Erbil'deki sigara. tekstil, halı. Sü-
leymaniye'deki çimento ve şeker fabri-
kalan ile sağda solda ufak tefek konser-
ve_ fabrikalan yedek parça eksikliği ne-
deniyle bugün neredeyse tamamıyle üre-
tım dışı. Değjrmenler çahşmıyor. Bu yıl
oldukça bol olan ürün. hayvanlann
kabetin suyunu çıkarmış. Bugün 7.5 Dı-
nar olan sigara ertesi gün 20 Dinar.
Ana caddeler üzerine kurulmuş "bi-
don petrol ofisleri" sigaraalan kıskandı-
racak sıklıkta. Musuî'dan kaçak olarak
getirilen benzinin fiyatı da gün gün deği-
şiyor. Kimi gün 2 Dinar'a alıyorsunuz
litresini benziıjn kimi gün 25 Dinar'a.
Benzın almadan önce tadına bakmak
önemli. Satın alacağı benzinin kaçta
kaçının su olduğunu anlamak için ışaret
parmağını bidona daldınp yalayan sürü-
cümüz satıcıyla bir süre tartıştıİctan son-
ğ
Yeterlı araç gereç ohnadığı için iş-
lemeyen yedi petrol kuyusu var Kürdis-
tan'da. Araç gereç üretmek için kurul-
ması planlanan atölyenin önünde de
ambargo engeli var.
Dış yardımlar önemli bir katkı ama
Kürtler "Balık vereceğinize, balık
tutmamızı sağlayacak araçgerecı venn"
görüşündeler. Bu mantıkla BM'ye "Bize
tükeüm maddesi yardımı yapmayın,
bize ûretim yapabileceğimiz aUınlarda
yardım edin" önerisini götürmüşler. llk
talep de "Dışandan satın ahp buğday
yardımı yapmak yerine, buğdayımızı
satın ahn ve bizim topraklanmızda un
haline getırin. Böylelikle piyasada para
dolaşsın" olmuş. Şimdi yanıt bekliyor-
lar.
Kürdistanda olmayan çok şey var
hatta hiçbir şey yok demek mümkün
ama bir şey var kı Kürtler kolay kolay
ondan vaz gecmeyı düşünmüyorlar: Öz-
gürlük
'Artık özgürüz'
Nereye gıderseraz gıdin kimle konu-
şursanız konuşun. ne dert anlatırlarsa
anlatsınlar. Son cümleler mutlaka
"Artık özgürüz"le bitiyor. Bu özgürlü-
ğün kendilerine *ABD ve Batılı devletler
tarafindan bahşedildiği" görüşüne de
sonuna kadar karşılar. KYB Meclis
Grubu Başkan Yardımcısı Sadi Ahmet
Pira kendisine bu sonucu çağnştıran bir
soruyu sert bir dille yanıtlıyor:
-Kımse bize bağışlamadı bugünü. Şe-
hıtlerin kanlanyla elde ettık özgürlüğü.
Yalnızca partimizin Merkez Komitesi
16 şehit verdi. Ve bugünden geriye de
gitınemiz söz konusu olamaz artık.
Övünç kaynağı ise yerleştırmeye çahş-
tıklan demokrasi. Her türlü düşünceye
örgütlenme hakkı tanıdıklannı belirti-
yorlar. Saddam rejiminin gazeteleri de
dahil her türlü basın ve yayının serbestçe
saulmasıaı da bunun kanıü olarak gös-
teriyorlar. 10 bin tirajlı. günlük "Kürdis-
tan-ı Newe" gazetesinin Genel Yayın
Müdürü Azad Cındiyeni, yeni çıkan
basın yasasıyla bu alanda sonsuz özgür-
lük sağlandığını söyledikten sonra ekli-
yor: "Ortadoğu'nun hiçbir yerinde de-
mokrası yok boylesine"
YARSNi PolitOuuuîî
kalbi ErbU'de atıyor
Ayclııılığuuıı meşalesi lıepyanacak
O N B I N L E R
ICİNYAZDI
Yaşam bizler için her şeye
karşın sürüyor, ancak sen artık
aramızda yoksun.
Düşünüyonım da bu ülkenin
günümüzde senin gjbi inançlı,
yiğit ve önder kişilere her
2amankinden daha çok ihtiyacı
var. Sen yapanlann yaptığı
gibi, engin hukuk bilgini ve
eğılmez kalemini dıni imanı
para olanların, dini sapürarak
çıkarlan için kullanılan geria
güçlerin ve oy kaygısı ile laiklık
ve demokrasi ilkelennden
tavizler veren politikacılann
yaranna kullanmış olsaydın ne
çocuklannın okul taksidini, ne
deçok yönlü yaşam kaygısını
duyumsardm. Bjrelin yağda.
bir elin balda ve İsviçre
Alpleri'nde dınlenme
olanaklan varken sen
doğruluğuna ınandığın yolu
seçerek ülke insarumızın
geleceğini aydınJatabilmek için
kendinı feda ettin.
Gözün arkada kalmasın,
rahat uyu Uğur abi, sen
sönerken bu mazlum ülkede
ınanç ve mücadele meşalelerini
tutuşturmuş oldun. Senin
demokrasi, laiklik ve insanhk
onuru için bıkmadan
usanmadan ve hayatın
pahasına dalgalandırdığın
bayrağı biz Cumhuriyet
çocukJan olarak Atatürk
ilkeleri, özgürlük, bağımsızLk
ve laiklik adına yere
düşürmeyeceğiz ve seni asla
unutmayacağız.
Ruhun şad olsun.
Haydar Şendur Cankutan
Seni çocuklanma anlatacağım
en güzel insan diye
Bu seni ne kadar
mutlu eder bılmiyorum. Ama
seni çok özlüyorum.
Enis
Seni sevenler her şeyi
yazdılar. Söyleyecek söz
kalmadı bize. Bize kalan senin
yürüdüğün yolda yeni Uğurlar
yetiştirmektif. Sonsuza dek
birlikteyiz.
Yılmaz-Meliha Sevencan
Seni unutmak çok zor,
ilkelerin doğrultusunda
verdiğın savaşımı sürdüreceğiz.
YusufKoca
Uğur Mumcu cinayetiyle bir
darbe bizler yediysek bir darbe
de teröryedi. Rahat uyu Uğur
Mumcu.
Ebnı Doğan
SÜRECEK
Demokrasi savaşçısı
Ne dağdaki çiçeği eıdin »
Ne uçan kuşun yuvasmı bozdun
Ne zeytin dalını kırdın
Yine de düşündüklerinden dolayı suçlandın
Düşündün, düşündüğünü söylemekten çekinmedin
Harflerle oynarmaktan yorulmadın
Yargılanduı, yine de demokrasiyi savundun
Dürüsllükten şaşmadın
Adma yazılar yazdın
Yolıma canını koydun
Her yerde savundun onu
Başına gelecekleri hesap etmeden
Bazenyazüarın Uğursuzlar'a, kalleşlere dokundu
Kaleminin gücünü anladılar o zaman
Tehdit üzerine tehdit aldın
Yine de yılmadm
Boynım bükülmedi
Bükemediler Uğur'um
Beyinleri sarmış örümcek
Ağzı kan kokan böcek
Uğur 'u vurdunuz ama bilemediniz
Davantız ilelebet sürecek
Sen rahat uyu
Gözlerimiz daldı derinlere doğru
Sana yapılan bu kahpece olaydan sonra
Yüreğimiz aayla, nefretle doldu. Mustafa Peker
ÇALIŞANLARIN SORULARI , SORUNLARIYILMAZ ŞIPAL
Eş ve çocuklara sağlık yardımı
TC Emeiüi Samuğı'na bağlı bir kununda (Tanm Ba-
kanlığı) 21 yıl çabşarak birinci dereceden etnekli olan bayan
iştirakçıymı.
Eşkn, Bağ-Kur veya Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sağlık
yardnnından yar^rlanamadığı için çocuklanma sağlık karne-
si çıkartmıştıın.
Emekli Sandığı'ndan aldığım bir yazıda Bağ-Kur Yasası'-
na göre çocuklarımın sağlık karneleri iptal edibnektedir.
Eşim. 1991 başından bu vana Sosval Sigortalar Kurumu'-
na, isteğe bağlı sigortalı olarak prim >atırmaktadır.
Eşim >e çocuklanm Emekli Sandığı > a da bir başka kuru-
mun sağlık yardrnılanndan yararlanabOir mi?
N.B.
YANIT: Sosyal Sıgortalar Yasası'nın 85. maddesınde koşullan be-
lirlenen isteğe bağlı sigortaya pnm ödeyenler, yalnızca "malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortalan" uygulamasından yararlanabıbrler.
İsteğe bağlı olarak prim ödeyenler. iş kazalan ve meslek hastalı-
klan, hastahk ve analık sigorta kollannda öngörülen yardımlardan
yararlanmazlar. Bu nedenle çocuklannızın Sosyal Sigortalar Kuru-
mu'nun sağlık yardımlanndan yararlanması söz konusu değildır. TC
Emekh Sandığı'ndan emekli ayhğı alanlann eş ve çocuklannın hangi
koşullarda sağlık yardımlanndan yararlandınlacağı, 18.7.1973 gün-
lü Resmi Gazete'de yayımlanan "Emekli, Adi Malullük veya Vazife
Malullüğü Aylığı BağianmışOlanlaria Bunlann, Kanunen Bakmak-
la Yükümlü Bulunduklan Aile Fertleri, Dul ve Yetim Ayhğı Alan-
lann Muayene ve Tedavileri Hakkında Tüzük"te açıklanmıştır. Bu
açıklama, tüzüğün "muayene ve tedavi yardımından yararlanacak
olanlar" başlıklı 2. maddesınde yapılmışür.
"Muayene ve tedavi hakkından, özel kanunlara göre tedaviteri
yaptınlanlar hariç olmak üzere:
A- Emekli, adi malullük veya vazife malullüğü. dul ve yetim aylığı
alanlar,
B- Emekli, adi malullük veya vazife malullüğü aylığı alanlann,
a) Kan veya malul ve muhtaç yahut 65 yaşını doldurmuş ve muh-
taç olmalan şartıyle kocalan,
b) 18, orta öğrenim yapmakta ise 20, yüksek öğrenim yapmakta ise
25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan erkek ve kız çocuklan,
c) Evli olmayan ve yardım edilmediği takdirde, muhtaç durunıa
düşecek olan kız çocuklan ile yaşlan ne olursa olsun malul ve muhtaç
erkek çocuklan,
d) Kanunen bakmakla yükümlü bulundukkn ve yardım etmedik-
leri takdirde muhtaç duruma düşecek olan ana ve babalan,
Muhtaçlık, 5434 sayıh kanunun 108. maddesine göre saptanır."
Muhtaçlık deyimi, 5434 sayılı TC Emekli Yasası'nın 108. madde-
sinde şöyle tanımlanmışür
"Kendisini ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre bakmaya
mecbur olduğu aile fertlerinı geçindirmeye yetecek gelin, malı (para
ve o mahıyettekı kıymetler dahil) veya kazana bulunmayanlara bu
kanun hükümlennin uyr^ılanmasında 'muhtaç' denir."
Eşinizin TC Emekli SandığYnın sağlık yardımlanndan yararlana-
bilmesi ıçın tüzük uyannca "malul ve muhtaç" durumda olması koşu-
lu aranmaktadır.
Çocuklannızın ise öğrenim durumu ile yaşlan uygunsa. sağbk
yardımlanndan yararlanmalan gerekir.
POIJTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Şanlı 1 n/layıstar...
Eskıden 1 Mayıs'a öcü gibi bakılırdı Şimdi nasıl bakılı-
yor? Şimdi de öcü gibi bakılıyor. Ama gizli bir öcü!.. Şu-
rasını burasını alltyorlar, pulluyorlar öcülükten çıkar-
mak istiyorlar. Olmuyor, niyetleri smtıyor.
iktidarda yarım sağ, yarım sol iki parti var. Sol parti 1
Mayıs'ı işçi bayramı olarak simgelemek istiyor, sağdaki
"Yo olmaz!.." diyor.
"Neden?"
"Zaten bayram değil mi, bahar bayramı demiyor mu-
yuz?"
"Diyoruz da, işçi bayramı desek, ha!."
"Mızıkçılık etme, koalisyonun durumu..."
1 Mayıs işçi bayramı oldu mu, koalisyon sıkıntya dü-
şüyor.Demokrasibirazyara alıyor.özgürlükler biraz ze-
deleniyor. Yani senin anlayacağın, sağcı sağını bilsin,
solcu solunu... Gül gibi geçinirken 1 Mayıs çıkarmaya-
lım.
Şimdilik koalisyonun durumu fena değil, partileri Ma-
yıs'ı ertelemişler. Partilerin dışında, yokmuş gibi bir
bayram kutlanacak... Kitledernekleri, örgütleri, öğrenci-
ler, gerçek demokratlar 1 Mayıs'ı kendilerine göre kutla-
maya yönelecekler Her zaman iktidaryanlısı olan fede-
rasyon da devre dışı bırakılmak isteniyor.
O da mızıkçılık etmeyecek, sade suya tirit gidecek..
Askeri yönetimlerin kendini gösterdiği dönemlerde öyle
yapmadı mı, gene öyle yapacak!... Tavşana kaç, tazıya
tut!..
Çok görkemli 1 Mayıslar da görmüşüz, tencere kapağı
kapanmış gibi için için fokurdayan 1 Mayıslar da görmü-
şüz.
Eskiler anlatırlar, 1 Mayıs ucunu uzaktan gösterdi mi,
poliste bir telaş, bir kargaşa, solculann listesi çıkanlır,
adresleri saptanır, uzaktan koltanır. Her türlü hazırlık
yapılır 1 Mayıs'a bir iki gün kala da gözaltılar başlar.
Solcular derlenir, toparlanır, birinci şubeye doldurulur.
Birinci Şube, siyasi şube demektir. Içine sade solcular
girer. Ama şimdi öyle mi, birinci şube kaça bölündü?
İçinde komünistlerden başka kimler yok! Sağcısı, dinci-
si, şeriatçısı, tarikatçısı, Hizbullahçısı...
Gene böyle 1 Mayıs'ta solcuları toparlamışlar, belli bir
yere tıkmışlar. Solculardan birisi, "Madem hepimizi
derlediler, toparladılar, bir araya tıktılar, biz de bundan
yararlanalım..." demiş. Böyle hoş bir rastlantıdan yarar-
lanmak istemişler. Solcuları bir araya polisten başka
kim getirebilir? ilkin tutmuşlar bir yoklama yapmışlar,
geleni gıdeni saptamışlar. Bakmışlar çoğunluk var. öy-
leyse kongre yapaiım, demişler. Solcu partinin tarihi
içinde bilmem kaçıncı kongre böyle olmuş... Tarihe de
böyle geçtiği söylenir. Belki de çoğunluğun çok olduğu
kongre buymuş...
Solculuk tarihimizde bir de tuvalettere orak-çekiç çiz-
me modası vardır. 1 Mayıs yaklaştı mı tuvaletlere orak-
çekiç çizilmeye başlanır. Kim çizer bunları? önce şunu
söyleyelim ki solcular orak-çekiç çizmezler. Ya kim çi-
zer? Siyasi polisin ortalığı karıştırmak, durgunluğu kış-
kırtmak için bunları içizdiği hep söylenir.
Solcuların işi gücü yok da tuvalet duvarına orak-çekiç
mi cizecek? Orak-çekiç Sovyet Komünist Partisi'nin sim-
gvsidir. Oradan öteki partilere sıçramış. Eskiden sosya-
list ülkelere yolumuz düştüğünde hemen her yanda bu
orak-çekiç karşımıza çıkardı. Şimdilik ortalıkta pek gö-
rünmüyor. Görüneni varsa da onu siliyorlar.
Taksim Meydanı görkemli çok 1 Mayıslar görmüştür.
Bunun yanında kanlı olayları da var. Taksim alanını ka-
na bulayan yöneticiler gördük. 1 Mayıslardan sonra mil-
letvekih olmaları, bakan diye kabineye girmeleri, esir-
genen yerlerde saklanmalan bunun kanıtıdır. Hele
bunlardan birini tanırım ki, her iktidar değişiminde yeni
gelenin yanıbaşındadır. içinden korksa bile, dışından
kostak kostak dolaşması gücünün göstergesi değil mi-
dir?
Elleşmeyin 1 Mayıs'a, üstüne gidildikçe şahlanıyor.
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2
1/ Memduh Şevket Esen-
dal'ın bir öykü kitabı. 2/
Yapılmasında sakınca ol-
mayan... Mevki, makam.
3/ Ferit Edgü'nün bir öy-
kü kitabı... Kesintilerden
sonra kalan miktar... De-
mirin simgesi. 4/ Borsa
dışında alışveriş yeri... 6
Uğur, talih. 5/ Söz... Çi- ?
çeği, böreği ve terazisi
vardır. 6/ Bir çocuğu ko- 8
ruyan, işlerine bakan ve g
her türlü davranışından
sorumlu olan kimse... "Bir söz de-
di — ki keramet var içinde/ Dün
geceye dair bir işaret var içinde"
(Nedim). 7/ İnsan sesleri için yazıl-
mış oda müziği türü. 8/ lyi, hoş,
güzel... Peygamberleri Hud'u din-
lemedikleri için Tann tarafindan
yok edilen kavim. 9/ Yayh bir
pensle tutturulmuş küpe ya da iğ-
ne... Yunan rakısı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Turgut Özakman'ın bir tiyatro
yapıtı... Uzun ve yorucu çaüşma. 2/ Kabuğu kırmızı ya da ergu-
vanı renkte olan ve sepicilikte kullanılan bir söğüt türü. 3/ Adja-
n sıfat yapmakta kullanılan bir yapım eki... Eskiden şairi biHn-
meyen şiirlerin alüna yazılan sözcük. 4/ Bir tür domino oyu-
nu... Günümüzde moda olan bir müzik türü. 5/ Notada durak
işareti... Tür, çeşjt. 6/ Eli ya da ayağı sakat olan kimse... Birçok
kuşağı kapsayan ve bir romanda, filmde ya da televizyon dızi-
sinde anlatılan bir tür aile destanı. 7/ Şarkı, türkü... Hayvanın
sırtma. eyerin altına konulan beUeme. 8/ Kimliği belirleneme-
yen uzay cisimlerine verilen ad... Alev. 9/ Dağlaİesi de denilen
ve çan biçimi çiçekleri olan otsu bitki... Bir nota.
İLAN
T.C
MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI
HALKALI GİRİŞ GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı: R07.0.GÜM.I.10.16-
Konu: 69366/178
Metal İş Küçuk San. Sitesi 3 Cad. No: 77 Kısıkköy-İZMİR adre-
sinde faahyet gösteren ve mudürlüğumüze 77644 sayüı 24.10.1990 günlü
gümrük giriş beyannamesinden 7.884.000 TL. kamu alacağı ile ayn-
ca hesaplanacak gecikme zammı ve para cezasından borçlu bulunan
Akdeniz Gıda Mad. Tic. San. Ltd. Şti. fırmasından mezkür kamu aia-
cağının tahsili için çıkanılan tebligatlaı fiırnanın adreste bulunama-
ması nedeniyle iade edilmiştir.
Ticaret Odası nezdinde yapılan idari takibatlar neticesinde anılan
şirket ve şeriklerinin tebligata esas başkaca adresleri de tespil edile-
memiştir. "
7201 sayüı Tebligat Kanunu'mın 2'nci maddesi uyannca zabıta ma-
rifetiyle tebligi de mumkun olmadığmdan aynı kanunun 28 ve 31'inci
maddeleri gereğince tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliği-
ne karar verilmiştir.
Yukanda belirtilen nedenlerle anılan adreste faaliyet gösteren şir-
ketin belirtilen borcunun 7 gün içinde Gümrüğümüz Saymanhk Mü-
dürlüğu'nun veznesine >-atınldıgına dair makbuzun Halkalı Giriş Gum-
ruk Mudürlugü'ne ıbraz edilmemesi halinde 6183 sayılı A.A.T.H. Ka-
nun'un 55, 60 ve 114. maddeleri gereğince işlem yapılacağının bilin-
mesi ilanen tebliğ olunur.
Basın: 28184