Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4NİSAN1993PAZAR * CUMHURIYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
GUNCEL
CÜ1HEYT ARCAYÜREK
• Baştamfi 1. Sayfada
Tabıi soru dönüp dolaşıp "Türkiye'nin yapabilecekle-
riyle yapamayacaklanna" gelıyor ve açmaz, bu soruda
düğümleniyor
Inönü, vurgulayan bir sesle, Türk askeri müdahalesi-
nin "soz konusu" olmadığını açıklıyor Ama, bu kararlılı-
ğın ardından sözlerine butun devletler, ozellikle ABD,
Fransa, Ingittere nezdinde "diplomatik girişimlerde bu-
lunduğumuz ve bulunmaya devam edeceğimizi" ekli-
yor.
Türkiye, soruna diplomasi yoluyla çözüm arıyor.
Başbakan Demirel'in, Van-Bursa hattında ya havada
ya da karadan Azerbaycan lideri Elçibey'le sık sık gö-
rüştüğünü, Tunus-Cezayir gezisınde olan Dışişlerı Ba-
kanı Çetin'in Rus ve ABD dışişleri bakanlarıyla konuştu-
ğunu, Demirel'in önceki gün arayıp bulamadığı Yeltsin'-
le dün görüşmeyi deneyeceğini, "diplomatik girişimleri-
mize ömekler" diye sıralıyor.
Dünya liderlerine başvurudan acil yardım ve yarar
çıkmayınca, Türkiye, dün ya da bugün BM Güvenlik
Konseyi'ne gidiyor.
Kelbecer, güneyden ve batıdan sarılmış. Sıvilleri kur-
tarmak ya da -varlığı ile yokluğu tartışmalı- milis güçleri-
ni cepheye sürmek için Elçibeyin istediği helikopterleri
"buradan oraya götürmenin kolay bir iş olmadığını"
söylüyor Başbakan. Pratiğı yok, diyor. Mesafeler çok
uzun!
Gelişmeler saat başı değişim gösteriyor. örneğin, ön-
ceki gece Inönü, Türkiye üzerinden Ermenistan'a yapı-
lan Batı yardımını durdurduğumuza değinen soruları,
durdurduk diye yanıtlamıyor "Durdurabiliriz diyoruz.
Tabii saldın devam ederse durdurulur" derken, dün sa-
bah Dışişleri yüksekdüzeyi, "yardımın akışını kestiğimi-
zi" açıklıyor.
Türk diplomatları, -Bao büyükelçilerine söyledikleri
gtbt- Ermenistan'a "açtığımız krediyi" Erivanın çok kötü
kullandığını düşünüyorlar.
Yılçtteyı]
Ne var ki, dün öğle saatlerine kadar Ermenistan üze-
rinde etkileri önemli olan ABD ile Rusya'nın olası davra-
nışlarının ne olacağı bilinmiyordu. Çetin'in Christopher-
le yaptığı görüşmede ABD'nin savaşı hemen durdurma-
ya egılimli bir "tavır sergıledığı" söyleniyor..Ek olarak,
ABD'nin, "zor yoluyla toprak edinilmesine karşı çıkaca-
ğını" bir kez daha vurguladığından soz ediliyor.
Rusya, federasyonun Ankara'daki Büyükelçisi Çerni-
şev aracılığıyla dün sabah yaptığı açıklamada, "Bu sa-
vaşın galibi olmaz. Uluslararası toplum böyle bir duru-
ma müsaade etmez" diyor.
ABD'den gelen duyumlar, Moskova'dan yayılan yar-
gılar, Batılı devletlerin cesaret aşıladıkları Ermenistan
nezdinde girişimlerde bulunacaklan olasılığını akla ge-
tiriyor.
Cenevre'de barış yolları aranırken Kelbecer'le yeni-
den parlayan Azeri-Ermeni sorunu, beri yandan Azer-
baycan'ın "iç bünyesi ile ilgili kaygıları" yeniden can-
landırıyor. Büyükelçileri Nevruzoglu, Azerbaycan'da
"laik ve Atatürkçü yönetimi yıkmak isteyen şer kuvvetle-
rinden" söz ederek, yakın ilgi duyduğumuz bu ülkede
önlenemeyen siyasal ve bünyesel kargaşayı gündeme
taşıyor.
Inanılır bir kaynak dün bize, "Türkiye'nin a/fı yedı ay-
dır Bakü'ye 'iyi hazırlanmalarını' salık verdiğini" söyle-
di. Üstelik "gereken yardım yapılıyor'du. Beş bin kişi
olduğu söyienen niiiis k~uwetlerindeki dağınrKlfl('Ve dtf-
zenli ordu yükümlülüklerinden uzak davranışlara karşı,
Ermenistan'ın yüz bini aşan düzenli orduyla savaşa gi-
riştiği öne sürülüyor.
Azerbaycan, Türkiye'nin "masaya yumruk vurma za-
manının geldiğini" söylerken; Başbakan Demirel,
Bursa'da "Budurumaseyircikalamayız"diyor.
Herhalde diplomatik girişimlerin sonuç vereceğine
güvenerek!
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA
Mdeorolo)i Genel Muduriuğu'nden alınan bılgıye gore yurdun batı
kesımlerı parçalı bulutlu, Marmara'nın batsı ile kıyı Ege sağanak
yağışlı, otekı yerler az buluttu ve açık geçece* Hava sıcaklığı bıraz
daha artacak Ruzgar. guney ve batı. yurdun öoğu kesımlerınde ku-
zey ve batı yönlerden hafrf ara sıra orta kuvvette esecek Denızlen-
mızde ruzgar. Batı Karadenız. Marmara. Akdenız ve Ege'de kıble ve
loöoslan 4-16 denız mılı hızta esecek. Van Golu'nde hava. parçaiı
bulutlu geçecek.
Yağmuriu Bulutlu Sisli # GüpeşJİ § Karlı
Radyocular sokağa çıktı
Haber Merkezi- özel radyo-
lar ve baa televizyonlann kapa-
tılmasının yankılan sürüyor.
Çcşitli kcntlerdc dün dc protes-
to eösterileri düzenlendi.
Izmir Alsancak'ta , Kordon
FM 'Sokata yayın" eylemi yap-
ü. Kordon FM'in prolesto ya-
yinını sokakta toplanan yakla-
şık 300 kişi izledi ve alkışlarla
destcklcdi.
Radyo görevlileri yayın araç-
lannı kurduktan sonra sunucu
Sinan Tez, Kordon FM'in ka-
paülamayacağını anons ede-
rek, Sevinç Paslanesi'nin önün-
den yayınlanna devam etmenin
kıvananı yurtlaşlarla birlikte
yaşadıklannı söyledi.
Sinan Tez'in ardından spiker
Ayçe Aband, " Şu anda haber
okumuyorum, çahnacak par-
çalann adlannı açıklıyorum.
Bizi susturamadılar, sustura-
mayacaklar da. Yurttaşlann
özel radyolann kapatılmasıyla
ilgili karann açıklanmasından
sonra yanımızda olduklannı
bugün bir kez daha gördük.
Mutluyuz" dedi.
Kordon FM'in yayınını izle-
mek için sokağı dolduran ço-
ğunluğu genç yaklaşık 300 kişi
müzik yayınını coşku ile izledi-
ler ve alkışlarla radyolann ka-
patılmasını protesto ettiler.
Bu arada baa yurtlaşlar elle-
nnde siyah bayrak ve "Radyo-
muzu istiyonız' dövizlerini ta-
şıdılar.Bu arada sokağa gelen
güvenlik gücleri, Kordon FM
yetkilileri ve yurttaşlan izinsiz
toplanü ve gösteri yapüklan ge-
rekccsiyle uyardılar vc yayıyı-
nın yasal olmadığını bclirttikr.
Güvenlik güçlerinin bu tutumu
lepkilere yol açü. Güvenlik
güçleri daha sonra slogan atıl-
maması koşuluyla yayına izin
verdiler. Yurtlaşlar daha sonra
radyo yayını eşliğinde dans ede-
rek eğlendiler.Kordon FM'in
kokak yayanı 1 saat sürdü.
öte yandan kapatılan Ana-
kent Belediyesı televizyonu
Kanal Ege ve özel radyolarla il-
gili bir acıklama yapan anakcnt
Belediye Başkanı Yüksel Çak-
mur susan değil, konuşan Tür-
kiye istediklerinı belirtü.
Öte yandan Izmir'de yayın
yapan Kordon FM, Genç FM
ve Medya FM yöneticileri Sa-
mos Adası'ndan yayın yapabil-
mek için Yunanıstan'ın jzmir
Başkonsolosluğu'na başvurdu.
Samos Adası'nda yayın yapan
bir radyonun olanaklanndan
yararlanarak, yayın yapmayı
planladıklannı belınen Kor-
don FM'nin yönetıcısi Ali
Dönmez. "Yunanıstan'daki
özel radyolardan frekans kıra-
lamak veya yeni frekans satın
almak için çeşitli görüşmeler
yapıyoruz. Yunanistan'm tz-
mir Başkonsolosu'yla görüş-
tük. Olumlu bir tavırla karşılaş-
tık" dedı.
Ozel radyo ve televizyoncu-
lar, dün Bursa'da bir araya ge-
lerek halkı hükümeti protesto
etmeye çağırdılar.
Ankara'daki eyleme Cum-
hurbaşkanı Turgui özal'ın eşj
Scmra özal da katıldı. Semra
özal, makam arabasmın anten-
lerine siyah kurdele takü.
özel radyolann kapatılması-
nı protesto için yurt düzeyinde
ımza kampanyalan başlatıldı.
Adana'da mağaza sahiplen iş-
yerleri önüne "Radyomuzu is-
tiyonız" pankartlan astılar.
Araç sahiplen de antenlerine si-
yah kurdele takarak eylemleri-
nı dün de sürdürdüler.
Şanlıurfa'da bazı yerel gaze-
telerin salı gününden ıtibaren
siyah başlıkla çıkarak uygula-
mayı protesto cdecekleri bildi-
rildı.
Konya'da Gazi Lisesı'nde
okuyan bir grup öğrenci, yaka-
lanna siyah kurdele takarak
özel radyolann kapaülmasını
protesloetli.
Açıkotunım
Kapatılan radyo ve tcleviz-
Mecliste özel radyo pazarlığı
OLAYLAMN
ARDBNDAKİ
GERÇEK
• Bojtorafi 1. Sayfada
nun desteğine sahip olan
~*meniler, uygun gördükleri
_jrnan saldın başlatmaktan
çekinmemektedirler. Rusya'-
nın Ankara Büyükelçisi Sayın
Albert Çernişev'in yalanla-
masına karşın Bakü, Rus as-
kerlerinin Ermenilerin safın-
da çarpıştığını sık sık ileri
sürmüştür. Ermenilerin sa-
fında birçok Batılı askerin de
çarpıştığı bildiriliyor.
Bati'nın desteğinin yanı sı-
ra Azerbaycan'daki istikrar-
sızlığın da Ermenileri yürek-
lendirdiği söylenebilir.
Bakü'de bir süredir şiddetli
bir iktidar mücadelesi yasa-
nıyor.
Komünist egilimli gruplara
karşı savaşan Halk Cephesi,
kendi içinde de bolünmüş du-
rurnda. Bu kargaşa da cep-
hede savaşan birlikleri olum-
suz yönde etkiliyor.
Ermeni saldırısının durdu-
rulması için ABD ve Rusya-
ya önemli görev düşüyor. Bu
iki ülke Erivan'ı en fazla etki-
leyebilecek konumdalar.
Washington'la Moskova'nın,
• Kaflcaslar'da bir patlamanın,
çok ciddi uluslararası bunalı-
ma yol açacağının bilincinde
olmalan gerekir.
Türkiye ise Ermeni saldmsı
karşısında kararlı biçimde ta-
vır almak ve saldırının durdu-
rulması için tüm diplomatik
yolları sonuna dek zorlamak
durumundadır.
• • •
Haber Merkezi- özel radyo
ve televızyonlann kapatılması-
na tepkiler sürerken, gözlcr
Anayasa'nın bu konuyu düzen-
leyen 133. maddesine çevrildi.
özel radyo ve elevizyonlann
kapaülmasına karşı olmadığını
belirten Başbakan Süleyman
Demirel, muhalefet partilerine
-433. maddeyi değiîlinnek için
çağnda bulunurken, ilk olumlu
yanıt ANAP'tan geldi. ANAP
Gümüşhane Milletvekili Oltan
Sunguriu, "Mcclis'e teklif gctir-
sinler, destekleyelim" dedi.
Bursa gezisi sırasında gazete-
cilerin, özel radyo ve leleviz-
yonlann kapatılması konusun-
dakı sorulannı yanıtlayan
Demirel, yasalann uygulanma-
sına karşı çıkmanın anlamı
olmadığını söyledi. Demirel,
"Biz hükümeti devraldığımızda
bir tek Star vardı. Star'ı kapat-
madığımız için de yanlış yapmı-
şızdır. Esas bize sorulacak he-
sap bu. Ama, bugün Türkiye'-
de 'Kanunlan niye uyguluyor-
sunuz' diye kıyamet kopartıh-
yor" dedi. "Kanunlar nıye
uygulanıyor?" diye ayağa kal-
kan bir başka ülkenin dünyada
mcvcut olmadığını öne süren
Demirel, "Biz radyo ve televiz-
yona karşı değiliz, Türkiye'de
radyo vc lelcvizyon tekelinın
kaldınlmasını savunuyoruz"
görüşünü dile getirdi. Demirel,
sözlermi şöyle sürdürdü:•
"Bugun mecliste bulunan ve
kanunsuzluğu savunmak gibi
ganp dururnlara düşen kişiler
vcya partiler, gelsınler mcclis-
ten Anayasa'nın 133. maddesi
nin değıştirilmesine oy versin-
ter.
Sonra, radyo televizyon
kanunu yapalım, kim istiyorsa
kursun. Bugün kapanan radyo
televizyonlar ebediyen kapana-
cak falan değil. Ancak, Tür-
kiye'de kanunsuz hiçbir şey
olmayacak, herşey kanunlara
göre olacak. 'Kanunsuzluklara
devam edilmiyor' diye Türkiye
ayağa kalkabılir mi? Kalka-
maz."
ANAP'ta bu işle görevlendi-
rilcn Adalct eskı Bakanı Oltan
Sunguriu da, hükümet Ana-
yasa'nın 133. maddesini deği-
şirmek üzere bir teklifı Meclis'e
gcurirsc destek vereceklerini
acıkladı. Bu konuda Genel
Başkan Mesut Yıtauu'la gönlş-
tüğünü bildiren Sungurlu. Yıl-
maz'ın TBMM Başkanlığı'nda
kurulan partilerarası özel ko-
misyonun, radyo ve tv yayınla-
nnı düzcnleyen yasa taslağmı
haarlamakta ncden bu kadar
gcakliğini sorduğunu acıkladı.
Sungurlu, şunlan söyledi:
"Taslakla yer alacak düzen-
lemelerin genel hatlan üzerinde
tüm partilenn temsitaleri ola-
rak anlaşmaya vardık. Bu ko-
nuda pck fazla bir şey kalmadı-
ğı için laslağın yaalmasına
başlandı. Hükümet bu laslağı
kısa bir süre içersinde lasan
olarak Meclis'in huzuruna geü-
rirse yasallaşmaması için hiçbir
sebep yok. Bir an önce Meclis'-
lcn gccmcsi için elimizden gelen
gayretı göslereceğiz."
yonlar konusu TRTnin 1. ka-
nalında düzenlenen bir açıko
turumda tartışılacak. Ali
Baransel'in yönelecegi açıkotu-
nım, çarşamba akşamı saal 22.
20'den itibaren canh olarak ya-
yınlanacak. Açıkotunıma;
Ulaştırma Bakanı Yaşar Top-
çu, ANAP Jslanbul Milletvekili
Bahattin Yücel, DYP Kırklare-
li Milletvekili Sadık Avundu-
koğlu, SHP Grup Başkanvekili
Aydın Güven Gürkan, RP An-
kara Milletvekili Melih Gök-
çck ve CHP Grup Başkanvekili
Uluç Gürkan katılacak.
ANAPm protestosu
ANAP, taraflı yayın yaptığı
gerekçesiyle TRTyi insan zin-
ciri oluşturularak protesto etü.
ANAP Genel Başkanı Mesut
Yrimaz'ın TRTyı "taraf tutan
yayın yapmak" ve "bir siyasi
partinin menfaatlerine alet ol-
mak"la suçlayan protesto mek-
tubu, dün partililerce oluşturu-
lan uzun insan zinciri araalığıy-
la, elden ele geçerck TRPye
ulaştınldı. Demirel'i, "azgın
parti başkanı" olarak nitelendi-
ren Yılmaz mektubunda, TRT
haber bültenlerinin "hüküme-
tin reklam kuşağı" haline geldi-
ğini söyledi. Yılmaz, yalmzca
yurtiçindeki özel radyolann ka-
patılması uygulamasnı da eleş-
tirerek, "Bu hükümet, çok seslı
demokrasi istemiyor. 'Konu-
şan Türkiye' sloganı, dünde
kaldı. Bugün istenen tek sesli
Türkiye'dir" dedi. Mektubu.
TRT Genel Müdürü Kerim
Aydın Erdem'in buiunmaması
nedeniyle, ANAP milletvekıii
Yücel Seçkiner'den teslim alan
TRT Genel Müdür Yardıması
Nevzat Avcı da, TRTnin Ana-
yasal bir kuruluş olarak deşüri-
lere açık olduğunu söyledi.
Bu arada, TRT yapımcılann-
dan Nazmi Kal, "Değişen ne
oldu? Şimdi mi aklınıza geldi?
Tarafsıziık ilkesıni iktidardan
düşünce hatırbyorsunuz" di-
yince, ANAP'lılarla Kal arasın-
datarlışma çıktı.
ÇAĞBN1N
TANIĞIÜÇ
YAZAR
Hikaet Çetinkaya
1 bas 20.000 lin (KOV içinde)
Çtfdas Yvnılan Tarkocafı
Cad. 39-41 l
TEMSÜJVE
KATILIMa
OEMOKRAStNtN
KÖKENt
Doç. Dr. Suni Selçak
20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Oıd. 39-41 Cağatoğlu-tstanbul
ö
MEKTUPLARLA
KÖY ENSTİTÜSÜ
YTLLAR1
t.MtkkıTongnç
20.000 hra (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan TUrkocağı
Cad. 39-41 Cağatoğlu-tstanbul
Türkiye'de TS-ISO 9002
"Kalite Güvence Standardı"na sahip
ilk petrol şirketi... SHELL
70 yıldır Türkiye petrol sektöründe pek çok
, iIkIere imza atan
hell, yine Türkiye'de
tS-ISO 9002 Kalite
ı
Sûvence Belgesini
alan "ilk' petrol şirketi oldu. Endustrıyel
Madeni Yağ pazarında piyasa lideri
konumunda olan Sheli'in, Madeni Yağ
faaliyetlerindeki "kalite güvencesi sistemi"
Türk Standartları Enstitusunce TS-ISO 9002
sertifikası ile belgelendirilmiştir. Sheli'in 70.
yılında başarılarına eklediği bu
yeni halka, daha iyi hizmet ve
daha kaliteli ürün anlayışının
doğal sonucudur.
Yine Shell!
Önce Shell!
Öncü Shell!
GOZLEM
UCUR MUMCU
• Baştamfi I. Sayfada
önemli olan, bu devlet kredilerinin alınmasında siya-
sal ilışkilerin etkili olup olmamasıdır.
İktidar yakınlarının devlet olanaklanndan yararlan-
malarına "nepotizm = yeğencilik" denir.
DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel'i
1970 öncesinde en çok yıpratan olay, kardeşlerinin şir-
ketlerine sağlanan devlet destekleri ile yegeni Yahya
Demirel'in Ermeni kökenli eski milletvekili ve işadamı
Mıgırdıç Sellefyan'ın birlikte planladıkları "hayali mobil-
ya ihracatı"d\r.
Altan öymen ile birlikte bu olayı, yurtiçi ve dışı bütün
ilişkileri ve kanıtları ile inceleyip yayımlamıştık, bu ya-
yınlar üzerine Yahya Demirel hakkında Zonguldak Ağır
Ceza Mahkemesi'nce "top/u kaçakçılık" suçundan dava
açılmış, Yahya Demirel de tutuklanmışt.
O günleri yaşayanlar, Ziraat Bankası'ndan "Terakki
Kolektif Şirketi"ne ve Türkiye Sınai Kajkınma Bankası'-
ndan "Orma Armnim Şirketi"ne ve "Özel Yükseliş Ko-
leji"ne verilen kredilerin nasıl kulaktan kulağa ve dilden
dile dolaştığını anımsayacaklardır.
Aynı günlerde Başbakan Süleyman Demirel'in kar-
deşleri Hacı Ali ve Şevket Demirel'in şirketlerine, Emlak
Kredi ve Vakıflar Bankası'ndan da krediler açılmış, açı-
lan bu krediler, TBMM'de soruşturma konusu olmuştu.
1990'lara gelindiğinde Başbakan ûzal'ı ve ANAP'ı en
çok yıpratan konular arasında özal'ın iki oğlu Ahmet ve
Ele özal'ın zenginlikleri yer aldı.
Hacı Ali ve Şevket Demirel biraderler, devlet bankala-
rından kredi alarak zengin olmuşlardı. özal biraderlehn
zenginliklerinde devlet bankalarından alınan krediler
yoktu.
O halde nasıl zengin olmuşlardı?
Kısa sürede bu kadar milyarı nasıl kazanmışlardı?
Nasıl olmuştu da televizyon kanalları açmışlardı?
Neydi bu zenginliğin nedeni?
Bu konular aydınlığa kavuşmuş değildir.
Cumhurbaşkanı özal'ın "Allah'tan başkakimseyehe-
sap vermeyeceğini" açıklayan ağabeyi Korkut Özal da
Suudi ortaklıklarıyla milyarderler arasına katılmıştı.
ANAP'ın yıpranmasında "Özal ailesi'nin çok büyük
payı vardır.
SHP Genel Başkanı Inönü'nün bacanağı Uğur Menge-
necioglu'nun şirketine açılan devlet kredileri, herhalde,
gerekli ve zorunlu "teminat" aranarak verilmiştir. Aynı
kural, CHP'ye yakın olduğu ileri sürülen "Bayındır Inşa-
at" için de geçerlidir.
Bu konular, derinlemesinearaştırılmalıdır. Bu gibi ko-
nular derinlemesine araştırılmadan kesin yargı sahibi
olunamaz.
Bu araştırmalan ve soruşturmaları başlatacak olan,
TBMM üyeleridir.
Bu konular bir an önce aydınlığa kavuşmazsa, gerek
Inönü gerek Baykal, muhalefet partilerince ve parti içi
muhalefetlerince yıpranlırlar.
Bu yüzden görev onlara düşüyor.
Bu konulann bir an önce aydınlığa kavuşması için ilk
önergeler, Inönü, Bsykal ve arkadaşlarınca verilmelidir.
Bu konu gözardı edilemez
Devlet bankalarından alınan krediler bu olayla da sı-
nırlı tutulmamalıdır. örneğin, son 15 yılda hangi yayın
organları, hangi devlet bankalarından ne kadar kredi al-
dılar?
Bu paranın ne kadarı ödendi? Ne kadan "batık kredi-
1er" arasında unutulup gitti? '
örneğin, bugün artık çıkmayan Güneş gazetesinin
"Güç/ü"adlı şirket aracılığı ile Ziraat Bankası'ndan aldı-
ğı krediler ne oldu?
Bunlar artık unutuldu diyelim. Bugün yüksek tirajlı ga-
zetelerin devlet bankalarına ne kadar kredi borçları var?
Hiç olmazsa Devlet Bakanı Cavit Çağlar'dan bu konu-
yu ögrenemez miyiz?
DiyarbakırDGM
DİYARBAKIR(Cumhuriyet)
- PKK lideri Abdullah öcaûn
hakkında ilk kez Diyarbakır
DGM'de gıyabi tutuklama ka-
ran çıkanldı. 1992 yıh aralık
ayında alınan bu karann ardın-
dan öcalan'la ilgili haarlanan
dosya Interpol'e gönderilirken,
PKK liderinin Türkiye'ye gel-
mesi halinde Diyarbakır
DGM'de yargılanacağı bildiril-
di. DGM yetkilileri intikamcı
olmadıklannı, gelmesi halinde
öcalan'm adil bir şekilde yargı-
lanacağını söylediler.
PKK lideri hakkında ilk dos-
yalar, 1992 yılının sonunda
Şanlıurfa ve Bingöl'deki yerel
mahkemelcr tarafından hazır-
landı ve dosyalar görevsizük
karanyla Diyarbakır DGM'ye
gönderikii. DGM'de bu iki
itutuklama
dosyası birleştirilerek tek bir
dosyaya dönüştürüldü ve Apo
hakkında gıyabi tutuklama ka-
ran çıkanldı. Apo hakkında
hazırlanan geniş kapsamlı bir
dosya da Interpol'e ileuldi.
Dosyada Apo'nun folograflan
ve özellikleri anlatıldı. Ancak,
lnterpol Apo'nun parmak izi-
nin de gönderilmesini istedi.
Bunun üzerine DGM yetkilile-
ri, Apo'nun parmak izinin mev-
cut olmadığını bildırdiler.
Dosyasında "eylem suçu bu-
lunmayan PKK lideri Abdul-
lah öcalan'ın yasa dışı örgüt
kurup devletin hâkimiyeti altm-
dakı bir bölüm toprağı parçala-
yıp bağımsız bir devlet oluştur-
mayı hedeflemesi nedeniyle
TCY'nin 125. maddesince yar-
gılanacağı kaydedildi.
11 PKK'h öldürüldüHaber Merkezi - Kahraman-
maraş'ın Pazarcık ilçesinde gü-
venlik kuvvetleriyle PKK mıli-
tanlan arasında çıkan çatışma-
da 11 PKK'h öldürüldü, 2
militan da sağ yakalandı.
Pazarcık ilçesinin Uzunçarşı
mevkiinde arazi arama tarama-
sı yapan güvenlik kuvvetleri.
bir grup PKK militanıyla karşı-
laştı. "TesLm ol" cağnsma si-
lahla karşılık veren militanlar-
dan 11 'i öldürüldü. ıkisi sağ
olarak silahlanyla birlikte ya-
kalandı.
Çatışma sırasında 4
güvenlik görevlisinin hafıf ya-
ralandığı bildirildı.
OzaFdan ateşkese destek
IBaştamfi 1. Sayfada kan Yardıması Erdal İnönü ile
'Özal'ın bu konuyla ilgili tu-
d e b i r
görüşme yapü. Talabani,
tumunu çok iyi anladım. Eğer görüşmeden sonra yapüğı açık-
Öcalan'ı görme fırsatım olursa. lamada, Kuzey Irak'taki
banş durumunun devamını ve durum, kendisinin son temasla-
kan akıülmasının, şiddetin ön-
n v e P K K
konulannda görüş
lenmesini teşvik ederim. Bu ahşverişinde bulunduğunu söy-
bölgede sorunlann çözülmesi
le<İ1
- Talabani, Inönü'nün de
banşçıl ve siyasal çözümdedir. kendisinin yapüklan konusun-
Dünyanın hiçbir yerinde bu so-
runlar şiddet yoluyla çözülme-
miştir. Bunlan anlatınm."
Talabani, "Özal'ın PKK ile
ilgili gelişmelere yaklaşımı" ko-
nusundaki bir soruya karşıhk,
"Duyduklanmdan çok tatmin
oldum. Söyledim, olumlu şey-
ler duydum" dedi.
Talabani. geasınin bitmesin-
den sonra Apo'yla görüşmesi-
nin, Başbakan Süleyman
Demirel ile yapacağı konuşma-
ya bağlı olduğunu vurgulaya-
rak, "Ben Türk hükümetinin
istemediği hiçbir şey yapmam.
Ben Iraklı bir Kürdüm. Tür-
kiye'nin iç meseleleriyle uğraş-
mak benim görevim değil"
dedi.
Talabani, dün akşam Başba-
da tatminkâr olduğunu düşün-
düğünü söyledi.
Göriişmeden sonra gazeteci-
lerin sonılannı yanıtlayan
İnönü, terör örgütüyle pazarlık
yapılmasınm veya Talabani'nin
aracüık yapmasının söz konusu
olmadığını belirtti.
Talabani'nin yann Başbakan
Süleyman Demirel ile görüşme-
si bekleniyor.
HEPTflerie görüşecek
KYB lideri Celal Talabani.
HEP'lilerle görüşme isteğinde
bulundu. Talabani'nin görüş-
me isteğini kabul eden HEP,
görüşmenin, Talabani onuruna
verecekleri yemekte gerçekleşti-
nlmesini kararlaştırdı.