Catalog

27NİSAN1993SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anzaklar, 1915} ıhnda Çanakkalede dedelerinin yenilgileninin y ıldönümünde rezakt çıkardı. Üzerlerine. "Sidikli Gelibolu topı-ıklanııa yeniden işemeye geldik" şeklinde jazı vazan A\ustraly alı genclere Çanakkak halkıbüyük tepki gösterdi, yer yer tartısrnaİar çıktı. Polisin müdahaksi üzerine Anzak torunlan tjşörtkrini çıkardı. Anzak torımlanrun Çanakkak rezcdeti Anzak: Avustralya ve YeniZelandalı muharip 25 Nişan 1915 tarihinde Gelibolu yanmadasına gelen Anzak, İngiliz, Hint ve Fransız ışgal güçleri ikı grup halinde yanmadayı ele gecırmeyi planhyorlardı. Işgal guçlennin çıkarma noktalan Seddülbahir ve Anbumu idi. Avustralyalı ve Yenı Zelandalı muhariplerin Anzak adını aldığı Çanakkale savaşlannda Türk ordusu 253 binşehit verirken. işgal güçlennin kayıplan 300 bini buldu. Anburnu, Conk Bayın. Koca Çımentepe'de yenilgıye uğrayan işgal güçleri, 10 ağustosta geri çekilmeye başladı ve birkaç ay sonra Çanakkale'yı tamamen terketti. Izmir'de kuyumcu soygunu • Kimliği henüz belirlenemeyen . •„ soyguncular, -.;. Kemeraltı'ndaki üç kuyumcu dükkanından 2.5milyarlirahk mücevheraldılar. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu)- Kemerallı'nda üç ku- yumcu dükkanı kımhğj belırle- semeyen kışilerce soyuldu. Soygunculann üç dükkandan toplam 2.5 milyar Ura tutannda mücevher aldıklannın beürlen- diği bildırildi. Emniyet Müdür- lüğü Asayiş Şube vetkiülennın verdikleri bilgiye göre, soygun, Yeni Kuyumcular Çarşısı Öz- yurtseven İşhanı'nın zemin ka- ', tında bulunan Sadık Yardnncı, Mebmet İmamoğlu, Kadir Al- l tmtaş'a ait işyerlerinde meyda- j na geldi. Soruşturmayı yürüten • ilgjüler, soygunculann gece ' bekçisi bulunmayan işhanına '• cumartesi günü girdiklerininin 1 ve pazar günü soygunu gerçek- • leştırdiklennin sanıldığını be- j lirttiler. İErlere jdahamodern jsaçşekli • • Erbaş ve erlerin saçlan • arük, üstte 6, yanlarda ise 2 •' santimetre olacak şekilde ; kesilecek. Yeni düzenleme ; ile Türk askerine, daha iyi ; vemodernbirgörünüm ; kazandınlması ; amaçlanıyor. • ANKARA (Cumhuriyet Bü- ' rosu) - Türk Silahlı Kuvvetleri'- nde (TSK), uzun ya da kısa .dönem olarak silah alüna alı- | nan erbaş ve erler. artık saçlan- 1 nı üstte 6. yanlarda ise 2 santi- t metre olacak şekılde kestirebi- i lecek. j Türk askerine daha iyi birgö- İ rünüm kazandırmak amacvyla, • Türk Süahü Kuvvetleri İç Hiz- j met YönetmeliğTnde değişiklik i yapıldı. Resmi Gazete'de dün ', yayımlanarak yürürlüğe giren î yönetmelikte, yapılan değişik- ; Uk ile ilgili hüküm şöyle: 1 "Erbaş ve erlerin (uzman er- ! baş ve uzman jandarma dahil) L saçlan, üstte 6 cm. yanlarda ise . 2 cm. olacak ve kulak üstüne ', düşmeyecek şekilde tıraş ediür. 1 Subay, askeri memur, astsubay | ve askeri ögrenciler,şapka.bere ! veya kep giydikleri zaman saç- ! lan dışan taşmayacak şekilde j tıraş oîurlar. Subay, askeri me- j mur, astsubay ve askeri öğren- ı ciler ile erbaş ve erler (uzman »erbaş ve uzman jandarma da- | hil) hergün sakal tıraşı olacak- j lar ve şapka, bere veya kep için- 1 de kalan saçlar, göze çirkin ! gözükmeyecek şekilde taran- *• mış oîacakür." , Askeri kaynaklar, daha ön- 1 ceden erbaş ve erlerin saçlannın • önde 3 santimi, tepede ise 1 san- Itimi geçmeyecek şekilde üraş \ edilmesini öngördüğünü, yapı- ; fan değişikliğın ise, Türk askeri- ;ne daha iyi ve çağdaş bir dış •görünüm kazandırmaya yöne- ük olduğunu bildirdıler. TURHAN N ARLER CELALİMREN Atalan eski düşman, yeni dost olmuş- lardı Anzaklar'ın. Ancak torunlan Ça- nakkale yenilgisinin yüdönümü olan 25 nisanda, Çanakkale'ye her gelişierinde çe- şidi rezaletler çıkanyor. Anzaklar. bu yıl yenilgilerinin 78. yıldönümünü Gelibolu yarnnadasında düzenledikleri dini tören- lerie kudadılar. 18 Mart 1915'te Çanakkale'yi denizden geçemeyen ve ummadıklan bir hezimete uğrayan İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda birliklrinden oluşan işgal ordusu, bu kez kara savaşını denemek is- tedi. 25 nisanda Gelibolu yanmadası An- burnu sahiüerine çıkarma yapan işgal bir- likleri. burada da Mustafa Kcmal ile karşılaşmış ve yenilgiye uğrarnışlardı. Ye- ni Zelanda ve Avustralya biru'klerinden oluşan \e "Anzak" adını alan muharipler, yakın zamana kadar her 25 nisanda Ça- nakkale'ye gelir, savaştıklan topraklarda anılarını yadeder, "eski dûşman, yeni dost" Çanakkale gazileriyle sarmaş-dolaş olurlardı. Ancak artık bu muharipler kal- madı. Şimdi. 25 nisanlarda Çanakkale'ye torunlan geliyor ve her gelişierinde de dostluğa yaktşmayan davramşlar sergili- yoriar. Önceki ydlarda olduğu gibi, bu yıl da içlerinden bazıları taşkınlık yapmak- tan geri kabnadüar. Çanakkale'de otelleri doMuran Anzak torunlan, üzerlerine İngilizce olarak "Si- dikli Gelibolu topraklanna yeniden işeme- ye geldik" yazılı töşörtler giydiler, çeşiüi sloganlar atarak Çanakkale caddelerinde dolaştılar. Çanakkale halkı, önce hoşgörü ile karşıladıklan Anzak torunlanna karşı daha sonra tavır aldı. Çanakkale halkı ile Anzak torunlan arasında zaman zaman tartışmalar çıktı, araya güvenük güçleri girdi ve İngilizce yazılı tişörtler üzerlerin- den çıkartıldı. 25 nisan pazar gününden beri ÇanakkaleUler, Anzak torunlannın davranıslannı konuşuyor. Siyanürlüaltuıa 'altaı' direniş• Edremit Körfezi şanlı bir mücadeleye sahne oluyor. Bölge halkı, düzenledikleri "Biz Istemiyorsak Olmaz" konulu panelde istemlerini kamuoyuna açıkladılar. Panele katılan bölgedeki yerel yöneümlerin temsilcileri, tzmir ve Babkesir Barosu avukatlan, turizmciler, siyasi partilerin temsilcileri, çiftçi ve köylü temsilcileri, hazırladıklan ortak açıklamada, altın projesinin durdurulmaması durumunda hukuksal mücadeleye başlıyacaklannı bildirdüer. ASUMAN ABACIOĞLU İZMİR - Yabancı kökenlı Tüprag fir- masının altın arama girişımlerine karşı Edremit Körfezi yöresindeki halkın mü- cadelesi sürüyor. Körfez Belediyeler Bır- liği'ne üye belediye başkanlannın, aldıkla- f i ü l ü ö l l K halkı ise dava açma haarbklannı sürdü- rürken, ola>ı kamuoyuna maletmek ama- ayta çeşıtli etkınliklcr düzenhyor Körfez bölgesl halkı, konuyu mahke- tneye yansıtma hazırlığı ıçınde. Avrupa Parlamentosu'ndakı Yeşiller Grubu'nun hazırladığı karar lasansıjla sı>anürlü al- tın olayı uluslaraıası nitelik kazanırken. dokuz beledıye başkam Tûrkiye'nin de al- 19.00'a kadar "Niçın Avrupa'da siyanür- tında ımzası bulunan Uluslararası Bergen lü altın veya metal aramanın yas«k oldu- Sözleşmesi gereğince konunun yöre halkı- ğunu ve tehlikesini bıldığı halde kendi nın onayına sunulmasmı ıstediler. Bölge memleketinde izin verdiğinı" açıklamaa halkı. geçen hafta sonu Küçükdere da istendi. Bölge halkı adına belediye baş- Köyü'nde düzenlediğı "Biz İstemiyorsak kanlan istemlenni şöyle sıraladılar. Olmaz'" konulu panelde istemlerini ka- muoyuna açıkladılar. Panele katılan böl- "Türk Hükümetinden talep edıyoruz gedeki yerel yöneümlerin temsilcileri. ki, 27 Nisan 1993'tesaat 19.00'a kadar bir tzmir ve Bahkesir Barosu avukatlan. tu- karar vererek, Tüprağ. Preussag ve dığer rizmciler, sıvası partilerin temsilcilen. çıft- bu gıbı fırmalann siyanürle altın veya me- çı ve köylü'temsücileri. hazırladıklan or- tal aramaya izin Verilip verilemeyeceğıne dair ÇevTe Bakanüğı ve Enerjı Bakanlığı tarafından bir acıklama yapılsın. Türk Hûkümetini, bu yıl içinde Avrupa Topiu- tak açıklamada, alün projesinin durdurul- maması durumunda hukuksal mücadele- ye başlıyacaklannı bildirdüer. "Biz Istemiyorsak Olraaz" konulu pa- toğu standartlarma peun_çeyre,yaşa^ı .,„.„,„ ™.u . ^.vtH-.^^fc,. ^.-..~>^^ j . —~ -.., nel sonrası yapıian açıklamada, Türkiye'- tasansınımecUse'sunaijali.^ykç^fPfcrjıle- n siyasi parüler üst yönetunlan ile "Konu- Körfez Belediyeler Bırligı, aldığı ortak ka- de yerü ya da yabancı fîrrhalann bü gibi ketimizı, yx>kt edecek şan^>ı .nucurelaçn- nun Parlamento düzeyinde sahıplenilme- rarlarla konunun TBMM'de lartışüması projelerinin durdurulması istendi. Türk dan kurtulmasını sağlarnaya^e bukonu- si" için girişımlerde bulunuyorlar. Yöre için ginşimlerde bulunuyor. Birlığe üye Hükümeti'nm 27 Nisan 1993 tarihi saat daaçıklamayapmayacaşrıyoruz' 1 ' Samıç Restoran-Bar'm açılışı da "defüe" ile yapddı. 3firmanın iç çamaşırlannı tanıtan manken ler, kendilerini izleyenlere heyecanlı anlar yaşattılar. (Fotoğraflar: MUHARREM AYDIN) 'Doyasıya'izJedüer Magazin/TV Servisi- İçgiyim defılelenyle açılış yapmak artık moda oldu. Herhangı bir mağaza,restoranya da bann açılı- şında en gozde yöntem bir manken ajansı aracıb- ğıyla bir kac manken kiralayıp, 'defıle" adı altında gelişigüzel bir gösteri düzenlemek gelenekselleşme- ye başladı. Beşıktaş'ta öncekı gece hizmete giren Sarnıç Restoran-Bar'ın açılışında AtiUa Kaplakarslanın sahibi olduğu Vizyon Manken ve Fotomodellık Ajansı tarafından düzenlenen'Gece>ansı Defılesı'- 'nde davetlıler bir yandan içkilerinı yudumlarken, diğer yandan da önlerinde seremonı yaparak, Ten, Estiva ve Felına marka içgiyim ürünlenni tanıtan Demet Akalın. Perim Amac, Aysu Başar ile Cansel Özzenginadlı mankenlen "doyasıya" izlediler. Ten içgiyim fırmasırun 21 yaşındaki patronu De- ha Orhan tekstil ağırlıkb işletme eğitimi gördüğü ABD'den Türkıye'ye dönerek. babasından öğren- diği işin başına gectiğıni belirtti. Çıçeği burnunda "çok zevkli bir ış' olarak nıtelendırdığı içgiyimin ar- tık bir kültür olarak Türk kadınlannda verleştiğini açıkladı. Deha Orhan, yalnızea ipliği ithal edilerek. ülkemizde üreülen içgiyim ürünlerinin fıyatlannm ise 20 bin lira ile 1.5 milyon lıra arasında değiştiğim söyledi. 500 araçlık otoparkı, 135 kişilik kapalı r«toran ve 60 kişilık banran yanı sıra 500 kişı kapasiteh te- ras ve bâhçesı bulunan Sarnıç'ın iç dekonınu ise ıç mimar Ergun Erköseoğluüstlenmiş. Vizyon Ajans'- ıh bir süre önce düzenlediğı "2. Istanbul Moda Günleri'"nin kutlama kokteyliyle birleştirilen Sar- nıç'ın açılış gecesinde aynca Çigan Grubu, Sevgj- Esra ikilisi ile Kayahan'ın yeğıni Erdinç davetlilere müzikli dakıkalar yaşattı Eğitime, 1 trilyonlirahkyatinmANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mıllı Eğıtım Bakanlığı. Dünya Bankast kredisine dayalı oluşturulan. "Milli Eğı- tımı Gelişürme Projesi"ni yaşama geçir- meye hazırlanıyor. Toplam tutan 177.2 milyon dolar olan proje ile egıtim sıste- minin günümüz teknolojisine uygun olarak donatılması, bilgisayar destekli eğitimin yaygınlaştınlması ve eğıtim yö- netimınde bilgisayar kullanımına geçil- mesi hedefleniyor. Projeyi düzenlcdiği bir basın toplantı- sı ile kamuoyuna tanıtan Milli Eğitım Bakanı Köksal Toptan, "Milli Eğitım Gehşlirmc Projesi"nin danışmanlık. eğıtim. donatım olmak üzere 3 ana bö- lümden oluştuğunu söyledi. Toptan, bu projeyle, ılk ve ortaöğretim kurumlann- da en az fizikı kapasite ile araç ve gere- cın standartlaşmasının sağlanacağıru bildirdi. Projenin 90.2 milyon dolannın Dünya Banİcası, 87 milyon dolannm da Milli Eğıtim Bakanlığı tarafından karşı- lanacağmı anlatan Toptan, projenin hedeflerini şöyle özetledi: • İlk ve ortaöğretim kurumlan ile öğretmenlerin. hizmet öncesı ve hızme- üçi eğitim yoluyla kalıtelerinin yüksel- tilmesi. • Müfredat programlannın. ders ki- taplannı, öğretmen kılavuzlanrun, eği- tim araç ve gereçlerinin içeriklerinin günümüz eğitim gereksinmelerine göre zenginleştirilmesı. • Film Radyo Televizyonla Eğitım Daire Başkanbğı'nın kapasitesinin artı- nlarak, donatırru yenılenerek. ülke ge- nelinde uzaktan eğitimin daha kalıteü hale getirilmesinin sağlanması. • Proje kapsamına alınan ılk ve orta- öğretim uygulama okullan ıçın hazırla- nan eğitim programlanna uygun araç ve gereçlerin geliştirilmesı. f optan'ın verdiği bılgıye göre, gehş- tırme projesi çerçevesinde okullarda 2 ayn pilot bölge uygulaması başlatıla- cak. Eğıtirnın daha kahteli ve günümüz teknolojisine uyarlanması için "müfre- dat laboratuvar okullan" ve "bilgisayar deneme okullan"' olarak, ikı bölümlü pilot bölge uygulamasma başlanacak. Müfredat laboratuvar okullan kapsa- rrunda, 98 ilkokul, 14 ılköğretım okulu. 38 ortaokul, 34 lise. 16 Anadolu lisesi. 8 Anadolu öğretmen lisesi pilot uygula- ma kapsamına alındı 38"i lise. 15"ı Ana- dolu lisesi olmak üzere toplam 53 okul da "bilgisayar deneme okulu" olarak belırlendi. ARAYIS TOKTAM1Ş ATEŞ MGK ve Universiteler Bu sütunda YÛK'ü ve marifetlerini sık sık ele alacağız gibi flörünüyor. Zaten YÖK'le ilgili olarak yazılacak o kadar çok şey var ki; her gazete "yurt haberleri", "dış haberler", "kültür-sanat haberleri" vb gibi bir "YÖK ha- berleri" servisi kursa ve burada on kişi çalıştırsa, vallahi için altından gene de kalkamaz. Ama bu ışi galiba halk da kanıksadı. Hele büyük merkezler dışında yeni üniver- sıte binalan yükselince ve buralara pırtanta gibi gençler gelmeye başlayınca, kimileri, "Acaba bu YÖK iyi bir şey mi?" diye düşünür oidular. Hele esnaf cirosunu birkaç kez kattayınca, ev sahipleri hızla kiraları yükseltince ve beldelere canlılık gelince, genel bir hoşnutluk duygusu ortaya çıktı. Oysa Sayın Doğramacı'nın çok renkli grafik- leri bir yana, Türk yükseköğretiminde 1973-1983 arasın- daki gelişmeler, 1983-1993 arasındaki gelişmelerden çok daha fazla olmuştu. Hem de sessiz sedasız. Bundan kısa bir süre önce gazetelerde gördüğümüz ve Milli Güvenlik Kurulu'nun YOK'ten neler talep ettiğini içeren gizli rapor, kimi meslektaşlarımızın ve kamuoyu- nun haklı bir biçimde tepkisini çekti. Fakat burada önem- li bir husus dikkatten kaçtı. O da bu rapor içeriğîndeki hususların hemen hiçbirinin yeni bir şey olmaması. Za- ten YÖK Yasası kabul edildiğinden beri raporda yeniden vurgulanan hususların hemen tümü uygulanmaktadır. örneğin "milli günlerde öğrenciye ve personele, bi- linc geliştirici toplantılar yapılması zorunluluğu" yıllar- dan beri sürmektedir ve her öğrenim yılı başında bu "milli günler" ve yapılacak zorunlu toplantılar hatırlatıl- maktadır. Bu milli günler arasında "1. ve 2. Inönü savaş-, lanndan" tutun "havaşehitlerine" kadar, "23 Nisan Milli Egemenlik Bayramı'ndan" tutun "Kabotaj Bayramı'na" kadar akla gelen ve gelmeyen her şey sıralanmaktadır. istanbul Universitesi bahcesinde cuma akşam üstleri yıllarca teypten çalınan istiklal Marşı'nın eşlığinde "Bayrak Töreni" yapılmışü. Bugün de yapılıyor mu bil- miyorum ama, bir keresinde fakülte sekreterlerinin bu- labildikleri personel ve müstahdemle birlikte bu töreni nasıl dramatik bir ciddiyet içinde yaptıklarını gördüğüm zaman, bir süre gülmekle ağlamak arasında bocalamış- tım. Hiç kesintisiz olarak emniyet müdürlüklerinden üni- versitelere yazılar gitmektedir. Bu yazılarda gösterilere katılıp, polis tarafından gözaltına alınan öğrencilerin isimlerı bildirilmekte ve öğrenci disiplin yönetmeüğine göre cezalandırılmalan istenmektedir. Söz konusu yö- netmeliğe göre, bu işin cezası okuldan afclmadır. Daha yargıya intikal etmemiş bir olay için öğrencilerin ceza- tandırılması, yargının görev ve fonksiyonunu polisin ya da fakülte disiplin komisyonlarının alması demektir. Böylesi bir tutumun özgürlükçü demokrasiyle bağdaş- ması mümkün değildir. Diğer üniversiteleri bilmiyorum ama, İstanbul Üniver- sitesi'ndeki öğrencilerimin bir bölümü, sürekli bir polis korkusu içindedir. içişleri Bakanımız Sayın Sezgin ge- çenlerde bir söyleşide, "polisimizin büyük bir bölümü- nün çok şefkatli olduğunu" söyledi ama, sanıyorum bi- zim üniversiteye, azınlıkta kalan gruptan polisler gönde- rilmektedir. Aslında genç ve çeşitli zorluklar içinde olan bir kısım polislerin öğrenciye bakış açısı, belli komp- lekslerin etkisi altında olmaktadır. örneğin birbirine sa- rj|rnış olarak ya da pl şle, tutuşarak dolaşan çıftlere ba- StıSlânrtttel," "şeiki't'iia'rifc" fıer türtü auygıTyç ozl^mt -ö8^m l e'meKiç1n^Öı''6irhaKâere1cir.' '~ K d l j l ' l l u i u l MGK'nın son raporuna kızanlar, herhalde Türkiye'ye' ve üniversitelerimize özgürlükçü demokrasinin gelmiş olduğunu sanmaktadırlar. Nasıl Türkiye'ye demokrasi belli finans ve çıkar çevreleri için ve bu çevreler açısın- dan gelmişse, üniversitelerimizin de bir kısmı için gel- miştir. Türkiye'de genellikle bir elit tabakanın çocukları- nın eğitim gördüğü Bilkent gibi, Boğaziçi gibi, Orta Doğu Teknik Universitesi gibi üniversitelere, belki bir ölçüde demokrasi gelmiştir ama, diğer universiteler henüz de- mokrasiden nasibini alamamışlardır. Bu üniversitelerin yabancı dille eğitim yapan fakülte ve bölümlerindeki hoşgörü bile, çoğu kez diğer bölüm ya da fakültelerden esirgenmek istenmektedir. Zaten her şey bir yana, Milli Güvenlik Kurulu'nun üni- versitelerden böyle taleplerde bulunabilmesi, pek çok şeyi açıklamıyor mu? DinamitpaUadı:3 ölû IEDREMİT (AA) - DYP Edremit İlçe Başkanı'nın evinde, yakılmak üzere sobaya atüan tezeklerin arasına sıkışmış dinamitlerin patlaması sonucu 3 kişi öldü, 1 kişi yaralandı. Alınan bilgiye göre. Van'ın Edremit ilçesine bağlı Andaç köyünde oturan DYP İlçe Başkam Zeynel Abidin öztürk'ün evinde, dün akşam, içine dinamit sıkışüğı belırlenen tezeklerin sobaya atılması ile patlama meydana geldi. Olayda tlçe Başkanı'nın annesi Nebahat Öztûrk (75), oğlu Memduh Öztûrk (23) ve misafır olan Muzaffer Efe (40) hayatını kaybettı. Yaralanan Zeynel Abıdın Öztürk ise Van Devlet Hastanesinde tedavı altına alındı. KKTCdekiüııiversiteteP • LEFKOŞA (AA) - KKTC'deki dört üniversite, Türk uyruklu öğrencileri ÖYSM sınavı ile almayı kabul etti. KKTC ve üçüncü ülke uyruklu öğrencilerin kabulü ise üniversitelerin kendi bünyelerinde yapacaklan sınav sonucu gerçekleştiri lecek. Doğu Akdenız ve Lefke üniversiteleri ile Girne Amerikan üniversitelen.ÖSYM şartını daha önce kabul etmişlerdi. Yakındoğu Üniversitesi Mütevelli Heyeü de dün yaptığı toplanüda, YÖK'ün tanınma için şart koştuğu ÖSYM sınavı ile öğrenci almayı kabul etti. Sahte 250 biıUikler • RİZE (AA) - Rıze'de Rus pazannda, polis tarafından yapılan aramada sahte 250 ve 50 bin liralık ele geçirildi. Bir ihban değerlendiren Rize Emniyet Müdürlüğüekipleri. Sarp smır kapısmdan giriş yapan BDTli turistlerin satış yaptığı Rus pazannda piyasaya sahte para sürmek isteyen Ekrem Güven'i (27) suçüstü yakaladı. Van'dan gelerek Rize'de piyasaya sahte para sürmek isteyen Ekrem Güven'in üzerinde ve kaldığı otelde yapılan aramada 80 adet sahte 250 bin lira ile 49 adet sahte 50 bin lira ele geçirildi. Sahte paralarla yakalanan Ekrem Güven gözaltına alındı. • ANKARA (ANKA) - Yargıtay, 1 yü geçmeden açılan boşanma davalannda deüüer toplanmadanvetanıklar dinlenılmeden karar verilemeyeceği sonucuna vardı. Yargıtay'ın Reomi Gazete'de yayıınlanan karannda medeni yasa uyannca evlilik en az bir yılsürmüşse, eşlerin birlikte başvurması ya da eşin diğerinindavasını kabul etmesi halinde hakirrun boşanma karan verebilecegi belirtildi. Ufiur Mumcu'yuanmavetaiklikpanei • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - "Uğur Mumcu'yu anma ve laiklik" konulu panel bugün Ankara Universitesi Dil ve Tanh Coğrafya Fakültesi Farabi Salonu'nda saat 15.00'de yapılacak. Bir grup öğrencinin düzenlediğı panele konuşmacı olarak, gazetemizyazan Mustafa Ekmekçi, Ayukat Ceyhan Mumcu. Prof. Şahın Yenişehirlioğlu ve Prof. Ünsal Yavuz kaülıyor. DÜZELTME • 23.4 1993 tarihlı gazetemizin 3. sayfasında 'Kahraman köfte hamburgere karşı' başlıklı haberimizde Mutfak Dostlan Derneği Başkam olarak Hasan Özen'in adı yayımlanmışür. Dernelc Başkam Ergun Köknar'dır. Düzehir, özür dileriz.