26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtiyaz sahibi: Berin Nadi Gcnel Yayin Vonetmem Özgen Acar •Genol YuvınKoordinaioriı HikmetÇetinkava #001101 Yayın Danı^mam Ortıan Erinç • \a/ı İşien Muduru Cdal Başlangıç • Habcr Mcrkczı Mü- duru. Mustafa Balbav Ciorsel Yöncımen AB Acar •Duzenlcme Mustafa Sağtamer Ankara Temsılcısi Cûne>t Arcayürek •Haber Mudurlcrı: Işık Kansu, Hakkı • tstanbul Haberteır Şenay Kalkan «Dış Haberler Ergun Balcı Erdem Z Gokalp Blv İnkılap S No.194, Tel 4331141-47. Tele\ 42344, Fa.x • U - Ekonomr Dinç Tajanç »Yurt Haberierı Mehmet Sarsç (4)4330565• İzmır Temsılası Serdar KIZÜE, H.Zıya Blv 13S2S2 3 Tel 8312% • Makaleler Sami Karaören «Spor Abdülkadir Yücefanan »Du- Telex. 52359,Fax: (51)895360 »Adana Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu İnonu Cd 7£İlme 4bduUah Yazıcı 119 S No- 1 Kat. 1, Tel 59 37 52 (4 hat), Telex: 62155. Fax. (71) 59 25 78 Mûessc!>e Mudur V Erol Erkut •K.oordına- tor Ahmet Konılsan • Muhasebe- Büfent Ye- ner #îdare Hüseyin Gürer • Işlelmc- Önder ÇeHk «Bılgı-lşlem \aü tnal • Bılgısayar Sıs- tcm: Mürüvet Çiler • Reklam. Reha Işıtman \a)mlayan:^ en< Gun Hatvr Ajun:J Bdsın ve Yjvıncılık A Ş B>sıın:C umhumcl M.uKuahk \cGj7elecilik TAŞ Tuıioca'gı Cıd 19-41 Çjgjloglu Un4İst PK 246 Kunbul Tel 5l2QSQ<Tclc\ 22246. Fax (11^8595 I5NİSAN fmsak 4.4 7 Guneş 6 19 Öğle 13 09 Ikındı 16 51 -Vkşam 19 49 Yatsı 21 15 Michael Jackson'ın babası • NE\VYORK(AA)- Amenkaü iinlü pop y ıldızı Vlıchael Jackson'ın babası iğlunuyamtladı. Joe lackson, '"Michael"ı ben >üpcrstaryaptım"dedi ABC elevızyonu, Jackson ailesi ile lgılı bır program yayımladı. Programda, Jackson lardeşler baba Joe \e anne fCate'i anlattılar Aileden. şeçmıştekı zorgünlerden, Vlıchael'in başanlanndan ve kardeşlenndcn aynlarak solo çalışmava başlamasından jözodılen programda ve Lızkardeşlerden La Toya'mn babası ıle ıleılı ıddıalanndan sözedıldı. Baba Joe Jacksona. "Michael. son demecindc, çocukken sizden çok korktuğunu ve bunun kendısını hasta ettığmı de belırttı Nedersiniz"sorusu yöneltıldı. Joe Jackson ise şöylekonuştu "'Bendebu sözlen televızyondan ışıttim. Benden korktuğunu ve bunun da onu hasta ettiğini ılk kez oğrendım. Ama Michael çok zengın oldu. Eldeedılen başanlaronun değıl. benım esenmdır. Onu bcnsüperstaryaptım." İstenmeyen hamilelikter • ANKARA (UBA)- Türkıye'de her > üz kadından 26"sının isteyerek düşük yaptığı belırlendi. Dünyada ıse istenmeyen hamılelıkler sonucu yasal olmayan düşüklerde her yıl 84 bın kadının yaşamınıyitirdigi saptandı. Tüketıci sağhk rehben tarafından yapılan bır araştırmaya göre Türkıye'de e\'ı kadınlann >üzde 57'sı fazla şayıda çocuk istemıyor İdeal çocuk sayısı 3 Son gebelıklenru istemedıklenni ıfadeeden kadınlann oraru ıseyuzde38. Bırçok ülkede hala yasak olduğundan bûyük bır gızlilik içerisınde ve olumsuz koşullarda yapılan düşükler, kadınlann yaşamlannı tehhkeyeattığıgibi kendılennıdeğersız hıssetmelenne de y ol açıyor. Çocuklardasmav gerHimi • tZMİR(AA)-Özelokul ve Anadolu lısesı sınavlan yaklaşırken, uzmanlaranne, baba veöğretmenlen çocuklan sınav genbmine sokmamalan konusunda uyardılar. Dokuz Eylül İ'niversıtesi Çocuk Psıkıyatnsi Bölümü öğretım görev lısi Yrd. Doç. Dr. Süha Miral. AA muhabınne vaptığı açıklamada, baa aılelenn eğjtım sıstemmin gereğı, sınavı, çocuk ıçin, 'yaşamm tek amaa' olarak gördükJerinı belırterek, "Bu düşüncf ıle gereksız bılgiler ezberleülerek çocuklar robotlaştınlıyor" dedi. Bırçok aile ve öğretmenin, sınav öncesi heyecan artüncı davranışlarda bulunarak, sınav 1 bır ölüm-kalım savaşı gıbi gösterip. çocuğun başansırun düşmesine yol açtıklannı belirten Doç. Miral şunlan söyledi: "Sınavı kazansın dıye, yoğun olarak dershane ve özel kurslara göndererek çocuğu gerilime duşürmek çok yanhşür. Böy le bır orıam ıçınde çocuğun başanlı olmasını bekleyemeyız" dedi Genel sağhk sigortası • İZMİR (AA)- Genel Sağlık-İş Sendikası İzmir Şube Başkanı İbrahim L'ysal. Sağhk Bakanhğı'nın tartışmaya açtığı 'genel sağhk sigortası' ile sağlık hizmetının hem metalaşünldığmı hem de çahşanlann var olan iş guvencelerinın ortadan kalkacağıru ileri sürdü. Uysal, AA'nın habennegöre Türkıye'nin "genel sağlık sıgortası'njn uygulanmasına elverişlı görülmediğıne işaret ederek şoyle dedi: "Sağhk sıgortasıru toplamak son derece güç bir olay. Bugün Malıye Bakanhğı bile, yaygın olan teşkılaüna rağmen vergilennı toplayamıyor. Sağlık Bakanhğı, kendı çağırdığı bazı kıtle örgütleri ile konuyu tartışıyor görünüyor, ancaİc tartışmalardan çıkan bakanlığın kendı göruşü oluyor. Bakanlıgın hazırladığı taslağa göre Millı Sa\ unma dışında bütün sağlık hızmetlen bırleştırihyor ve sağlık hızmetlerinin fınansmanmın bır bolumü (asgan sağlık hızmetı) genel sağhk sigortası ilckarşılanıyor Kalan bolüm ıse kışının kendı katkı paynlekarşılanırdemyor." Gökova Termik Santrah'nın üç ünitesi ekim de deneme üretimine geçecek Termik saııtrallartaııı gazÖZCANÖZGÜR Mt'ĞLA - Gökova'da yapı- mı devam eden Kemerköy Ter- mik Santralı, başta Başbakan Süleyman Demirel olmak uzere bazı bakanlann "Bu iş tamam, başka yere taşınacak" açıkla- malanna karşın tüm hızıyİa sü- rerek tamamlandı San»ralda yakılacak kömüre kanştınla- cak kireç ocaklannın yapımı ıle soğutmada kullanılacak suyun santrala ulaştınlması tamamla- nır tamamlanmaz. Gökova Termik Santrah'nın üç ünitesi en geç eylül ya da ekim ayında 'deneme üretımine" geçirildık- ten sonra 'yedeğe' ahnacak. Gökova Termik Santralı ıle ılgilı behrsızhk 4 aydan bu yana çözümlenemedı. Başbakan Sü- leyman Demirel, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı ErdaJ ökova Termik Santralı ile ilgili belirsizlik 4 aydan bu yana çözümlenemedi.Şu ana kadar bir milyar dolar harcama yapılan Kemerköy Termik Santralı 3 üniteden oluşuyor. Her biri 210 megawat gücündeki ünitelerin montaj çalışmalan tamamlandı. İnönü ıle Çevre Bakanı Doğan- Akyürek'ın "Bu santralcan yapılmayacaktır Hızmete açıl- mayacaktır" şekhndekı demeç- lennin yanı sıra Başbakan De- mırel'in Rıo Çevre Zirvesi'nın ardından "santrah taşıyacağız" açıklamasma rağmen ışınduru- muna göre 400 ıle 1400 arasın- dd değışen ışçılenn hızla çalıştınlmalan sonucu "Türk ekonomısine yılda 2 trilyon hra gelır sağlamak' üzere termik santral üç ünitesi ile deneme üretımine haar hale geldi Şu ana kadar birmılyar dolar harcama yapılan Kemerköy Termik Santralı 3 üniteden olu- şuyor. Her biri 210 megawat gücündeki ünitelerin montaj çalışmalan tamamlandı. Mon- taj işlemJen geçen yıl Polonya'- nın Elektrim fırmasının özel olarak getirdiğı 50 mühendıs. teknıker ve vasıflı ışçi tarafın- dan gerçekJeştinldi. Santral taşınmayacak TEK yetkililenne göre artık bu noktadan itibaren santralı bir başka yere taşımak mü- mkun değıl. Taşınsa bıle en azı- ndan 5-6 yıllık yeni bir hafnyat, altyapı, montaj çahşması gere- kiyor ve bunun maüyeti de 500 mılyon dolan buluyor. Aynca Enerjı Bakanı Ersin FaralyaJı'- >^ gore santrahn muteahhıt tir- malardan 'ışler halde" teslım alınması gerekiyor. Geçen ay Muğla'da meyda- na gelen radyasyon alarmının ardından bölgeye gjderek ınce- lemelerde bulunan Enerjı Ba- kanı Ersin Faralyah'nın, "Sant- ral taşınmayacak. Yedekte tu- tacağız" şekhndekı açıkJama- sının yanı sıra bölgeye en son gelen Tunzm Bakanı Abdülka- dir Ateş de "Santralı teshm ai- mak için deneme üretırru yap- mak zorundayız. Deneme üre- tımı yapmamamızı ve böylece Sado-MazoşizmmodasıVücuîlarını deldirip, halka taktıranların sayısı gün geçtikçe artıyor Haber Merkezi - Sado-mazo- şıst bir eğilim, delme-halkala- ma. Batı'da yaygınlaşıyor. Del- me modası asırlar sonra yıne gündemde. Amenka ve Ingilte- re'de vücutlannı deldirip, halka taktıranlann sayısı gun geçtik- çe artıyor Ilk öncelen sado-mazoşıstlenn arasında başlayan delme mo- dası, daha sonra çeşıth kesim- lerden değışik cinsel zevkler arayanlar arasında ılgı göru- yor. Sado-mazoşizm moda dünyasında hızla yayıhyor Halkaların tarihi Halkalann ne zaman kulla- nılmaya başlandığı bıhnmıyor. Tahmınlere göre insanlar ılk çağlardan beri halka takmak amacıyla vücutlanna delikler açıyor. Kımi zaman estetik >a da cinsel, kımı zaman da top- lumsal nedenler bu akımı tanh boyunca ayakta tutumuş. Mısırhlarda, delinmış bır gö- bek krallar için aynahkü. Ro- malılarda göğüslere dikılrruş halkalar cesareti simgelerken, Viktorya devri kadınlan bu kullarumı estetik buluyordu. J I Cinsel organlara tehlikeli Delmerun bır çok uygulama alanı var. tnsan vücudunun bır çok yerine halka takılabilıyor. Burun, dil, göbek, göğüsler en çok tercih edilenler. Arna vücu- dun bazı bölgelerine ve organ- lanna. özelhkle cinsel organla- ra, yapılacak operasyonlar teh- hkeh olabılıyor. Bu tür operas- yonlar yapılmadan once uz- manlar müştennin anatomik yapısıru önceden inceliyor. Bu operasyonun olumsuz etkılen, yaklaşûc 6-8 hafta ıçinde geçi- yor. Genellikle sado-mazoşistler, dövmecıler arasında yaygın olan delme modası, gözle görü- lür şekilde yaygınlaşıyor. Bü- yük şehırlerde bu konuda hiz- met veren mağazalar var. Bu mağazalarda çeşili aksesuarlar, halkalar. çubuklar satılıyor Müşteriler seçımlenru yaptık- tan sonra, özel eğium görmüş personel {akılan vücudun iste- nılen bölgelenne takıyor. Ayn- ca müşterilerin yenı uygulama- lardan, gehşmelerden ve yenı takı modellerinden haberdar olmalan ıçin belırli aralıklarla dergıler ve broşürler yayınlanı- yor. Bu mağazalarda çalışanlar, müşterilerini şoyle tanımlıyor: "Müştenlenmizin yansı genel- likle ılk kez böyle bir şey yapük- lanndan btraz çekingen ve ür- Genellikle sado-mazoşistler, dövmedler arasında yaygın olan delme modası yaygınlaşıyor. kek oluyor. İlk önce takı be- henuz toplum tarahndan ka- göğüslennde halkalar görü- bullenilmiş değil." Sanat ve moda dünyası bu akıma ilgi göstenyor. Bugün İngjltere ve Amerika'da birçok defıle mankenine podyumda dikkatle bakıldığında elbiselen- nın altında, özelhkle göbek ve ğeniyorlar, sonra da en önemh olaya sıra geliyor. Toplumsal baskılardan ve operasyonun getireceğı acıdan dolayı baalan vazgeciyor. Bu durumda kesinlikle baskı yapmıyomz çünkü dehne olayı lebılir Bu akım aynca giyim dünyasını da etkıledı. Latex, vinıl, metal gibi alışılmamış ürünlen kreasyonlannda kullanan modaalann sayısı gun geçtikçe artıyor. 'Yüce Divan'a gitmemizi ıster mistniz" demesinin ardından, yörede DYP'li ve SHP'h poliü- kacüar, Gökova Termik Sant- rah'nda istihdam edilecek 3 bin kişi için listeler hazırlamaya başladılar. Halen kjreç ocağı ve soğutma suyu çahşmalan süren santrahn kömür bantlan da bu arada ta- mamlanarak bant sistemine enerji verilerek kömür taşıyabi- leceİc konuma getirildı. Aynca 'Türkiye'nin en yüksek bacası' unvanına sahip 300 metrelik bacasına da ana fıltre yerleşti- rildi. Bacadan çıkacak olan ku- kürtdioksit gazını tutup an- tacak olan desülfirizasyon siste- mi projesı ıse ihaleye çıkanl- mak üzere Enerjı Bakanı Ersin Faralyah'nın önünde duruyor. Hala 'ne olacağV beürsiz olan, ancak eylül ya da ekim ayında da deneme üretımi yapı- labilmesi için santralda kalan ışlenn bitınlmesi ıçin hızla çaü- şıhrken bölgede yerel yöneüm- ler, meslek odalan, demokratik kıtle örgütleri ve çevrecilerin de tepkıleri sürüyor. Yörede her- kesın santrahn taşjnması" ko- nusundaki umutlan tükenmiş durumda. Şimdı bütün çahş- malar "santralın deneme üretı- mi ıçin dahi çahştınlmaması" için sürdürülüyor. Çevreciler hazırlamyor Termik santralınm taşınması olasıhgı tamamen ortadan kal- karken çevreciler başta Başba- kan Demirel olmak üzere kabi- nede yer alan bütün bakanJann "Gökova Termik Santralı'na karşı yaptıklan acıklamalan" anımsatıyorlar. Özelhkle Muğ- lalı Devlet Bakanı Ennan Şa- hin'ın "Santral, doğa ve çevre bılımleri üniversitesı halıne ge- tınlsın" önerisine sahip çıkan çevrecıler, bölgedekı yerel yö- neümler. gönüllü kuruluşlar, meslek odalan, demekler ıle oluşturdukian İl Koordınas- yon Kurulu ile 8 mayısta Gö- kova'ya karadan ve denizden yapılacak çıkarmaya hazırianı- yorlar. Mücadelenin öncülerinden 'Bodrum Gönüllüsü" Saynur Geleodost, 8 mayıs için 'son çır- pınışımız' diyerek şunlan söy- luyor. 8 mayıs bekleniyor "Bu konuda duyarh olan ve aynı düşünceyı paylaşanlan 8 Mayıs 1993 Cumartesi günü antik Keremos kentinin bulun- duğu Ören'e çağınyoruz. De- nızcileri teknelenyle bekliyo- ruz. Ören kıyılanna. karadan ve denizden ulaşahm diyoruz. Çok sayıda teknenin, mavi yol- culuğun başladığı, yat turizını- nin en önemli yöresine, bu kez, o renk cümbüşünün sohnaması için yelken açacağına inanıyo- ruz. Sayın Enerji Bakanfmızı bu büyük buluşmaya davet et- tık. ^elhkle Sayın Başbakanı- mızı ve Sayın Inönü'yü davet edıyoruz. Aynca ilgili bakanla- nmızı ve milletvekillerimizi bekliyoruz. Gehn, Gökova'yı son bır kere daha hep birlikte görelim ya da santrahn yedekte tutulması çılgınhğından vazge- çelim, diyoruz. Gökova. gök kalsın, sevgi köyü olsun." Türkiye'nin ilk çevre eylemi- ni veren Türkevlen köylüleri de umutla 8 mayısı beİcliyorlar. Gökova Termik SAtrah'run dibindekı Türkevleri'nın yol kesen, Ankara kapılanna daya- nan köylülennin muhtan Ab- duilah Aytamur da şöyle diyor: "Evet, olmadık zamanda ilk çevre eylemini biz yaptık, ama nafile. Santralı bitirdiler. Bun- dan sonra elden ne gelır kı? Göz var, nızam var. Artık bu santral taşınmaz. Olsa olsa hizmete so- kuhnaz, öyle durur." Hayvansal ürünlerden insana bulaşan hastalıklar sağlığımızı tehdit ediyor Soframızdaki ete sütepeynire dikkat GÜLÇİNtLCİ BURDLR - Türk Veteriner Hekimleri BirUği Merkez Kon- seyi Başkanı Hasan Metin, hay- van ve hayvansal ürünlerden in- sana bulaşan hastalıklann ülke- mizde insan sağlığuıı ciddi bir bi- çimde tehdit ettiğini söyledi. Hayvan ve hayvansal ürün sağlığının çözüme kavuşturul- ması ile insan hastalıklarının yüzde 50'sinin kaynağında çö- zümlenebileceğini savunan Me- tin, "Hayvan hastalıkJarı ile mû- cadelede Batı çok büyük harca- malar yaparak önce hayvan- lannı sağlıklı kıüntştır. Sağlıklı hayvan-sağlıklı hayvansal ürün- sağlıklı insan üçgeni, konıyucu hekimliğin temeüdir" dedi. Ülketnizde önemli kayıplara neden olan 'brucello'nun Bur- dur'da çok ya> gın olarak göriil- düğünü belirten Burdur Meslek • Dünya Sağlık Örgütü'ne (WH0) göre dünyada 150 olan hayvandan insana bulaşan hastalık sayısının Türkiye'de daha fazla olduğunu söyleyen Türk Ve- teriner Hekimleri Birliği Başkanı Hasan Metin, hayvan sağlığı ile ilgili sorun- lar giderilmeden zoonozlarla mücadelede başanlı olunamayacağını vurguladı. Yüksek Okulu Süt ve Ürünleri sinin zor olduğunu büdirdi. başanlı olunamayacağını vur- Programı Öğretim Görevüsi Zi- raat Yüksek Mühendisi Seval Kırdar da. '"HastaJık enfekte hapan ve hay>ansal ürünlerle insana da bulaştığı için toplum sağlığı vönünden üzerinde önem- le durulması gerekmektedir" diye konuştu. Mikroorganizmanın, vücuda girdiği yere yakın lenf bezlerinde hızla çoğaldığını >e kana gece- rek tüm vücuda yavıldığını belir- ten Kırdar, dalgalı ateş, çabuk \orulma, hakizlik, iştahsızlık. mide bulantısı, soğuk terleme, eklcm ve kas ağnları ve eklem şişliği ile kendini gösteren has- talığın başka rahatsızhklarla kolay kanştırdabildiği için teşhi- ABD'de 25, SovyerJer Birüği'- nde 20, Batı Avrupa ülkelerinde ise 15 yılda yok edebilen 'brucel- lo' ile mûcadele için Türkiye'de 13 yılın hedeflendiğini sözlerine ekleyen Kırdar, "1987 yüında başJatüan proje çerçevesinde Burdur ön sıralarda yer abnıştır ve mücadelede de örnek bir ildir" dedi. Dünya Sağlık örgütü'ne (WHO) göre dünyada 150 olan hayvandan insana bulaşan has- talık sayısının Türkiye'de daha fazla olduğunu söyleyen Türk Veteriner Hekimleri Birliği Baş- kanı Hasan Metin, hayvan sağlığı ile ilgili sorunlar gideril- meden zoonozlarla mücadelede gulayarak şöyle konuştu: "Tüberküloz, > ani bir zaman- lar ülkemizin kanseri olan verem yeniden hoıtlamıştır. Tüberkü- lozdan en az 5 misli yaygın olan 'brucello', kadınlarda \a\ru dü- şürme, erkeklerde kısuiığa ne- den olmaktadır. Ve biz, sağlık politikalannı saptarken kjşiyi hasta edecek her türiü olumsuzluğun yumak- laştığı bir ortam yaratıyoruz. Kişiyi hasta edip pahalı ilaç, pa- halı doktor, pahalı tedavi ku- rumlarını devreye sokarak kay- nak ve insangücü kaybı esasına dayanan çarpık polirikalan uy- guluyonız." Türkiye'de sofralara gelen etin yüzde 80'i, sütün ise yüzde 90'mın gıda kontrol ve veteriner hizmetlerinden yoksun oiduğunu bikliren Metin, "Piyasa koşul- lan içinde midemize inen bu ürünlerden kapdğmuz hastaln klardan çoğumuz habersiziz. Paraziter hastalıklar, ancak başka bir nedenden doktora git- dğinıizde ortav a çıkıyor" dedi. T.C. Hükümeti'nce imzala- nan Cenevre Anlaşması gereğin- ce saJgın hastalıklann kontrolü ve tüm gıda maddelerinin ithalat ve ihracatının devlet veterinerle- rince yapümasımn karara bağ- landığını söyleyen Metin, bu yet- ki ve ctkinliğin devlet kontrolü dışına çıkarıldığuıı belirterek, "Böylelikle salgın hastalıklann ve zoonozlann yeniden hortlatı- lmasına neden olunmuştur. Bru- cello, tüberküioz gibi hastalıklar ülkemizde kol gezmektedir" diye konuştu. Alsancak evlmtiyanhş etti • Giderek kimliğini yitiren İzmir'in iki yüzyıldır gözde semti olan Alsancak'ta ne yazık ki tarihi doku, yanlış "Koruma" kararlan nedeniyle yok olma tehlikesi altında. On yıl öncesine kadar korunabilen bu bölge, 1985 yıhnda "SİT alanlan dışına çıkanlması" nedeniyle çok katlı beton bloklar ile sanlmış durumda. ASUMAN ABAaOĞLU İZMİR-Izmır'ın en hareket- lı verenkh semtlerinden Alsan- cak'ta ıkı kath, çıkma balkon- lu, avlulu levanten evlen, 19. yüzyıl Izmır'ınin kozmorx)ht yapısından esintiler ulaştınrlar günümüze. Sakız tipi bu evle- rin miman özelh'klen uzman- lara göre, Anadoluda'ki bin- lerce yılhk kültürlerin yabancı kültürlerle kaynaşması sonucu oluşan bir sentezi yansıtırlar. Giderek kımliğini yiuren lz- mır'in ıkı yüzyıldır gözde semti olan Alsancak'ta ne yazık ki tanhı doku, yanhş "Koruma" kararlan nedeniyle yok olma tehhkesi altında On yıl öncesi- ne kadar korunabilen bu böl- ge, 1985 yıhnda "SİT alanlan dışına çıkanhnası" nedeniyle çok katlı beton bloklar ile sanlmış durumda. Koruma altma alınan bır kaç levanten evi ise zamamn tahribatına karşı koymaya çahşıyor İzmir kentinin, Alsancak'ta eskiden rumca "Punta'" denı- len bölgesı, Italyan, Rum, savunuyordu' "Araştırmanın daha sonraki aşamalannda, bu konut tıpının belkı de Röne- sans'ın KJasik ve Hellenıstik mimarlık olgusundan aldı- klanyla yoğurulmuş ve bıçım- lenmiş olarak Avrupa'da uygu- lanagehnış ve Türkıye'ye uza- nan kolonızasyon bir görüntü- sü olarak Alsancak'ta yeniden karşımıza çıkanlmış gibi bır so- nuca vanlması olasıdır." Konımacdıkla bağdaşmıyor Izmır'ın kültürel kımliğıni yansıtan bu tarihi bölge. ne ya- nk ki, kültürel mirasımızı korumakla yükümlü olan Kültür Bakanhğı Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varhklan Yüksek Kurulu'nun "Koru- macılıkla bağdaşmayan tutu- mundan" nasibinı aldı. SİT alanı ıçınde olması nedeniyle korunabılen tanhsel doku, 1985 yıhnda Yüksek Kurulu- 599 sayıh karanyla SİT alarL ndan çıkanldı. Bölgede koru- ma alanı. 10 sokağın ıçindeki 196 yapı ile sınırlandınlırken, Abancak'taki tarihi doku yok oluyor(ÜMİT OTAN) Fransız ve İngıhz gibi yabancı- 265 yapı, "Korunması gerekh lann yerleşim alanlannı oluş- taşınmaz kültür ve tabiat varlıgı özelhği taşımadığı" ge- rekçesiyle tescilden düşürüldü. Tescilden düşürülen birçok ta- rihi yapı yıkılarak yerlerine 7-8 kath bina yapılmasına izin v tururdu. 19. yüzyıl tzmir'inde de günümüzde olduğu gibi bu- günkü Kıbns Şehitleri Cadde- si, o dönemdeki adıyla "Frenk Sokağı", kentın en hareketli ve canh bölümüydü. Bu sokakta oluşan mimari yapı da dışan- rildi. Uzmanlar, "Yapılar bulun- dan gelen ve Anadolu'da bın- duklan çevreyle anlamh bir lerce yıldır varolan kültürlerin kanşımını yansıtıyordu. Gö- rüşlerini şimdi yalnızca geride bıraktığı eserlerinden öğrene- bildığımiz Mimar Murat Er- dim, bir araştırmasında, Al- sancak'taki bu mimari tarz ıle. İ.ö. 5. yüzyüda yaşamış Mi- letlı Hıppodamos'un tasarla dığı Milet ve Priene kentlennın tarnyla benzerhkler buluyor- du. Erdün. bu araştırmasında. "19. yüzyıhn ikinci yansında içındedirler, çevreden aldıklanyla oluşurlar, çevrenin oluşumunda paylan vardır. Sokağın sakını. mahalleli, ya da o sokaktan hergün geçen kasabah, kentli o çevrede ola- gelen görsel, kültürel ahşveri- şın bır parçasıdır" dıyorlar. Murat Erdim'in aynı çahşma- sında buna karşıhk getir- dığı görüş. ülkemizin içinde bulunduğu durumu sergüiyor: "Geleneksel anlamdaki bir Fransızın, tulyanın ya da bel- Çevrede bu, eskiden. en azıı dan kitngilizın birlikte getiripyerli böyleymiş. Şimdilerde yoluylaustalar yoluyla uygulamaya aktanlmış gibi gösterilmeye çahşılan bu konut olgusunun kökeninde Ege'nin ve Akde- niz'in kültür çevresinde ya- ratılmış bir sentezin yattığı açıktır" diyerek şu görüşlen ise değer yargılannı şaşırmış bizim gıbi toplumlarda, birço- ğumuz için o yapı, o sokak taş- tan, ahşaptan, sıvadan ya da bir takım boşluk, doluluklar- dan başka bır şey söyleme- mekte."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear