25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 13NİSAN1993SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Adaletkolluğuüzerine tartışmalar Adalet kolluğunun oluşturulması, C.Savcılığı'na bağlı bir kolluğun kurulması, Anayasa'nın güçler aynlığı ilkesine u\gun olduğu gibi İdare Hukuku kurallanna da uygundur. Yürütme ve idare karşısında yargı bağımsızdır. Yargının bağımsız olması, nasıl otoriteyi dağıtmamakta ve yetkiyi bozmamakta ise C.Savcısı'nın emrinde sadece yargı ile Ugili bir koüuğun kurulması da idarenin yetkisini bozmayacaktır. İHALİT ÇELENK§Hukukçu B u yâzının başlığı "Nec- den geçirilerek soruşturma müfettişi det Menzir haklı mıT olarak, mesleğinde uzman 20-30 yühk biçiminde de olabilirdi, bir polisin amiri durumuna getiriÜyor, ama sorun doğrudan bu yanlıştır, uygulamada sorunlar do- det Menzir haklı mı'.'" biçiminde de olabilirdi, ama sorun doğrudan doğruya demokratikleş- meyi ilgilendiren yaşam- sal bir konu olduğu için bu başlığı yeğlemiş bulunuyoruz. 3 nisan günlü Cumhuriyet'in habe- rine göre Istanbul'da Sepetçiler Kasn'nda "Adalet kolluğu yasa ta- sarısı" konulu bir panel dûzenleniyor. Prof.Dr. Sayın Köksal Bayraktar ta- : rafından yönetilen panelde çağnlı ola- rak konuşan tstanbul Emniyet Müdü- rü Necdet Menzir şunlan söylüyor: "Bu yasa tasansına kişisel olarak karşıyım. Bu yasa otoriteyi dağıtmak- ta, yetkiyi bölmektedir. Bu yanlıştır Ülkedeki asayiş ve gûvenlikten tçişleri Bakanlığı sorumludur. Sonımluluk İçişJeri Bakanlığı'nda bırakılarak yet- kinin Adalet Bakanlığı'nadevredilme- si yanlışür. Bu yasa ile bir üniversite mezunu alü aylık, bir yıllık bir eğitim- ğurur." Olay nedir? Ülkemizde öteden beri, özellikle 12 Mart ve 12 Eylül dönemlerinde gözal- tına ahnan kişilere maddi ve manevi ağır işkenceler yapıldı. İşkence adeta bir sorguiama yöntemi olarak uygu- landı. Emniyet binalannda ve cezaev- lerinde yüzlerce insan yaşamını yitirdi ve on binlerce kişi sakat kaldı. Bu uy- gulama ve baskılar içeride ve dışanda sert ve yoğun tepkilere neden oldu. Koalisyon Hükümeti, programın- da, işkencenin bir insanlık suçu oldu- ğunu vurgulayarak bu uygulamalann önleneceğini, bu amaçla gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağını kamuo- yuna açıkladı ve vaat etti. Adalet Ba- kanlığı bu amaçla basında CMUK adı ARADABIR SELÇUK ALTAN Uğur Mumcu: Bir "Başvura Mercii'Benim ve çok kişinin gözünde Uğur Mumcu bir "baş- vuru mercii" idi. Bu merci' sözünü, üstüne basa basa söylüyorum. Haksızlığa uğrayanlar, özellikle de me- murlar, işçiler, sendikacılar, zaman zaman da TRT'ciler ya da gazeteciler, onu bir 'başvuru mercii' yani 'başvuru makamı' olarak görürlerdi. Denilecektir ki, 'resmi ma- kamlar dururken, niye Uğur'a başvurulsun?' Uğur Mumcu, resmi makamların kayıtsız kaldığı ya da sustuğu zamanlarda ya da söz konusu haksızlıkları, doğrudan doğruya o resmi makamların yaptığı zaman- larda başvurulan bir kişiydi. örneğin, memursunuz, sü- rülmüşsünüz! Işçisiniz, haksız yere işten atılmışsınız! Sade yurttaşsınız, dilekçeniz yanıtsız kalmış! Yayınevi yönetmenisiniz, kitaplarınız imha edilmiş! Senaryo ya- zarısınız, sansüre takılmışsınız! Sorununuz, sizi de aş- mış! Ne yapacaksıntz? Gider, Mumcu'ya başvururdu- nuz. Hukuk Fakültesi'nde 'İdare Hukuku' asistanıyken başladığı karşılıksız 'dilekçe' yardımını, gazeteci olarak ününün en yükseklere çıktığı günlerde de sürdürürdü. Bu satırtarın yazarı bir zamanlar TRT'deyken uğradığı bir haksızlık için Danıştay'a başvururken, -kendisi de hukukçu olduğu halde- dilekcesini onun Uğur'lu ellerine bırakmıştı... Ben basında, kişilerin vetoplumun sorunlarına ilgisiz kalmayan gazeteci/yazar arkadaşlardan özellikle ikisi- ne çok güvenmişimdir: Uğur Mumcu'ya ve Mustafa Ek- mekçi'ye... Onlar, çok ender rastlanan kişilerdir. Baş- vurunuzun gereğini sadece yazı yazarak yerine getir- mezler, her türlü yardımı yaparlar... Ben onlara, Tlhan Selçuk'un deyimiyle "adam gibi adamlar..." diyorum. Telefonu açar, ilgili kişi ya da kuruma sizin sorununuzu aktanrlar, karşıdan yanıt beklerler, yeniden sorar, yeni yanıtları mutlaka alırlar ve sizin haklılığınıza inandıklan zaman da kimsenin gözünün yaşına bakmadan yazar- lar... Yazdıklan da ses getirir! Uğur Mumcu'nun bir başka özelliği de tanısın tanıma- sın 'insan'a ve duyduğu gördüğü bir 'olay'a duyarsız kalmamasıydı... Ben Mumcu'yu uzun yıllardır tanırım. Bir kez 'Bana ne?' dediğini duymadım, bir kez 'Beni ilgi- lendirmez' dediğini duymadım. Bizi ilgilendirmez' dedi- ğini de duymadım. O bir 'ilgi' doruğuydu. Nice gözü yaşlı insanın, nice haksızlığa uğramış yurttaşın, bir kurum ya da bir derneğin, 'başvurmaksızın' da ondan ilgi gördü- ğüne sık sık tanık olmuşumdur. Başvuru beklemeden il- gilenmek... Ne büyük bir insanca özelliktir bu! Bugün en yakınımız sandığımız kişilerden ya da kurumlardan gör- düğümüz duyarsızlıklar, ilgisizlikler ortamında onun bu tutumu hiç unutulmayacaktır. Mumcu'yu pek çok meslektaşından ayırt ettiren bir özelliği de basını ve meslektaşlarını eleştirebilmesiydi. Biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz' diye bir söz vardır ya... Ona dayanarak söylüyorum: içimizden bir kısmı, ilerde, ola ki, bir başka gazeteye gitmek söz konusu olur diye, o başka gazeteyi ya da o başka gazetedeki gazetecileri, yazarları, patronları eleştirmeye pek yanaşmaz... Ba- zen de arkadaşlıklar, evvelce birlikte çalışmış olmak gibi duygularla eleştirilerimizi söylemez ya da yazma- yız, Kol kırılır, yen içinde kalır..' deriz... Oysa bu ne bü- yük aldatmacadır. Eleştiri olmazsa, saptanan 'yanlışlar', görülen 'tutar- sızlıklar' nasıl düzelecek? Kendisine güvenen eleştirisi- ni esirgemez, güvenmeyen yan çizer! Basında, her ikisi- nin de örnekleri vardır; ama Uğur Mumcu gibi, haklı olanına, eleştiride cesur olanına pek rastianmaz. Mum- cu, eleştirirken cesurdur, çünkü bilgilidir. Cesurdur, çünkü kılı kırk yararak araştırmıştr, konu üzerinde gürv lerce kafa yormuştur. Cesurdur, çünkü kendine ve oku- yucularına güvenmektedir. Uğur Mumcu: Bir mlhenk taşı Uğur Mumcu'nun bir başka özelliği şudur: Mumcu, yaşlı ya da genc pek çok gazeteci için, 'mihenk taşı' ko- numundadır. Altının ya da gümüşün hasını, sahtesinden ayırt etmeye yarar mihenk taşı! Mumcu'nun ciddi ve so- rumlu gazetecilik anlayışı, birçok meslektaşa ve bana yol göstermiştir. Bu, Mumcu'nun yöntemlerinin ve bakış açısının sağlamlığındandır. Onun yöntemini izleyen meslektaşları, örneğin hiç 'tekzip' almamışlardır. Onun gibi davranmaya çahşanlar, örneğin mesiektaşlarma ve kamuoyuna hiç mahcup olmamışlardır. Haberlerini ya da yazılarını yazdıktan sonra, kafalarını yastığa gönül huzuru ile koyabilmişlerdir. Ulusal ve evrensel değerle- re sahip çıkmanın mutluluğunu duymuşlardır. öyle yapmayanlar, Mumcu'nun gözünde adam değil- lerdir. Bizim gözümüzde de okurun gözünde de adam değillerdir. Onlar basının 'sonradan görme'leridirler, 'yanaşma'larıdırlar... Zamanla, iplikleri de zaten pazara çıkmıştır! Uğur Mumcu'ya en büyük saygı, onun yöntem- leri ve titizliğiyle gazetecilik yapmak ve 'adam gibi adam olmak' olacaktır. SAHİBİNDEN Selimpaşa Araptepe'de 191 m 2 denize yakın VİLLA arsası satılıktır. Akşam 20.00den sonra Tel: 230 89 61 verilen Ceza Yargılamalan Usulü Ya- sası'nda değişiklıkler yapan bir yasa tasansı ile "Adlı kolluk yasa tasansı" adı aJtında iki tasan hazırladı. Bunlar- dan CMUK, Mecüs'ten geçerek yasa- laştı. Adli kolluk yasa tasansı ise Mec- lis'te görüşülme sırası beklemektedir. Adalet kolluğu, ülkemizde öteden beri çekleşmesine yardımcı olmak amacıy- la haarlanan "Adli kolluk yasa ta- sansı" haarlık soruşturmasında C. Savcısı ile emniyet görevlileıj arasında "soruşturma müfettişi" adı altında da- ha önce bulunmayan yeni bir birim ya da kademe (makam) getirmekte ve zanlıyı sorguya çekme, sanık dinleme, kolluğun kurulması da idarenin yetki- sini bozmayacaktır. İşkencenin önlenmesi, sanık ve ta- nık anlaümlannın özgür iradeye da- yanmaa, adalete hizmet edecek ve yü- rütme organının işlevi açısından her- hangi bir sakınca doğurmayacaktır. TürkiyeBarolarBiıüğivebarolar.de- biUrkişi incelemesı yapma ve yapürmâ Sorusturma müfettişleri mokrat hukukçular, ceza hukuku oğ- v b görevleri bu müfettişlere vermek- — — — retim üyelennın buyuk bir bolumu,birçok hukuk kuruluşu tarafından sa- vunukgelen demokratik bir yöntem- dir. İşkence olgusunun önlenmesi, zanlı, sanık ve tanık anlaümlannın öz- gür iradeye dayanması ve gıderek yargı organlannca adalete uygun ka- rarlann oluşturulmasını amaçlayan bu yönteme göre C.SavcıkğVna bağlı bir kolluk kurulacak, bu kolluk yürüt- me organından bağımsjz, yargı orga- nına bağlı olarak görev yapacak; ya- kalama, arama. kanıt toplama ve ben- zeri işlemlerle C.Savası'nın vereceği görevleri yapacakür. Zanhnın ifadesi C.Savcıa tarafından ahnacaktır. Böy- lece öteden beri haarlık soruşturması hakkında kamuoyunda yerleşen haklı kuşkular ortadan kalkacak, demokra- tik bir sorguiama yöntemi sağlanmış olacaktır. Yeni tasanya gelince.. Adalet Bakanlığı tarafından yukan- da acıklanan gereksinmeyi karşıla- mak, başka bir deyişle işkence olayla- nnı önlemek ve giderek adaleün ger- tedir. İşte lstanbul Emniyet Müdürü Nec- det Menzir, adli kolluk yasa tasansı- mn otoriteyi dağıtmakta ve yetkiyi bölmekte olduğunu, asayiş ve gûven- likten İçişleri Bakanlığı'mn sorumlu olduğunu, durum böyleyken yetkinin Adalet Bakanlığı'na devredilmesinin yanlış bulunduğunu söylemektedir. Bu, yanlış bir değerlendirmedir. Yasa tasansının böyle bir sonuç doğurması düşünülemez. Bu itiraz, yürütme ve yargı erklerinin yanlış anlaşılmasın- dan ve konuya yalnızca yürütme, ida- re ve otorite gözü ile bakılmasından: başka bir deyişle demokratik değil, otoriter bir devlet anlayışmdan kay- naklanmaktadır. Adalet kolluğunun oluşturulması, C.Savcıhğı'na bağlı bir kolluğun kurulması, Anayasa'nın güçler aynlığı ilkesine uygun olduğu gibi İdare Hukuku kurallanna da uy- gundur. Yürütme ve idare karşısında yargı bağımsızdır. Yargmın bağımsız olması nasıl otoriteyi dağıtmamakta ve yetkiyi bozmamakta ise C.Savcısı'- nın emrinde sadece yargı ile ilgili bir İstanbul Emniyet Müdürü'nün, "Bu yasa ile bir üniversite mezununun altı ayhk, bir yühk eğitimden geçirile- rek soruşturma müfettişi olarak 20-30 yıllık bir polisin amiri durumuna geti- rilmesinin sakıncab olduğu" görüşünü de yerinde bulmuyoruz. Dört yıl hu- kuk eğitimi gören bir kişi, staj döne- minden sonra yargıçlık ve savcılık gö- revlerini yaprnakta. hükûm oluştur- makta, emniyet görevlilerine yasalar çerçevesinde talimat verebilmektedir. Bu, yasalann bir gereği olduğu gibi ye- rinde bir düzenlemedir de. Ancak biz, daha öncelen bu konuda yazdığımız yazılarda da açıkladığunız gibi (Cumhuriyet 8/5/1992 ve MUliyet 25/2/1992) C. Savcılıklan varken bu yasa tasansında yer verilen "soruştur- ma müfettişlıği" makamının gerekli olmadığı inanandayız. Yeni tasan ile getirilen kadrolarla Cumhuriyet Savcılığı kadrolannın genişletilmesi ve soruşturma müfettişlerine verilen gö- revlerin Cumhuriyet Savahklan ta- rafından yapılmasının amaca daha uygun olacağmı düşünüyoruz. PENCERE Aranıyor!.. Ankaray Çalışmaları İçin YeniTrafik Uygulamas BEŞEVLER, MALTEPE14 NİSAN 1993 KOLEJ • KURTULUS20 NİSAN 1993 MALTEPE 14 NİSAN * Nokta Kavşaflı'ndan MaHepe ve Anıttepe'ye Geçlf Olmayacak. * M«lt«pe vc Anıttapa Bağlantısı Calal Bayar Bulvarı, Tok Sokak, G.M.K. Bulvarı, Akıncılar Sokak, Şehlt Erez Sokak Yoluyla Saglanabilecektir. KOLEJ - KURTULUŞ 10 NtSAN 1MS * Zlya Ookalp Caddeal'nin Kolej - Kurtutuş Araaı Traflâe Kapatılıyor. * Tuna CaddMİ; MrnntjMsa Caddesi'ndmi Marmara Sokak YönOne, SOIayman Sırrı Sokak; Sıhhıye Pazan'ndan Mlthatpaşa Caddesl YönOne Tek Yon Olarak Defllştlrlllyor. * Atac (1) Sokakta Park Yasağı Uygulanacaktır. TRAFİĞE KAPALI YOLLAR 1*-Z0 NİSAN 1993 TARIHİNOE TRAFIĞE KAPANACAK YOLLAR 14 NİSAN 1993 TARIHİNOE TRAFİĞE AÇILACAK VOUAfl AMA YOLLAR TALİ YOLLAfl (SOKAKLAR) TEK YONLU YOLLAR Eskiden öğretmen' diye bir saygın kişi vardı, çoktan beri ortalıktan kayboldu. Nereye gitti? Bilmem ki gazetelere ilan mı versek!.. 'Aranıyor' baş- lığı altında bir duyuru: 'Öğretmenimi yitirdim!.. Çoktan beri kendisinden bir haber alamıyorum, gö- renlerin, bilenlerin yerini yurdunu bildirmeleri Türkiye'- nin geleceği bakımından önemle rica olunur." öğretmenini yitiren toplumun geleceği de yitik de- mektir; öğretmeni bulmakzorundayız. Hemdeelbiriiğiyle... • Öğretmen niçin ortalıktan kayboldu? Sesi soluğu ne- den çıkmıyor, izine rastlanmıyor? Çünkü öğretmen 'Aydınlanma'nn simgesiydi; laik öğ- retimin, bilgi toplumunun ve bilimsel dünya görüşûnün eğitiminde kimliğini buluyordu. Köşedönücülükle seriatçılık el ele verdikten sonra ög- retmene ne gerek var? Çok uzun yıllardan beri imam okullarını temel öğretim kurumlarına dönüştüren siyasal iktidariar öğretmeni ez- diler, dışladılar, suyunu çıkardılar... Arbk 'öğretmen' yok. .. 'Woca'var. Öğretmeni ararsanız, belki bir pazar yerinde bulursu- nuz; çolukçocuğun nafakasını sağlamak için işportacılık yaparken görürsünüz; tam sizle konuşurken belediye zabıtasını görüp kaçmaya başlayacaktır. Eğer öğretme- ne işportacı kimliğinde rastlayamazsanız, dikkat edin, belki de bindiğiniz taksinin şoförü bir öğretmendir; evini geçindirmek için ek iş yapmak zorunda kaldığından, ge- celeri direksiyon sallıyor, gündüzleri okula gidiyor. Köşedönücülerin toplumunda yasamak için, öğret- men köşe kapmaca oyna- mak zorunda.. • Gazeteler son günlerde öğretmen üzerine oynanan bir oyunun dedikodu ve söy- lentileriyledolu... Neolmuş? Ne olduğu çok laf götürür, konu yılan hikâyesıne dönü- şecek gibi görünüyor; oyunun içinde llksan (llko- kul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı) da var. Her aybaşı yüzbinlerce öğretmenden çatır çatır pa- ra kesiierek kurulan bu sandıkta, öğretmen ancak cirmi kadar yer yakıyor. Olayşu: llksan, öğretmenlere sos- yal konut yapmak için bir arsa arıyor, Istanbul'da Ter- kos dolaylarında imar durumundan yoksun bir yer buluyor. Bunun gibi işler Türkiye'de doğal sayılır. Imara açık olmayan birtop- rağı ucuza kapatırsın, bu yer ya kentin içinde bir yeşil alan olabilir, ya Terkos gölü ~* " dolayında koruma alanında * ~ •- ' bir arazi olabilir. Hiç fark et- mez. İmar durumunu kota- rıp ucuza kapattığın arsa üzerine bir gökdelen ya da kooperatif oturttun mu, vur- dun parsayı... Yeni bir oyun değil, kulla- nıla kullanıla cıvığı çıkmış bir yöntem ki büyük kentler- de bu yoldan sermayeleri- ne bire bin katmış aslanlar- dan geçilmiyor... Türkiye'de sermaye biri- kimi kolay mı? BEŞEVLER 14 NİSAN I M t * ANKARAY'IN Beşevler Istasyon Inşaatı İçin beşevler'in Bahçelievler Bağlantısı Trafiğe Kapatılıyor. * Bahçelievler ve Emek Mahallesi'ne Ulaşım M. Fevzi Çakmak Caddesl'ni Kesen 16. Sokak, 10. Sokak ve 8. Sokak'tan Sağlanabilecektir. * Emek 8. Cadde'den Çiftlik Kavşağı Bağlantısı Sağlanacaktır. Sevgili Ankaralüar, ANKARAY Inşaatı nedeniyle 14 Nisan 1993 tarihinde Beşevler'in Bahçelievler bağlanüsı ile Mal- tepe Nokta Kavşağı'nın Anıttepe bağlantısı, 20 Nisan 1993 tarihinde Ziya Gökalp Caddesi"hin Kolej - Kurtuluş arası trafiğe kapatılıyor. Bahçelievler Bağlantısı Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi'ni kesen 8. Sokak. 10. Sokak ve 16. So- kaktan yapılabilecektir. Aynca Konya Yolu Emek Mahallesi 8. Cadde bağlanüsı kurularak Bahçelievler ve Emek Mahal- lesi'nin ulaşımı az da olsa rahatlatılacaktır. Celal Bayar Bulvan ile anıttepe Maltepe bağlantı Tok Sokak. Gazi Mustafa Kemal Bulvan. Akın- cılar sokak, Onur sokak ve Şehit Erez Sokak yoluyla olabllecektir. öte yandan Kolej istasyonu inşaatı ile Cebeci yönüne kaydınlan çalışmalar bu kesimin 2. aşa- ması olan Kolej - Kurtuluş arasıda trafiğe kapatılarak sürdürûlecek. Bu kesimden etkilenen bölgenin ulaşımı Cemal Gürsel Caddesi, Libya Caddesi ve Süleyman Sım Sokak Yoluyla olabile- cektlr. tnşaat çalışmalan nedeniyle trafikte yapılan değişiklikleri bilgilerinize sunanz. Saygıları- mızla. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİTESİ EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ilksan'ın bunun gibi bir işe girişmesi doğru mu? di- ye sorulabilir; ama bu işi kotaran llksan mı, değil mi? Şimdi gazetelerde olayın dedikodusu yapılırken kim- se llksan'dan söz açmıyor; koalisyon hükümetindeki üç bakan arasında tartışma var; kim kotarmış, kim emir vermiş, kim ödemiş, kim vurmuş, kim kime ne demiş, sorumlu kimmiş? Yüzbinlerce öğretmenin çıkarları üzerine oynanan oyunda öğretmenin ne sesi, ne soluğu, ne kimliği, ne sö- zü, ne de adı geçiyor; öğret- men görünmez adam olmuş. Öğretmen, çoktan beri toplum ve devlet yaşa- mından silindi; ama cezası- nı hep birlikte çekiyoruz, çekeceğiz... Sayısı yarım milyona yak- laşık öğretmene demokra- tik yaşamda söz hakkı tanımayan bir demokrasi olurmu? Köşedönücülerin toplu- munda oluyor. İLAN T.C ELBİSTAN KADASTRO MAHKEMESİ Sayı: 989/46 Davacılar, Hazine'yi izafcten Elbistan Mal Müdürlüğü ve Salman Bark ile davahlar Mehmrt Kaya, Harait Kaya, Şıhali Kaya, Dönda Bayar ve Mehmet Kaya mirasçılan arasındaki tespite itiraz davasımn yapılan açık dunifması sırasında verilen ara karan gerejincc; Davalı Mehmet Kaya mirasçılan, Emine Kaya, Abdulhalik Kaya, Fatma Kaya, Ibrahim Kaya ve Ayşegül Kaya'nın zabıta marifetiyle ya- pılan tüm araraalara rağracn tebligata yarar açık adresleri tespit edi- lemedijinden, ilanen tebligat yoluna gidilmesine karar verilmiş oldu- ğundan duruıma günü olan 17.5.1993 günü saat 09*da duruşmaya gel- meniz veya bir vekilie temsü ettimıeniz, aksi takdirde davanın gıya* bınızda kantra baglanacağı, dava dilekçesi ve davetiye yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 47071 JLAN PERTEK TAPULAMA HÂKIMLIGI'NDEN Esas No: 1974/701 Davaa Haşan Güncş tarafından davalı Hazine aleyhine açılan ta- pulama tespitine itiraz davasımn yapılan açık duruşması sırasında ve- rilen ara karar uyannca; Davaa Hasan Oüne? minsçdanndan Songül Güneş'in tebligata ya- rar açık adresinin meçhul olduğu yapılan zabıta tahkikatından anla- şılmış, adına 3402 sayılı yasanın 28. maddesi meşruatlı davetiycnin ilanen teblijine karar verilmiş olmakla; Davanın duru$ması 22.4.1993 günü saat 09.00"a bırakıldığından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 28. maddesi gereğince dava sebep ve dclillcrinizi dilekçe ile veya ilk durusma>a gelerek bildirmeniz, ak- si takdirde davanın açılmamış sayümasına ve tespit gibi tescile karar verileceği bususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 47030 YOL KESEN IRMAK HıfnV.VeHdedeotlıı 4. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan TOrkocağt Cad 39-41 Cağaloglu-tstantml ödHfcrita T.C. ADIYAMAN KADASTRO MAHKEMESİ Dosya No: 1990/129 Adryaman ili merkez Petrol mahallesinde bulunan 119 ada, 8 par- sel sayılı tasınmaz hakkında mahkememize davacı Hazine idaresi ta- rafından açılan kadastro ve komisyon tespitine itiraz davasmda Adı- yaman ili merkez Petrol mahallesinden Mustafa çocuklan Ali, Meh- met, Zübeyde, Sıddık Aktulum (Akdulum)'lara duruşma günü ilanen tebliğ edilmiş olup mahkememizce 119 ada, 8 parselin kadastro tuta- nak asb ve ekleri ile kadastro komisyon karannın iptaline, tasınma- an, davalılardan Aysehan Aktulum (Dolaş) mirasçılan olan Fatma, Memet, Hadice ve Ahmet Dolaş adına tapu siciline kayıt ve tesciline karar verilmiş olup, adı geçen davalılar Mustafa çocuklan Ali, .Meh- met, Zübeyde ve Sıddık Aktulum'lara davetiye yerine geçerli otmak üzere yapılan işbu ilan tarihinden itibaren 15 gün süre içinde temyiz edOmediği takdirde kesinleseceği hususu ilanen tebliğ olunur. 15.3.1993 Basın. 47029
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear