14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13NİSAN1993SAU * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜKEK • Baştamfi1. Sayfada Devlet fikrini kotumak, hukuk devleti kavramını her şeyden önde gören bir zihniyetin sahibi olmakla övünen Mesut Yılmaz ise; Meclis'e, -elinde sağlam belgeler ol- duğuna göre- arsa satışıyla ilgili bir soruşturma ya da araştirma, gönlü neye yatıyorsa, bir önerge verecek mi vermeyecek mi, belli değil. Ûç bakan da susmayı bilmiyor, önlerine çıkana yanıt yetiştirmekte ne denli usta olduklannı kanıtlıyorlar. Ne var ki, olay ya hükümet adına yapılacak ya da Baş- bakan'ın doğrudan yapacağı bir açıklamaya değin uzandı, uzanıyor. Var ya da yok, olayın neyın nesi kimin fesi olduğunda kamuoyunu bilgilendirmek gerekiyor. Ûstelik arsa satımındaki usulsüzlük veya yolsuzluklar ya da llksan'a gereken paranın ne kadarının nasıl sağ- landığını açıklama görevi devleti yöneten yetkililere düşüyor. Yetkili nitelemesi hükümetin yanı sıra savın sahibi ana muhalefet liderini de içeriyor. Yoksa iktidara aday olduğunu sürekli yineleyen ana muhalefetin, at ortaya bir yalan, doğru olmasa bile izi kaltr politikası izlediği sanısı giderek güçienecek. ANAP Genel Başkanı Yılmaz, on beş gun önceki bir demecinde bu çıkışlarının hedefini açıklamıştı. "Hede- fim hükümeti erken seçime zorlamak" diyordu. Suya düşen Seçim stratejisinin bir de ikinci aşaması vardı: "Hükü- meti zorlayıp erken seçime razı edemezse, gelecek yıl yapılacak olan mahalli seçimlerle genel seçimlerin bir- likte yapılmasını sağlayacak'\\. Iktidan erken seçime zorlayacak silah, üç beş gündür piyasada, elden ele gezıyor. llksan'ın aldığı arsalar! Ça- kar çakmaz bu silahı böyyük gazete kapmış, her gün bir önceki gün söylenenlere benzer laflarla sürdürüyor. Böylece, ana muhalefet liderinin 500. günle bağdaştir- dığı büyük strateji suya düşüyor. Nedenini sormaya ge- rek var mı? Meclis çoğunluğunu Ilksan savıyla erken seçime götüreceğini sanmak, kargalan bıle güldürecek yeterlikte değıl mi? Iktidann da muhalefetin de belki farkında olduğu, ne çare özenle dikkatle almadığı bir gelişme, bir cHuşma gi- derek boyutlanıyor. Halkın, yolsuzluk savlannı fazla cid- diye almadığı gözleniyor. Yolsuzluk savlarının siyasal amaçlar için ortaya atıldı- ğı kanısı toplumda giderek yer ediyor. O kadar ki, çok ciddiye alınması gereken kimi yolsuz- luklara dar sınırlı da olsa bir çevre artık kuşkuyla bakı- yor. Kervana dün CHP de katıldı. Genel Sekreter Ertuğruf Günay'ın açıkladığına göre, CHP'de "yolsuzluklan izle- me komitesı" kurulmuş. Bir partimiz -ANAP- durmadan konuşuyor. Iki partimiz -koalisyon- susuyor. Bir diğeri -CHP- izliyor. Demek ki, partilerimiz yolsuzluk bahsınde yeni bir matematıksel yöntem uyguluyor, iki kerre ikınin sıfır etti- ğini kanıtlamaya çalışıyor. HAVA DURUMU TORKİYE'DE Borsa'dakadın parmağı • Baştamfi 1. Sayfada Krizf'ni yaşamış. Parasını ala- bilmek için gelen insanlann çır- pıruşlan onu çok etkılemiş. Meban'ın kendisj için bir okul olduğunu belirten Olgun, "Pi- yasadaki kavgam, hırsım orda başladı" diyor. 1982-83'de Alemdar Hokiing Yönetim Kunılu Başkan Yar- djmalığı yapan Olgun, ardın- dan yeni kurulan Pamukbank Menkul Kjymetler Merkezi'- nde uzman olarak çalışmaya başhyor. Ve, 1986'da Borsa ku- rulunca da, Pamukbank'ın temsilcisi olarak sürekli Borsa'- ya gidip geliyor. "Sıfır müşten ile işe başladım" diyor Olgun... Ancak, işe başlar başlamaz, "Ben bu konuda nasıl başanh olunım, müşteri hacmimi nasıl artınnm" diye düşünüyor ve kendisine bazı prensipler koyu- yor "Bu işteçalıştığım müddet- ^e kendime ve yakınlanmın adına hiç hisse senedi alım-satı- mı yapmayacağım..." Gerçekten de, kendi adına ya da yakınlannın adına hiç hisse senedi almıyor. Hatta bu yüz- den eski eşi bile, "Sen enayi mi- sin? Bu kadar tavsiyede bulu- nuyorsun da kendine almıyor- sun" diye eleştiriyor Olgun'u Ve Asuman Olgun, uzman olarak girdiği Pamukbank'ta 1989 yılında Satış Müdürii olu- yor. Ancak, bu sırada Deha Menkul Kıymetler'i kuran Ceyhan Bektaş'tan teklif alı- yor. "Banka sisteminin hisse senedi piyasasnın çok geniş halk kitlelerine yayıhnasını sağ- layamayacağını" düşündüğü için de hemen bu teklifı kabul ediyor. Yaklaşık dört yıldır da, Borsa'nın en büyük araa ku- rumlanndan bıri olan ve gûn- lük işlem hacmi sıralamasında beşinci sırada yer alan Deha'- nın Genel Müdürlüğû'nü yapı- yor. "Kendimi, bu piyasada hep bir savaşçı gjbi hıssettim. Çûnkü, borsa kültürünü müm- kün olduğu kadar geniş kitlele- re yayabilmek için çaba harca- dım" diye konuşuyor. Bir kızı bulunan Olgun'un bütün dünyası, işi ve kızı. İş ha- yatında hiç kadın olmanın zor- luğunu çekmemiş. Ona göre, "Çahşma hayatına yeni başla- /an kadın, kadın olmanın avantajlannı kullanmazsa, ile- ride hiç bir zorlukla karşılaş- maz." Bir kıa olan Gülçin Layıktez de, bu mesleğe tesadüfen başla- mış. İ. Ü. Işletme Fakültesi Uluslararası Yöneticilik Bö- lümü'nü bitirdikten sonıa Ikti- sat Fakültesi Sermaye Piyasası ve Borsa Bölümü'nde mastır yapan Layıktez, önce dil eğiti- mi veren bir kuruluşta cahşmış. Ancak, Egebank Invest'e kurs pazarlamaya gjttiği zaman ha- yaünın akışı değişmiş. "Siz bu- rada çalışır mısınız?" tekbfı üzerine 1987 ocak ayında bur- da çalışmaya başlamış. Ardın- dan Yapı Kredi Menkul Değer- ler'de uzmanbk ve eşinin arka- daşlannın kurduğu Işıklar MeteorotoH Genel Mudurlâğü'nden afcnan blgıye gdre yurdun kuzeyOoöu ke- sımlen çok buıuthı Ona ve Doğu Kvadenrz ıle Doju Anadotu nun kıızeyı ysjışjı, o«*j yetler paroılı ye «7 bukıllu a e ç e « * Yaflıtlaı yaOmm ve sajanak. Doflu Anadofu nun kuzeyının yüfcsefclerınde karta kanpfc ywğmur şefciinde ola- cak Hava ocakitğı baiı boigeierımızde artacafc doguda dafomeyecek Dena- lerımızde ruzgar Doğu Karadenız >le AJcdenız de günbeMı w lodos. dığer de- nızlertmızde kıtKe ve lodosları 3-5 Kuvvetınde saalle 10-21 dan2 rnılı hazla ese- cefc V»n Go(u nde Nava parçan ve çok bulutlu geçecek Kars Konya samsun V 6" 0 A 15" 3 Y 12' B Osto Potertburg Lcnjra »Parıs •Zunh •Vıy«na • •Betgrad •Madrıd Cezayır» • Moskova •r r™ DÜNYAOA Amsterdam Ajnman Aima Bajdat Bonn Brüteel a Cenevre Cezayır FranMurt Lafeoca PMeraburg londr» Madrıd Mılano Moskova Müııh Osto Parıs Prag Rıyad Roma Viyana Y 12" A 22' A 18" A20- B 10" Y 12- Y 9 - A26- B 11 • B20- K 2- Y 12" A 2 2 ' A 17 • Y 8 - B 1 1 1 B 5- Y 15- B 6- A 26' A 19- B 8 ' GÖZLEM AVI K ATLIK YASASEVA TEPKİ-İstanbul Üniversitesi Hukuk FaküHes'odeo bir grup dğreod, 1136 sayısı Avukadık Kanunu'nda değişiklik yapılmasını öngören kanun taslağmı protesto etmek amaoyla baslattdJan hnza kampanyası metnini dün Sirkeci'deki Büyük Postane'den TBMM'ye gönderdiler. Hukuk Fakültesi öğrendkri burada yaptıklan açıklamada, oJuşrurul- ması düşünülen yeni taslağa göre stajyer bir avukatuı staj yapacağı avukatı kendisinin belirleme özgürlüğünün elinden alındığını beürterek, "Aynca staj sonunda getirilen sınav şartının yansıttığı gerçek ise, verilen yetersiz eğitimin biz öğrendlere acı bir fatura olarak ödetilnıesidir. Taslağm Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmesinden önce yenkkn gözden gecirilınesini istiyoruz"şeklinde konuştular.(Fotoğraf:MUHARREM AYDIN) Bakandan hakim ve savcılara destek Maaşların GÖKSELPOLAT Menkul Ueğerler de genel mu- dürlük. Layıktez, 1991 başın- dan bu yana bu şirkelin genel müdürlüğünü yapıyor. Günlük işlem hacmiyle 30. sırada gelen şirkctini dahaiyı birhale getirr- bilmek için yoğun çaba harca- yan Layıktez, aynı zamanda düzenli olarak her gün Borsa'- ya giderek, tahta başında müş- teriîeri için işlem yapan cnder geneLmüdürlerden birisi... İşlem hacmi bakımından do kuzuncu sırada gelen Aktif Menkul Değerler'in Genel Mü- dürü Sıtare Gürer ile 20. sırada gelen Bumerang Menkul De- ğerler'in Genel Müdürii Nalan Erkarakaş ise bilinçli olarak bu mesleğı secmişler. Ankara Siya- sal Bilgiler Fakültesi İküsat ve Maliye Bölümü'nden 1983'te mezun olan Nalan Erkarakaş, Sermaye Piyasası Kurulu'nun açtığı uzmanlık sınavını kaza- narak, 1983-86 yıllan arasında uzman yardımcısı olarak calış- mış. Bu tarihte tekrar yazılı ve sözlü sınava girerek uzman olan Erkarakaş, bu süre içinde iki kez ABD'ye giderek New York Borsası'nda incelemeler yapmış. Kısaca, Erkarakaş'ın Borsa Mevzuatı'nın oluşmasın- da kalkılan da olmuş. Sermaye Pıyasaa Kurulu'- ndan 1989'da aynlan Erkara- kaş Jzmir'de halka acık Çimen- taş'ta çahşmış. 1990'da ise Sirmaye Piyasası Kurulu'nda birlikte çahştığı Müslüm De- mirbilek'ın kurduğu Bumerang Menkul Değerler'e Genel Mü- dür Yardımcısı olarak başla- mış. 1992 haziranınan beri de Genel Müdürlük yapıyor. Er- karakaş'a göre, kadın genel müdürier daha başanlı. "Çün- kü" diyor Erkarakaş ve şöyle devam ediyor: "Kadınlar daha soğukkanh. Bu nedenle daha sağlıklı karar verebiliyorlar." Ama, Erkarakaş'ın yedi ya- şındaki kızı annesinin borsaa olmasından şikayetçiymiş. Ba- zen annesini az gördüğü için çok kızıp ona, "Ben senin gibi borsacı olmak istemiyorum" diye isyan ediyormus. 9 Eylül Üniversitesi İklisadi ve İdari Bilimler İşletme Bölü- mü ile İ. Ü. İşletme İktisadı Enstitüsü mezunu Sitare Gü- rer, henüz "çiçeği burnunda" bir Genel Müdür. Gürer, okuldayken haarla- dığı "Türkiye'de ve dünyada sermaye piyasası ve borsa" ko- nulu teziyle dikkati çekmiş. Eczacıbaşı Menkul Değerler'- den aldığı teklif üzerine. 1987 yılında yatınm uzmanı olarak Gürer, buraya başlamış. 1991 şubatında Merkez Şube Şefi olan Gürer, aynı yıl içinde yeni kurulan Aktif Menkul Değer- ler'e Borsa İşlemlcr Müdürü olarak başlamış. i Kasım 1992'de Genel Müdür olan, Gürer'in şirkelinın günlük iş- lem hacmi 15-20 milyar arasın- da değişiyor. Gürer için de en büyük so- run, 2,5 yaşındaki oğluna za- man ayıramaması. ANKARA - Adalet Bakanı Seyfi Oktay, özlük haklan ncdc- niylc protoste cylcmi yapan ha- kim vc savcılara destek vcrdi. Hakim ve savalann meslck onu- runa yakışan bir ücrcl aldıklannı söyleycmeyeceğinı belirten, Ok- tav," bır hakıme tnlyonluk ihtila- frnâllctme yetkisT veriyorsunuz, fakat öbür taraflan başkalannın eline baktıracak kadar az ücret veriyorsunuz. Böyle olmaz, ada- lctin adil bir şekildc gerçckleşmc- si çok zor" dcdi. Oktay, hakim ve savalann öz- lük haklannın ülkenin çok önemli bır sorunu olduğunu vc buönemli sorunaadlıyepersone- lenin sahip çıktığını belinerek, " bu da çok Labtidir, doğaJdır. Böy- lesıne önemli bir soruna parmak basüklan için kcndılerini kutlu- yorum" diye konuştu. Oktay, Bakanlar Kurulu'nda bekleyen, bu konudaki yasa taslağırun ya- salaşmasrun geakmes hahnde proiestolann yaygmlaşabüeccği- ni ve bunun yargryı olumsuzetki- leyeceğini söyledi. Oktay, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada, hakim ve savcüann öziük haklanyla ilgili yargının hızlandmhması ıçın ha- arianan yasalduzenlemeler ıçen- sındc cn öncmlısi olduğunu vur- gulayarak, " Bütün yargının özlük haklannın lyileştinlmcsi- nın gerckliği konusunda büyük bir inana var. Taslak, Bakanlar Kurulu'nun ıncclemcsındc En kısa zamanda çjkarmak için gay- rel icindeyiz" dedi. Oktay, büyük bir olaahkla bu hafla ıçcrisindc Başbakan Süleyman Demırei'e yargının sorunlan ile ilgili bnfıng vcrecegini ve bu görüşmede öz- lük haklannın da ele alınacağmı kaydetü. 12 kanunda değışikbk- leröngören paketin,özlük hakla- nnın ıyileştinlmesinı öngören taslak ile birlikte mecbste çok kı- sa bır sürede yasalaşacağı düşün- cesındc olduğunu bıldırcn Ok- tay, Maliye ve Gümrük Bakan- lığfnın da özlük haklan ile ilgili olumsuz yaklaşımının aşıldığını bildirdi. Oktay, yargıdaki beklenünin kısa sürede çozümlenmemesi du- rumunda, son zamanlarda artan istifalann daha da büyük boyut- lara ulaşabileceğini ve böyle bir sonucunun, yargının hızlandınl- masıru olumsuz yönde eücileye- ceğini belirtti. Oktay," Zaten bu konuda zaman zaman aynhna- lar oluyor. Tabii bu konu hafle- dilmczsc yargıdaki persond açı- ğının giderilmesi zorlaşır, geriye kalır. Bir çok problemler doğar. Eğer bu aşamada böyle bir tafep varsa, bunun da addi dcğerlendi- rilmcsi gerekir" dedi. Oktay Hakım ve savalann meslck onuruna yakışır bir ücrel aldıklannı şöyleyemcyeceğini be- lırlukea," Öylc bir durum oba, ücretlerin arüşı için, özlük hakla- nnın lyılcştirilmesi için yasa ha- zııiar mıydık'' Eğer yeterli bul- saydık. Mesleğın işlevıne, yargı hİ2metlcrinin yürütülmesine iHş- kin bir dunım bu. Hakim ve sav- calanmızın bu konudaki talepteri gerçekçidir" diye konuştu. Oktay, Başbakan Demırel'in, dağdaki PKK'blan ındırmek amaayla pişmanlık yasasında günün koşullanna göre bazı du- zenlemeler yapılabileceği yolun- daki sözleri doğrultusunda bir çalışma yapüıp yapılmadığı yo- lundaki soruya ise, "Pişmanhk yasası bizi ilgjlendirmiyor, İçişleri Bakanlığı ile ilgili o" karşıkğını verdi. Oktay, bir genel af çıkanl- ması ile ilgili herhangi bir hazırhk olup olmadığı sorusu üzerine de, "Hayır, böyle bir çahşma yok" dedi. Hakim ve savcı eylemine destek yağıyor • Baştamfi 1. Sayfada mensuplannın da gördüğü gibi Sakarya ılı ve ilçe- lennde görev yapan sava, hâ- kim ve idari personel yani 216 kişi sabahın erken saatlerinde gelerek protestoya kaüldılar. - Diğer adhyeJenJeıı destek al- duuz mı? Türkiye genefinıien. Ergene - BLam protesto eyle- mimizi basından okuyan diğer meslektaşlanmız telefon, telg- raf ve bizzat adhyeye gelerek bizleri desteklediklerini bclirtti- ler. Aynı protestolan kendi ille- rinde yapacaklannı behrttiler. Bu sorun tek Sakarya Adliyesi'- nin sorunu değildir. Tüm adü- yelerin sorunudur. - Adalet Bakanbğının bu du- rum karşsmda nıtumu ne okv? . Ergene - Adalet Bakanlığı'na karşı yapıhruş bir hareket değil- dir. Bizim maksadımız daha önce de dediğimiz gibi eskimiş ve çıkmakta zorlanan yasalann bir an önce çıkması için yapılan bir eylemdir. Refaha ulaşan bir kimse daha rahat bir çahşma ortamında daha da verimli olur. öte yandan isminin açıklan- masını istemeyen bir hâkim protesto olayıyla ilgili olarak şunlan söyledi: "Biz yargı kuvvetiyiz, ancak mahkemelerde bu kuvveümizi gösterebihyoruz. Aldığımız maaşla ancak aybaşını getirebı- hyonız. Bir sağlık genel müdür- lüğümüz bile yok. Çok zor şart- lar altında görev yapıyoruz. Hizmet verdiğimiz binalar dö- külüyor. Ne ısınıyor ne de gü- neş görüyor. Bizler sağlıkh olamadığımız için sağlıkh görev dc vercmiyoruz. Çocııklanmı- an tahsillerini tam yaptıramı- yoruz, yapünyorsaİc da kıt kanaal gea'niyoruz. lnanma- yan varsa adliyelere gelip maaş bordrolanna bakabihr." Sakarya Barosu sava, hâkim vc adli pcrsonelin eylemini des- lcklediğini behrttiler. Küflen- meye yüz tutmuş yasalann bir an önce çıkması gerckliğini be- lirten Sakarya Baro Başkanı İfcan Ertem "Yargı kuvvetleri- nın yaşam şartlanna uygun olmaa gerektiğini savunuyo- ruz." dedi. I AQKAYIP Şirketimiz Personel ve İdari îşler Müdür Yardımcısı MUSTAFA DAMŞMAN 11.4. 1993 Pazar günü geçirdiği bir trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Merhuma Tann'dan rahmet, ailesi ve tüm yakınlarına başsağlığı dileriz. METROPOL İMAR A.Ş. komikliği konuşuluyor Haber Merkezi- Sakarya Adli- yesi'nde yapılan protesto göste- rilcnnden sonra adliye koridor- lannda hakim ve savcı maaşlan lanışılmaya başlandı. Yargıtay "flyesinin bile 12TH!lyon lira ma- aş aldığını belirten yargıçlar ve savcılar lojmandan yararlana- mayanlara verilen 600 bin lirayı "komik" buluyorlar. 25 yıl ön- ce emekli olan bir sava veya hakim emekli parasıyla bir ev ve araba alabilirken bugün 42 yıllık bir savcı yaklaşık 200 mil- yon lira tazmınat alıyor. Yargıçlar ile savcılara ödcnen maaşlarda yaptıklan iş nede- niyle farklılık yok. Yükselebil- melen ise Yüksek Hakimler Kurulu'nun vcrdiğı puanlar doğrulsunda. Mahkemenin bir karannın Yargıtay'da onan- maa hakimlere "iyi" puan ka- zandınrken, karann bozulması "kötü" puan oluyor. Toplanan puanlar sonunda 1. sınıfa yükselen bir hakim veya sava ise 9,5 milyon lira alıyor. Yargıtay üyeliğine hak kaza- nan 1. sınıf bir hakimin aldığı maaş ise 12 milyon lira. Hakim ve savalann mesleki kıdemlcri maaş farkı yaratmadığı için Yargıtay üyeliğine hak kaza- nan 25 yıllık hakimde, 40 yıllık hakimde, Yargıtay üyesine de aynı maaş veriliyor. 1. sınıfa yukselememiş 16 yıllık bir haki- min veya savanın maaşı ise 7 milyon lira. 25 yılhk hizmetin karşıhğının 8 milyon lirayı geç- meyeceğini belirten hakim ve savalar 15 yıl çalışıp 3-4 milyon lira maaş alan arkadaşlannın olduğunu belirtiyorlar. Stajyer bir hakime 3 milyon lira maaş verilirken, stajını tamam- lamış yeni hakime de 4 milyon lira veriliyor. Devlet memuru slalüsünde olan hakimlere ve savalara mesai ödenmezken ik- ramiyede verilmiyor. özellikle büyükşehirlerde görev yapan hakim ve savalar iş yükü nede- niyle gece ve hafta sonu evlerine dosya götürüp çahşmak zonuı- da olduklannı belirterek "Bir yandan maddi sıkıntı, bir yan- dan iş yükü ne yapacağımızı şaşırdık" diyorlar. 25yıl önceemekli olunduğunda tazminat ile bir ev ve araba ah- nabildiğini belirten sava ve hakimler 42 yıllık bir savanın emekli olduktan sonra yaklaşık 200 milyon lira tazminat ve 6 milyon lira emekli maaş aldığı- nı belirtiyorlar. tstanbul'da loj- manda oturmayan 15 kişinin bulunduğuna değinen hakim ve savalar lojmanda oturmayana verilen 600 bin lirayı "komik" buluyorlar. J ŞAYILI GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Coğaloğlu-/sıanbul Ödcndi gonderilmez. UĞURMUMCU 22AğustosJ992 • Baştamfi I. Sayfada çokuluslu diplomasi ağları içinde görünüyor. sorun, yalnızca Kürtler ve yalnızca Türklerle ilgili de- ğildir. Böyle olsaydı sorunun çözümü hiç şüphesiz çok kolay olurdu. Araya binbir türlü çıkar ve değişik stratejiler giriyor. Dün öyle oldu, bugün de böyle oluyor. Kürt sorununun çözümü Şırnak'ta değil, VVashington'- da, Paris'te, Bonn ve Berlin'dedir. Sorun, yalnızca Güneydoğu ile ilgili yerel nitelikte bir sorun da değildir. Kürt kökenli yurttaşlarımız, Türkiye'nin hemen hemen her ilinde yaşıyorlar. örneğin, Istanbul'un yalnızca bir semtinde Kürt sayısı Şırnak'taki sayısından kat katfazla- dır. Istanbul'da olduğu gibi Ankara ve Izmir gibi büyük kentlerde de milyonlarca Kürt yaşıyor. Bu milyonlarca Kürtün bir kısmı devlet kurumlarında memur, kamu ve özel sektörde işçi olarak çalışıyor. Ün- lü holdinglerin sahipleri Kürt işadamları, Türk burjuvazt- sinin bol kazançlı katmanlarında dolaşıyorlar. Bakanlar Kurulu'nda Kürt bakanlar, TBMM'de Kürt milletvekilleri, silahlı kuvvetlerde çeşitli rütbelerde Kürt subaylar ve general rütbesinde Kürtler var. Kürt sorunu yerel bir sorun değil, Türkiye genelindeki bütün bu toplum kesimlerini de kapsıyor. Oyleyse ne yapmalı? Bu gibi sorunlar, emperyalist siyasetlerin çıkar ağla- rı ndan kurtulmadıkça çözüm kolay değildir. Bu yüzden bölgedeki çokuluslu çıkarlar sürdükçe, bu sorun da ya- şanacaktır. Komşu ülkelerle aramızda -su sorunu gibi- sorunlar yaşandıkça Suriye ve Irak, bu terör örgütlerine her türlü lojıstik desteği sağlayacaklardır. Terörün önlenmesi için ve Kürt sorunundan Batılı hü- kümetlerle komşu ülkelerin ellerini çekmeleri için siya- sal çözümler gerekiyor Bu çözüm yollarını bulmak, taraflara benimsetmek ve uygulamak da çok güç bir olay. Bu çıkar ilişkileri sürdükçe Kürt sorunu da yaşanacak- br. Bu bir maraton, bu maratona hazırlıklı olmak gerekir. Terör, Kürt sorununun yalnızca bir bölümüdür. Sorun, demokrasi içinde çözülecektir. Kürtlere, kültürel kimliklerini geliştirmek için gerekli olan bütün hak ve özgürlükler verilmelidir. Bu da altında imzamız bulunan "Paris Şartı"mn da bir gereğidir. AGİK sürecinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin başka türlü davranması da olanaksızdır. Bu yuzyılda bu tür haklan n yasaklanması ile hiçbir so- run çözülmez. Çözülmemiştir de.. AGİK sürecı ve Paris Şartı, Kürtlere, demokratik hak- larına kavuşmak ve kültürel kimliklerini geliştirmek için bulunmaz bir ortam yarattı. PKK terörü tam bu günlerde arttı. Ve artıyor. Yakın tarihe şöyle bir bakın; Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Kürtlere belki de kültürel haklan verilecekti. Bu- gün, gün ışığına çıkan ve yayımlanan gizli yazışmalar, Ankara hükümetinin, en azından, o tarihte, böyle biryak- laşım içide olduğunu gösteriyor. Ankara hükümetinin görüş değiştirmesinin ana nede- ni, herhalde, bölgedeki Ingiliz çıkarları ve sonuçta, Ingi- lizlerin işlerine yarayan "Şeyh Sait Ayaklanması" ve bu ayaklanmayı izleyen bir dizi ayaklanmadır. Bu ayaklanmalar olmasa, tarihin akışı başka türlü de olabilirdi. Bugün de aynı endişeleri taşımamak elde değil. Kürt sorunu, AGİK sürecinde çözüme kavuşacakken etnik terör, bu anlaşmaları ve uzlaşmaları önlüyor. önlediği gibi Türkler ve Kürtler arasında büyük kent- lerde çatışmaların çıkmasını körüklüyor. Türkiye genelinde Türk-Kürt çatışması çıkarsa burv dan kim kazançlı çıkar? Türkler mi? Kürtler mi? Yoksa Türklere ve Kürtlere aynı uğursuz tuzaklan ku- ranlar emperyalizmin eski sabıkalıları mı? Kimler? Federasyon'dan IııtersUır'a • Baştamfi 1. Sayfada kuruluşunun yayın talimatnamesine uymadığı ve Futbol Federasyonu'nun uya- nsını hiçe saydığj gcrekçesi ile yayın belgesini iptal etti. Bu du- rumda karann onaylanması Futbol Federasyonu yönetim kunıluna bırkıldı. Hukuk Kurulu'nun göruşfi Naklen yayın ve band yayın konusunda toplanan Federas- yon Hukuk Kurulu, maç nakli- ni ihlal olayı olarak değerlen- dirdi. Federasyon yönetim kurulu üyesı Abdullah Kiğıh başkanhğında toplanan Hukuk Kurulu'nun üyelerinden Profe- sör Erdener Yurtcan ile Levent Bıçakçı, yaptıklan açıklamada, "Olay çok basit bir ihlal olayı- dır. Federasyonun talimaü acıkür. Buna her yayın kurulu- şu ile kulüplerin uyması gere- kir. Yine talimat gereği bu konunun denetimi Futbol Fe- derasyonu'nun yetkisine bıra- kılmışür. Uzun uzun düşünme- ye gerek yok. İhlal olayı vardır ve bu yayın kuruluşunun kor- san yayını da cezasız kalmama- lıdır"dediler. Yayın talimatı ne diyor? TV kunıluşlannın gerek nak- len yayın ve gerekse bant yayın- lan için Futbol Federasyonu tarafından hazırlanan ve uygu- lamaya gırcn yayın talimatlan bugüne kadar uygulanmıştı. Interstar'ın ihlal ettiği madde şöyle diyor: MADDE 9: Müsabaka ya- ymlannın naklen, banttan veya dönüşümlü olarak yapıbnası Federasyonu'nun iznine tabi- dir. Yayın kuruluşlanrun bu konudaki tekJifleri Federasyon tarafından incelenir. Yayın usulünün tesbitinde futbolun öneminin ve güncelli- ğinin korunması, seyircinin fut- bola olan ilgisinin azalmaması, yayın konusu müsabakanın dı- şındaki kulüplerin menfaatleri- nın engellenmemesi gibi husus- lar dikkate alınır. Bu çerçevede naklen yayınlar cumaıtesi günleri yapıhr. Haf- tanın diğer günlennde federas- yon müsabakalan önem ve özelliğini, saha ışıklandırma' konulannı gözönünde bulun-' durarak 1,2 ve 3. lig müsabaka- lannın tamamlanmasından en az 90 dakika sonra naklen ya- yın yapılmaana izin verebilir. Yayın kuruluşlan Federasyon'- un yakandakı tespil edecegi yayın esas ve usullerine aynen uyarlar. Uyanya karşm Interstarile Show TV, Fener- bahçe-Galatasaray maçını saat 16.45'ten itibaren yayınlaya- caklannı duyurmaa üzerine Futbol Federasyonu iki TV ku- ruluşunu da talimatnameye uyması için uyardı. Bu uyanyı Show TV dikkate alırken In- terstar son dakikada naklen yayına girdi. Bu arada İntrestar spor servisinin naklen yayından habersiz olduğu ve bu karan üst yönetimin verdiği öğrenildi. Kulüpler ne diyor? 'Korsan' naklen yayınla ilgili olarak Galatasaray kulübü "Bu saha Fenerbahçe'nin bizim bu işle ilgimiz yok" derken F. Bahceli yöneüciierin bir bölü- mü bu olaydan habersiz olduk- lannı aakladılar. Başkan Me- tin Aşık ise, "Bu yayından Fenerbarıçe bize 75 bin dolar ödeyecek. Bu konudaki anlaş- mazlık Federasyon'la TV kuru- luşu arasında"diye konuştu. AYNADA (ANILAR-2) Mücap Ofluoğlu 20.000 hra (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemdi gonderilmez. KÖY ENSTİTÜSÜ YILLARI TalipApaydın 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Turkocağı Cad. 39-41 Cağa/oğlu-fstanbul Ödemdi gonderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear