25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI ŞİRKETLERDEN HABERLER • ÜST A JANS, merkezi Moskova'da bulunan uluslararası reklam ve halkla ilişkiler kuruluşu Russian Press Service'in Türkiye temsilciliğim aldı. • İNOKŞAN,'İnsan Psikolojisi \e Yönetim Güçleri" konulu birseminer düzenledi. • EMEK SİGORTA,Tanm Ürünleri Vem Fabrikası Inşaatı'nı her türlüriskekarşı 4 milyar liraya sigoıtaladı. ? 1 5 r X â F • IBM.müşteri A ^ 3 £ » a sözleşmelerinin basıtleştirilmesi çalışmalan doiayısıyla.'Müşterilere Hizmette Üstün Başan Ödülü' aldı • LOGO Yaalım, Interpo AŞtarafından 1992yılınınen aktif yazıhmevi seçildi. • TELETAŞ, Özbekistan'da 22.6 milyon dolar tutannda sözleşme imzaladı. • PAKMAYA,kuru hamur mayasını 'Pakmayalı Günler" sloganıyla tanıttı. •I ILSÂN-tLTAŞ ilaç firması Türki cumhuriyetlerdcn Özbekistan'a 250 bin dolar tutannda ilaçihraçediyor. • BAŞAK Sigorta. Türki\c"de ilk defa bir acentesiyle IBM AS/400 bağlantısı kurdu. •TARİŞBANK, 100 milyar lira sermayesi, 100 binin üzcrinde onağı, 42 şubesi, 72 muhabir banka şubesi ile 80*incı yılını kutîuyor. • MARMARA Bank, Dış Ticarcıteki Son Değişiklikler* konulu eğitım semıncri düzenledi. fp HHALK Sigorta ^•"—• Genel Müdürlük •co M > I I K binasında.tüm IIII sıgorta şirketlerinin eğitim yöneticilerinın katıldığı bir toplantı düzenlendi. • SOLO'nun, Bul Kazan, Gönder Kazan' kampanyasının büyük ödülü Opel Vectra sahibini buldu. • TLRK ISippon Sigorta, Seyahat Paket Sigortası' ırygulamasına başladı. • BANK Ekspres, 1993 Yılı İhracat ve Yatınm Teşvikleri' konulu toplantı düzenledi. • BURÇELİK, Genel Kurul karanyla 1992 kar payı dağıtımına. Iş Bankası Beşıktaş Şubesi aracılığıyla başladı. • MARKEttNG Türkiye Dergısi. On'beşgün Pazarlama ve Reklam Dünyası adlı bir dia program hazırjadı. •VARAN Turizrn Seyahat. Setra315fılosunu hizmete sundu. lPAQ,yerutrifleks sistem mimarisi kullanılan, dünyanın en hızlı PC server'ını piyasaya çıkartu. • PROFILO,'KöIn Domotechnica 93 Fuan'nda 150 bin buzdolabının satışını gerçekleştırdi. • ETA Bilgisayar, hayvan yasalannm korunması için destek kampanyası başjattı. • •GLVEN Sigorta. yeni kurduğu Sağlık Sigorta lan Müdürlüğü'ne Olgun Akça'vı getirdı. •GÜNEŞ Sigorta. Ankara Beledıyesi'ne bağlı Elektrik Gaz Otobüs İşletmeleri'ni 500 mıly ar liraya sigortaladı. • AGFGaranti Sigorta, acente ve acente elemanlan için düzenledıği eğıtirn seminerlerini yoğunlaştırdı. •DUWILUX'ün yeni ürünü 'Akriiik Lake Astar'ı piyasaya sürdü. • \VORLD Gold Council (Dünya Altın Konseyi), yıllık olağan toplanüsını 11-12 haziran tarihlerinde İstanDulda gerçekleştirecek. •TOPRAKBANK, 10 mart.a kuruluşunun birinci yılını kutîuyor. • HAYAT KİMYA, beyaz eşya -e fayans temizliğinde kullanılan. sıvı temizleyici BıngjSil'iüretti. ~ «ELLEN BETRIX'in Kozmosan AŞ mensuplanna özel ELLEN BE~RIX ölarık verdiği seminerde, 37 güzelik uzmanı ve 6 satış müuiirü şertifıka aldı. • D3KÜMAYAŞ,yeni diz-anlı, akriiik ve modern su masjlı küvetlerini Marmara Etaı Oteli"nde tanıttı. • EVRDANELTon'a Holanda FMO Bankası taraından40 milyar lira kredi veriji. • FUNTEMPS7Mart l c >*3 Pazargünüyapacağı çcfcdşle Citroen ZX marka otoıobili 2 milyon lıralık ak şeriş yapan müşterilerinin arandan bir kişiye verecek. • MÇELİK, 20*€Yılıİstanbul Olnpıyatlan Dkl K-«cnıtcsı'ne yaptığı 500 möion liralık bağışıyla altın üv -secildi. Genel Müdür Akbay, "zarar" suçlamalanna karşı "Kar amacı gütmüyoruz" dedi TekelMarlboroVulıaymıamı saüyor? ESİN SUNGUR İthal Marlboro'lann Tekel'i zarara uğrattığı tartışmalanna Philip Morris"- ten sonra Tekel de katıldı. Tekel Genel Müdürü Mehmet Akbay Başbakanlık Yüksek Denetleme"nin Marlboro ko- nusundaki suçlamalannı "objektif" bulmadı Tekel'in kar amacı gütmeyen bir kurum olduğunu söyleyen Akbay. "Fiyatlandırma yaparken kaçakçılığın önlenmesi. ekonomideki genel dengeler, kamunun fınansmanı gibi birçok unsu- ru birlikte değerlendiriyoruz. Üstelik kısa Marlboro bütün dünyada uzuna göre daha düşük fıyattan satıhr." dedi. Başbakanlık Yüksek Denetleme Ku- rulu raporunda. Tekel'in 1992 yılı za- ranrun yüzde 90'ının Philip Morns'le yaptığı fıyat anlaşmasından kaynak- landığı, özellikle de karton kutuda satı- lan kısa Marlboro'nun fıyatının yerliler- le haksız rekabet yaratacak şekilde dü- şük tutulduğu belirtilmişti. Raporda yer alan suçlamalara karşı önce İstanbul'da toplanacak alt komisyonda sonra da TBMM KİT Komisyonu'nda savunma yapacağını anlatan Tekel Genel Müdü- rü Akbay, şöyle konuştu: "Fiyatlandırma politikasında biz tek başırruza söz sahibi değiliz. Bir kamu kuruluşu olduğumuz için maliyetlerimi- ze görc anında fıyat ayarlaması yapamı- yoruz. Tekel ürünlerine genelde vılda ıkı kez zam gelir. Böyle olunca da yılın bazı dönemlerinde kar. bazı dönemlerinde de zarar ediyoruz." Akbay'm söylediğine göre, ithal si- garalann gerekenden daha ucuz veya daha pahalı satılması aynı ölçüde ka- çakçılığı da etkiliyor. İthalat yasağının olduğu tarihlerde el altından yüksek fı- ülkeden 13'ünde kısa Marlboro uzunu- na göre daha düşük fıyattan satıhr. Bı- zim farklı bir uygulama yapmamız için neden yok" dedi. Tekel'in zarar etmesi konusu üzerin- de durulduğvnda kamuya ne kadar ge- lir getirdiğinin de dıkkate alınması ge- rektiğini hatırlatan Mehmet Akbay, satış fıyatının ithal sigaralarda yüzde 65'inin. yerlilerde ise yüzde 45'inin vergi ve kesinti olarak kamuya transfer edil- • Tekel Genel Müdürü, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu'nun 'zarann yüzde 9O'ı Marlboro satışından" şeklindeki raporuna karşıhk kuruluşun sadece kar amacı bulunmadığını, başka dengeleri de koruduklannı söyledi. yatla satılan yabana sigaralar. ithalat başladıktan sonra özellikle son bir yıldır Tekel'den daha ucuza karaborsada satı- lmaya başladı. Başbakanlık Yüksek Denetleme'nin kısa Marlboro'lara ilişkin suçlamasına da yanıt veren Tekel Genel Müdürü, Avrupa ülkelerinde de uzun ve kısa si- garalann farklı fıyatlardan satıldığını belirterek. "Avrupa'da gideceğiniz 15 diğini söyledi. Akbay'ın verdiği bilgiye göre Türkiye'de yılda satılan 70 bin ton sigaradan 10 bin tonu ithal. ithal Marlboro'lar yüzünden Başba- kanlık Yüksek Denetleme Kurulu ile ters düşen Tekel. İzmir-Torbah'da de- neme ürctımini sürdüren Philsa ile de pazarlama ve satış görüşmelerine baş- ladı. Akla. "Sütten ağzı yanan. yoğurdu üfleyerek mı yiyecek?" sorusunu getıren görüşmelerde, yerli Marlboro'lann Te- kel'e hangi fiyattan verileceği, nasıl pa- zarlanacağı, ne miktarda olacağı gibı konular ele alınıyor. Yerlisi Tekel'ehenüz verilmedi Yılbaşından bu yana, ithal edildiği halde "Tekel için imal edilmiştir" etike- liyle piyasaya çıkan Marlboro'lann ger- çekten yerli olanlan henüz Tekel'e veril- medi. Fabrikanın deneme üretiminde olduğu gerekçesiyle bugüne kadar ulaşı- lan üretim mıktannı gizli tutan Philsa yetkilileri, mevzuat gereği üretim 2 bin tonu aşana kadar sigaralan Tekel'e sat- mak zorunda olduklannı hatırlatarak. "Tekel'le satış ve pazarlama koşullannı saptayan bir protokol yapmak için gö- rüşüyoruz. İki bin tonu aştıktan sonra da pazarlamanın Tekel tarafından yapı- lması eğilimindeyiz ancak bunu proto- kol koşullan gösterecek" dediler. Tekel yetkililerinden alınan bilgiye göre piyasada 10 bin 500 liraya satılan ithal Marlboro'lann vergi ve paylar düştükten sonra bulunan ithal fiyatı 3 bin 500 ile 3 bin 700 lira arasında değişi- yor. Türkiye'deki pahalı üretim koşul- lannda Philsa'nın birim fıyatının ne ola- cağı ise belli değil. İstanbul'da elektrikli ev aletleri kullanımı Avrupa ölçülerini yakaladı Çağı atlayıptaksitle ödedikEkonomi Servisi - İstanbul Ticaret Odası (tTO) tarafından hazırlanan raporda, İstanbul'- da ailelerin dayamklı tüketim mallan açısından önemlı bir donanîma sahip olduklan be- lirtildi. Rapora göre İstanbul- daki ailelerin yüzde 90'dan faz- lasının evinde buzdolabı ve renkli televizyon bulunuyor. İTO için Prof.Dr. Taner Berksoy ve Prof.Dr. Emre Kon- gar tarafından yapılan araştır- manın sonuçlannı İTO Yöne- tim Kurulu Başkanı Atalay Şa- hinoğlu açıkladı. Kitap halinde yayımlanan araştırmanın 1992 yılı ortalannda bin 521 aile üze- rinde gerçekleştirildiğini kayde- den Şahinoğlu, yüz yüze müla- kat ve yüzde 100 kontrol yön- temlerinin kullanıldığı araş- tırmanın temel bulgulannı şöy- le özetledi: •Araştırma sonuçlan, İs- tanbul ailelerinin dayamklı tü- ketim mallan açısından önemli bir donanîma sahip olduğunu göstermektedir. Elektrikli evx eşyası sahipliği, elektronik eş- yaya ve mobilya ürünlerine kı- yasla daha yüksek düzeydedir. • tstanbul'daki ailelerin yüz- de 90dan fazlasınm evinde buzdolabı ve renkli televizyon vardır. •Yaklaşık yüzde 50 ailenin evinde dikiş makinesi, yemek odası takımı. otomatik çamaşır makinesi bulunuyor. Ailelerin üçte biri müzik seti. video ve el dokuması sahibi olurken bu- laşık makinesi ve siyah-beyaz televizyon sahibi olan ailelerin oranı ise yüzde 15 civanndadır. Mikrodalga fınn, bilgisayar. çamaşır kurutma makinesi, vi- deo kamera ve telsiz sahibi olan ailelerin oranı ise yüzde 1 ile 6 arasında değişmektedir. • İstanbul halkı tüketiciye ÇAĞ ATLAYAN İSTANBULLUNUN PROFİLÎ • İstanbul'da yaşayan ailelerin yüzde 90'u buzdolabı ve çamaşır makinesi sahibi. • Dayamklı tüketim malı donanımı açısından en alt düzeyde olan meslek grubu işçiler. • Elektrikli ev eşyası ahmında "taksitle ödeme" daha yaygın bir yöntem. ulaşlığından bu yana belli bir süre geçmiş, tip olarak stan- dartlaşmış yerli üretimi önemli ölçeklere ulaşmış tüketim mal- lanna önemli ölçüde sahipti. • Bulaşık makinesi, mikro- dalga fınn, bilgisayar, çamaşır kurutma makinesi ve video ka- mera gibi tüketiciye yeni sunu- lan ve henüz sınırlı üretim ka- pasitesine sahip ürünlerde sa- hiplik oranı düşük olmasına rağmen bu çağdaş ürünlerin İs- tanbul evlerine girmiş olması, Türkiye'nın en büyük metro- polünde yaşayanlann çağdaş yeniliklere açık olduğunun gös- tergesi olarak da yorumlanabi- lir. •Aile reisi okuma yazma bilmeyen veya bilip de dıplo- masız olan ailelerin dayamklı tüketim malı donanımı ortala- manın oldukça alımdadır.. • Dayamklı tüketim malı donanımı açısından en alt dü- zeyde olan meslek grubu işçi ai- leleridir. İşçi ailelerinden sonra dayamklı tüketim malı donanı- mı sınırlı olan aileler, aile reisi- nin emekli olduğu ailelcrdir. Serbest meslek erbabının ailele- rinin tamamında buzdolabı ve elektrik süpürgesi, tamamına yakın kısmında fınn, otomatik çamaşır makinesi, renkli tele- vizyon. makine halısı ve tüm mobilya ürünleri mevcuttur. • Dayamklı tüketim malı se- çimi ve edinimi karannı genel- likle ya aile reisi veya eşi birlikte almaktadır. • Dikiş makinesi dışında ka- lan elektrikli ev eşyasında tak- sitle ödeme daha yaygın biçim- dir. Normal ve otomatik ça- maşır makinelerinin satın ah- mında en üst düzeye çıkan tak- sitle satın alma eğilimi, elektrik süpürgesinde en alt düzeye in- mektedir. Konut kredileri gecîkiyor ANKARA (ANKA) - Bütçe kapsamına alınmak, Toplu Konut Fonu'nda yıhn ilk aylanndan itibaren sıkıntı ya- ratmaya başladı. Kooperatif- lere hakedişlerini daha önce iki hafta içerisinde ödeyebilen Toplu Konut İdaresi'nin şim- di iki aydan önce ödeme ya- pamadığı belirlendi. Koope- ratifçiler bu gelişmenin konut üretimini olumsuz etkileyece- ğini belirttiler. TKİ Başkanı Yiğit Gnlök- süz, yaptığı açıklamada, koo- peratiflerin hak edişlerinin bütçeleştirmeyle birlikte güç ödenmeye başladığını bildir- di. Gülöksüz, bu nedenle fo- nun kooperatiflerle ödenmesi gereken birikmiş hakedişler- den dolayı 500 milyar lira borcu bulunduğunu kaydetti. Gülöksüz. Toplu Konut Fonu'nun 15 ayda teslim koşuluyla Ankara-Eryaman ile İstanbul-Halkah'da yapurdığı konutlarla ılgıli ödemelerde herhangi bir ak- sakhk olmadığını. idarenin bu projelerle ilgili olarak müte- ahhit firmalara karşı yüküm- lülüklerini zamanmda yerine getirdiğini söyledi. Eryaman ve Halkalı projelerinde bir sarkma olmadığını belirten Gülöksüz. "Ancak koope- ratif ödemelennde akşama oluyor. Bize bütçeden gelen para kadar ödeyebiliyoruz" diye konuştu. Gülöksüz. Toplu Konut İdaresi'nin daha önce ha- zırladığı bazı projclerin de bülçeleştirme sonucu uygula- maya geçirilemedığini kay- detti. Mazdaakmn çevreatağı Ekonomi Servisi - Mazda'nm Türkiye Gcnel ENstribütörü MoTnerler Yatmm ve Pazarlama, Kuzc\ Kıbns Türk Cumhuriyeti'nde gerçekleştirdiğieğitnn seminerindeJaponya'da geliştirilen"I\1ATCH'' sisteminin Türkiye'de de uygulanması için sürdürüien çaltşmalan tanıttı. Müşteri hizmerleri ile otomobiflerin neden olduğu cevrc kirliiiği konulan üzerinde durulan seminerde, ithal Mazda otomobiDerin çe\Te\ i koruy an teknik o/ılliklcri anlatıldı. Ma/da'nın sattj \e satış sonrası ağmı Kıbns'ta da güçlendirmek amacıyla KKTCde > apüdığı belirtilen eğitim seminerinde, egzostlar \ oluyla atmosfere bırakılan atık ga/lara dikkat çekildi. 1989 yılı DİE u-rilerine göre Türkiy e'deki toplam araç savtsının 2 milyon 102 bin 44 olduğu ve bunlann y dda ortalama 20 bin kOometre yoi katettikkri \arsayimından harcketk 1 . yılda 1 milyon 177 bin 300 ton gazı atmosfere bıraktıklan bildirikti. Bu hesaplamanın egzost gazı emisyon sınırlarına göre > apüdığı ifade edilerek, 1989'dan bu yana araç parkına ekknen 1.5 mih on ch anndaki yeni aracın atık gaz miktannı arttırdığıbelirtildi. Seminerdekatalitik konvertörlerin zararlı gazian tepkimeye sokarak zararsız gaza dönüştükten sonra atmosfere bıraktığı ithal edilen Ma/da otomobillerin 3 yönlii katalitik konvertörsistemine sahip olduğu İKİirtildi. 2-5 > ıl arasındaki teknik elemanlan uluslararası sertifika sahibi > apabilmek için 4 bölümde ha/ırlanan IMATCH eğtimi programı ile ilgili dökümanlar da, \1a/da'nınTürki\e'deki sen is elemanJanna dağıtddı. Turizm İşsizler yazı bekliyor ANTALYA (AA) - Turizm sezonunun yaklaşmasıyla bir- likte sektördeki kış işsızliği sona eriyor. Sezon sonunda, çalıştırdıklan işçileri üçte iki oranında azaltan turistik işlet- meler. sezonluk eleman alımına başladılar. Sezonun en yoğun olduğu aylarda, Antalya yöresindeki otel. acente. lokanta ve eğlence yerlerinde çalışan işçilerin sayısı. 70-80 binı buluyor. Yak- laşık üçte biri daımi olan bu iş- çilerin geri kalan bölümü ise. mart ayı başmdan itibaren çalı- şmaya başlıyorlar. Kış aylannda. otellerin bü- yük bölümünün kapatılmasıy- la birlikte işlerine son verilen se- zonluk elemanlar. sezonun baş- lamasıyla birlikte eski işlerine dönmeye ya da yeni bir "geçici" iş bulmaya çalışıyorlar. Geçici işçi sayısı yüksek Türkiye Otel Lokanta ve Eğ- lence Yeri İşçileri Sendikası Antalya Şubesi Başkanı Meh- met Aslan, sendikaianna bağlı 7 bin işçinin. yalnızca 2 bininin "daimi" olduğunu. kalan 5 bin geçici işçinin. yeniden geçen se- zondakı işlerine dönmeye baş- ladıklannı söyledi. Sendikanın. Batı Akdeniz Bölgesı Başkan Yardımcısı Muzafler Koc da. sektörde 30 bin civannda daımi işçi çalış- tığını bclirıcrck şu ana kadar sezonluk 20 bin clcman alın- dığını söyledi. Dis ticaret İhracatta geriadım ANKARA (AA) - Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı (HDTM), 1992 yılı ihra- catının belirlenen 15.1 milyar dolarlık hedefın altında kal- ması üzerine 1993 için belirle- nen 17 milyar liralık t hedefe ulaşılmasına yönelık 'önlem- ler araştınyor. 1992 yılı geçici ihracat ra- kamlannın açıklanmasından itibaren Hazine'de 1992 yılı ihracatını değerlendirmek ve bu yılki hcdefe ulaşılmasını sağlayacak önlemleri görüş- mek üzere yoğun toplantılar yapıldı. HDTM İhracat Genel Mü- dürü Osman Doğangün, ge- çen yıl dünyada, gelişmiş ül- keler arasındaki ticaret hacmindeî yüzde 1.4. geliş- mekte olan ülkemler arası- ndaki ticaret hacminde yüzde 2'nin üzerinde azalma oldu- ğuna dikkat çekerek şöyle ko- nuştu: "Buna rağmen Türkiye"nin ihracatı öncekı yıla göre yüz- de 8.3 oranında arttı. Bazı özel nedenlerle 15.1 milyar dolarlık hedef tutmadı ve 14.7 milyar dolar düzeyinde ger- çekleşti. Dünyadaki gelişme- ler dikkate alınırsa bu da lat- minkar bir rakam." 1992 yılı ihracatmın he- deflenenin altında kalmasının en önemli üç nedenının. tütün ihracatmın geç başlaması. Su- riye'nin canlı hayvan ihra- catını engellemesi ve AT'nin Türk pamuk ipliğine uygu- ladığı antidamping vergisi ol- duğunu belirten Doğangün. "Bu nedenlerle geçen yılki ih- racattan en az, 480-500 mil- yon dolarlık kaybımız var" dedi. IŞÇININ EVRENINDEN ŞÜKRAN KETENCİ Devekuşu Önceki gün bu sayfada arkadaşımız Deniz Şahin'in ta- şeronlara ilişkin bir haberi yayımlandı. Istanbul'un gö- beğinde, Haydarpaşa limanındataşeron mafyasının ka- çak işçi çalıştırmasına karşı çıkan işçi ve sendikacıların can güvenliği olmadığı anlaşılıyor. Sorumlu devlet adı- na görevli müdür aciz kaldıklarını itiraf ediyor. Türk-İş Başkanı Bayram Meral'in sendikası Yol-İş'in 3 No'lu şu- besinin örgütlü 3 bin sendikalı işçisine karşılık, aynı iş- yerlerinde 4 bin 500 taşeron işçi çalıştırıldığı ortaya çıkıyor. Bu haber nedendir bilinmez, bana yıllar önce Ameri- kan İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun, Türkiye'de de özellikle Türk-İş'le bağlantılı olarak çalışan enstitüsü AAFLI'nın, konuğu olarak Amerika'da sendikacılığı tanı- mak üzere yaptığım geziyi anımsattı. Benim için çok ya- rarlı bir gezi olmuş, üzerimde şok etkisı bırakan gözlem- lerimi o tarihlerde bir yazı dizisi olarak gazetede yayı- mlayarak okura, öncelikle de işçiler ve sendikacılarımı- za yansıtmaya çalışmıştım. Amerika'da izlenen genel politikalar ve bütçelerde yapılan kısıtlamalarla bağlanıh olarak bugün AAFLI ve bağlı olduğu konfederasyon Türk sendikacılık hareketi ile fazlaca ilgili değil. Ancak geçmişte Türk-iş'in bütün yönetici kadroları bol bol Amerika'ya gider, eğitilirlerdi. Buradaki eğitim çalışmalarının ağırlıklı bütçeside AAFLI tarafından karşılanırdı. Örgütlenme modeli, doğal üyelik ilişktleri Batı sendikacılık hareketine dönük olduğu hal- de, Türk sendikacılık hareketinin Amerikan sendikacılık hareketi ile özdeşleşmesi, kötü bir kopyası olması bu nedenden olabilir. Evet dünyanın süper gücü ve sendikalarının bizim hu- kukumuzla kıyaslanmayacak özgürlüklere sahip olduğu ABD'de, 1980li yılların başlarında daha, sendikalaşma oranı yüzde 14'ün altına düşmüştü. Sanayi sendikaliz- mın daha güçlü olduğu kuzey eyaletlerden güneye akı- yor, yeni işletmelere sendika sokulmuyordu. İşçi hare- keti bir yandan da sendikal hakların olmadığı ülkelere kaçıp üretim yapan sermayeye karşı, Tayvan'da üreti- len Nike ayakkabısına, ucuz işçilikli olarak giron yabancı sanayi ürününe karşı, yerli malı kampanyaları düzenle- mek zorunda kalıyordu. Öte yandan da sınır kapıları- ndan kuş uçurtulmayan ABDde onmilyonlaria sayılan kaçak işçinin Güney Amerıka nın yoksul ülkelerinden getirilip asgari ücretin çok altında ücretlerle çalıştırı- Imasına sistemin göz yumduğunu dehşetle öğreniyor- duk. Sendikalizm bizdeki gibi yoğun işçi çıkarmaları ile küçültülüyor, çökertiliyordu. "Nasıl bu hale geldiniz?" sorusuna. Amerikalı sendi- kacılar, kendi kültürlerine özgü alaycılık içinde. "Bizde öylesine etkin medyalar vardır ki. Amerika'da büyüyen her çocuk, her genç, günün birinde mutlaka büyük bir zengin olacağı, işveren olacağı inancı içinde yaşar. İşçi olarak ölmeye mahkum olduğunu öğrendiğinde ise artık emekli bir işçidir. Yapacak bir şeyi yoktur." Amerikan işçi hareketi. örgütlülüğü ile, işçiyı çıkarları doğrultusun- dâ eğitemeyince, düzenin medyşları egemen olunca or- taya çıkan bu tabloda, dünya pastasının en büyük payını alan ABD'de bu büyük pastanın paylaşımında, çok bü- yük bir adaletsizlik geçerli olmaktadır. Uzaktan izleye- bildiğimiz kadarı ile bugün bu tablo sendikacılık aleyhi- ne daha da bozulmuş, gelir dağılımı, haksıziıklar daha da büyümüştür. Geçen yıl yaşanan San Fransisco olay- ları benzeri sosyal patlamalardan kaygı duyulmaktadır. Boylesine büyük bir gelir dağılımı çarpıklığına, işçi sö- mürüsüne, sendikalizmin geri düzeyine, çöküşüne karşılık Amerikan sendikacılarının rahatı, saltanatı ye- rinde. Amerikan işçi sınıfını kucaklayamamış olmaktan umursuz, para ve siyasal güç sahibi olmanın keyfini çı- karan bir sendikacılık hareketi, liderler kadroları göz- lemleniyor. Bu nedenle de dünya sendikacılık hareketi içinde. batı sendikalizm dünyasında, Amerikalı sendi- kacıların pek saygınlığı yok. Her şey, daha kötü bir kopya halinde olmak üzere, biz- deki tabloya ne kadar da benzıyor. Devekuşu benzetmesi, Amerika'da ve Türkiye'de sendikacı prototipinin sorunlara duyarsızlığını yansıtma açısından belki doğru. Ancak devekuşuna biraz haksızlık gibi de oluyor. Çünkü o kuş olarak çirkin iriliği- ne ve aptallığına rağmen, zarannı sadece kendisine verdiği. bedelini kendisi ödediğı için insanasevimli geli- yor. Amerikalı sendikacı ile Türk sendikacı prototipleri ise kendileri saltanat sürüp, temsil ettikleri işçi sınıfına zarar verip duruyorlar. İşçiler, ruhsal dengesizlik ve bağımlılıklardan şikayetçiler 'Vardiya', alkole davet GL^NDÜZ İMŞİR Bakırköy Ruh ve Sinir Has- talıklan Hastansi 5.Psikiatri Kiliniği'nde görevli Dr. Meh- met Tüzün'ün uzmanlık tezi için vardiyalı çalışmanın etki- leri üzerinde yaptığı bir araş- tırma ilginç sonuçlan ortaya çıkardı. Pilot olarak saptanan fabri- kalarda yapılan araştırma toplam 170 fabrika işçisi üze- rinde gerçekleştirildi. Araştır- maya katılan işçilerin 60'ının her hafta geriye doğru değışen vardiya sistemi ile . 110 'unun ise ise sürekli gündüz çalıştık- lannı belirten Tüzün. araştı- rmayla ilgili diğer bilgileri şöy- le sırahyor: "Bu işçilerin 66 sı erkek. 104 "ü ise kadındı. Araştınmaya alınan işçiler in- celendiğinde kadın işçilerin gündüz grubunda yoğunlaştı- klan dikkat çekiyordu. Ve bu olay cinsiyet yönünden ileri derecede anlamlı bir farklılık oluşmasına yol açıyordu. İşçi- lerin yaş ortalaması 30 ile 58 arasında degişiyomdu. Mede- ni durum değerlendirmesinde ise \ardiyalı çalışan evlilerin çokluğu dikkaı çekiyordu. Yapılan araştırmada işçiler- den alınan diğer yanıtlar özet- le şöyle: - Gündüz çalışan işçiler or- talama 4,5 bardak çay ve kah- ve içerken. vardiyalı çalışan iş- çiler de bu sayı artarak 6 bar- dağı buluyor. -Yine gündüz çalışan işçi- ler'den 3'ü günde bir paketten daha fazla sıgara içerken bu sayının vardiyalı işçilerde 19'a çıktığı görüldü. - Alkol kullanımında da vardiyalı işçilerde ileri derece- de anlamlı bir artış tespıt edil- di. - Vardiyalı çalışan kadın sayısında uyku getirici ilaç kul- lanma olasılığı. erkeklere oran- la yüksek çıktı. - Vardiyalı işçilerin rüyala- nnda hayli sık kabus gördük- leri belirlendi. -Vardiyalı çalı- şan işçiler gündüz, işçilerine oranla uykalanndan daha az memnun. -Vardiyalı işçilerde mide has- talıklan hayli yüksek çıktı. Dr. Mehmet Tüzün. araştı- rma sonuçlannı şöyle yorumlu- yor: "Vardiyalı çalışma. psiko- aktif madde kullanımını belir- gin birbiçimdearttınvor. Uyku bozukluklan. psikomatik ya- kınmalar. aile ve toplumsal problemler üzerinde de düşük düzeyde olumsuz etkileri gö- rülüyor. Show TV Sunar..n | B H TELEBAROMETRE TV KANALLARININ GÜNLÜK İZLENME ORANI 2E 2C 1 ! 1C 5 0 1 27 Şubat CumartMİ (%) * ^ * (prlm*-tlm») ^ H 17 ss ^ H ri ı_ _ ^ 4 1» ^ H TTinlTRT-1 İNTER TELE SHOW STAR ON TV 23 «t 1 KANAL 6 Geçen Cumartesl en çok İzlenen televizyon programları... 1- 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- Program Seç Bakalım Saklambaç Çarkıfelek 20:00 Haberlerı Hütya Avfar Konsari Cemo Gecanin Rengi Emel Sayın Konsen Manken CınayeÖerı 3 Aşağı 5 Yukarı Kanal Kanal 6 ShowTV ShowTV TRT-1 ShowTV Show TV Kanal 6 TRT-1 Interstar Kanal 6 izlenme Oranı 13.92 11.74 10.96 10.79 10.63 10.60 10.27 8.88 8.31 8.19
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear