14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 MART1993 PERŞE^BE 12 DIZIYAZI Akıııaıı: Fihııi seyretmedim Turgut Özakman Anlatıyor Yorgun Savascı'nın9 9 gızlı oykusu GÖKHAN AKÇURA • Bu yasal ve doğal olmayan hal çaresi yerine, TRT yasal ve doğal denetim yolunu tercih etseydûacaba ne olurdu? Kerim Avdın Erdem Konscy'ın. Yorgun Savaşçı dizisi- nin aslının ve kopyalannın yakılması için vcrdiaı karar. 17.6.1983 aün \e O9OI-I55-83(HRK) sayıiı yaa ilc Başbakanlık'a bildirilir. Konseyin cmri. Başbakan Sayın Bülcnd Ulusu"- nun imzaladığı. 28.6.1983 günlü gizli bir emirle de ilgili yerlere tebliğ edilir. Bu yasal ve doğal olmayan hal çare- si yerine. TRT yasal ve doğal denetim yolunu tcrcih ctseydi.acaba ne olurdu'' Belki. o dönemin olağanüstü şart- lan içinde. beliren hassasiyet yüzün- dcn.olsa olsa. film orası burası buda- narak yayımlanır veya birçok emsali gibi yavımlanmadan arşive kaldmlıp saklanırdı.Ama herhalde yakılması söz konusu olmazdı! Nitekim TRT arşivinde. uygun görülmediği için yayımlanmamış birçok program. dizı vc film bulunmaktadır. Bu olaya ka- dar. TRT'nın gcçmişinde. film yakıl- ması gibi birayıp yoktur! Sayın Bülend L'lusu tarafindan im- zalanan 4 maddelik.08-M.G.\c Mil. İşl.D.02269 sayılı emrin 3.maddesi şöyledır: "İstikbalde bu filmin teletizyondan yayımlanma ihtimalini önlemek maksadıyla, filmin aslı ve kopyalan; Başbakanlık'tan, Milli Savunma ve içtşleri bakanlıklarından, Tanırma Müsteşarlığı'ndan birer yetkili temsil- cinin iştiraki ile oluşacak he>et önünde yakılacaktır." P Şubaı 1986 günlü Mılliyet gazetcsının 1. sayfasında ya- yımlanmış olan cmrin fotokopisını de vcriyorum! Basında çıkan bir çok yazılarda. bu cmrin.bızım 5 Ekim 1983 günlü rapo- rumuz üzerine verildıği yer almıştır. Bu karann bizim toplanmamızdan 3 a> öncc verildiği. nedensc hep dikkat- ten kaçmıstır. Filmin akıbcti hakkında karar ve- rcnlcrden biri bile diziyi seyretmiş ol- saydı. iş bütünüyle değişirdi.Buna şımdi de inanıyorum. Diziyi ne Sayın Kenan Evren. ne Konseyin sayın üye- leri. ne Sayın Necdet Ürüğ. ne de Yorgun Savaşçı filminin oyuncularından Devlet Tiyatrosu sanatçısı Can Gfirzap Sayın Başbakan seyretmiştir. (Milli- yet", 10 Şubat 1993,14 Şubat 1993,12 Şubat 1993) Tepkiler. söylentıler. lel- kınler. dedıkodular. sanat ve tarihle yakın uzak hiçbırilgisi olmayanlardan alman sözlü ve yazılı bilgilerle karar verilmıştir. İşin asıl düşündürücü yanı. Yorgun Savaşçı'yı.escnn sahibi olan TRT Ge- nel Müdürü Sayın Macit Akman da seyrctmemiş. "Filmin bir karesini bile seyretme- dim." (Güneş. 18 Eylül 1990) Aynı ifa- deyı. Shov TVde de bir marifetmiş gibi açıkladı. Öğrenebildiğim kadanyla. o dönem yayıncılan yakım karanna tepkı gös- teriyorlar! Sayın Macit Akman da Başbakanlık emrinin 2. maddesinde söz konusu edilen çalışmayı yaptın- yor. 2. Maddc şudur: "Filmin senanosunun daha önce denetimden geçip geçmediği, denetim- den gecmiş ise onaylanmış senaryo met- ni ile film arasında farklılık olup ol- madığı hususu incelenerek 15 Temmuz 1983 tarihine kadar Başbakanlık'a bil- dirilecektir." Sonucu Başbakanlık'a 20.7.1883 gün ve Gen.Md.Prog.Yard. 1200,208 sayılı yazıyla bildiriyor. Bu yazının tam metnini sağlayamadım. 3 sayfa ve 10 madde olduğu Söz gazetesinde açıklanan bu yazmın son maddesi. gazeteye göre şöyle: "10. İlgili emrin 2.maddesine göre se- naryo metni ile film arasındaki farklı- lıkları gösterir kurum ealışması ek l'de sunulmuştur. Senaryo Genelkurmay Başkanlığı'na kadar. birçok kademele- rin denetiminden gecirilerek çckim ka- rarı alındığına görevönetmen tarafın- dan senarvomın çekim esnasındaki yo- mmlanışı, çok büyük önem taşımak- tadır. Bu sebeple kurum dışından teşkil edilecek bir heyetle. senarvo \e netice- lenmiş çekimin tekrar denetlenerek yö- netmenin durumunun tespitinde büyük yarar olduğu düşünûlmektedir. Bu tek- İifle ilgili bir karar alınıncaya kadar fil- min muhafazasına devam edileceği, eğer bö> le bir tetkike gerek görülmü) or ise ilgili emrin 3.maddesinin Filmin ya- kılması hakkındaki madde uygulan- ması ile ilgili iş'ar beklendiğini.emirleri- nize arz ederim." (Söz aazetesı. 6 Ara- hk 1987) Görüldüğü gıbı TRT üst yönetimı. Gen. Kur. Başkanlığı'nın da deneti- minden geçtiği için scnaryoyu suçlaya- mıyor ama filmj savunmayı da göze alamıyor. sakmcah sahnelerin. yönet- menin yorumlayışmdan kaynaklandı- İşin asıl düşündürücü yanı, Yorgun Savaşçryı,eserin sahibi olan TRT Genel Müdürü Sayın Macit Akman da seyretmemiş. ğı görüşünü işleyerek sorumluluğu, yönetmenin sırtına yıkmak istiyor. Kendi notlanma dayanarak hemcn söyleyeyim: "Çekim. bir kaç ufak ve önemsiz değişiklikle senaryoya uy- gundur. (..)Görüntüler.senaryonun temasına.metnine ve atmosferine ay- kın değildir. Senaryo tekstine aykın. ters ve çelişik görüntüler yoktur." Bu husus. 5 Ekim 1983 günlü raporumuz- da şöyle yer alacaktır. "Incelenen senano ile bitirilen çekim arasında, esasta bir fark yoktur." Belgelere ne oldu? Başbakanlık 29.7.1983 gün ve 08 MG ve MİL.İŞL. D.02426sayı yazıile TRTyi cevaplar. Bu cevap da yazık ki bulunamıyor. Bulunsa. sonraki geliş- meler daha objektif değerlendırilebi- lirdi. TRT'ciler Sayın Macit Akman- ın. Sayın Behçet Devayın ve TRT Ge- nel Sekreterliği'ni yüriiten Sayın Alb. Funcay Ayber'in. TRT'den aynlırken bütün belgeleri ya imha ettiklerini ya da birliktegötürdüklerini söylüyorlar. Nitekim bu olayla ilgili olarak TRT arşivinde pek az belge olduğu anlaşıl- maktadır. Ama gelışmeden şu belli oluyor. Başbakanlık. yakım emrinin hemen.derhal yerine getinlmessinde ısraretmemektedir. Filmin negatifı de pozıtifı de örselenmemiş bir şekilde, TRT'nin elinde durmaktadır. Ama bazı çcvrclenn. filmin yakılma- sında ısrarlı olduklannı. 5 Ekim 1983 günü bütün açıkhğı ile yaşaya- caktık.O tarihte Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü'ydüm. Başbakanlık tarafından Kültür BakanhğYna. 29 Eylül 1983 günü, gizli- çok ivedi' bir yazılı emir gelmiş. Müsteşar Yardımcısı Sayın T.R.Gökalp tele- fonla. "Yorgun Savaşçı'yı denetleye- cek bir heyette bakanlık temsilcisı ola- rak bulunmakla göre,vlendirildiğimi" tebliğ etti. Sürecek Olüntsüzleştin Ankara'nın taşına bak, Gözlerimin yaşına bak, Uğur Mumcu şehit oldu. Şufeleğınişinebak. Şarkı oldum dillerimizde. Duy gu yüklü dize, dize. Anıt oldun. Kazıldın. şekillendin yüreklcrimizde. Seni silemezler. katledemezler artık. Çünkü sen inanç. fıkir düşünceANITISIN ÖLÜMSÜZLEŞTİN YÜREKLERİMİZDE Senin sevgin bugün Ellcrimizdekı bınlerce kırmızı karanfıllerde. Cumhurivet nefesalıyor. Demokrası deviniyor. Naaşın suskun dcğil. Senin coşkun bugün Türk ulusunun yüreğinde. Bcyinlerimizde sen. İnançlanmızda sen, Hadi Sakıncalı Piyadc Bugün bu ordunun. Komutanı yincscn. Senı katledenler, boğulur sulanmızda. Erirler öfkelerimizde. Kaybolurlar seni seven yüreklerimizde. Kılıcı kalemden, Silahı fıkirden. Ncfretı sevgıden Savaş; banştan. üstün kılan İslam. İştc bugün uıançla, UğurMumcu'danalm ilham. Hakkı scvmck kolay. Hakkı scvmck zordiycn Mevlana. Bugün Uğur Mumcu Milyonlarca. inançlı aydının Sığmıyor omuzlanna. ŞerifeMLTLL/İZMİT O N B I N L E R İÇİNYAZD1 Nereve kadar?Efendim geOmiş şö>lc baklığımızda. bundan "20 yıl" önce her şey o kadar iyiydi ki. Nasıl iyiydı? En ufak olayda dahi hemen toplum sokağa dökülür, tepkisini gösterirdi. Az mı yiğit yitirdik. Denizler. Yusuflar, Hüscyinler. Mahirler. Ya şımdi? Bu düzen. bu sistem. nereye kadar gidecek? Bunun sonu ne olacak. hıç düşündük mü? Maalesef. Düşünüyoruz da işımızı gelmiyor. Arıık. bırlik ve beraberlik altında olalım. Her şey ne olacak diye beklemeyelım. yoksa bir şehit daha vermeyclim. Bugün "Uğur Mumcu" şehit oldu. Ama ne oldu? Hiçbir şey. Ancak cenaze törenınde bıraz içimizi döktük. SHP'si, DSP'sı ve CHP'si ayn, ayn gruplar halinde orada, burada döndü durdular. Kımi yerden bağırtılar ""solcular birleşin". Şımdi bız orayd propaganda yapmaya gitmedik. Bız oraya. bir şehit verdik, dcmokrasi için yürüdük. Propaganda yapmaya dcğil. Bunlar tutarsızlıktır. Biraz gercekçı olalım lütfen. Mademki dert yanıyoruz "Uğur Mumcu"nun ölmesinı mi bekledik. Yoksa yann "AzizNesin mi?". HAK AN DOĞAN/GAZİ \NTEP Alçakça katledilen Mumcu için ulusun her yanından yurttaşlar tepkilerini dile getirdiler. UĞUR MUMCU'YA Bir bomba patladı Yalnız senin bedeninde değil Yüreğimde. yüreklerde Dünyanın üstünde. Sen ölmedin ki Ellerin. kaşlann. gözlerin Ayaklann yok belki. Ama yaşıyorsun Yaşıyorsun sen. Dev gibi büyük düşüncelerinle... Bilirmisinsen? Avucunun içinde duymak yürek atışını Bilirmisinsen? Ölmek. ölmek Defalarca. bin defa düşüncelerde. Sen gittin ya İstanbul garip, İstanbul sessiz. Haykınş. isyan, nefret İstanbul sensiz. korkunç bu gece. Şu gördüğün Denizin mavisinde Şu gördüğün Gökyüzünün dennliğinde Ak güvercinin kanadında Kasımpatılannda Milyonlann yüreğinde Yaşıyorsun sen. Düşünebildiğin. sığdırabildiğin hcr şey Ağlamaklı bu gccc. Sen giltin ya İçimdc tarifsiz bir hüzün İçimdc bin bir acı İstanbul'da scssizlik var bu gcce. CİHANGÜLTLLİS Kalpaksız Kuvayn MMyed UğurMumcu AV.EROL ERTLĞRUL Ayclın İn\an Hak. Derneği B$k. "Kırmızı gul değil nardüğün, yüreğim kanıynr." 24Ocak 1993 gunü, UğurMumcu'nun. Ankara- daki cvinın önünde. karanlık güçlcr tarafından al- cakca öldürülmesı ü/crine. Türkiyç'nin hcryerindc olduğu gıbı Aydın'da da Aydın İHD'nın öncrİM ü/etine vc Aydın Barosu'nun organı/asyonu ilc tüm dcmokraıık kıılc örgütlcrinin kutılımı ilc bir yürüv.u') dü/cnlcndı. Bı/'cr bılıvoru/ ki Uğur'a yapılan bu saldın gcr- çcktc. C,'ağda> Türkıyc'yc, Türkiyç'nin bdlünmc/ huHinliıûünc. dcmokrasiyc, insan haklanna vc Ataturk dcvnmlcrinc karşıdır. 27 (Xak I W fünii saai l4.Wlc, Aydın Adliyc- sı'nııı «ıııündcn yüruyu'j başladı. Hiiyük hır kalabulık, bulvardan, bclediyc önün- dcki Atatürk anılına doğru yürüyor. Avukatlar. giybilcri ilc yürüyorlar. Doktorlar. mühcndislcr. mcmurlar. siyasi partiler vc halk birliktc yürüyor. Alkış lutuluyor, sloganlar alılıyor. Herkesin ya- kasında Uğur Mumcu'nun rcsmi var. Büyük bir portrcsi Türk bayrağının önünde taşınıyor. Hcrkes üzgün. Ancak hcrkes kararlı. Bu ölüm, lüm Kemalısllcri. dcmokratlan bir araya gctinyor. Yol kcnannda izleycnlcr. gözyaş- lannı tulamıyorlar. Aydın'da böylc bir olay. hiç görülmcdı. Boylc inançlı bır lopluluk hiç yürü- mcdi. Göstcrmclik hiçbir şey yok. Hcr şey oldukça ıçtcn. Ataıürk anıiı önünc gcliniyor Çclcnklcr konu- luyor. Saygıduruşuyapılıyor. Demokratik kıllc ör- gütlcrinin ortak açıklaması okunuyor. İzlcycnlerin gözya^lan. Başlardik, boğazlarda bırdüğüm Daha bır >ıl öncc Aydın'daydı. İns;ın Haklan Dcrncğı'nm panclindc yığilçc konu^uyordu Alkı- •jlanıyordu. Şımdi yinc alkışlunıyor Yalnı/ Aydın dcğil. Türkıyc ayakla. Türkiyc yanıyor, ama ayak- la. Hcrkcs görüyor ki Ataıürk dcvrimlcn çok güç- lü. Kurtuluş iavaşını vcrcnlcr. boşa yaşamlannı vcımcdilcr. Evct onunçok övündüğü Kuvay-ı Mil- liyccilerin ülküsü csiyor. Vc lartışmasız Uğur Mumcu. kalpaksız Kuvay-ı Milliycci. Onu ilk kcz. l960'lı yıllann başında. Ankara Hukuk Fakültcsi'ndc. sınıflar arasında yapılan bir münazarada görüp tanımıştım. Esprili vc güzcl ko- nuşuyordu, bcğcni lopluyordu. Sonra tanışlık. Bcnden birsınıföndcydi. Ankara Hukuk Fakültcsi Öğrcnci Derneği Başkanhğı yaptı. O döncmdc dc sık görüştük, birliktc olduk. îlk lanıdığım gündcn bu yana. ö/clliklcri. yiğıtliğı hiç değişmcdı. Daha sonra Öğrcnci Dcrncğindcki görcvinı bcn dcvraldım. Görüşmclcrimiz sürüyor- du. Konuşmaları yürcğımızi ısitırdı. 1992 yılı basında. yıllar sonra Muğla'da. Muğla Barosu'nun dü^cnlcdiği bır pancldc buluştuk. Pa- ncl önt'CM, Gökovada. dcniz ilc ormanın buluştuğu bir rcsloranda. birkaç kışi ilc birliktc olduk Fakül- tc günlcnndcn konu^ıuk. cskı arkada^lardan sö/ cltik. Eski dcrgilcri, cski kitaplan çıkardım. Fakültcdc öğrcncilik yıllanmı/da çıkardığımız. Ankara Hu- kuk Fakültcsı'nin dcrgısi: Ccndc-i Karilar. Uğur"- un yazıları var. Bir yazısı "Biz bu ihtilali nasıl yap- lık". kara gülmccc. Oylc güzcl yazmış ki o zaman bile. Bugün dc tatla okunuyor. Hcr taraf çiçcklcrlc dolu. Bir sürc. söncn mum- ları. yananlardan tuıuşturuyoruz. Rcsminc bakı- yoruz. Bakışlanmız buluşuyor. Çcvrcdedinlcndiri- ci bir scssi/lik var. Ycni bir çifl gcliyor. Orla yaşı j.'cçkincc bir çift. Hanımın başı örtülü. Kulsal bir görcv yapıyor. Erkck. Uğur'un rcsmini alıyor. ya- vuşça öpüyor. sonra yerine koyuyor. Anıtlan aynlıyoru/. 28'Ocak 1993 günü. İlhan Şcleuk'a ycni bır ıcl vekıyorum. Tcli. ronolele. lelcfonla ytı/.dmyorum. Tclin sonu "'başımız Miğ olsun" diyc bitiyor. Stın sö/cüklcri NÖylcyince. fonoicldc ki görcv li. "hepinıı- /in bjışı sağ olsun" dıyor. Sana bınlerce sclam. vına bınlerce alkış... ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇt Okul Arkadaşlam... Her yazıda bakanlık çalkalanıyor da, yine bir şey ol- muyor "Aslan Hemşerim"e\ Bir yandan mahkemeler, duruşmalar sürüyor, bir yandan yiten ünlü tabloların saptanan -devede kulak- değerleri, her ay "Aslan Hem- şerim'm aylığından kesiliyor. Onunki bir şey mi? Tril- yonları yürütenlere ne demeli? Yolda, belde karşılaştıklarım soruyorlar: - O yazıda geçen kim yav, söyle ne olur? Söylemiyorum. Önemli olan birinin kimliği, kişiliği, onun açıklanması değil; kamu görevlisinindurumu, yap- tıkları. Ö benim hemşerim; daha yakınım da olabilirdi. Yine yazardım. Kendi kusurlarımı da yazmak isterim. Avrupalarda, sokaklarda yittiğimi yazmıyor muyum? Ki- mı görsem: - Yav, insan kaybolduğunu yazar mı? diyor... - Kayboldum, ne yapayım? Doğrusu bu! Ali Sirmen: - O da bır şey mi, demişti, biz başımızdan geçenleri yazsak roman olur! 'Aslan Hemşehm"\r\ okul arkadaşlarından da mek- tuplar geldi. Bunlardan birini, -kendi yazmasına karşın- adını saklı tutarak iletmek istiyorum. Şöyle diyor BursV- dan yazan okur K.Ş.: "Değerli Ekmekçi, 15 Aralık 1993 günlü 'Ankara Notları'nızı ilgiyle oku- dum. Aslan Hemşerim' hakkında soyleyeceklerim var. Aslan hemşerinizle, üç yıl aynı okulu ve aynı masayı paylaştım. Masanm sağında Kastamonu-Gölköy Ensti- tüsü çıkışlı A.E., ortada ben (K.Ş., Kırklareli-Lüleburgaz Kepirtepe Köy Enstitüsü çıkışlı), solumda da Konya Ivriz Koy Enstitüsü çıkışlı (Adını bir türlü yazmak istemediği- niz, XX.). 'A.1 sessiz, sakin, az konuşan, alçakgönüllü, birkişili- ğesahip. Tam Müslüman. Dinliliğini çıkar için kullanma- yan birisi. Bendeniz daima aydınlığı seven birisiyim. Karanlığın her çeşidinden ürkerim. Kurallara, yasalara saygılı, doğrucu bir insanım. Az konuşurum. Tanrı ve Atatürk adlannın gerektiği yerde anılmasını isterim. Aslan hemşeriniz tarihi çok sever, cumhuriyet döne- mi öncesi Osmanlı tarihine bayılır. Mehteran takımı onu her zaman heyecanlandırmıştır. Çok konuşur, çevresi geniştir, yaygaracıdır. Espri yapmayı pek beceremez. Konuşmayı da... Öğretmenle- rimize yağ çekmeyı daha okul sıralarmda başarıyla uygulardı. Bu özelliğinden dolayı 'Geleceğin parlak ola- cak, yükseleceksin!' sözümü anımsar. A.' bu sözüme tanıktır. 'Y.'ye resim öğretmeni olarak atandı. Yüksek makam- la (Vali) ilgilenmek onun için bir onurdu. Sayın valiyle samimiyeti ilerlettı ve kızıyla evlendi. Bir kız, bir erkek çocukları oldu. Ekranda daha çok görünmek için kızını TRT'yegelın verdi. Elindeki olanakları duşünerek oğlunu arkeolog olarak yetiştirdi. Sanırım, ören yerlerinden birinde kazı işlerin- de çalışyor (Not: K.Ş. son durumu bilmiyor, oğlu da, kızı da aynı bakanlıkta birlikte). 'A.' ve benim çocuklarım, iş- çi kadrolannda asgari ücretin az üzerinde çalışıyorlar. 'Y'den kısa birsüre sonra, büyük yere (Ankara) "Mek- tupla Öâretim'jö/rim/Qe atandı. İşi. parasal yatırım ge- rektiriyofdu. BasımevT sahipleriyle, kapı arkalarında daha rahat pazarlık yapılabilirdi. Bu çabalar, ufak ufak koşe dönme denemeleriydi. Dilerseniz, benim mal var- lığımla (900.000 TL.'lık minik bir dairem var) hemşerini- zin mal varlığının dökümünu yaparak bir karşılaştırma yapabilirsiniz. Görev süresince, makamını ve üst duzey yetkilileh nasıl kullandığını sfz sergilediniz. Ben öğrencilik günle- rimize dönmek istiyorum... Üçümuz de (üç arkadaş) yoksul olduğumuz için, oku- lun (G.E.E.) ping-pong masasını, kantini, çayhaneyi ça- lıştırarak ufak harçlıklar sağlamaya çalışıyorduk. Hemşerinizle birlikte 15 gün kantin işletmeciliği yap- tık. Süre bitti. Yetkili dernek üyesi: - On beş lira açığınız var. İlgili arkadaşlarla görüştüm. Size bağışlıyoruz. Ama, bir daha kantinde çalıştınlma- yacaksınız! dedi. O an, yenn dibıne girdım dıyebılınm. Bir süre sonra, yine hemşerinizle bu kez çayhanede ça- lışmaya başladık. (X.X.) cebine aralıklarla 10-15-20 ku- ruş atmaya başladı. Gördüğümü anlayınca, benim cebi- me de para atmak istedi, reddettim. Kantinde, neden 15 lira açık verdiğimizi bu örnekle anlamış oldum. 1954-55 yılı ilkbahar sonlannda (X.X.) A." ile bana: - Haydi İsmet Paşa'ya gidiyoruz, tıraş olun! dedi. Gerçekten de İsmet Paşa ya gittik. Değerli Mevhibe Hanım, bizi misafır odasına aldı. İsmet Paşa, istirahatte olduğu için bir süre hanımefendiyle sohbet ettik. Bize şeker ikram etti. Birsüre sonra salondan ayrıldı. Aslan Hemşerim' bize ikram edilen şeker kabını açtı. Birkaç tane yedikten sonra da A.' ile bana birer tane ik- ram etti; utanarak bu şekerleri yedik! İki köşedeki sehpa üzerinde. ağızlan kapalı kapları açtı. O kaplarda da şe- ker vardı. İlki gibi, birkaç tane daha şeker yedikten son- ra, tekrar bize ikram etmek istedi: reddettik. Bir süre sonra, İsmet Paşa geldi, bizimle ilgilendi: sohbet etti, uyarılarda bulundu. O da bizlere şeker ikram etti!.. Hayranlarınızdanım. Yaşamboyu Cumhuriyet okuyu- cusuyum. Sevgi ve saygılanmla." BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Mahmut Makal'm. köy gerçeklerini konu alan ünlü yapıtı. 2/ Dağ geçidi... Eski dilde gelin. 3/ Erkek kümes hayvan- larının en iri ve yaşlı ola- nı... Ensız. 4/ "Herçiçek- ten bal eyledik, —'ya saydılar bizi" (Pir Sukan Abdal).. Herkesin gözü önünde yapılan. 5/ Iğdış etmek. 6/ Bir gida mad- 8 desı... Doğu Anadolu'da g yctiştırilcn bcyaz tüylü koyun ırkı... Bir nota. 7/ Su çullu- ğu. 8/ Duman lekesi... Ekmek... Bir gazete ya da dcrginin günlük yayımından ayn ve ücretsiz verdiği parça. 9/ İnsana uyku hastalığmı aşılayansinek... I9l6"da ortaya çı- kan bir sanat ve cdcbiyat akımı- nın, sırf anlamsız bir sözcük oldu- âu için benimsediei ad. YUKAR1DAN AŞAĞIYA 1/ Mario Puzo'nun aynı adlı roma- nından Francis Ford Coppola'nın sinemaya aktardığı film... Türk müziğinde bir makam. 2/ El ve yüz harckctlcriylc göstcrme... Tavlada bir sayı. 3/ Bebeklere iç çitmaşırı olarak gjydirilcn giysi. 4/ Verme, ödeme... Memeliler- dc ana ilc dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ. 5/ Giimüşbalığına bcnzer bir balık. 6/ Akım şiddeti birimi kiloam- perin simgesi... Bir foloğrafın. desenin ya da karikatürün gös- lcrdiği şcyı belirten yazı. 7/ Uzak yolculuklarda soförlerin yol- dan aldıklan yolcu. 8/ Çin'in para birimi... Bir şiir üzerine bcstcicnmiş müzik yapıtı. 9/ Eski adı Seylan olan ülke.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear