25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 7ŞUBAT1993PAZAR HABERLER TBMM'de muhalefet zirvesi • ANKARA (AA)-ANAP, ve CHP Genel Başkanlannın TBMM 'de muhalefetin ağırbğının nasıl ortaya konulacağını görüşmek üzere 17 ŞubatÇarşamba günü birarayagelecekieri bildırildi. RP Genel Başkanı Neanettin Erbakan. dün düzenlediği basın toplanüsında yapuğı açıklamada, TBMM'de grubu bulunan muhalefet parti liderlerinin biraraya gelmesi içın kendisininöneride bulunduğunu bildirdi. Mesut Yılmaz. Deniz Bavkal ve Necmetun Erbakan'ın kaulacağ muhalefet zirvesinin TBMM'de gerçekleştirileceği öğrenildi. CMUKödeneğj • ANKARA(AA)- Türkıye Barolar Birliğı Başkanı Onder Sav, CMUK uyannca ücretsiz avukat tayinı için MaJiye ve Gümrük Bakanlığı'nca aktanlması gereken ödeneğin önümüzdeki hafta içınde verilmemesi durumunda. avukat tayini ısteklerini yerine gîürmeyeceklerinı bildirdi. Onder Sav, ödeneğin Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hala ödenmediğini belirterek, "Önümüzdeki hafta ıçindeödenek göndenlmedıği taktirde Türkiye'deki bütün barolara, zabıta amir ve memurlanndan, Cumhuriyet Başsavcılanndan. mahkemelerden gelen müdafı tayini isteklennı yenne getirraemeleri bildirilecektir" dedi. Çağdaş Dericüer Sitesi kuruluyor • ANKARA-Ankara'dakı dericilerin çağdaş işyerlerine kavuşturulmalannı amaçlayan Tıftik-Yapağı Ham DericilerToplu İşyeri Yapı Kooperatifi'nin 7. Olağan Genel Kurulu Ankara'da yapıldı. Divan Başkanlığını Ankara Ticaret Borsası Meclis Başkanı Erol Gemalmaz'ın yaptığı Genel Kurul'da konuşan Kooperatif Başkanı Zeki Mermercı. 147 işyeri ve sosyal tesislerden oluşan fvedik'tekı Dericiler Sitesı'nde inşaatın programlanandan hızlı bir biçimde sürdüğünü söyledi. Hakimlerve Savcılar Yüksek Kurulu, yargının özlük hakkı için hükümeti uyardı: Adalettıkaımıanoktasında• Hakimler ve Savcılar Yükşek Kurulu, yasama ve yürütme organlanna sağlanan olanaklann ay- nen ve eşit olarak yargı organlanna da sağlan- maması halinde, adalet çarkının işlemez hale ge- lecegini belirterek hükü- meti uyardı. GÖKSEL POLAT ANKARA - Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, yasa- ma ve yürütme organlanna sağlanan olanaklann, aynen ve eşit olarak yargı organlanna da sağianmadığ] sürece, adalet çarkının işlemez hale geleceğini belirterek, hükümeti uyardı. Kurul, yargıdakı sıkıntılann gı- derek büyümesi karşısında bir karar alarak, bütün bakanlara ve yüksek yargı organlan baş- kanlanna gönderdı. Bir kurul üyesi, adaletin Ukanma nokta- sında olduğunu vurgulayarak, "Hakim ve savcılann özlük haklannda iyileşü'rme yapıl- mazsa. yargı ayağa kalkar. Du- rum çok ciddi " dedi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun, 21 ocakta oybirli- ğıyle aldığı kararda, hakim ve savcı açığının kapaülarnaması ve sorunlann çözümü için gc- rekli önlemlerin almmaması so- nucunda. eldeki davalann bi- rikerek büyük rakamlara ula- şacağı vurgulandı. Kararda şu görüşlere yer verildi: "Davalann sonuclanma sü- releri her derecedeki mahkeme- de uzamış, geciken adalel, böy- lece amaanın tam tersı adalel- sizlik sebcbi olmaya yönelmiş- tir. Hakim ve savcj açığının gj- derilmesi,.en başta bu meslek gruplannın ekonomik sosyal şartlannm iyileştirilmesine. mesleğin cazip hale geürilmesi- ne bağlıdır. Aksi taktirde, artan ülke nüfusuna paralel olarak çoğalan dava sayısı ve çeşidi karşısında adalet çarkı işlemez hale gelecektir. Oysa; hukuk devleti, insan haklan, kişi özgürlüğü, iddia ve savunmanın kutsallığı gibi in- sanlık onurundan kaynaklanan ve uyguianmakla anlam kaza- nacak olan kavramlann asıl uy- gulama alanlan ve güvenceleri mahkemelerdir. Yasama ve yü- rütme organlanna sağlanan imkanlar, aynen ve eşit olarak yargı organlanna da sağlanma- dığı sürece, anayasal kuvvetler aynhğından ve demokrauk dü- zenlemeden söz etmek müm- kün değildir." Kurul karannda, anayasada, Türk milletinin egemenüğini yetkili organlan eKyle kullana- cagının belirtildıği ve bu yetkili organlann; yasama. yürütme ve yargj organlan olarak aynı çızgide sayıldıklan anımsaiıldı. Kararda " Yargı etkisini Türk milleti adına kullanan mahke- melere, (bu mahkemeleri işleten hakim ve savalara) konumlan- na uygun imkanlann lanı- nması, kaynağını anayasadan alan ve hukuk devletinin gereği olan bir görevdir. Bu görev, devletin diğer görevli organlan- nca (yasama-yürütme) yerine getirilmeli, yargı organının iş- İerliği korunmahdır. Aksı hal- de, yargının ukanması gibi olumsuz sonuçıann doğması mukadderdir" denildi. Bir kurul üyesi, Cumhuri- yet'e yaptığı açıİdamada, adale- tin bugün gelinen noktada tı- kanma aşamasına geldiğini be- lirterek, "Hakim ve savalann özlük haklannda iyileştirme yapılmazsa ve gerekli önlcmler alınmazsa, yargı ayağa kalkar. Bütün arkadaşlar bizden işaret bekliyor. Durum çok ciddi" de- di. Halen 6 bin 500 yeni hakim ve savcıya gereksinim olduğu- nu, bu açığın hakim ve sava maaşlannda iyileştirme yapıl- madığı taktirde kapaülmasının güç olduğunu kaydeden kurul üyesi. "Bu açığın yanısıra 1768 yeni mahkeme kurulması gere- kiyor. Bakanlıkta 2 bin 700 boş kadro bulunuyor. Hakim ve savcılar çığ gibi büyüyen dosya- lann altında eziliyor" diye İco- nuştu. NeVTUZ 92'İ proteStO İÇİII a ç h k greVİHEPin Eminönü ve Lmraniye ilçesi merkezlerinde, açlık grevi eyjemi başiatıldt. Bir grup yurtsever ve demokrat adına başlatılan greveTürkiye genelinde 100e yakın kişinin katıldığı bildırildi. Eşber Yağmurdereli, Imam Doğan, Rıza Erdoğan'ın sözcülüğünde 1992 yılı Noruz olaylarını protesto etmek ve Avrupa'da 15 milJefvc- kUinin başiattığı açlık grevini desteklemek için eyleme katılanlann amacının 'ulusal bir kamuoyu' oluşturmak olduğu belirtildi. HEP'in Eniinönü ilçesi merkezinde yapılan basın açıklamasında/'Kürtler ve Türkler için en doğnı olan, kirli savaşm ve iç hare- katm sona erdiriunesidir. (Fotoğraf:" İBRAHİM GÜNEL) Kürtrealitesi sempozyumuİç Politika Serrisi -Kürt Aydın Jnısıyatifi Topluluğu, Kürl sorununun özgürce lartı- şılabilcccği bir ortam yaratmak amaayla, aydınlann, yazarlann, gazetecilerin. partı temsilcılerinın vc bilım adamlannın kalıla- cağı "Kürt rcalitesini tanımanın gerekleri" konulu bir sempozyum düzenJiyor. Mdunet Celal Baykara, Hasan Dçniz, Tank Ziy« Ekinci. Mehmet Ali Ercn. Ümit Fmrt, Hüsnü Okçuoğlu, Enver Sezgin, Alı Yaşar ve Celal Yeltekin'dcn oluşan düzcn- leme komilesi yaptığı açıklamada, bugüne kadar siyasi partılenn, bilım ve sanat çevre- lerinin, meslek kuruluşlannın konuya ye- terli ilgiyi göstermediğini öne sürdü. 27 şubat cumartesı günü The Marmara Oteli'nde yapılacak olan sempozyumu dü- zcnleyen komitc yaptığı açıklamada. Kürt sorununun polılik bır sorun olduğunu, çö- zümünün de polılik olacağını vurguladı. Açıklamada şu gorüşe yer verdi: 'Halkın demokratik Lalepleri yükseldıkçe şiddet ürmandınlmış ve nihayct devlel şıddeiı, karşı şiddcti davet ederek bugünkü kanlı tablo ortaya çıkmıştır. Hergün onlarla Türk ve Kürt kökcnli yurttaşımız can vcr- mekte, yuvalar yıkılmakla ve ocaklar sön- mektedir. Gıderek tırmanan şiddel polili- kası, loplumu düşman kamplara bölmek- tedir. Kürt sorununun çözülebılmesinin ilk Ö - f " * v w 1 * 1 " •* ** " *• Değerli buyugümuz ÖZERDERBİL'i kaybettik. Kendisine Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURtYET ÇALIŞAJNLARI koşulu, her türlü görüşün özgürce acıkla- nabileceği demokrauk bir ortamın kurul- masıdır. Diyaloğa dayalı, özgür bir tarü- şma ortamında ortak bırçözümün buluna- bıleceğıne ınanıyoruz" Sempozyumda, Bâlent Tanör, Turgut Tarhanh, Murat Beige, Asaf Savaş Akat, Server Taralti tebliğ sunacaklar. Tebliğler üzcrine yorumlar bölümünde ise Taha Ak- yol, Mehmet Altan, Mehmet Ali Birand, Ali Bulaç, Cmit Fırat, Enver Sezgin, Cemal Sömnez, Ahmet Zeki Okçuoğlu, Mete Tunçay görüşlerini bildirecekler. Sempoz- yumda aynca siyasi parti temsilcileri de partılerinin görüşlerini dile getirecekler. Cumhuriyet gazetesinin yaşaması için değerli katkılan, bulunan vakfımız Denetleme Kurulu üyesi arkadaşımız ÖZER DERBİL'iyitirdik. Kederli ailesine başsağlığı dileriz. CUMHURİYET VAKFI Ilkelerinden ödün vermeyen demokrasi şehidi UGUR MUMCI 19 yu l saygıyla anıyoruz ve anacağız. CERRAHPAŞA TIP FAKÜtTESİ ÎÇ HASTALIKLAM AINABİLİMDA1J ÖĞRETtM ÜYELERİ ve AStSTANLARI Demokrasi ve laikliğin .- yılmaz savunucusu, değerli gazeteci-yazar UĞUR MUMCU'yu saygıyla anıyoruz. Demokrasi dostlannın başı sağ olsun. BEYOĞLU GÜZELLEŞTtRME VE KORUMA DERNEĞİ Demokrasinin, hak ve özgürlüklerin, bağımsızlığm, laikliğin, Atatürk devrimlerinin yılmaz savunucusu, sevgili okuyucumuz-arkadaşımız UĞUR MUMOPnun anısı önünde saygı ile eğiliyoruz. . . ;-: -Halkımıza başsağlığı dileriz. TBMM KÜTÜPHANE ÇAUŞANLARI Şahin \ K D A C . Sülevman AKIN. Serap AKKUŞ. Serap ALPAGOT, BintuJ ARIBl R l > . Necmi AYUIN, Dilek BAŞÇOBAN, Xw*ar BtLGtN, Cülden BİVERBAY, (>sman BULUT, Nilpfln CELAYİR. Ali Rıza CİHA.N, FevZ i ÇELtK, Nesrin ÇEVİK, Ali ÇOLAK, Nuran DAĞLI, Esra DAYI, İ.Ugur DELİKANLI, Nevin DOGAM, Ercan DURDULAR, Meltem DURGU>, Cihan ERKAL, F.Nafiz ERTÜRK. Hülya CEMUHLIIOĞUJ, Ali GONl L. İhsan GULER, Fatma Gİ'NDAY, Ülke İÇDEN, Ömer IMAMOGIJJ, Sevda KADIOGLU Özden KA1NCI, VeyU KARAKUŞ. Baki KAYMAK, Reszan KESİ.M. Metin KOÇ, Sevci KORKUT. Serpil MUSAPAŞAOĞLU, İKan NEZİROCLU, B^lma ÖKTEM, Serpil ÖZKAN, Tölay ÖZKAYA, Gtiside ÖZKEK, U l e OZMUMCU, Sibel Polat, U l e SAĞDIÇ, Sedat ŞALMAN, Co«kun SAYGI. Yunus SEVER, Kaydi ŞENTLRK, Serap TAMZARALI. Ekrenı TARIOCLL. Aydın TEKİN, Bahar VARLI, Hakan VELİDEDEOĞLU, Nurjıayat YAŞAR, Mehmef YILDIR1M. Serpil YILMAZ, Ttıncer YILMAZ Laikliğin ve özgür düşüncenin ••• savunucusu UĞUR MUMOPyu saygıyla anıyoruz. TÜRK SERBEST MİMARLAK DERNEĞt Güçlii yazar, titiz araştırmacı, usta gazeteci, Ödün vermez Atatürkçü, çağdaş, demokrat insan UĞUR MUMCU'yu insanlık dışı bir saldırı sonucu yitirmenin üzüntüsü içindeyiz. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESt ÖĞRETİM ELEMANLARI, PERSONELt ve DOKTORANTLARI AtatürkçülUğün, demokrasinin ve laikliğin yılmaz savunucusu UĞUR MUMOPnun haince öldürUlmesini kınıyor, savunduğu ilkelere bağılılığamızı yineliyoruz. İSTANBUL SERBEST DtŞHEKİMLERt DERNEĞİ YÖNETtM KURULU HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI İsterseniz BMeşmeybL A Sol partilerin birleşmelerini istemek başka, laik cum- huriyeti korumak için işbirliği yapmalarının gereği ve hatta zorunluğu üzerinde durmak gene başkadır. Üç partinin varoluş nedenleri arasındaki farklılığa bel- ki hoşgörü gösterebilirsiniz; ama yalnız kendilerinin de- ğil, insana saygılı çağdaş bir düzen isteği içindeki bütün kitlelerin "ortak değerleh"n\ korumak içi bile, biraraya gelememelerine saygı duyamazsınız. Uğur Mumcu'nun arkasında yürüyenleri, sabahlara kadar mumların başında nöbet tutanları, birbirlerinden bazen yüzlerce kilometre uzakta -aynı duygular içinde- gözyaşı dökenleri birleştiren temel öge nedir? Bu toplumu çağa taşımak için 70 yıl önce atılan temel- lere olan inançları! Ve o inancı yıkmaya yönelik "tehdit" ve "tehlike"ri\n bilincinde olmaları!.. O inancın ve o bilincin gereklerini yerine getirmeyen- lerin, o kitleleri temsil etmeye, oniardan oy istemeye haklan olabilir mi? Aynı inancı, aynı duyarlılığı paylaşan kittelerin varoluş nedeni siyasal partiler ve önderler değil; partilerin ve onderlerin varoluş nedeni o kitlelerdir.. Varoluş nedenini unutanlar ise, unutulmaya mahkum- durlar!.. • • • Cumhuriyet'in perşembe günkü sayısında "The Wall StreetJournal Europe'un, on yıl sonrası ile ilgili öngorü- lerini okumuşsunuzdur: Refah Partisi iktidarında, Istan- bul'un başkent olduğu, kendisini Avrupa'dan soyutlamış bir Türkiye.. Batılıların Türkiye'de olup bitenlere doğru tanı koy- makta zorlandıklarını söyleyebilirsiniz.. Bektaşilik ve Mevlevilik olgularının doğduğu Anadolu kültürü ile Arap ya da Iran kültürleri arasındaki temel ayrımın önemini anımsatabilirsiniz.. Kemalist devrimin ürünlerini hafrfe aldıklarını savunabilirsiniz. Ama, çağdışı rejimlerle çevrili bir coğrafyada, laik- demokratik-tekil devletin "ciddi" bir saldırı karşısında olmadığını söylemeye diliniz varır mı? Demokrasi güçlükle, adım adım, uzun bir süreç içinde oluşur; bazen de beklenmedik ölçüde kolay ve çabuk yı- kılır.. Laiklik ise, demokrasinin "olmazsa olmaz" koşu- ludur.. Almanya, "Burası italya değil" diye diye Nazizme tes- lim olmuştu. Fransa, "Burası Almanya değil" diye diye özgürlüğünü yitirdi.. Ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın, "Bu- rası Latin Amerika değil" demek, Türkiye'yi üç askeri darbeden koruyabildi mi? Ne kadar haklı gerekçelere dayanırsa dayansın, "Bu- rası Iran değil" demek, Mumcu'nun arkasından ayaklan ya da düşünceleriyle yürüyen milyonların içindeki kuş- kuları gidermeye yetebilir mi? • • • RP'nin gerisındeki bütün kitlelerin bir "din devleti" is- tediklerini kimse öne süremez.. Ama gene aynı kitlele- rin, zaman içinde, adım adım o noktaya getirilemeyece- ğirîîn güvencesini de kimse veremez.. Kitleler güçlüye inanır, güçlünün peşinden giderler. Bugün ne SHP, ne DSP, ne de CHP güçlüdür. Demokratik solcu, önce "demokrat" sonra "solcu"- dur.. Laikliğin yokolacağı, özgürlüklerini yitireceği bir yarın korkusuna kapıldığında, oyunu güçlü gördüğüne, örneğin ANAP'a verirse, bunun hayret edecek bir yanı olabilir mi? Istanbul'a gelecek yıl "Bay Mezarcı" benzeri bir RP- linin belediye başkanı olması korkusu, sosyal demokrat oyları örneğin Dalan'a iterse, bunun tutarsızlığını kim öne sürebilir? ANAP ya da DYP, gerçekten de Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin temel niteliklerini korumaya kararlı iseler, ne gam!.. O durumda, üç sol parti, on yıl sonra iktidara gelebilmek için (!), aralarında kozlarını rahaöıkla payla- şabilirler.. Ama, bırakın Ozal'ın ANAP'ını; acaba Mesut Yılmaz'ın ANAP'ı, laikliği korumakta yeterince içtenlikli mi? Bıra- kın dünün Demirel'ini; acaba bugünün Demirel'i, laiklik karşıttarının devlet eliyle beslenmesi karşısında kararlı birtutum takınmaya hazır mı? Imam-hatipokulumezunlarınınHarpOkulu'nagirebil- meleri içfn komisyonda çoğunluğu sağlayanlar, acaba Yılmaz'ın ANAP lılan ile Demirelin DYP'lileri değil de, başkaları mıydı?!.. • • • Üç sol partinin birleşmesi için uğraşmak, şu anda ger- çekçi değil. Bu nedenle, doğru da değil!.. Ama üç sol partinin, laik-demokratik cumhuriyeti sa- vunmak için, Atatürk'e saldıranların karşısına dikilmek için, işbirliği-güçbirliği yapmasını istemek, sadece doğ- ru değil, aynı zamanda o inancı taşıyan milyonlar için bir haktır!.. Ecevit'in, Erdal Inönü'nün, Baykalın konuşmacı ola- cağı açık hava toplantıları düzenleyin. Bırakın SHP, CHP, DSP bayrakları birbirine karışsın. Bırakın yüzbin- ler, milyonlar, Atatürk'ün cumhuriyetine sahip çıksın.. Belediye başkanlıklarına "ortak" adaylar gösterin.. Demokratik bir seçim sistemi için, 12 Eylül'de Ata- türk'ün mirasına yapılan saygısızlığı onarmak için, çağ- daş bir anayasa için kolları sıvayın.. Ve korkmayın!.. Bu hiçbirinizi küçültmez, hepinizi büyütür!.. SHPHderiTÜBİTAK'ta basın toplantısı düzenledi Iııöııügençleri bilimeçağırdı ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) - Başbakan Yardıması ve SHP Genel Başkanı Erdal tnönü. gençlere bilim ve tekno- loji alanında "daha aküT' ol- malan çağnsını yapü. Inönü, hükümet olarak bi- limsel alanda yaplacak tüm çahşmalara maddi ve yasal açı- dan destek sağlayacaklanm açıkladı. Inönü, TÜBİTAK'U dü- zenlediği basın toplantısmda, Türkiye'de bilimsel alanda çalışma yapmaya yönelik bü- tün olanaklann bulunduğuna dikkatçekti. Türkiye'nin "dün- ya devleli" olmayı hedeflediği- ni aklaran Inönü, şöyle konuş- tu: "Dünya devleti ohnak ve orada tulunmak, bilimsel alandaki çahşmalarla gcrçck- leşir. Bilim ve tcknoloji alanın- da çalışma yapmak, gelişme sağlamak, fantezi, gereksiz bir uğraş değil; dünya devleti < manın olmazsa ohnaz koşulu- dur." Türkiye'nin bilimsel alanda beürlediği hedefkre ulaşması açısından biHşim, ileri leknolo- ji malzemeleri, biyoteknoloji, nükleer teknoloji ve uzay tek- nolojisi konulanndakı çahş- malara öncelik verilecegini de vurgulayan lnönü, Türkiye'de Bilimler Akademisi ve İleri Araşürma Merkezi kurulması- nın kararlaştınldığmı da belirt- ti. İnönü, TÜBİTAK'te topla- nan Bilim ve Teknoloji Yük- sek Kurulu toplanüsında alı- nan kararlar doğrultusunda 1993 yılında yapılacak bilimsel calışmalar için 100 milyar Kra aynldığını kaydetü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear