22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7ŞUBAT1993PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 17 Iiderler sadece komışuyorAVKARA (Cumtariyet Bü- n) - CHP Genel Başkanı Denız Baykal, "demokratik sol, sosyal demokrat partiler arasmdaki farkhhklann aşıla- maz olmadığını" belirterek, "Var olan kardeş demokratik sol, sosyal demokrat partiler- n biri ya da ikisi CHP çaüsı ~.unda bütünleşmeyi kabul ederse, 9 mart CHP kunıltayın- da genel başkanlığa aday olma- yacağım" dedi. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, bu öne- riyİe ilgili sorulara yanıt ver- mezken, SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Baykal'ın önerisi- ni "hedef sapünna" olarak ni- telendirdi. Selvi, "Sayın Bay- kal'ın genel başkan olması veya olmaması önem taşımaz. Solun birliğı konusunda madem bu kadar duyarhydı, o halde neden sosyal demokrat kesımde bır başka aynlığına neden olduğu- nu, üçûncü bir partiyi ortaya çıkartüğını açıklamalıdır" dedi. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de, Baykal'ın" birleşme önündeki engellen genel baş- kanlık sonınuna indirgemiş gi- bi görûndüğûnü" belirterek, "Ben sorunun bu ölçüde basit- leşürilmesinı ve kişiseUeşüril- mesini yadırgıyorum" diye konuştu. Ecevit, "CHP'nin gû- dük bir parti olarak kalacağı- nın anlaşıldığını" söyledi. Baykal: Farklılıklar aşılabilir CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, dün bir basın toplanüsı dûzenleyerek, bütünleşme ko- • 'sundaki görüşlerini ve for- jlünü acıkladı. Demokratik sol, sosyal demokrat hareketle- rin özlenen etkinliğe kavuşma- sı, bütünleşmesine yönelik ara- yışın sürdüğûnü anlatan Bay- kal, "Artık bütünleşme konu- sunu ilke bazmda ve çok genel düzeyde konuşmayı aşmak zo- rundayız. Bütünleşme özlemi- nin ötesınde somut önenler koymaya çabşıyoruz. Biz, CHP olarak, Uğur Mumcu'nun öl- dürülmesının yaratüğı bütün- leşme öztemı olarak bakmıyo- ruz buna sadece, bunu aşan bir temel gereksinme olarak görü- yoruz" dedi. Baykal, şunlan söyledi: "Eğer herkes birleşme, bü- tünleşme ihtiyactnı kabul edi- yorsa -ki biz ediyoruz ve bunu anyoruz- her somut şansı de- ğerlendirmek istiyoruz Bugün 3 parti var, bunlann arasında farklıhklar olduğu açıkür. An- cak, bu farklıhklann aşüamaz olduğu kanısında değiliz. Belli bir çabayla parulerin ıdelojık olarak kaynaşünlabileceğı inancındayız. Dikkaümizı geç- mişe değil. geleceğe çevirirsek, 3 partinın ideolojik yaklaşımlan- nı toparlama gayretine girer- sek, bunun alündan kalkabili- riz. Farklılıklar aşılabilir, aşıl- mahdır." Baykal, bütünleşme denene- cekse, önce bunun hangi çaü altmda olacağıtemel tercihinin yapılmas1 gereğini vurgulaya- rak, "Biz inanıyoruz ki, bütün- şme çatısı çok doğal olarak «JHPVür. CHP, böyle biroluşu- mun temel cıkış noktas olmalı- dır. Ne muthı ki, CHP vardır, bu tarihi bir şanstır. CHP olma- saydı, belki bu sorun daha kar- masık, daha cetrefil bir hal alır- <h" dedi. Baykal, CHP'nin Türkiye'nin ulusal zenginliği, tarihi serveu olduğuna dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdür- dü: "Böyle bir kuruluşta birieş- meyi önemsiyorum. Birleşme zeminini başka bir çaüda ara- maya kalkılmasını hiçbirimizin aklı almaz. CHP'nin sahibi, biz değiliz. Biz, CHP değiliz. CHP, bizi, hepimizi aşan bir siyasi zengjnliktir. Bir arayış varsa, doğal olarak CHP'de gerçek- teşürilmesini söylemek hepimi- zin görevi olmahdır. CHP'yi bırakıp. bir başka partide bütü- leşme arayışına girersek, CHP'- vi kapatanlan hak etmedikleri bir hakhhk noktasına getirmez miyiz? CHP'yi yaşatmak hepi- mimizin görevidir." Birleşme formûlü Bugün bütünleşme önünde temel engel olarak, 3 partinin kunılmuş olması ve bunlann ayn yöneticileri, hderlen olma- sının gözüktüğünü belirten Baykal, "birleşnie fonnülü"nü 'vteanlattı: "Eğer CHP çaüsı düşünce- miz kabul görürse, özlenen bü- tünleşmeyi saglamarun hiç de zannedildiği kadar zor olmaya- cağına inanamızj ifade etmek istiyorum. 9 martta bizim ku- rultayımız var. 9 mart kurulta- yımızdan önce var olan sosyal demokrat ya da demokratik sol kardeş partilerden birisi ya da her ikisi de CHP çaüsı alünda bütünleşme tercihini yetkili or- ganlannın karanyla ya da mer- kez organlannın karan ve gere- ğini yapmaa suretiyle ortaya koyacak olurlarsa, 9 Mart 1993'te toplanacak olan CHP kunıltayında, CHP'nin bugün- kü genel başkanı olarak ben genel başkan adayı olmayaca- ğım." Bayka.l beş aydır genel başkan olduğunu, eğer bu gehşme sağ- lanırsa, kurultaya dek 6 ay ge- nel başkanhk yapma fırsaü bulacağını vurgulayarak, "6 ay CHP'ye genel başkan olarak hizmet etmek şerefi, onuru ba- na ve aileme yıllarca yetecek düzeydedir" dedi ve bu tarihi fırsaün değerlendirilmesini iste- di. Tüm sorunlann iyniyetle çözülebileceğini bıldiren Bay- kal, "Bu çağnyı sadece basın aracılığıyla mı yapıyorsunuz, yoksa liderlerle görüşmeleriniz olacak mı?" sorusuna da," Bu, yeter derecede somut bir giri- şim. Vade de koyduk, 9 mart kunıltayında genel başkan adaylannın belirleneceği son dakikaya kadar kardeş partiler kararlannı verirse, ben aday ol- mamaya hazınm" yamünı ver- di. İnönûsuskun Baykal'ın basın toplanüsı yaptığı saatlerde, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de, Biüm ve Teknoloji Yüksek Kurulu toplanüsında ahnan kararlarla ilgili bir basın toplanüsı yapı- yordu. İnönü, TÜBİTAK'ta yapüğı basın toplanüsında ga- zetecilenn "Az önce CHP Ge- nel Başkanı Deniz Baykal, CHP çaüsı alünda toparlanma terahi kabul edilirse, 9 mart ku- nıltayında genel başkanlığa aday obnayacağınıaçıkladj. Bu öneriyi nasıl değerlendiriyorsu- nuz?" sorusunu, "Bugün o ko- nulara girmeyeceğim" diye yanıtladı. İnönü, gazetecilerin ısrarla sorulannı yinelemelerine karşın, bir yorum yapmamayı yeğledi. SHP kurmaylan, Baykal ın önerisiyle ilgili ilk degertendir- melerinde, "Bu, Baykal'm ge- nel başkanhk konusunda pes etmesi anlamına gdır. Değer- lendirme, yetkili organlarda yapılacakür" dediler. Inönü'- nün, Baykal'ın önerisinc ilişkin bir süre sessız kalmayı yeğleye- cegini belirten SHPkurmaylan, "Oneri, biraz kamuoyunda tar- üşılsın, berraklaşsın. Baykal'ın genel başkanlıktan çekileceği netleşsin. Ondan sonra gereken yapılır" diye konuştular. Sdvi: Hedef saptmyor SHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Baykal'ın açıklamalany- la ilgili olarak "Sosyal demok- rat parulerin birleşme konusu ciddi ve önemli bir konudur. Birleşme icin kişilere bağlı ola- rak koşul getirilmesi doğru de- ğildır. Sayın Baykal'ın genel başkan olması ya da olmaması önem taşımaz. Birleşmenin gündemde olduğu, tabanın or- tak ısteği olarak ortaya çıküğı bir zamanda, Sayın Baykal'ın kendisini ortaya koyması, de- ğerlendirilmeye muhtacür CHP'nin tuUnadığı, ilk günün heyecanının yerini SHP'ye geri dönüşlere bıraküğı hcrkesin malumudur. Ecevit Koou basitieştiriliyor DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün yazılı bir açıklama yaparak, Baykal'ın önerisiyle ilgiK görüşlenni anlatü. Ecevit. Baykal'm "birleşme önündeki cngelleri genel başkanhk sonı- nuna indirgemiş gibi göründü- ğünü" belirterek, "Ben sonı- nun bu ölçüde basitleşüribncsi ve kişiselleşürilmesini çok ya- dırgıyorum. Siyasal yaşamım boyunca ben mevki bağımlısı olmadığımı gösterdim. Secimk geldiğim bütün görevlerden kendi irademle aynldım. Bu sı- navlardan geçmiş bir kimse ola- rak mevki hırayla birleşmeye karşı çtkıyormuşum gibi göste- rilmem, büyük haksızlık" dedi. Ecevit, şunlan söyledi: "CHP yenıden kurulurken, ben somut bir öneride bulun- dum. Eğer CHP'nin yeniden kuruluşunda benden btr görev istenecekse, bu kunıluşun sağ- hk.li DSP temeli üzerinde oluş- turulmasını, böyle bir oluşuma demokratik sol felsefeyi benim- seyen her kesimin dengeh ve uyumlu katılımını sağlayabile- ceğimı, bana bu konuda yetkı venlirse. 9 Mart 1993'te yapıla- cak kunıltayda da CHP adı ve bayragı alünda yeni partinin çaüsınm çaülabileceğini söyle- dim. Fakal, kurullay delegeleri de, SHP yöneücileri de, Sayın Deniz Baykal ve arkadaşlan da benim önerime itibareünediler. Şimdi yeni CHP'nin bir dar kadrocu hareket olarak doğ- masının uyandırdığt hayal kı- nkhğı, belli ki bugünkü CHP yöneticilenni çok kaygılandıp- maktadır. CHP'nin gudük bir parti olarak kalacağı anlaşıl- mıştır. SHP ise, arük ancak ik- tidar ortaklığının nefes boru- suyla varlığını sürdürebilmek- tedir. tklidar olanaklannı yiti- nnce, SHP'nin de çöküp gidecegi bellidir." j ^ Ecevit, "solcu geçinen bazı çevrelerin DSP'nin solda ol- duklannı iddia eden ölcki parti- lerden ne kadar farklı olduğuna ilişkin sözlenni ciddıye aJma- dıklannı" savunarak, demok- ratik sola inanan herkcsin DSP'de güçlennı birlcştirmelen çağnsını yıneledı. HAZt lAttiHK. YASAM1N Uğur Mumcu anısına dün de yürüyüşler yapıldı, sergiler açüdı. (Fotoğraflar: YÜKSEL GÖRDES, FARUK ALT1NTAŞ) Biılik ateşiniMumcu yaktı Haber Merkezi - Yazarımı/ Uğur Mumcu için yurdun çeşitii yerlerinde düzenlenen miting ve yörâyüşlerde "Solda birlik çağ- nsı"nda bulunuldu. Yapdan or- tak açıklamalarda "Karaıdık güçteri yüreklendiren, gerici çev- rderi umutlandıran solun bölün- iBÛştüğûnü aşmak görevi bugün heptmizin omuzlarmdadır" de- nfldi. Adana'da Hastaneler kavşa- ğmda dün saat 13.00'te başlayan ve Istasyon Alanı'nda sona eren yürüynşcoşkuluydu. Yürüyüşte- "Demokrasi icin omuz omuza", "Uük cumhuriyeti yaşataca- ğtzn ,u Kahrolsun' laikîik düş- manlan, kahrolsun terör" pan- karttan açıldı. Yürüvüşe genckrin ve kadm- lann katdımmın yoğunluğu dik- kat çekitiydi. Yörüyüşe çocuk- lanyla birlikte kâtılan bazı kadmlar coşkuya çocuklannı da ortak ettiler. Vürüvüş sonrası okunan ortak avıklsunada, "Ka- ranlık güçleri yûrekkndiren, ge- rici çevrderi umntlandıran sohm bölünmüşlüğünü aşmak görevi bugün heptmizin omuzlannda- dır. Bu acı oiayla somutlaşan solda btrtik çağnmızı yinetiyo- ruz. Demokrasi güclerinin bir- leşme, bütünleşme çabalarma enjgd olanlara bu aiandan yük- sekn seslerin son uyan obnasını düjyoruz" denildi. Mitingin son- rası bazı gnıplann vürümek iste- mesi üzerine güvenlik güçleri müdahalede bulundu. Bu sırada çok sayıda kişinin gözaltına aiındığı görüldü. Manisa ve Tire'de Uğur Mumcu anısına düzenlenen mi- tinglerde binlerce yurttaş cina- yet örgütlerinin orta\a çıkarri- masını rsterfi, demokrasiye yönelik saldınlara karşı birleşil- mesi gcrektiğini >urguladı. Manisa'da sendikaların, bazı siyasi partilerin, meskk kuruluş- lannın. kitle örgütlerinin, öğren- cilerin, öğretmenlerin ve yurttaş- larm katılımıyla büyük bir mi- ting ve gösleri dü/cnîendi. Manisa'nın Soma ilçcsinde bugün "Demokrasi ve laiklik" mitingi düzenlenecek. İzmir'de Çandarlı Belediyesi Cumhuriyet Alam'ndâki parka "Lğur Mumcu Parkı" adı veril- mesini karaıiaştırdı. Bolu'da SHP'li belediyenin öncûlüğünde şapdan mitinge DYP, CHP il örgütleri, işci seo- dikaian, kamu sendikaları, ka- dm örgütleri, meslek odalan destek verirken yaklaşık 10 bin kişi kaütdı. Miting Ankara- 8oJu girişİDde vera açılan bir parka Uğur Mumcu adınm veril- mesiyle başladı. Daha sonra Lğur Mumcu Parkı'ndan Atatürk Anrtı'na kadar 2 kilo- metrelik yolda yürüyüş yapıldı. Bolu'da siyasi partilerin yaptığı mitinglerin dtşmda ilk defa bir miting düzenlendi ve ilk kez bir mitingde 10 bin kişi toplandı. Adapazan'nda düzenlenen "Demokrasi ve laiklik" mitingi dün yapıldı. Kapalı spor salonu önünden başlavan yürüyüş Gar Mevds§Tndjı_ djeenknen mi- tingle sona erdi. Yürayöşc yak- laşık 600 ktşi katıldı. Bursa SHP il örgütünce dü- zenlenen "Lğur'lu Gün" etkin- liklerinde, vaklaşık bin kişi, elle- rinde kırmızı karanfillerle Fomara Alanı'na gelerek, pira- mit biçimindeki anıt cdengin yanına karanfiller bıraktılar. Burada yapılan konuşmalarda Uğur Mumcu'vu yaşatmanın , laik cumhuri\eti yaşatmak ve geliştirmek demek olduğu kay- dedildi. Bandırma Belediye MeclisT- nde SHP,DYP ve bağımsız üye- lerin oybirliğile alınan karar gereği, kentin en işlek caddesi olan Soğuksu'nun adı Uğur Mumcu Caddesi olarak degişfi- riMi. Kiraz Belediye Mechsi, Cum- huriyet Alam'ndâki parka Uğur Mumcu'nun adının verilmesini kararlaştırdı.Altmova Belediye Meclisi de çok amaçlı olarak in- şa edilen siteye "Altmova Bele- diyesi Uğur Mumcu Kültür She- si" adım verdi. SHP Kadıköv ilçesi Gençlik Komisvonu üyeleri, vazanmız Uğur Mumcu anısına Kadıköy'- de yürüyüş vaptılar. SHP ilçe merkezinin bulunduğu Kırtasi- yeci Sokak'tan >ürüyüşe başla- yan gençler, alkışlarla kadıköy Iskelesi'ndeki Atatürk anıtına kadar yürüdüler. Lefkoşe'de bir süre önce ağaç- landırdmaya başlanan Yeşilköy Ormanı'na "Uğur Mumcu" adı- nın verilmesi benimsendi. Karikatürcükr Derneği An- kara Temsikiliği tarafından, vazanmız Uğur Mumcu anısına bir karikatür sergisi açıldı. " Uğur iMumcu'va Saygı" adıyla Yüksel Caddesi'nde açılan sergi- de, yirmive vakın sanatçınm 86 adet karikatürü bulunuyor. Mumcu'nun öldürüunesinden sonra gazeteierde ve çeşitii der- gilerde yavınlanan karikatürlc- rin de yer aidıgı sergiye büyük bir ilgi gösteriliyor. Lğur Mum- cu için bir de saygı defteri açılan sergiye katilan karikatür sanat- çdanndan bazılarmın isimleri ise şöyle: Cumhuriyet Gazetesi'nden Semih Poroy. Ismail Gülgeç, Kamil Masaracı, Kemal Gök- han Gürses; Milliyet Gazetesi'- nden Turhan Selçuk, Ercan Akyol; Günaydın'dan Musa Kart; Ankaralı karikatür sanat- çıiamıdan Metin Peker, Servet Günay, Burak Ergin. Sait Mun- zur.AliFuatSüner. Ankara içinde vürümek isteven Nurcular, Ankara şehir girişinde durduruldu. Ankara kara cübbetileregeçit vermedl ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Uğur Mumcu'nun cena- ze töreninde yürüyenlere tepki göstermek amaayla Elazığ ve Malatya'dan gelen kara cübbeli Nurculann Ankara'ya gırişi, polis tarafından cngellendi. Elazığ vc Malatya'dan üç otobüs ve bir minibüsle gelen Nurculann bir kolu olan Acze- mendi dcrgahına üye yaklaşık 150 kişi, dün öğlen saallerinde Ankara'nın ilçesi Gölbası'nda polis tarafından durduruldu. Ankara Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Alay Komutan- lığı'na bağJı askerler tarafından Gölbaşı girişinde yollan kesılen dergah üyelerinin temsilcisi Şeyh Müslüm Gündüz, "Bizi öldürürsünüz, ama geriye dön- düremezsiniz" yanıunı verdi. Ellcrinde asa, başlannda sa- nk. üzerlcrindc cübbe ve şalvar bulunan tankat uyelen, oto- büslerden inmelcnne ian veril- memesi üzennc, lcf eşhğindc "Hu, Allah" diye bağırarak. ilahilcr söyledilcr. Bir saat ka- dar oiobüslerdc bcklcycn tari- katçılar, daha sonra nama/ kılmak istediklerini behrterek, otobüslcrdcn ındiler Akşam satlerinde polis yetki- lileri ile tankat liderlerinden Müslim Gündüz arasında yapı- lan görüşme sonundd. tankat- glar geri dönme> i kabul ederek memleketlerine doğru yola çık- ülar. 25 gözaltı Polisin. başkentte kılık kıya- fet yasasına muhalefet ve dini propaganda yaptıklan gerekçe- siyle Dikmen'de bulunan Acze- mendi Dergâhfna mcnsup 7 kişi ile üzerlennde cübbe ile başlannda sank bulunan 18. loplam 25 kişiyı gözalıına aldığı öğrenıldı. Bakanlar anlaşamadı ŞeytanAyetleri hükümeti böldüHaber Merkezi - Yazar Aziz Nesin'in Şeytan Ayetleri'ni ya- yınlama karan hükümctlc farklı yaklaşımlara neden ol- du. İçişlcn Bakanı Ismet Sez- gin,"bir khleyi rencide edecek darrantşlardan sakmmak ge- rektiğjra" söylerken Kültür Bakanı Fikri Sağlar, Azız Ne- sın'm Şeytan Ayetleri'ni yayın- lama niyeti demokrasinin güzel bir örncğidir" dedi. Ne- sin son bir hafladır sürekli tele- fonla tehdillcr aldığını söyledi. Sezgjn dün İzmir'de düzcn- lcdığı basın toplanüsında bir gazeiednin sorusu üzerine, "Şeytan Ayetleri'yle ilgili olay- lan gazetelerden izliyoruz. Bir killeyı rencide edecek davra- nışlardan sakmmak saygının ürünü olmahdır. Aziz Nesin'in Şeytan Ayetleri'ni basanm sö- zü üzerine İran'da bir takım seslenn çıkmasını degerlendi- remem Bu doğmamış bebeğe don bıçmeye benzer. Olay ol- sun bir kere. Ona söylenen sö- zün ona karşı ifade edildığine dair kanıt yok. Üslelik bu kita- bın yayınlanmasıyla ilgili bizc müracaatta bulunulmadı"- dedi. Sağlar ise, Nesin'in acıkla- masının bir "iyi niyet" olduğu- nu belirtü. Sağlar şunlan söy- ledi: "Bu demokrasinin güzel bir örneğidir. Nesin'in bu girişimi için hıçbır engel yok. Türkıye'- de sanaisal, kültürel anlamda- ki bütün girişimlerin özgürce yapılmasını isüyorum." Nesin dün AA'ya yapüğı açıklamada lran'ın 40 yıldır ki- taplannı yayınladığmı ancak kendisıne "beş kunış" verme- diğini söledi. Nesin,"Iran Kül- tür Bakanlığı'na bir mektup yazarak telif hakkı ödemelerı- ni ya da kitaplanmı basmak- tan vazgeçmelerini istedım. Türkıye'de 95, İran'da ise 100 kitabım var. Çünkü adamlar gazeteierde çıkan yazılanmı bile toplayıp kitap haline getir- mişler. Ancak kilaplanmın boykot edilmcye çağnlması beni üzmedi. Kilaplanma tclif hakkı ödememeleri hırsızlıkiır. Bu yüzden boykota sevindım. Nesin, İran'da yayınlanan Cumhuri Islam Gazetesi'nin ölümünü "mübah " gösterme- sine ilişkin olarak da," O gaze- tc tüm İran halkı değildir Bu yüzden o yazıyı tüm İran hal- kının tavn olarak görmüyo- rum. O yüzden İran'daki ilenci unsurlar harekete geçti. İran halkı beni sever. "dedi. Son bir haftadır sürekli ölüm tehditleri aldığını söyle- ycn Nesin,"Koruyalım diye teklif geldi. Ama düşünmüyo- nım. Ancak ben istediğim zaman beni koruyacaklar" de- di. öte yandan, İran resmi ha- ber ajansı İRNA, İngıltere hükümeüni Salman Rüşdi ola- yını yeniden gündeme getir- mekle suçladı. İran Ingiltere'- nin Rüşdi'ye verdiği desteği kanıdı. İRNA haberinde, ln- giltere Dışişleri Bakanı Doug- las Hurd tarafından 45 dakika süreyle kabul edilmesini "ör- neği görülmemiş girişim" ola- rak nitelerken, bu ginşimin iran'a silah ambargosunu ge- nişletme çabalanna denk düş- mesine dikkat çekü. Yorgun Savaşçı Mezardançıkan ölüyüMemek ATİLLADORSAY 'Yorgun SavaşçT nihayet gü- nışığına pkıyor... Ne mulluluk! TelcP9nd& konuştuğum HaKt Refig, gerçekten de sevinçli gö- züküyor. Buna en çok o sevin- mış olmalı... Kolay değil. Ha- yaünızın bir bölümünü adadı- ğınız. yıllar boyu üzerinde çalışüğınız bir yapıt, yakılıp yok edıliyor. Ve yıllar sonra el- dc kalmış bir son kopyası orta- ya çıkıyor. Tüm emegi geçenle- rc, özellikle de Refiğ'e geçmiş olsun. Bu olay demokratikleşme ça- balanmızın aşamalanndan, zinann halkalanndan biri mi? Öy'le sayıp sevınmek de müm- kün. Ama o zaman niçin daha önce, daha sağlıkh, daha nor- mal bıçimde gerçekleşmedi? Bir fihnin yakılması gibi çağdışı ve hiçbir ülkede, hıçbir rejim alün- da görülmemiş bir olayın utan- cını bu hükümet sılip atmak için neden bu kadar bekledi? Koalisyon partileri yasaklan kaldırmak, ülkeyi çağdaş de- mokrasiye gecirmek, sanaün üzenndeki sansür baskısını ola- bıldiğince azalünak, gidcrek yok etmek için bulunduklan vaatler arasında, sinemamıza, sanatımıza ve yakın medya tari- himize düşmüş bu kara lekeyi silmek için neden bu kadar bck- lediler? Hükümet eğer yeterince güç- hl bir hükümetse niye emrinde olması gereken kimi kuruluşla- ra sözünü geçiremedi? Niye MİTte olduğu söylenen 'son kopya' bulunup çıkanlamadı? Bunun için ancak HBB'nin devreye girmesi. kendi 'Yorgun Savaşçı'sını alelacele yapürma- sı ve ekrana geürcceğini açıkla- ması mı gerekti? Rekabet ve reklam kaygılan, gerçek de- mokratikleşme, kaüksız özgür- leşme isteklerine bu denli ağır mı basü? Bir hükümeün yasak- lan kaldırmak, yasaklılan ser- best bırakmak politikasının gereği olarak 'Yorgun Savaşçı çok daha önceden, H BB'nin re- kabeti söz konusu olmadan bulunup gösterilebilseydi çok daha iyi olmaz, hükümete çok daha fazla puan kazandırmaz mıydı? Neyse olan oldu. Bize şimdı "mezardan çıkan bu ölü"yü hak ettiği ilgiyle karşılamak ve yalnız Türk sinema/TV tarihin- de değil dünya TV, sansür vc özgürlük savaşjmı tarihinde de 'müstesna' bir yeri kendisine şimdiden edinen bu önemli ça- bayı izlemek kalıyor.' Yorgun Savaşçı 'düşmanı' yendiHaber Merkezi - "Yorgun Savaşçı" 12 yıl arşivin tozlu raf- lannda bekletildikten sonra şimdi "yeni bırserüvene"hazır- lânıyor. TRTnin 12 yıl önce çetimini yapürdığı dizinin bu süre içinde "teknik bozulma- ya" uğradığı, HBB'nin yeni çekiminı yapüğı diziyle rekabe- te girmesınin güç olduğu ileri sürülüyor. 12 yıl içinde zaman zaman gündeme gelen dizi ile ilgili ola- rak dönemin yöneticilerinin farklı yaklaşımlar göstcrmesi şimdi yeniden sorgulanıyor. Kültür Bakanı Fikri Sağlar, "Yakıldığı öne sürülen Yorgun Savaşçı dızisının bulunmasını bir manüğın yüzkarasının yok edilmesi olarak algıhyorum" dedi. Macit Akman'ın TRT Genel Müdürlüğü döneminde yayın- lanması yasaklanan dizinin yakıldığı öne sürübnüştü. An- cak olaydan birkaç yıl sonra fıl- min yakılmadığı, MİTin arşi- vindc bulunduğu iddia edilmiş- li. Bunun ardından TRT yöneticileri kendi ellerindeki kopyanın yakıldığını, denetim için kurum dışındaki birimlerde kopyasının bulunabıleceği açıklamasını getirmişlcrdi. Koalisyon hükümctinın ku- rulmasından hcmen sonra Kül- tür Bakanı Fikri Sağlar. "Fıl- mın tüm parçalannı bir araya loplamak ıçın çaba sarf ctmış ancak net bir sonuç alamamışü. Saglar, HBB'de ayn bir Yor- gun Savaşçı dizisinin çekilmesi- nin ardından TRTnin de 12 yıllık diziyi yayyına koyma ka- rannı değerlendirirken şunlan söyledi: "Yorgun Savaşçı'nın bir sa- nat yaptü olarak yok edileme- yeceği anlayışı içerisinde niçin yakıldığını, sonra jeneriğinin var olduğunu ortaya koymuş- tuk. Bu filmin jeneriğinin bir kısmını Istanbul Üniversitesi'- nin arşivinde, bir kısmını da Başbakanlıga bağlı birimlerde saklandığı beliriendi. Yetkililer de Yorgun Savaşçı*nın yayınla- nacağını açıkladılar. Bu, bir manüğın yüzkarasının yok edihnesidir. Bu fılmin yayınla- nacak olması ohımlu bir geliş- medir." Yorgun Savaşçı'nın 12 yıl önceki senarisli ve yönetmeni Halit Refığ, gelişmeler karşısın- da "Hak yerini buldu" diyor. HBB TV'nin yaptığı Yorgun Savaşcı'ya gönül desteği dışın- da fiılı birdesteğinin olmadığını belirten Refığ, "Tunca Yön- der'in yapüğı çalışmayı şükran hissiyle karşılıyorum. Onlar bir riski göze aldılar. Bana bu pro- jeyi açüklannda benim 12 yıl önce çcktığım dizinin de yayına gircbilcceğı ihtimalinı göz önü- nc almışlardı. Bu konuyu ko- nuşmuştuk. Bcnım dizımın anidcn ortaya çıkma nskı var- dı."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear