Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 ŞUBAT1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
sigortaladı
riHC
• I satı
U. üra
• KOLEK
ŞİRKETLERDEN
HABERLER
• COCA-COLA'nın, özel
yılbaşı kampanyasında oto-
mobil kazananlara armağan-
lan Istanbul ve Ankara'da
düzenlenen törenlerle
ulaştınldı.
• DORLKDÖVİZ,
Sirkecfde bugün açacağı
şubesiyle döviz, altın ve
kıymetli altın madeni tıcareti
yapacak.
• YTONG,yapı
malzemelerini ve
elemanlannı tanıtmak
amacıyla Yeşilköy Çınar
Otel'de bir basın toplantısı
dûzenledi.
• RUYIAD,Conrad
Hilton'da düzenlenen
defıleden elde ettiği 200
milyon liralık geliri Bosna
Hersek'ten göçeden
çocuklann eğitimine ayırdı.
1LECOQ
İŞPORTIF,
lilkbaharveyaz
ıkreasyonlarıru
[tanıtanyeni
•katologlannı
hazırladı.
• CNRL'luslararası
Fuarcılık
Organizasyonu'nun
düzenlediği Uluslararası
"Florantalya'93" Fuan. 30
Mart-4 Nisan tarihlerinde
Antalya'da açılıyor.
" IADİDAS,
Filkbahar-yaz
modellerini
tanıtan yeni katologlan
tamamlandı.
• PANCOM, Meteoroloji
Işleri Genel Müdürlüğü'ne
256 adet Dotmatrix printer
sattı.
• ERMETAL, uygun kalite
güvence sıstemı oluşturma ve
fırma içi eğitimleri ile ISO
900 l'e haarlanıyor.
İSANA, 1993
fyılına
tüketicilerin talep
ve bekJenulerine uygun
olarak yeni bir kımlıkle
girdiğini açıkladı.
•TETRAPAK, ISO 9002
Kalıte Güvencesi Sistemi
Belgesi aldı.
• KARTSİS aracıhğıyla
uygulanan fotoğraflı kredi
kartı gittikçe yaygınlaşıyor.
• GÜNEŞSIGORTA,'
Toprak Mahsulleri Ofisi'ni 1
trilyon lira üzerinden
sigortaladı.
~ HDEVA
HOLDING'inilaç
satışlan 430 milyar
lirayı aştı. .
ÎLEKSÎYON
v
* ,M
MOBtLYAGenel
Müdürlüğû'ne Ali Kunt
getirildi.
PANCOM, dünyanın 'en
sessiz' printerini üretti.
T B l f I I B M
' n
I W% • • endüslride lider
• • # # T « o l a n AS/400 iş
bilgisayarlan' 1992 yılırun
ürünü' seçildi.
• ELSA, microchip
teknolojisiyle ürettıği yeni
dağılım santralı Süperstar'ı
piyasaya sürdü.
•ALBARAKA
TÜRK'ün.
12'naşubesi
Bakırköy'de
hizmete girdi.
• PLATAN, 4'üncü bayıler
toplanüsını Çeşme
Altınyunus Otelinde 20-21
şubat tanhlen arasında
gerçekleşürecek.
•TÜYAP İstanbul Sergi
Sarayı'nda' 1 'inci İstanbul
Seyabat ve Turizm Fuan'
Abdülkadir Ateş tarafından
açıldı.
• StKADeteks.bölge
bayiler toplantısında, yeni
ürünlerinin tanıtınu veyeni
pazarlama stratejilerinin
sunulmasını hedefledi.
• ALTERNATİFBANK'ın
olağan genel kurulu yapıldı.
• DEDEMAN Oteli'nin
Genei Müdürlüğü'ne Mengü
tlban atandı.
• TLRCAS, 1992 faaliyet
yılıru büyüme hamlesine
devam ederek tamamladı.
• EMEKSigortaJküsat
Bankası Kredi Pazarlama
Bölümü'nde yeni işe
başlayan müşteri
temsilcilerine 'sigortacıbk
eğitimi' verdi.
•AGFGaranti
Sigorta, Antalya
Sheraton-Voya-
ger Oteli'ni tümrisklerekarşı
yakJaşık 100 milyon dolara
sigortaladı.
ISOFRA
Yemek Üretim
Kuruluşu
personeleğitim
^alışmalanna devam ediyor.
• ECZACIBAŞI-SWARZ-
KOPFüe Artistik Kuaförler
Derneği'nin işbirliğiyle
düzenlenen Teknik Moda
Gösterisi' Conrad Oteli'nde
yapılıyor.
• EIUNCİLERYatınmve
Menkul Değerler Genel
Müdürlüğü'ne Sinan
Arslaner eetirildi.
• MARMARABANK,
hizmet ağına İzmir Şubesi'ni
deekledi.
• LOGO Yaahm 'ın en
kapsamh tican paketi LMS
GOLD, 'yılın ürünü' seçildi.
•TURTEL TURİZM
Işletmeleri, Side ve Sorgun
Taül Köyleri'nin tanıtım
standı ile I 'inci İstanbul
Seyahat ve Turizm Fuan'na
kaülıvor.
Geçen yıl 4.6 milyon yolcu taşıyarak rekor kırdı
THY 'yüksekten' uçuyort
LEYLA TAVŞANOĞLU
Türk Hava Yollan'nın
(THY) 1992 içinde taşıdığı yol-
cu sayısı ve izlediği uçak tarifesi
politikasıyla kendı yolcu taşıma
sayısı rekorunu kırarak 4.6 mil-
yon yolcu taşıdığı belirtildi. Bu
arada THY'nin tarife rekabeti
yüzünden İsviçre Havayollan
Swıssair'in yıllardır uçtuğu
Istanbul-Cenevre hattını ka-
patmak üzere olduğu öğrenildi.
THY'nin son bir yıl içindeki
çağdaşlaşma ve büyüme politi-
kasını Genel Müdür Tezcan
Yaramana'yla görüştük.
Uçuş noktalan artmca
Yaramana TH Y'yi büyütme
konusunda şunlan söyledi:
"öncelikle pazar büyümesini
sağlamak önemlidir. Bu da bır-
kaç yolla gerçekleştirilir. Bun-
lardan biri, uçtuğunuz nokta-
lan arturmakur. Daha çok
noktaya uçarsaruz otomatik-
man ağmız, o nispette de yolcu
sayınız artar. 1992 içinde önem-
li oranda hat ilavesi yapmadık.
Ama esas itibanyla ucmakta ol-
duğumuz hatlardaki yolcu
sayısını arttırarak 1992 yüı için-
de THY'nin kendi yolcu reko-
runu kırdık. THY'nin uçurdu-
ğu yolcu 1992'de 4.6 milyon k
işıye ulaşü."
THY'de 1992'de yapüklan
en önemli değişikliğin tanfeyi
gerek turizm gerekse de ticari
trafiğin uygun olduğu zaman-
lara getirmek olduğuna işaret
eden Yaramana sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Benim devraldığım tarifede
İstanbul-Paris uçağı sabah 11.
30'daydı. Günde bir uçağımız
vardı. Oysa Air France'ın sa-
bah ve akşam uçağı vardı.
Londra uçağımız, sabah 10.30'-
daydı Dolayısıyla iki uçak da
boş gidiyordu. Şimdi biz Paris,
Londra, Zürih, Frankfurt gibi
önemli noktalara her sabah,
hem akşam uçak koyduk. Ak-
•Türk
Hava
Yollan
Genel
Müdürü
Tezcan
Yaramancı
'Önemli
olan, uçuş
noktala-
nnın
, sayısını
arttırmaktır. Londra,Pans,
Zürih ve Frankfurt noktalanna
her gün iki sefer koyarak rekabet
şansımızı lehimize İcullandık"
diyor.
Havaolar masadaEkonomi Servisi - Hava-lş Sendikasu grev oylamasmda
'hayır' karan çıkan THY* işyeri için kamu işveren
sendikası TÜHİS'i pazartesi günü (oplu iş sözlesmesi
görüşmelerine çağırdı. Hava-lş grev oylamasında 'evet'
karan çıkan HAVAŞ jş\ereni ile dün Ankara'da gö-
rüşme masasuıa oturdu. Hava-İş Sendikasa Temsilciler
Kurulu öiiceki güıı yapbğı toplantıyla grev o> laması so-
nuciannı değeriendirdi. ToplanOda, daha önce yönetim
kurulu tarafından alınan gre> ov laması sonuçlanna iti-
raz etrne kararından vazgeçildi. HAVAŞ iş\ereni> le dün
başlayan topiusözieşme görüşmekrinin masa baştnda
çözümlennKsi ve yasal süre içinde anlaşma
sağtanamazsa grev hakmın kuUanılması karariaştınldı.
Temsifciler kurulunda alınan karar doğnıltusunda.
THY içyerieri için kamu işveren sendikası TÜHİS'e
pazartesi gûnü görüşme teklifi götüriilecek. THY*
sözleşınesi Yüksek Hakem Kurulu'na götüriibneden
mevcut onbeş günlük süre içuıde sonuçlandınlmaya
şamlan da bu saydığım metro-
pollerden 17.00 ile 18.00 saatle-
ri arası dönüş var. Böylece bu
noktalarda trafık bize doğru
yöneldi. Şunu da memnunlukla
belirtmek istiyorum. Daha teyi-
dini alamadım. ama Svvissair'in
yıllardan beri götürdüğü İstan-
bul-Cenevre hatünı kapatmak
üzere olduğunu biliyorum. De-
mek ki havayolunda tarifeyi
doğru yaparsanız çok kazançlı
çıkarsıruz."
THY'nin yeterli sayıda uçağı
olmadığını ve Boeing fırmasın-
dan beş tane 737 tipi jet kirala-
dığını belirten Genel Müdür
Yaramana, THY'nin bu yılki
turizm gelirlerinde beklenen
payını da şöyle anlattı:
"THY'nin turizm taşımaalı-
ğı icindeki payı yüzde 30'dur.
Bunun da nederu şu: Turizm ta-
şımacılığı bızım nispeten düşük
ücretli saydığımız taşımaalık
türüdür. Bu türde çok sayıda
faaliyet gösteren yerli ve yaban-
cı charter şirketleri var. Charter
şirketkhnin uçaklannda kol-
tuk sayısı daha fazla. Çünkü
koltuklar daha sıkışık. Biz tica-
ri piyasaya hitap eden bir kuru-
luş olduğumuz için daha iyi ye-
mek servisi sunanz. Diyelim
16-17 dolara bizde yemek servi-
si varken charter arketi bunu
12 dolara sağlar. Ozellikle yo-
ğun fıyat rekabetinden dolayı,
tur operatörleri haliyle charter
şirkeüerini tercih ediyorlar.
Buna karşın THY piyasanın
yüzde 30'unu almış durumda.
Şirketin büyüme çabalanna
karşın THY pılotlanrun eski
sosyaüst ülkelerden gelen pilot-
lar dışında en düşük ücreti alan
pılotlar olduğu eleşürilerine
karşıük Yaramana şu acıkla-
mayı getirdi.
"Bu iddialarda söze bakıl-
maz. Rakamlar var. THY pi-
lotlan ve personeli ülkelerinin
genel gelir düzeyine bakılırsa
uluslararası emsallerinden az
değil, daha çok alıyorlar. Bu-
gün tabii ki bir THY pilotu ya
da teknisyeni Lufthansa'daki
emsalinden daha düşük ücret
alıyordur. Ama Lufthansa'da o
ücreti alan kişi. kişi başına ulu-
sal gelirin 20 bin dolar civan-
nda seyrettiği bir ülkenin çalı-
şanıdır. Bizde ise biliyorsunuz
ulusal gelir 3 bin dolar civan-
nda. Ama bugün dolara da vur-
samz bizim uçan ekibe ödediği-
miz ücretlerin uluslararası dü-
zeye yakın olduğunu görürsü-
nüz. Hatta çok ileri bir iddiam
var. Şu anda ABD'de ödenen
ücretler bizim uçan ekibe THY
olarak ödediğimiz ücretlerden
de düşüktür. Bugün ABD'de
hostes 1.200 dolara, bin dolara
çalışıyor. 3 bin, 3.500 dolara pi-
lot çalışıyor. Demek ki piyasa
koşullan. rekabet, ekonomik
konjonktür olayı etkiliyor.
Unutmayın, bugün dünya
havacıhğı gerçek bir krizden ge-
çiyor. Bazı havayolu çahşanlan
ücretlerini kendi istekler ile in-
dirdiler. Bazı havayolu çalışan-
lan ülkelenndeki enflasyona
karşın ücret artışı almamayı ka-
bul ettiler. Dolayısıyla bizim
peronelin düşük ücret aldığı
tarandaki iddia kesinlikle doğ-
ru değildir. Bu, yanlış kıyasla-
malara dayaruyor. Bugün ülke-
mizde 1.600 milyon sendikah
calışan var. Yaptığımız incele-
mede THY çaîışanlannın bu
1.6 milyon kişinin ilk yüzde
10'u arasında yer aldığmı gör-
dük ücret açısından. Isteğin
sonu yok. Bcn de daha fazla ka-
zanayım istiyorum. Bana ba-
kan adam da artık insaf daha
ne istiyor, diyor. Isteğin sının
yok. Ama bir de imkanlar ne-
dir, onu görmek laam."
Boeing, 28 bin işçiye kıyacakSEATTLE (AA) - Dünyanın en büyük
uçak yapıması Boeing Co. 'yeteri kadar
sipariş alınamadığı' gerekçesiyle 1994 yılı
ortasına kadar işgücünün yüzde 20'sini
azaltacağını açıkladı.
Ancak bu açıklama Boeing'in hisselerine
olumlu yansıdı. New York Menkul Kıy-
metler Borsası'nda Boeing hissleri 12.5 do-
lar birden yûkselerek 33.87 dolara
tırmandı.
Boeing'in açıklamasında bu yıl sonuna
kadar 23 bin, önümüzdeki yılın ilk altı ayı-
nda ise 5 bin personelin işten çıkartı-
lmasının planlandığı kaydedilirken büro
çahşanlan ile işçiler arasında eşit sayıda bir
işten cıkartmaya gidileceği de bildınldı
Boeing'in halen 143 bin 200 çalışanı bulu-
nuyor.
Ticari jet uçaklan Boeing 737, 747, 757
ve 767'lerdeki üretirn düşüşünün fısmayı
bu karara ittiğini belirten gözlemciler, ge-
çen günlerde bu yıl 25 bin kişiyi işten çıkar-
tacağını açıklayan IBM ve 50 bin kişiyi iş-
ten çıkartacağını bildiren Sears Roebuck
Co.'dan sonra Boeing'in işgücü azaltma
karanrun yeni Amerikan yönetimi için çok
kötû bir başlangıç olduğunu söylûyorlar.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Raporu:
Amerikan sigara tekeOeri yayıbyor
İzmir (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - Türkiye Ziraatçılar Der-
neği'nin hazırladığı Tütün Rapo-
nı'nda, Türkiye'nin Amerikan
sigara tekelkrinin yaydma sa-
vaşıiKİa stratejik öneme sahip oJ-
duğu belirtildi. Türkiye'de en
çok üretüen tanmsal ürünlerin
başmda gelen tutünden sağlanan
döviz geürinin >üzde 80'inin tü-
tün ithalinde kiülanıldığı da ra-
porda öne sûrüldü. Raporda des-
tekleme alunlannın tümüyle
devreden çıkarümasuıa ve üreti-
dyi tümüyle caresiz bırakmaya
yönelik tütün borsasının kurul-
masna karşı oiunduğu belirtildi.
Yolsuzluk iddialan
Tütünün poütik hedefler için
kullanılması ve doğurduğu so-
nucJannm da değeriendirildjği
raporda, son zamanlarda Doğu
ve Güneydoğu Anadolu Bölge-
leri'ndeki üretim ardşına dikkat
çekikrek "bu bölgedeki tütün
• ABD'nin sigara ve tütün ihracatında dünyanın sayılı ülkelerinden birisi
olduğuna dikkat çekilen raporda, tütünün 1990 yılmda ABDekonomisine
katkısının 2.7 milyardolar olduğu belirtildi ve Türkiye'de Marlboro üreten
Philsa'ya yasalarla ayncalık tanındığı öne sürüldü.
alunlarında son derece büyük
yolsuzlukların döndüğii" öne su-
rülüyor. Bögenin yan feodal
yapısı nedeniyle gerçek anlamda
çıkarlarını savunamadıgı. ağa,
tüccar ve birtakun etkili-yetkili-
lerin ürünü ele geçirip buna istc-
dikkri gibi tasarruf ettikleri dü-
şünüJürse, bu üretim fazlasının
bir bölümünün hayali olduğu so-
nucuna da varılabilir" denildi.
ABD'de tütün sektörünün an-
ti-sigara kampanyalanndan et-
kilendiği. Doğu Bloku'nun çö-
küşünden sonra da Amerikan si-
gara tekeUerinin büvük yayılma
politikalarnıa yönetdikleri vur-
gulandı.
Raporda, Türkiye'nin hem iç
pazar hem de Orta Asya pazan
açısından son derece stratejik bir
nokta olduğuna dikkat cekildi.
Bu tekelkrin Türkiye'} e gjrraesi
için yasal engellerin olduğu, an-
cak 1980 sonrasında yapılan
baskılarla bu yasanın değiştiril-
diğj de öne sürüldü.
Tekel devre dışı
Raporda şöyledenildi: "1991'-
de yavımlanan Bakanlar Kurulu
Kararnamesi'ne göre, yatınm
için Tekel'in ortaklığı zorunlu
olmaktan çıkarüıyor ve vurrici
imalatçılann ürettikleri siga-
ranın marka bazında 2 bin tonu
geçmesi halinde, söz konusu
markalann fiyatlandmunası,
dağrtmı ve satışı serbesttir hük-
raü getiriliyor. Bu karanuunenin
hemen ardından Phüsa'daki
>üzde 151ik Tekej katılımına
son verilijorve Philip Morris bu
hisseleri devralarak, ortaklıkta-
ki payını yüzde 75'e çıkanyor.
Y'dda 2 bin tonluk üretim ölçüsü
ise Philsa"v ı diğer \ abancı tekel-
ler karşısında avantajlı kılmak
için düşünüunüş bir büküm.
Çünkü Tekel'in 1990 yüında it-
hal edip yurtiçinde sattığı 15 bin
yabancı sigaranm 13 bin 500
tonu, yani yüzde 8Tsi, Philip
Morris tarafından ütetilen
Marlboro, Marlboro Light, ve
Parliament markalanndan olu-
or.
sırada gelen ReynoMs
Grubu'nun pazar payı ise belirti-
len miktann \ansı düzeyinde.
Yani diğer fırmalann hiçbirinin
yıllık 200 tonluk pazan yok. Bu
maddekr hem Tekelln, hem de
Hazine'nin en büyük geiir kay-
naklarmdan birinin Philsa'nın
kasalanna aktanlması anlanu-
na geliyor."
Raporda Philsa'mn Türk pa-
zarını tam anlamıyla kuUanması
için büyük bir engel oluşturan
Tekel'i damping dahi her türiü
silaha başvurarak yok etmek
için çauşacağı da öne sürüldü.
'Borsaya karşıyız'
Raporda " Tütün Tarım Satış
kooperatifleri ve onun üst birtiği
demokratik bir içerikle kurulup
üretim ve pazarlama aşamasj-
nda duzenleyici bir rol üstlenme-
diği sürece, kısa vadede 1177
Saydı Kanun'un verdiği yetkiler-
le üretim alanlannm sınırian-
ması ve alrnı sisteminin gerçek
üreticiye parasmı zamanında
vererek Tekel bünyesinde ger-
çekleştirilmesi en az kötü olan
yoldur" görüşlerine yer verildi.
Paralı otoyollara yeni geçiş ödemesi sistemi
Köprülerde gişe vurgunuııa son!
• Toplam 45-50 milyar liralık bir
yatınmla gerçekleştirilebilecek TAG
sistemi sayesinde, hem gişelerde
bekleme önlenip trafiğin hızlı akışı
sağlanacak hem de geçişler sırasında
yapıldığı saptanan yolsuzluklann
önü alınarak köprü ve otoyol
gelirleri arttınlacak.
BÜLENT KIZANLIK
Boğaz köprüleri ile paralı otoyollann gi-
riş çıkışlannda yaşanan trafık sıkışıklığı ve
ortaya çıkanlan "gişe vurgunu" bu nokta-
larda yeni otomasyon arayışlannı gündeme
getirdi.
Karayollan Genel Müdürlüğü daha ge-
lişmiş verisksizbir geçiş ücreti ödeme siste-
mi üzerine, Italyan, Alman ve Fransız fir-
malann tekliflerini değerlendiriyor. Bun-
lardan Fransız Alcatel Amtech'in elektro-
nik ücret toplama sistemi pazartesi günü
İstanbul Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'-
nde denenecek.
Radyo dalgalı sistem
Fransız firmasının Türkiye'deki ortağı
EXIM AŞ'nin yetkilileri, araçlan radyo
dalgalanna göre tanımlayan ve böylece
yolsuzluklan önleyen sistemin, geçiş esna-
sında ücret ödemeyi ortadan kaldırdığını
belirttiler.
Şirketin Pazarlama Müdürü Ferit Sağn
roğlu, sistemde radyo dalgalan yüklenen
kredi kartı büyüklüğündeki "TAG" adı ve-
rilen cihazlann, araan ön camına
yapıştınldığını söyledi. Köprü ya da oto-
yollara yerleştirilen elektronik gişelerden
yapılacak gecişlerin bu cihazdan yayılan
dalgalarla saptandığjnı Sağıroğlu, "TAG"-
lann ya belli bir geçiş kapasitesi içereceğini
ya da kredi kartlanyla bağlantılandınlarak
bu kartlann öngördüğü limitlerle sınırlan-
dınlabileceğini belirtti. Sağıroğlu. böylece
geçiş ücretlerinin gişede beklenmeden kre-
di kartı hesabıyla ödenebileceğini belirtti.
Sağıroğlu, "TAG'lann dağıümı için bir
bankanın ya da bir başka dağıtım kurulu-
şunun organizasyonunda yaygın bir saüş
ağı planlandığını anlattı. Çalıntı ya da ge-
çiş ümiti dolmuş cihazlan taşıyan araba-
lann geçişlerinin aynı sisteme bağlı bari-
yerlerle önleneceğini de belirten Sağıroğlu.
"TAG"larda araçla ilgili tüm kimlik bel-
geleri yer alacağından. calınü bir araan o
otoyoldan geçişinin hemen saptanabilecc-
ğini söyledi.
"Para odemek için yavaşlamak zorunda
kahnmayacağı için trafik akışı rahatlaya-
cak. Araçlar 140 kilometre hızla gişelerden
geçebilecek. Fatih Köprüsü'nde bugün bir
gişeden saatte 160 araç geçerken bu sis-
tem le 1200 araç geçişi sağlanacak" dedi.
Sağıroğlu tek geçiş için nakit ücret tahsil
edebilecek bir mekanizmanın da sistemin
bünyesinde bulunduğunu belirtti.
Sistemin Boğaz Köprüsü ve Fatih Sul-
tan Mehmet Köprüsü için bilgisayar ağı ile
birlikte toplam 5-6 milyon dolarlık (yak-
lasık 45-50 milvar lira) maliveti bulundu-
ğunu kaydeden EXIM Genel Müdürü
Alphan Manas da köprülerden geçen gün-
de 120 bin araçtan yüzde 85'inin aynı gün
geri döndüğünü anlattı. Bu araçlann köp-
rülere günde 1,8 milyar lira bıraktığını
hatırlatan Manas. "Kamu Ortaklığı Ida-
resi bilet satışı karşılığında Karayollan'na
yüzde 10 komisyon veriyor. Bunu bize ver-
sinler. 5 yıllığına örneğin yap-işlet-devret
modeliyle sistemi TAG'lerin satış organi-
zasyonunu yürütecek bankaya fınanse et-
tirebilirler. Bugün 10 binlik olarak topla-
nan tonlarca para çuvallara dolduruluyor.
Hesap hatalanna ilişkin büyük riskler var.
Bayındırlık Bakanlığı da, Karayollan da,
KOİ de böyle bir sistem istiyor. Ancak
kimse sorumluluğu üstlenmeİc istemiyor,
imza atılamıyor"dedi. Trafık sıkışıklığı-
ndaki dur kalklann ekonomiye ABD'de
otomobil başına 5 cent, kamyon başına 25
cent zarar verdiğıni, daha pahalı akaryakıt
fıyatlan yüzünden Türkiye'de bunun ikiye
katlandığını söyleyen Alphan Manas, bu-
gün dünyadaki 22 otoyol ve köprüden ge-
çiş yapan 2,8 milyon araan "TAG" kul-
lanıdığını sözlenne ekledi.
IŞÇENIN EVRENINDEN
ŞÜKRANKETENCİ
Özelleştirme İdeolojiktip
Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Bolu'da
"özelleştirme ve ORÜS" konulu birtoplantı dûzenledi. İyi
ki dûzenledi. Bugüne kadar bize bilimsel doğru olarak
yutturulanların bilimsel olmadığını öğrendik. İktisat bilimi.
özelleştirme uygulamalarının yapıldığı en başarılı ülkele-
redeki araştırmalar da dahil, bütün dünya örnekleri, işlet-
me verimi ile mülkiyet arasında hiçbir ilişki olmadığını or-
taya koyuyor.
MPM Araştırma Bölümü Uzmanı Halit Suiçmez, son
yılların dünyada moda ve yaygın özelleştirme uygula-
malarının sonuçları üzerinde, gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkelerdeki uygulama sonuçlanna dayalı yapılmış
araştırma sonuçlannı aktarıyor. özelleştirmenin daya-
nağı yapılan verimlilik artışı ile özelleştirme arasında hiç-
bir ilişki kurulamıyor Büyük bir gürültü ile yanlış temeller
üzerinde tartşma yapıldığı ortaya çıkıyor. Hele de geliş-
mekte olan ülkelerdeki uygulamaların sonuçlarının çok
daha olumsuz olduğu saptanıyor Özelleştirme sadece
geçici bir dönem için, kamuya ait mal varlığının satı-
Imasının karşılığı olarak bütçe açığının kapatılmasına
yarıyor. Ekonomik etkinlik artışı, ekonomiye olumlu
katkısı söz konusu olamıyor.
Prof. Korkut Boratav özelleştirmenin kendi başına bir
amaç haline getirildiğini, ideolojik bir yaklaşım olduğunu
belirtiyor. "Niçin özelleştirme" sorusuna bilimsel yanıt
arandığında ise servetin halka yayılması, sermaye piya-
sasının geliştirilmesi gibi savların gerçek dışı olduğunu
ve tam tersi sonuçlar verdiğini vurguluyor. Bütçenin cari
açığını kapatmak gibi bir amaçla özelleştirme yapmanın
ise çok tehlikeli ve yanlış olduğunu anlatıyor. Ekonomik
etkinlik yaratma konusunda ise kamu kuruluşları ile özel
kuruluşlar arasında bilimsel olarak hiçbir anlamlı fark gö-
rülemediğini, kamuda düşük verim ve kamu açığı sorun-
larının mülkiyetin niteliğinden değil, çok farklı nedenler,
uygulanan politikalardan kaynaklandığını açıklıyor. KİT'-
lerin olumsuz siyasal müdahaleler nedeni ile zarar etme-
lerinin önlenmesi için TÖYOK kararmın özelleştirme de-
ğil özerkleştirme olduğunu anımsatıyor. Ancak bütçe
açığının aşılması için zorunlu köklü vergı reformundan
kaçınmak üzere, kolay yolun, kamu mal varlığı KlT'lerin
saölması yolunun seçildiğini söylüyor.
ORÜS'ün özelleştirilmesi olayı üzerinde konuşan Doç.
Yücel Çağlar ise ORÜS'ün özelleştirilmesi ile sadece ka-
munun malı çok değerli bir işletmenin satılmış olmaya-
cağını, orman ürünlerınde kalite ve öncülük yapan bir iş-
letmenin batırılmış olacağını anlatıyor. Orman köyleri
çevresindeki başlıca iş ve gelir kapjsının kapanması ile
bağlantılı olarak ormanlara yöneiık tahribatın da arta-
cağını vurguluyor. Verimli çalıştırmada zarar etmesinin
söz konusu olmadığı bir dev işletmenin yok edilip orman
sanayiinde üretim ve kalite düşüklüğü anlamına gelen bir
parçalamaya sürüklenmesinin akıl ve mantık işi ol-
madığını verilerle açıklıyor.
ORÜS Genel Müdürü Mehmet Yılmaz'ın konuşma-
sından ORÜS'ün zarar ettiği için satılmasının söz konusu
olmadığını, orman sanayiinde kalite standarUarına
ulaşmış tek işletme olduğunu, Türkiye çapında üretimi ile
ekonomik ve sosyal çok önemli katkılarını öğrenıyoruz.
Daha önemlisı özelleştirme karan yöntemi ve biçilen fiyat
konularında sahıbi işletmenin hiçbir bilgisi ve görüşünün
olmadığı, alınmadığını da.
^ ) l adına bilgi veren özelleştirme uzmanı Aysun Cen-
giz'in açıklamalarının satır aralarından ise cumhuriyetin
kuruluşundan bu yana oluşturulmuş kamu servetinin
satılmasında, bütün kararların kapalı kapılar arkasında
alındığını çıkarıyoruz. örneğin işletmenin asgarı degeri
de işletmeyönetimmdendahı saklanarak, KOltarafından
belirlenerek koca işletmelerin 20 gün içinde satılabilmesi
yöntemlerinin geliştirildiğini öğreniyoruz.
Bazı yükselen değerlerin sahibi yorumcuların bazı özel
televizyon haber programlarının sonunda durup durup
özelleştirmenin hızla yapılması ve ekonominin düze çı-
kanlması yorumlannın hemen ardından, çok önemli
kamu işletmelerinin bu kapalı zarf yöntemi ile söz konusu
televizyonların da sahibi patronlara sablmış olması an-
lamlı değil mi?
Bütün bu öğrendiklerımizin ardından özelleştirmenin
hala ekonomıyi düze çıkaracak bir zorunluluk olduğunu
düşünebilir miyiz? Evet size soruyoruz, büyük bir işsizlik
ve sosyal çalkanbya, sendıkal haklar kaybına yol açacak
özeğlleştirme, ekonomik hiçbir yarar sağlamıyorsa, ide-
lojık bir yaklaşımla amaç edinilmişse, siz özelleştirme-
den yana mısınız? Atatürk'ün kurduğu KİT'lerin mutiaka
özelleştirilmesini, birilerinin zengin edilmesıni istiyor
musunuz? Adil vergi sistemi yerine, bütçe açıklannm mal
varlığımızdan kapaölması, kamunun bir daha edinileme-
yecek mal varlıklarının çarçur edilmesini savunuyor
musunuz? Yanıtınız "hayır" ise biliniz ki birileri sizi "dina-
zor" olmakla suçlayabilir. Ben kendi adıma böytesı bir
özeileştirmeyi savunmaktansa, "dinazor" olarak damga-
lanmaya çoktan hazırım.
ATO RAPORU
KİT'lere
zoraki
frenANKARA (AA) - Ankara
Ticaret Odası (ATO) Başkanı
Ahmet Cavuşoğhı, hükümeün
ocak-şubat aylannda normal
koşullarda yapması gereken
KİT zamlannı, enflasyonun
daha düşük olduğu bahar ay-
lanna erelemeyi planladığını
öne sürerken bunun ekono-
mik maliyetinin çok yüksek
olacağını söyledi.
Çavuşoğlu, şubata ilişkin
hazırlanan ekonomik raporu
açıkladı. Enflasyonla müca-
delede tutarlı bir ücret politi-
kasının yerleşmesi ve kırtasiye
dışı harcamaiann disipline
edilmesi konusunda aktif bir
politika izlemediğinı öne sü-
ren Çavuşoğlu, hükümetin bu
yıl uygulayacağı ücret politi-
kasını kamuoyuna bir an
önce açıklamasını istedi.
Döviz kurlanrun beklene-
nin altında artış göstermesi
sonucu fonlann şubat ayı içe-
risinde büyük miktarlarda
Borsa'ya akmaya başladığı ve
Borsa Endeksi'nin birkaç haf-
tadır günde yüzde 2 gibi yük-
sek bir oranda arttığını belir-
ten Çavuşoğlu şunlan söyledi:
"Azalan faiz oranlan ve men-
kul kıymetlere olan talepteki
canlanma olumlu bir sürece
girilebileceği sinyalini ver-
mektedir. Finans sektöründe
olumlu sayılabilecek bu geliş-
menin, enflasyon ile sıkı ve
şeffaf bir mücadele ile destek-
lenmesi gcrekirken hükü-
metin uyguladığı politika bize
oldukça riskli gelmektedir.
7 yılda 8 bin 900 işçi lıayatuıı yiîirdi
Işkazaları
Azrailgibi
• İZSİAD Başkanı Turgay Yeşilbaş, iş
kazalanndan dolayı ülkemizin her yıl yaklaşık 10
trilyon lira kaybettiğini belirterek 'bunun anlarnı,
Türkiye'nin her yıl bir Atatürk Barajı'nı
kaybetmesidir'dedi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir Sanayıci ve
Işadamlan Derneği Başkanı
Turgay Yeşilbaş, Türkiye'de 7
yılda 8 bin 900 kişinin ış kaza-
sından yaşamını yitirdigini be-
lirterek "Işçi sağlığı ve iş gü-
venliği konusunda bir mevzu-
at yetersizliğinden çok bir
mevzuat dağınıklılığı mevcut-
tur. Bu konuda dağınık hü-
kümlerin bir araya getirilmesi
şarttır" dedi.
Günde 443 kaza
İzmir Sanayici ve İşadam-
lan Derneği tarafından hazı-
rlattınlan "İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Açısından Ulusla-
rarası Normlar ve Avrupa
Topluluğu'ndan Örnekler"
konulu rapor açıklandı.
fZSİAD Yönetim Kurulu
Başkanı Turgay Yeşilbaş,
1990 yılında günde ortalama
443 iş kazası meydana geldiği-
ni, bu kazalarda da günde or-
nomisinde çok büyük kayıpla-
ra ypl açtığı kuşkusuzdur"
dedi. İş kazalannın üç ana te-
melde meydana geidiğini belir-
ten Yeşilbaş, bunlann "eğitim-
sizlik, eski teknoloji ve deme-
tim yetersizliği" başbklannda
toplanabileceğini söyledi. İşçi
sağlığı ve iş güvenliği konu-
sunda mevzuat yetersizliğin-
den çok mevzuat dağınıklığı
yaşandığını \r
urgulayan Yeşil-
baş şunlan söyledi:
"Her şeyden önce gereken,
dağıruk hükümleri bir araya
getirecek bir düzenlemenin
yapılmasıdır. Bu suretle işçi
sağlığı ve iş güvenliği kurallan
öğrenilmesi ve uygulanması
çok daha kolay bir yapıya ka-
vuşturulacaktır. Bunun yanı-
nda bağımsız ve özerk bir 'İşçi
Sağlığı ve İş Güvenliği Kunı-
mu' kurulmalıdır. Kurum,
mutiaka bir iş kazası ve meslek
hastahklan sicılı tutmalıdır"
Toplantıya katılan Türk-İş
3. Bölge Temsilcisi Mustafa
Kundakçı, iş kazalannın dahatalama 4 işçinın yaşamım yitir-
diğini söyledi. İş kazalannın çok küçuk ve orta boyişletme-
yılda 2 milyon 642 bin işgünü lerde meydana geidiğini belir-
kaybına neden olduğunu be-
lirten Yeşilbaş. "İş kazasına
uğrayan taraflar ile bunlann
yakınlannın çcktıği manevı
acılardan başka uğranılan
maddi zararlann da Türk eko-
terek 50'den aşağı işçi çalışü-
ran işyerlerinin işyen sağlık
hizmetlen vennediğin!, dev-
letın işyerlerine ruhsa, verir-
ken denetim yapması ferekti-
ğini de vurguladı.