25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Imtiyaz sahibi: Berin Nadi Genel Vavın Yoneımenı Özgen \car #06061 Ya\ınK.oordındioru HikmetÇetinkaya •Genel Yayın Danı^manı Orhan Erinç#\ azı lşlerı Mu- duru Celal Başlangıç #HabcrMerkez] Mudurü Mustafa BaJba> Gorsel Yonetmer \li \car •Duzenleme Mustafa Sağlamer • İstanbul Haberlen Şena> Kalkan #Dış Haberler Erguo Balcı • 1$ - Ekonomı Dinç Ta>anç OYuıt Haberlen Mehmet Saraç • Makaleler Sami Karaören • Spor \bdülkadir ^üceiman #Du- TCİtnıe Abdullah \ azıcı Ankara Temsılası Cüneyt Arcayürek #Haber Mudurlen Işık Kansu, Hakkı Erdem Z Gokalp BK İnkılap S "No 19 4. Tel 433114M7. Telex 42344, F.ıx (4)4330565• İzmır Temsılcı \ Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352S 2 3 Tel 831231., Telex 52359.Fax (51)895360 • Adana Temsılası' Çetin Yiğenoğlu İnonu Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel. 59 37 52(4 hat).Telex: 62155, Fax (71)59 25 78 be Mudur V Erol Erkut • Koordına- tor \hmet KoruUan •Muhasebe Bülent Ye- ner •İdare Hüseyin Gürer •Işletme önder Çelik »Bılgı-Işlem Nail lnal «Bılgısavar Sıs- tetn: Mürihet Çiler •Reklam Reha Işıtman \«)HBİa)i«:\cnıGunHabcrAMnsı.B,iMn\c>d)incılık A Ş B«s»n:Cumhun'.ct MjtbddcılnoeGazetccılıkTAŞ Turkocap Cad W 41 Oğdloğlu 34334 İsl PK 246KtanbulTel 5i:O5 05Tclex :::46 Fa\ (151^59^ 2 0 Ş L B A T 1 9 9 3 İ m > d k 5 : ] G u n e ş 6 4 6 Öğle 12 23 İkmdı 15 20 A k ş a m l 7 5 0 >atMİ9(»9 Oruçtırtacaklara âneriler • İSTANBLL(AA)- Beslenme uzmanlan. yaklaşan Ramazan ayında oruç tutacaklan uyararak fazla yağlı ve aşın proteinlı yiyeceklerden uzak durmalannı önerdıler. Uzmanlar, bu tür vıyeceklerinhazımsızlık. şışkınlîk ve gaza yol açacağını bıldırdıler. Oruç tutanlann. beynın yeterli besın alamamasındandolayı sınırlı olabileceklennedıkkat • çeken psıkiyatristler de, Ramazan ayı süresince dıni vecıbeleri yenne getırenlere karşı hoşgörülü davranılmasını istedıler. Hacettepe Üniversitesı Sağhk Teknolojisı Yüksekokulu Beslenme ve Diyeleük Bölümü Öğretım Üvesi Prof.Dr. Ayşe Baysal, AÂ muhabınne yaptığı açıklamada, oruç tutanlann gün boyu susamamalan ıçin aşın proteinli yiyeceklerden kaçınmalan gerektiğıni söyledi. Doğalilaç,lahana • ANKARA (AA) - Beyaz lahananın.ışveaile hayatında yoğun stres altında yaşayan ınsanlar içın ideal bir besın olduğu ve bırçok hastalığa karşı önleyia maddeler ıçerdığı bildirildı.ÇıftçıveKöy Düny ası dergisınde yer alan bır yazıda. beyaz lahananın ıçınde bulunan bol mıktardaki potasyumun vücuttakı fazla suyu aldığı. vücuttan çıkan fazla su sayesınde kalp ve dolaşım sısteminın rahatladığı, böy lece ınsanın üzenndeki yükün kalkmışolduğu bclırtıldi Takılapla gelen alerji• GAZİANTEP(AA)- Nıkelden yapılan takı ve gereçienn alerjıye neden olduğu bıldinldi. AA muhabınne konu ıle ilgıli bılgı veren Gaaantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç Dr Orhan Özgöztaşı, teknolojık gelışmeye paralel olarak endüstriyel maddelerin günlük yaşama daha çok gırdığını, dolayısıyla da alerjık hastalıklann arltığını söyledi. Alerjık hastalıklann tedavısı olmadığını v urgulayan Doç.Dr. Özgöztaşı," Alerjinın tedavısı yoktur. Hastahktan kurtulmanın tek çaresi. kışinin. alerjı yaratan maddeden uzak durmasıdır" dedi. Geceçalışmak • İZMİR (AA) - Sürekh gece çalışan kışılenn ruh ve beden sağlığı yönunden olumsuz etkılendiklen belırtildi. İşçi Sağlığı ve İş Güvenlığı Merkezı(İŞGÜM) yetkılilen, Izmir"de yaptıklan araştırmada, gece çalışmasmın işçilerin sosyal ilişkılennin zayıflamasına neden olduğunun anlaşıldığını bıldirerek, "İş ortamırun vücut için uygunsuzluğu nedeniyle gece çalışanlann yûzde 88"inde bazı melabolik rahatsızlıklara rastlanıyor" dedıler. llginç mestek • LONDRA(AA)- İngiltere'de bir gencın. geçen yıl "tek kollu canavar' dıye bilinen kumar makinelennden. geliştirdiğı bir sıstem sayesinde 77 bin sterlin (1 milyar lira) kazandıgı açıklandı. Bristol kentinde yaşayan Leon Eaton'ın (20). genellikle İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri arasında sefer yapan fenbotlardaki kumar makinelennden günde bın sterlıne (1.3 milyon lira) varan bır gelır elde ettiği belirtildi. 70 yıllık sır • LONDRA(AA)- İngıltere'de bır kadının. görme özürlü olduğunu çevresinden 70 yıl boyunca sakladığı bıldinldi Doncaster kentinde yaşayan 72 yaşındaki Rose Northmoor. 3 yaşından bu yana kısmen gördüğünü, ancak bu gerçeğı kimseye açıklamadığını söyledi. Evlı ve iki yetişkin çocuğu olan Rose Northmoor, 48 yıllık evhlıkleri boyunca sırnnı kocası veçocuklanndan da saklamayı başanp, ama olmasından bu yana aktıf bır yaşam sürdüğunü ve 11. Dünya Savaşı'nda askeri doktorlan da yanıltarak, Kadınlar Yedek Ordusu'nda levazım subaylığına kadar yükseldığini belirttı. Beyin işlevlerinin çok yönlü zenginleştirilmesi gelecekte daha büyük önem taşıyacak Yaşhlara yeııi umutlar• Normal yaşlanma süreci içinde beyindeki asıl hücrelerin (nöronlann) büyük bir bölümünün kaybedildiği yolundaki standart öğreti son çahşmalarla doğrulanmıyor. ERDAL ATABEK Yaşhlıkta en çok korkulan durumlardan bınsı olan "zıhın- sel işlevlenn azalması" konu- sunda yeni umutlar beliriyor. Türkçe yayımlanan JAMA tıp dergisinin ocak-93 sayısın- da yer alan bir çevınde Kali- forniya Üniversitesi Nörolo- jik Bilimler ve Patoloji Profe- sörii Dr. Robert D. Terry'nin araştırmalanna göre. "nor- mal yaşlanma süreci içinde beyindeki asıl hücrelerin (nö- ronlann) büyük bir bölümü- nün kaybedildiği yolundaki standart öğreti son çahşma- larla doğrulanmamıştır. Be- yindeki toplam nöron sayı- sında ve bölgesel nöronlarda anlamlı bir azalma olmakta, ancak büyük nöron sayısı azalırken, küçük nöronlann sayısında yaklaşık aynı oran- da bir artış olmaktadır. Bu ne- denle de beyindeki nöronlann ölmediğı ancak büzüştüğü so- nucuna vanlmaktadır. Beyin- deki asıl hücreler hala yerle- rinde duruyorlar ve ümidimiz onlann yeniden büyüyeceği ya da ışlevlerini kazanmak üzere yeniden eğitılebilecekle- ridir." Terry'ye göre bunamanın Yaşhlıkta zihinsel aktivitenin sürmesi için sürekli eğitim ve kültürel zenginkşme gerekiyor. derecesi ile en güçlü ılişkı ku- rulacak parametre beyın do- kusunda işlev görmeyen plak- lar oluşumu değil, sinapslann (nöronlar arasındaki bağlantı kavşaklannın) yoğunluğu- dur. Gene Kalifomiya Üniversi- tesi profesörlerinden Cot- man, beyindeki özel bır resep- törün (N-metıl-D-aspartat NMDA) yoğun bir ılgi alanı oluşturduğunu, bu reseptörle- rin gelişme ve enşkin çağdakı öğrenme sırasında beyın hüc- relennin kavşaklannın (sı- naps) kullanıma bağımh de- ğışmejerinde rol oynadığını belırtmektedir. Söz konusu mekanızmanın 'kullanıma bağımh' olması çok önemli bir gerçeği ortaya çıkarmak- tadır. Beyın hucrelerinin çalış- masının sağlanması, hem yaşhlıktaki demansı (buna- ma) geciktirmekte, hem de eğıtimin, kültürel genışliğin, beyin hücrelenndekı işlevselli- ğin sürmesini desteklemekte- dır. İşleyen demir pas tutmaz Bu çahşmalar 'beyni yormanın genlemeye yol aça- cağY savını çürütürken tam tersirun doğru olduğunu •işle- yen demır pas tutmaz' atasö- zünün doğruluğunu ortaya koymaktadır. Yaşhlıkta zihinsel aktıvite- nin sürmesi ıçin: - Sürekli eğitim, - Sürekli zihinsel çalışmayı sağlayacak kültürel zengjnleş- me, - Serbest radikallerin etki- sizleştirilmesi (E vitamini), - Kan glikozunun uygun düzeyde sağlanması önlemle- nnın taşıdığı önem ortaya çık- maktadır. Kadınlann riski daha çok Kadınlann bu konuda taşıdığı riskın daha fazla ol- ması da dıkkate alınmalıdır. Bu gerçekler beyin işlevjeri- nın çok yönlü zengınleşti- nlmesinin gelecekte daha bü- yük bır önem taşıyacağını da göstermektedır. Böyleceyaşlı- lann "altın yıllan'nın gerçek- leşmesinde yeni adımlar atıldığı da görülecektır... İmzalar TBMM'ye verilecek Nükleersantral karşıtı kampanya• Türkiye'den çeşitli çevre kuruluşlanmn katılımıyla oluşturulan 'Nükleer Karşıtı Platform' tarafından hazırlanan bir metin, imza kampanyası çerçevesinde kişi ve kuruluşlara dağıtıhyor. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Nükleer santrallara karşı açılan kampanyalar ce- şıtlı kuruluşlann kaülımıyla genişliyor. S.O.S. Akdeniz Bü- rosu'nun başlattığı nükleer karşıtı kampanyada bır mıl- yon imza toplanması amaç- lanıyor. Toplanan imzalar '5 Haziran Dünya Çevre Günu"- nde Turkiye Büyük Mıllet Meclısi Başkanlığı'na verile- cek. Türkiye'den çeşitli çevre ku- ruluşlanmn katılımıyla oluşturulan "Nükleer Karşıtı Platform" tarafından hazırla- nan bir metın, imza kampan- yası çerçevesinde kışi ve kuru- luşlara dağıtıhyor TBMM Başkanlığı'na ıletilmek üzere ımzaya açılan metinde şöyle denıbyor: "Enerjı Bakanı ve dığer hü- kümet yetkılılennin nükleer santrallar konusundakı açık- lamalannı büyük bir dikkat ve endişe ıle ızlemekteyız. Bız aşağıda ımzası bulunanlar, yeni yeru Çernobıller olma- ması ıçin Türluye'de nükleer santral yapımına karşı çıküğınuzı ve yapımını engel- lemek ıçin demokratık ve banşçı yöntemlerle sonuna kadar mücadele edeceğimizi bıldinnz." Ağaçkakan dergisinin ekin- de veriien bu metnin çoğaltılıp çevreye dağıtılması, daha son- ra da toplanan imzalann veri- ien adreslerden bınne gönde- rilmesı istenıyor. Nükleer Karşıtı Platform'u oluşturan 24 kuruluştan bazılarr. Iskendenın ÇevTe Ko- ruma Derneğı, Adana Çevre ve Tüketiciyı Koruma Derne- ğı, Türkiye Tabiaünı Koruma Derneğı Bodrum Şubesi, S. O.S Ankara Grubu, S.O.S. Akdeniz Adana Grubu, Yenı- ce Çevre Koruma Dernegi, Çepecevre dergisı, Osmaniye Çevre Dostlan Derneği, Savaş Karşıtlan Dernegı, Hümanist Sanatçılar Derneğı, Patika dergisı, Nükleer Karşıü Çab- şma Grubu İstanbul ve yeni katılanlar Zonguldak Çevre Sağhğını Koruma Derneği, Bodrum Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği, Arkadaş ga- zetesı... Çeşitli etkinlikler Çevre kuruluşlan imza kampanyalannın yanı sıra yazışmalar için PK 1201 Ka- raköy-İstanbul adresınde "antı nükleer" posta kutusu" açü. İstanbul'da Nükleer Santral Karşıtlan Araşürma Grubu oluşturularak kenün çeşitli kı- tapçılannda imza standlan ve nükleer karşıtı panolar yerle tinlmesı ıçin calışmalara ba, landı Yıne İstanbuJ'da yapı- lan toplantılarda, "Küçük bır yardım yapın, büyük bir nük- leer facıayı önleyin" sloganıyla açılan bağış kampanyasında toplanan paralann îzmir'de açılan "antı nükleer hesaba" aktanlması kararlaştınldı. Bu paralann ıse yine bu kampan- ya çerçevesinde "kart, broşür, afiş ve stıker" hazırlanması için kullanılacağı bildınldı. Konservatuvar öğrendleri yaptıklan her müzik aletini ayn bir kişilik olarak yorumluyorlar Sazları önce çalıyor, sonra üretiyorlar ÜMİTOTAN İZMİR - Onlar. hem görsel hem de duygusal haz aldıklannı belırtıp ürettıklen her enstrümanı "ayn bir kişilik" olarak yorumluyorlar... Ege Üniversitesi Türk Müziğı Konservatuvan Çalgı Yapım Bölümü öğrencilen önce müziği sonra enstrüman yapmayı öğrenıyorlar. Tüm amaçlan usta-cırak ilişkisıyle üretılen piyasa çalgılanna karşı, bilimsel, çağdaş olanı ve gerçek standardı yakalamak "Kendı yaptığınız bir enstrümanı çalmanın keyfını düşünebiliyor musunuz" diye soruyor Mehmet Yalgm. Çalgı Yapım Bölümü lısans 3 öğrencisi. "Bizim yaptığımız işi güzel sanatlann bır dalı olarak tanımlayabiliriz" di- yor Ejder Pamukçu. Şarkı nağmeleri Yan sını,fta çalgı dersi var. Ud, tambur, kemençe seslen birbirine kanşıyor. Kantinde çaylar yudumlanırken "Yeni Türkü"den nağmeler geçılı- yor. Iki yıl boyunca müzıkle ilgi- lı tüm aynntılan. bır de enstrü- man çalmayı öğrenen bazı öğ- rencilerin ışi artık enstrüman üretmek. Onlara Lutiyer divorlar. Biri udun son amparasını yapıyor, diğeri tamburun per- • Ege Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvan öğrencileri, iki yıl boyunca müzikle ilgili tüm aynntılan bir de enstrüman . çalmayı öğreniyorlar. • Onlann işi enstrüman üretmek. Lutiyer diyorlar onlara. Biri udun son zımparasını yapıyor, diğeri tamburun perde aralıklannı ayarlıyor, bazılan ellerindeki kemençeleri son kezelden geçiriyor. Ege Üniversitesi'ne bağlı konsenatuvaruı çalgı yapım bölümünde yaylı ve mızraplı enstrümanlar üretiliyor. de aralıklannı ayarlıyor, bazı- lan ellerindeki kemençeleri son kez elden geçınyorlar. Atilla Okan araştırmaya yö- nelik çahşmalar yaptıklannı belirtip, "Burada hiçbir şey şansa bırakılmaz. her yapılan bilımseldır" dıyor. Bölüm başkanı Berrak Ta- ranç, bazı küçük eksikhklenn bulunduğunu, ancak bunlan da en kısa zamanda gidere- ceklerini söylüyor. Lisans 2 öğrencisi Ejder Pamukçu ken- dilerinin zanaatkar gibi görül- mesıne karşı çıkıyor. "Biz sanatçıyız. Çünkü fabrikasyon üretim yapmıyo- ruz ki. Her ürettiğımız sazın ayn bir kişıliğı var. Her yeni ürettiğjnizden ayn bir tat alı- yorsunuz. Önce müzikle ilgili her türlü aynntıyı öğreniyo- ruz, sıra müziğin yapıldığı ale- te geliyor. Biz bunu üretiyo- ruz. Bundan keyifli bir iş dü- şünemıyorum." Öğretim görevlisi Aytaç Akarçay öğrencilerini bir ör- nekle destekliyor: "Ben aynı zamanda resim yapıyorum. Resim bittigi za- man bakıp görsel bir haz du- uyorsunuz. Oysa bizim yaptığımızda hem görsel hem de duyusal bır haz var. Sonra öğrencilerimiz ürettikleri enstrumanlardan en az birini çok iyi çalabiliyorlar." Akademik eğitim Öğretım görevlisi Şüıasi Özkan da öğrencilerinin 5 yıl boyunca işin kültüriinü edin- diklerini, ağaan dokusundan, estetiğe kadar her türlü konu- da akademik bir eğitimden geçtiklenni söylüyor. Çalgı Yapım Bölümü'nde Türk müziği için gerekli olan yaylı ve mızraph enstrüman- lar üretiliyor. YıMa 2 enstrüman Her öğrencinin yılda iki enstrüman üretmesi gereki- yor. Dileyen çağdaş biçimde üretilen bu enstrümanlan piyasa fıyatlannın çok altında edinebiliyor. Saz eğitimi dersinin yapıldığı salondan taşan rast makamına. merdivenlere oturmuş bir öğrencinin çaldığı kemençe sesi kanşıyor. Çalgı Yapım Bölümü öğren- cilerinin kulaklan müzikte, el- leri kemanda, udda, tambur- da. Önce enstrümanı bitirme keyfı sonra müziğin hazzı ya- şanacak... Rehberlikte Mesleki Gelişim Grubu adıyla bir araya gelenrehberler.soranlannı tartıştılar Rehberler, saygı ve güvence arayışında• Hanutçu, ayakçı yerine konmaktan, lokanta ve dükkânlarda komisyon alıcılan gibi görülmekten. eğitim düzeyleriyle prestijlerinin ters orantılı olmasından yakınan rehberler. komisyon alımının yasallaşmasını istedi. İstanbul Haber Senisi - Turizm reh- berlerinin, turizm sektörünün en bilgili ve çalışan kesimi olduğu. buna karvın düşük ücretten sos>al gü^enliğe kadar pek çok sorunları bulunduğu belirtilerek çözüm istendi. Rehberlikte Mesleki Ge- lişim Grubu adı> la bir ara> a gelen reh- berler, Rehberler Odası'nın sorunlarına sahip çıkmamasından yakındılar. Reh- berler Odası Denetleme Kurulu Başkanı Selçuk Yüzbaşıoğlu ise rehbeıierin ör- gütlerine sahip çıkarak bir araya geldik- leri takdirde sonınlara.çözüın bulmanın daha kolay olacağını söyledi. Rehberlikte Mesleki Gelişim GrubıT- nun önceki akşam Kenansaray Restau- rant'da düzenlediği toplantıyı yöneten rehber eğitmeni Sıimer Atasoy, "Dertle- ri dinleme toplantısında bir ara> a geldik. Rehberler, dertler nasıl çözülür bu top- lantıda dile getirmek istediler" diye ko- nuşarak toplantm başlattı. Toplantıda soz aian Haluk Öz> urt, turist rehberleri- nin turizm sektörünün en eğitimli kesimi olmasına karsın prestij kavbı içinde ol- duklarını, otelciler, lokantacılar, acente- ler birliği tarafından aşağılandıklarını belirterek şunları söyledi: "Bi/i hanutçu. ayakçı yerine koyuyorlar. Lokantadan. dükkândan komisyon alıcılan gibi görü- yorlar. Sektönin adamla,rı bizden nefret ediyorlar ama pek çok kişi de rehber ol- mak istiyor". Kokartsız rehberlerin de, gerçek reh- berlerin prestij kaybına neden oldukları- nı söyleyen Öz\urt, ücret sorununa da değinerek "Vevmiyeler pul olmuştur. Lcretleri TÜRS\B mı, dernek mi, ba- kanlık mı saptıyor? İ cretlcre getirilen vüzde 38lik zammı kim saptamıştır?" dedi. Rehberlerin sosyal güvenlik sorunları- na da değinen Özyurt başkalanna bağlı çalıştıklan halde Bağ-Kur'a kavıtlı ol- duklarını, sezon ortasında haksız yere işten çıkanldıklarını anlattı. Dünyanın bilgi toplumu ohnaya doğru «ittiğini, rehberlerin de bilgili insanlar olduğunu anlatarak konuşmasına başlayan rehber Ahmet Erhan Seçim "Biz, insanlar ara- sındaki barı^ı sağlıyoruz. 2000'li \ıllar- da olimpiyatlarla birlikte Türkiye'nin turizm potansiyeli artacak. Rehberlerin de buna bağlı olarak önemleri artıyor. Tüm dünyada çalışanlann hakları gdi- şirken bi/ ba/en 24 saat çalışıyoruz." dedi. Vılın bcliıii aylarında çalıştıklan için ücretlerin dc ona göre saptaıunasını isteyen Seçim "İşyerimiz otobüsün en güvenliksiz yeri. Bazen ayakta kalıyo- ruz. Rehberİikten bize yakışır bir ücret almahyız. Bir turizm holdingi altın ma- dalya alırken bunda rehberlerin payı düşünülüyor mu?" diye konuştu. Komisyon almanın rehberlerin hakkı olduğunu hatuiatan Seçim, bunun yasal- laşmasını isteyerek "Biz götürmesek Zeytinburnu'nun ara sokaklarındaki mağazadan turistin nereden haberi ola- cak" dedi. Daha sonra söz alan Rehber- ler Odası Denetieme Kurulu Başkanı Selçuk Yüzbaşıoğlu. rehberlerin birlik olması gerektiğini hatırlatarak "Birlik olmazsak bizi Mustafa Kemal \tatiirk bile kurtaramaz. Şimdiye kadar kaç ar- kadaş oday a gelip fikrini söy ledi, aidatı- nı ödedi?" şeklinde konuştu. Her hükümet değişiminde Turizm Ba- kanlığı kadrolarının da değiştiğini söyle- yen Yü/başKiğlu. bu değişimler karşısın- da çaba sarf edebilecek sağlam bir örgüt olusturulması gerektiğini söyledi. Sel- çuk, komisyon tartışmasına da değine- rek "Komisyon baskısı altında kalmak istemiyorsak bunu yasallaştırmalıyız' 1 dedi. Selçuk'tan sonra söz alan Atilla Tuna ise Rehberler Odası yönetimine ta- lip olduklarını belirterek "Çoktan katı- lımcı bir yönetim düşünüyoruz. İş yap- mayan derneğe para vermeyeceğiz. /e. A i. a. r-i ^-.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear