25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
« ŞUBAT1993 CUMARTESİ CUMHUBİYET HABERLEREV DEVAMI SAYFA 17 GUNCEL ARCAYÜREK • (Baştarafi 1. Sayfada) Bakanlar Kurulu, Başbakanlık'ta özenle düzenlenmiş bir salonda, kapalı kapılar ardında toplanmıyor sanki. Bakanlar Kurulutoplantısı,Kızılay Meydanı'nın orta ye- rinde yapılıyormuş gibi, hükümetin gızlemeye önem verdiği ne kadar olay, konuşma, tartışma varsa, olanca aynntıyla sütunlara yansıyor. Son günlerde Başbakanlık'ta kimileri haklı olarak iki «oruya yanıt anyor: Şırnak Valisi ile Bayındırlık Bakanı asındaki tatsız tartışmayı, son olarak hapishaneden kaçan 18teröristile ilgili Bakanlar Kurulu görüşmelerıni hangi bakan ya da bakanlar "dışarıya taşıdı?" Çünkü, dünku manşetlerde DYP'li bakanların, SHP'li Adalet Bakanı Seyfi Oktay'ı Bakanlar Kurulu'nda fena halde sorguladığı, hatta suçladıklan yazılı Bakan, uyarı- lara karşın Nevsehir'de önlem almamış Neredeyse te- röristlerin kaçmasına göz yummuş demeye gelecek konuşmalar yapılmtş. ûyte ki, Bakanlar Kurulu'nd-a olayın özünü öğrenme- ye çaltşan bakanların bilgi almaya yönelik sorularına Seyfi Oktay'ın verdiği yanıtlar, bir kavga, bir sorgulama ya da suçlama havasıyla yansıtılıyor. Bir koalisyon hukümetini sarsacak nitelikteki bu ve benzeri haberleri hükümet derhal yalanlayacagı, gerçe- ği duyuracağı yerde, hangı hikmetten ise susuyor. Kuş- kusuz bu davranış, yalan yanlış ıçerikli bılgüeri kamuo- yunun doğru bilmesine ya da kabul etmesine yol açıyor. tnömr.Susmak Oysa Adalet Bakanı, alınan bılgiler gösteriyor ki, üze- rine düşeni yapmış. Kaçak olacağı yolundaki ihbar nite- likli duyumları, validen gelen uyanları ilgililerine bildir- miş. Buna karşı, olaydan hemen önce hapıshane ilgilile- rinin verdiği son raporda, "yapılan araştırmalarda kaçak olacağını gösteren en ufak bir işarete rastlanma- dıjj/'yazılıyor. Bu koşullarda bir bakanı suçlamak ya da suçlandığı izlenimini vermek, insafa, dürüst sıyasete sığıyor mu? Dün söyleşiyorduk, Inönü, "Bakanlar Kurulu'ndaki^o- nuşmalar etrafa çıkınca boyle oluyor. Basını suçlamıyo- rum, ama hükümetteki konuşmalann dışan çıkmaması lazım" dedi. Inönü, bir iki cümleyle basına hoş görünmeye meraklı "geveza bakanlan" suçluyordu. Başbakan Yardımcısı, Bakanlar Kurulu haberlerinin saptınlıo saptırılmamasının üzerlnde değildi. "Kapalı yerdeki konuşmaları açıkta yapılmış gibi duyurursantz, o zaman ondan guvenli bir sonuç alamazsıruz" diyor, olaya şöyle bir yorum getiriyor. "Çünkü bir konuşmanın kime yapıldığı önemli. O ko- nuşmayı dinleyen herkesin sorumluluğu var. Sorumlu- luğu olmayan kişiler dinlerse o konuşmayı, herkes kendine göre bir sonuç çıkarır; doğru der, eğri der. Sonu gelmez bir labirent olur bu." Inönü, bu aşamada, sorumluluğu olmayan kişiler di- yerek, herhalde basının bir olaydaki çok değişik yorum- larını amaçlıyor olmalıydı. Ne çare, kapalı kapılar ardından bilgi sızıyor, sızdmlı- yor. Bakanlar Kurulu'nun her toplantısı, yanlış-doğru haberleıie koalisyonun başma gün aşırı yeni bir sorun çıkanyor. Bakanlar Kurulu dediğimiz, topu topu 20-30 ki- şi. Susmasını bilmiyor. Hükümet, bu duruma bir önlem anyor mu acaba? Inönü, sorduk, önlemi açıkladı: "Bakanlan konuşturmamak!" Tabii, olanağı bulunursa... ~" ! '"i HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE OLAYLARIN ARDBNDAKI GERÇEK U Baştarafi I. Sayfada Türkçede güzel bir deyiş var: "Kör kör pmmagm göziine" derler. Şu strada Şanlturfa 'da birga- zetecinin daha öldürülmesi çok yankı yapmadı. İş dünyamızda şu gûnlerdeki heyecan, faiz oranlannda odaklanıyor. Zaten birbirinden ayrı ya da birbiriyle kesişmeyen toplumlarda yaşı- yoruz. Ses geçirmeyen bölme- lerle ayrümış çevrelerin birbir- leriyle ilişküeri yok. Enflasyon dundurgibi olduğu içinfaizlerin düşürülmesi doğal sayılıyor; ama ya bu kez de Türk Urası- ndan kaçış başlayıp dövize yö- neliş artarsa ne olacak ? "Yuka- n tükirsen bıytk, aşağı tükmr- sen sakaL" Bu ikilem, bozuk ekonominin eski bir derdidır, bakanları, bürokratları, iş dün- yasuu çok yakından ügilendirir; sonuçtapek bir şey değişmez. Batı Anadolu Ue Doğu Ana- dolu arasındaki uçurum. yaJnız ekonomide değüdir; iki toplu- mun dünyalarıfarkh... Bu arada Cumhurbaşkam- mız, dıs gezilerini sürdurüyor; Sayıtı Ozal da bir başka dünya- da yaşamaktadır. Cumhurbaşkam. Taksim 'de Bosna mitingi yapttnyor; heş on bin kişilik bir lopluluk karşı- suıda konuşuyor; "Laik Türki- ye" deyinceyuhalanıyor ve laık Türkiye'nin ' Cumhurbaşkam hemen ağız değiştirip laiklik karşıüarım memnun etmek için "Müsüman Türkiye" diye ba- ğırıyor; sonra kalabahğt yiirü- yüşe davet edîyor; önde Cum- hurbaşkam, Taksim'den Har- biye'ye yürû'yenler, sağda solda yabancı işyerlerinin camını çer- çevesini indiriyorlar. Cumhurbaşkanımız, hu gör- kemli gösterinin ardından Bal- kan seferine çıkıyor; Make- donya'yı silahlandırmak üzeri- ne lemaslarmı sürdürüyor, Ne güzel buluş!.. Almunlar bize si- lah ambargosu uygutamak üze- rine el ense çekerek şakalar yaparken ve bütün dünya bir Balkan savaşı çıkmastndan kaygıduyarken, Makedonya'yı donatmamızda saymakla bıt- mez yararlar bulunmaktadır. Sonuçta ünlü özdeyişimtde- kigibi "Kz bize benzeriz"; hem bize bir şeycikler olmaz. Muğla yöresine yazın gelecek olan ya- bancı lurisiler rudyasyondan korksunlar... Radyasyon bize vız gelir. Bu- nu Cumhurhaşkanı'nın Taksim miıinginde "Ordu Bosna'ya" diye bağıran aslanlarunvz hil- mezler mi!.. Yatağan Termık Santralı'nda muhubbete dı>- vam'.. ••• Dd operasyondatoplam 114kilo eroin ele geçti Haber Merkeri - Hatay'ın Reyhanh ilçesinde Cılvegözü sı- nır kapıstnda bir TIR'da yapı- lan aramada 82 kilogram eroin ele geçirildi. Olayla ilgili olarak dört kişi yakalandı. Bulgaristan ve Romanya arasındaki Vidincı nır kapısında da Türkiye'den ,en iki Alman uyruklu kişiye ait bir minıbûste 32 kilogram eroin ele geçirildiği bildirildi. İçel Emniyet Müdürlüğü'- nden alınan bilgjye göre, nar- kotik büro elemanlan, MersirT- de faaliyet gösteren Yenişehir Nakliyat Firması sahibı Ekrem Çîçek'in TlR'larla Almanya'ya eroin kaçırdığı ıhbannı aldılar. Harekete geçen narkotik büro elemanlan, Ekrem Çiçek'in Nakliyefirmasındaçalışan Sev- ket Çağırtekin'e aıl Davut Ça- kar'ın yönetimindeki 33 FA 458 plakab TIR'ı izlemeye baş- ladı. İçel Emniyet Müdürü Ha- 19 İbrahim özkan, Davut Ça- kar yönetimindeki TIR, Almanya'ya mal götürmek için Suriye'den giriş yapmak ister- ken Cilvegözû smır kapısında durdurularak arandığını açık- ladı. Arama sırasında TlR'ın Meleoro)o|i Genel Muduriuğu'nden alınan bılgıye gore, Marmara Ege, Akdenız. Iç Anadotu ıle Orta ve Doğu Karadenız yağışlı geçe- cek Yağışlar genellıkle yağmur Iç Anadolu ıle Batı Karadenız'ın ıç kesımlerınde kar şeklınde otacak Hava sıcaklığı anacak Ruzgar, guney ve batı yonlerden hafıl. ara sıra orta kuvette esecek Van Go- lu'noe hava, parçalı bulutlu geçecek Ruzgar, guney ve batı yöoler- den hafıf, ara sıra orta kuvvette esecek. Yağrnurlu l Bulutlu Sisli DUNYADA Anısıerdarr Amrnaı ı Atına Bağdal Bonn BfUksel Cenevre Cezayır FranHun Letkoşa Peıersoutg Londra MadrK) Mnano Moskova Mûnh Oslo Para Pl»9 Rıyad Roma Vinna A 7 B 16 ¥ 6 A 1B S 6 A 7 A 6 B 15 S 6 Y 14 K -5 A 7 A 14 B 12 K -5 S 4 B 2 S 6 B 4 A 20 Y 1 2 B 5 Hizbullah 9 ı devletkurdurdu m (Baştarafi 1. Sayfada) Bu yargı Batmanda gerek sendikal çevrelerde. gerekse kente konuşma olanağı buldu- ğumuz aydınlar ve öğrelmen- lerce de benimscnıyor. NurullahÖzkılıç Batman'da terörcü-dinci gruplann adeta ftşkırması'. ünü bugün bile keite yaşayan Milh Eğitim Müdürü Nunıllah Özkılıç'a bağlanıyor. Derledi- ğimız bilgilere göre 1987-1991 yıllan arasında Nunıllah Kılıç Batman'da ilk ve orta öğreti- min başındaki resmı devlet gö- revlisi. O zamanlar ilçe olan Batman'da Milli Eğitim Mü- dürlüğü yapan Nurullah Özkı- hç başangıçta Süleymancı çev- relere yaslanarak kentteki eği- tim kurumlannın kilit noktala- nna kendi kadrolannı yerleşür- di. Baiman il olunca bir üçtü ka- rarnamc ıle ıl mılli eğitim mü- dürlüğüne yüksellılen Numllah özkılıç, müdür yardımcılıklan- na getirdığı Söleyman Mamak (Mamak şu anda da aynı gö- revde) Mahmut Erkmç ve Meh- met Ozan'la birlikte okullarda- ki laik eğilimli öğretmenleri ayıklayarak ya da ctkisizleştire- rek ilk adımlan attı. Ardından da özellıkle Batman Endüstri Meskk Lisesi'ndcki öğrenciler arasında din tcmeline dayanan örgütlenmelen başlattı. Kamhi suikastında yakala- nan Hizbullahçı terönstlenn büyük bir bölümü bu iki okul- dan geçmiş ve doğum tarihleri göz önüne alındığında hepsinin ortaöğretim çağı. Nurullah Öz- kılıç'ın milli eğitim müdürü ol- duğu döneme rasgeliyor. Ozkıhç daha sonra ve anlaşı- lan terfîan' Ankara'ya Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbi- ye Kurulu'nda görevlendiril- rniş. DYP-SHP koalisyonunda ise Mardin'e *söriildüğfi' söyle- niyor. Ancak bu konuda aynn- tıb bilgi almak mümkün olma- dı. Batman'da aydın obnak Batman Barosu Başkanı 2jt- ki Ekmen biamlc adını, kimliğı- ni saklamaksızın konuşan, söy- lediklerini adını belirterck yazmamıza ızin veren. dahası fotoğraf çekmemizE de kabul eden çok az sayıdaki aydından biri, Batman'da bir aydın olma- nın ve aydın olmanın gereği 'bir aydın gibi' davranmanın bedcli- ni de ödemekte. Zeki Ekmen'e gerek avukat olarak kenlleki ilericilcrin da- valannı kabul ettiği için gerek Baro Başkanı olarak gösterdiği etkinliklcrdcn dolayı ve gerekse Batman'daki bir miüngde yap- üğı konuşmadan dolayı hiç de 'sıcak baktnayan'' HizbuÜahçı- lar 27 Şubat 1990'da akşam saat 19.20'deevinınbahçekapı- sının önünde kurşun yağmuru- na lutmuşlar. Beş kurşun yiyen Zeki Ekmen ölümden dönmüş. Ekmen kurtuluşunu kalbine yönelen kurşunun göğüs cebin- deki ajandaya saplanmasına borçlu. Olayı 'Batman'da aydm olan ve aydmlıktan yana olan herkes için doğal' diyerek dcğerlendı- ren Zeki Ekmen, 'Batman ger- çegi' üslüne ilginç ve sağlıkh dcğcrlendirmelcr yapıyor. Ek- men şöyle diyor: "Olay Hizbullah olayı değil. Hizbullah bir araç. Eğer Hiz- bullah varsa bu belki de kurul- madı, kurduruldu. Şunu açıkça görclim. Devlet PKK'ya karşı. Bu konuda cıddi ıddialar var. Ama demokraük bir ortamda ya$amıyoruz. Demokratikleş- mede yol alamadık. O yüzden kimin nc dcdiği, kimin ne yapü- ğı açıklıkla bilinmıyor. Bu alaca karanlıkla her türlü karanhk iş mümkün. Demokrasi olsa, açıklık olsa bilinir, anlaşılır, kavranır. Bakın şımdi Bat- man'da devlet kendi güvenlik güçleriyle PKK'run üstesindcn gelemedi. Bu yüzden PKK'yla savaşabilmek için bir 'karşı ör- güt' istendi. Bu istcndi. 'Bu bir dini örgüt ohrsa daha iyi olur' diye düşünûldü." Kendi içinde tuıarlı bir dü- şünce. Batman'da dinsel güçte- rin oldum biıtim ciddi bir ağırlı- ğı var. örneğin MSP'nin Konya'dan sonra en güçlü ol- duğu yer Batman'dı. SHP'nin, buna HEP'in demek daha doğ- ru ve gerçckçi bir yaklaşım ola- cak, son seçim zaferinden önce Batman'da en güçlü parti Re- fah idi. Batman Baro Başkanı Zeki Ekmen'e faili meçW de- nen anayetlcr konusunda ne düşündüğünü yomyoruz. Ya- nıtîıyor. "Söylemeye dilim varmıyor ama, bu kadar 'faili meçhul' ci- nayet var. E\"ct doğru, PKK'- dan ya da PKK yandaşlann- dan da öldürülenler oldu, Hizbullahçı bilincnlerden de. Ancak büyük coğunluğu sıra- dan yurtlaşlar. Öldürülenler Batman'da karanhk • {Baştarafi I. Sayfada) buluşma. Eve kapanıyor ve te- levvzyon seyrediyoruz." - Peki gazete? Gazete okumu- vormusunuz? Güldüler. Keyifie değil ke- derlc: - Batman'da gazcteler sadece bir lek yerde, polis kanlininde salılır. - Oradan gidip alamryor mu- sunuz? - Bu mümkün. özgür Gün- dem istcrscniz itilip kakılmayı. Cumhuriyet istcrscniz bclkı ha- fıf bir hakareile kurtulmayı göze alırsanız gazete salın ala- bılirsinız Batman'da. Ama siz bunda onur kına bir yan bul- muyur musunuz? Gazelclerin bir kcnltc sadccc polıs kantinın- d ^ l d k kücülerin sızmayı beceremedi- ği, İslamcı gcnçlik harekeıinin kurtanlmış bölgelcrinden biri olarak kaldı. Yönctiminde çok sayıda Batmanlı üniversile öğ- rcncisi vardı) üst kadrolan Baı- manlı'ydı. Bunların daha sonra bölgcdeki radikal islama harc- kcllere ideolojik halia "asker- seT anlamda önderlik cttiklcri anlaşılıyor. Aynca 12 Eylül sonrasında Batman'da - galiba - bilinçli bir öğrelmen kadrolaşması yaşan- dı. Aşın dincı, mililan bir ey- lcmliliğin yandaşı olan bu öğ- rctmenlcr kilıt noktalara ycrteş- tilcr. Batman Lisesi, Batman İmam Hatip Lisesi ve Batman Endüstri ve MesJek Lisesi pilot çalışma alanlan olarak saptan- mıştı. Bu ekilcn zehirli lohum- i d i i adına otanç venci bulmuyor musunuz? Siz olsanız gider ga- zete alır mıydınız ? Soru sarsıa ve imanına haklı. Sustuk. Daha sonraki günlerde gazete almak için polis kanlini- ne gitmedik. O çok saygın iki eğitim emekcisi arkadaşla da- yanışmak gibi bir davranıştı bu. Bir >andan "dayanışma"nın bu kadar göslcrmclikleşmcsindcn belli belirsiz bir utanç duyarak bir daha gazete almak için Polis Kantini'ne gitmedik. PKK'hdeğUama Öğrelmen arkadaşlanma ıs- rarla 'Neden Batman ? Neden bir başka kent değil de Batman 7" diye soruyorum. Sohbetı bu noklada yoğunlaşürmaya ça- balıyorum. Uzun, burada akla- nlamayacak kadar uzun bir sohbet bu. Kimi kcz uzun açık- lamalar, kimi kcz kısa kınk cümlc parçacıklanndan oluşan bir mozaik döşüyorlar " Tek bir neden yok. Birçok et- ken bir araya geldi. Bir çok ct- ken larihin adeta uğursuz bir rasllantısıyla eş zamanlı olarak Batman'da buluştu. 12 Eylül önccsindc, hatta 1970 öncesinde özellikle MTTB'nin (Milli Türk Talebe Birliği. 6O'lı yıllarda etken bir öğrenci üst örgütü. Öncelcri AP yandaşı gençlerin dcnetimindc iken, daha sonra aşın dinci öğ- rcncilerin dcneliminc geçti. Ül- • Başka? - öğrelmcn arkadaşlardan biz yaşta olanı gcnc gülüyor. Gcne kcdcrlc... - Vc devlet Ay- dın arkadaşım. Ve devlet, di- yor. Devlcl burada zulmü ve şiddcli scçti. PKK ilc savaşmak dcrken Balman'ı Batmanlıyı czdi. Özel lim, lerörk mücade- lc. kontrgcrilla fılan dcrken halk acı çckti ve çekiyor. Hiz- bullarî'ın çıkışını da, scrpilişini de bu noklada aramak gerek. Konuşluğum başka öğrel- men arkadaşlar da daha sonra bu yargıyı desteklcyeceklcrdi. Baimanlı aydınlar, pctrol işcilc- ri, scndikacılar aynı yargıyı pc- kiştıren sayısız örneklcr suna- caklardı. Bir pctrol ışcısnin, nercdcysc bir acı çığlığı gibi ku- lağımızda çınlayan sesi bugün bilcaklımızda: - Devlet, diyordu pclrol işçisi, korucunun. kolordunun Bat- man halkına sökmcdiğıni gö- rüncc Hizbullahiye sığındı. Onu bcslcdi. scmirtti ve kullan- dı. Hizbullah devietin tetikçisi oldu. Ycnidcn bcn yaştaki öğrel- men arkadaşıma dönüyoruz: - Bak, diyor, ben PKK'lı de- ğilim. Ama devietin zulmüne. bu kcnlc gccclcri bir karabasan gibi çökcn korkuya, gerilmiş si- nirlcrimizc, ürken çocuklanmı- za baklıkça, içimdcn sana w Bea de PKK'lıym" dcmck geliyor. Beni anlıyor musun ? Anlıyorum. Hem de nasıl. Polis Kılıç'a silalı rulısaü vermedi arasında 15-16 yaşında çocuk- lar var. Sonra polis memurlan, memurlar, esnaf var. Kadınlar var. Her kesımden insan var ci- nayete kurban gitrniş ve bunlar poKlik olarak aktif fılan dcğıl- ler. Zaten böyle bir aktiflikleri olacak kadar bilinçli dc degil- ler." - Peki bunlar niye öMûrûJdü- ler? - Kimileri bunları PKK'a olarak niteliyor. Doğru değil Tümüyle sıradan kendi halindc yurtlaşlar bunlar. Ama öldürii- îüyorlar. Peki niye? Ekmen, kendi sorusuna ken- di gibi 'Itdle koltukta' yaşayan iki avukat arkadaşı, iki yürekli aydınla, İnsan Haklan Derneği Batman Şubesi Başkanı Sedat Özevin ve Avukat Sabih AUç'la birlikte yanıt vermeye çabalı- yor. Hep birlikte ulaştıklan yargı özetle şöyle: "Sıradan yurttaşlann öldü- rühncsi ve kaiillerinin buluna- mamaa, yakalanmaması, bir gücün Batman'ı, Batmanlılan andırmek istedıgini gösteriyor. Sıradan insanlara sanki sakın etliye süllüye kanşmaym yok olursunuz. önde gelcn dernok- ratar olmanız gerekmiyor. Sıra- dan kişiler de olsanız öldürülür- sünüz, öldürülebihrsıniz deni- vor." Otel lobişindc Habizbin aşi- retindcn Rifat Demir Ağa'nın açıkça söylcdığı 'HizbuUahİlerin özel tim ve Batman emniyetinin tepe noktalarmdakilerce koru- nup desteklendiği' gcrçeğme Baiman'da üç hukukçu, Baro Başkanı Zeki Ekmen, Avukat Sabih Ataç, Avukat Sedat Gü- levin akıl yürütme ve kendileri- nc ulaşmış bılgılcrlc bir başka açıdan vanyorlar. . Zeki Ekmen f»Ui meçhul'de- ficn iki cinayctle öldürülenler- den birinin PKK'lı ya da PKK yandaşı, öldürülen bir başkası- nın da Hızbullahcılardan oldu- ğunun kcntte açıkça bilindiğinc işarel ettikten sonra ilginç bir soru soruyon "Biri PKK'cı, öteki Hizbul- lahçı iki kışıyi öldürcn kurşun- lar aynı silahtan cıkmış. Bu balistik raporlanyla inkâr ka- bul etmez biçjmde kanıllan- dı..." İnsan Haklan Demeği Bal- man Şubesi Başkanı Sedat Gü- levin bir başka çarpıa olayı aklanyor. "Ccvzcl Soysal. Söylcndiğinc göre Hizbullah yandaşı bir TPAO işçisi. Söylentilere bakı- lırsa birçok eylemde yer aldı. Halk arasında 'Hizbullahın te- tikçisi' olarak anılıyor. İşçi olmasına rağmen 10 gün, 15 gün ortadan kayboluyor. Son- ra bir gün çıkageüyor kenie. Ben hukukçuyum. Suçu kanıt- lanmadıkça kimseyı suçlamam. Söylentılerin gerçekliğini bile- mem. Ama bu Cevzet Soysal Silvan-Batman arasında bir de- netim sırasında tam 14 tane tabanca ile yakalandı. Kısa sü- re gözaltında kaldı ve serbest bırakıldı. Savalığa intikal etmiş bir dosya bile yok. Ama yaka- lanan 14 tane tabanca var. Tam 14 tane. Bu olayı nasıl açıklaya- cağız şimdi. "Hizbullah devlet- ten destek görüyor mu görmüyor mu' sorusunun yanı- tını nasıl vermeli şimdi?" GOZLEM gizli bölmelerinde piyasa değeri 7 milyar dolayında yaklaşık 82 kilogram eroın ele geçirildi. Yetkililer olayla ilgili olarak fırma sahibi Ekrem Çiçek, Şev- ket Çağjrtekin, Davut Çakar ve Mehmet Cemil İnanç adh kişi- lerin yakalanarak gözaltma alındığını, iki kişinin de arandı- ğını bildirdiler. Olayla ilgili so- ruşturma sürdürülüyor. Bulgaristan'da yayınlanan günlük Continent Gazetesi'nin gümrük yetkililerine dayana- rak verdiği haberde Bulgaristan ve Romanya arasındaki Vidin sınır kapısında 32 kilogram eroin ele geçirildiği bildirildi. Eroinin Türkiye'den gelen iki Alman uyruklu kişiye ait bir mınibüste bulunduğu kaydedil- di. Türk narkoükçilerin son üç ay içinde yaptıklan üç büyük operasyonda yaklaşık 18.5 ton uyuşiurucu madde ele geçirildi. HUKUKSUZ DEMOKRASİ HaütÇelenk ŞANUURFA(Cumhuriyet) - Akçakalc yolu üzcrinde uğradı- ğı silahlı saldmda yaşamtnı yıü- ren Özgür Gündem gazetesi Urfa temsilcisi Kemal Kıhç'ın, öldürülmedcn önce kaçınlmak istendiği saptandı. Kılıç dün doğum yeri olan merkeze bağlı Abdurrahman- dede köjründe loprağa verilir- ken Özgür Gündem Diyarba- kır Temsilcisi Mehmet Şenol, Kıhç'ın öldürülmeden önce yaptığı silah ruhsatı başvurusu- nun reddedildiğini açıkladı. Özgür Gündem'in kapanma- sından sonra mesleğini' Yeni Ülke gazetesinin Urfa bürosun- da sürdürcn gazeteci Kemal Kıhç'ın öldürülmeden önce ka- çınlmak istendiği anlaşıldı. Kı- Iıç'ın ağabeyi Cemil KHIÇ, kar- deşinin Külünçe köyü kavşa- ğında indikten sonra beyaz bir otomobüden inen 4 kişi larafın- dan kaçınlmak islendiğini öne sürdü. Olay yerindc ip vc ağız kapatılmasında kullanıldığı saplanan bantlar bulunduğunu belirtcn Cemil Kılıç "Kardeşim önce kaçınlmak istenmiş. Bu yüzden saldırganlarla uzun sü- re boğuşmuş. Vücudunda yara bcrc izlen vardı. Elini bağlayıp, ağzını da bantlamaya çalışmış- iar. Ancak kaçıramayınca par- kasını kafasına gcçirerek 2 kurşun sıkmışlar" dcdi. Kemal Kıhç'ın öldürülmesini olay yerinden yaklaşık 50 melre uzaktan izleyen bir görgü tanığı da polisçe gözaltma alındı. Adı açıklanmayan vc Balaban fır- masmın kanalet şantiyesinde bekçi olarak çalıştığı öğrenilen görgü tanığının Kemal Kılıç ile saldırganlann boğuşmasını ön- ce 'şakalaşma' olarak niteledi- ği, ancak kurşun sesleri üzcrinc koşarak yakındakı bir benzin- liktcn polisi aradığı öğrcnildi. Kemal Kıhç'ın cesedi yakınlan tarafından Külünçe köyünc ge- tiriidiklen sonra önceki gcce otopsi icin Devlet Hastancsi'ne götürüldü. Kıhç'ın cenazcsi dün Abdurrahmandede kö- yünde toprağa verildi. Halkm Emek Parüsi (HEP) Şanlıurfa İl Başkanı Muhsin Mdik ile Özgür Gündem'in Di- yarbakır Temsilcisi Mehmel Şenol dün Şanhurfa'da ortak basın toplantısı düzcnlcdilcr. Mehmet Şenol, Kemal Kıhç'ın öldürülmeden önce silah ruhsa- tı başvurusunda bulunduğunu, ancak bu isteminin reddedildi- ğini belirterek Kıhç'ın aldığı lehditler ve gazetesinc yönelik baskılardan dolayı yaptığı ba- sın açıklamalan üzcrinde dc soruşiurmaya uğradığını ve bir süre gözaltında tutuldueunu" anlattı. Halkın Emek Partisi il Baş- kanı Muhsin Melik, aynı za- manda İHD yönelicisi vc HEP üyesi olan Kemal Kıbç'ın öldü- rülmeden önce kaçınlmak is- lcndığini yinelcdi. Mclık şunlan söylcdi: "Dcmokrasi vc halk düşma- nı kaliller ülkenin dört bir ya- nında cirit almakta, Latin Amcrika'daki gibi ölüm man- galan kol gezmcktedir. Baskı ve zulüm düzenlerini devam et- tirmck isleycnlcr, cinaycllcrle halkı korkutup sindirmck islc- mektedir. Kan dökenler, dök- lükleri kanda boğulacaklardır.' UĞURMUMCU 6Arahkl992 • (Baştarafi 1. Sayfada) sonra da Diyanet Işleri Başkan Yardımcısı. 1977 seçimlerinde MSP listesinden Erzurum milletve- kili adayı. 1980 öncesinde de Adana Müftüsü. Müttülük yaptığı yıllarda Adana islama Hizmet Vakfı'- nı kurup, dinsel yayınlar yapmış. Kaplan 1981 yılında "re'sen emekli" oluyor. O zaman- lar Erbakan, Milli Selamet Partisi yandaşı. Erbakan'ın isteği üzerine Almanya'ya gidip 'Milli Göruşçüler' adh grupla çalışmaya başlıyor. Cemaleddin Kaplan'ın Almanya'da oturma izni alma- sı eski milletvekillerinden ve MHP'nin, hakkında soruş- turma açılmayan tek yöneticisi işadamı Murat Bayrak tarafından sağlanıyor Kaplan, Almanya'da '0002601' sayılı oturma izni sahi- bi. Cemaleddin Kaplan'ın Almanya'daki ilk görevi ilginç: Avrupa Mılli Görüş Teşkılatları Irşad ve Fetva Başka- nı. Kaplan, soyadını 'Hocaoğlu'olarakdeğiştiriyor. Hicret Dergisi nde yazılar yazan Kaplan ile Milli Gö- rüşçüler'in yolları 1983 yılında ayrıhyor. Kaplan'ın Milli Görüş' grubundan aynlması Iran'a ge- zisi ite başlıyor 1983 yılı 13ağustos günü Köln'deki Bar- baros Camii'nde, 'Mill Göruşçüler' ile Kaplan yanlıları arasında bir çatışma oluyor Kaplan yanlıları, Devlete gidiş yolu parti mi, tebliğ mi?' başlıklı bir bildiri dağıtıyor- lar. 'Milli Görûşçüler' bildirinin dağıtımına engel oluyor- lar. Kaplan vearkadaşları, 1985 yılında 'Islami Cemiyetler ve Cemaatler Birliği'<' adıyla bir örgüt kuruyorlar. Birliğin Kaplan dışındaki kurucuları şunlar: 1926 doğumlu Ahmet Polat, pasaport no 831758.1938 doğumlu Selahattin Yazıcı, pasaport no: 256203. 1949 doğumlu Hasan Hayri Kılıç, Bochum'da 6532117 numa- ralı ehliyet sahibi. Seyfettin özkan, pasaport no: 831759. Süleyman Aslan, Mustafa Ozçelik, İbrahim Kaba, Hilmi Elgünlü. O tarihten sonra Kaplan, çeşıtli camilerde konuşmalar yaptı. Bu konuşmalar, vıdeo bantlar ve kitaplarla Av- rupa'nın birçok yerıne olduğu gibi Türkiye'ye de gönde- rildi. Kaplan'a göre Hazreti Peygamber Islam dinini insan- lığa nasıl ulaştırmışsa. o da tebliğ' yoluyla devleti ele geçirecektir. 'Tebliğ' her türlü yolla olur. Televizyonlarla olur, gaze- telerle olur, video kasetlerle olur. Kaplan Ümmed-i Muhammed' adlı bir gazete çıkanyor. 'ÜmmetYayınları' ile de kitaplar basıyor. Peki resım yapmak? Resim yapmak günah; ancak video kasetler Rabbin lütfu ve n/meff'dir! - Dünyada üç put var. Bunlar; Firavun, Karun ve "BeV- amdır"dır. Bunlardan birincisi diktatör, ikincisi kapita- list, üçuncüsü de bunların destekçileridir. Hoca boyle düşünü,yor. Kendisini 'Inkılapçı Hoca diye nitelendiren Kaplan, Is- lam devriminin şu üç aşamadan geçeceğıni soyluyor Medrese Devri, Tekke Devri, Kışla Devri. '/tfedrese Devrı'nde Kuran'ın anayasa ve şeriatın da yasa olduğu öğretilecek. Sonra 'Tekke Devri' başlaya- cak Bu devirde, tarikatçılık İslamcı akımları örgütleye- cek. Bundan sonra 'Kışla Devri' başlayacak. Bu dönemde ayaktenacaMar Hoca J yagör3 "M/sır fethe mubtaç, Şam fethe muhtaç, Kudüs fethe muhtaç." Istanbul? (stanbul da fethe muhtaç.' Tahran? Tahran, fethe muhtaç değil, çünkü "Islam inkılabı tarafından iş- gal edilmiş." Türkiye'de Islam devrimi için hazırlık yapıyorlarmış, bir anda "50 bin camide 50 bin hoca ağaya kalkacak." Hoca bunu tasarlıyor ve planlıyor Peki paralar? Paralar, Almanya'da Deutsche Bank'ın Köln Şubesi'- nde 370400044 sayılı hesap ile Hollanda'da 'Rabobank- Oss-180405934' numaralı hesaplara yatırılıyor Cemaleddin Hoca'nın hazırladığı 175 maddeden olu- şan Islam Anayasası' kelime kelıme 'Iran Islam Cumhu- riyeti Anayasası ndan kopya Cemaleddin Kaplan ve arkadaşları, Türkiye Cumhuri- yeti'ni ihtilal ile devirmek için çalışmalar yapıyor, fede- re devlet' kurduğunu da açıkça ilan ediyor. Alman 'Yabancılar Yasası'nın 37. maddesine göre ya- bancıların sıyasal calışmaları; 'şiddet kullanımı, politik, dini veya diğer çıkarların gerçekleştirilmesinde araç olarak açıkça desteklenmesi, onaylanması, bu gibi ey- lemlerde kışkırtma amacı taşıması ve buna uygun olma- sı' hallerinde kısıtlanıp yasakianıyor. Almanya, yasadakı bu açık hükümlere karşın serihil- dan = ayaklanma' hazırlayan PKK ile Islam devrimi için ayaklanma calışmaları yapıp devlet kurduğunu ilan eden Kaplan'a neden bu kadar hoşgörü gösteriyor? Sorular da soru Işaretleri de bu noktadan kaynaklanı- yor... PENCERE • (Baştarafi2 • Sayfada) Terör ormanında it izi at izine kanştığından, öngörü- lerden medet umuluyor. Atalarımız 'Damlaya damlaya göl o/ur'demişler; Ana- dolu'da akan kanlar, bir göl oiuşturmaya başladı. Halkın tepkisi de birike birike büyüyor; bu gibi durumlarda her- kesin arayışı bir otoritenin gereğıne doğru yönelecektir. Bütün dünyada ve gecmişte bizde yaşanan deneyim- lerden çıkan ders budur. • Anadolu'nun Türküne ve Kürtüne sevgisi ve saygısı olan kişi, ne olursa olsun, nereden gelirse gelsin teröre karşı çıkar. Ne Türkçülük, ne Kürtçülük ne de Islamcılık, terörü aklayabilir. 1990'lardünyasında terör, Ortadoğu'- da, yalnız, ama yalnız emperyalizmin ekmeğine yağ sürer. AHah'aküfreden 2kişiyi öldürdü ADANA(Cumhuriyet y İlleri Bürosu) - Tescttürlü lcz- gâhlar çalıştırmasıyla ünlü Çe- tinkaya mağazalannın güven- lik görcvlisi, "Allah'a küfrctli- ği" için 2 şoförü öldürdü, biri polis iki kişiyi de yaraladı. Valisi Necati Çetinkaya'nın kardcşlcnnc ait Çclinkaya Ma- ğazası'nın güvenlik görevlisi Lürfi Serin, mağaza önünde lariışan iki kişiyi ayırmak için müdahalcde bulundu. Şoförle- rin küfürctmelcrı üzerine MP-5 Olay dün sabaha karşı saal olomotik silahını atcşlcyen Se- 01.30 sıralannda mcydana gcl- rin (32), Fahri Atalan (30) ile di. Eski Olağanüstü Hal Bölge N«ci Sedat Doğan'ı (33) öldür- Sinemamızın ortaklarından İrfan Demirkorun annesi ŞAZİYE DEMİRKOL'u yitirdik. Acımız derindir. BEYOĞLU SİNEMASI dü, polis mcmuru Hasan Anü ile Ziya Ağaçyontar'ı yaraladı. Sanık Serin, Emniyet Müdür- lüğü'ndc olayı gazelecilcrc şöy- le anlallı: "İki şoför aralannda tartışı- yorlar ve Allah'a küfrediyorlar- dı. Bcn ise kcndilcrini uyararak 'Allah'a değil, avratlannıza küfredin' dedim. Buna karşıhk bu kez de 'Scn nc kanşıyorsun" deyip bcnim de Allah'ıma küf- rettiler. Benim için en değerli varlık Allah olduğundan küf- rctmclcrinc dayanamadığım için öldürdüm. Bir ara silahım tutukluk yapü, yapmasaydı da- ha da atcş cdcceküm. Pisman dcğıiını öldürdüğüm için. Çün- kü bız Allah'un geldik, Allah'- l.ılı u'lclCCCgl/ Cîüvcnlık görevlisi Lütfı Sc- ı m. gazctccilcrc olayın aynnlı- sında.ı sö/. cdcrkcn, "Tartışma sııasında polis ekibi gcldi. Bizi ayırmaya çahştılar. Sonra 'da- ğılın' diycrck gittiler. Polisler gitukien sonra şoförler yine Al- lah'ıma küfür ctliler. Ben de çckip laradım. Sarhoş oldukla- n belliydi" dedi. Ancak gazetecilere olay hak- kında bilgi veren Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Mü- dürü Hüseyin Lirnoncuoğlu. polisin olay yenne geldiği sıra- da ateş acıldığını, polislerin ara- baoan ınmesıyle bir polisin kurşunlara hedef olduğunu söyledi. Kentin en işlek merkezinde dün sabaha karşı işlenen cina- yclin duyulması üzerine 50 ka- dar şoför arabasına bincrek Çctinkaya Mağa/ası'nu doğru yol almaya başladı. Ancak gü- venlik güçlcn şoförlcn durdur- du.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear