25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 14ŞUBAT1993PAZAR HABERLER CMUK'unmali sorunu • ANKARA (Cumhuriyet Bürostı)-Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu (CKMUK)uyannca, gözetim altma alınan ve mali durumu uygun olmayan kışilere Barolar Birliği aracıbğıyla ücretsiz avukat verilmesi uygulamasının, maliye ile Barolar Birliği arasında yaratüğı sorun devam ediyor. TBB Başkanı Sav, dün yaptığı yazüı açıklamada, y3sa değışikliğınin bütün yûkünün barolar ve avoıkatlar üzerinde olduğunu savunarak, "Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından TBB hesabına halen l lira bileyatınlmış değildir"dedi.Sav ödeneklerin gönderilmemesi üzerine 40.2 milyar liranın avans olarak istendiğini, bu avans ödenmezse CMUK'a göre yapılan hukuki yardım vemüdafi tayini işlemlerinin durdurulacağırun Maliye Bakanlığı'na bıldinldiğını söyiedı. Düşünce özgöplüğü paneli İstanbul Haber Senisi • Türkiyc Yazarlar Scndikası ile Perîdik Belediyesi'nin ortaklaşa düzenledikleri "Düşünce Özgürlüğü ve Yaşama Hakkı" konulu panelde, bir suikast sonucu katledilen gazetemizyazan LğıırMuıncu'nun öldürülmesine duyulan tepkinin duygusal birçıkış olarak kalmaması. örgütlü bir hale getirilmesi önerildi. Panel. Mumcu'nunarusına saygı duruşuyla başladı. Panele konuşmacı olarak. Gazeîeci-yazar Oktay Akbal, AIi Sirmen, ve gazetemiz yazan Erdal Atabek katıldılar. 'İhracatııı yûzde 50si hayali' • ANKARA (AA) - TBMM Hayali İhracat Araştırma Komisyonu Başkanı MahmutÖztûrk, "Araştırmadan çok önemli sonuçlarçıkacak. Belirlenen dönemde yapılan ihracatın yüzde 50'sinden de fazlasının hayali olduğunu gördük" dedi. Öztürk, TBM M Genel Kurulu'ndan. komisyonun 24 şübatta sona erecek çalışma sûresinin bir ay daha uzatılması için talepte bulunacaklannı söyledi. Son zamanlarda kornisyonun açıklamalanna ara vermesi üzerine "Hayali ihracat komisyonu tehditlerle suSturuldu" şeklinde iddialarda bulunujduğunu bildiren Mahmut Öztürk. şunlan kaydetti: "Açıklama yapügmuzda da 'çok konuşuyor' diyorlar. Susmamızın nedeni tehditler değl. Fazla konuşmuşolmak istemememizden." Gençoğlanve Kahvecijçinkitap • ANKARA (AA) - ANAP TBMM grubu. trafik kazasında hayatlannı kaybeden İstanbul Milletvekilı Adnan Kahveci ile Bursa Milletvekili Mümin Gençoğhı'nun çalışmalanru kitaphalinegetiriyor. ANAP grubu, Adnan Kahveci'nin Meclis'teverdiği yazılı ve sözlü soru önergeleri. yasa teklifleri, grupta ve Meclis'te yaptığı konuşmalar ile basında çıkan yazılannı kitap haline getirecek. Özal'ın dünürü Fuat Göngöp öldü İSTANBLL(AA)- Çumhurbaşkanı Turgut Özal'ın dünürü Fuat Güngör. kalpkrizi sonucu >aşamını yitirdi.TekstilciFuat Güngör(65), önceki gün geçirdiği kalp krizi sonucu Haydarpaşa Göğüs. Kalp vc Damar Cerrahisi Merkezi'nc kaldınldı. Hastanedevoğun bakıma alınan Güngör. dün akşam öldü. Fuat Güngör. Özal'ın kızı Zeynep(Özal) Güngör'ün cş; Adnan Güngör'iin babasıvdı. Çaykup'agenel müdüpatandı • ANKARA (AA)-Çay İşletmelen Genel Müdür Yardımalığı'na aynı genel müdürlük Muhasebe ve Mali İşler Daire Başkanı Dursun Naiboğluaiandı. Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan bir başka atama karanna göre de Kars Sanayii ve Ticaret tl Müdürlüğü'ne de bağlı ve ilgili kuruluşlar dairesi başkanlığı şube müdürii Aysd Şakrak getirildi. Çoğunluk sağlanamadığı için Insan Haklan Bakanlığı Yasası görüşülemiyor Bakaııbakaıılığııu aııyor • TBMM'de gündeme alınması uzun süre tartışma konusu olan, kurulmasına hem SHP hem de DYP içinden eleştiriler yöneltilen İnsan Haklan Bakanlığı, Mmeclis gündemine 3 hafta önce alındı. Ancak milletvekillerinin bir kısmınm bakanlığın kurulmasına, bir kısmınında bakana karşıoluşlan.yasanınçıkmasınaen büyük . engeli oluşturuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mehmet Kahraman. bakanlığı olmayan. ama kjrmızı plakalı bir arabası, mührü ve makamı olan bir bakan. Yasası Mec- lıs'ten geçebilirse tnsan Haklan Bakanı olacak. Ancak 3 haftadır milletvekillerini ikna edemediği için Meclis'te kendisine karşı gelişen muhalefeti bir türlü aşamı- yor. Ona sorarsanız bakanlığmın ya- sasının Meclis'ten geçmemesi "şahsi meselesi değü". Milletvekülerine göre istifa etmemesi mucize olan '"dayanıklı adam." TBMM'de gündeme alınması uzun süre tartışma konusu olan, kurulmasına hem SHP hem de DYP içinden eleştiri- ler yöneltilen İnsan Haklan Bakanlığı. Meclis gündemine 3 hafta önce alındı. Ancak milletvekillerinin bir kısmının bakanlığın kurulmasına, bir kısmının da bakana karşı oluşlan yasanın çıkma- s;na en büyük engeli oluşturuyor. DYP'li milletvekilleri bakanın istıfasını bekleyerek Meclıse gelmezken, SHP- liJer gelir gibı yapıp kulislerde kaybolu- yorlar. Bugüne kadar İnsan Haklan Bakan- lığı kurulmasına ilişkin yasa tasansı gö- rüşmelerinin hiç birinde karar yeter sayısı bulunamadı. En son 11 şubat per- şembe günü Genel Kurul'da ele alınan tasan, karar yeter sayısı bulunması için verilen yanm saatlik araya rağmen mil- letvekillerinin toplanamaması nedeniy- le görüşülemedi. Herkesin boşalttığı Genel Kurul'da boş sıralara baktı dur- du Kahraman. Kahraman, gazetecilerin sorulanna şu karşıhklan verdi: - Tabloyu nasıl karşılıyorsunuz? KAHRAMAN - Bu benim şahsi me- selem değıl, parlamentonun ve Tür- kiye'nin meselesidir. Ya^a mutlaka çı- kanlacak. ama bu tür engellemelerle bı- raz gecikebilir. ama eninde sonunda bu yasa çıkacak. - DYFden ayade SHPIİ miUetvekil- lerinin de tamamı yoktu. Yan yanyaydı heriıaide... KAHRAMAN - Bugünkü toplantı- nın bir şeyi var. Başbakan ve Başbakan yardımamızın bir Güney gezisi var... Bazı temel atma törenleri var. Bu tören- lerde bölge milletvekillerinin haklı ola- rak kendi seçim bölgelerinde Başba- kan'la bulunma durumlan mevcut. Bu- günkü durumu ben bu şekilde görü- yorum. Bugünkü çoğunluk belki ondan dolayı sağlanamadı. Ama önümüzdeki hafta mutlaka görüşülüp çıkanlacak bu yasa. TBMM Genel Kurulu'na sunulan ta- sanlan Meclis'in çalışma tarzına göre değerlendirmeliyiz. Başka kimsenin bu- nu hızlandıracak yasal bir yetkisi yok- tur. Yasal yetki Genel Kurul'undur. Bu tür aksakhklar bütün yasalarda olur, bu geçrrüş dönemde de görülmüştür. Ama aşıhr. • Bu olunüu yaklaşmımzı uzun süre muhafaza edebilecek misiniz? KAHRAMAN - Ben her zaman olumluyum. Olumluluğumu her zaman da devam ettireceğım. Yasa görüşüle- cek, Meclis'in çalışma şeyine bağlı, ça- lışmasına bağlı. Gelen milletvekillerinin çoğunluğuna bağlı. Tartışılacak. Tabii ki yasalar tartışılarak kabul edilir, bu da çok normaldir. Diğer değerlendirmeyı size bırakıyorum. Meclis'i çalıştırmaya çare aranıyor MiUetveküleri devamsızbktakararh • TBMM Genel Kurulu gündeminde 74 genel görüşme, Meclis araştırması önerisi, 358 sözlü soru önergesi ile 132 yasa tasansı ve önerisi bulunuyor ANKARA (ANKA)- Millet- vekillennın devamsızlığı nede- nıyle TBMM Genel Kurulu'- ndan uzun süreden beri yasa çı- kanlamayınca, devamsızlığa çözüm aranmaya başlandı. TBMM Başkanı Hûsamettin Clndoruk yurtdışında olduğu için yerine vekâlet eden RP'li Başkanvekili Yasin Hatiboğlu. siyasi parti gnıplanna bir yazı gönderdi. Hatiboğlu yazısuıda. TBMM Genel Kurulu günde- minde 74 adet genel görüşme, Meclis araşürması önerisi, 358 sözlü soru önergesi ile 132 yasa tasansı ve önerisi bulunduğunu anımsattı. Yasin Hatiboğlu, ya- zısında şöyle dedi: "Gündemde görülen bu ka- dar iş birikimine rağmen sayın milletvetkillerimizin son hafta- larda yoğunlaşan devamsızlık- lan nedeniyle, verimli çalışma- lar yapılmamakta. toplantılar yeter sayıda üyenin bulunma- ması nedeniyle çalışma süresi sonuna kadar sürdürüleme- mektedir. Meclis çahşmalan- mıza verimlilik kazandırabil- mek için siyasi parti gruplanmı- zın sayın başkanlan ve yetküile- rinin özel bir gayret göstermesi gerektiği inancıyla durumu bil- gilerinize sunanm." TBMM Başkanvekib Yasin Hatiboğlu'nun Meclis'in çalış- madığını tescil eden bu resmi yazısı üzerine ANAP Grup Başkanvekili Mustafa Kalemli. ANAP'lı milletvekillerinin ge- nel kuruJlara devam ettiğıni. koalisyon ortağı DYP ve SHP - lilerin devamsız olduğunu öne sürdü. Kalemli, Hatiboğlu'na bir yazı göndererek 19. döne- min birinci ve ikinci yasama yı- lında genel kurulun toplam ça- lışma sûresinin çoğunluk sağla- namadığı için kaç kez toplana- madığının, kaç defa yoklama ve karar yeter sayısı istendiği- nin aynntılı olarak bildirilmesi- nı istedi. DYP Grup Başkanvekilleri, TBMM Genel Kurulu'nun önümüzdeki hafta cumartesi pazar günleri de dahil olmak üzere gece saat 24.00'e kadar çalışmasını önerdiler. SHP'nin hafta sonu çalışma isteğine kar- şı çıkması üzerine danışma ku- ruluna götürülecek öneri "çar- şamba, perşembe ve cuma gün- leri saat 24.00"e kadar çalı- şılsın" olarak değiştirildi. KaAın *>rlr<>lr « H s i t l i a i K a d u ı K u ™ l u Ş | a n Medeni Kanun'da değişiklik yapıl-İ V r t U U 1 ci.ıvcıv c ş ı ı ı ı g ı m a s , j ç i n ygniden a t a ğ a g ^ Yasalarda kadın-erkek eşitliği doğnıltusunda değişiklik >apılması konusunda kadın demekleri tarafından İstanbul. İzmir ve Ankara'da açılan imza kampan\ alarında toplanan imzaiar 16 şubat salj günü TBMM Başkanbğı'nasuıiiılacak.(POTO:FARÜKAL7TNTAŞ) v "-' * • ' İNSAN SICAĞI Erdal Atabek 5. bası 20.000 lira <KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Atatürk ilkeleri, laiklik ve demokrasinin yılmaz savunucusu UĞURMUMCU'YU saygıyla anıyoruz. İzmir Devlet Senfoni Orkestrası Sanatçıları Filarmoni Derneği Atatürkçülüğûn ödûnsüz savunucusu, örnek insan sevgili UĞURMUMCU'nun anısı yolumu2a ışık olacaktır. Kartal-Uğur Mumcu Mahallesi sakinlerinden Öğretmen tlhan Mertler, Cengiz Ekşi, Şaban Sezen, Hidayet Sezgin, Cemil Ceyhan Değerli gazeteci-yazar UĞURMUMCU'yu saygıyla anıyoruz AÜ Dil ve Tarih Coğrafya Fakûltesi İngiliz Dili ve Edebiyatı ve Amerikan Kiiltürü ve Edebiyatı Anabilim Dalları Öğretim Üye ve Yarduncıları Atatürkçü, cumhuriyetçi, laik, antiemper>alist, bağımsız Türkiye'den yana, özgürlükçü, insan haklan savunucusu. terörün, yobazlann, hırsızlann, vurgunculann düşmanı, UĞURMUMttPnım Alçakça öldürülüşünü kınıyor, anısı önünde saygıyla eğiliyonız. Sait Akarsu, tbrahim Akkuş, Asım Bektürk, Ertan Coşkun, İlhan Çoban, Bahri Çorak, Güzin Çorak, Günai Deniz, Servet Doğan, Yunus Erdoğan, Doğan Eryılmaz, Kadriye Eryümaz, Osman Gökcan, Muammer Gökcan, Saadet Kakaliç, Hüseyin Kaya, Bekir Karacan. Hilal Karacan, Utku Karacan, Cengiz Karacan, Demet Özer, KetnaJ Özer, Hanifı Ozkaya, Seher Özkaya, Can Sağlamöz, Medihe Sağlamöz. Hasan Şahin, Mediha Sağlamöz, Hasan Şahin, Seyit Memet Şahin, Kederoğlu Şahin, Mustafa Şahin, Ramazan Ünsal, Ali Yavuz, Özcan Yavuz, Okşan Yazıcı. Banşsever UĞURMUMCU'ya Atatürk'ün izindeyiz, laik cumhuriyetçiviz; bu uğurda can verdin sen, acımız içten derinden: yerde olsan Atatürk'ün yanındasm, gökte olsan tann katındasın; ey yüce yiğit ve aziz şehit! Behiç, Özcan, Begümşen, Bumin, NurhanERGENEKON 1 -| T.C. KULTUR BAKANLIĞI GiseTel: 324 22 10/248 \A ANKARA DEVLET OPERA ve BALESİ HERGÜN DEĞİŞİK BİR OYUN! 8 Suhat 1993 P.lesi 9Subotl993Soiı 10 Subal 1993 Cars. 11 Subal 1993 Pers. 13 Subal 1993 C.Nsi 13 Subal 1993 Clesi 15 Subal 1993 P.tesi 16 Subal 1993 Sok 17 Subal 1993 Cars. 18 Subal 1993 Pers. 20 Subat 1993 Clesi 20 Subat 1993 Clesi 21 Şubat 1993 Pazar 22 Subat 1993 P.lesi 23 Subat 1993 Solı 24 Şubat 1993 Çorş. 25S»botl993Perş. 27 Şubat 1993 Ctesi 27 Subal 1993 Clesi 28 Şubat 1993 Pozar (*) Operel Sahnesi 20.00 20.00 20.00 20.00 15.00 20.00 20.00 20.00 20.00 20.00 15.00 20.00 11.00 20.00 20.00 20.00 20.00 15.00 20.00 11.00 Hoffmann'ın Masalları J.Offenbodt Alobanoon DonGiovonni LaSylphide LaSylphide CIUey/URey WJUozart H.Lövenskiold H.LövensVjold ModemDamTopUoğu(Gala) Damdoki Kemona Alabondon Aida RomeaveJûliet J.Bod-S.Hornkk CR.Rey/LR.Rey G.Verdi S.Prokofiev Modem Oans Tapiuluğu Aida Kuklacı (*) Damdoki Kemana Alabandon IITobarrD Poajıocn LaSylphide LaSylphide G.Verdi FJiener-M.Seskv J.Sock-S.Hamkk CHRey/LR.Rey CPuctM İLeoncovafc rLLövenskjold H.Lâvcnskıold Modem Dans Toplakığu KukloaC) FJ*erter-M.Seskır Opero Operel Opera Bate Bale HOzikal Operel Opera Bale Opera Muzikfe CnntL fVnuMı i.ooik uyuntı Muııital Operet Opera Bale Bde MûzÜcR "Savaşını beyni, yüreği ve kalemi Ue veren UÖUR MUMCU'yu geri ve yoz düşünceye yakışır bir yüreksizlikle kaybetmiş olmanın aasını tüm insanlarla paylaşıyoruz. Değerli insan, gazeteci, yazar ve arajtırmacı UĞUR MUMClPyu saygıyla anıyor, aüesine ve demokrasi Ue laiklikten yana olan insanlara ba$$aghğı diliyoruz." Rryhan Tokal, BirfOl Kalyoncu, Denû Öncfl, Sevinf Emir, Seril Yddırun. Murat Ban*. Hine Ktataun. Lejla Diııçer, >ora» KOMofln, Şeboem Yftnltt. Deniı Toker, Hdl*a Dnrnkan. Mehmet Çat, Ajfim Tûregfln. MArflrveı Aral, Dilek KaraköM, I«ık Ttnyen, Mehmet \uruca, Can Şohio. Salejmaa Budur. SerpU Karagfln, Zekij* SütçtlfU, Dilek Şenttrk, Tana Aear. Didem Erkfei, Cünırah Paran. FOsan Panuu ÎSoran Moldibi. Pelin Öcal, Semih Arai, Bahattin Sttrel, ŞenaT Ate«acak, Şule AJtınasj, Zafcr Dcmiraaian, Pdin Ounana^aoglu. Can Emin Ösercn, Sabaaattiıı Borasan, Son^fil Koran, L'ğor ö n n , Selahattin tçhat, FOmn Boy«k|!«rtn. Mihriban Erkan. Canue Bekar, Hatic» Öıtttrk, Deniz Çaiıı, Sttfaejia Yare, Songnl Koran, B«yhan GOnrn. Sabri Sabanct, Şafak ÖıçeJik. Derja Gaknar. Serda özalp, ATU Akjjon, Aylin Can, Smnş Saner. M«jgan Sancr, llknnr Yenicil, Mehtap Sarrant, Elif Ermev, Znhal Anlan, Yıkünıy Y ıldınmluıy«, Şebnem Bora, Berrin Doğan, SeTİm Gnney, Gtthen Alkan, Nalan Kaplan, Vnile Kantarcı, Cuçlfl Yılmaz. Berra Aip, Figen Pınar, Zoleyna Özer, Mehem Cihangir, MakİMile Gttmrnkçtt. Ferda Niyet, tpek Tttrker. Gttner Balfen, Tugran Pogaea, Didem AJptekin. \dpin Er*aUn, Mehmet GnJtekin, Erdinç Kotal, Httlra Şirin, Gflnnar Vavuı. Ano Aaik. HuİTa İnal, INiIgun SofUİ, Ferah Kıral, Pınar Saocar, Esra BUynkTilmaz, NilgAn Akdafl. Snna Özdemir. Nfiahal Özkaya. Berrin Ankan, Kjfe Önder, Sema Akeanlar, Yelda Eruntan, Fttıon Öıkul. Süaftr Yazdan. Sabri Ş^ıar, Gûisen Haa, Ajm Kmjm, Yawmin Veliogln, Hikmet Karaata, Aj«e Ahidagaogla, EMH Çelebi Özelçi. HOKTİII Yscel Kaya, Zafer Verenel, Hanife Serhon, Ülker Verenel, Harika Yalaca, Galden Özcakmak, Zenra Tona, Leyb Ö«g«r, Serdar Heper, Ora Karaknie, Seda Ugnrra, Canan Cdenk. Holy. Erçetin, Zeynep Aydofan, Zr/a Akba«, Akay Öadem, Metin Üaal, EJran Tahtaoflu. Hnlya Korknuz. Ekmel Baydnr. Aynar Santaç, Nihal Baran, Selma Priftine, Ufnk Tonaogln, Meda GSçmen, Meüke Çetin, Gklçin Ert*rk, Yeaim Demir, Bann Uinaoy, Şennnr Gftrmn», Erhan Bolul, Avni Bftlflk, Mahamm Orac, Seleok Engin, Ali Ga»en, Cuna Kaya, Neemettin Zorogln, Nardan Özer, Sibel Demir, Sibel Çeliei, Osman Dnrmaa, Nilnfer Yüdırun, Ender Yümaz, Selcuk Ergen, Zafer Öklem, Banar Karkmaz, Keriman A»Un, Aysen Akkan, Galaaz Dcrinta, Ayıin Yılmaz. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLAIJ Kültür Bakanı'nın Mektubu Kültür Bakanı Sayın Fikri Sağlar'dan, "çok ağır" suc- lamalarla dolu bir mektup aldım. Nedeni ise kendi atadı- ğı "Baş Danışman'm, gazetesinde ve özel bir TV'de bana yaptığı saldırıya verdiğim yanıt idi. Sayın Bakan, daha sonra telefonla arayarak mektubu yayımlamamın "şart olmadığını" söylemek inceliğini gösterdi. Ama ben, düşüncelerimi bilen Cumhuriyet okurlarmın, o mektuptaki düşünceleri de öğrenmek hak- kına sahip olduklarına ınanıyorum. Aşağıda önemli bölümlerini bulacağınız mektuptaki suçlamalarla ilgili yanıtlanmı ise maddeler halinde ve olabildiğince açık olarak vermek ıstiyorum. • • • 1) Sayın Sağlar, genç yaşta büyük bir partinin ikinci adamı konumuna yükselmiş bir kişi. lyi seçtiği, nitelikli çalışma arkadaşlannın da katkısıyla, bana göre "başarı- lı" bakanlar arasında yer alıyor. iyi şeyler yapıyor ve kamuoyuna da iyi görüntü veriyor. • • • 2) Sayın Bakan mektubunda, faidı görüşlere sahip danışmanların varlığının doğal olduğunu, "tek ses-tek görüş'ün iseçağdışı kaldığınısöylüyor. Tamamen haklıdır!.. Bir danışmanının gazete köşesinde "kendi adtna" yazdığı yazıdan, ya da bir başka danışmanının "kendi adına" yayımladığı bir kitaptaki düşüncelerden dolayı, elbette ki kimse Sayın Bakanı suçlayamaz. Amabirdanışman, bakana "özel"olarak sunduğunda hiçbir sorun olmayacakdüşüncelerini, "Baş Danışman" unvanını ekrana birçok kez yazdırarak TV'de açıklama- ya kalkarsa, iş değişir!.. Bir başka "danışman", bakanın konuşmacı olarak ka- blacağı ilan edilen bir açık oturuma, Onun gelememesi üzerine katılır ve Atatürk'ü faşistlikle suçlamaya kalkar- sa, durum farklıdır!.. Danışmanlar halkın değil, bakanların "özel" yardınv cılarıdır. "Bakan Danışmanı" niteliği ile halkın önüneçı- karlarsa, ağızlarından ya da kalemlerinden çıkan her söz, bakanları "siyasal" olarak bağlar!.. Söz konusu iki danışmanın da bazı görüşlerini paylaş- mamakla birlikte. birikimli ve değerli insanlar oldukları- na inanıyorum.. Ama anımsamakta yarar var ki; Başba- kan Yardımcısı Sayın Erdal Inönü'nün bir danışmanı da, "değerli bir araştırmacı" niteliklerine sahip olduğu hal- de, kısa bir süre önce istifa etmek zorunda bırakılmıştır. Nedeni ise, "Danışman" sıfatını kullanarak açıkladığı bazı düşüncelerin, Sayın inönü'nün görüşlerine ters düşmüş olmasıdır!.. (Görevinde kalmayı sürdürse, danışmanlığını yaptığı kişi de, o düşüncelerin "siyasal sorumluluğu'nu kabul- lenmiş olacaktıL) Şimdi yanıtlanması gereken soru şu: Acaba Genel Başkanı'nın yaklaşımı mı yanlış, yoksa Sayın Sağlar'ınki m-? • • • 3) Gelelim, "Bakanlığınız döneminde yapılan yanlış- lıkjarın ağırlığını, sosyal demokrat camia yıllardır omuz- larında hissetmektedir"suçlamasına.. Bu ağırsuçlama- nın ardından, Sayın Bakan hemen şunu ekliyor: "Döne- minizde yapılanların hesabını vermek zorunda kalmak benim tercihim değil, ama sosyal demokrat olduğunuzu söylediğiniz için bunu yapmak gerekiyor. Bu bir ka- der..." Bir kere, bakanlığı adına konuşmak yetkisine sahip ot- duğu açık olan Sayın Bakan'ın, nasıl olup da tüm "sosyal demokrat camia " adına konuşmak yetkisini de kendisin- de bulduğunu doğrusu anlayamadım. Yaptığımı söyle- diği yanlışlıkların neler olduğunu belirtmediği için şu anda kendimi savunmak ya da -haklı bulduğum eleştiri- ler var ise- kabul etmek olanağına sahip değilim.. Ama, çeşitli vesilelerle benim dönemimi savunduğu- nu söylediğine göre ortada iki olasılık var: Ya Sayın Bakan beni inanarak savunmuştur ki; o za- man bu suçlamalara katlmıyor demektir ve dolayıstyia da, beni savunmuş olmayı başıma kakmaması gerekir- di.. Ya da o suçlamaların haklılığını düşündüğü halde bunu yapmıştır ki (anlatımından da öyle anlaşılıyor); bu hiçbir şekilde paylaşamayacağım "büyük bir yanlış"- tır!.. Ne demek, "Sosyal demokrat olduğunuzu söylediği- niz için bunu yapmak gerekiyor"?\ (Ustelik, Sayın Ba- kan'ın benim "sosyal demokrat" olduğuma inanmadığı da anlaşılıyor!..) Sosyal demokratlar yolsuzluk yapsa, cinayetler işle- se, "kolkırılıryen içinde" mi denmelidir? Sosyal demok- rasiye karşı halkta güven duygusu yaratmanın yolu bu mudur? 4) Hiçbir insan, hiçbir devlet adamı, hiçbir zaman hata yapmadığını öne süremez. Hatasını kabul etmek ise in- sanları küçültmez, tersine onlara duyulan güven ve say- gıyı arttırır. Çünkü daha az hata yapmanın yolu, yapılmış olan eski hataların bilincine varmaktır! Devlet yönetiminde en büyük yanlış, yapılmış yanlışı savunmaktır! Yanlışları "iyi niyetle" sergileyenlere kızıp tencere senin dibin benimkinden kara" biçimi suçlamalara gi- rişmek ise yanlışı savunmanın kanımca "en az onur verici" olan yoludur!.. Sayın Fikri Sağlap'ın mektubu "Sayın Kışlalı, Cumhuriyet Gazetesinde yaymlanan ve sübjektif yaklaşımlarla, Kültür Bakanlığı 'nı ve şahsımı doğrudan eleştirmeye çalıştığınız koşe yazılarınızı üzülerek okuyorum Ûzünhımun nedeni beni ya da Kültür Bakanlığı'nı eleştirmeniz değil, eleştirilerinizin her demokratın karşı çıkması gerektiğıne inandığım lek ses, tek göruş' gıbı, çağdışı ve anti- demokratık bir yaklaşımı reddetmeme yonelık olmasıdır Kuşkusuz, çoğulculuğu savunan insanlar olarak, Bakanlığımızın polıtıkalannı tornadan çıkmışçasına bırbırinin aynı olan insanlarla yü- rütmek, uygulamaya çalıştığımız yaklaşımlarla da bağdaşamaz.. Bu nedenle Kültür Bakanlığı nda farklı görüşlere sahip danışman arka- daşlarımm bulunmasını, bir düşünselzenginlik ve şans olarak görüyo- rum.(.) Elestirilerinizin mantığındakı bir yanlıslığı da vurgulamadan geçe- meyeceğim Eleştirilerıniz, bir danışmanımın savunduğu düşünceler- den kaynaklanmaktadır, benim duşuncelerım ya da uygulamalanm- dan değil.. Eğer uygulamalarım ya da hernangi bir konudakı göruşle- rim konusunda elestirileriniz olursa, bunları seve seve yanıtlayabile- ceğimi de anımsatmak isterim.f.) Sayın Kışlalı, Yarın, baskalarının benim adıma çıkacak faturaları odemek zorun- da kalmamalar: için büyük özen gösteriyorum. Oysa, Bakanlığınız donemınde yapılan yanlışlıklann ağırlığını, sosyal demokrat camia yıllardır omuzunda hissetmektedir 1963 yılından bu yana olduğu gibi, Kültür Bakanlığı görevını ustlendiğim günden sonra da TBMM ve çe- şitli platformlarda, bu yanlışlıkların faturası ile karşı karsıya kalıyo- rum... Döneminizde yapılanların hesabını vermek zorunda kalmak benim tercihim değil, ama sosyal demokrat olduğunuzu söylediğiniz için bunu yapmak gerekiyor. Bu bir kader...(...) SEVtŞMENİN GÜDÜKLÜĞÜ VE YÜCEIİĞİ Melih Cevdet Anday 2. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğhı-îstanbul Ödencü gÖDderflmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear