25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24ARAUK1993CUMA SAYFA GENÇLİK - EGİTİM Eğitim sendikalan, okullardaki şeriat yanlısı uygulamalara izin vermeyeceklerini bildirdi Antilaiktavırlarîzlemede İZMİR - (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Din Bılgisi ve Ahlak derslerinde öğret- menlenn antılaik uygulamalan. velile- rin şikayeti ûzerinecumhuriyet savcılı- ğında soruşturma konusu oİurken öğ- retmen sendikalan ve örgütleri, olay- lan izlemeye aldı. Buca 30 Ağustos Jlköğretim Okulu yönetimı de. ders- lerde şeriat yanlısı propoganda yaptığı gerekçesiyle savahğa şikayet edılen öğretmen Necdet Ünal ıçın soruştur- ma başlatü Ünal'ın derste ilahi oku- nup okunmaması için anket yaptırdığı ve bunun için öğrencilerden imza aldığı öğrenildi. Dın ve Ahlak Bilgısı dersı öğretmeni Necdet Ünal hakkında. derslerde şeri- at yanlısı propoganda yaptığı gerekçe- siyle savcîlık, soruşturmaya başlarken okul yönetımi de harekete geçtı. Ge- çen ay göreve başlayan okul müdü- rünün, velilerin de dilekçelerini gözö- nûne alarak öğrencilerin ifadesme baş- vurduğuöğrenıldi. öğrencilerin ifade- lerinde, Ünal'ın kendı dersinde kız ve erkek öğrencilerin yerlerini degiştire- rek oturttuğunu, antilaik uygulamalar yaptığını söyledikleri öğrenildi. ers yılı başında, sınıfta ilahi okutmak isteyen din dersi öğretmeni Necdet Ünal'ın, bazı öğrenciler karşı çıkınca anketyaptırdığı ve öğrencilerdenimza topladığı belirtildi. Öğretmen Necdet Ünal'ın, ders yılı başında smıfta ilahi okutmak istemesı uzenne baa öğrencilerin buna karşı çıküğj öğrenildi. Bunun uzenne Ünal'ın sınıfta anket yaparak ilahi okumak isteyenlerle istemeyenleri be- hrlediği, bunun için öğrencılerden im- za aldığı ve geçen hafta sonu yapılan veli toplantısında "Siz neye tepki gös- teriyorsunuz? Bakın bu kağıtlarda öğ- rencilerin imzalan >ar. Dört öğrenci djşmda hepsi ilahi okumak istediklerini belirtiyoriar" dediği bıldirildi. Daha sonra bazı velilerin Ünal'a tepki göste- rerek "ders programında olmayan şey- lerin uygulanamay acağını" so> ledıkle- ri belirtildi. Bir öğrenci velisi bu konu- da şunlan söyledi "Bu öğretmen bize bağırdı. çağırdı. Kendisine müfredatm dtşında uygula- ma yaptıramayacağını söyledik. Ço- cukları notla korkutarak imza topla- mış. Bu imzalan bize de gösterdi. Bunu yapma> a hakkuun olmadığını söyledik. 'Gıdın bıldığınız yere şikayet edın' de- di. Bu dunım. Türk milli eğitiminin ne hale geldiğinin acı bir göstergesidir. So- ruşturma genişletilirse bizler de ifade venneye hazınz." Sendikalar devrede Okul yönetiminın soruşturma baş- latması veliler arasında olumlu karşı- lanırken öğretmen örgütleri ve sendi- kalar da devreye girdi. Eğit-Sen Buca Temsilciliğı'nden yapılan açıklamada şu görüşler dile getirildi: "Demokratik >e laik eğitim çok önemlidir. Bu konuda Eğit-Sen ve üye- lerine önemti görevkr düşmektedir. Çünkü tüm ülkede olduğu gjbi Buca'da da özeüikle din dersi öğretmenleri tara- fından antilaik çalışmalar örgütlen- mekte ve öğrencilere sınıflarda şeriat propogandaları > apılmaktadır. Eğit- Sen olarak demokratik ve laik bir eği- timden yana olan tüm öğrenci, veli ve öğretmenlere bir kez daha çağrıda buiu- narak okullannda ve çevrelerinde geli- şen antilaik çahşmalar karşısında sessiz kalmamalannı istiyonız. Zonınlu din dersi uygulamasına son verUmesini bek- livoruz." Açıklamada aynca. tüm okullarda antilaik olaylann ızlenerek bir rapor haline getirileceği belirtilirken Eğıt- Der Izmır Şubesı Başkanı Dursun Ut- ku da okullarda antilaik uygulamalan izlemek, belirlemek ve gerekeni yap- mak için çalıştıklannı. bu konuyu sü- rekli gündemde tutacaklannı söyledi. Eğitim-İş Konak Şubesi Yönetim Ku- rulu üyesi tbrahim Songar da laik dü- zeni yıkıcı çabşmalara izin vermeye- ceklerini belirterek kentin tüm okulla- nnı izledıklenni ve gerekeni yapacak- lannı söyledi. • Dahayaşanılırbirdünyaiçin... İştanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi 'ndeşimdilik 11 kulüp var. Öğrenciler, üniversiteyaşamının sıkıcılığından kurtulmak için dahafazlasını istiyor FİGENATALAY Sayılar, kelimeler. kanun- lar, ekonomı terimlen, vizeler, finaller, anfıler, hocalar... kı- sacası üniversite yaşamımn tüm "sdncı" unsurlan "dışan- da". "İçeride" olan ıse dün- yayı her zaman daha yaşanılır kılan müzik... Gıtar, elden ele dolaşıyor Bir hocada. bir öğrencılerde. Salonda yalmzca müzik var Notalar, gitann tellennde ya- şam buluyor, melodı olup her- yen sanyor. Bir dönem 7 ay Mekan. tstanbul Üniversi- tesi Öğrenci Kültür Merkezi'- nin salonlanndan bın. Müziği yaşayanlar ıse Klasik Gitar Kulübü üyeleri. İştanbul Üni- versitesi Sağlık. Kültür ve Spor Daıre Başkanhğı'nın ki- tapçığında, "Klasik gitar sa- natını sevdirmek, yaygınlaştı- rmak, yeteneği olan öğrencileri yetiştirebihnek" amacıyla ku- rulduğu behrtilen KJasık Gi- tar Kulübü'nün çabşmalannı izlıyor, danışman hoca Gûr- kan Duran'la konuşuyoruz. Yüksek öğretime devam ederken boş zamanlannı da müzikle dolduran üniversite öğrencilen, Duran'ı dikkatle dinlıyor ve zaman zaman da teonden pratiğe geçerek, gita- nn tellerine dokunuyorlar. "Acaba gitar çalmayı ne kadar sürede öğreniyorlar?" Soru bi- raz anlamsız gıbı ama amaç, bu müzik aletini en ıddiasız bi- çimde çalabilmenin haftalar mı, aylar mı yoksa yıllar mı aldığmı öğrenmek, gitann teli- ne hiç dokunmamışlan yürek- İstanbul Üniversitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde gitar elden ele dolaşıyor. Müziği yaşayanlar Klasik Gitar Kulübü üyeleri. lendirmek. Gürkan Duran, bir dönemin yedi ay sürdüğü- nü ve bu süre sonunda konser- vatuara başlayabilecekdüzeye gelinebıldiğini belırüyor. Ünıversitelerdeki kulüple- rin sayısı giderek artıyor. öğ- renaler. istedikleri kulüpleri kurmak ve buralarda bağımsız çalışmak istiyorlar. Bu istekleri her zaman gerçek- leşmiyor. Istenilen her kulüp olanaksızlıklar nedenıvle ku- rulamıyor, tam bağımsızlığa ise bilinen nedenlerle kavuşu- lamıyor. İstanbul Üniversitesi Öğ- renci Kültür Merkezi'nde 11 kulüp var Öğrencılerin isteği üzerine kurulan bu kulüpler, "Atatürkçü Düşünce, Arkeoto- ji, Ebru, Edebiyat, Fotoğ- rafçdık. Halk Bilim. Klasik Gi- tar, Klasik Türk Sanat Musi- kisi, Resün, Sinema ve Tiyat- ro" adlan alunda faaliyetlerde bulunuyor. Şımdi başkalan da isteniyor ama mekansızhk ne- deniyle sayı arttınlamıyor. Resim \e Ebru klüplerinin ortaklaşa açtıklan sergiyi gezi- yoruz. Işletme Fakültesi ikinci sınıf öğrencisi Aydın Balaban. Resim Kulübü'ne kısa bır süre önce katılmış. Resim yaparak ıç dunyasını kağıda ak- tardığını düşünüyor. Resim Kulübü'ne bır ay önce katılan Alman Dilı ve Edebıyatı Bölümü öğrencisı Zuhal Çelik, resim yapmanın kendisını rahatlattığını. kulüp calışmalanyla bu konudaki teknik bilgilerini arttırdığmı söylüy or. İstanbul Üniversitesi öğ- renci Kültür Merkezi Koordi- natörü Solmaz Karaman. ku- lüp etkınlıklenne katılımın her geçen yıl arttığını, bunun da sevindiricı olduğunu belirtı- yor • Sıyaset Bılımı Topluluğunc düzenlenen ve Sıyasal Bılgıle Fak Öğr Cyesı Cem Eroğlu'nun konu^nacı olarak katılacağı soyleşı Saat' 13J0'dalîBFÇobanoglu 1 toplantı salonu nda Müıik topluluklannın duzenledığı Rock müzik konserı saat 14.00'de Mımarlık Amfıstnde. Sinema Topluluğu'nca Jean Coctean'ın "Orpee" aeüıfdmı Kütıiphane kokteyl sakmunda, saat. 12.00'de gösterıme sunulacak , aynca Neah Erdoğan'ın konusmacı olarak katılacağı bir söyleşi düztnlenecek Bu sayfada yer almasını istediklerinizı, önerilerinizi ya da düşüncelerinizi şu adrese yazabilirsiniz- Cumhuriyet Gazetesi GençSayfa PK246 Sirkeci- İstanbul Aynca (212) 513 85 95 numaraya da "Genç Sayfa" no- tuylafaks gönderebılirsinız. Çeşıtli konulardakı etkınlik- lerinizin "Bizim Pano'da yer almasını istıyorsanız, aynı faksı kullanabilirsiniz. Laik olduklan için ölüm tehdidi alan öğretmenler: Tehditlerbiziyıldıramaz ÖZCANÖZGÜR MUĞLA - Cumhurnet Bayramı'nda ba- şörtülu kızlann örtülennı çıkarttıkJan ve 10 Kasım'da da aynı öğrencilere Atatürk'ü anma programında görev verdıklen ıçın ardı ardına "ölüm tehdidi" alan iki laik öğretmene tanınan"yaşam süresi" bugün doluyor. Muğ- la Sağlık Koleji'nın ıkı öğretmenıne yapılan tehdıtlerle ılgili olarak açılan soruşturmadan ise henüz sonuç alınamadı. Savalık, olayın aydınlığa çıkabilmesi ıçın her türlü ipucunu diğerlendinyor ve Kemal Kılıç adlı bir kişiyi anyor Muğla Sağbk Koleji'ndekı laik ve Kema- bst uygulamalan nedenıyle Zaman ve Türki- ye gazetelerinde yer alan haberler üzerine ra- dikal dincilerin bo> hedefı haline gelen okul müdürü Hasan Çakıroğlu ıle Edebıyat öğret- meni Muhteşem Karabıyık için bugün "zor bir gün..." Çoğu, "İslam mücahitleri" ve "TİT" imzalı çok sayıda tehdit mektubu alan ıki laik öğret- mene açıkça "Kemal Kıhc" imzasıyla yapılan tehdidın yanında. aazetelerden kesılmış harf- lerle yazılı "24.12.1993 günü saat 14.00'te öle- ceksiiüz" şekbnde tehdit gelmişti Bugün ya- şamlannın en uzun gününü geçirecek olan iki laik öğretmenden Hasan Çakıroğlu soru- lanmızı yanıtlarken şoyle dedi: "Gelen tehdit mektuplan, Edebivat öğret- meni hanım arkadaşımla beni ve diğer meslek- taslarunı tedirgin etmedi değil. ama korkmu- yoruz. Üstelik bize sadece tehdit mektubu de- ğil, destek ve kutlama mektuplan da geldi. Yalnız olmadığunızı gördük. Biz görevimizi yapıvonız. Bizim görevimiz, bizlere tcslim edi- len çocuklarımızı birer laik insan olarak en iyi şekilde yetiştirip Atatürk Türkivesi'ne ka- zandırmaktır. Türkiye Cumhuriyeti yeni nesil- lere, yeni nesiller de biz öğretmenlere teslim edilmiştir. Sorumluluğumuzun bilincinde bu görevi yerine getirmeje devam edeceğiz. Kor- kumuz yok. Ailah'ın verdiği canı Allah alır." Ardı ardına gelen tehditler karşısında okulda idan soruşturma başlatan Muğla Va- liliğı, öğretmenlerin can güvenliği için de ge- rekli önlemleri aldırdı. Muğla Valisi Dr. Lale Aytaman şunlan söyledi "Olay çok vönlü olarak sonışturuluyor. He- nüz soruşturma tamamlanmadı. Aynca Cum- huriyet Savcılığı'nca da adli soruşturma > apüı- vor. Emnivet müdürlüğümüz de gerekeni yapmıştır. Oğretmenlerimizin can güvenlikleri sağlanmıştır." Soruşturma kilillendi Muğla Cumhuriyet Sa\cılığı'nın başlattığı soruşturma ıse Sava Osman V uraloğlu taran- ndan sürdürülüyor. Soruşturma sırasında gazeteciler ve çok sayıda kışının ifadelenne başvuruldu. İlgili görülenlerin yeterince yar- dımcı olmamalan ve soruşturmanın adeta kı- lıtlendiğinden yakınan Muğla Cumhuriyet Başsavası Ertem Türker. Kemal Kılıç adlı kı- şıyi bulmaya çalıştıklannı belirterek şöyle dedi: "Gazetecileri, adının Kemal Kılıç olduğunu belirten kişi aramış. Ktzının da daha önce bu okulda okuduğunu ve büyük sorunlar vaşadı- klannı, bu olaylann ardında Hizbullahçı ola- rak bilinen kişiierin bulunduğunu belirterek bazı iddialarda bulunmuş. Bövle bir ismi taşı- van biri var mı bilmiyoruz. İlginç olan, bu kişi- nin ismiyle tehdit mektuplanndan birinde yer alan isim aynı. Özgür'ü arayan kişi, adının kasten kullanılmış olabilcceğini söylemiş. Bu kişiyi okulun öğrenci kayıtlarına bakarak bul- maya çalışacağız. \ arsa ve bulabilirsek ya da o bizi ararsa. bu işin içinden daha kolay çıkabi- liriz diye düşünüyoruz." • Yapıtandüzenlemelerkağıtüstünde Yüksek öğrenimde kapasite gelişiyor, amanasıl? Gençlik-Eğitim Servisi - Yüksek öğrenime girişte, bu yıl da açıkta kalacak öğrenci sayısı- nı karşılayacak ölçüde bır kapasite arttın- Iması çalışmalan yapılıyor. Üniversiteler ve yüksek okullar, kapasitelennin dışında kala- cak yüzbinler için, kamuoyunda "Çiller Üni- versitesi'' olarak bilinen açıköğretim yanında bu yıl mesleki yüksek okullarda da ek kapasi- te yaratılması bekleniyor. Ancak geçen yıl ilan edilen 440 bin kişilik açıköğretim kapasi- tesine karşılık 90 bin dolayında kayıt yapma- ya hak kazanan olması gjbı, bu kez 600 binle- re çıkanlması beklenen ek kapasitelerin önemli bir bö- lümünün kağıt üstünde. teo- rik kalması bekleniyor. Açıkta kalacak öğrenci sayısı ile uyumlu bır yüksek öğrenim kapasitesinin va- ratılması hedef alınıyor. Öğ- rencinın, bu yaratılan ek ka- pasıteye uygun koşullannın olmaması. ya da yaratılan kapasıteyı yüksek öğrenim için anlamlı görmeyip baş- vurmaması, "öğrencinüı so- rumluluğu" olarak kabul ediliyor. öğrenaler için anlamlı olan, gelecek vaat eden üni- versiteler ve yüksek okullann kapasitelerinde ıse, yıllar içınde öğrena artışı v e gereksinmeyi karşılayacak anlamlı bir artış rtemen hemen hiç olamıyor. YÖK'ün gerçekleştırdiği, daha çok siyası amaçlı yüksek öğrenim kapasitesı artışlan, Anadolu ünıversitelenndekı gelış- meler ıse. gereken altyapı sağlanamadığı ıçın, çoğunlukla yüksek öğrenim kurumlannın. hatta açıköğretımin gerisinde bır eğitim kalı- tesi ile yürütülüyor. Yüksek öğrenime girişteki gelişme ıstatis- tiklen. eğitim kalitesıne bakılmaksızm süreklı bır kapasite gelışmesını gösteriyor. 1980 yılında 466 bın 963 adayın katıldığı sınavlar sonunda 41 bın 157 öğrena, ÖSYM tarafı- ndan bır yüksek öğrenim kurumuna yerleşü- nlmiş. Yerleşen aday sayisı. yalmzca yuzde 8.9 oranında. Liselerden mezun olamayıp sı- nava katılmış olanlar ve bir yüksek öğrenim kurumunda okuyanlan saymasanız da 400 1980'de466bin963 adayın 41 bin 157'si biryüksek öğrenim kurumunagirerken, 1992'de977bin550 adaydan260bin268'i aynıbaşanyı göstermiş. bine yakın ve oran olarak yüzde 80'i aşan bir gerçek açıkta kalan öğrenci var. 1980 sonrası yaratılan hızh bır yüksek öğrenim kapasitesi ile 1992 yılına gelindığın- de, sınava katılan öğrena sayısı 977 bin 550 ve yerleştinlen 260 bin 268; yerleştınlebılen oranı yuzde 26.6 oluyor. Sınava katılan öğ- rena sayısındakı büyük artışa rağmen yaratı- lan kapasite artış oranımn fazla olması nede- niyle açıkta kalan oranı düşmüş gözüküyor. Ancak yine de açıkta kalan öğrenci sayısı- ndaki geometrik yığılma önlenememiş. 1980 yılında sınava katılanlann içınde önceki yıllardan açık- ta kalmış olarak bekleyenle- rin sayısı 222 bin 284 iken, 1992'de 445 bin 187 olmuş. Bır de bu yaratılmış yüksek oğremm kapasitesinin nite- lıği çok önemli. Klasik an- lamda üniversiteler, lısans programlı yüksek öğrenım kapasitesinin toplamı 260 binin içinde ancak 87 binde kalıyor (Bunun içine, öğre- tim üyesi açığı, alt yaünmı olmayan niteliksiz Anadolu ünıversiteleri de dahil). İki yıllık önlisans programlan- nın kapasitesı 40.6 bın. Açık öğretim proğramlan 110 bin. Geçtığımız yıl sınavlar ve öğrena yerleştir- menın ardından, kamuoyunda Çiller Üniver- sitesi olarak bilinen, açıkta kalan 440 bin öğ- rena için bir ek açıköğretim kapasitesı ya- ratıldı. Ancak bu kapasiteye henüz kesm kaydı yapılmamış 90 bin kadar öğrenci yer- leştinlebıldı. İşte bu tabloda. bu yılki sınavlara 700 bini lıse son sınıflar öğrencisı, 500 bin mezun ola- rak toplam 1 mılyon 200 bın öğrenanin baş- vunnası bekleniyor Henüz yüksek öğrenim kurumlannın kontenjanlan kesinleştirilme- dı. Ancak asıl üniversıtelerde bir kapasite artışı beklenmıyor. Açıkta kalanlar. sorunu- nu kağıt üstünde olsun çözmek üzere Çiller Ünıversitesı'ne ek olarak önlisans program- lannda. meslek okullannda. ağırlıkh açıköğ- retim programlannda kapasite yaratılması programlanıyor. • Uludnâ unlversltesi Hastalanan öğrenci bürokrasiden şikayetçi BL RSA (Cumhuriyet) - Uludağ Üniversi- tesi öğrencilen ve çalışanlan, hastalanmalan durumunda uygulanan "sevk belgesi''bürok- rasisinden şikayetcıler. Çalışanlar kendileri ya da yakınlan ıçın bağlı olduklan bınmden aldıklan sevk belgesi ile sağlık kontrollennı yaptıramadıklanm öne sürüyorlar. Rektör- lüğe bağlı Mediko Sos- yal Merkezfne sevk ala- rak kontrole gıdıldığın- de. buradakı kontrol sı- rasında. eğer tahlil ya da film çekımı gereİa- yorsa merkez yetkılılen- nın ikinci sevk belgesini istedikleri bıldmliyor. Bu tur uygulamanın başka herhangı bır dev- let kurumunda yapı- Imadığını öne süren öğ- renciler ve üniversite çalışanlan. "GörüKle ile Mediko Sosyal binası arasmda 25 kilometre var. Arabamız da olsa, ikinci kez sevk belgesi almamız yarım gü- nümuzü alıyor. Bu arada iş kaybunız oluyor, hasta hasta sevk belgesi peşinde koşuyorsunuz. Yakımnız, örneğin çocuğunuz hasta ise ve ar?- banız yoksa bövle saçma bir uygulama yüzün- den hasta y akınımz boşu boşuna saatlerce bek- liyor"diye konuşuyorlar. Mılli Eğitim başta olmak uzere. tek sevk belgesıyle her türlü tahlil ve röntgen çekimi- nin yapıldığını söyleyen üniversıte çalışanlan ve öğrenciler. "İşgüzarlık konusunda bizim üniversitemizin üstüne hiçbir kurum yok. Üni- Uludağ Üniversitesi öğrencileri ve çalışanlar, hasta sevkinde her işlem için belge istenmesinden yakınıyorlar. versitenin aslında sevk belgesini kaldırabüecek ve öğrencilerinin ya da çalışanlannın beyan- lanyla sağiık kontrollerinin yolunu açması ge- rekirken, yorgunu yokuşa süniyor ve bürokra- si üstüne bürokrasi yaratıyor" diye konuşu- vorlar. Mediko Sosyal ünıtcsınden ikinci sevk bel- gesının "ilki ilac yazmu- nda kuUaıuldığı için" ıs- tendiğı yolunda savun- ma yapılıyor. Yetkililer, "Bu sevk belgesinin biri eczanede diğeri hastada ya da yakımnda kalıyor. Son parçası da çalıştığı kuruma teslim ediliyor. Eğer röntgen ya da tahlil istenirse ikinci sevk betgesine gerek duyuyo- ruz" savunmasım yapı- yorlar. Bu arada. ilk iki sevk belgesini bınbır güç- lükle alan ve röntgen ya da tahlil sonrasında ilaç gereksinimı bulunan öğrencilerden ya da çalışanlardan bu kez ilaç alımı için üçüncü sevk belgesi ıstendığj de bıldiriliyor. v Üniversite çalışanlan CMUK öncesinde tutuklu ya da yükümlülerin cezaevi cezaevi dolaştınlırken sevk zıncirine bağlandıklannı ve bu ışkencenın Avrupa'nın gündemine gel- diğinı anımsatarak. "Bu sevk işkencesinde bir tek zincir eksik. Vladdi manevi sıkınrı yaratdı- y or. Zaman kay bı. iş gücü kay bı, para kay bına sinirlerin yıpranması da ekleniyor. Bu işken- cenin kaldjrdması gerekir" diyorlar. B Dk mezunlar diplomasını aldı &g£İ£El!!İ diploma töreni dün yapıldı. İlk mezunlann verildiği törende bir konuşma y apan enstitü müdü- rü Prof.Dr. Sevil Atasoy, "Türkiye'de ilk kez tıp, fen ve sosyal bilimler dallarından mezun olan kişiierin, mesleki bilgilerini adalete daha iyi hizmet verebilmek için kullanabilmeleri he- deflyle. ve özellikle fen dallartndaki bilirkişi eğitiminin usta-cırak ilişkisindcn daha ötelere götürülmesi gerektiği düşüncesinden yola çıkarak hizmet verenlere teşekkür ederim" dedi. Mezun olan öğrencilerin araştırmaİarı ise kitap haline getirilerek törene katıianlara dağıtıldı. (Fotograf: KAAN SAĞANAK)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear