14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 ARALIK1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Arjantin'de Naziavıhızlandı A, C umhurbaşkanı Carlos Saul Menemin. Aıjintin'in "Nazi dosyalan"nı açacağını açı- klamasından iki yıl sonra, araştı- rmacılar, İkina Dünya Savaşı'ndan sonra bu ülkeye kaçmış binlerce Nazi savaş suçlusu ve Nazi işbirlik- çisinin isimlerini bulduklannı söylü- yor. Sayı. daha önce açıklananlann kat kat üstünde. Araştırmaalar, sekiz aydır üze- rinde çahşüklan yûzbinlerce say- fanın, Nazi savaş suçlulannı hoş karşılayan hükümet politikalannı. başka hükümetlerin araşürma yap- masını önlemek için girişilen çaba- lan gözler önüne serdiğini söylüyor. Belgeler açıklanmadan önce Nazi savaş suçlulannın izini takip edenle- rin elinde yalnızca çok belli başlı isimlere dair kanıtlar vardı: Avru- pa'daki Yahudileri katletme kam- panyasının tniman Adolf Ekhmann. 1960'ta Israilliler tarafından kaçınldı ve l%2'de asıldı. Ausch- witz'in "Ölüm Doktoru" Joseph Mengefer'in I979'da Brezilya'da boğulduğu sanıhyor. .rjantin'de başlatılan Nazi savaş suçlulan araştırması sonucu şimdiye dek bin kişilik bir liste oluşturuldu. Araştırma projesinin asıl amacı. nasyonel milliyetçilik ideallerine neden bu kadar yakın olduğunu öğrenmek. Araştırma projesinin başkanı Gu- revich Rubel. "Büyük bir olasılıkla, savaştan sonra Nazilerin etkinlikleri- ni belgeteyen en kapsamh arsivi der- ledik" diyor. Rubel konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Çalışmaya başladığımızda, hiçbir şey bulamayacağunızı duşündüler. Ya "temızlendıklenne" ya da ihmal sonucu zarar gördüklerine inanılıyor- du. Tahminlerin çok ötesinde şeyler bulduk." Israıl-Arjantin Birlıği Delegasyo- nu, Dünya Yahudı Kongresı gibi Yahudi örgütleri projeye mali des- tek sağhyor. Araştırmaalann derlediği bin ki- şilik şüpheli listesinde yer alan 230 kişinin isimleri. savaşta oynadıklan rol hakkmda daha aynntılı bir çalı- şma yürütülebilmesi için Kudüs'teki Soykınm araştırma merkezi ve mü- zesi. Yad Vaşem'e gönderildi. Araştırmaalar. Arjantin'dekı arşiv- den çok fazla dosya topladıklannı. altı ay ıçensınde listeye yüzlerce isim daha ekleneceğini söylüyor. Araştırmacı Adrian J. Jmelnizky, "Belgeleri derleyebilmek için aylarca çaba harcadık, ancak isimJer ve özel olaylar hakkmda son birkaç haftadır çalışıyoruz \c Dışişleri Bakanlığf- ndaki arşivin daha yansına bile gel- tnedik" diyor. Araştırmaalar. bulduklan isimle- rin Nazi avalan dünyası için yeni ve daha az tanınan yüzlere ait olduğu- nu söylüyor. Sözgelimi bazılan Avrupa hükü- metleri tarafından ölüme mahkum edilip Arjantin'de ızlerini kaybetti- ren ve bir daha asla bulunamayan kişiler. Araştırma projesi bu kişile- rin izinı bulmayı amaçlamıyor an- cak, özel olarak soruşturma yürüt- mek isteyenlere arşivini açacak. Belgelerde. 1941-45 yıllan arası- nda Hırvatistan'ı yöneten Nazi yanlısı hükümetin lideri Ante Pave- lic"ın. savaş sonrasında yedi yaveriy- le biriikte Arjentm'e geldiği ve Ar- jantin politıkasında önemli bir isim olan General Juan Domingo Peron yönetıminin son günlerinde eşkıya çetelen oluşturduğuna yer veriliyor. ABD, 1946 eylülünde Arjantin'i. 200 kadar Nazi'nin ülkeye sahte kimlikle gjrmeyı planladıkları ko- nusunda uyarmışü. Nazi ışbırlikçisi Fransız gazetecı Charles Lesca Sar- rakgui de bu ısimler arasında yer alıyordu. Fransızlann, Sarralegui'- nin ülkesine iade edilmesi için gös- terdiğı çabalar sonuçsuz kaldı. Belgeler, ünlü Nazilerle ilgili aynntılara da yer venyor. Örneğin Mengele, Kızıl Haç pasaportuyla sahte bir kimlikle Arjantin'e gelmış. sonra kendi ismini kullanmaya baş- lamıştı. Belgelere göre, Amerika, Mengele'nin yerini biliyordu. Yahudi örgütünün başkanı Ru- ben Ezra Beraja. "Sanki, savaş suç- lulularmı ele geçirmemek için vapıian gizli bir anlaşma vardı" diyor ve ekli- yor: "Mengele'nin rutuklanması için 19STde başvuruldu, rutuklama emri isel964'teçıktı." Belgelerde Hitler'in sağkolu Mar- tin Bormann la ilgili kanıtlar da yer alıyor. Bormann'ın Berlin'ın yıkıntılan arasına kanştığına ınanılmakla bir- iikte. Arjantin'e gıttığinden de kuş- kulanılıyordu. Arşıve göre, Ameri- kalı yetkililer Bormann'ın Arjan- tin'in kuzeyınde yaşadığını bildir- miş, ne ki. Arjantin polısı ıpuçlannı takip etmemişti. Araştırma projcsının asıl amacıy- sa Arjantin'in Nazi mılliyetçiliğı ıde- allen karşısmda nıye bu kadar alıcı bir tutum takındığı ve savaş suçlu- lannı ülkesine kabul etmekte niye bu kadar hevesli davrandığı soru- lanna yanıt aramak. Belgeler, Arjantin ordusunun. Hitler'in totaliter bir sistem kurabil- mek için kullandığı şiddete övgüler yağdırdığını ortaya koyuyor. Nazi- lerin ülkeye gelişiyle ilgili hükümet dosyalan üzerindeki gizlilik kısıtla- malannın tamamen kaldınlması ise Menem'in çıkardığı bir kararla mümkün oldu. NathanielC.Nash Fas Kralı Hasan IsraiVleyakınlaşıyor F as Krah tsrail'le olan ekono- mik ilişkılenni genişletmeye karar verdi. Clinton yöne- timinin üst düzey yetkilileri, Fas Kralı Hasan'ın, ülkesinın İsraıl'le olan ekonomik ışbirliğini genışlet- mek için ilişkilerin düzeltilmesi için büyük bir adım aünaya karar verdı- ğini söylediler. Cuma akşamı Ra- bat'ta Dışişleri Bakanı Warren Cris- topher'la yaptığı görüşmede Kral Hasan çok yakın bir gelecekte yü- rürlüğe gırmek üzere Israil'le yaptığı antlaşmalar paketini açıkladı. Ant- laşmalara ilişkın ahnacak önlemler- den hıç değılse bazılannın bu hafta açiklanması bekleniyor. Yetkililer, antlaşmalar paketinin şu maddeleri ıçerdiğini söylediler: -İsrail'in EL AL havayolunun ve Fas'ın ulusal havayolu olan Royal Eas'la İsrail arasmda İspanya •*' tizerinden uçak seferleri konacak. İki ülke arasındaki posta ve telefon baglantılan da düzenli hale getirilecek. Böylece İsrail ve Fas'ta yaşayan Yahudiler arasında iletişim artacak. Air Maroc, ikı ülke arasında uçuşla- n başlatmak üzere bir anlaşmaya vardılar. Bir üst düzey yetkili, bu antlaşmanın ikı ülke arasında yol- culuk eden turist sayısını yılda 10 bin kişiden 100 bine çıkarmasının beklendiğini söyledi. Fas asıllı yaklaşık 650 bin Yahudi İsrail'de yaşıyor. Fas'taysa 8 bin Yahudi var. Uçuşlar doğrudan ol- mayıp, İspanya üzerinden yapıla- cak. -Fas ve İsrail direkt telefon ve posta bağlantısı kuracak. -Fas iki ülke arasında dinsel li- derlerin ve işadamlannın ziyaretleri- ne izin verecek. Fas ve İsrail aynı za- manda İsrail'in iki baş hahamının Fas'ı ziyaret edeceğini açıklayacak- lar. Bu simgesel jestle İsrail'deki ve tüm dünyadaki Yahudiler arasında olumlu yankılar yaratılması bekle- niyor. -îki ülke ortak bir bankacılık gi- rişimi başlatacaklar. Bu, bankacılık işlemlerinin ve ticaret hacminin bü- yümesıne giden yolu açacak. Geçen kurulması konusunda özel bir rolü olduğuna inanmasma karşın. Ku- düs üzerindeki Arap taleplenne iha- net ediyor görüntüsünü vermek de istemiyor. İzak Rabin, eylül ayında FKÖ'- yle yapüğı banş antlaşmasından sonra Washington'dan ülkesine dö- nerken, banş görüşmelerindeki yardımlanndan ötürü Hasan'a te- şekkür etmek için Fas'a uğradı. İki lider ve her iki ülkenin kimı bakanlan, aradaki telefon hattırun direkt olmamasına karşın, bu yolla temaslannı sürdürmekte. İsraıl'le 1979'da banş yapmış olan Mısır dı- şında, Arap dünyasından İsraıl'le ilişki kuran ilk ülke Fas. 1973 Arap- İsrail savaşından beri İsrail ve Arap yetkililer Fas'ı gizli görüşmeler için kullanıyorlar. İsrailli yetkililer 1977'de o sırada Mısırdevlet başka- nı olan Enver Sedat'ın Kudüs ziya- Fas Kralı Hasan, 1970'lerde uğradığı iki suikastten sonra İsrail'le ilişkilerinde oldukça çekingen davranıyor. hafta İsrail'deki Leumi Bankası temsilcisi Fas'ta çalışma olanaklan- nı görüşmek üzere Rabat'taydı. -Siyasal düzeyde, Faslı ve İsrailli yetkililerin daha sık bir araya gelme- leri ve aralanndaki doğrudan görüş- me sayısını artırmalan bekleniyor. Ancak, başlangıçta görüşmeler da- ha çok ekonomik ve mali değişimler alanında gerçekleşecek. Fas ekonomik alanda olduğu gibi diğer alanlarda da İsrail, Ürdün ve Filistin delegasyonlan arasında önümüzdeki üç ay içinde yapılacak banş görüşmelerine de ev sahipliği yapacak. Kral Hasan, Cnsıopher'a ülkesi- nin İsrail'le diplomatik ilişkılen oluşturmaya girişip girişmeyeceği konusunda hiçbir şey söylemedi. Bazı Yahudi danışmanlanna daya- nan ve ülkesinin Yahudilere göster- miş olduğu hoşgörüyle iftihar eden Hasan'ın, İsrail i diplomatik olarak tanımak zorunda olduğu söyleni- yor. Bu hareketi, ülkesine olağanüs- tü ekonomik ve diplomatik kazanç- lar getirebilir. Fas'ın ucuz işgücü, Avrupa'ya yakınlığı ve hızla artan nüfusu yabancı yatınm için son de- rece uygun koşullar oluşturuyor. Ne ki, 1970'lerde iki suikast gınşi- minden kurtulmuş olan kral, ülke- sindeki Arap millıyetçiliğini ya da militan İslamcılığı alevlendirmek de istemiyor. Bu yüzden de çarçabuk harekete geçmek niyetinde değil. Arap dün- yasıyla İsrail arasındaki bağlann as Kralı Hasan uzun zamandan beri sürdürdüğü Arap dünyasıyla İsrail arasında arabuluculuk işlevini daha da geliştirmek peşinde. Gene de köktendincilerin tepkisinden kaygılı. retinı hazırlamak üzere süreklı Fas'a gitmışlerdi. Rabin 1976 eki- minde Fas'ı gizlice ziyaret etmişti. Şimon Perez de 1986'da başbakan olarak yapüğı resmi ziyaretten önce, dışişleri bakanı olarak 1978 ve 198l'de iki gizli ziyarette bulunmuş- tu. Fas ve İsrail tıcari ilişkilerini, İs- rail'le ticareti yasaklayan Arap boy- kotuna rağmen, son birkaç yıl içın- de oldukça ilerlettiler. Yönetim yet- kilileri, Fas ve İsrail arasındaki tica- retin gelecek yıl iki katına çık- masının beklendiğini belirttiler. An- cak, İsrail yetkilileri kralı fazla hızlı davranmaya zorlamak niyetinde değil. Rabin'in kralla buluştuğu gün Pe- rez'in söylediği sözleri İsrail hükü- meti de paylaşıyor. Perez, "Bu geliş- meler tedricen gerçekleşmek zorun- dadır" demişti. Filistın-İsrail banş görüşmelerinin alacağı yöne göre Fas Kralı'nın tavn da merakla bek- leniyor. Elaine Sciolino Kanada'nın muzır yasası geçitvermiyor K anadalılar Marguerite Duras'nın aşk, tutku ve hayal kınklığı üzerine yazdığı öyküleri yıllardır severek okur. Ancak. New York'lu bir yayınevi sa- hibi, yazann Trent Üniversitesi'nde ders ki- tabı olarak okutulan "Koridorda Oturan Adam" adh eserini Kanada'ya göndermeye kalkışınca, karşısına gümriik görevlileri di- kildi Kanada gümrüğünde görevli Corinne M. Honey kitapda ahlakı değerlere ters düşen bölümler olduğunu öne sürerek, kitaplan aynı gemiyle ABD'ye geri gönderdi. Ki- tabın bir bölümünde öykü kahramanı olan kadın dövülüyor ve tutkulu bir cinsel bera- berlikten sonra öldürülüyor.Gümrük tuta- naklannda kitapta "şiddet içeren cinsellik" temasının bolca kullanıldığı belirtiliyor. Kanada'da müstehcenlik konusuna ıliş- kin yasalar oldukça katı. Geçtiğımiz yıl Yüksek Mahkeme müstehcenliğin tanımını yeniden yaparak sınırlannı genişletti. Bu gelışmeler kıtabevi sahiplerini oldukça ra- hatsız ediyor. En belli başlı ciddi kitaplann bıle müstehcen damgası yediği ve dolayısıy- la Kanada sınınnda takıldığı öne sürülü- yor. Gümrük kapılanna gönderilen resmi genelgede, ithal kitaplann anormal \e sapkın cinsel ilişkileri icermemesi gerekıyor. Örneğin. aile bıreyleri arasmda cinsel ilişki- ler, tecavüz, küçük çocuklann cinselliğe alet edilmesi gibi konulann yer aldığı kitaplar kesinlikle sınırdan geçınlmiyor. Söz konusu genelge, aynca, kışkırtıa, in- sanlarda nefret duygulan uyandıran veya özel bir grubu suçlayıa, saldırgan öğeler taşıyan kitaplann da yasaklanmasını öngö- rüyor. Yazann "anlatım özgürlüğü"nün de dikkatlerden kaçmaması gcrekliliğinin vur- gulandığı yazıda. anlatım özgürlüğünün tanımı yapılmadığından, yetkililer nasıl ön- lem alacaklan konusunda bir belirsizlik içinde. Trent Üniversitesi'nde Marguerite Du- ras'ın eserlen üzenne bir sömestirlik ders okutuluyor. "Sevgili" yazann en önemli esen. Üniversite yetkılılen. kitabın ıthalı sı- rasında ortaya çıkan sorunlann çözümü için dava açıp, olayı kamuovuna duyurun- ca, gümrük yetkılılen şaşırtıcı bir geri dö- nüşle. kitabın kesinlikle müstehcen ol- madığını ilen sürdü. Ne var ki, pek çok kitap, dergi ve gazete aynı kaden paylaşmıyor. Kanada-ABD sınınnda takılan kitaplar büyük çoğunlukla ABD'ye geri gönderiliyor. Kıtabev i sahıple- ri, genelükle eşcinsellere yönelik kitaplann toplatıldığını belirtiyor. Bunlann yanısıra, çok satan bazı kitaplann da toplatıldığı ileri sürülüyor. Örneğin Albert lrmaurato nun "Innaurato'nun Oyunlan" adh kitabı da sansürden kurtulamamış. Söz konusu ki- tapta yer alan "İkizler Burcu" adh öykü Tony Ödülü'nü kazanmış. Kanada'da kaüksız bir özgürlük or- tamının yerleşmesi için uğraş verenler, ülke- lerindeki "özgür ifade" kavramının, ABD'- de geçerli olan düşünce özgürlüğünden farklı olduğunu belirtiyor. ABD'de anlatım özgürlüğü, tüm kişisel haklann önünde ge- lirken, Kanada bu konuda oldukça kısıtlayıcı. Geçtiğimiz günlerde bir bölge savası bir cınayet haberinin gazetelerde yayımlanmasını durdururken, bir başka savcı da yetimhanede geçen bir cinsel saldınyı konu alan fılmin televizyonda yayı- nlanmasını engelledi. ABD'de bir yayının pornografık olup olmadığını saptamak res- mi yetkililerin görevi iken, Kanada'da kişi- ler ellerindekı malzemenin (kitap, fılm, vi- deo vs.) pornografık olmadığını kanıtla- mak zorunda. Sarah Lyall îljt îfrto JJork Chnea Marguerite Duras da sansürün kurbanı oldu. Seçim kampany ası elemanları kapitalist reform yanlısı Rus> a'nın Se- çimi'nin afışini üzerine yapıştınrken, Lenin'in heykeli sükunetini ko- nıyor. Bugün yaşasaydı yeni anayasayı nasıl değerlendirirdi acaba? EğerLenin yaşasaydı? Y, B oris Ydtsin Rusya'da parla- mento seçımlenne katılan partılerden herhangı binni destekleme>ı reddettı. Bununla bır- lıkte, etnık gerilimlerin silahlı çaü- şmalara yol açtığı oldukça kanşık durumdaki Kuze> Kafkasya bölge- sine yaptığı sürpriz zıyaretle seçim seferberlığıne katılmış oldu. De\let Başkanının mesajı daha açık bir şe- kılde ifade edılemezdr Eğer aynlıkçı ahnıyete sahıp bu bölgede seçmen- ler onun hazırladığı anayasa tas- lağını onayiamayacak olurlarsa, Rusya Federasyonu parçalanma tehlikesıvle yüz vüze kalacak. Yerel yetkililer de büyük bir işgüzarlıkla. seçmenleri anayasa>a 'Da' (evet) oyu vermeye çağırdılar. Dıkkatler yeni ikı meclisli parla- mento seçımlennde toplanmış du- rumdayken, Kremhn Rusya'nın 108 mılyon seçmeninin anayasayı onaylayıp onaylamaya- cağı derdine düştü. Yeltsın. ekim ayında asi parlamentojıı ciddi bir askeri harekatla ezme- sinden beri. baş- kanlık karar- namesiyle Rus- ya'yı tek başına yönetmekteydı. Rusya'yı anayasal düzene geri çekmek için yeni yasa yapıalannı seçmek veyeni anayasa- yı onaylamak üzere halka danışması çok cesur bır kumardı. Tutucular Yellsin'i yeni anayasa- >ı çağdaş bır çar olabilmek volunda istısmar etmekle suçluyorlar. Tasa- n, ABD Haklar Yasası'yla genel olarak benzerlikler taşımak ve ba- nnma ve sağlık hizmetleri konusun- da komünıst dönemdekı güvencele- ri aynen konımakla biriikte. yeni parlamentonun yetkileri konusun- da yasama gücünün örgütlenmesine ilişkin temel sorulan yanıtsız bırakı- yor. En çok tartışmaya yol açan mad- deler, başkana parlamentoyu denet- leyebılme gücünü verenler: Rusya'yı Soyyet-dönemı anayasalanndan tü- müyle kopanp Fransa'nın Başkan- lık modeline en çok yaklaştıran maddeler. Kremlin artık ekim ayın- enibirdemokratik anayasayla Boris Yeltsin çağdaş bir çann tüm yetkilerine sahip olacak. daki kanlı olaylann >inelenmesini istemediği ıçın, yeni yasa Yeltsin'e kendi başbakan adayını üçüncü kez kabul etmediği ya da üç ay içinde iki kez gü\en oylaması ıstedıği takdırde parlamentoyu feshetme yetkisini ve- riyor. Başkan yardımcılığı raakamı kaldınlıyor. Bunun nedenı de, Yelt- sin'in kendi yardımcısı Alexander Rutskoyun asilere katılması gibi bir deneyimı bızzat yaşamış olması. Eğer başkan herhangi bır şekilde ça- lışamaz duruma gelirse. yetkileri ge- çıa olarak başbakana devredılecek. ÜÇ yıldan fazla bır sürede hazırla- nan tasan. Ruslara insan haklan konusunda etkıleyıcı bir lıste sunu- yor. Toprak sahıplığinı içeren özel mülkıyet hakkı, konuşma ve dın öz- gürlüğü gibi hak ve özgürlükler yer alıyor. Evlerde yapılacak aramalar ıçın mahkeme karan zorunlu kılıru- yor. Posta ve telefon haberleşmesin- de özel yaşamın gizlıliğı ilkesını ' kabul ediyor. İşkenceyı ya- sakhyor. Fakat kağıt üzerindeki sözcükler yasa- lara kendiliğin- den işlerlik ka- zandıramaz. Ruslar 1936'da Stalin. 1977'de Leonid Brejnev döneminde hazırla- nan anayasalardaki tumturaklı söz- leri unutmadılar. Bu anayasalarda- ki haklann hiçbirinden yararlana- mamışlardı. Anayasayı işlerliğe ka- vuşturacak istikrarlı hükümetlenn yokluğu halinde, bu metin de aynı sona uğrayabilir. Anayasa referandumunun kural- lan bile oldukça kurnazca: Tasan- nm bütün kayıtlı seçmenlerin en az yansı gibi bir çoğunluk tarafından onaylanması gerekıyor. Parlamento seçimlerinin cansızlığının anayasa oylamasını da gölgeleyeceğinden korkan Yeltsin, televizyondan hal- ka seslenmeye devam etti. Yeltsin, bu yasa tasansının "Rusya'yı 1993 ekfanindeldne benzer şokkrdan koru- manuı" en ıyı yolu olduğunu söyle- di "Eğer ülkemiz, kendimiz, çocuk- lanmızuı iyfliğini istiyorsak anayasa- ya e>et oyu veTmetiyiz." Time Portekiz, seçimler yüzünden bölündü «t Monit P az&r günü yapılan belediye seçimlerinin sonuçlanna göre Portekizlilenn yansı Sosyal Demokrat Parti'ye diğer yansı da Sosyalist Parti'ye oy ver- di. Oylann bölgelere dağılımına bakıldığında Sosyal Demokrat Parti (iktidardakı liberal sağpartı) ülkenin iç bölgelerinde (kırsal ke- sim) ile Acores ve Madere özerk bölgelerinde çoğunluğa sahip olurken Sosyalist Parti başta Liz- bon ve Porto olmak üzere kentler- de oylann çoğunluğunu aldı. Seçim sonuçlannın ortaya çı- kmasından sonra her ikı partinin de yöneticileri seçimlerden gah'p aynldıklannı belirtti. Sosyalist Parti Genel Sekreteri Antonio Gu- terres seçim sonrasındaki duru- mun 1995'te yapılacak genel se- çımler için umut verici olduğunu behrtirken, tüm sosyalistleri ve aynhkçılan kendilerini destekle- meye davet ettı. Başbakan Anibal Kavako Silva aldıklan oylann 1989'da yapılan belediye seçimlere göre artığını belirtti. Silva sonuç- lann kendi beklentilerinin altında olduğunu ama kabul edilebilir ol- duğunu da sözlerine ekledi. Sosyal Demokrat Partinin başkan yardımcısı ve Başkanlık bakanı Femando Nogeriya başbakanla aynı yönde bir açıklama yaparak ülkedeki belediye başkanhklan- ndan yansını elde ettiklerini belirt- ti. Sosyal Demokrat Parti eğer se- çimlerde belediyelerin çoğunluğu- nu kazanmış olsaydı ülkede bü- yük etkinlıği olan belediyeler der- neğinin de başkanlığını alacaktı. Bu derneğin başkanlığını 1989'- dan beri Sosyalist Parti yürütüyor. Demeğin ülkede bu kadar önemli ve etkin olmasının birçok nedeni var: Dernek devletin verdiği süb- vansiyonlann belediyelere dağılı- mdan sorumlu. Aynca Maastricht antlaşmasıyla oluşturulması ön görülen bölgeler kurulunun üyele- rini de bu dernek belirleyecek. Portekiz'm iki önemü kenti Liz- bon ve Porto eski belediye baş- kanlannı tekrar seçti. Lizbon bele- diye başban adayı ve Sosyab'st Parti eski genel sekreteri Jorge Sampaio ve Porto belediye başkan adayı Fernando Gomes büyük farkla seçimi kazandı. Oylann iki parti arasında pay- laşılmasıyla ortaya çıkan tabloya göre seçimlerden en zararlı çıkan Demokrat ve Sosyal Merkez'in 31 yaşındaki genç başkanı Manuel Monteirooldu Monterio 1989se- çimlerinde aldıklan yüzde 10 oy oranın çok altında bir sonuçla se- çimlerin mağlubu oldu. Akxandre Fkıcher-Monteiro
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear