25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 Richard Gere-Cindy Crawford çifti şaşırtmayı sürdürüyor 'EşdinselliksakmcaİıdeğiTKültür Servia - Vanity Fair'ın son sayısında Richard Gere, kendisinın eşcinsel, eşinin de lezbiyen olduğu şeklindekı dedıkodulan şu sözlerle yanıtladı: - Suçlamalann anlamı yok. Kişinin eşcinsel mi, çokcinsel mi olması hiç- bir öneme sahip değil. Çıkıp da eşcin- sel olmadığını söyleyen. eşcinsellik sanki sakıncalı bir şeymiş gibi düşü- nenlerin ekmeğine yağ sürer. Benim en yakın arkadaşlarım eşcinsel. Ne- den onları yargılayayım? Richard Gere. cınsellik anlayışını açıklarken de kısa ve öz konuşuyor: - Kişi başkasma zarar \ermedikçe, hangi yöne eğilimi olduğunun hiç önemi yok. Bu tanuna. ben de dahi- lim. Söy lentilerin gerçek olup olma- dığı. kimseyi ilgilendirmez. Cindy Crawford da eşinı. Rolling Stone dergisınin son sayısında ya- yımlanan sözleriyle destekliyor: - Ricfaard'ı homo'lukla suçladılar. Cindy Crawford, AIDS'le dolu bir dünyada genç bir kadının cinselliğini bulup çıkarması için lezbiyenliğin daha azrisklibir yöntem olduğunu savundu. Neden acaba? Bir dolu eşcinsel arka- daşları olduğu için mi? l stetik Ric- hard eşcinsellik yapmak için nasıl za- man bulacak? Öte yandan Cındy Crawford, derginın aynı sayısında. çıplağa ya- kın bir kılıkta. tanınmış lezbiyen şarkıcı K.D. Lang'ı tıraş ederİcen çektırdıği fotoğrafla da hayranlannı şaşırttı. Bu yetmezmiş gıbi. eşcinsel şarkıci George Mfchael'ı son derece andıran bir pozu da aynı sayıda yer aldı Erkek giysileri ve saç biçimiyle ünlü şarkıcıya kendini benzetmeyi başaran Cindy'nin bu davranışla ne demek ıstediği. "yüdız çevrelerinde" günün konusu. Birçoklan tarafından, mankenlı- ğin 'deri-kemik' dalına değil. erkek gözüyle. "ideal ölçfiler' sınıfına ait olarak kabul edilen Cindy Cravv- ford, kendisinın lezbiyen olduğunu söyleyenler için şu açıklamayı yapı- yor: - Söylemiş olduğum şey şu: AIDS'- le dolu bir dünyada, genç bir kadının cinselliğini bulup çıkarması için lezbi- yenlik, daha az riskli bir yöntemdir. Beram için bu konu, Sharon Stone'un dediği gibi. "eğer yaptlan şey, yerini bulmuş gerçek duyguyu karşılamı- yorsa. hiçbir şey fark etmez"! Gere ve Crawford çiftinin, çocuk yapma konusunda anlaşamadıklan daha önce de açıklandı. Richard Gere. eşinin artık çocuk istediğini ve bu isteği yerine getirilmezse kendisi- ni terk edebileceğini belirterek şöyle konuşuvor: - Çocuk sahibi olmak gûzel bir şey. Ancak ben Cindy 'le evlendim; gele- cekte sahip olacağun, tanımadığmı birkaç çocukla değil! Las Vegas'taki gerdek gecesı ne oldu acaba? Eşinden 17 yaş daha genç olan Cindy yanıtlıyor soruyu: - Bir şey olduğunu sanmıyorum. Eve dönduğümüzde, uyuvup kaldık herhalde... 13 ARALIK1993 PAZARTESİ 45 dakika çalışın, 5 dakika dinleninHaber Merkezi - Geçen aylarda Fransa'nın Nice kentınde bir araya gelen üç bini aşkın uzman. çakşırken sağlıklı kalmak için gereken koşulla- n incelediler. Bu toplanudan çıkan bir kaç öneriyi aşağıda bulacaksınız. Dirscklere dildtat: Sık sık tekrarlanan hareketler eklemlerde anzalar doğurabılır. Tenisçi dirseği olarak bılınen hastahğın bugün bil- gisayarda çalışanlarda da görulme- si. tekrarlanan hareketlenn tehlıke- sini açıka gösteny or. Bu haraketler kas ağnlan. sinovit. tandon kasılmasına neden olabilir- ler. ABDde ışe gelmeme nedenlen arasında l. sırayı alan bu yenı has- talıklar en çok kadınlan etkıliyor Bunun nedenı de daktılo yazma ve bılgısayar kullanma gıbı işlerin ço- ğunlukla kadınlar tarafından yapı- lması. Bu koşullarda en çok par- maklardan omuza kadar tüm kaslar etkileniyor. Çaresi ıse ara verip din- lenmek Dinlenmek »•« nasıl?: Bu konuda büuin uzmanlar aynı görüş- teler İdeal dinlenme süresi her 45 da- kikalık çalışma için 5 dakika olmalı. Los Angeles Times gazetesınde bılgı- savar ekranlannda her 45 dakikada bir "Biraz ara verin" yazısı beliriyor. Aynı gazetede. çalışmava bağlı iske- let \e kas rahatsızlıklannı engelle- mek için bir spor salonu. ağnyan ek- lemlerin üzenne koymak ıçın buz kutulannın saklandığı buzdolap- lan. "streching" (kaslan uzatma) Kransa'da toplanan 3 bini aşkın uzman sağlıklı kalmak için gereken koşullanincelediler. hareketlerinin yapılması ıçın özel hahlar bulunuyor. Uzmanlar bu koşullann sağlanmadığı durum- larda yapılan hareketten farklı bir hareket türüne geçmenin de "dinlen- mek" anlamına geldiğjnı belırtıvor- lar. Kısa ve sık aralar yerine günde 1-2 kez venlen dinlenme arasının ise yeterli olmadığı ve tercih edilmemesi gerektiği de söyleniyor Y'apay ışı- klandırmanın uyku getırdıği ve in- sanlan gevşettiği büıniyor. Bunun için çalışanlara günde en az 1 saat dı- şanya, günışığına çıkmaları önerili- yor. Işığın az ve yetersız olduğu kış günlennde bile günışığı. enerji depo- lanru doldurmaya veu'yor. Gözterlnize M M I verin: Ekranda çalışmak gözlerinizi mi yoruyor? Yaklaşık 4 saat aralıksız çalıştıktan sonra gözleriniz batıyor. aayor, ka- maşıyor ve başmız ağnyorsa ışığınız yetersiz demekür. Gerekli dinlenme aralannı vermenin yını sıra, işvere- ninizden iyi bir lamba istemekten çekinmeyin. Bu arada çalıştığıruz orlamın ha- vasının kuru olması. ekrana mesafe- nizin 50 cm'den az olması ya da ek- randaki renkler (mavı veya kırmızı) sıza yoruyor olabilir. Değıştırmeye uğraşın. Bu arada bu tip rahatsızh- klann ışın bırakılmasından sonra yatma saatıne kadar sürebileceğinı de unutmayın Çalışan hamileler anan dlkluU!: Bırçok hamile kadın. çalışma koşullannın bebeklerini kötü etkıleyebıleceğinden habersiz yaşıyor. Halbuki stres, ulaşım araçlan. uzun süre ayakta kalmak ve kımi mesleki tehlikeler (radyasyon, zehır- li maddeler. sık tekrarlanan seya- hatler) hamile kadının en büyük düşmanlan. Riskleri ise düşük. pre- matüre bebek ve hatta bebekte gelış- me bozukluklan olabilıvor. Bu ko- nuda en büyük risk altındaki grup ıse "yönetici" düzeyınde olan ve do- ğum ıznini mümkün olduğunca geç almaya çalışan meslek sahibi kadı- nlar. Bu konuda yasal haklan bıl- mek ve uygulamak kesinlıkle gere- kıvor. Prostat tedavisi dnsel yaşamı etkiliyor Haber Merkezi- Prostat kansen Avrupa'da yetışkın erkeklerde gö- rülen kanserler arasmda ikmci sırayı alıyor. Avnıpa'da her yıl 85 bin er- keğın prostat kanserine yakalandı- ğı. bu sayının her yıl arttığı bildinlı- yor. Hastalık öylesıne yaygın kı halkın gözünde önem kazanabilme- si için ünlü bir polıtikacının veya devlet adamının bu kansere yaka- landığının konu edilmesi gerekiyor. Prostat kansen üzerine yapılan araştırmalar, tedavı ve ameliyat sonrası bakımın yetersiz olduğunu gösteriyor. İsveç'teki saygın Karo- lınska Hastanesi doktorlan ve psi- kologlanna göre prostat kanserinin ameliyatla tedavisinin. hastanın ömrünü uzattığına daır hiçbir kanıt bulunmuyor. Bu şekilde tedavi olanlann da çoğunun cinsel yaşam- lannın sona erdıği de gözleniyor. P,rostat kanseri 55 yaşınm üstündeki erkeklerde görüldüğü için etkilerinin önemsenmediği sanılıyor. Ancak hastalar bu varsayımın kesinlıkle doğru olmadığını söylüyorlar. Testislerin alınması ve hormon tera- pisini de içerebilen tedavi genellikle iktidarsızhkla sonuçlanıyor. Rad- yasyon tedavisinin de cinsel etkınliği bozduğu biliniyor. Prostat kanseri tedavisinden sonra daha önce nor- mal bir cinsel yaşam süren hastala- nn yansı iktidarsız olurken. yüzde 70"e ulaşan bir kısım ise değişik cin- sel sorunlarla karşılaşıyor. Prostat kanseri çoğunlukla yaşb erkekleri etkılediği -nsk 55 yaşından sonra artıyor- ıçın bu yan etkılerçok fazla önemsenmıyor 77 yaşındaki bir hastanın söylediği gibi "Yaşlı er- keklerin artık 4 böyle şeyler' yapma- dıklan varsayüıyor" Hastalar ise bu varsayımın kesınlikle doğru olmadı- ğını söylüyor ve tedavi öncesi mut- laka yeterli bilgi almak istıyorlar. Karolınska Hastanesi'nde yapı- lan araştırmaya katılan prostat kan- serlen tedavi edılmış kışilenn yüzde 59'u cinsel sorunlannın vaşam kali- telerini ciddi olarak etkiledığini be- lırtiyor. Bu kanser türünün erkekler arasında görülen kanserler arasında 1 sırayı aldığı. İsveç'te bıle her 10 hastadan sadece 7"sıne yeterli bilgi verildiği açıklanıyor. Karolınska Hastanesfnden bir psıkolog. "Özellikle yaşlı doktorlar hastalarla cinsel konulan konuşma- ya çekiniyorlar." dıyor ve "Bu du- rum sağlık hizmetleri açısından ciddi bir aksaklıktır" diye ekliyor. Hasta- lann, tüm bu yan etkilere katlandık- tan sonra bir de yaşamlannın uza- mayabileceğini bilmek. durumu iyi- ce ciddileştinyor. ABD'de NViscon- sın"de 100 hastaüzennde yapılan bir araştırma. tedavi edılmeyen hasta- lann da tedavi edılenler kadar uzun yaşadıklannı ortaya koyuyor. Birçok erkekte prostat tümörlen oldukça erken yaşlarda, kırklann ortasmda ortaya çıkıyor ve belırtiler vaka i>ice ilerleyinceye kadar farke- dılmiyebiliyor. Bu tümörler kemiğe yayılmadıkça öldürucü olmuyor. Araştırmacılar her yıl yapılacak ta- ramanın yaşam kurtarmada belirle- yici olabıİeceğini düşünüyorlar. Avrupa'da. ulusal çapta bir pros- tat taraması programı uygulayan tek ülke Almanya. Karolınska eki- bınin başı olan profesör Gunnar Ste- inbeck ise bu konuda pek umutlu değil ve erken teşhıste bile mevcut tedavi yöntemleriyle bir yere varma- nın güç olduğunu ıddıa edıyor. Avrupa'da prostat kansen vaka- lannın son 20-30 yıl içinde ikıye kat- landığını belirten uzmanlar ise daha fazla araştırma yapılmasının mutla- ka gerekÛ olduğunu belirtıyorlar ALMANYA'DAKt SKANDAL Kandan sadece AIDS değil, Hepatit-C virüsü de bulaştı FRANKFL'RT (AA) - Almanya"- da AIDS virüsü taşıyan kanlann hastanelere satılması skandalının gizli kalan bir bölümü daha ortay. a çıkanldı. Alman televızyonu ıkincı kanah ZDFnin "Frontal" adh yayınında. söz konusu kanlardan sadece AIDS virüsü değil, onun ka- dar tehlikelı olan Hepatıt C adh bir vırüsün (HCV) de bulaşlığı ve has- tahğın çoğu kez ölümle sonuç- landıgı bildinldı Hepatit A (HAV) ve Hepatit B (HBV) gibi. HCV'nın de karaciğere zarar verdiğı, ancak A ve B virüsle- rinin aksine. C virüsünün karaciğen çürüttüğü. kansere yol açtığı ve has- talann üçte ikısınin öldüğü belırtil- di. Program yapımalan, kan ve ılaç firmalannın ekonomık çıkarlannı ön planda tutarak. taze kan ve plaz- ma paketlerini AIDS ve HCV virü- sü testinden geçirmemeleri nedeniy- le çok sayıda insanın hepatitis C hastalığından öldüğünü belırttıler. Yayında, AIDS viriisünün kan naklı ıle bulaşması olasılığının. mil- yonda bir olduğu, oysa HCV'nin bulaşma olasıbğının 5 bın ile 15 bin kişıde bir olarak değiştiği kaydedi- lerek, test yapılmadan satışa çıkan- lan kanlardan bulaşan hepatit C va- kalannın AIDS vakalanndan fazla olduğu vurgulandı. Kim ister savaşı...Dünyaya merakla bakan bebek mi? "'Savaşı kim ister, kim ister savaşı' Sen ister misin < Süt emziren yavrusuna ' Savaşı kim ister, kim ister savaşı, Dünyaya merakla bakan bebek?" Ataol Behramoğlu, yolu bir gün Afnka'ya düşmüş de yukandakı manzarayı görmüşcesıne, soruyor bir şiinnde...Hem de, yanıtının kolay. ancak böylesi bir dünyayı kurabihnenin de zor olduğunu bıle bıle! Bir çift göz ancak bu denli, hem çelık kadar sert ve dayaruklı, hem de bir kadife kadar yumuşak olabilir. Tıpkı yukandaki anne ve çocuğun bakışlan gibi...Öyle bakışlar ki karamsarlığa paralel hiç tükenmeyecek umudu. umutsuzluğa paralel bekleyişi. belki de hiç gelmeyecek olan güzel ve y aşanılır türden günleri gözbebeklerine serpiştırmiş. Dayanılırgıbi değil! Giderek tüketilen bu dünya gibi...Anne ve çocuk. ayn ayn yönlere bakıyor olsalar bile, aynı dünyanın özlemıni duyumsuyorlar her an. Aynı kaderi paylaşıyorlar. Afnka'da doğup. orada yaşamak zorunda kalmalan, her ikisinın de kaderi mı olmalıydı? Ancak yine de, aynı ufuk çizgisinde birleşiyor gözleri Çektikleri aalar aynı...Geçmişleri çileli. bugünleri sıkınülı, özlemle ulaşmak istedıklen yannlar ıse yalnızca bir meçhul olmaktan öteyegıdemiyor. Çelimsiz vücuduyla. alız kollanyla annesıne sanlan çocuğun gözlerindeki endışe "kuru, beyaz bir mevsım" tadında. Annenin gözlerindeki tedirginlik ise anlatıhr türden değil. Bu tedirginliği kilometrelerce uzaktan hısseden şair Ataol Behramoğlu, annenin hislerini "'Bebek ve Yeryüzü" adh şiirinde şöyle dile getiriyor: "Bebeğim pirinçdışlenyle / gülüp duruyoryeryüzüne yeryüzüacılı, tasalı, burgun yeryüzü alkan ıçınde..." Ne olurdu sanki, yaşasalardı bir de, banş içind'e bir ülkede... (FotoğrafcASENA ÖZKAN) Dünyanın dengesi bozuluyor ADANA (AA) - Başta yeşil alanlann tahribi olmak üzere, kara, hava ve deniz kirliliğinin giderek artması sonucu dünyada, oksijen-karbondioksit dengesinin hızla bozulduğu belirtildi. Ankara Üniversiteşi Ziraat Fakültesı Öğretım Üyesı Prof. Cüngör Yavuzcan. bir araştırmasında her yıl, insanlann, hayvanlann ve toprak mikroorganizmalannın solunumlan sonucu 92 milyar, bıtkılenn solunumlanndan 37 milyar, yakıtlardan kaynaklanan 18 milyar ton olmak üzere toplam 147 milyar ton dolayında karbondioksıtin atmosfere kanştığını dile getirdi. Prof. Yavuzcan, atmosfere kanşan karbondioksıtin ancak 129 milyar ton kadanmn yeşil bitkiler tarafından emilebildiğini ifadeetti. Yeşil alanlann tahribi nedeniyle, atmosfere kanşan karbondıoksıtin tam olarak temizlenemediğine dikkat çeken Prof.Dr. Yavuzcan, 18 milyar tonluk oksijen açığının yıldan yıla artüğını kaydetti. Oksijen-karbondioksit dengesızliğının. çevreye karşı takınılan bugünküdurum nedeniyle gjderilmesinin giderek zorlaşüğıru belırten Prof.Dr. Yavuzcan, "Bir yandan tüketim çılgınlıklanna son \erilmesi. bir yandan da y eşil örtü alanlannın hızla geliştirilmesi ve oksijen-karbondioksit dengesinin yeniden sağlanması mutlaka gerekmektedir" dedı. Canlı fabrikalar "Bacasız >e canlı fabrikalar" ola- rak nitelendirdiği bıtkilerin, dünya dengesinin sağlanmasında çok önemli rolü bulunduğunu haurla- tan Prof.Dr Yavuzcan, şu bilgjleri verdı: "Güneşten bir yılda düny aya gelen 130 trilyon ton perrol eşdeğeri ener- jinin. 16 milyar tonluk kısmı bitki- ler tarafından depo edilmektedir. Bitkiler bu eneriyi önce kimyasal, sonra da bi> omas enerjiy e dönüştü- riûier. Biyomasenerji, petrol ve ürfinlerinin. her türlü kömüriin, do- ğal gazm ana kaynağını oluşturur." Dünyadakı tum bıtkılenn. orga- nık madde üretımı için. her yıl tril- yonlarca ton suyu topraktan alıp, anttıktan sonra doğay a pompala- dıklannı anlatan Prof.Dr Yavuz- can. şöyle devam etti: "Bitkiler, insanlığın henüz ulaşa- madığı çok gelişmiş mühendislik hizmetlerine sahiptirler. Atmosfere sürekli olarak verdikleri oksijene ek olarak bitkiler. insan teknolojisinin kirlettiği. zehirli olanlar dışındaki atık suları alıp. bünyelerindeki do- ğal arıtma tesislerinden gecirerek, temiz su buhan halinde atmosfere verirler." Yunan turizminde Türk korkusu ATİNA (AA) - Yunanistan'da, son yıllarda turizm alanında yaşanan durgunluğa paralel olarak Sisam Adası'nda satıhğa çıkanlan otellereTürk ışadamlannın ilgi göstermesi endişe ile karşılandı. Sisam Adası Otelciler Bırliği Başkanı Yorgo Vasiliu konuyla ılgılı yaptığı açıklamada, Sisam Adası'nda borçlan yüzünden zor durumda kalarak satıhğa çıkanlan yüz kadar tunstik tesise. merkezi Kuşadası'nda bulunan bazı turizm acentelerinin ilgı gösterdiğinı belirttı. Onlem almmadığı takdirde "Yunan otellerinin Türklerin eline geçmesi tehlikesi" ıle karşı karşıya olduklanna dikkat çeken Vasiliu, kendileri ortaya çıkmadan otelleri almak ısteyen Türk ışadamlannın "kurnaz" davranarak aracılar vasıtasıyla gırişimlerde bulunduklannı söyledı. Yunan turizmindeki durgunluk özellikle adalan büyük ölçüde etkilemiş bulunuyor. Sisam'ın yaru sıra dığer Ege adalanndaki çok sayıda otel de kapanma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor. Huysuz insanlardaha yaratıa oluyor FRANKFURT (AA) - Huysuz, bir günü diğerine uymayan insanlann, daha fazla yaratıa olduklan bildırildi. Almanya'da yayımlanan haftalık Bunte dergisı, Amerikah araştırmacı Dr. Fraser Watts'ın elde ettiği araştırma sonuçlanna yer verirken. huysuz insanlann, çok daha az hastalandıklannı ve daha yaratıcı bir yapıya sahip olduklannı kaydetti. Dr.Watts."tnsanlanıı, sıkıntılannı baskı altinda rutmamaları gerektiğini" aksi halde yaratıcı gücün kaybolduğunu. hatta hastalıklann ortaya çıktığını bildirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear