22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 ARALJK1993 PAZARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR Tiyatro Grup'tan farklı bir mekânda, yorumuyla, oyunculuğuyla titiz bir çalışma: "Uçlar Acımasız bir kedi- fare oyunu DtKMEN GÜRÜN UÇARER Tiyatro Grup, "Uçlar" adlı oyunla kaüldı özel tiyatrolar kervanına. Genç bir toplu- luk, ama oyunculan yabancımız degil. Yıllardır tanıyoruz özel tiyatrolardan. Topluluk kendine mekan olarak Eski Yeşil'i seçmiş. Bu seçim belki biraz da, özel tıyatrolann yıllardır çözümlene- meyen salon sorunundan kaynaklandı: ama so- nuçta ortaya konan olay, tiyatroda farkh mekan kullanımının güzel bir örneği. Ali Yend'in deko- ru izleyici ile iç ıçe. Yeşil'in giriş kapısından bara dek hemen her köşesi oyunculann... Mekan de- ğerlendirmesinde işlevsel olduğu kadar ilgi çekı- ci bir boyut. VVUliam Mastrosi- O mone, yıldıa 1982'de "Uçlar'Ta parlayan y u n u n Amerikalı bir yazar Yapıtında, tecavüz olayıru değişik bir açı- dan irdeliyor. Bu eyle- min nedenlerini top- lumsal dengeler içınde sorgulamaktan çok, cinsel saldınnın sonuç- lan, etkileri üzerinde duruyor. Oyunun te- ması, bir yanda ka- nıtlanması zor bir teca- vüz (ya da tecavüze te- şebbûs), öte yanda ıse kanıtlanması kolay bir işkence olayı üzerine ku- rulu. Raul (özdemir Çiftçioğlu) ve Marjorie (Derya Alabora) arasındaki fiziksel olaylarda saldırgan ve kurbarun yer değiştirmesi ilginç. Her iki du- rumda da nefes nefese bir mücadeledir o daracık mckanda yaşanan. Acımasız bir kedi-fare oyu- nu. Tecavüz eden güçlüyken, bir anda roller de- ğışir ve saldınnın bir başka boyutu çıkar ortaya: İşkence. Tüm acımasızhğıyla artık müthiş bir iş- kencecidir Marjorie (bu acımasızhğın sınırlan ' yunun teması bir yanda kanıtlanması zor bir tecavüz, öte yanda ise kanıtlanması kolay bir işkence olayı üzerine kurulu. özkan Shulze'un yönettiği oyunda Derya Alabora ve Özdemir Çiftçioğlu oynuyorlar. yakın çevrelerine dek uzanır). Raul ve Marjorie arasındaki kıyasıya mücadelede. oyunculann metindeki gerilimi öne çıkartan tempoşu ızleyi- ciyı hemen yakalar. Derya Alabora ve Özdemir Çiftcioğlu'nun öfkeyi, acımasızlığı, hırsı, do- ınyumsuzluğu vurgulayan yorumlan. "Uçlar' başansına katkıda bulunan yaklaşımlar. Marjorie "ancak ölü bir kadma inanır mahke- mekr" derken, yasalan da sorgular. Haksız bir sorgulama mıdır bu? Tecavüz etmedığj, tecavü- ze yeltendiği için nasd bir hüküm gjyer Raul? Saldınya uğradığıru nasıl ispatlayabilir işkenceci Marjorie? Mastrosimone. Marjorie ve Raul dışında ıkı kadını ve ou iki kadırun tecavüz eyle- mine bakışlanru da gündeme getirir. Çocuklu- ğunda uğradığı cinsel saldınnın izlerini, içine ka- panık. korkak, silik kişıliğinde yansıtan Terry ve olaylara sürekli sebep-sonuç ilişkileri kurarak yaklaşmaya çalışan Patricia. Bu kadınlann gö- zünde Marjorie'nin konumu nedir? Onlarca yapüklannda hakb mıdır genç kadın? Yazar böylesi sorular getirir akla. Oyunun kurgusu bir yandan üç kadm arasındaki ilişkiyi ortaya ko- yarken, öte yandan şöminenin içine sıkışıp kalmış Raul'e de kadmlarla ahşverişınde izleyi- ayi gevşetecek bir unsur olarak yer yer güldürü ögesine değinme olanağı tanır. I Cinsel saldın konusunda I düşündürmeye yöneltiyor Yönetmen Özkan Schulze, tecavüz ve işkence sahnelerinin olabildığınce doğal yaşanması üze- nnde durmuş. Kişilerin bilinçaltlannın dışa vu- rulduğu sahneleri, duygusalhğa yer vermeyen bir yaklaşımla yorumlamış. Temponun bir an için olsun düşmemesi, oyundaki tansiyonu sü- rekli ayakta tutuyor. Ne yaak ki özkan Schulze'un oyunculu- ğunun (Terry), yönetmenliği gibi oturmuş oldu- ğunu söylemck hayli zor... Zerrin Sümer'in olay- lara dışardan bakan yonımunda Patricia'nın öl- çülü, dengeli ve biraz da kuru dünyasıru rahath- kla algılıyor izleyici. Mastrosimone belki yannlara kalacak çok önemli bir yazar değil, ama ele aldığı konuyu ge- rilim öğesini ön planda tutarak akıllıca işlemiş. Bunu yaparken izleyicide "acaba" sonilanna yol acan, onu cinsel saldın konusunda düşün- meye yönelten noktalara değınmiş. Tiyatro Grup ise Mastrosimone'nun metnini mekan kullanımında. yorumda, oyunculukta titizlikle değerlendırerek ilgiyle izİenecek bir çalışma ser- giliyor. Sinema ve tiyatroya yanm asırdan uzun bir süre emek veren isimsiz kahraman Alexandre Trauner öldü Adetabir Kûltür Servisi- Sinema ve tiyat- roya yanm asırdan uzun bir süre emek veren Akxandre Trauner. yaşamını sürdürdüğü küçük kasaba- da. arkadaşı Jacques Prevert'in de öl- düğü Omonville-la-Petite'te 5 aralıkta öldü. IPrevert-Carne ikilisiyle altın çağını yaşadı 1906da BudapeştededoğanTrau- ner. Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nü bıtirdikten sonra 1929'da Paris'e geldi. Orada tanışüğı Pkasso ile kısa sürede dost oldu. Bir süre son- ra karşısına çıkan sahne tasanmcısı Lazare Meerson, bir desinatöre ihtı- yaç duyuyordu, böylehkle Rene Clair ve Jaanıes Feyder'in filmlerinde asis- tan olarak sinemaya adım atmış oldu. Rene Çlair'in "Paris Damlan Ara- nda", "Özgürlük BizmT, "14 tem- Duyucuyau...muz*\Jacques Feyder'in "Büyük oyım", "Mimoza Pansiyonu" adlı filmlerinde görev aldı. 1937'de şefliğe yükselen sanatcı, Prevert-Carne ikilisiyle alün çağını ya- şamaya başladı. Adeta bir büyücü gjbi hayalden birdünya yaratıyordu. "Cen- net Çocuklan", "Sisfer Köprüsü", "Ku- zey Oteti", "Akşam Ziyaretçileri", "Gün Doğayor" gibi filmlere ımza attı. 1952 yıhnda, Orson VVeUes'in Caıı- nes"da Altın Palmiye ödülü alan "Ot- beUo" filminin dekorlannı yapü. Bunu. Howard Hawks ve Staniey Do- nen ile yaptığı çahşmalar izledı. Anatole Lirtak'la "Brahms'ı Sever misiııiz?" fılmini, Billy WUderla "Tatiı İrma"daki Paris hallenni yarattı. Bugün. hiçbir iz kaJmayan o mey- ve-sebze hallerinin müthiş bir hayal gücüyle yaratılmış kopyalan ebmizde- ki tek dokümandır. Yavaş yavaş gelen yaşlılık, Trauner'nin verimınde bir düşüş yaratmadı. John Huston için "Kral Ölmak İsteyen Adam", Claude Berri için "Ük Defa" fılmlennde çahştı. Fransa'da sinemanın yeniden stüdyo çekimlerinı keşfetmesi üzerine genç sinemacılar Trauner'den yardım istemeye başladılar. IDoğu'nunbüyülü ilatmosferini canlandırdı Luc Bessonun ünlü fılmı "Subway'"- (Metro)için yer altının garip dün- yasıru. Arthur Joffe'rün "Harem"i için de Doğu'nun büyülü atmosferini can- landırdı. Sayısız fılmde olağanüstü mekanlar yaratan Alexandre Trau- ner'in ölümüyle, sinema isimsiz bir kahramarunı yitirdi. Şimdi o. yaratüğı hayali dünyalarda yaşamaya devam ediyor. Sanatın ölümsüzlüğü bu olsa gerek. Sayısız filmde olağanüstü mekanlar yaratan Alexandre Trauner, adetabir büyücü gibi hayalden bir dünya yaratıyordu. Oyuncular, Çehov'un kısa öykülerinden oyunlaştınlan, Kama Ginkas'ın yönettiği 'Hayat Çok Güzel'i sahneliyor 'Absürd'ün yaşamsal biçimde anlatımı Kültür Senisi "Hayatı iğ- renç mi buluyorsunuz? Saçma. Onu güzelleştirmck efiniz- de... Eğer mutlu olmak tstiyor- sanız daima. en mutsuz ve kederii anlannızda. düşünmelisiniz ki daha da kötüsû olabilirdi. Par- mağınıza kıymık batttğı zaman hiç üzühneyin. şükredin gözünüze batabffirdi." Bu sözler Çehov'un "Hayat Çok Güzel'" adlı kısa öyküsünden ve bir tiyatro tekstinden alındı... Rus yönetmen Kama Ginkas'ın yönettiği ve Çehov'un kısa öykü- lerinden oyunlaştırdığı "Hayat Çok Güzel" adlı oyunda; Yase- min Alkaya. Güisüm Soydan ve Sehna Köksal'dan oluşan 'Oyun- cular1 tiyatro grubu ve konuk oyuncu Celal Perk rol alıyor. Yö- netmen. oyunda Çehov'u farkb bir tiyatro diliyle yorumluyor. IFarklı bir Çehov yorumu Çehov ve Dostoyevski uzman- lanndan olan Kama Ginkas, 1990 yılında 2. Istanbul Tiyatro Fesüvali'ne "Genç Seyird" top- luluğu ile katılmıştı. Dostoyevs- kı'nin romanından oyunlaştıra- rak yönettiği "Yerattından Not- lar" büyük ilgi germüştü. Dekor kostüm tasamnını da Rusya'dan gelen sahne ta- sanmcısı Sergey Barhin'in yap- tığı"Hayat Çok Güzel"in kore- ografısi Alev Baymur'a, üç kısa oyunun çevirisi ise tiyatrolog Hu- raman Nevruzova'ya ait. Daha önce ızlediğimiz Çehov oyunlan- ndan oldukça farklı bir yorumu olan bu oyun, Tarlabaşı'ndaki manastırdan restore edilen tstan- bul Sanat Merkezi'nde oynanı- yor. Alışılmış Çehov yorumlann- dan farklı bir yorum getircn bu oyunda. dekor ve kostüm de çok işlevsel kullanılrruş. Mekanda eski bir sandal, kum, taşlar. kü- rekler ve kirli bezler bulunuyor. IBakanlıktan en çok destek alanlardan Kısa bir gecmişe sahıp olan topluluk. yabancı bir yönetmenle cabşmayı tercih etmişler ve yö- netmen KamaGınkas'ı Türkiye'- ye davet etmişler. Projeleri ile Kültür Bakanlığı'ndan destek 'Hayat Çok Güzel' oyununda V asemin Alkaya, Güisüm Soydan, Sehna Köksal ve Celal Perk rol alıyoriar.(HATıCE TUNCER) alan Oyuncular, artık desteğin ti- yatroya değil projeye verildiğinı ve bu projeyle bakanlıktan en çok destek alan tiyatrolar arası- nda bulunduklannı vurguluyor- lar. IGerçek yaşam çok trajik ve zor bir sınav "Bu yardım projeran gerçekkş- tirilınesi için hemen hemen yeteıii oldu. Fakat oyunun tanıtunı için eUmizde hibir şey kalmadı. Afış- leri bik bir arkadaşımız finanse etti. Ve kuUandığunı/ pek çok kostümü Dormen Tiyarrosu'ndan ödünç aldık, dekorları kendûniz oluşturduk. Kendi kişisel çaba- lanmtz olmasa 325 milyona bu oyunun çıkması imkansız olurdu. Zaten paramızın büyük ktsmı ya- bancı yönetmene ve sahne ta- sarmcKina gitti." .rtık tiyatronun yaşamda insanın başından geçenleri anlattığını vurgulayan Nevruzova, bu oyunun hem Stanislavski ve Meyerhold'un, hem de psikolojik ve sirk tiyatrosunun kanşımı olduğunu belırtiyor. Yönetmen Kama Ginkas, Rusya'da paradoksal tarzda oyun sahneleyen yönetmenler- den bıri. Çahşmalannın ilk dö- nemlerinde, Krosnoyarsk Genç- ler Tiyatrosu'nu yöneten yönet- men. Moskova'da yaşıyor ve daha çok Moskova Sanat Tiyat- rosu, Mossovyet Tiyatrosu, Ma- yakovski ve Moskova Genç Se- yirci Tiyatrosu'nda oyunlannı sahneliyor. "Oyuncular", Kama Ginkas adında ısrar etmişler ve Mosko- va'dan Türkiye'ye davet etmişler. Çehov ile uzun yıllardan beri ilgi- lenen Ginkas. sahneledıkleri kısa öykülerden oyunlaştırdığı "Ha- yat Çok Güzel" adb oyun üzerin- de iki senedir çahşıyormuş. Yönetmenin oyunla ılgili dü- şünceleri şunlar: " Çeho>1a ilgili çalışmalanm uzun yıllardır stirü- yor. Oyunda kadm erkek ilişkile- rinde oluşan ciddi ve trajik dunım- lan komik bir dille aalatmak isû- yomz. Eğer gercek bir yaşam isti- yorsak gûclü olmahyız. Çiinkü gerçek yaşam herkes için çok tra- jik ve zor bir sınav. Bu sınavı nasıi başaracağız? Çeix» kendimizi tanunamıza, kendi yanılgılan- mızuı tarihçesini kavTamamız» yardımcı olabiür, çiinkü bazen geçmişteki zaferlerimize dönûp bakrığunızda yaniış ve komik şey- ler bukıruz. Bazen bunlann acıiı ve köhı olduğunu düşünüyoruz; belki de gerçek zafer budur bizim için." Yabancı bir yönetmenle ça- lışmanın ıletışim açısından pek çok zorluğu olduğunu belirten topluluk, bu zorluklann üstesin- den tıyatrolog ve eleştirmen Hu- raman Nevruzova sayesinde gel- dıklerinı söylüyor. Bir buçuk yıl Batı Tiyatrosu tanhi öğretmeniy- miş. Şimdi. Mimar Sinan Üniver- sıtesı'nde reji bilgisı ve Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde tiyatro tanhi dersleri veriyor. IModern bir anlatımla sahneiendi Pek çok önemli tiyatro kitabını dilimize kazandıran Nevruzova, TuncerCücenoğlu'nun"Kadına- klar"ını ve Ferhan Şensoy'un "Güle Güle Godot"sunu Rusca- ya çevirmiş. Nevruzova, tüm provalann ve öykülerin çevirileri- ni yapmış. Yönetmenle çeviri ko- nusunda çok titiz ve özenli bir çalışma yapan "Nevruzova. Gin- kas'ın TüVkçe bihnediği halde tekstin müziğini dinleyerek kula- ğa nasıl geldiğini kontrol ettiğini belirtiyor. Nevruzova, bir tiyat- rolog olarak çalışmalan değer- lendirdiğinde, oyunculann yö- netmenin onlara vermek istediği herşeyi alabıldiklerini ve yüksek bir performans gösterdiklerini söylüyor. " Kama'nın çok farklı bir tiyatro düi var. Tiirkiye'de tngütere'de olduğu gibi bir Çehov geleneği yok. Yönetmen Çehov'un ruhunu zedeiemeden modern bir anlatımla oyunu sahneledi." IÇehov dönemi ve simgesel anlatım Oyunda bir yandan Çehov dö- nemini yaşarken diğer yandan simgesel bir anlatımla da karşı- laşıyor seyirci. Sahnede kumun, ancinn ya da kayığın sesi oyu- nun dramatik noktalannı oluştu- ruyor. Yönetmenin mekanda do- ğaya döndüğünü vurgulayan Nevruzova, bu yolla onun Çe- hov'un ruhunu yansıttığına dık- kat çekiyor. Tiyatro sanatında tarzlann değiştiğini, artık tiyatronun ya- şamda insanın başından geçenle- ri anlattığını vurgulayan Nevru- zova, bu oyunun hem Stanislavs- ki ve Meyerhold'un, hem de psi- kolojik ve sirk tiyatrosunun kanşımı olduğunu söylüyor. Oyuncular da, Çehov'un bili- nen anlamda 2. Dünya Savaşı'- ndan sonra gelişen 'absürd' tiyat- ronun çok daha oncesınde ya- şamda sürekli karşılaşUğımız 'ab-önce Azerbaycan'dan ülkemıze gelen Nevruzova, Azerbaycan sürd'ü yine yaşamsal bir şekilde Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde ıtade ettığını beiırüyorlar. Yapı Kreıti Yayınlan'ndan "Bffim ve Şarlatanhk" • Kültür Servisi - Hüseyin Batuhan'm " Bilim ve Şarlatanhk" adlı kitabı Yapı Kredi Yayınlan'ndan çıktı. Bu kitap. insanlan inandırma konusunda daha bir titiz, güç beğenir kılmayı, onlarda bir tür "inanma sorumluluğu" bilinci uyandırmayı amaçhyor. Hüseyin Batuhan bilimi/bilimsel bilgiyı. sözde bib'mdensahte bilgiden ayıran özelliklerin ne olduğunu ortaya koyarken, saf ve bilgisiz insanlann özlemlerini "bilim" adına sömürmeye çalışan şarlatanlara karşı okuyucuyu uyanyor. Batuhan; Eric Von Daniken gibi en inanılmaz fikirleri üreten sahtekarlan, '"zakkumcu doktor" gibi en işe yaramaz teknolojileri geliştiren şarlatanlan besleyen aptallığın "anatomisine" girişiyor. Ve rasyonel düşünmenin olmazsa olmaz koşulu "bilimsel şüphe" ile bir türlü tanışamayan toplumumuzda, başta felsefe öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere sesleniyor, yeni kuşaklara bilimsel düşünme alışkanlıklan edınmede yol göstenyor. Burhan Öcal'ınyenigrubu • Kültür Servisi - Etno-cazın seçki n yorumcusu Burhan öcal, bir süre önce Kınmlı ünlü gitarist Enver İsmailof tan aynlarak 5 kişiden oluşan yeni grubunu kurdu. Dört üyesi Isviçreli olan grup: saksofonda Bertrand Denzler, elektro gitarda Harald Haerter. bas gitarda Tlıomy Jordi ve bateride Mark Lelian'dan oluşuyor. 4aralık günü Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda bir konser veren topluluk büyük ilgi toplamıştı. ScrintJoseph'tiler Derneği'nin etkintikleri • Kültür Servisi - Saint Joseph'liler Demeği Şenes Erzik'in konuşmaa olarak katılacağı "Türk Futbolunun Dışa Açılışı" adh bir sohbet konferans düzenliyor. 19 aralık pazar günü saat 16.00'da yapılacak konferans, Caporal Evi Konferans Salonu'nda izlenebilir. Dernek. aynca Caporal E\i-La Cave'de Bilge Burcuoğlu'nun kışısel yağbboya resim sergısine de evsahipliği yapıyor. Sergi, 18 . aralık-5 ocak tanhleri arasında görülebilir. Nîhat Bati'yiAnma Sergisi • Kültür Servisi - İki yıl önce yitırdiğımız karikatür ustalanndan Nihat Balı'yı Anma Sergisi, 14 aralıktan ay sonuna kadar Karikatür ve Mizah Müzesinde ızlenebiKr. 1952 yılında "Kannca" adlı haftalık bırçocuk dergısi çıkaran Nihat Bali. kankatür alanındaki ününü Yenisabah gazetesinde, politik güncel taşlama niteliğindeki "Küçük Vali" adlı bant-karikatürdizısi ile kazandı. Balı'nin "Küçük Vali" dizisindeki kahramanı, o zamanlar hem Istanbul Valisi hem de Belediye Başkanı olan Fahrettm Kerim Gökaydı. Daha sonra Akşam gazetesinde"Safi" ve "Bay Kartvizit" adlı karikatür dizisi yayımlamaya başladı. Nihat Bali.Türkiye'deilk animasyon denemeleri yapan sanatçılar arasında gelir. Oğuz Aral ve Altan Erbulak gibi karikatürcü arkadaşlan ılecanlandırmareklamfılmlerihazırladı. 1972 yılında Türkçe olarak hazırlanıp daha sonra Almancaya çe\Tİlen Alman çocuk dergisi "FeUk Extra" için hazırladığı çizgiroman iki yıl yayımlandı. Sanatçılığımn yanı sıra pobtikayla da ilgilenen Bali CHP'de çeşitli görevler üstlenmişti. Grafiker Meslek Kunûuşuyeni yönetinü • Kültür Servisi - Grafikerler Meslek Kuruluşunun olağan Genel Kurul'u geçen günlerde The Marmara Oteli'nde yapıldı. Genel Kunıl'da yapılan seçimler sonunda Grafıkerler Meslek Kuruluşu'nun yeni yönetimi şu isımlerden oluştu: Sadık Karamustafa, Serdar Benli, Uğurcan Ataoğlu, Hakkı Mısırboğlu. Esen Karol. Emre Senan ve Murat Dorkip. GMK yeni yönetimi önümüzdeki yıl, önemli projeleri gerçekleştirecek. Tasanma üyelenne faksla ulaşan bir tasanm kütüphanesı kurulacak, grafık tasanm müzesi için başlatılan girişimler sonuçlanacak, "Kitap İçin Tasanm" başlıklı bir sergi ve kitap projesı hayata geçecek. GMK'nin daha öncehazırladığı "Türkiye'den AfışlerPosters From Turkey" Sergisi ise bugün Almanya Duisburg'da. ocak 1994'te ıse Nevvyork Parsons Sanat ve Tasanm okulu'nda açılacak. Antalya Devlet Tiyatrosu'nım İstanbul Turnesi • Kültür Servisi- Devlet Tiyatrolan.Cumhuriyet ve Lozan'ın 70. Yılı Etkinb'kleri Programı içınde yer alan ve büyük bir ilgjy le karşılanan "Lozan" oy unu 14-19 aralık tarihlerinde istanbul seyircisinin karşısına çıkacak Ataol Behramoğlu'nun yazdığı "Lozan" oyununu Metin Belgin sahneye koydu. Oyun, tarihsel malzemeden yola çıkarak çağdaş yenilikçi tiyatro üzenne de sevindinci" sonuçlan gündemegetiriyor. 14-19arabk tanhleri arasında istanbul Devlet Tiyatrosu Taksım Sahnesı'nde sergilenecek olan Lozan'ın müziklerini Timur Selçuk. dans düzemnı Sigrid Seberich. sahne tasanmını Metin Belgin, giysi tasanmını Funda Karasaç, ışık tasanmını ise Sejahattin Yazar hazırladı. Antalya Devlet Tiyatrosu. İstanbul turnesine bir de çocuk oyunu getiriyor. Sabh Yakın'ın yazdığı v e Yasemen Büyükağaoğlu'nun sahneyekoyduğu "Mavi Masal", deniz altmda birdirbir. saklambaç oy nayan babklarla, yukanda durmaksızın denizi kirleten insanlar arasmdaki çatışmayı işliyor. Müziklerini Tuna Orhan. dans düzenini Signd Seberich, sahne ve giysi tasanmını Selçuk Günşık, ışık tasanmını Selahattin Vazar'ın hazırladığı "Mavi Masal". 18 ve 19 aralık günleri saai 11 .OO'de istanbul Devlet Tiyatrosu Taksim Sahnesinde seyirci karşısına çıkacak. Zeki Fıtuhkoğkı y nun Renklendhrünnş GraviirSergisi • Kültür Servisi - Zeki Fındıkoğlu elle renklendırdiği gravürlerini Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde 15 arabk-15 ocak tarihleri arasında sergilıyor. Fındıkoğlu, 1965-70 yıllannda Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Neşet Günal Atelyesi'nden mezun oldu. Grafık sanat çabşmalannı ABD'de Corcoran School of Arts'da gehştirdi veeğitimini 1974'teGeoge VVashington Ünıversitesi Güzel Sanatlar Bölümü'nde, tasanm ve baskı tekniği dalında "baskı uzmanı" unvanıyla tamamladı. Sanatcı 1977'den bu yana Colombıa Bölge Üniversitesi'nde yardımcı profesör olarak çabşmakta. Anadolu'nun yerel ve folklorik motiflerini naif anlayışta rninyatürleriyle bütünleyen Zeki Fındıkoğlu bu sergisinde, insan, hayvan fıgürleri, bitki motifleri ve Osmanb mımari öğelerini çok yönlü renk anlayışıyla birleştiriyor. Sanatcının grav ürlerinde yer yer altın varak kullanarak Osmanlı geleneğini sürdürdüğü görülüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear