15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 KASIM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLEREVDEVAMI 15 Laiklik bımalıımM Baştarafi lSayfada lemlerin terör suçu sayılmaması yönündeki girişimleri sürdüre- ceklerinin işaretini verdi. Tasan konusunda DYP ve SHP'lilerin oluşturduğu alt ko- misyonda "Baskı ve şiddet yo- luyla laiklik karşıtı propaganda japdması"nın terör suçu sayıl- ması konusunda uzlaşmaya vanldı. Tasan yann Plan ve Bütçe Komisyonu'nda ele alı- nacak, uzlaşılan değişikliğin gerçekleştirilrnesi durumunda da önürnüzdeki hafta Genel Kurul'a indirilecek. Alt komisyon üyelerinden Devlet Bakanı Bekir Sami Da- çe. "devletin ülkesi ve milletiyle bölûnmez bütünlüğüne yönelik propaganda ve gösterilere" iliş- kın hükmün aynen korunduğu- nu, bu fıillerin suç sayılması için şiddet koşulu aranmadığıru söyledi. Daçe, tasannın tartış- malı beşinci maddesinde tanım- lanan suçlar için "2 yıldan 5 yıla kadar ağır hapis ve 250 milyon liradan 500 milyon liraya kadar ağır para cezası" hükmunün korunduğunu bildirdi. SHP Grup Başkanvekili Ni- hat Matkap. Cumhuriyet'e, tar- tışılan maddenin uzlaşılarak eskisinden çok daha iyi hale ge- tirildiğini söylerken. Ankara Milletvekili Prof.Dr. Mümtaz Soysal da. "Böylece fikir suçu maddeden çıkarûmış oldu. Daha iyi oldu" dedi. Matkap. "Laik- likten ödûn vermeyiz. Herhalde hiç kimse. şiddet yoluvla laiklik karşıtı propaganda yapılmasını savunamaz" diye konuştu. KarayalçııTa muhtıra Karayalçın'ın laiklik konu- sundaki çıkışlanna sert tepki gösteren 25 DYP milletvekili, dün bir "muhtıra" niteliğinde bildiri yayımladılar. Bildiride, "Sayın Karayalçm, ilgili ve yet- kili kurumlarla görüşmeden, değerlendirmeler yapmadan, la- iklik kelimesini bahane ederek, kamuoyu önünde, açıkhava top- lantılarında, Gerekirse koalis- yondan çekiliriz' ifadeleri ile DYPyi her tûrlü şart ve müeyyi- deler aJtında ortaklık içerisinde tutabileceğini düşünmemelidir. Kamuoyu önündeki tavnnı or- taklık iıezaketi ile bağdaştıra- madığunızı, devam edip etme- mek takdirine saygı duyduğu- muzu kamuoyunun bilgilerine arz ederiz" denildi. Tarifı "açık, net yapılmamış Maik' kelimesi ve tatbikatı ile Müslümanlann zu- lûm ve işkence gördüğünü, bu nedenle TCK'nın 163. maddesi- nin kaldırıldığı" görüşü savunu- lan bildiride şu görüşlere yer verildi: "Anayasa gereği kurulan Devlet Ğüvenük Mahkemeleri, Türk ceza hukuku devletin bü- tûnlüğüne kasteden, silahlı eyle- me girişen. eyleme teşvik edenler hakkında müeyyide uygulamak- tadır. Türki>e yeni bir terör ör- gütüyle karşı karşıyadır. Bunun- la alakalı yüce parîamento yasal düzenlemeye kararltdır. Bunu yaparken tam tarifi yapılmay an. tatbikatında farklılıklar doğu- ran laik kelimesi gündeme getiri- lerek inançlı kitleleri taciz ede- cek yeni bir uygulamaya gerek yoktur." Bildiriye imza atan milletve- killerinin adlan şöyle: "fsmail Köse, Ismail Amasy a- lı, Süleyman Ayhan. İbrahim Aıtvinli, Ali Rıza Gönül. Ethem Kelekçi, İsmail Kalkandelen, Şi- nasi Altıner, Evren Bulut. Ali Uzun, Nazmi Çiloğlu, Bilal Güngör, Haluk Müftüler, Bes- tami Teke, Nurettin Tokdemir, Hasan Kdıç. Muhtar Mahramlı, Mustafa Kaçmaz. Abdürrezzak Yavıız, Cafer Keseroğlu. Sami Sözat, Ali Su, Kadir Bozkurt, Asrnı Kaleli. Halil Demir." SHP Genel Başkanı Kara- yalçın, DYP miHetvekillerinin muhtırası konusunda yönelti- len sorular üzerine. açıklama yapmaya ya da Başbakan Çil- ler ile göriişmeye gerek görme- diğini belirtirken. partisine yöneltilen suçlamalar için. "Onlann hiçbirisi doğru değil. Konuşmalanmızı izleyenler, din- leyenler zaten bilmektedirier" dedi. Karayalçın. "Laiklik ko- nusundaki ısrarımızın çok şaşır- tıcı olmaması gerekir. Laiklik bu ülkenin özü. Laiklik oimasa Türkiye olmaz görüşünü taşıyo- ruz" değerlendirmesini yaptı. Devlet Bakanı Daçe, DYP milletvekillerinin muhtırasına ilişkin olarak "Böyle açıklama- lar, bildiriler olunca sıkıntı çıkı- yor. Sonra biz onaracağız diye uğraşıyoruz" değerlendirmesini yaptı. Müftüoğlu bilgi verdi DYP'li Devlet Bakanı Güneş Müftüoğlu, Cumhuriyet'in so- rulanna, "Liderlere biİgi verildi. Grubumuzun ikna olmaması için bir neden yok. Cebir. şiddet yo- luyla laiklik karşıtı propaganda yasak. Buna kimsenin karşı çı- kacağım sanmıyorum. Hizbul- lah ile Cemalertin Kaplan'ın eyiemlerine kimse sıcak baka- maz" yanıtını verdi. DYP"li "şahinler"den Baki Tuğ da, 'Kimse şiddet yoluyla laiklik karşıtı fıkirlerin propagandasını savunamaz. Ama madem öyle, 141, 142. maddeler de gen'riisin, hepsinin başına şiddet unsuru ek- letisin" göriişünü açıkladı. Devlet şeriat kıskacında • Baştarafi LSayfada üstlenen bu örgüt, İslami Cihad ve tslami Hareket adını kullan- maktadır. Ülkede başlangıçta yasadışı bölücü bir örgüte tepki olarak ortaya çıkmışken. gide- rek bağımsE bir terör örgürü hü- viyeti kazanmıştır. Orgütün halkımız arasında etkin bir ciddi taban oluşturması mümkün gö- rülmemektedir." Vehhabiliğin. İslamcılık adı- na İslami olmayan görüş ve inanışlar ile hem Türkiye hem de tslam dünyası için tehlikeli olduğu belirtilen kitapta. Baha- iliğin de Türkiye"nin, milli bir- lik ve bütünlüğünü parçalayra özellikler taşıdığı vurgulandı. Müslüman Kardeşler örgütü- nün, "uzlaşmaz tutum ve dtş güçlerin kontrolü nedeniyle" birçok İslam ülkesinde taraftar bulamadığna işaret edilirken, Yehova Şahitlerinin. jstanbul, Ankara. Hatay, İzmir. Sıvas, Çankın, Zonguldak ve Mar- dın'de örgütlü olduğu bildirildi. Eylül 1993 tarihinde basılan kitapta, "trticai Unsurlann Gü- nümüzdeki Durumu" başlığı al- tında şu gcrüşlere yer verildi: "12 Eylfl 1980 tarihine kadar hızla faaliyetlerini geliştiren irti- cai unsurlann, 12 Fvlül harekâtı ile bir müddet faaliyetlerini dur- durdukları görülmüştür. Siyasi teşkilatlarma ve örgütlerine, bu- nun yanı sıra lider kadrolarına yöneitilen yasal takibat sonucu, organik yapısı bozulan unsurla- nn, bilahare yeniden toparlanma ve güçlenme çalışmalanna yö- neldikleri gönilmektedir. 1979 şubat ayında İran'da şahlık re- jiminin yıkıbnası ile sonuçlanan Şii- ihtilal, irticai unsurlar arası- nda büvük bir ilgi ile izlenmiştir. Günümüze kadar da İran'ın dış politikası olarak ilan ettiği. Islam devTİmini ihraç amaçlı propaganda çalışmaları netice- sinde bu ilgi giderek büyümüş- tür. Diğer taraftan parlamenter demokratik sistem içinde iktida- ra gelinebileceği fikrinde olan bazı irticai unsurların da. 6 Kasun 1983 seçimleri sonrası- nda faaliyetlerini yoğunlaştırdı- kları belirlenmiştir. Devlet kuru- luşlarında kadrolaşmak yönün- deki faaliyetleri ve istekleri göz- lenen söz konusu unsurlar, giri- şimleri sayesinde isteklerini yeri- ne getirmek için büyük gayret içerisindedirler." Aktuna idama karşı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hekimlerin, TBMM Adalet Komisyor.u'nun. bir idam cezasının infaz edilmesine ilişkin karannı açkladığı iddiasıyla bağlı bulunduğu tabip odasının onur kurutına sevkedilmesini önerdiği Hükümet Sözcüsü Dr. Yıldınm Aktuna, ölüm cezalannın yerine getirilmesi yönünde bir açıklana yapmadığıru bildirdi. Aktuna, ölüm cezasının insan onuıuyla bağdaşmadığını söyledi. Türk TabDİeri Birliği'nin Bolu'da düzenlediği "Tıp Etiği Sempozyunan 'nda, insan haklanyla ilgili çahşma grubuna katılan heüm ve hukukçular, ölüm cezalannın 9 yıl aradan sonra yerulen TBM M gündeme getirilmesinin protesto edılmesini-Stemişlerdi. Çabşma grubunun raporunda da. infaz karannı aakladığı önesürülen Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Aktuna'nın da bir hekim olduğu anımsatılarak, bağlı bulunduğı tabip odasının onur kuruluna sevkedilmesi ş Hlekimlern önerisini üzüntüyle karşıladığını beürten Aktuna, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada. idam cezalannın infazına ilişkin birıçıklaması olmadığını vurguladı. Vddınm /ituna, konuya ilişkin açıklamanın TBMM Adalet IComisyoru'nca yapıldığını anımsatarak, "Karar TBMM A.dalet Konisyonu'nun karan. Ben Adalet Komsyonu'nun sözcüsü dejilimld;ben hükümet sözcüsüvüm. Hiikümerinbu kcnuda kararı olmadığına göre, benim de iddia edildiği gjbi, bir açklama ^apmtşolmam mümkün değil" dedi. u Bir insan>e hekim olarak, ölüm cezalannı onaylamış ya da onaylayaıbir insan olmadım" diyen Aktuna, suçlulann, idam yerine ıslaı edilmeleri gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu: "<)lüm ceasını, insan onuruyla bağdaşır bir ceza olarak kabul etniyorun. Bence. suçlular ıslah edilmelidir. Ölüm cezası ıslaha imkan vemez. Bence. cezaev leri birer rehabilitasyon merkezi olnalıdır. ddiaların aksine, ölüm cezalannı hiçbir zaman sanınmadm." TÜRKİYEDE DÜNYADA Meteorolotı (ş)en Gene' Mudürlüğü'nden afınan bı!g<ye göre. yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçalı ve çok buluttu. Marmara'nın dogusu. Karadentz Iç Ana- dolu'nun doğusu. Oogu Atcdenız ıte Ooğu ve Güneydoğu Anadolu txj(getefi yağışlı. ötekı yerler parçah ve az bulutlu geçecek. Yagışlar. Karadenız k/yttan Marmara'mn dogusu <le Güneydogu Anadoiuda yağmur otekı yerterde karia karışık yağmur ve kar $eklınde o'âcatt Hava sıcaklığı tum yurita azaiacak Van Golunde hava kar yagışıt geçecek Adana AfVOT Agn Ankara Antalya Aydın Burca Canakxae DıyaıDakjr Edıme Erzunm Eskısehır tslanbul tzmır Kars Konya Samsun Trabzon Y 19 B 5 K -5 K 5 B 17 B 15 Y 7 B 5 Y 9 B 4 K -3 B 4 Y 6 B 14 K -6 B 2 Y 7 Y 11 Y 4 Amsterdam man Atırca Bağdat Bonn Bruksel Cenevre Cezayır =ranMur! .efitoşa ^etersburg Londra Madnd Mılano Moskova MOnıh Oslo 'arıs Prag 'ıyad Rorra B 0 ' B 24 B 15' B 24' B 2 B 0 B 4 Y 17' B 2 Y 20 B-10 B 4 B 10' B S B-10 B 2 K 3 B 2 B 0 A26 Y 14 ' B 0 j Yağmurlu Bulutlu Sisli # Güneşli K a r h Aııkara, Azeri petrolünde kararlı Baştarafi LSayfada lar Kurulunda görüşüldükten ve onu takiben Resmi Gazete'- de yayımlandıkıan sonra yü- rürlüğe girecek. Diplomaü'k kaynaklar. yönetmeliğin, 1936 tarihli Montrö Antlaşmasfna taraf olan ülkelerce onaylama- sının gerekmediğini söylediler. Bir diplomatik kaynak "Bu, milli bir yönetmeliktir. İlan edi- lir edilmez yüriirlüğe girecektir" değerlendirmesini yaptı. Aynı kaynak. Başbakan Tansu Çil- ler'in. geçen eylül ayında Mos- kova'yı ziyareti sırasında Rus meslektaşı Çemomirdin ile bir protokol imzaladığını anımsa- tarak, Rusya'nın. boğazlann petrol tankeri trafiğini taşıya- mayacağı ve dolayısıyla by- pass edileceğini kabul eıtiğını anımsattı. İki ülke arasında. Moskova Havaalanı'nda son anda imza- lanan protokolün bir maddesi- ne göre "Rus tarafı, boğazlara karşı, bugünkü haliyle yoğun trafiğin arzettiği tehlikeyi kabul eder. Bu durum karşısında da Rus, Azeri ve Kazak petrolünün Türkiye üzerinden Akdeni/'e hangi uygun güzergâhtan boru hattına geçeceğini iki ülke bir- likte araştırmaya başlamaya karar vermişlerdir." Rusya ile temas Bu protokol çerçevesinde Rus Enerji Bakanı Türkiye'ye gele- Aşirete silalıa SHP'lilerden tepki ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çilier - in. devlet güçlerine destek veren aşiret liderleri ile görüşmesi ve aşiretlere ağır silahlar verilmesi karan SHP'de tepkiyle karşı- landı. SHP yöneticıleri sıkıntı- lannı dile getirirken. DEP Muş Milletvekili Muzaffer Demir dc Başbakan Tansu Çiller'e bir mektup yazarak "ağa bozuntu- su, feodal aşiret reisleri" yerine bölge milletvekillerinin muha- tap alınmasmı istedi. SHP MYK ile Grup Yöne- tim Kurulu bu akşam toplana- rak bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınl- ması. idam cezalannın günde- me gelmesi ve aşiret liderleriy . yapılan görüşmeler konulanı,, ele alacak. SHP Genel Sekretcn Halil Çulhaoğlu. aşiret liderle- riyle görüşülmesinden duyduk- lan rahatsızlığı dile getirirken Grup Başkanvekili Ercan Ka- rakaş da "Bu doğru değil. Aşiret liderleri muhatap alınmamalıy- dı" dedi. Çillet'e mektup, - ^.^ Bu arada DEP Muş Millet- vekili Muzaffer Demir de Baş- bakan Tansu Çiller'e bir mek- tup yazarak rahatsızlığını bil- dirdi. Demir, "bölgede korucu- başı olarak bilinen ve içlerinde adi suçlu ve karillerin de bulun- duğu birtakım ağa bozuntusu >e feodal aşiret reisleriyle görüşül- düğünü" \urgulayarak şu go- rüşlere yer verdi: "Yıllar yılı bölgedeki yoksul halk ve köylüye kan kusturan, onlann alınterini ve emeklerini sömüren bu sömürgenler süriisü- nün devlete muhatap olarak se- çilmesi ülkemizin getirildiği nokta iribarıyla utanç vericidir. Bölge halkının yüzde 50, hatta bazı yerlerde 70 oynnu alarak parlemontoya girmiş DEP mil- letvekillerinin dokunulmazlıkla- nnın kaldırdması, parlamento- dan atılması yönünde başlatılan şoven ve faşizan kampanyalar sürdüriilürken, devletin bazı yet- kililerinin bu tür insanlarla gö- rüşmeleri hükümetin ne büyük bir acz ve çıkmaz içinde olduğu- nu göstermektedir. Halkın öz- gür oylarıyla seçilmiş milletve- killeri yerine köhneleşmiş, çağ- dışı kalmış, toprak ağalığına dayalı, dinozor feodal bozuntu- lar muhatap kabul ediliyor. kürt meselesinin çözüleceği tek ma- kam olan TBMM devre dışı bı- rakılarak feodal bozuntulardan medet umuluyor. Gelin bu soru- nu, bu halkın. bu bölgelerin tem- silcileri olan milletvekilleri ile TBMM'de tartışın ve çözümü burada aravın." Cumhurbaşkam Süleyman De- mirel. Doğu ve Güneydoğu'dan Ankara'ya getirilen aşiret üderle- rini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Demirel. "Lozan Andaş- ması'nı beraber yapan insanlann birbirlerini horlamaJannın müm- kün olmadığını" belinti.. Görüşmeye. Abdurrahman Öz- bek. Abdurrahman Seylan ve İs- kender Erruş dışındaki 9 aşiret lideri katıldı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Doğu ve Güneydoğu'dan Ankaray a getirilen aşiret liderlerini Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Demirel. "Lozan Antlaşması'nı beraber yapan insanlann birbirlerini horlamalarının mümkün olmadığını" söyledj. Gö- rüşmeye, Abdurrahman Özbek, Abdurrahman Seylan ve İsken- der Erruş dışındaki 9 aşiret lideri katıldı. (RIZA EZER) cek. Başbakan Çiller'in Müste- şar Vekili Yücd Edil'in başkan- lığında dün yapılan toplantıda, Orta Asya, Azerbaycan ve Rus petrolünün Türkiye üzerinden Akdeniz'e taşınmasının gerçek- leşmesi için yoğun bir trafik başlatılması kararlaşünldı. Bu çerçevede, Dtşişleri Ba- kanlığı Müsteşar Yardıması Yaşar Yaluş başkanbğmda, BOTAŞ ve TPAOnun da yer alacağı bir heyet yakında Bakü'ye gidiyor. Bu ziyaret sı- rasında, Bakü yöneümiyle pet- rol boru hattı ve Azerbaycan petrollerinin çıkartılması konu- sunda temaslarda bulunulacak ve son gelişmeler ele alınacak. Rusya, Ermenistan ile siyasi anlaşmazlığının çözümü karşı- lığında.Azerbaycan'dan, Hazar Denizi'nden çıkarülacak petrol konusunda önemli bir pay al- mıştı. Moskova'run. Ceyhan yerine Rusya'nın Novorosisk İimanmın petrolün ilk dolum merkezi olması yolundaki iste- ğinin hangi aşamada olduğu ise bilinmiyor. Rus Enerji Bakanının Tür- kiye'yi ziyareti sırasında, Bakü- Ceyhan hattının en elverişli hat olduğu ve ilk dolum merkezinin Ceyhan olması gerektği konu- sundaki Türk tezinin işlenmesi bekleniyor. Türkiye'den BOTAŞ'm ka- tıldığı Batılı petrol fırmalan son olarak Londra"da yapılan top- lanüda, Ceyhan güzergâhırun elverişli bir seçenek olduğuna karar vermişler, ancak PKK te- rörünü bahane etme>i sürdür- müşlerdi. Ankara, Ceyhan güzergâhı- nın satışını iyi yapabilmek için yakında konsorsiyum ıçindekı firmalan da Ankara'ya çağır- mayı planhyor. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Ve- kili Ferhat Ataman dün düzen- lediği basın toplantısında. pet- rol ve doğalgaz için güzergâh saptanması çabşmalannın de- vam ettiğini ve henüz karar alınmadığını bildirdi. Ataman, "Azeri petrolünün işlenmesi tüm bölge ülkelerinin çıkarlarına hiz- met edecektir. Ortada bir ger- çek vardır. Bu da en gü\enli. en ekonomik yolun. doğalgazın Türkiye üzerinden Avrupa'ya, petrolün de yine Türkiye üzerin- den Akdeniz'e ulaştınlmasıdır" dedi. Ataman, Rusya-Azerbay- can anlaşrnasından sonra Bakü'den güvence istenmediği- nisözlerineekledi. 'Seçmeli dilbilim dersi' önerildi • Baştarafi LSayfada tartışan Kocaman. 1950'lerde yapılan çevirilerdeki dilde özleştirme çabasına dikkat çekerken bunun bilinçli bir yöne- lim olduğunu, ama yeni dönemdeki çe- virilerde, Batı kökenü sözcüklerin ağır basüğını, yersiz yinelemeler yapıldığını, ölçütlerin çarpıtıldığını bildirdi. Sözlü çeviriler üzerinde duran Doçent Işuı Bengi. yaptığı geniş kapsamlı araştı- nna ile basın yayın organlannda dil kul- lanımı yanlışlıklanndan örnekler verdi. Özellikle yabancı fılmlerdeki dil çarpı- tmalanna dikkat çeken Bengi. topluma yaygın biçimde açık olan iletişim araçlan- nda yapılan hatalann, toplumu yanlış yönlendirdiğini belinti. Bengi, bu yanhş- lan düzeltmede sorumluluğun üniversite- lere düştüğünü söyledi. Ahmet Kocaman'ın yönettiği dördüncü oturumda, dil devriminin geniş bir değer- lendirmesi yapıldı. Olumlu birçizgide ilerle- diği vurgulanan dil devriminin uzun bir sü- reç olduğu. kısa dönemlerde değerlendirme yapılmaması gerektiği \urgulandı. Dil ya- şamla eşgüdümlü olduğu için Türkiye'de yaşanan genel yozlaşmanın dile yansıdığı açıklanırken, toplumun yaşadığı "somnt- laştınna" çabasının dili de etkilediği vurgu- landı. Toplumda yaşanan "soyuttan uzak- laşma" olgusunun. dile "flkel kuUanım" ola- rak yansıdığını belirten uzmanlar, bu gerile- meye karşı hızla önlem ahnması gerektiğini açıkladılar. Dil devriminin bugününe ilişkin tartı- şmalar sırasında önerilen somut çözümler- den biri de "seçmeli dilbilim dersi" oldu. Tu- tarlı ve sürekli bir ekip çalışmasının gerekli- liği üzerinde uzlaşan uzmanlar. cumhuriyet- ten sonra dii devriminin bilimsel bir düzle- me oturtulmak istenmesine karşın. bu süre- cin siyasi erklerin etkisinde kaldığını savun- dular. Görüşmeler sırasında. 1980'deki si- yasi ve toplumsal değişikliklerle yozlaşan "dil de>riminde bilimsellik" ölçütünün ko- runması da kararlaştınldı. Dil devriminin gündemde tutulmasının gerekliliğinin \Targulandığı toplantıda, bu sürecin, sokaktaki insandan dılbilimciye dek herkese dili değiştirmek ve özleştirmek anlamında olanak sağlayacağı vurgulandı. Anadil öğrenimi Anadili öğrenimirun tartışıldığı son otu- ruma, Kamile İmer başkanlık etti. Konuş- macı olarak Beşir Göğüş, Sumru Özsoy ve Ayhan Sezer'in katıldığı toplantıda, okul- larda çağdaş yazariann yapıtlannı okutma sorunu ve anadili öğretiminde dilbilgisinin yeri görüşüldü. Belirli bir kurama bağlı yapılan betimle- melerin. uygulamalı dilbilim açısından ol- dukça önemli olduğuna işaret edilen görüş- mede. işlevsel bir dilbilgisi anlayışının yaygı- nlaştınlması gerektiği sonucuna vanldı. Kurultay, Dil Denıeği Başkanı Şerafettin Turan'ın yaptığı genel değerlendirme ile sona erdi. îhalelerde 6 Yap-işlet-devam et' dönemi başlıyor • Baştarafi LSayfada yatınmlar yaptıkları zaman ortalama 5 yıl gibi bir sürede bu- raya aktardıkları parayı geri al- mayı istiyorlar. Aslında haklılar ya da onlara hak vermek lazım. Çünkü aksi takdirde son 10 yıldır görüldüğü gibi Türkiye'de büyük yatırun yapmaya ya- naşmıyorlar. Bizim ise bu yatn-unı gerçekleştirebilecek kaynaklarımız sınırlı. O halde bunu yabancılara yaptırmakta yarar var. Bu yüzden ek terminal binası ihalesi ile ilgili olarak şartlan biraz daha esnettik." Yetkililer, yeni düzenlemeler hakkında şu bilgileri verdiler: "Devlet işletmeyi üstlenecek şirkete ortak olmayacak. Şirket istediği muhasebe sistemlerini, istediği tarzda faturalama yön- temlerini kullanarak işletmeyi sürdürecek. Bugüne kadar 'Devlet şirkete ortak olsun' di- yorduk. Standart muhasebe sis- temlerinin uygulanmasmı şart koşuyorduk. Sonuçta firma al- lem edip kallem edip bunlardan sıynlmanın yolunu buluyordu. Şimdi bu işi uluslararası e\safta ve gerçekçi biçimde yapmış olu- yor. 'Force major1 (zorunlu du- rum) hallerini de sözleşme kap- samına alıyoruz. İşletmeyi üstle- necek fırmaya bu halleri kapsa- yan garantiler vereceğiz. Örne- ğin İstanbul Havaalanı için yıllık yoicu sayısı garanri edilecek. Di- yelira ki yıllık yolcu sayısı 5 mil- yon kabul edilecek, bu sayının gerisine düşüunesi durumunda eksik yolcu sayısı üzerinden ya- bancı flrmaya tazminat ödene- cek." Aynı yetkililer. fırmalarla yapılan sözleşmelerin bu yü- kümlülükler çerçevesinde ele alınmasının gerekçelerini, şöyle açıkladılar: "Sözleşmenin bu gibi durum- ları tabü ki kapsaması gerekir. Ne zaman nelerle karşdaşılaca- ğınızı hiçbir zaman bilemiyorsu- nuz. Örneğin Körfez krizi ya- şandığında Türk turizmi tam bir iflas noktasına gelmişri. Şimdi de Tırma yetkilileri bu gibi ihti- malleri sorguluyorlar. Mesela diyorlar ki: 'Eğer Erbakan'ın partisi genel seçimleri kazanır da dinci gruplar Türkiye'de tek başına iktidar olursa bundan turizm nasıl etkilenir, Türkiye'- ye gelen bütün turistler başlan- nı örtecek diye bir kanun çıka- nrlarsa. bizim buraya harcadı- gımız 200 milyon dolann akıbe- ti ne olacak?' Bu yüzden sözleş- mede force major maddelerine de yer verilecek. Diğer bir özellik ise firmanuı sözleşmede yazılı süresinin biti- minde, burayı işletmeyi sürdür- mek istemesi durumu. Bu takdir- de işletmenin yeniden ticari şart- larla kirava terilmesinde de bu firmanın öncelikli olacağı. söz- leşmede yazılı olacak." Lockheed şanslı 7 Aralık 1993 tarihinde sona erecek ihale ile ilgili olarak şu ana değin 12 kuruluşun şartna- me aldığı, Amerikan Lockheed kuruluşunun ihalenin "şansh" isimleri arasında kabul edildiği kaydediliyor. Lockhed kuruluşu. bir önce- ki dönemde ek terminal binası ile birlikte Dünya Ticaret Mer- kezi inşaatına ta'lip olmuş, hatta Ulaştırma Bakanlığı'ndan "ni- yet mektubu" almayı başarmış- ü. Daha sonra bu projeden SİYASAL CİNAYETLER KONFERANSI Hükümete 6 faîli meçhul9 eleştîrîsiANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Bombalı bir saldın sonucu yaşamını yitiren gazetemiz yazan Lğur Mumcu'nun kardeşi avukat Ceyhan Mumcu. hükümetin siya- sal cinayetlere karşı duyarsızlığı- nı eleştirerek "Ecevit ve Demirel, dünün terör odaklanna Türkiye'yi neden teslim ettiler? Neden Türki- ye Cumhuriyeti'ni bir terör örgü- tünün gözünde aciz hale getirdiler? Bunun yanıtını vermek zorunda- lar"ded"i. "Muammer Aksov, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu Ozelinde Si- y^al Cinayetler" konulu söyleşi. dün Mülkiyeliler Birliği'nde ya- pıldı. Söyleşide konuşan Ceyhan Mumcu, Uğur Mumcu'nun, çe- lik yelek ihalesi hakkında yolsuz- luk yapıldığını ortaya çıkardığı eski Milli Savunma Bakanı Er- can Vuralhan'ın döneminde, "ki- ralık karjl arandığını*" cinayetten sonra öğrendiğini söyledi. Ceyhan Mumcu, siyasi güçle- rin faili meçhul siyasi cınayetlerin soruşturmasını yürüten Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral ile savcı Ülkü Coşkun'u görcvlc- rinde tuttuğunu belirterek. Ada- let Bakanı Seyfi Oktay'ı suçladı. Ceyhan Mumcu, "İslami Hare- ket Örgürü sanıklarının tutanak- larının neden tahrif edildiği ve bu sanıklan teşhis eden tanık Ayhan Aydın'ın neden yalancı tamklıkla suçlandığı" sorulanna yanıt ara- dığmı vurguladı. Mumcu, şunlan söyledi: "Uğur Mumcu; Muammer Ak- Faili Meçhul soy öldüriildüğunde, Nusret Demi- ral görevini sürdürdükçe bu cina- yetlerin çözülemeyeceğini yazdı. Ben, artık Nusret Demiral ve Ül- kü Coşkun'la uğraşmaktan vaz- geçtim. Onları bu kadroda rutaıı, siyasi güçtür. Bu hükümetin sos- yal demokrat kanadında yer alan Adalet Bakanı'dır. Adalet Baka- nı. Adalet Bakanı olmuşsa. o ma- kamı biraz da Uğur Mumcu gibi yazariann çabalanyla elde ermiş- rir. Siyasi seçim kampanyalannda Alevi mezhebine mensup olıtşunu öne çıkaran Adalet Bakanı'nın mezhebinin mensuplan Sıvas'ta yakıurken, keyifle Cehcnnem ateşi' diyerek gülen savcı, 'Örgüt yok, tahrik var' dedi. O savcı, ör- gütleri kollay arak kamuoyumı oluşnırma çalışmalarını aksatmı- yor." Ceyhan Mumcu, Erdal İnönö"- nün verdigi namus sözünü tut- madan Başbakan Yardımalığı'- ndan aynldığını. Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçm'- dan da olayın çözümlenmesine ilişkin gönderdiği mektubuna, "Görüş ve önerilerimizi içeren mektup. Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'a sunulmuştur. Yakın ilginize teşekkür eder, bilgi- k'rini/j rica ederim. Başbakanhk Başdanışmanı Hurşit Güneş" ım- zalı yanıü aldığını belirtti. Cey- han Mumcu. "Böyle hükümete böyle güvenlik görevlisi, böyle sav- cı, böyle polis. Ama ne yapalım ki bu hükümet, bu savcı, bizim hükü- metimiz. Dilerim terör hiçbirinizin kapısını çalmasın" dedi. 5 kişi daha öldürüldü Yurt Haberleri Servisi - Bat- man ve Diyarbakır'da meyda- na gelen "faili meçhul" cinayet- lerde 5 kişi hayatıru kaybetü. Anadolu Ajansı'nın haberine göre Batman'da ilk saldın ön- ceki gün saat 19.30 sıralannda Cumhuriyet Mahallesi'nde meydana geldi. Ramazan Bu- dak (43) ile kardeşleri Abdurra- him Budak (29) ve Zeki Budak henüz kimlikleri belirienemeyen kişilerin silahlı saJdınsına uğra- dı. Saldında Abdurrahim ve Ra- ma/an Budak olay yerinde öldü. Yaralanan Zeki Budak Devlet HastaüesAıde tedavi altına alın- dı. Öte yandan aynı saatlerde Hürriye't Mahallesi'nde meyda- na gelen olayda da Selim Rüzgar (17), uğradığı silahlı saldın so- nucu olay yerinde yaşamını yi- tirdi. Yaralanan Abdullah Sa- buncu Devlet Haslanesi'ne kaldınldı. Diyarbakır'da dün sabah 3 ayn yerde silahlı saldınlar oldu. İlk olay saat 09.00 sıralannda Koşuyolu semtinde meydana geldi. Demirçelik ticarethanesi, kimlikleri belirienemeyen 3 kişi tarafından tarandı. Olayda Mahmut Kavut öldü. Yaralanan Bedrettin Güngör, Enez Güngör. Şeyhmuz Kah- raman. Remzi Kahraman ve Hüseyin Akbudak devlet hasta- nesinde tedavi altına alındı. Aynı saatlerde merkez PTT önünden geçmekte olan Aydın Tmmak adb bir kişi, kimliği be- lirienemeyen bir kişinin silahlı saldınsı sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Bu olayda Sait Demirtop adb yurttaş da yaralandı. Öte yandan saat 11.00 sırala- nnda da Ulucami semtinde bu- lunan Menzil Kitabevi'ne silah- lı saldında bulunuldu. Olayda yaralanan kitabevi sahibi Zeki Gûl, Devlet Hastanesi'nde te- davi altına alındı. 11 PKK'h çaüşmada öldürüldü Yurt Haberleri Servisi - Gü- venlik güçleriyle çatışmaya gi- ren PKK'h 11 terörist öldürül- dü. Operasyonlarda PKK üyesi olduklan iddia edilen 20 kişi ise tutuklandı. Olağanüstü Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamaya göre PKK'lılann yakalanması amaayla sürdürülen operas- yonlar sırasında güvenlik güç- leriyle çatışmaya giren terörist- lerden 7'si Diyarbakır'ın Kulp ilçesi İnkaya köyünde. diğer 4'ü de Bismil ilçesi Ağılb köyü, Bat- man il merkezi ile Mardin'in Nusaybin ilçesi ve Şırnak'ın Besta bölgesinde öldürüldü. Batman'ın Sason ilçe merke- zi ile Hakkâri il merkezinde güvenlik kuvvetlerince sürdü- rülen çalışmalar sonucu PKK'lı olduklan iddia edilen 20 örgüt mensubu yakalandı. Yakalananlann ev ve üzerle- rinde yapılan aramalarda 7 uzun namlulu silah. 10 el bom- bası. bol miktarda mermi ve örgütsel dokümanlar elde edil- di. Batman'da yakalanan 8 ör- güt mensubunun bir öğrenci yurdu ile bir köy ilkokulunun yakılması. adliye lojmanlannın otomatik silahlarla taranması, ilçe ve köylerde komiteler oluş- turarak bölücü terör örgütüne yardım-yataklık ve kuryelik vaptıklan belirlendi. 20 örgüt mensubu sevk edil- dikleri adli mercilerce tutuklan- dı. Amiki: îran'da Hizbullah ve PKK kaıııpı yok HAKKARİ (AA) - îran'ın Urumiye kenti Alay Komutanı Albay Rıza Amiki başkanlığın- daki heyet. Hakkari'ye gelerek. sınır güvenliği konusunda gö- rüşmelerde bulundu. Rıza Amiki ve beraberindeki heyet dün sabah Vali Lütfullah Bilgin ve diğer yetkililer tarafın- dan karşılandı. Vilayette yapı- lan görüşmelerde "suur güvenli- ği ve Tahran anlaşması"na göre hudut ilişkileri ele alındı. Albay Amiki. şunlan söyledi: "Sınır konusunda Türkive ile aramızda herhangi bir geçimsiz- lik söz konusu değildir. Aksine ilişkilerimiz daha da iyiye git- mektedir. Sınırlarunızda yaptığımız arama ve taramalar- da PKK ve Hizbullah kamplan- na rastlanmamıştır. Bu söylenti- ler asılsızdır. Basın mensuplanm yakında İran'a davet edeceğiz." Hakkari Valisi Lütfullah Bil- gin de, görüşmelerde iki ülke arasındaki sınır güvenliği ile 1937 sayılı Tahran anlaşmasına göre sınır ilişkilerinin ele alındı- ğmı söyledi. Hükümet vergi kaçağını önlemede kesin kararlı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın. vergi kaçak ve ka- yıplannın önlenmesine ilişkin hukümleri de içeren vergi yasa tasansının ilk Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açılacağı- nı belirtti. Tasan üzerinde çahşma yap- mak üzere dün Başbakan Tan- vazgeçilmesi üzerine, firmanın—s" ÇUIer ve Karayalçın, Devlet nıyet mektubu da geçerliüğjni Bakanı Mehmet Ğazioğlu. Ma- yitirdi.. liye Bakanı İsmet Artila ve üst Lockheed'in ek terminal bi- düzey ekonomi bürokratlan bi- nası ile ilgili olarak "projesi"nin raraya geldiler. Karayalçın top- hazıroluşuavantajdiyenitelen- lanüdan aynlırken, tasannın diriliyor. hazır olduğunu, bazı düzeltme- lerden sonra tamamlanacağını bildirdi. Maliye Bakanı Attila da ta- sannın yasalaşması halindc vergiye ilişkin bütün bilgilerin kamuoyuna açıklanabileceğini ve vergisini ödemeyenlerin be- lirginleşeceğjni söyledi. Attila, "Tasanda, vergi kayıp ve kaça- ğını azaltmak ve adaledi bir ver- gi sistemini oluşrurmak için ge- reken tedbirlerin alınmasına katkıda bulunacak karariann ver alması da önemlidir" dedi. 480537 nolu sürücü belgemi kaybettim. Hükümşüzdür. KORHANÖZDİLEK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear