22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 KASIM1993 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DPIiBilget tutuklandı • tstanbulHaberServisi- Demokrası Partisi Genel Başkanı Yaşar Kaya"nın tuuıklanmasından sonra DEP Genel Başkan Yardımcısı Kemal Bilget de Istanbul DGM tarafından tutuklandı. Bilget'in TKEP üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığı belirtildi. Ankara Terörle Mücadele Şubesi görevlilerince gözaluna alınarak tstanbul'a gönderilen Bilget, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasrnı ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlamasıyla tutuklandı. BenazirButto Çiller'in konuğu • ANKARA (ANKA)- Pakistan Başbakanı Benazir Butto'nun Başbakan Tansu Çiller'in konuğu olarak aralık ayının ikinci haftasında Ankara'ya resmi bir ziyarette bulunması planlanıyor. Butto'nun ziyaretinin kesin tarihleri ve programına ilişkin hazırlıklar sürüyor. OGNI • KENDtNDE, KENDtN OLMA BILtNCİCîERlNE DCŞÛNCELEK 3 DtL, KÛLTÜR. KfMLİK 9ORUNUNA K1HA BtR GİBİŞ J KAZAKİSTA.VA StHÜlfiN LAZLAR Ogni dergisi toplatıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Laz kültür dergisi 'Ogni', İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce (EK3M) toplauldı. 2 nurriaralı DGM'nin 18 Kasım 1993 tarihinde aldığı 359 sayılı karar uyannca, Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesine dayarularak toplaülan Ogni dergisinde, 'Lazlann kımlık ve kültür sorunu' ele alınıyor. Derginin Sorumlu Yazıişleri Müdürii M. Banş Beşli. Cumhuriyet'in konuya ilişkin sorulannı yanıtlarken bir kültür hareketi başlattıklannı, karann 'talihsiz ve göstermelik' olduğunu söyledi. ÖZDEP kapatridı• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Anayasa Mahkemesi "bölücülük yaptığı" gerekçesiyle Özgürlük ve Demokrasi Partisi'nin (ÖZDEP) kapaulmasına karar verdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör özden. kapatma karannın partinin programında yer alan unsurlar nedeniyle alındığına dikkat çekti. KıhnçÖzelliğim 681i olmam • ANKARA (ANKA)- DEP'ın 12aralıktayapılacak olağanüstü kongresi için genel başkan adaylan çoğaldıkça, tartışmalar da renkleniyor. Genel başkanlığa ada> olacağını açıklayan Adıyaman Milletvekili Mahmut Kılınç, "Benim asıl özelliğim 68'li olmam" dedi. Eşim döven RPIiye tepki • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Basın mensuplannın önünde eşini yumruklayan Refah Partisi üyelerinden Sabahatün Yayla'ya tepki yağıyor. Kadm örgütleri, Yayla hakkında yasal işlem yapılmasını istediler. Alınak'ın önepisine ret • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Olağanüstü hal kc nusunda referanduma gidilmesine ilişkin yasa teklifıninTBMM Genel Kurulu'nda doğrudan görüşülmesi önerisi reddedildi. DEPŞırnakMilletvekiü Mahmut Alınak, teklıfın doğrudan genel kurulda görüşülmesi istemınde bulundu. Koalisyon ortaklan, laiklik karşıtı suçlarla ilgili ilke anlaşmasma vardı Laiklik kıîziııe etkili çöziüııBaşkanlara kaldlDYP ve SHP, Terörle Mücadele Yasası'nda değişiklik öngören tasandan çıkanlan laiklik karşıtı propaganda ve gösterilerin "şiddet veya örgütlü eylem" içermesi koşuluyla "terör suçu"' sayılması konusunda anlaştı. Sivas'l unutHHtflkKarayalçın, "Devletin bölünmez bütünlüğüne karşı propaganda yapılamaz, ama laiklige karşı yapılabilir. Birkaç yüz bin kişinin laiklik karşıtı yürüyüşü ne anlama gelecektir? Bu ülke daha Sıvas'ı unutmadı" dedi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Murat Kara- yalçm'ın, dün sabah parti grubunda yap- tığı konuşmayla do- ruğa tırmanan hükü- metteki laiklik krizi. öğleden sonra koa- lisyon ortaklan ara- sında yürütülen görüşmeler sonunda giderildi. DYP ve SHP, Terörle Müca- dele Yasası'nda de- ğişiklik öngören ta- sandan çıkanlan laiklik karşıü propa- ganda ve gösterilerin Karayalçuı partisinin grubunda SHP'nin laiklik ilkesinden ödün vemıeyeceğini yineledi .(Fotoğraf: RIZA EZER) şuluyla "terör suçu" sayılması konusunda ilke anlaşmasına vardılar. Son karann, genel başkanlar tarafmdan verileceğı bildirildi. Karayalçın, dün partisinin meclis grubu toplanüsında yap- üğı konuşmada, Terörle Müca- dele Yasası'nda değişiklik öngören tasandan "laiklik kar- şıtı propaganda ve gösterilerin" çıkanlmasına eleştirilerinı sür- dürdü. Karayalçın, terörün bir bütün olarak ele almması ge- rektiğini vurguladı ve "Terörün anlattı. Karayalçın, "Devletin- sağı-solu, dini-imanı olmaz" dc- bölünmez bütünlüğüne karşı: di. "Laiklik biam için koalisyo- propaganda yapılamaz ama la- nun kritik eşiğidir" dıyen Kara- ikliğe karşı yapılabilir. Birkaç- yalçın. laıkhğe karşı propagan- yüz bin kişinin laiklik karşıtı yü-' da ve gösteri yapılabileceğini, rüyüşü ne anlama gelecektir? Bu ancak eylem yapılamayacağını ülke daha Sıvas'ı unutmadı. tetiği dile getirdi. Orada birkaç bin yo- baz 37 aydınımızı yakü. Bu kademelen- meyi kabullenmemiz mümkün değildir. Bu koalisyonun değil, cumhuriyet rejiminin kritik eşiğidir. Bu y alnız SHP'nin değil, İaik cumhuriyete bağlılık yemini etmiş herkesin sorunudur" dedi. Adalet Komis- yonu'nun laiklik kavramını önemse- mediğini ve tasannın değiştirildiğini belir- ten Karayalçın. "Bu, laiklik karşıtı çevre- leri tahrik edip hare- kete geçirecek, çok önemli bir altyapı ni- taşıyacâktır" görüşünü Ahmet Özal'ın İbo'lu Ş.Urfa çıkarması SEVtMERTEMUR ŞANLIURFA - 8. Cumhur- başkanı _ Turgut Özal'ın oğlu AhmetÖzal. Ş.Urfadasiyasete girebileceğine dair yeşil ışık yaktı. Ahmet Özal. "Babamın Türkiye için düşündüğü ikinci aşama değişim planının yapıl- madığını ya da yapılamadığını görürsek o zaman bunu yapmak kesinlikle bizim tazifemizdir" dedi. Ahmet Özal. Malatya'dan sonra ikinci siyasi çıkarmasını Ş.Urfa'ya yaptı. Ibrahim Tatlı- ses'le birlikte özel bir uçakla dün Ş.Urfa'ya giden Ahmet Özal, havaalanında siyasi parti lideri gibi karşılandı. Davul- zumayla karşılanan Özal için sekiz koyun kurban edildi. Ib- rahim Tatlıses'in otobüsüyle kentte tur atan Özal, Ticaret ve Sanayi Odası'nın balkonundan caddede bıriken halkı selamla- dı. Gazetelere gönderilen basın bültenine göre. Ahmet Özal, Ş Urfa Ticaret ve Sanayi Odasf- nın düzenlediği "Ekonominin dünü, bugünü ve yannı" konulu panelde konuşacaktı. Ancak Özal konuşmasında, bir muha- lefet partisi lideri gibi, ekono- miden dış politikaya kadar çe- şitli konulara değmdı ve uygu- lamalan eleştirdi. Türkiye'de "devlet" dahil bazı kavramlann tanımının yeniden yapılması gerektiğini belirten Özal. "Dü- şünce, konuşabilme, tartışabil- me hürriyeri, din hürriyeti ve serbest teşebbüs hürriyeti"nın Türkiye'run geleceğini tesbıt edecek üç önemli konu olduğu- nu vurguladı. Özal sözlerini şöyle sürdürdü: "Önümüzdeki 10 veya 20 yıl içinde dünyanın sayıh ülkelerin- den birisi olmak istiyorsak. dii- şûnce. konuşabilme, tarttşabil- me hürriyetini sağlamak çok önemlidir." " Türkiye'nin geleceğindeki en önemli hadisenin özelleştırme ve bütçe açıklannın kapatılma- sı olduğunu belırten Ahmet Özal, Türkiye'nin kalkınması için daha sonra da vergilerin in- dirilmesi uvgulamasını başlat- mak gerektiğini söyledi. Entlas- yon sorunun çözmenin büyük bir olay olmadığını ilen süren Özal. "Bunun için bütçe açıkla- rını kapatmak yani kamunun borçlanma gereksininuni düşür- mek gerekir. Bunun başka yolu >ok. Amabizgeçmiştehepbıçak bir uygulamanın iki ülke halk- kemiğedayandığındaoturupdü- lannı birbirine düşman etmek- şünmüşüz. Bugün bıçak artık ten başka bir işe yaramayacağı- kemiğe dayanmıştır" dedi. m ifade etti. Ahmet Özal, Suri- Dış politikayı da eleştiren ye sorunun iki ülke arasındaki Özal, "Yedi ülkeyle iyi geçine- ticari ilişkileri ve beraberinde si- miyorsak. \edisi mi kabahatli yasi ilişkileri geliştirerek çözüle- biz mi?" dıye sordu. PKK. soru- bileceğini söyledi. nuyla birlikte Suriyenin suyu- "Türkiye'dehiçbirpartiyeya- nunkesHmesiningündemegeti- kınlığan ve uzaklığım yoktur" rılip. tartışma konusu yapılma- diven Ahmet Özal. Ş.Urfah sını eleştiren Ahmet Özal. boyle tüccar \e sanayicilerin ısrarlı sorulan üzerine siyasete yeşıl ışık yakü. Özal. "Siyaset yap- mıyorum. Ama belli olmaz, ola- biürtabü"dedi. Türkiye'de siyasi partilerin futbol takımı tutarjgibi tutuldu- ğunu ifade eden Ozal. "Artık siyasi partiler futbol takımı tutar gibi turulmamalı. İnandığunız şeyleri yapabiliyorlar mı, söyle- yebiliyorlar mı; ona bakmalıyız"' dıye konuştu. Malatya'dan sonra ikinci siyasi çıkarmasını Ş. Urfa'ya yapan Ahmet Özal, İbrahim Tatlıses'le bir- likte gittiği kentte, davul-zumayla karşılandı. Özal için sekiz koyun kurban edildi. Tatlıses'in otobü- süyle kentte tur atan Özal, Ticaret ve Sanayi Odası balkonundan. caddede biriken halkı selamladı. 4 Nazik dunım sürûyor" Karayalçın, loplantının basma kapalı bölümünde. önceki gün akşam Başbakan Çiller ile yaptığı görüşme hakkında gruba bilgi verdi. Karayalçın'ın, Başbakan Çiller'in, tasanya "laiklik karşıtı gösteri ve propagandanın" eklen- mesinı pek sıcak karşılamadığını aktardığı öğrenildi. Karayalçm, "Sayuı Başbakan'a bu konudaki tavnmızı anlattun. Başbakan 8. maddenin böyk gecmesini, bizim duyarlı olduğumuz konularda ayn bir düzenleme > apılabileceğini söyledi. Ben kararlı oldugumuzu, ciddi oldugumuzu, bundan razgeç- meyeceğimm net olarak ilettim. Bu konunun hükümet etme konu- sunda orta\a çıkardığı naak du- rum, mevcudiyetini koruyor" de- di 'GizUbirMCvar' Bu konuda benimsedıği tavır nedenıvle Karayalçın'ı destekle- dıklerinı belirten parüliler, görüş- lerini dile getirdiler. Adalet Bakanı Seyfi Oktay ile bazı milletvekillerinin şu görüşle- ri aktardıklan öğrenildi: Seyfi Oktay: Komisyonda, Bakanlar Kurulu'nda sağlanan mutabakai bozuldu. Içişleri Ba- kanı görüşülen yasaya sahip çık- malıydı. savunmalıydı. İçişlen Bakanı sahip çıkmadığı için böy- le oldu. Laiklik konusu devletin en önde gelen nıtelığidır. Laiklik ve demokrasi aleyhine bir bütün- lük ortaya çıkıyor. Devletin bü- tunlüğünü koruyoruz zannedi- yorlar ama, devletin temeline dinamıt koyuyorlar. Ziya Halis (Sıvas): Gizli bir MC yaşıyoruz. Komisyonlarda, TBMM'de karşımızda işbirliğine gidiyorlar. Bir komplo karşısın- dayız. Adı konmamış bir cephe var. Bu konuyu acil olarak yelkili organlanmızda degerlendirmeli- >ız. Mehmet Kerimoğlu (Ankara): DYP'ye. bu parlamentoda ki- minle ortaklık içinde olduklannı sormalıyız. Gizli bir MC var. Başbakan, laiklik konusunda Er- bakan'dan bile cüretkâr. ırkçılık konusunda da Türkeş'ten daha cüretkâr. Mümtaz Soysal (Ankara): TBMM'dekı en büyük güç. ban- lanna göre MC, benim sağ koa- lisyon dediğim sıkıntıdır. Bu tar- tışmalarla ilgili olarak düşünce özgürlüğüne karşı olduğumuz gi- bi ızlenımler alıyoruz. Buna açık- lık getirmeliyiz. Alt komisyonda 'şiddet'H uzlaşma DYP grup toplantısında Ada- na Milletvekili Ali Yalçın Öğüt- can da Karayalçın'ı eleştirerek "Biz laiklige karşı değiliz. SHPü- dcri bunu kullanarak seçmenine mesaj yoüuyor. Bir bardak suda fırtına kopanyor. Gazeteler aracı- lığıyla konuşuyor. Mevcut yasada vardı da şimdi kalkıyormuş gibi bir izlenim doğuyor" dedi. Baykal dokunulmazlığm adli suçlar nedeniyle kaldınlması gerektiğini söyledi MilktvekiK düşüncelmndenyargdanmatnah İZMİR / ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. milletvekili dokunulmazhğının si- yasi eylemlerden dolayı kaldınlmasını doğru bulmadığıru behrterek rüşvet ve yolsuzlukla ilgili dosyalann ele alınma- masını eleştirdi. Milletvekillennin. tra- fık suçu işlediğinde bıle dokunulmazlık zırhının arkasına sığındığına dikkat çe- ken Baykal. "Milletvekili, siyasi eylem- leri ve düşüncelerinden dolayı değil. işje- diği adi suçlardan dolay ı y argılanabilme- lidir" görüşünü dile gctirdı. İzmir'den aynlmadan önce gazetea- lerin sorulannı yanıtlayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. DSP Genel Baş- kanı Büknt Ecevit'in yerel seçımlerin makul bir süre ertelenebileceği önerisini değerlendirirken şunları söyledi: "Seçimlerin ertelenmesini çok ağır bir olay olarak görüriim. Yani Türkiye se- çim yapamaz bir hale düşmüş olamaz, bunu kabul edemem. Eğer böyle bir nok- taya düştüyse o zaman çok daha ileri olaylar düşünürüz. Hükümetin görevi Anayasa değişikligiMiiietvekiiinin trafık suçu işlediğinde, dokunulmazlık arkasına sığınmasını doğru bulmadığını ifade eden Baykal, bu konuda, anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söyledi. tüm Türkiye'de seçim güvenliğini sağla- maktır. Eğer hükümet, bunu sağlayabile- cek durumdan çıktıy sa çok ciddi bir hü- kümet sorunu \ ar demekrir. Yerel seçim- ler için hızlı bir aday belirleme süreci ya- şay acağız. SH P ik "bir seçim ittifakı y ap- mamız mümkün değil. Bu, hukuka aykırı olur." DEP milletvekıllerinin AGİK'e baş- vurusunu üzüntüyle karşıladığını söyle- yen Deniz Baykal, DEP'in kapatılması yaklaşımlanna karşılık da "Parti kapat- mayı ilke olarak doğru bulmuyorunt, an- cak olay şu an hukuk kapsanunda ve so- rumlular gerekli karan alacaklardır"- diye konuştu. Solda bütünleşmeye de değinen Deniz Baykal. bunu içtenlikle istediklerini vurgulayarak şöyle konuş- tu: "Bütünleşmede hattı müdafaa yok. sathı müdafaa var. Bütünleşmeyi her sos- yal demokratın nezdinde tüm Türkiye'de takip edeceğiz. Bunu yaparken bize bü- yük görev düşüyor." Baykal, partisinin TBMM grup top- lantısında yaptığı konuşmasında özel- lıkle milletvekili dokunulmazlığı konu- sunadeğindi. Siyasi düşünceleri nedeniyle bazı mil- letv ekillerinin dokunulmazlıklannın kaldınlmasının TBMM gündeminde bulunduğunu anımsatan Baykal, sözle- rini şöyle sürdürdü: "Bir parlamentoda, belirli konularda dokunulmazlıklann kaldırüması, o par- lamentonun güveıülirliğine gölge düşü- rür. O nedenle ilkeli olmak zorundayız. Bugünkü tartışmaların eşiğinde. ilkeli ol- mak da zor göriinüyor. Kamuoyumuzun büyük tepki gösterdîği suç oluşturan bazı davranışlar. milletvekillerince gerçekleş- tirildiği halde sorgulanamıyor. O halde yapılması gereken şey çok açıktır. Siya- sal suçların, düşüncelerin dtştnda, millet- vekillerinin işledikleri bütün suçlar soruş- turulabilmeli. y argılanabilmeli. Eğer işle- nen suç, millervekilinin. milletvekilliği sıfatının düşmesini gerektiren bir suç ise derhal cezalandırılmalıdır. Bu sıfatının düşmesini gerektirmeyen bir suçsa, mil- letvekilliğinin bitiminde yargılanmalı." POIJTtKAGtJNLÜGlJ HİKMET CETİNKAYA Öğretmenler Günü... Bugün Öğretmenler Günü... Pek çok il ve ilçede "Öğretmenler Günü" mevlid-i şerif okutularak kutlanıyor. Kimi Milli Eğitim il ve ilçe müdür- lükleri okullara bir genelge göndererek kutlamalann dinsel ağırlıklı olmasını istediler. 1993 Türkiyesi'nde liselerde felsefe derslerine din dersi öğretmenleri girdiğine göre Öğretmenler Günü'- nün, camilerde mevlid-i şerit okutularak kutlanması do- ğaldır. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı DYP-SHP koalisyon hükümetleri döneminde tarikatların örgütlendiği bir ku- ruluşa dönüştürülmüştür. Milli Eğitim Bakanlığı 1992 yılında yayımladığı bir ge- nelgeyle felsefe oğretmeni alınmayacağını açıklamıştır. Oysa Türkiye'de 3 bine yakın genel ve meslek lisesi bu- lunmaktadır ve felsefe grubu içinde 1612 standart kadro vardır. Okullarda ise felsefe öğretmenlerinin sayısı 1726'dır. Bugün Anadolu'da olup bitenleri ne yazık ki görmü- yor, görsek bile "düşünce ve inanç özgürlüğü" aşkıyla gözardı ediyoruz. Karadeniz'den Ege'ye, Akdeniz'den Iç Anadolu'ya dek her yerde "tarikatçılar" Milli Eğitim'e el atnrnşlardır. Her yıl mantar gibi biten özel okullarda "tarikatçılar" si- yasal amaçları doğrultusunda yürumektedirler. Bugün 24 Kasım öğretmenler Günü'dür... öğretmenlerin "içinikarartacak"biryazı yazmak iste- mıyordum aslında. Bugün kimi anılarımı anlatacaktım. Köşeme, bir oğretmeni konuk edecektim. Güzel düşler- den söz edip duygusal bir şeyler aktaracaktım. Ama içimden gelmiyor... Sabah bir okurun telefonu hayli etkiledi beni... Dedi ki: "Bugünkü (dunküj yazınızı okudum. Yazdıklannız doğru. Ama solda birlik gerçekleşmiyor..." Yanıt verdim: "Gerçekleşmeyecek de..." Okurdevam etti: "Bakın Türkiye'de şeriatçılar, PKK teröristlerinden daha tehlikelidir. Ne yazık ki devlet bu gerçeği görmü- yor..." Acaba DYP'nin hükümet ortağı SHP bu gerçeği göre- biliyor mu? Terörle Mücadele Yasası'nın 8. maddesindeki "İaik cumhuriyetin niteliği" sözcüğünü çıkaran ANAP ve DYP'li komisyon üyeleri de bu gerçeği görebiliyor mu? SHP liderj ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, tüm demokratlara cağrıda bulunuyor. Diyor ki: "Sıvas'ı unutmadık. Yobazlar Sıvas'ta 37 yurttaşımızı yaktı ve birkaç bin kişiydiler. Şimdi biz laikliği cumhuri- yetin kritik eşiği olarak görüyor, cumhuriyete bağlılık yemini eden herkesin buna sahip çıkması geretiğıni sa- vunuyoruz..." Karayalçın, hükümet ortağı DYP'yi de uyarıyor "Laiklik, koalisyonun kritik eşiğidir..." Türkiye'de yaşananlar ortada. Milli Eğitim tarikatçılar- la kuşatılmış. Kara yobazlar her yani örümcek ağı gibi sarmış. Üniversiteler medrese ve tekkeye dönüştürül- müş. Hep şu soruyu soruyoruz: "Türkiye nereye götürülmek isteniyor?" O zaman okuyun Türk Eğitim Sen'in (tarikatçı kuruluş); açıklamasını: "Üyemiz olsun olmasın, bütün oğretmen ve öğretim üyelerinin 24 Kasım günü ve gecesinde hiçbir eğlence yerine gitmemelerini, okullann kendi öğretmenleri ara- sında tertip ettikleri müzikli toplantılan iptal etmelerini istiyoruz. Bu 'yas günü'nde şehit edilen arkadaşlanmızı Fatihalarla anmanın yapılacak en doğru hareket oldu- ğuna inanıyoruz." Biz ülkemizı seviyoruz. Biz salt PKK terörüne değil, her türlü teröre karşıyız. Biz elbet eğitim emekçilerinin PKK teröristlerince alçakça öldürülmesinden büyük üzüntü duyuyoruz Ama 24 Kasım öğretmenler Günü'- nün "Fatiha okunarak" kutlanmasını bildiri yayımlaya- rak siyasal bir çizgiye çekmek isteyen "İaik cumhuriyet duşmanlanna da" karşıyız. Bugün 24 Kasım 1993... Biliyorum böyle bir günde sizlerin "içinikarartan"'bir yazı yazmamalıydım. Başta da belirttiğim gibi yapamadım... Gerçek olan bu! Böyle bir günde sayıları giderek azalsa bile, yürekleri Atatürk devrim ve ilkeleriyle çarpan, içleri sevgi dolu, aydınlıkbakışlıyurtsever öğretmenleri saygıylaselamlı- yorum... ANAP Yılmaz'danÇiller'e yücedivanuyarısı • ANAP lideri Çiller'in ateşkesle ilgili sözlerini ve daha sonra bu sözleri yalanlamasını eleştirerek "Başbakan. ateşkesi kabul ettiğini söylediği hükümetin üyesiydi. O hükümetin Başbakanı bugün Cumtiurbaşkanf dır. Söyledikleri doğruysa bunun yeri yüce divandır" dedi. ANK.4RA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ANAP Genel Başkanı Mesut Yıbnaz, Başbakan Tan- su Çiller'in. 1. koalisyon hükü- metınin PKK ile ateşkesi kabul ettiğine ilişkin sözlerinin doğru olması halinde, sonunun yüce divan olacağını söyledi. Çiller'- in. ateşkesi kabul ettiğini söyle- diği hükümetin içinde yer aldı- ğını vurgulayan Yılmaz, o günkü Başbakan'ın bugün Cumhurbaşkanı olduğunu ha- tırlattı. DYP kongreleri sıra- sında "önemli bir insan olduğu" hissine kapıldığını ifade eden Yılmaz, "Başbakan'ın kafasın- da bir tek paranoya var, o da benim" diye konuştu. Bantlar dinlendi Mesut Yılmaz başkanhğın- da toplanan ANAP TBMM Grubu'nda, Başbakan Tansu Çiller'in, 16 kasımdaki DYP grubu konuşmasının bantlan dinlendi. Başbakan Çiller'in. sorumluluğunu taşıdığı 1. koa- lisyon hükümetınden kendisı- ni sıyırmaya çahştığını savu- nan Yılmaz, "Sayın Başbakan, o dönemin fos çıkan vaatlerini unutturmaya çalışıyor. Ancak bununla da yetinmedi. 1. koalis- yon hükümetini çok ağır bir it- ham altında bıraktı" dedi. Baş- bakan Çiller'in. İstanbul'da düzenlenen basın toplantısı metnini mılletvekillerine dağı- tan Yılmaz, Çiller'in, Süley- man Demirel başkanlığındaki koalisyon hükümetinin PKK ile ateşkesi kabul ederek oyuna geldiğini ve bu sırada örgütün kendisinı toparladığını söyle- diğini bildirdi. Başbakan Çiller'in, oyuna geldiğini söylediği hükümetin içinde yer aldığıru ve o hükümetin Başbakanı'nın şu anda Cumhurbaşkanı olduğunu hatırlatan Yılmaz, "Eğer Başbakan'ın söyledikleri doğruysa bunun yeri yüce di- vandır" dedi. Başbakan Çiller'- in konuşması üzerine bazı kişi- lerin rahatsız olduğunu ve erte- si gün bu sözleri yalanlayan bir açıklama yapıldığını ifade eden Yılmaz, milletvekillerine dinlettiği konuşma bandına göre Başbakanlık'tan yapılan açıklamanm gerçeğe aykın ol- duğunu savundu. Yılmaz, yalanlama üzerine, sorular yöneltüklerini, ancak vanıt alamadıklannı belirtü.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear