Catalog

24 KASIM1993 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ElektıiktekaraıılıksenaryoElektrikkesintilerinin ardında Gökova Termik Santralı'nı hizmete sokmayı hedefleyen birsenaryo mu var?Çevre örgütleri busoruya "evet" yanıtını veriyor. Çevreriler, Gökova'nın sisteme alınması önerilerinin hemenardından başlayanelektrikkesintilerine dikkat çekiyorlar. S.O.S Akdeniz Bürosu hükümeti Gökova'yıişgalle tehditetti. ÜMtTOTAN ÎZMtR- Son günlerde sıkça yaşanan elektrik kısrnülan, TEK Genel Müdürü Sedat Yüdız'ın "Tûrkiye karanhkta kalabilir" açıklaması ve Gö- kova Terrruk Santrah'mn devreye sokul- ması yaklaşımlan çevre örgütlerinçe, V- naryo' ve 'komplo' olarak nitelendirildi. Deneme çalışmalan süren Gökova Termik Santralı'nın enterkonnekte sıste- me almması önenlerinın elektnk kesinti- lerinin hemen ardından gundeme gelme- si. 'senaryo' tartışmalannı başlattı. Çev- reci kunıluşlar. yeşil eylemler karşısında gerileyen yetkililerin başka yönteniler de- nediğini öne sürüyoriar. Nükleer Karşıtı Piatform, yüzde 30'luk enerji kaybınm önlenmesi önerilirken "Bizi aptal mı sam- yorlar"yaklaşımını getırdı. S.O.S Akde- niz Bürosu, çok net bır senaryonun ka- muoyu gündemine getirildiğini ve ku- rulan komployla Gökova Termik Sant- ralı'nın devreye sokulmasının plan- landığını duyurdu. Yeşiller Partisi de ge- lişmeleri, 'yalan ve sahtekarlık' olarak yorumlandı. t Senaryolar düzmece' Nükleer Karşıtı Platform temsilcisi Aynur Tunca, TEK'in halktan zorunlu topladığı paralan 'repo'da faİ2e yatı- racağına bu paralan yüzde 30'a varan enerji kaybını önlemede kullanmasını is- tedi. Türkiye'deki enerji kaybının beş nükleer santrahn üreteceği enerjiye eşde- ğer olduğunu savunan Tunca, halkın düzmece senaryolarla aptal yerine ko- nulduğunu belirterek şunJan söyledı: "Eski Bakan Ersin Faralyalı'nın yaptığı termik gezi sırasında da elektrik kesintisi numarası yapdnnştı. Termik santnülar gezilirken sık sık süiyordu. Şimdi de aynı numara. TEK, Gökova'yı devreye sokmayı düşünece- ğine, eski trafolan yenüesin, kaçaklan öntesin. Bunun yanı sıra ülkemizin güneş, rüzgar.jeotertnal. çesitli atıkJar gibi alter- natif enerji kaynakları da var. Bunlar ter- mik ve nükleer santral dayatmasıyla irt- sanımızı, doğamızı öldürüyorlar. Yani bunlar taammüden adam öldürüyor. Cs- teük bizi aptal yerine koyuyorlar." Yeşiller Partisi lzmir ll Başkaru Ayşe Tosuner de gündeme getirilen elektrik kesintileri ve ardından Gökova'nın dev- reye sokulma çabalannı, 'Büyfik bir ya- lan, sahtekariık'olarak niteleyerek şöyle konuştu: "Termik santrallara karşı girişilen ey- lemler karşısında gerileyen yetkililer. şim- di başka yöntemier deniyor. başka senar- yolar kuruyor. Daha düne kadar hani elektriğüniz boldu, hani toprağa veriyor- duk, ihraç ediyorduk. Yapüan, koca bir sahtekarlıkrır.'Gökova Termik SantnuY- nı devreye sokmanuı hazıruğıdır. Miliete "bakın elektrikler kesıliyor, böyle mi ya- şamak istersiniz, yoksa Gökova'yı çalıştıralım mı' mesajı veriyorlar. önce Gökova sonra da nükleer santral dayat- masını gündeme getirecekler. Haberleri olsun. hangi senary oyu kurarlarsa kur- sunlar. biz Gökova Termik Santralı'nı çaiıştırtmayacağız, engel olacağız. Nük- leer sanrralları bu ülke>e kurdurmaya- cağız. Dünyanın bütün yeşillerini Göko- va'da topiayıp, dünyayı baştarma yıka- cağız. Bizim eh'mizden kururulamazlar." Fazla enerjiye ne oldu? "Türkiye bizim haberimiz ofanadan sa- nayi devrimi mi gerçekleştirdi" diye so- ran S.O.S Akdeniz Bürosu Soruinlusu Aylin Gencoğlu da bır kompio kuruldu- ğu görüşünde. Elektrik kesintilerine, mum. çıra yakmaya raa olduklarını söy- leyen Aylin Gencoğlu, gündeme konu- Türkiye Bilimler Akademisi TUBA, parlak insan gücünü yönlendîrecek • Başbakan Çıller'in talimatıyla Türkıye'nın en iyi bilim adamlannı bünyesine alarak kurulan TUBA, cumartesi günkü genel kuruldan sonra fiili çalışmalanna başlayacak. Akademi kuruculanndanTÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Pak, akademinin parlak gençlerden oluşan insan gücünün üretken kullanılabilmesi için çalışacağını söyledi. BÜLENTSARIOĞLU ANKARA - Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), 27 kasun cumartesi günü yapılacak genel kurul toplantısıyla çalışmalan- na başlayacak. Turkiye'nin en seçkın bilim adamlannı bünyesinde topla- yan TÜBA'nın genel kurulun- da, akademik konsey ile akade- mi başkanı seçilecek. TÜBA- nın insan gücündekı açığı kapatmaya yönelik çalışjnalar yapacağını belirten TÜBITAK Başkan Yardımcısı ve akade- minin kurucu üyesi Prof.Dr. Namık Kemal Pak. "Akademi, sonılduğu zaman hükümete da- nışmanlık da vapar" dedı. Akademik konseyin kurut- ; nMSi ve"i>arşkariın seçıhnesıyle "resmen düğmeye basümış ola- cağını" ifade eden Prof. Pak, Cumhuriyet'in konuyla ilgili sorulan üzerine. TÜBA'nın ge- leceğe yönelik tahminler yapa- rak ülkede bilim ve teknolojinin halkın refah ve mutluluğu için kullanılmasını sağlayacağını ve üst düzey fikirler üreteceğini belirttı. Avrupa'da Rönesans'- la birlikte 400 yıl önce bilim akademilerinin kurulduğunu anımsatan Pak. Türkiye"nin bi- lim ve teknolojide "yüzde 100'- lûk" insan gücü açığı bulundu- ğunu vurgulayarak "İstenildiği kadar altyapı sağlansın, kaynak harcansın, iyi yetişmiş insan gü- cü olmazsa sLsteme bir etkinlik kazandınlamaz" dedi. Yetişmiş insan gücü açığını kapatmak için bilim adamlan- na "itibar ve seçkinlik statüsü" venlmesi gerektiğine değinen Pak. akademinin getirdiği "iti- bar etiketi"nin gençlere doğru indırilmesiyle bilim alanında özendiricilik sağlanacağını ifa- de etti. TÜBA'nın çalışmalan sırasında bılim adamlan arasın- daki görüşlcnn "aritmetik orta- laması"nın alınacağını kayde- den Prof. Dr. Pak. şu görüşleri dile.geürdi: "iyi yetişmiş insanlar olma- dansistemeetkinlik kazandırıla- i-, maz. EtkmHğin tarifi de çalış- ! malarm teknolojik ürünlerin, < hizmet ve sektörel ürünler ola- rak halka gitmesi ve bunun kişi başına Gayri Safi Milli Hasıla'- ya yansımasıdır. Bunun, ülkenin ticaret dengelerine ve ihracat ka- pasjtesine de yansıması gerekir. İnsan gücü birincil faktör. TÜBA'run özendirid faaliyeti bu olacaktır. İnsan havuzumuz olan orta veya lise düzeyindeki gençlerin iyi yetişmesi 10 yılı alı- yor. Bu da doğru nitelikte >e ye- terince sayıda genç keşfetmeyle olabiu'vor." RcMMcıın ' Yerli ilaç fîııııalaıı piyasadan silinebilir9 ADANA (Cumhurivet Günev Öleri Bürosu) - İlaçta ğetirilrnek istenen reklam serbestliğinin, patent ve serbest fiyat uygula- malanyla birlikte üçaşamalı bir senaryo oluşturduğu, bunun uluslararası ilaç fırmalannın te- kelinı sağlamlaştırmayı hedef- lediğı belırtildi. Yerli fîrmalann yüksek reklam gıderlerini fı- nanse edemeyip piyasadan sılı- nebileceği savlandı. 4. Bölge Adana Eczaa Odası Başkanı Erdoğan Çolak, 1984 yılmda yayımlanan kararname ıle ilaç fıyatlannın serbest bırakıldığını, şimdi de patent ve reklam ızninın elde edılmeye çalışıldığını belirterek "Çok nluslu ilaç firmaları >e bunlann ülkemizdeki temsilcileri. ilacın talebini arttırmak için ilaçta ser- best fiyat uygulaması, patent ve reklam serbestisi şeklindeki üç aşamalı senaryo çerçevesinde, var olan tekellerini sağlamlaştı- rrnayı hedefliyoriar" dedi Eczacı Odası'nın konuyla il- gili açıklamasında, ilaçta rek- lam uygulamasının ilaa üreten dışmda kimsenin yaranna ol- madığı kaydedildi. Açıklama- da, bu uygulamayla doktor ve eczacının devreden çıkanla- cağı, reklam giderleri ilaç fıyat- lanna yansıyacağı için reklamın gerçek finansörünün halk ola- cağı yurgulandı. Yerli ilaç en- düstrisinın büyük darbe yiyece- ği de savlanan açıklamada, "Yerli sanavi, yüksek reklam gi- derini finanse edemeyeceğiııden siunecektir. İlaç endüstrisinde tekeUeşme artacaktır" denildı. Çoğu kuaför, salondaki saç gösterisini izlerken bazı kuaförler ise dışardaki açık büfenin önünde nöbet tutma> ı tercih etti! (Fotoğraflar: MLHARREİVIAYDIN) Ketin aalılılı... decliğisaçka- İstanbul Haber Senisi- Saç deyip geçmeyın! Hakkında deyım ya da atasözleri üretilen kaç obje var ki şu dünyada? Hanımlara haksızlık edilse bıle kuşaktan kuşağa yay ılan "Saçı uzun aklı kısa" ya da "Kelin merhemi oba başına sürerdi" türünden sözlenn ortak noktası olan saç, önceki gece Conrad İstanbul Oteli'nde konuşulan tek konuydu. Italyan kuruluşu Intercosmo ve Kopas AŞ'nin işbirüğiyle Türkiye'de piyasaya süriilen 'Ivola' ve 'ZeKg' marka ithal saç bakım ürünlerinin tanıtımı amaayla, Türk kuaförlere yönelik düzenlenen saç gösterisinde (Haır Show) dünyaca ünlü İtalyan kuaför Gigi Gandini'nin sihırL elleri. Türk ve İtalyan mankenlenn saçlannı şekilden şekile soktu... Krem saç boyasından permananta, saç güçlendinci Josyondan canlandıncı saç bakım kremıne kadar uzanan geniş bır yelpazey le Türk kadınlannın beğenisine sunulan ıthal ürünler. Rüya Ersavcı'nın sunuculuğunu üstlendiğı gecede değişik gösterilereşlığinde tanıtıldı. Nese Erberk Casting Ajansı'na bağlı mankenlenn dans gösterisinden sonra sahneyecıkan Gigi Gandıni, eşiyle birlikte ekibindekı İtalyan mankenlenn saçlanna 1994'ün moda stillenni uyguladı. Gandinı, saç kesim ışlemınde kullanılan malzemelerin tüm dünyada aynı olduğuna dikkat çekerek bütün özellığın bıreysel becerinin içinde saklı olduğunu söyledi ve "Kısa ya da uzun fark etmez. Yeterki vumuşak hatlı olsun. Bövlesi saçlar tüm kadınlann beğenisini toplar" dedi. Gösteride kullanılan mankenlerden kesilen saçlar, bütün kelleri kıskandıracak kadar fazlaydı! Bır erkek mankenin, elindeki çubuk ile kadınlardan oluşan *saç orkestrası'n] yönetmesi ise tümünü erkek kuaförlenn oluşturduğu davetlıler arasında "'Türkıye'yi bir kadın Başbakan yönetse bile erkekler her zaman kadını nasıl yöneteceğiru çok iyi bilir" yorumlanna neden oldu! lan kandırmacayı açıldığa kavuştur- manın çok kolay olduğunu vurgulaya- rak şöyle sürdürdü: "Son bir yıl içinde enerji fazlalığı vardı. Ne oldu bu enerji fadalığı? Bizim haberi- miz olmadan yeni sanayi atılımlan mı yapıldı? TEK Genel Müdürü, 1997 yılına kadar enerji ihriyacımızın olmadığmı daha yakuı bir zamanda açıklamıştı. Bu sürede ne değişti? Olay, Gökova Termik Santralı'nı dev- reye sokma hazıruğıdır. Santrahn çalıştınlmayacağını söyleyenler, üçüncü ünitenin montajına başiıyor gizlice. Gö- kova'nın y anı sıra nükleer santralı da da- yatacaklar. Başbakan Tansu ÇiDeri'nin, nükleer santraUaria ilgili ihalelerin hı- zlandırılması direktifini verdiğini duyuyo- ruz. Kısacası y aşanıian. çok net bir senar- yodur. Ama böyle komplolarla, aldatma- calaria işi oldubittiye getiremezler. Buna keaniikle izin vermeyiz. Engel oluruz, Gökova'yı işgal ederiz." Devletsoyuldu Hayali ihracatın faturası lOOtrilyon ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Türkiye'de hayali ihra- cat yapan yaklaşık 600 firma- nın, devleti 100 trilyon lira zarara uğrattığı bildirildi. TBMM Hayali Jhracat Araşür- ma Komisyontı Başkanı Man- mut öztürk, resmı rakamlara göre hayali ihracat yapan 256 fırmanın devletten 46 trilyon li- ra para aldığını belirterek "Bir şirket, çok sayıda hayali ihracat yapmtş, biz bûnlardan ancak 1-2 tanesini araştırabildik. Benim tahminim, devlerin uğradığı za- rar 100 trilyon lira civanndadır" dedi. Mahmut Öztürk, hayali ihra- catla ilgili çalışmalannı tamam- layan korrusyonun haarladığı raporu TBMM Başkaru Hüsa- mettin Cindoruk'a iletu. Öz- türk,, komısyoruın 18 aylık "ti- tiz" bir çalışma sonucu rark>fu- nu hazırladığıru bıkiirdi. - 399 sayfalık rapor ıle beraber 4 bın sayfaJık ekı 3e Cindoruk'a su- nan Öztürk, yaklaşık 600 fir- manın hayali ihracat yaptığmın saptandığ^nı söyledi. Stockholm Film Festivali Bronz At Marcello Maştroianni'ye GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM - Stockholm Film Festivali. 21 kasımda sona erdi Bu yıl dördüncü kez yapılan festıvalin büyük ödülü 'Bronz At'. birçoklannın tahmin ettiği gibi Franstz yönetmen Bertrand Blior'in filmi "Ln, deux, trois so- leil"e verildi. Bu film Fransa- da halen gışe rekorlan kırmakta. Aynı filmde başrolü oynayan emektar aktör MarceDo Mastroi- anni en iyi erkek oyuncu ödülüne layık görülürken en ıyı kadın oyuncu olarak îspanyol filmı 'La Madre Muerta'daki rolünden ötürü Ana Alvarez seçildı Juan- ma ve Eduardo Bajo Uiloa'nın fil- mi aynca, uluslararası film eleştirmenlerinin ödülünü ka- zandı. Festıvalin 'en iyi ilk film yönet- meni' ödülü, Leone Pompucci'nin komedisi 'MUe boUe blu'ya ven- lirken Macar filmi 'Oıild Mur- ders' da 'En iyi Fotoğrar ödülü- ne uygun görüldü. Bu yıl ilk kez oluşturulan Montblanc Kültür Ödülü, The Naked filmındeki senaryosundan ötürü Mike Leigh'a verildi. Ödül tutan 16milyonlira. Feıııiııistlerresmi anlayışabayrakaçtı• Kadın harelcetinde örgütlenme tartışması başladı. Feministler, devlet ve gönüllü kuruluşlann kadın politikası oluşturmak için örgütlenmesi modelıne karşı çıktı. • Kadın hareketinin 'memur zihniyeti' ile örgütlendiğini ileri süren feminist gruplann temsilcileri. birlikte örgütlenme modeli geliştirilmesini, 'kadın hareketi üzerine ambargo koymak' olarak nitelendirdiler. Kadınlar "Devlet desteğine evet, ancak güdüme hayır" diyor. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Kadın hareketinde örgütlen- me tartışması başladı. Feminist- ler, devlet ve gönüllü kadın kuru- luşlannın kadın politikası oluş- turmak için örgütlenmesı mode- linekarşı çıktı. Feminist gruplann temsilcilen, kadın hareketlerinin memur zih- niyetiyle örgütlenmeye çalışıldığıru ileri sürerek bu ör- gütlenme modelinı "kadın hare- keti üzerine ambargo koymak" olarak nitelendirdiler. Devlet ıle gönüllü kadın kuru- luşlan arasmda kadın politi- kasını behrlemek üzere bır örgüt- lenme modeli oluşturma yolun- daki kongre. tartışmab geçti. "Kadının Kalkmma Sürecine Katılmu Projesi" kapsamında resmı ve gönüllü kuruluşlann bir araya geldiğı ilk toplantıda, gö- riiş aynlıklan ortaya çıktı. Feminist kadın hareketi adına toplantıya katılan gruplann tem- silcilen, Kadının Statusü ve So- runlan Genel Müdürlüğü'nün önerdiği örgütlenme modelini "niyerarşik'' olarak değerlendir- diler. İzmir Kadın Platformu temsilcisi Lütfiye Coşkun, "Ev, kadının dünyası. Dünya da erkek- lerin evi. Biz, kadınları dört du- varın arasından çıkararak •Dün- ya sizin eviniz" diyoruz. Onları bu harekete katmak istiyonız. Bunun için, yerel yönetimlerde ve il yö- nerJmlerinde kadın komitelerinin kumlmasını öneriyonız" dedi. Coşkun. "Devlet, "kadınlara du- yarsız. Genelevlerde kadın satılı- yor. Eşitiik varsa erkek genelevi istiyonız. Çünkü kadınlann da cinsel sonınlan var. Bilim adamı söylemini değiştjrmek istiyonız. Kadın bilimciler söylemini yaygı- nJastınnaya çahşıyoruz. Vİal ya da ambalaj otmak istemiyonız. Devietin desteğini istiyonız, ama devlet tarafından güdürnlendiril- mek ve yönlendirilmek istemiyo- ruz." diye konuştu. Mor Çatı adına toplantıda bu- lunan Nezahat Alpan da projc koordinatörü tarafından hazırla- nan örgütlenme modeline ilişkin taslağın "hiyerarşik bir örgütlen- me" olduğunu söyledi. Alpan. hi- yerarşinin ezme-ezilme ilişkısini doğuracağmı savunarak "Mut- lak eşjtükçfliği dep, söz eşitliği is- tiyonız. Mutlak olarak esit deği- liz. Çünkü biz, farkb söylemknle- yiz" dedi. Mavi Çorap Kadın Grubu adına konuşan Fahrinüsa Ekren de önerilen örgütlenme modeli- nin "kadın örgütlenmesi değil, kadınlann içinde olduklan su*a- dan bir örgütlenme" olduğunu sa- vundu. Perşembe Grubu adına konu- şan Mesflia Saat. örgütlenme modelinin "memur zihniyeti" ile hazırlandığını ılen sürerek "Za- ten biz kadınlar. bölge düzeyinde- ki örgütlenmeyi yaşama geçirmiş insanlarız. Modelin işlerUği yok. Kadın bareketi üzerine konuian bir ambargo. kadının Statüsü ve Sonınlan Genel Müdürlüğü'nün şemsiyesi altında gelışecek bir kadın hareketi düşünemiyorum. Kadın hareketi. özgürdür. Böyle bir örgütlenme ile kadın hareketi- ne sımrlılık getirilmiş olur. Kadı- nlar. gündemi belirleyemez duru- ma gelir. Kadın hareketinin zorla- ma yoluyla değil, belirieyid ve gü- duleyici olmadan örgütienmesi ge- rekir" diye konuştu. Kadının Statüsü ve Sonınlan Genel Müdürü Seuna Acuner de gönüllü kuruluşlarla genel mü- dürlüğün "iç içe çahşmasının amaçlanmadığını" vurguladı. Acuner, ortak noktada bir yere varmak istediklerini ifade ederek "Kadın örgütleri sadece fon isti- yor. Bu dunımda, bu genel müdür- lüğün iptal edilmesi gerekir. Biz, kadın için çaltşıy oruz. Kadın soru- nu, poJirik amaçların üzerindedir. Sizin emekleriniz de boşa girmi- yor. Henüz oluşmamış bir modeli eleştiriyorsunuz. Sosyal planla- malar yaparak Ueride böyle bir oluşum ortadan kalktığında, ba- kanlıklar düzeyinde çalışacak in- san ordusunu yetiştinneyi amaçlı- yoruz" dedı. Tahsin öztin toprağa verildi • İstanbul Haber Senisi - Kalp yetmezliğı sonucu geçen pazar günü yaşamını yitiren gazeteci Tahsin öztin, toprağa verildi. Törene Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna da katıldı. Öztin için ilk tören, Hürriyet gazetesi önünde düzenlendi. Hürriyet gazetcsi Genel Yaym Yönetmeni Ertuğrul özkök, törende yaptığı konuşmada, Tahsin öztin'in Hürriyet'ın logosu gibi simgelerinden biri olduğunu söyledi. Türkiye Gazeteciler Çemiyeti Başkanı Necmi Tanyolaç da Öztın için "Tahsin Öztin'in Babıali'de yanm asın geçen emeği var. Ben onu erişilmez bir maratoncuya benzetirdım. 50 yılı aşkın hizmeti bır rekordur" dedi. Tahsin Öztin, daha sonra Hürriyet gazetesınden çiçeklerle uğurlanarak Teşvikiye Camii'ne götüriildü. Öztın, burada kıbnan öğle namazından sonra Zıncirlıkuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi. Sabah, tazminata mahkûm • ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu) - Sabah gazetesi. eski Devlet Bakanı Orhan Kİlercioğlu'nun Basın Danışmanı Nurettin Korkmaz'a 10 milyon lira tazminat ödemeye mahkûm edildi. Ankara 4. Sulh Mahkemesi'nde görülen davada, Sabah gazetesinde 21 Ekim 1993tarihinde yayımlanan "Yolsuzluk bakanlığında yolsuzluk" başlıklı haberle ilgili tekzip karan verildi. Gazete daha önce de aynı haberleıigilı olarak Devlet Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Necdet Topçuoğlu ve danışman Hüseyin Yazıa'ya tazminat ödemeye mahkûm edilmişti. İsciemeMilerinin vergi iadeleri •ANKARA (AA) - fşçi emeklilerinın vergi iadelerinin bugünden itibaren ödeneceği bildirildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultay yaptığı açıklamada. SSK'dan aylık alan işçi emeklileriyle dul ve yetımlerinin 1993 yılı üçüncü dönemine ilişkin vergi iadelerinin yanndan itibaren ödeneceğini söyledi. Moğultay, bu konuda gerekli kaynağın ilgili bankalara aktanldığını ve ödeme talimatlannın gönderildiğmı kaydetti. Avukatlara gözaltıya tepkî • İstanbul Haber Servisi- İnsan Haklan Derneğı ve Çağdaş Hukukçular Derneğı üyesi birgrup avukat, Dıyarbakır Bölge Barosu'na kayıtlı sekiz avukatın gözaltına alınmasını "keyfı ve hukuk dışı" olarak niteleyerek meslektaşlannın serbest bırakılmasıru istediler. Aralannda ÇHD İstanbul Şube Başkanı Aü Rıza Dizdar'ın da bulunduğu avukatlar adına Ercan Kanar'ın okuduğu açıklamada, 8 avukatın gözaltına alınmasıyla yıllardır olaganüstü hal ile yönetilen topraklarda hukuksuzluğun yeni bir örneğının verildiği belirtildi. Trabzon'a Sahil Güvenlik öngötû • TRABZON (Cumhuriyet) - SSCB'nin yıkılması ve Güneydoğu üzerinden yapılan PKK uyuşturucu trafiğinin kesilmesi sonrasındaki geüşmelerden dolayı silah, uyuşturucu ve insan kaçakçılığı açısından en rahat bölge halinegelen Doğu Karadeniz için Trabzon'da Sahil Güvenlik Grup Komutanlıgı ktıruldu. Fabrikada tüp patladı: 3 ölü • LÜLEBURGAZ (UBA) - Lüleburgazda bulunan Auer beyaz eşya fabrikasında kullanılan bir sanayi tüpü patladı. patlamada 3 kişi öldü, bir işçi de yaralandı. Kaynak yapımında kullanılan 32 kilogram ağırlığmdakı tüpün, yanlış ateşlenmesı üzerine patladığı belirtildi. Patlamada, Reyhan Ayan, Ziya Özdemir ve Mıthat Çahşkan adh işçiler yaşamlannı kaybederken, bir işçi de hafif yaralandı. TBMM'de Nataşa tartışması •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Genel Kurulu'nda. Karadeniz'ın sımgesi olmaya başlayan "Nataşalar" tartışıldı. Devlet Bakanı Türkan Akyol, Karadeniz'deki "Nataşa turizmi" ve buna bağlı fuhuşun artmasının gerekçesini "erkeklerin talepkârhgına" bağladı. Akyol," Bölgedeki erkekler, bu kadar talepkâr olmasaydı, böyle bir sorun da olmazdı" diye konuştu. ANAP İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya da Karadeniz'ın, "Nataşa istilasına" uğradığını belirterek. bunlann halkı AIDS tehlikesiyle karşı karşıya bıraküğını anlattı. Dumankaya, "Bugün Turkiye'nin en önemli sorunu AIDS'tir. Bu sorun PKK'dan bile önemlidir" diye konuştu. ÖldûPölen kadın militan TDP üyesi • İstanbul Haber Senisi- İstanbul Emnıyet Mudürlüğü Terörle Mücadele Şubesı'ne bağlı timlerin geçen hafta Maltepe'de birevedüzenledikleri ojperasyonda öldürülen kadının Türkiye Devrim Partisi (TDP) üyesi olduğu iddia edilen Serap Kolukınk olduğu açıklandı. Podyumda çağ atlayan moda • İstanbul Haber Senisi- Birmodaakumaş parçalannı öylesine dikkatlı ve özenle giysi biçiminde tasarlarsa, hızına yetişüemeyen moda da bir fırsatıru bulur ve podyumda çağ atlar! Tıpkı, Türk Kadırunı Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı yaranna. önceki gece Svvıssotel Balo Salonu'nda düzenlenen defiledeçizgileri uzayçağmı andıran dünyaca ünlü Fransız modacı Thierry Mugler'in koleksiyonlan gibi... Efe Özal'ın eşi Zeynep Özal. Leyla Alaton ve Erdoğan Dernirören gibi 200'e yakın davetlinin izlediği defilede, modacı Canan Boztepe'nin gırişimiyle Türk modaseverlerle tanıştınlan Mugler'in 21. yüzyılı şimdiden yaşatan giysileri. aralannda Begüm Özbck, Deniz Pulaş, Maide Erçelebi ve Özlem Kaymaz gibi ünlü mankenler tarafından sunuldu. Deniz yosunu biçimindeki gjysilerden, abajur biçimindeki şapkalara ve astronot kıyafetlerine kadar uzanan mozaiği daha da zenginleştiren ise aksesuar takılardı. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) Show TVde film değişiklikleri • İstanbul Haber Senisi - Show TV. bugünkü yayın akışında. asağıdakı değişiklikleri yaptığını bildirdi: 14.00 "Veda Opücüğü."Yöneten:RobertMullJgan.OyuncularSaIlyField. Jeff Bridges. James Caan. 16.00 "Mash." Yöneten: Robert Altman. Oyuncular: Donald Sutherland, Elliott Gould. Daha önce. aynı saatlerde. "İlk Ve Son" ile "Kuduz" adlı yapımlann yayınlanacağı bildirilmişti.