Catalog

2 KASIM 1993 SALI CUMHURİYET2 SAYFA TELEVIZYON Tepkisiz toplum olmaktan kurtulun' Hür-FM'de yayınlanan mizah programı 'Asparagas'ta Türkiye'nin gündemini oluşturan haberler mizahi yapıya çevrilerek, 2-3 gün üzerinde uğraşıldıktan sonra yayına hazırlanıyor. Yapım, Can ve Ruhi 'ye ait. İBRAHİMGÜNEL -Asparagas!... -Asparagas Haber Merkeri'nin ha- zuiadığı haberieri dinleyeceksmiz. önce özetler... -Tutsu Çiller nereye koşuyor? -SoUa Birkşme... -Tacettin Soytek Somalf de... -Fenerbahçe'de tophı jübüe... -Ohangir Sn-asehi dnsel tarizi ince- ledi... -Hava durumu ve Muammer Alçak- basanç... -Dr. Sapık Ruhi ve Asparagas Stress- ler... -Asparagas bugün yine dopdohı... -Radyoouzun ayar şeyini, sakın şey et- meyin ve "Asparagas"ı dinleyin... -'900 300 %100 Alo Faal Parti Hattı... -Beni hic kimse partisine almiyir. HadJ transfer edin kınşalım. Sosyal Dİmokrat- lar arayın birieşme)etim. Zaten oradan millertekili çıgmaz... -O zaman Faal Parti Hattı'nı arayın... -Seçiınler yaklaşıyir. daha bir karar vi- remediniz mi? Ortak bir platformda birle- şem. Yolu svasetten geçen her potitikacı- nan etbet bir gıin garşılaşınk... -AJo Faal Parti Hattı arayın tanışalım. 900 300% 100... -Dakikası 13 bin üçyfiz otuzüç liradan sekiz dakika 106 bin alnyüz ahnusdört bra... Bu parayta yaklaşık yüz yumurta satm alabOirsiniz. Bunu sakın umrtnuvıa. -Asparrragas!... -Amerika ziyareti sırasında Başkan Clinton ile ikili temaslarda bulunan, Orta Doğu, Bosna-Hersek ve Somali konu- lamıda bilgi alış>erişi yapan Başbakan Tansu Çiller Be>az Saraj'da... VVasing- ton'daki temaslan sırasında oidukça yo- ğun günler yaşayan Çilkr'iiL, yurda döner dönmez yapbgı ilk iş, Bevaz Sara\ Mu- hailebicia'ne gitroek oldu. Çüler'in kendi- sine tavukgöğsü getiren garsona, "Afiyet oteun asker" dediği öğrentldi... Babı-Ali'de türetılen bir terim olan "Asparagas", asılsız ve yalan haber anlamına geliyor. Yaklaşık iki ay ka- dar önce Hür-FM'de hergün yayın- lanmaya başlayan mizah programının adı da "Asparagas"... Asparagas Ha- ber Bülteni'nde aslında. Türkiye'nin gündemini oluşturan haberler mizahı yapıya çevrilerek, 2-3 gün üzerinde uğ- raşıldıktan sonra yayına hazırlanıyor. Yayın haftada bir değişime uğruyor. Programı Can Doğan ve Ruhi Topçu- oğhı hazırhyor. Can ve Ruhi'yi çalıştı- klan Hür-FM'de bulduk ve hemen sc- 'Asaparagas'çılarprogramlanru, "Bizim vaptığımız biraz, Papa'nın New-York'ta genelev leri sormasına benziyor. Olajı çoğumuz biliyonız. Yanına yaklaşan bir gazeteci. "Buradaki geneievler hakkında ne düşünüyorsunuz?" diye sormuş, o da "New-York'ta genelev var mı?" demesine benzetivorlar. rakhydım. Içerisinde böyle pembe ha- berlenn yer aldığı mizah dergısı çıkart- mak isterdim. Gazetemiz olmadı ama, radyomuz var. Bana kalırsa da böylesi daha .veyifli oldu. Aslında biraz alaycı, biı ı da medya karikatürü... Prog- ra âi.n bir başka özelliğı de. çok zengın olanaklarla çalışıldığı için 23 saat elli dakıkalık bir ılavesi var. Hür-FM... -Dinlediğim kadanyla güncel haber- lerden yola çıkarak. mizahi yapıya oturtup, bir TV ve radyo haber sırala- \eterli miktarda para verilirse Tak- ması yapBina oturtuyorsunuz. Haber- sim Meydanı'ndaki oteUerindetı birÜMİe leri nasıl hazırlıyorsunuz? Can Doğan sovunurum" dıye bir haber yazdım. yanıtlıyor. Ruhi devam ediyor... Daha önceden -Bırhafataboyuncamedyadaçıkan yaptığımız, hazır haberlerimiz de var- tüm haberieri tek tek takip ediyoruz. dı. Can Doğan niye böyle bir program Biraz da şok başlıklar kuUaruyoruz. yapmıyoruz? dedim. Can devam edi- örneğin "Enflasyon düştü" diye başlık \or. Asbnda gazeteciliğe önceden me- attık. Ardından "Tansu Çiller 'Enflas- ruyoruz... -Bu tfir bir program yapmak nereden akluuza geldi? Ruhi vanıtbvor. -Sekız hafta önce "Bit Pazan" adlı programımız bittiğinde, Can ile birlik- te bilgisayann başına oturup birşeyler yazmaya koyulduk. Ortaya "Tombul Kase" habenmiz çıktı. Can atıhyor. Tam o sıralarda Sibel Banş adlı bır dansöz, "Taksün Meydanı'nda soyu- nurum" demış. Gazetelerde böyle bır haber çıkü. Sakınca görmemış. bende yonDosyasrnıdûşûrdü"dedik "Başba- kan 'Tsini sattı", Tansu Çiller, Ansu Çiller olmuş, kocası satın almış ama, o da Tözer Çiller olmuş. Bu hafta ya- saklandığı için geri abyor gjbi... Örne- ğin seçim yapılmadan. "2000 Olimpi- yatian İstanbuTda" başlığından sonra, ana haberde "Her Olimpiat'da olduğu gibi 2000 Olimpiyatlan'da İstanbul'da televizyondan seyredilecek" dedık. Se- çim yapıldıktan sonra bizim yanılma- dığımız ortaya çıktı. -Haber formatlannız nedir? Ruhi ya- nıtlıyor. -Genelde bir siyasal haber, bir ma- gazin haberi, kötülerin can düşmanı Tacettin Soytek. havadurumu, Dr. Şapık Ruhi ve 900'Iü telefon hatü gibi özetleyebiliriz. En önemlisi de telefon hatünın sonunda "Siz memurlar, işçi- ler, öğrenciler. Idtap alamayanlar sakn bu hatlan aramav ın" gibi mesaj veriyo- ruz. Çünkü bır hatün parasıyla 42.5 ekmek ediyor. Yaşamsal önemdeki şeylerin, ne kadanndan vazgecildiğini vurgulamak istiyoruz. Can Doğan de- vam ediyor. Kendi kahramanlanmız- dan Muammer'e bir hat düzenledik. Örneğin, "Halivud Gacılarını Anlab- yor" diye... Orası hiç asparagas değil, asıllan kadar anlamsız. Asıllanndan daha başank olduğumuza inanıyo- rum. Inanmayan açıp dinlesin. "Aslında yalan haber de değiliz. Olaylann üstüne üstüne gidiyoruz. Olmamışı haber yapmıyoruz. Biz gerçekte var olan bir haberin karikatürünü yapıyoruz" -Vermek istediğiniz mesaj nedir? Can yanıüıyor. -Bızım yaptığımız biraz, Papa'nın New-York ta geneievleri sormasına benziyor. Olayı çoğumuz biliyonız. Yanına yaklaşan bir gazeteci, "Bura- daki geneievler hakkında ne düşünüyor- sunuz?" dıye sormuş, o da "New- York'ta genelev var mı?" demiş. Ertesi gün tüm gazetelerdeki manşet "Papa New York'ta geneievleri sordu" olmuş. Amacımız buradaki hınzırlıklan ya- kalamak. Bir de kamuoyunu gereksiz yere sürekli meşgul eden haberler var. Onlann gereksızliğinı vurgulamak is- tiyoruz. Herşeyi satabiliriz, sonuçta satabilecek birşeyimiz kalmaz. Bunu anlatmak istiyoruz. Ashnda yalan ha- ber de değiliz. Olaylann üstüne üstüne gidiyoruz. Olmamışı haber yapmıyo- ruz. Biz gerçekte var olan bir haberin kankatürünü yapıyoruz. Bültenimiz bittiğinde insanlann olay, başbakanın "T"sine gidecek mi? diye düşünmesini istiyoruz. Tepkisiz toplum olmaktan kurtulun diyoruz. Biz, "YedDer ama, birşeyler de yaptdar" diyebilen bir top- lumuz. Kımin parasını yıyiyorsunuz, onu dıle getirmek istiyoruz. Örneğın Cumhurbaşkanımız, başbakanken "Verdiyseın ben vertnjn" gibi bir de- meç vermişti. Kımin parasını, kime ve- riyorsunuz gibi... Kim Korkar Hain Kurttan? Yanardağın Altında Iki başanlı edebiyat uyarlaması lstanbul Haber Servisi- Bu gece Cıne 5 ve Show TV benzer temalan içeren birer fihn yayınbyor. KİM KOmCAR KAİM KURTTAIi? 'Yanardağın AJtmda' bir John Huston fibni. (Who's afrald of Mflrginia Boorf?) Yönetmen : Edward Albee / Uyarlama : Er- nest Lehman ' Görüntü Yönetmeni :HaskeD Wexler / Müzik . Alex North / Oynayanlar Elizabeth Taylor, Rkhard Burton, George Se- gal, Sandy Dennis 1966 ABD Yapımı ' 131 Dk. Cine 5, 20.30'da, 1960larda çok konuşulan bir ovunun uyarlamasını ekrana getirecek "Kim Korkar Hain Kurttan? ( YVho's afraid of Wirgima VVoolf?,) 1928 do- ğumlu Edward Albee'nin sadist bir mizah an- layışıyla insan ibşkilerini yerdiği bu oyunu, çağdaş tiyatro klasikleri arasında yer abyor. 1966"da yazılan oyunun, aynı yıl Ernest Leh- man tarafından yapılan uyarlamasını Mike Nichob yönetmişti. Fibn, sağlam sinirb ve sabırb izleyıcilere göre. Elizabeth Taytor'un nevrotık oyunuyla öne çıktığı ve bir Oscar kazandığı yapım, tiyatro yönetmenhğinden sinemaya geçen Mike Nichols'ın başanb ça- bşmalanndan biridir. 1931 Berbn doğumlu Mike Nichols, Nazi baskısından kaçan ailesiyle birlikte ABD'ye gebnişti Şikago Üniversıtesı'ndeyken tiyatro oyunculuğuna ilgj duymaya başlamış ve New York'a gıderek Lee Strassberg'ten ders abnışü. Ama, daha sonra tiyatro yönetmenb- ğinde karar kılacaktı. 1966'da sinemaya gecti YANAROAâül ALTİIfDA Kim Korkar Hain KurttanT'da Elizabeth Taylor başrolde oynuyor. ve "Kim Korkar Hain Kurttan?*' uyarla- masıyla adını duyurdu. Ertesi yıl Dustin Hoffmann'ın ilk fılmi "Aşk Mevsimi / The Graduet (video kufüplerde "Diplomalı Aşık") adb yapımı yönetD ve > önetmen kımlığinı pe- kiştirdi. Nîchols, bu ilk ıki iilmıyle olgun bır sinema dibne ulaşmayı başarmış yetenekli bir sanatçıydı. Birkaç mevsim önce sinemala- nmıza gelen "Yaşanun KıyBindan Kartpos- taDar" rdminde olduğu gibi. hemen bütün fıbnlerinde birbirleriyle anlaşamayan karak- terlerin gitgide sertleşen çatışmalannı işler. "Kim Korkar Hain Kurttan?" filmmde, FJi- zabeth Taylor-Richard Burton \ e George Se- gal-Sandy Dennis çiftiennın, sıradan bir söy- leşı bıçımınde gebşen sohbetlerinin. aamasız bır soz duellosuna dönüşmesini. çarpık iliş- kilenn, kışisel zavıflıklann bır bir ortaya saçılmasını ızleyeceğız. (L'nder the Vofcano)- Yönetmen: John Huston Uyarlama: Guy GaBo ı Görüntü Yönetmeni: Gabriel Figueroa Müak . Alex North,' OyTiayanlar. Albert Fumey , JaaueU- ne Bisset, Anthony Andrews ,lgnack> Lopez Tarzo, Katy Jurado, Dawson Bray, James Villiers, 984 ABD yapımı 112 Dk.) Show TVnin 00 25'te göstermeye başlaya- cağı "Yanardagm .Altında (Under the Voka- no)" fıbninde de yönetmen John Huston, en uç noktalara kadar giden bir kışisel hesaplaş- mayı anlatıyor. Huston'ın Malcofan Lowry'- nin romanından uyarladığı yapıtında, 1930'- lu yıllann Meksikası'nda, eski bir İngiliz kon- solosun son 24 saatınde olup biterJeri izle- yeceğiz. Firmin (Albert Fhmey), gecmişte ya- şadığı ban olaylann etkisıyle ölümüne içen bir adamdır. örneğin, güzel kansı Yvonne'un (JaqueUne Bisset) kendısinı aldatmasını bir türlü bağışlayamamaktadır. Kansının ve kardeşi Hugh'ün ( Anthony Andrews) çıka- gelmesiyle. bir an için mutluluğa kavuştuğu sanısına kapılır. Oysa o gün, yani 1 Kasım 1938, Firmin' in yaşadığı Meksika taşrasında, Popocateeptl yanardağının eteklerinde insanlar "öJûler gü- nünü" kutlamaktadır... "Yanardağın Altında"yı Malcoun Lowry, 10 yıllık bir çabşma sonunda 1947'de bitirmış ve bu yapıtı filme alma çabşmalan John Hus- ton'ın denemesine kadar hep sonuçsuz kalmıştı. ONDAN SONRA Anter'in konuğu BediiFaik İstanbul Haber Servisi- "On dan Sonra"da Müveddet Anter'in canb yayın konuğu Bedii Faik. TRT'de ekrana gelen "Yalancı adb dizinin yazan olan Faık'i gazetea-yazar kimliği ile tanıyacağız. "Haftamn Öyküsü". tiyatro ve sinema sanatçısı Meral Çetinkaya'yı anlatacak bizlere. TRT'nin "Bizımkiler" ve "Kantodan Tangoya" adlı programlannın başanb oyuncusu da biünmeyen yönlenyle yansıtılacak. "'Duygu ile Faik" sohbetle- rinde cemiyet sayfalannı başlatanlardan olarak bibnen Ertuğrul Zoriutuna'yla söyleşecekler. "Bir Varmış" bölümünde de sadece "Hababam Sınıfı"nın değil Türk yazın dünyasının 'babası' olan Rıfat Ilgaz'ı hüzünlendirirken bile gülümseten anılany la hatırlayacağız. (TRT2,22.40) L_güncesi (^P/NOSAüffûS, FOSfCfA/fA/ 8(R KfSMf A% KÛ2£y AFG/KA'ÛA BULLfA/MUŞ' ^? Ero8C//Z S/'G Df'fi/OZO££>{/&. ÇOK f<£M/G/ £K£İJC OLM/4SMA fCA&ÇtM, JZUMLUĞUNaM 15 YE UL4$—~ ' - - • - .8U MfLYOM Y/L fOO SP(HOSAU/eif£uM EA/ f'LGtNÇ YA- yELfCEMGf OLU- . 8/Lf'M ADAMLAfZf, O/MO- Az OLJAM BU ç/&/vrf/v/'/v /ŞfMLARfNf SAPV4YA&4*: H A/fA/ EM£Kji OEPOLAMASfM/1 {/£- YA ÇO< rSr/VAM t/ÜCUÛÜfiJU SO- G yA/ZAÇ>/GfN( DÜŞÜMÜ- iĞ 6f8i, 8ü PüGuM £O- MAYVAULARM ÖZ£LÜĞfpt£. Burt Lancaster80yaşında 80 yıl önce bugün, 2 Kasım 1913'te New York'ta doğan Burt Lancaster, sinemanın simge adlanndan biridir. Gösteri dünyasma 17 yaşındayken, çocukluk arkadaşı Nick Cravat ile bir akrobat topluluğu kurarak girmişti. Ama, bu işten para kazanamayınca, genç Burt mağazalarda tezgahtarbk yaptı, daha sonra bir süre buzdolabı tamırciüğıyle uğraştı. tkinci dünya savaşı ertesinde Broedvvay'e gıtti. Rivayete göre Burt Lancaster'in asansörde karşılaştığı biryapımcı onu oyuncu sanmış ve bir rol önermiş. Oyun afışte fazla kahnamışü ama, boyu posu yerinde bu mavı gözlü genç adamı sinemacılar keşfetmeİcte gecikmemiştı. Lancaster, daha ilk fılmiyle, Ernest Hemingway'den Robert Siodınark'ın uyarladığı "Katiller (KiUers, 1946)" ile üne kavuşacaktı. Artık başanb fılmler birbinnı izb'yordu. Damgasım vurduğu roller, onu ileri yaşlanna kadar aranan bir oyuncu yaptı. Gangster, korsan, akrobat, mahkum, aşık... her rolü başanyla yorumluyordu. "İnsanlar Yaşadıkça", "Akatraz Kuşcusu", "Leopar", "Noveconto-1900" sanatcının hemen anımsanan fılmlennden bazılandır. GECE FİLMLERİ AniVuruş (ünpulse)- Los Angeles pobs örgütünün "Ahlak Masasf'nda görevli bir bayan polis, bır uyuşturucu çetesi hakkında bilgi edinmek için fahişe kılığına girerek yeraltı dünyasına dalar. Yaptığı işten hem tiksinmekte, hem de hoşlanmaktadır. Zamanla. mesleği veözel yaşamı arasındaki aynm gitgide kaybolmaya yüz tutacaktır. Türün bütün kurallannı ve kbşelerini ustabkla kullanan bir polisiye. Bir zamanlar Clint Eastwood'la yaşayan ve onun birkaç fılmınde görünen Sondra Locke yönetiyor. Filmin başbca yanbşı, tehlikelı ve karanlık bir ortamda geçen öykünün odağına bir kadın kahramanın yerleştirilrnesi. Bu pek inandına olmuyor. Senaryoyu John de Marco ile Leigh Chapman ortaklaşa yazmış. Başroldeki Theresa Russell'a JefTFahey, George Dzundza, Alan Rosenberg ve Nicholas Mele adb oyuncular eşbk ediyor. (atv, 20.00) Dünyanın En Güzel Kadını Şarkıa olmak için büyük bir uğraş veren genç ve güzel bır kıza, üç erkek birden aşık olur. Nejat Saydam'ın 1968'de ErdoğanTünaş'ın senaryosundan uyarladığı "Dünyanın En Güzel Kadını", görkemli sahne dekorlannda, pahab gıysiler içinde Türkan Şoray 'ı sahneye hazırlamak için yapılmış danslı, şarkıb. şovlu. gösterişb aşk filmlerinden biri. Şarkılannı aşık olduğu Murat için söyleyen Türkan, onun onurkıncı birdavranışına üzülerek kendisini Boğaz sulanna atar. Ancak Murat tarafından kurtanbr Büyük bir gazinoda bestekar Yusuf Sezgin'in kendisı için yazdığı "Dünyanın En Güzel Kadını" şarkısını söylerken, besteci, sırtına saptanmış bir bıçakla ölü bulunur. (KanaJö,21.45) Modern Problemler (Modenı Problems)- Chevy Chase bu yavan güldürüde, New York / Kennedy havaalanında çabşan bezgin bir hava kontrolörünü oynuyor Mutsuzadam, bir kaza sonucu ışınlanınca bazı doğaüstü güçler kazanır. Belki bu şekilde mutluluğu elde edebilecektır. Chave Chase, John Carpenter'in video kulüplerde büyük ilgi gören "Görünmeyen Adamm Maceralan" fılmindede ışınlanmıştı... "Modern Problemler" yazık ki Carpenter'in fılmi kadar ilginç olamıyor. Chase ile birbkte Patti D'Arbanvılle, Mary Kay Placa, Nell Carter ve Dabney Colemann'ın yer aldığı bu 1981 tarihlı yapımı. Ken Shapiro yönetmiş. (cine 5,2230) Sokaktan Gelen Kadın Bir fabrikatörün hukukçu oğlu, zengin işadamlannı tuzağa düşürerek paralanm yiyen güzel ve çekici bir fahişeye aşık olur. Babası, oğlunu kadından kurtarmaya çabşırken. dostu işe kanşır. 1984'te Orhan Aksoy'un senary osunu yazarak yönetmenbğini yaptığı "Sokaktan Gelen Kadın". Esat Mahmut Karakurt'un aynı adb romanının uyarlaması. Fabrikatör oğlunu Mahmut Cevher'in. hayat kadınını da Banu Alkan'ın canlandırdığı bu vunıcu aşk öyküsünde aynca Turgut Özatay, Reha Yurdakul, Asuman Arsan, Ab Karagöz, İsmail Hakkı Şen. Murat Güldeoynuyor. (interstar,22.15) Savaş Otobüsü 2 (War Bus 2)- Savaşı bir eğlence ve serüven olarak sunan bayağı bir fılm. Şah dönemınde. ABD bırbklerinin İran'da üslendıği sırada görev yapan bir komutan, rütbesini kaybetmiştir. Oğlu. Sovyet ışgali altında bulunan Afganıstan'daki gizli beİgelen ele geçinnekJe görevlendiribr. Bu belgeleri sözde, eski komutanın kendisi saklamıştır, ama gerçekte herkes, ABD askerlerinin Afganistan'da bır yere gızlediği altınlann peşındedır. Frank Valenti'nin yönettiği fılmde John Vernon. Anthony Freeman. Boby Rhodes ve Branko Djuric gibi isimler rol abyor. 1981, İtalyan yapımı. 86 dakika. (atv, 23J0) Ateşten Yatak (The Buming Bed)- Genç bır kadın, yine genç bir adamla evlenir ve üç çocuğu olur. Kadın, zamanla kocasının başka bir yüzünü tanıyacaktır. Adam, sık sık kansını dövmektedir. Çaresiz kalan kadın, evi yakar ve kocası da ölüp gider. ABD'de yaşanmış gerçek bir olayı işleyen fibn, sinemasal değerinden çok, konusu ve oyunculannın başansıyla ilgiyı hak ediyor. Robert Greenvvald'ın yönettiği bu 1984 yapımı TV fılmini hem TRT, hem de İnterstar birkaç kez ekrana getırmışti. Farah Favvcett, Paul Le Mat, GraceZabriksie, Richard Masur.91 Dk. (İnterstar,00.15) DÜZELTME Pazar günü yayınlanan Pakize Barışta imzalı, 'Prog- ram benim, ne istersem yaparım' başlıklı yazının dip- notu 'Midyum (medium) medya'nın tekili' olması gere- kirken, yanlışlıkla Midyum Mesaj ın tekili' olarak çık- mıştır. Düzeltir, özür dileriz.