Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
19KASIM1993CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI lt
Pamukta prim herkese yaradıSAMİHAZMİEZER
ADANA - Destekleme alımı kapsa-
nundaki ûrünler için öngörûlen ve pa-
muk ahmlannda uygulanmasına başla-
nan prim sisteminin, sektördeki tûm ke-
simlere yarar sağladığı bildirildi. Siste-
min uygulanmasında başanya
ulaşıldığmı belirten Seyhan Zıraat Odası
Başkanı Süleymaıı Girmen, ''Prim siste-
mi, devletin de, üretkinin de, tekstilcinin
de lehine" dedi.
Sistemin asıl amacmın, ürûn ahmla-
nnda devletin cebinden çıkan parayı
azaltmak ve dış piyasalarda tekstil sa-
nayiinin rekabet gücünü arttırmak ol-
duğunu. bu konularda başan sağ-
landığını kaydeden Ziraat Odası Baş-
kanı Giresun şunlan söyledi: "Pamuk,
piyasada, dûnya pazariannın altmda bir
rakam olan 5350 liradan satıldı. Böylece
sanayki ucuz fiyatla hammadde temin
edip, uluslararası rekabet koşullanna
uyum sağladı. t retici, de>letten de 3 bin
lira primini aldı \e öngörûlen 8350 lira fi-
yata ulaştı. emeğinin karşıhğuu aldı. De>-
İet de 8350 lira yerine 3 bin lira ödeyerek,
önceki yıllara oranla önemli ölçüde tasar-
nıf sağladı. Üretici, pamuğunu dökmek
için Çukobirlik'in önünde beklemekten
kurtuldu. Pazar genişledi. Bunun yanı
sıra, çırçır fabrikaları da üretime başladı.
Bölgede ekonomik hareketlilik arttı."
Pnm ödemelerinde ortaya çıkan ak-
saklığın Ziraat Bankası personelinin cu-
martesı-pazar mesai yapmasıyla gideril-
diğini, bu şekilde yığılmanın önlendiğini
anlatan Gırmen. "Bölgede onun dışında
belirgin bir aksama olmadı. l ygulama,
hukuki ve cezai anlamda müteselsil so-
nımluluk getirdi. Ziraat Odalan, Ziraat
Bankası ve Ticaret Borsası, birbirine
karşı sonımlu tutuldu. Bir tür otokontrol
oluşturuldu ve böylece berkes titiz çalışö,
aksaklıklar önlendi" diye konuştu.
MIKRO
DtNÇTAYANÇ
Yağmur Yağdı...
Kalite yönetiminin başarılı
uygulamalarını değerlendiren Kalite
Ödülleri, Japonya'da 1951 yılından beri
Deming Ödülü adı altmda, A.B.D.'de 1988
yılından beri Malcolm Baldrige Ödülü adı altmda
veriliyor. llk Avrupa Kalite Ödülü ise geçen yıl verildi.
Türkiye'de bu yıl tesis edilen ve Avrupa Kalite Ödülü
kriterlerini esas alan ödülün ilk sahibi Brisa oldu.
Ulkemizin önde gelen kuruluşlarından 12'si,
faaliyetlerini içeren birer dosya hazırlayarak Haziran
ayında ödüle aday oldular. Dosyalar, bağımsız
denetçiler grubu tarafından değerlendirildi ve sonuçta
3 kuruluş finale kaldı.
Yerli ve yabancı denetçilerden oluşan gruplar, finale
kalan kuruluşları bir hafta süreyle ziyaret ederek
yönetim ve üretim faaliyetlerini incelediler. Denetçi
grubu raporlarına göre değerlendirme yapan jüri,
Brisa'yı en başarılı şirket seçerek, Kalite Ödülüne layık
buldu.
Brisa bu sonucu, yalnız üründe ve üretimde kalite
standartlarına uymayı değil, müşteri isteklerinin tam
karşılanmasını da hedef alan kalite ve yönetim
anlayışına borçludur.
Brisa için, toplam kalite yönetimi, kalitenin
her geçen gün daha yükseklere çıkarılması
için girilen, sonsuz bir yoldur.
Brisa, Kalite Ödülünü tesis ederek, ülkemizde
kalite bilinc'min yükseltilmesine öncülük eden
TÜSİAD ve KALDERe şükranlarmı sunar.
Kalite ödülü değerlendirmesinde esas alınan
9 kriter ve değerlendirme ağırlık paylan şöyle,
l.Uderiik(% 12)
2. Kurvmsal Politika ve Srrafeji (% 8)
3. Çalışanhnn Yönetimi (% 7)
4. Kaynakhr (% 8)
5. Prosesler (% 15)
6. Müşteri Tatmini (% 20)
7. Çalışanhnn Tatmini [% 10)
8. Toplumsol Etki ( % 6)
9. Faaliyet Sonuçlan (% 14)
Brisa bu kriterlere göre en yiiksek
puanı alarak ödüle hak kazandı.
BRİSA BRIDGESTONE SABANCI LASTİK SAN. VE TİC. A.Ş.
Yağmur yağıyor... Hem de 'bombalı' cinsinden... Bar-
daktan boşanırcasına... Sıcak evin penceresinden izle-
mek 'keyif; ama adımımı sokağa atar atmaz, Istanbul'da
yağmurun ne anlama geldiğini kavramaya başlıyorum.
Otobüsler, Feneryolu durağını 'pas geçiyor.' içleri
bklım tıkış... Her gün dolmuşların sıra beklediği Fener-
yolu kavşağında, bu kez
yolcular 'sıram sıram'...
"Herhalde dolmuş grevi
falan var" diye geçiriyo-.
rum içimden ve "Taksi"-
diye haykırarak caddenin
nerdeyse orta yerine atıyo-
rum kendimi...
Çevremde, benim gibi
'ünleyen' kalabalık bir
grup var. Onlar da bana
'sen dahatoysun' bakışları
fırlatıyorlar. Çünkü, gelip
geçen (ve de geçerken su
sıçratmaya özel 'alaka'
gösteren) bir dolu boş tak-
si var; ama duranı yok.
Sonunda bir tanesi
önümden geçip ileride ya-
vaşlıyor. Bakıyorum, şoför
dikiz aynasından beni
'kesiyor!' Istanbul çocuğu-
yum ya, hemen 'uyanıp'
yanına seyirtiyorum.
Kapıyı açar açmaz şoför,
gözlerimin içine baka ba-
kan taksimetreye uzanıyor
ve... Ve; gece tarifesi' düğ-
mesine basıyor 'yersen'
dercesine...
Misafir misali
1
bulduğu-
mu yemek üzere biniyo-
rum. Sonuç; 'açık havada'
27 bin 200 TL yazan (ve ne
hikmettir ki, tüm şoförlerde
'bozukluk çıkışmadı-
ğından' her seferinde bana
30 bine patlayan) Feneryo-
lu-Kadıköy yolculuğu, bi-
raz da dur-kalk sıklığından
olsa gerek (çünkü büyük-
şehır
1
İstanbul'un Kadıköy
yakasında ne kadar maz-
gal varsa, tümü tıkalı oldu-
ğundan yollar su altmda),
42 bin 200 TL'ye 'mal olu-
yor.' Kuşkusuz, bu şoförün
de 'bozukluğu çıkışmıyor!'
Ama olsun, ha 27 bin 200-
ün üstünden. ha 42 bin
200ün üstünden fark et-
mez. yediğim 'kazık' gene
2 bin 800 TL'cik!
"Akşama, Kadıköy'den
Feneryolu 'na yürümez-
sem, ne olayım" diyorum
içimden...
Yağmur, gün boyu sürü-
yor... Akşamın karanlığın-
da, Cağaloğlu-Sirkeci yo-
lunadökülüyorum. Yokuş-
tan aşağı dere akıyor san-
ki. Üstelik, Sirkeci'ye yak-
laştıkça, dereler önce 'gö-
let', sonra da düpedüz göl'
haline geliyor.
llk gölet ve gölleri, uzun
atlamacı tavrıyla zıplaya-
rak aşabıliyorum, ama
karşıdan karşıya geçerken
3 bin metre engellideymiş-
çesine su maniasına'
takılıyorum. Artık hiçbir
şey fark etmez; bileklerime
kadar sırılsıklam oidum
bile!
Şehir Hatları vapuruna
atıyorum kendimi... Üst bu-
run güvertesi bomboş. Gö-
züme kestirdiğim bir yere
yayılıyor ve kitabımı açıyo-
rum.
O da ne? Kitap 'anında'
sırılsıklam! Çünkü, üst bu-
runun üstünü örtmesi ge-
reken 'çatı,' ekonomimizin
üst yönetimi gibi her yanı-
ndan 'su kaçırıyor!'
Kadıköy'e indiğimde, sa-
bahki sözümü çoktan unu-
tuyor ve otobüs durağına
saldırıyor ve anında 'püs-
kürtülüyorum.' Dolmuşlar
hâlâ "grevde!" Umarsızca
"Taksi" diyorum gece tari-
fesine çoktan razı olacak
denli ıslak halde!..
Eve girip kurulanırken
bir yandan da hesaplıyo-
rum. 'Açık' havalarda, gün-
de 6 bin 500 lira (salt sa-
bahları Feneryolu-Kadıköy
dolmuş ücreti. Gerisi
Basın Kartı'nın 'nimeti')
olan yol harcamam, yağ-
murlu' havada 90 bin liraya
fırlayıvermiş.
Eh, hep Tansu Hanım
enflasyonu olacak değil
ya, bu da kul yapısı 'rah-
met' enflasyonu... İstan-
bul'un işinden 'bencileyin
uzak yaşayan' tüm çalı-
şanlarına göre hesaba
vursanız, kaç milyar TL
eder dersiniz?
Ana fikir: Düşene salt hü-
kümet değil, 'rahmet' de
vurur.
Ana fikrin ana fikri: Hü-
kümetler de, 'rahmet' de
kul yapısı olanda ya düş-
memek ya da kalkınca o ]
kullan bir iyi dövmek gere- !
kir. :