28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 EKİM1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yurda Kaya'dan Ekmekçi'ye ziyaret • ANKARA (Cumhnriyet Bürosu) - Tutuklu bulunan DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya 'nın eşi Yurda Kaya. Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Ekmekçi'yi ziyaret etti. Ekmekçi, ziyaret sırasmda dernek olarak Yaşar Kaya'yı cezaevinde görmek üzere başvurduklannı, ancak olumsuzyanıt aldıklannı belirtti. Yurda Kaya, "Hoşgörü ve demokratik çözümlerle Kürt sorununun çözûleceğine inandığını" söyledi. Ekmekçi de, "Düşüncelerin serbestçe söylenmesine, demokratik haklann istenmesine karşı değiliz. Biz şiddete karşıyız. Bu şekilde şiddet hareketleri devam ederse tabii ki karşılık verilecektir" diye konuştu. Son günlerde meydana gelen olaylardan sonra karamsarhğa düştüğünü söyleyen Ekmekçi, "Kan dökülmemesi için, ateşkes şarttır. Önce bu saldınlann durması gerekiyor" dedi. Yurda Kaya da, "Kürt halkı olarak bizde şiddet istemiyoruz. Sevgı ve hoşgöriiyle bu sorunlann haÜedilmesini istiyoruz" görûşünü dile getirdi. İçtşteri Bakanr'mn mes^ı • ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, "Ülkemizin bütünlüğünü, ulusumuzun birliğini, devletimizin tekliğini ve üniter yapısını, bize emanet edilen vatandaşlanmızın mal ve carunı, ırz ve namusunu korumak ve kollamak için bütün güçlüklere göğüs gereceğiz" dedi. tçişleri Bakanı Nahit Menteşe, göreve başlaması dolayıayla bakanhk birim amirleriyle tanıştı. Menteşe, daha sonra bakanhk merkez birimleri ve bağlı kuruluşlar ile valiliklere gönderdiği mesajda, "Işimiz zor,yolumuzçetindir. Bu meşakkatli görevde dayanağım ve güvencem siz değerb çalışma arkadaşlanm olacaksınız" dedi. Konukmanve Çevik'eYüce Divanyolu açthyorI ANKARA (ANKA) - Eski Başbakan Yıldınm Akbulut ve 6 bakanı hakkındaki iddialan araştırmak için kurulan TBMM Göçmen Konutlan Soruşturma Komisyonu önûmûzdeki hafta raporunu tamamlayıp TBMM Başkanlığı'na sunacak. Raporda, Konukman ve Çevik'in Yüce Divan'da yargılanmasının istenmesi bekleniyor. Bulgaristan'tan göç eden soydaşlara yapılan konutlarda yolsuzluk yapıldığı, Ercüment Konukman'ın kendisine ait bir arazdyi kooperatif yoluyla normalfiyaünınçok ûstûnde devlete sattığı iddialan ûzerine kurulan Göçmen Konutlan Soruşturma Komisyonu önümüzdeki hafta çalışmalannı tamamlayacak. Görev süresi 7 kasım günü dolacak olan komisyon önûmûzdeki hafta sah günü toplanacak ve son karan verecek. TBMM'de kapalı otupum önerisi • ANKARA (AA)-MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş, TBMM'de, terör olaylanrun çözümü ve milli birbk konusunda kapalı oturum yapılmasını istedı. Türkeş, konuyla Ugili önergelerini Meclis Başkanlığı'na sunduklarını söyledi. Türkeş, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, dış güçler tarafından Türkıye'ye karşı sinsi bir savaş başlatıldığını. bunun da gerilla savaşı olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeü'ni bölmek için başlatılan bu savaşın üstesinden gelineceğini belırten Türkeş, konunun gizli bir otunımla Mecjis'te ele ahnması gerektiğini ifade etti. Karayalçın 'CHPye katılma', Baykal da 'liderlikten vazgeçme' ödünü verdi Birliği PM oranıkilitliyor PM pÛrÜZÜ Solda bütünleşmeyi parti meclislerinin GÛPkŞnGllaP! EŞİt tfifflSİl RIÛinkÜnGürkan ve ekibi ise eşit oluşumunda belirlenecek oran üzerinde anlaşma temsilin kabul edilebileceğini söylerken, Grup sağlanamaması engelliyor. Karayalçın, PM'yi 1 kasım günü Başkanvekillerinden Karakaş, "Eşit temsil olabilir. Sonra, nasıl toplantıya çağırdı. SHP yüzde 70'e 30 oranında ısrar ederken, olsa kongreler olacak. Orada kimin daha çok ağırbğı varsa, CHP eşit temsilden ödün vermiyor. zaten o yönetime geür" dedi. ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Sol- da bütünleşme konusu, SHP ve CHP liderlerinin verdikleri karşıhkb ödünler- den sonra "Parti meclisinin oluşumun- da" kilitlendi. SHP Genel Başkanı Murat KarayaJçın, "eşit ya da oransal temaT anlaşmazbğını karara bağlamak için PM'yi 1 kasım günü toplantıya ça- ğırdı. Karayalçın PMnın oluşumunda "yüzde 70'e, yüzde 30 onuunın uygulan- masııu" isterken, CHP yöneüdleri "eşit temsfl dtşında bir oranı tartışmayı bÛe kabul etmeyiz" dediler. SHP ve CHP liderlerinin yapUklan iki görüşmeden olumlu sonuç ahnama- mışö. Karayalçın, "SHP çaös ve oran- sal temsil"de ısrarb olurken, Baykal da "CHP çaösı ve eşit temsfl" istedi. Tıkan- ma üzerine, Gaziantep Belediye Başka- nı Celal Doğan ile SHP içindeki Aydm Güven Görkan yanhlan devreye girerek baskı yapmaya başladılar. Gelinen nok- tada, Karayalçın "çatT konusunda, Baykal da "genel başkanuk" konusun- da ödün verdi. Karayalçın, "kinüik" sorunun aşılabileceğine ilişkin sözleriy- le, SHP'yi kapatıp CHP'ye kaülabıle- cekleri mesajını verdi. Baykal da genel başkanlığı Karayalçın'a bırakabileceği mesajını verdi. Bu durumda bütünleş- menin sağlanabilmesi için, PM'nin nasıl oluştunılacağı sorununun çözüme bağ- lanması gerekiyor. SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, bu konuyu görüş- mek üzere 1 kasım günü PM'yi toplantı- ya çağırdı. tnönü'denespri Karayalçın, dün genel merkezde bir süre parti yöneticileriyle göriiştü. SHP'- nin Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü de genel merkeze gelerek Karayalçın'a "geçmiş obun" dileklerini iletti. İnönü görüşmeden sonra gazetecilerle konu- şurken, solda birlikle ilgili espriler yaptı. inönü, gazetecilere "SHP ve CHP genel merkezleri arasında gizli tünel kazılıp gö- rüşmeler sürdürülebilir mi, baktmız mı?" diye sordu. Karayalçın da gazetecılerin "eşit temsile sıcak bakmaya başladığımz söyleniyor" sözleri üzerine "Yok öyle bir şey" dedi. Karayalçın'ın. CHP lideri Baykal'ın "genel başkanlık konusunda özveride bulunacağma" ilişkin sözlerin- den rahatsızlık duyduğu, bu konuyu aralannda görüşmediklerine dikkat çektiği belirtildi. Gürkan ekibindekilerin CHP yöneti- cileri ile temaslannı sürdürmeleri dikka- ü çekti. Bu ekiptekiler "eşit temsilin de kabul edilebileceğini" vurgulayarak CHP'nin ısteklerine olumlu yaklaştılar. SHP Grup Başkanvekillerinden Ercan Karakaş, "Aşılmaz bir sorun yok. Eşit temsil olabilir. Sonra, nasıl olsa kongre- ler olacak. Orada kimin daha çok ağırlı- ğı varsa, zaten o yönetime gelir" dedi. 50 kişilik SHP PMye Gürkan ekibinden 20 kişinin gjrdiğine dikkat çekilirken, PM'nin eşit temsili kabul etmesinin ola- naksız olduğu belirtildi. CHP eşit temsilde kararlı . CHP yöneticileri, eşit temsil konu- sunda ısrarb olduklannı yinelediler. CHP Genel Başkan Yardımcısı AB To- puz, "Eşit temsil dışında bir olasılığın tar- tışılmasını bile olanaklı görmüyoruz. Kimsenin eiinde terazi yok. Kimin güçlü olduğunu nasıl öiçecekler? Milletvekili say BI, üye sayısının fazla olması, a> antaj değil. CHP'nin adı var. İki tarafın da pa- zariık yapıyor gibi bir görüntü \ermesi, harekete zarar verir" dedi. Polisin Ankara Balgat'ta hücre evi olduğu iddiasıyla baskın düzenlediği evde, Devrimci Sol üyesi olduğu Oeri süriilen ve kimlikleri henüz açıklaıunayan iki kişi ökiürüldü(Fotoğraf:AA ) Devrimci Sol üyesi olduğuileri süriileniki kişi öldürüldü PoBs Balgat'ta ev bastı: 2 ölü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Terörle Mücadele Şu- besi ekipleri tarafından, Balgat'taki bir eve düzenlenen baskında, Devrimci Sol üyesi olduklan ileri sürülen iki kişi öldürüldü. Emniyet yetkibleri, baskın sırasında öldürü- lenlerin belgelerle birbkte nüfus cüzdanlannı da yaktıklan için kimbklerin henüz saptanamadığını söylediler. Baskın önceki gece saat 22.00 sıralannda gerçekleşti. Emniyet yetkibleri, operasyon sonrasında yapüklan açık- lamada, Balgat Cevizlidere Mahallesi 14. Sokak 13 numa- rada yasadışı örgüt üyesi iki kişinin oturduğunun belirlen- mesinin ardından. Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin eve baskın düzenlediğini bildirdiler. Yetkililer, evin sanl- masının ardından "testim ol" çağnsında bulunulduğunu. ateşle karşılık verilmesi üzerine, çalışma çıktığını söyledi- ler. İki saat süren çatışma sırasında evde bulunan iki kişi öldürüldü. Evde yapılan aramalar sonucu, bir adet "Uzi" marka otomatik silah, biri 14 mibmetre. diğeri 7.65 mili- metre çapında iki adet tabanca ile patlayıa madde yapımı- nda kullanılan malzemeler bulunduğu bildirildı. Çaüşma sırasında, iki katb gecekondu tipi evin ön bölümü panzerle yıkıldı. Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin, evden ateş açılması üzerine. karşıbk verebibnek için panzer getirdik- leri ve tuvalet olarak kullanılan ön bölümü yıktıklan öğre- nildi. Mermilerin isabet etmesi nedeniyle su borulannın patlaması üzerine, evi su bastı. Baskın düzenlenen gece- kondunun karşısındaki evlerin duvarlanndaki deliklerin. Devrimci Sol üyesi olduklan belirtilen iki kişinin çaüşma sırasında açtığı ateş sonucu oluştuğu bildirildı. SHPİzmir Çakmur Değirmenci gerginliği tırıııaıuyor İZMJR (Cumhuriyet Ege Bürosu)-İzmir Anakent Bele- diye Başkanı Yüksel Çakmur ile SHP İl Başkanı Hilmi De- ğhmenci arasındaki gergınlık Urmanıyor. SHP Genel Baş- kanı Murat Karayalçın'a dün bir mektup gönderen Çak- mur, il başkanının belediye yönetimine el koyduğunu sa- vunarak "Bu probiemi lütfen ivedilikle çözünüz. Genel mer- kez olarak demokrasiden yana, yerel yönetimlerin özerklik anlaytşından > ana tu- tumunuzu bekliyonız" dedi. SHP İl Başkanı Hilmi De- ğirmenci'nın parti tüzüğünde yer alan bir maddeye dayana- rak SHP Belediye Medis Grubu'na başkanlık etmesi ve bu duruma karşı çıkan Çak- mur'un toplantılara girmeme- siyle başlayan geribm, yeni bir boyut kazandı. Değirmenci'- nin önceki gün "Belediye yö- netünine müdahale etmemiz söz konusu değildir. Biz sadeee tüzukteki yetkimizi kullana- rak SHP Grubu'na başkanlık ediyoruz" açıklamasının ardı- ndan Çakmur, Karayalçın'a dün bir mektup gönderdi. İzmir'de yerel yönetimlerin özerkliğine aykın bir durum yaşandığını savunan Çak- mur. mektubunda şö\le dedi: "tl başkanı toplantıiara geli- yor, belediye başkanını bir yana itiyor ve grubıı yönetiyor. Parti defteri ile gnıba geliyor, "Burada konuşulan her şey bu tutanağa geçecek' diyor. Da- vul belediye başkanlarının boy- nunda, tokmak il başkanının eiinde olacak. Böylesine bir yö- nerinı anlayışı hiçbir demokra- tik ülkeoe yoktur" dedi. POLTTIKAGUJNLUGU HİKMET CETİNKAYA Çözüm... Güneydoğu'da PKK vahşetini durdurmak için nasıl bir çözüm gerekiyor? Lice SHP İlçe Başkanı önceki gün ATV'den Erbil Tu- şalp'in sorularını yanıtiarken aynen şöyle diyordu: "Meclisteki partiler bu işi çözmelidir. Çözümün yolu siyasidir..." Askerlerin tavrı ise artık belli: "Güneydoğu sorununu bize bırakın..." Yani askeri çözüm Dün TBMM'de terör zirvesi başladı. Toplantıya DEP dışında tüm partilerin temsilcileri katıldı. Aynı saatlerde bir SHP milletvekili grubu Diyarbakır'a hareket etti. Beş siyasi partiden beş milletvekili, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da giderek tırmanan PKK terörüne ve bölge sorunlarına ilişkin TBMM'de bir basın toplannsı yaptı. Ne diyordu milletvekilleri? Şöyle: "10 yıldır uygulanan olağanüstü hal bölgeye banş ye- rine daha fazla kan ve gözyaşı getirmiştir..." Doğru değil mi? Elbet doğru! 10 yıl içinde uygulanan sosyal, ekonomik, kültürel po litikalar Güneydoğu ve Doğu Anadolu yöresine banş getirmemiştir. Böylece izlenen tüm politikalar çözüm- süzlüğü ortaya çıkarmıştır. Beş partinin ortak basın toplantısında ortaya çıkan gerçek şudur: "Kürt sorununa demokrasi içinde çağdaş siyasi çö- züm gerekiyor..." Şimdi iki önemli nokta çıkıyor ortaya: 1- Güneydoğu'da ve Doğu Anadolu'daki PKK terörü askeri çözümle kurutulur. PKK terörü temizlenmeden siyasi, ekonomik ve kültürel atılımlar yapılamaz. 2- Çözüm demokrasi içinde olmalıdır. Çözümün yeri ise TBMM'dir. Acaba hangisini tercih edeceğiz? Demokrasi içinde siyasi çözüm mü, yoksa askeri çö- züm mü? Ülkenin en büyük sorununu oluşturan Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki PKK terörürün çözüm yeri elbet TBMM olmalıdır. Meclis'tetemsilcisi bulunan tüm siyasi partiler oturup tartışmalıdır. Sorun demokrasi içinde ve çağdaş bir biçimde ele altnmalıdır. Yöre halkı yoksulluk ve işsizliğini unutmuştur bugün. Onlar için ekonomik sorunlann yerini yaşama hakkı al- mıştır. O yörede yaşayanlar Türk olsun, Kürt olsun can derdi- ne düşmüştür. Sorunu demokrasi içinde çözmek zorundayız. Elbet ulusal birlik ve dayanışma sorunun çözümünde en önemli etken olacaktır. Bir başka konu... Güneydoğu'daki geri kalmışlık bugünün sorunu değil- dir. 1980 yılından bugüne dek geçen sürede işsizlik ve yoksulluk giderek artmıştır. Biz Lice'ye 1974 yılında gitmiştik ilk kez. Hani o büyük sarsıntdan sonra. Bizim 18 yıl önce ilk kez gördüğümüz Lice ve son kez TV'de izleyebildiğimiz Lice arasında bir fark yoktu. Insanlar yine 18 yıl önceki gibi yoksul ve işsiz- di. Ne diyor Lice Belediye Başkanı Nazmi Balkaş? Okuyoruz: "Halk hala deprem sonrası yapılan prefabrik evlerde oturuyor. 1974 yılından bugüne dek ilçeye hiçbir yatırım- da bulunulmadı. Gençler işsizlik nedeniyle dağlara çıkı- yor..." Niçin dağlara çıkıyor gençler? Lice Belediye Başkanı bir örnek veriyor: "Terör olaylannm artmasında ekonomik çözüntünün etkisi yüzde yüzdür. Başımdan geçen bir olay var. Bir vatandaş bana oğlunu belediyeye işçi olarak almam için başvuruda bulundu. Ben de belediyenin işçi alma imka- nı olmadığını söyledim. Aynı kişi birkaç ay sonra bana geldi ve şöyle dedi: 'Sen benim evimi yıktın, oğlumu da- ğa gönderdin. Eğer iş verseydin oğlum dağa gitmeye- cekti.'Bunun gibibirçokörnek var..." Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da on yıldan beri uygu- lanan olağanüstü hal, silahlı koruyucu yöntemi çözüm değil; çözümsüzlük getirmiştir. Gözü döhmüş katiller korumasız insanları öldürmüş- tür. Kundaktaki bebekler, okullardaki öğretmenler acı- masızca katledilmiştir. Son bir hafta içinde Diyarbakır'da 8, Van'da 1, Bitlis'te 6 olmak üzere 15 öğretmen öldürülmüştür. Onun için Güneydoğu'da ve Doğu Anadolu'da akan kan durmalıdır. Sorun oturup tartışılmalıdır. Şiddetin şiddet doğurduğunu arttk hepimiz bilmeli ve öğrenmeliyiz. Sıvas Raporu'ndakarşıbldımuhalefetşerhleri • Sıvas raporunda uzlaşma bitti. Oybirliği ile hazırlanan rapora üç ayn muhalefet şerhi konuldu. SHP'li Kul, irtica tehlikesine dikkat çekince, RP'li Şener ve D YP'Ii Öztaylan, Aziz Nesin'i suçladı. Şener ve Öztaylan Atatürk Büstü'nün dinciler tarafından kaldınlmadığını öne sürdüler. Gelişmeler üzerine, raporu "oybirliği" kaydıyla imzalayan SHP İstanbul Milletvekili Nami Çağan da muhalefet şerhi koyacağını açıkladı. HAKKI ERDEM ANKARA - TBMM Araştırma Komis- yonu'nun, 37 kişinin yaşamını yitirdiği Sıvas olaylan ile ilgib' olarak hazırladığı raporda, uzlaşma bozuldu. Uzun tartışmalar sonun- da, uzlaşma ile hazırlanan rapora son anda üç ayn muhalefet şerhi konuldu. Komisyon üyesi SHP'h Mustafa Kul, irtica tehbkesine dikkat çekince RP'li AbdüUatif Şeoer ve DYP'ü Cemal Öztaylan Sıvas olav lan nede- niyle Aziz Nesin'i suçladılar. Şener. Nesin'e "provokatör" suçlaması yöneltti. Gebşmeler üzerine, raporu "oybirliği" kaydıyla daha önce imzalayan SHP İstanbul Milletvekili Nami Çağan da muhalefet şerhi koyacağını açıkladı. Bazı üyelerin "oybirliği ile hazırlandığı" kaydını düşerek imzaladıklan rapor, muha- lefet şerhleri ile karşıhkb suçlamalan günde- me getirdi. ŞHP'ü Kul muhalefet şerhinde, mutabakat ile bir rapor haarlanması çaba- lanna karşın, raporun sonuç kısmında "her- kesin rahatlıkla kabul edebileceği ve savuna- bileceği sağlıklı bir değerlendirme yapılama- dığını" Mirguladı. Sıvas olavlannın Aziz Ne- sin'in kişibğine ve ve orada yaptığı konuş- malar üzerine oluşan tahrike bağlamanın, olaym boyutlannı daralttığını ve asıl dikkat çekılmesi gereken yanı gızlediğini belirten Kul. şu görüşleri dile getirdi: "Bu insanlık dış! eylem; laikiiğe, cumhuriyete, demokrasi- ye, özgür düşünceye, kültûr ve sanata karşı planlı, programlı ve örgiitlü olarak yapılmış alçakça bir saldırıdır. Çok ciddi bir bir çalı- şma sonucu hazırlanan raporda, bir tek keli- meyte gericilikten, irticadan, laiklikten ve de- mokrasiden bahsedilmemiş olması, bu ciddi komisyondan büyük beklentisi olan laiklik ve Sultan Abdal etkinlikleri sırasında tahriğe yö- nelen faaliyctler. oiavlar öncesinde >e sonra- sında alınmayan önlemler, olaylar sonrasın- daki gdişmeler üzerinde açıkuğa kavuşturu- lamay an karanlık noktalar olduğunu" savun- du. "Pir Sultan \bdal etkinUklerine Pir Sul- tan'ı tanımadığını belirten Aziz Nesin niçin ve nasd davet edilmiştir" sorusunu yönelten Şe- ner, şu görüşleri öne sürdü: "Yazılan, yayı- mi eseridirler? Olaylann başlamasmdan son- ra birkaç kez dağılan kalabalığı tekrar top- layarak evleme konsantresini sağlayanlar, önceleri Kültiir Merkezi, Vilayet ve Dörtyol arasında gidip gelen kalabalığı Madımak Oteli'ne yönlendirenler kimlerdir?" Raporda bu konuda bir bilgı obnamasına karşın. MİT Bölge Müdürü'nün. "PKK'nın Dev-Sol ve TİKKO ile işbiriiği yaparak Sı- Mudahil avukatlar: Devletpolitikasıyargılamadada sürüyor ANKARA (ANKA) - Sıvas davası müdahil avukatlanndan Göksel Arslan, Sıvas olaylan ve hazırbk soruşturması sırasındaki devlet pobtikasının, yargılama sürecinde de sürdüğünü ileri sürdü. Avukat Göksel Arslan. Sıvas'ta öldürülenlerin yakınlan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında devleti. yargılama sürecini etkilemekle suçladı. Sıvas olaylan sırasında gösterilen ihmalin sürdüğünü ve hazırlık soruşturması sırasında da ciddi davranılmadığını öne süren Arslan, davanın DGM'de görülmesinin de devletin yargılama sürecine etki edebilme çabasının sonucu olduğunu iddia etti. Avukat Göksel Arslan 21 ekim günü yapılan birinci duruşma sırasında da müdahil avukatlara ve ölenlerin yakmlanna yapılan saldınlann, DGM Başsavcısı Nusret Denüral'ın talimatıyla gerçekleştirildiğini ileri sürdü. Saldınlar sırasında. kendisi ile birlikte 5 kişinin gözaltına abndığmı ve gözaltı sırasında dövüldüklerini öne süren Arslan. daha sonra bu kişilerin doktordan 2 ve 5'er günlük raporlar aldıklannı bildirdi. Saldınlar sırasında pobslerin "Srvas'ta, biz de vardık gelin bizden hesap sorun", "Komünistin avukatı. başka savunacak adam bulamadınız mır' "Srvas'ta 35 komünist geberdi, siz de geberin ne olacak" şekh'nde bağırdıklannı iddia eden Arslan, bu davranışlann devletin Sıvas katliamındaki rolünün göstergesi olduğunu savunarak duruşma günü saldınlan gerçekleştiren polisîer ve DGM Başsavcısı hakkmda suç duyurusunda bulunacaklannı bildirdi. Arslan, aynca devletin Sıvas katliamı sanıklannın yanında olduğunu da iddia etti. demokrasi taraftan geniş halk yığmlannda hayal kırıklığı yaratacak \e insanJarımızın demokrasi içerisinde sorunlann çözümü ko- nusundaki inançları umutsuzluğa dönüşecek- tir" Kul'un bu muhalefet şerhine, RP'li Şener ve DYP'li öztaylan, hazırladıklan muhale- fet şerhleri ile misilleme yaptılar. Şener, Sı- vas'ın hassas bir çaüşma için uygun bir or- tam olarak görüldüğünü bildinrken "Pir nları ve konuşmalanyla düşünce ve inançlara hakareti, düşünce ve inanç hürriyeti olarak yorumlayarak sürekli olaylara sebebiyet ve- ren Azi Nesin'in kendisi bir provokatör mü- dür, yoksa pro>okatörier tarafından kullanı- unakta mıdır? Aziz Nesin'in davet edilmesi ve konuşturulması, Che Quavera, Lenin, Mahir Çayan, Dev-Sol, Kızıl Vildız amblem ve pos- terieri, cuma saatinde çalınan davul. bilinçli bir tahrikin mi, yoksa normal birer faaliyetin vas'ta eylem hazırlığı içinde olduklan" yö- nünde istihbarat aldıklannı söylediğini de bildiren Şener, terörü tırmandırmak isteyen- lerin muhtemel niyetleri konusunun da dik- kate alınmasmı istedi. Şener, olaylar arasın- da sökülen Kongre Binası önündeki Ata- türk Büstü konusunda da raporda yer alma- yan ilginç bir iddiayı gündeme getirdi. "Ata- türk Büstü'nün Srvas olaylanna belli bir gö- rüntü vermek isteyen meçhul failler tarafın- dan hedef alındığını" öne süren Şener, bu ko- nuda eldekı bilgiler arasında çelişkiler ol- duğuna dikkat çekti. RP'li Şener, komisyon raporunda değinilmemesine karşın muhale- fet şerhinde, olaylar sonrasında polis kurşu- nuyla çok sayıda insanın yaralandığı ve öl- düğü iddiasına da yer verdi. Şener, kurşunla ölen ve yaralananlann tespiti ile yeterince baüstik inceleme yapıbnadığını da öne sürdü ve Sıvas olaylan ile ilgib' bu konunun da aydınlatılması gerektiğini savundu. DYP'li Öztaylan da muhalefet şerhinde. Şener gibi Atatürk Büstü'nün olaylan yapan topluluk tarafından düşürüldüğü iddiasının boşlukta kaldığını savundu. Öztaylan. bu konuda ab- nan ifadelerde çelişkiler olduğuna dikkat çe- kerek "bgfliler tarafından üzerinde dunılma- yan bu konunun soruşturuhnası halinde orta- ya çıkacak gerçek durum Sıvas olaylan hakkında daha sağlıklı değeriendirmelere im- kan tanıyacaktır" dedi. Öztaylan da olaylar nedeniyle Aziz Nesın'i suçlarken şu görüşleri öne sürdü: "Olaydaki tahrik unsunınun gö- zardı edihnemesi gerekir. Aziz Nesin düşünce ve kanaat hürriyetinin de sınırlarını aşarak başkalanna ve başkalaruun inançlarına ha- karet unsurları taşıy an ifadeler kullanmıştır. Aynı tavnn Sıvas'ta da devam ettirilmesi has- sas bir toplumsal yapı arzeden Sıvas'ta, bir kısırn kimselerin bu çirkin hadiseye katıtma- lannda etkili olan önemli bir unsurdur. Srvas'ta meydana gelen hadiselerde, olay- lar öncesinde bazı belirtiler bulunmasma rağ- men tedbir alınmadığı, olayların başlamasm- dan sonra alınan tedbûierde de tamamen ön- görüsüz hareket edildiği açıkça görübnek- tedir. Bu durumun ihrnal ve basiretsizlik sınır- larını zorladığı da açıktır." Sıvas raporuna son anda muhalefet şerhi koyan milletvekil- leri, raporun TBMM Genel Kurulu'nda gö- rüşülmesi sırasında konuşma olanağı da elde ettiler. Bu milletvekilleri genel kurulda da ra- pora muhalefet şerhi koymalan konusunda- ki görüşlennı açıklayabilecekler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear