22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 22EKİM1993CUMA 4 HABERLER Aktuna'nın Diyarbakır'daki basın toplantısını bölgemuhabirleri televizyondan izledi Hükümetayrı, gazetecfler a\Ti toplandı SEÇİMYAPILACAK Aktuna, mart yerel seçimlerinin Türkiye'nin her bölgesinde gerçekleştirileceğini vurgularken, Erkan, görüşlerini, "Devlet istesin şimdi bile seçim yapılır. Olaylar olacak, ama eğerçamurlu yolda yürüyorsanız, ayağınızın çamura bulaşması doğaldır" diye açıkladı. 'ALLAHKORUSUiy Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Aktuna, Güneydoğu'da görevine devam eden basın mensuplannın can güvenliğinin devlet tarafından korunacağmı belirterek "Bu mücadelede Allah'ın bizimle beraber olmasını, Türk halkını korumasını istiyoruz" dedi. Yurt Haberteri Servisi-PKK'- nın, Güneydoğu'da basının ha- ber alma ve haber geçme özgürlü- ğünü şiddet kullanma tehdidiyle durdunnaya yönelik karan üze- rine, dün Dıyarbakır'a gjden ga- zeteci cemiyetkri ileDevlet Baka- nı YJdınm Aktuna ayn ayn basın toplanüsı düzenlediler. Gazeteci cemıyetlerinın yöneücıteri. Ak- tuna'nın Diyarbakır'daki TRT stüdyolannda düzenlediği top- lanüya katılmadılar Aktuna, cemiyet temsılcilennin toplantıya neden katılmadıklan sonısunu yanıtlarken, "Saym Nazmi Bil- gin, beraber geleceğiz, basın top- lantısını beraber izkyeceğiz de- mişti. Ama miDet, devletle yakın- laşmaktan korkuyor sanki. Sanı- run cemiyet başkanlaruun daha önemli işleri çıktı. Toplantnı izle- meyi bovun eğmek diye düşünme- mek uuun" sozleriyle yanıtladı. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti GAZETECtLERDtYARBAKIR'DA-Diyarbakır'da bürolan bulunan gazete ve ajanslara karşı terör örgötü tarafından vapılan Başkaru Necmi Tanyolaç ise, po; basküar sonucu Türkiye'de bulunan gazete ve ajans temsücileri ile demekler dün Diyarbakır'a geldiler. Merkezi Ankara'da bulu- İİS refaketınde, namlu alünda nan C.arprprilpr f pmivpti nivflriMkır HaTrtmfer r<>mivAri'ıwlı> hir t»s .n tnnlanteı <tt-»>nİMİi <Fr>tnörafA A) habercılık yapılamayacağını vur- gulayarak "O zaman bir taraf oknur. Biz kknsenin tarafından TOPLANTTYA KATILCVL Yüdınm Aktuna'nın basın toplantısına Türkiye Radyo TelevizyonKurumu{TRT), Anadolu Ajansı, Özgür Gündem, Zaman ve Söz gazeteleri dışındaki basın yayın organlannın Diyarbakır nan Gazeteciler Cemiyeti, Diyarbakır Gazeteciler Cemiyetfnde bir basın topiantısı dözenledi. (Fotoğraf. A A) 'dedı. degfliz" dedı. PKK tehdidi nedenıyle basın mensuplannın iş btraktıklan Di- yarbakır'da, basın topiantısı dü- zenleyen Devlet Bakanı ve Hükü- met Sözcüsü Aktuna'yı, bölge muhabirleri televizyondan izledi- ler. İş bırakan basın mensuplan- na, "Göreviıûze devam edin" çağ- nsında bulunan Aktuna, görevi- ne devam eden basın mensuplan- nın can güvenliğinin devlet tarafından "kesinkes" korunaca- ğını söyledı. Aktuna. "Allah bu mücadelede bizimle beraber olsun, Türk halkını korusun" dedi. Devlet Bakanı Yıldınm Aktu- na, dün geldığı Dıyarbakır'da TV-GAP'tan canlı olarak yayım- lanan ve devletin terörfc mücade- lede kararlı olduğu mesajıru içe- ren bir basın topiantısı düzeıüedi. Aktuna'nın TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü stüdyolannda gerçekleştirdiğı basın toplantısı- nı, Ankara ve Istanbul'dan giden yaklaşık 100 gazeteci izlerken. toplantıya TRT, Anadolu Ajan- sı, özgür Gündem, Zaman ve Söz gazetelerinin dışındaki basın yaym organlannın Diyarbakır muhabirfcriyle. gazeteci cemiyet- lerinin başkanlan katılmadılar Türkiye'de ınsanlann hıçbir zaman etnik kökenleri nedeniyle farklı muameleye tabı tutulmadı- ğını vurgulayan Aktuna, Kürt kökenli bakanlann ve milletve- killerinin olduğunu hatırlattı. Aktuna. Türkiye'yi bölme dü- şüncesinin bir hayal olmaktan öteye gidemeyeceğmı kaydetti. Türkiye'nin demokratik bir ül- ke olduğunu, basın özgürlüğü- nün de demokrasınin aynlmaz bır parçası olduğunu kaydeden Aktuna. bu nedenle bürolannı kapatan gazetecilenn geriye dön- rnelerini ve işlerine devam etmele- rini istedi. Aktuna, bır soru üzerine, mart yerel seçimfcnnin Türkiye'nin her bölgesinde yapılacağını vur- gulayarak "Türkiye Cumhuri- yeti'nde seçim olduğunda, her bölgede yapdır. Bir bölgede vapa- mazsaıuz, orda gûcünüz vok, zaa- fıyetiniz var demektir. Şu anda seçme gidiLse birçok sıkıntı söz koBusu olur. Bu sıkıntüann neden- lerini ortadan kaldırmak lazım. Devletin otoritesini sağlamak la- zm" 'Kimse endişe etmesin' Basın topiantısı sonrasında ga- zetecılerin bu konudakı sorulan- nı yarutlayan Olağanüstü Hal Bölge Valisi Cnal Erkan, bir ga- zetecinin, Güneydoğu'da çok sayıda köyün boşaltıldığını ve in- sanlann evsiz kaldıfmı ifade et- mesi üzerine, "Devlet hem yapar, hem yakar mı? Bu iddiayı savu- nanlar saçmalıyor'' dedı. Basın toplanüsında bır gazete- cinin, Başbakan Vekıli Neanettin Cevheri'run, "Bölgeye savaş mu- habirleri gönderin" şekkndekı açıklasını hâürlatması üzerine de Aktuna, Cevheri'yi savunarak şunlan söyledi: "Bu bötgede savaş >ok, terör var. Sayın Bakan şunu ardatmak istedi; bazı ülkelerde, bazı bölge- lerde savaş olur. ihtilaller olur. Basui mensupian da oraya gider, görevlerini vaparlar. Gazetecilik cesaret isteyen bir meslektir. An- latılmak istenen buydu." Aktuna. TBMM Başkaru Hü- samettin Cindonık'un, Başbakan Tansu Çiller'ın hemen ardından terör konusunda hderlen toplan- tıya çağırdığının hatırlatılması ve bu çauşmalann iki ayn platform- da sürdürülüp sürdürüİemeyece- ğınin sorulması üzerine de şu yarutı verdi: "Saym Cindoruk çağn yapmış, Sayın Cumhurbaşkanı da aynı çağnyı yapabilir. Bu. devleti yöne- ten insanlann terörii önleme konu- sunda aynı doğrultuda düşundük- lerini. büieştiklerini gösterir. Konuy a verilen önemin göstergesi- dir yapılan çağnlar. Aktuna. top- lantıya katdan Özgür Gündem muhabirinin, gazetesine yönelik sakbnlan hatıriatması ve son 1 yıl- da 7 Özgür Gündem muhabirinin öMürüidügünü belirtnvesi üzerine de, şunlan söyledi: "Devlet bunlann faiUerini bul- mak istemiyor mu? İstivor elbette. l ğur Mumcu gibi çok değerli bir yazar öidürüldü. Faili yakalandı mı? Ama çalışıyoruz. hepâni va- kala> acağız. Özgür Gündem mu- habirlerivie ilgili olarak devlete v. önelik suçlamalann hepsi gerçek dışıdır. Birdenbire kaybolan in- sanlar için. hemen devleti sucla- mak yaniış. Bu, bazı insanlarda saplantı haline geldi." muhabirleri ve gazeteciler cemiyetleri başkanlan katılmadı. dea daha mı Beriyiz7T1 dedi. Bu arada Diyarbakır toplantı- sını organize eden gazeteci cemı- yetkrinın başkanlan, Güneydo- ğu Gazeteciler Cemiyeü'nde bir toplantı düzenlediler PKK'nın açıkça "bedeT' ilan etüği gazete- cilerin Diyarbakır'a gehşi nede- niyle, kentte olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, PKK tehdidi sonrasında kapatılan cemiyet bi- nası çevresinde de güvenlik gö- revlileri adeta "etten duvar" oluş- turdular. Ankara Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin. amaçlannın şov yapmak olmadı- ğını belirterek, Diyarbakır'a bası- nın susturulamayacağını anlat- mak için geldiklerini söyledi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkaru Necmı Tanyolaç ise, po- lıs refakatinde, namlu alünda habercilik yapılamayacağını vur- gulayarak "O zaman bir taraf okınur. Biz kimsenin tarafında de- fftiz" diye konuştu. Güneydoğu Gazetecıler Cemiyeti Başkanı Ramazan Pamuk da PKK tehdi- di nederuyle cemiyet binasını ka- patmak zorunda kaldıklannı ifade ederek şunlan söyledi: "Kimse bizi yanuş ardamasın. Biz hiçbir ekolün. kesimin tarafı değiliz, adamı değiUz. Bize bir ka- rar tebiiğ ediidi. Biz bu karann ciddivetine uymak zorunda kal- dık." Muhalefetten destek BIRBAKIMA Aktuna, basın toplanüsı son- rasında bir gazetecinin. Diyarba- kır'a gelen gazeteciler cemiyeti temsılcilennin toplantıya katıl- madıklanm hatıriatması üzerine de bu konudaki görüşlerini şöyle ifade etti' "Sa>ın Nazmi Bilgin, beraber geleceğb., basın toplantısını bera- ber izleyeceğiz demişti. Ama mil- let, devletle >akırdaşmaktan kor- kuyor sanki. Devlet. millerten ayn değil ki. Biz seçimle gelen insanîa- rız. Sanırım cemiyet başkanlan- mn daha önemli işleri çıktı. Top- lantıy ı izlemeyi, boyun eğmek diye düşünmemek la/ım. Devleti des- teklemek, etkinliğine katılmak, boyuneğmek değildir. Öyte günier yaşı>oruz ki, bugünlerde sen-ben kavgasıolmaz." TRT bınasından aynlırken Özgür Gündem muhabiriyle kar- şılayan Aktuna, muhabıre, PKK liden AbdullahÖcalanm. lakma ısimle gazetede yanlar yazdığını hatırlattı ve "Demokratik pek çok ülkede buna izin verilniez. Türkiy e ise bu müsamahay ı göste- rebiliyor. Ama yinc de devletin \ aptıklarından yakınıbyor. Biz demokrasi konusunda Türkive'- PKK Kaçvrdan poEskr,öHi buhmduYurt Haberleri Servisi • Tunceli'nin Nazimiye ilçesin- den kaçınlan bir komiser ile bir polis meınuru ölü bulun- du. Bıngöl'ün Genç ve Şır- nak'ın Beytüşşebap ilçelerin- de 8 PKK militaru öldürüldü. 2 mılıtanın da cesedi bulundu. Anadolu Ajansı'run Tun- ceü/Ağn kaynaklı haberine göre önceki akşam saatlerin- de kimlikleri behrlenemeyen kişilerce kaçınlan komiser Mehmet AK Yapraklı ile poüs memuru Remzj Yemez'in ce- sedi dün sabah ılçe çıkışında vatandaşlar tarafından bu- lundu. Yetkilikr olayla ilgili geniş çaplı araşrjrma ve soruştur- manın sürdürüldüğünü bil- dirdiler. Öte yandan Ağn'nın Tulak ilçesı Yukan Kargalı Köyü'ne baskıtı düzenleyen PKK rnııi- tanlan köy öğretmcni Musta- fa Lzaruar'ı yanlanna alarak kaçülar. Baykal bugün Diyarbakır'da ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, parti yöneticileri ve milletvekillerinden bir heyet- le, Güneydoğu bölge toplantısı- na katılmak üzere bugün Di- yarbakır'a gjdecek. Türkiye'nin bütünlüğü ve demokratik reji- mın geleceğıni cıddi olaylann tehdit ettiği bir ortamda Diyar- bakır Bölge Toplantısf nın dü- 2Enlendığine değinen CHP Genel Sekreten Günay, Güney- doğu'da sorunlann baskıcı re- jımlerle çözülemedıginı ve bas- kının terörii beslediğinı vurgu- layarak şunlan söyledi: "Baskı rejiminin \ arattığı ka- çmümaz haksızlıklar terör örgü- tüne kitle desteği sağlıyor. O nedenle Olağanüstü Hal ıngula- masuıa şimdiye kadar uygun bir yöntem olarak bakmadık. S«kı- yönetim eğOimlerini de destekle- yemeyiz. Her şeye rağmen çare, insan haklarından, demokrasi- den. daha çok özgürlük >e daha çok eşitlik ilkelerinden vazgeç- •nemektir." BAĞ1MSIZ MEHMET KOCAPEMİR'DEN HABER AL1NAM1YOR TıuıceliBelediyeBaşkanıkayıp Yurt Haberieri Servisi - PKK'nın ölümk tehdit ettiği bağımsızTunceli Belediye Başkanı Mehmet Kocadetnir'den haber alınamıyor. Belediye Başkan Yardıması Hıdır Demiı'in ise görevinden istifa ettiği öğrenildi. PKK tarafından 8 ekimde dağıtılan büdin ile "Kontrgerilla elemaın olduğu *e üc gerillanın öldürülmesini sağladığı" öne sürülerek ölümle tehdit edilen Tunceli bağımsız Belediye Başkaru Mehmet Kocademir'den birkaçgündür haber alınamıyor. Telefonla ulaştıgımız Tunceli Belediyesi yetkilileri, Başkan Kocademir'in nerede olduğu konusunda çehşkili açıklamalarda bulundular. Belediyede ulaşabildığimiz kimi yetkilikr Başkan Mehmet Kocademir'in belediye ışkri için Ankara'ya gıttigini söykrken bazı yetkilikr de yurtdışma 'kaçöğı'nı iddia ettıkr. Ancak Belediye Başkanı Mehmet Kocademir'in yakın akrabalan, ıddialan yalanlayarak Başkan'ın yurtdışında olduğunun dogru olduğunu, ancak kaçmak gıbı bir nıyeünin olmadığını söyledikr. Bu arada Tunceli Belediye Başkan Yardımcısı Hıdar Demrr'in bekdiyedekı görevinden istifa ettiği öğrenildi. Tunceli Belediyesi şu anda yönetim boşluğu içinde bulunuyor. 25ekimdeki toplantıda PKK'nın basına yöneliktehdidi görüşülecek Cindorukliderlerî toplantıyaçağırdı ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-TBMM Başkaru Hüsamettin Cindoruk, PKK'nın Güneydoğu'da basına yönelik tehditkri ve gazetekrin Diyarbaİar bürolannı kapatması üzerine, parlamentoda temsil edilen 11 partinin genel başkarunı 25 Ekim Pazartesi günü toplantıya çağırdı. Cindoruk, siyasi parti liderkrine gönderdiğı yazıda, şu göriişlereyer verdi: "Ülkemizin güvenlik sorunları ve kunımlanna ilişkin genel ve güncel konularv, düzenkmeleri ve uvgulamalan. siyasal partilerinüzin birlikte değerlendirmesi zonınlu hale gelmiştir. Cumhuriyetimizın ve demokrasimizin temeh" yüce mediste temsil edilen siyasi partilerin sayın genel başkanlarının katdacağı bu toplantıda gerçekkşecek görüş alışverişi \e önerüerin, devlet organlarına katkı ve sorunlann çözümlerine milli uzlaşma sağlayacağı inancındayun. Bu nedenle 25 Ekim 1993 Pazartesi günü saat 11.OO'de yaplacak toplantıyı onurlandırmanızı rica ederim." DEP Genel Başkanı Yaşar Kaya tutuklu olduğu için çağnmn kıme göndenleceği konusu da sıkıntı yarattı. TBMM Başkanı, çağn metninin Genel Başkan Vekili Murat Bozlak'ın yerine, DEP'in parlamento sözcüsü seçikn Van Milktvekilı Remzi Kartal'a gönderilmesini uygun buldu ve Kartal, "isnıen'" toplantıya davet edildı. Parlamentoda temsil edilen 11 siyasi parti şöyle: DYP, ANAP, SHP, CHP. RP. MHP, DŞP. DEP, Yeni Parti (Yusuf BozkurtÖzal). Büyük Birlik Partısı (Muhsın Yaacıoğlu). Millet Partisı (Aykut Edibali). ANAP. bölgeye Hasan Kork- mazcan başkanbğında bır heyet gönderdi. Korkmazcan, An- kara'dan aynlmadan önce dü- zenledıği basın toplanüsında. basına tehdidin terörün yeru bir boyoıtu olduğunu belirterek. "Basraa yönertilen tehdit halkımt- zuı haber alma, gerçekleri öğren- tne ve çağdaş kalma özgürlükleri- neyönetiktir"dedı. Korkmazcan, bölge halkıyla ve basınla daya- nışma ıçınde olacaklannı kaydet- ti CHP Grup Başkanvekili AH Dinçer de dün parlamentoda dü- zenlediği basın toplanüsında. Güneydogu'da basının çalışma- lannı durdurmasırun, ülkenın her geçen gün daha kötüye gjttiğinın işareti olduğunu öne sürdü. Hü- kümetın, "acz içinde'" olduğunu savunan Dinçer. "Ülkemiz co|- rafyasnun bir bölümünde devletiıı varhğı tartışmalı hale gelmiştir. Bunun sorumluluğu hükümete ait- tir. Sorumluluğunun gereklerini yerine getirmek zorundadır"' diye konuştu. Birdal: Sorumlu devlet İnsan Haklan Derneğı Başka- nı Akın Birdal. dün yaptığı yazılı açıklamada. devletin, bıreyin ve basının özgürleşmesını sindıre- mediğini. bütün gazete ve dergıle- ri Resmi Gazete olarak görmek ıstediğinı iddia ettı. Birdal. bası- nın tşkvinı yenne getirememesı- nin binncı derecede sorumlusu olarak devleti gördüklerinı söyle- di. Merkezi Vıyana'da bulunan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), gazetecilenn PKK tarafın- dan kaçınlmasını kınadı. 1PI ta- rafından önceki gün yayımlanan büdiride, "önde gelen gazete, dergi, yaym kuruluşları ve haber ajanslarınuı 2000'in üzerinde ga- zeteci ve editönı temsil eden IP1, Türk Basın Heyeri'nin bu olaylan kmamasını desteklemekte, PİCK'- yaflltimatomunugeri çekmesi için çağn yapmaktadır" denıldı Uluslararası Gazeteciler Fede- rasyonu Genel Sekreten Aidan VVhise. basına vaptığı açıklama- da, örgütün, PKK'nın gazetecilere yönelik tehditlerine kararlı bir şe- kilde karşı koyacağını bildirdi. SERVER TANÎLIİ Rıfat llgaz İçin... Hep kasvetli haberler gelecek değil ya Türkiye'den; iç açanları da oluyor arada. Geçen hafta aldığım öyleydi. Zarfı açtım, içinde güzel bir davetiye; Rıtat llgaz Kültür Merkezi adına Çınar Yayınları'ndan geliyor: "Şair, yazar ve edebiyatımızın 'Koca Çınar'ı, Rıfat llgaz /n anısma bir kültür merkezi oluşturduk. Rıfat llgaz Kültür Merkezi'nin açılış töreninde sizleri de aramızda görmekten onurdu- yacağız." Ve yanda, onun 'B/7meyecefc/e/-'şiiri. Hatırladınız mı? Olsun, bir kez daha okuyalım o güzel dizeleri. Geride kalanlara ne bırakacağım, Çocuklanma, Onlann da çocuklanna? Olsa olsa Karadeniz'den payıma düşeni, Beş on evlek yer gökyuzünden. Ne vermek istedimse sağlığımda Ne veremedimse, Gizlenip kaçışlardan... Biliyorum bu yüzden Yokluğumu çekmeyecekler, Hep yaşıyormuşum gibi gelecek ontara Biraz ötelerde, uzaklarda... Babamız diyecekler, dedemiz, Dur durak bilmezdi, Dert nedir, fasa nedir bilmezdi... Neyi bildiğimi bilmeyecekler. Şimdilik buralardan ayrılamaz durumdayım ya, katıla- madım o yüzden 15 ekimdeki açılışa; aldılar mı almadı- lar mı bilmiyorum, içine yüreğimi de koyup bir mesaj yollayabüdim sadece. Siz de katılmamışsanız, bir şeyi yapmanız mümkün Beyoğlu'ndan geçip Küçükparmak- kapı Sokak'ta, 23 numaradaki Rıfat llgaz Kültür Mer- kezi'nde, onun sanatı, eserleri ve yaşamı ile ilgili olarak açılan sergıyi 1 kasımadeğin ziyaretedebilirsiniz. Etmelısiniz de... Rıfat llgaz'ın sanatındaki aşamaları adım adım izleyip tadına asıl varan, benim kuşağım oldu. önce şair kimtt- ğiyle bizl kendisine bağladı; sonra mizahı girdi devreye. Bir yandan Aziz Nesin, öte yandan o, yüzümüzü Türkiye gerçekliğine çevınp kahkahalarla güldürmüşlerdir bizi; güldürmüşler ve hemen arkasından düşündürmüşter- dir. Çünkü, yapıcı bir mizahtı ellerindeki. Çürüyüp dökü- leni gösterirken, daha güzel bir dünyayı da sezdiriyor- lardı bize. Alabildiğine hınzırca, ama alabildiğine insancıl olarak da. Hoşgörülü, bir o kadar da külyutmaz bir kuşaktan geli- yorum; böylesi bir yetişmede, bu iki büyük ustanın eme- ği başta gelir. Bir nebze filozofluğumuz mu? Başta onlardan yine. Yo öyle demeyin! Bu toplum, ta Nasrettn Hoca'dan başlayarak, filozofunu mizahçı olarak yetıştirmiştir. Rıfat llgaz ve Aziz Nesin, kaç yüzyıllık bir geleneğin, çağımız- daki iki doruğudur. Çekilsinler aradan, gülüşünuzehalel gelir; kötümserliğe düşersiniz olan-bitenden; buruklaşır damağınız, tuzunuz-biberiniz eksilmiş gibi olur sofranız- dan... Felsefe dediğintz de, yaşamı asıl anlamlı kılan dü- şünce değil mi? Ve bizi gerçekten bağlayan dünyaya? Bilmiyorum anlatabiliyor muyum? Rıfat llgaz'ın şıiri dedim de aklıma geldi. Düzyazıya el atmaya kalktığında, şiirde kişiliğini bulmuş ve kendini kabul ettirmiş bir şaırdı. Gerçekliğe bakış açısından ise, hatırlayacaksınız. '1940 kuşağı' içinde yer alır. Ha bakt- nız, içinde Ömer Faruk Toprak'ın Niyazi Akıncıogkı'- nun, A. Kadir'in, Cahlt Irgat'ın, Artf Damar'ın ve daha başkalannın yer aldığı bu kuşak, hakkı yenmiş bir ku- şaktır; devrin siyasal iktidarının o şairlere biçtiği acıdan en çok pay da Rıfat llgaz'a düştü sanıyorum. Hepsi eiimin altında o şiirlerin şımdi. Onun toplumcu görüşünü yansıtan, içine yapıcı bir yerginin yanı sıra, yalnız Rıfat llgaz'a özgü diyebilecegt- miz ince bir alayın da zaman zaman gelip oturduğu bir şiir; üstelik donup kalmayan, kendini yenilemesini bil- miş bir şairin söyledikleri... İşte şimdi kurulan Rıfat llgaz Kültür Merkezi, bu büyük' yazardan bize kalan edebiyat ve sanat mirasına sahip çıkacak; yayıp duracak halkımıza. Ne onurlu bir hizmet! Elleri dert görmesin, bu yapıyı kuranların!.. SavaşKarşıtlarıDenıeği BaşkanıIyidoğanserbest İstanbul Haber Servisi- Hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alınan Savaş Karşıtlan Derneği Başkanı Arif Hikmet İyidoğan serbest bırakıldı. Iyıdoğan'ın gözaltına alınmasının sav aş karşıtlanna gözdağı verme amaa taşıdığını belirten Dernek Yönetim Kurulu. İyidoğan ın gözaltındayken tehdit edildığini ileri sürdü. Savaş Karşıtlan Derneği'nden yapılan açıklamada İyidoğan'ın Gayrettepe'de gözaltında tutulduğu sürece birçok kez.^Neden yeşil demeği kurmuyorsun da Savaş Karşıtları Derneği kunıyorsnn? Burav a her getişinde bu kadar rahat etmezsin, ayrıca insanlar çatışmada öldürülüyor, bir gün çatışmada sen de öMürülebilirsur dıyerek tehdit edildiği kaydedildi. Dernek Yönetim Kurulu'nun açıklamasında aynca, duyariı kişi ve kuruluşlar tepki göstermeye çağnldı. Diyarbakır'dan izlenimler Adı konulmamış savaşta iş, şirazesindençıktı ÇETİN YtĞENOĞLU Adı konulmayan savaşta önce esnafa ke- penk kapattırdılar, sonra şoförlere kontak... Kapatmayanı örgüt, kapatanı devlet ceza- landu-dı. Gün geldi, insanlar devletten başka örgüte de vergi ödemeye başladılar. Yoku- lukta "teröre karşı sigorta vergKf'ni uygula- maya koydular. Bazı otobüş fırmalan çift ta- rife uygulamaya başladı. Örneğin Adana - Bitlis 150 bin lıradır. Ama bu paraya yolcu- luk gûvenli değildir. Başmıza bir şey gelmesi- ni istemiyor, güvenli yolculuk arzu edıyorsa- nız ödeyeceğinız para 200 bin liradır. Arada- ki 50 bin lira "geçiş \ergisiw olarak kesilip örgüte gıtmektedır. En sonunda da gazete bürolannı kapattınp gazetecilere kalem bı- raktırdılar. Örgüt karşı haber ajansı aracjlığıyla basın kuruluşlanna faksladığı 20 Ekim 1993 tarihli "haber bültenTnde Gü- neydoğu'da "basına ambargo"nun henüz yeni eylemler dizisinin başlangjcı olduğunu duyuruyordu. Bültene göre Türkiye Cum- hunyetı (Bültende T.C. diye yazılmış söykr- ken 'tece' dıyorlar) bölgeye gjremeyecekti. Basın meslek örgütlennin Dıyarbakır'a düzenlediği "moral gezisi''nde gazeteciler "Güneydoğu gerçeği'"nin nasıl ürkütücü bo- IBasın meslek örgütlennin Diyarbakır 'a düzenlediği "moral gezisi"nde gazeteciler "Güneydoğu gerçeğT'nin nasıl ürkütücü boyutlara geldiğini gördüler, öğrendiler. SavaŞ mUİiabİPİePİNecmettin Cevheri ise adı konulmayan savaştan sözederken gazetecilenn bölgeye savaş muhabirlerini göndermelerini istemişti. tşte bu demeç Diyarbakırlı gazetecilerin büyük tepkisine yol açmıştı. yutlara geldiğini gördüler. öğrendiler. Bazı günier örgütten, halktan ve güvenlik güçlerinden olmak üzere 100'ü aşkın insan ölüyordu bölgede. Şimdiye dek 10 bin insan yaşamını yitinruşti. Bu "10 bin evden cenaze çıkü" demekti. B_u ölüler yalnız Güney- doğu'dan değildi. Yurdun birçok yerinde 10 bin anamn yüreği yanmıştı. İnsanlar ilk akşamdan evlerine çekiliyor- lardı. Bir otorite boşluğu denılemese bile. "çifte otorite"den söz edilıyordu artık Gü- neydoğu'da. Devletin de örgütün de baskı- sından yılmıştı halk. "Ara dayağı" yememek için insanlar evlerini. yurtlannı terk ediyor- lardı. tlk durak Diyarbakır'dı. Sonra ola- naklar elverdiğince daha batıya göçülüyor- du. Geçen yıl 500 bin olan Diyarbakır'ın nü- fusu bır yılda 1.5 milyona yaklaşmıştı. Ge- çen yıl ortalama bir kent dunımunda olan Diyarbakır bir yılda nüfus açısından "met- ropol" konumuna gelmiştı. Ancak kentın altyapı olanaklan 300 bin kışılik nüfusa gö- reydi. Ekktrik. su. kanahzasyon tam anla- mıyla "müflis" olmuştu. Aşın göç Diyarbakır'da mşaat sektörünü canlandırmıştı. Yap-satçılann bayram ettiği Diyarbakır'da şımdi denetimden uzak bir inşaat anlayışıyla mantar gibi çok katlı yeni "Hicret" apartmanlan dıkılıyordu. Bağlar, Seyrantepe gibi semtlerde göçle adeta "get- to"lar oluşmuştu. İnşaat sektörü yine de ta- lebi karşılayamıyor, bir evde 15-20 nüfusa ulaşan 3-4 aıle bır arada yaşamak durumun- da kahyordu. Diyarbakır'da öğrendiğımiz kadanyla Güneydoğu'da "basına ambargp"nun ge- rekçesi "yanlı haber"den çok "Ozgür Gûn- dem Gazetesi" üzerindeki baskılardı. Bır de Türk basını "oluk oluk" akan kanın durdu- rulmasında "arabuluculuk" görevmı yapmamıştı. Gazetecilere ulaştınlan haber- kre göre örgüt bu ambargoyu aslında kanı durdurmak için yapmıştı. Böyle dıyorlardı. Dağlarda gezmekten zevk almıyorlarmış Si- lahlann susmasının bir çaresi varmış. Ve devlet bunu yapmıyormuş... Olayın geldiğı boyutlan görmezden gelen üst düzey devlet yetkilileri, "Biz daha çok öl- dürdük" demeçkn veriyorlardı. Bu arada hükümetin bakanlan da birbırinden farklı konuşuyorlardı. Basın meslek örgütlennin moral gezisıni duyunca alelacele Diyarba- kır'da basın topiantısı düzenleyen Devlet Bakanı Yıldınm Aktuna, "Bu bölgede savaş yok, terör vardır" diyordu. Necmettın Cev- heri ise adı konulmayan savaştan söz eder- ken gazetecilerin bölgeye savaş muhabirleri- ni göndermeknni ıstemıştı. İşte bu demeç Diyarbakırlı gazetecilerin büyük tepkisine yol açmıştı. Diyarbakırlı gazeteciler tepkıle- rini jöyle dile getirdi: "Örgütün basktsi ile Diyarbakır'da 50 ga- zeteci iş bıraktı. Tehdit, bunlann yerine tstan- bul'dan gelecek gazeteciler için de geçertidir. Bu iş bu kadar kolaysa Sayın Cevheri Lrfa'- dan Ankara'da bir devlet kurumuna aldrdığı gazeteci veğenini Divarbakır'a gondersin."1 Harcamalanru Ankara Gazeteciler Cemi- yeti'nin karşıladığı dünkü gezide dikkat çe- ken birkaç nokta da şunlardı: - Geknlerin tümü basın meslek örRÜtü yö- neticileriydi. Içlerinde bir genel yayın yönet- meni -Hasan Ydmaer- dışında üst düzey yönetıci yoktu. - Basın meslek örgütü mensupian "morar için geldikleri Diyarbakır'da yayımladıklan ortak açıklamayı şu tümceyk noktaladılar: "Gazetecilerin kalemi terörün öMürücü si- lahı karşısında da susmayacaktır." Bu arada öğrendiğimiz bir habere göre ise bölgede iş- lenen iki cinayeti TİT (Türk İntikam Tuga- yı) adlı örgüt üstlenmişti. PKK ve Hizbul- lah'tan sonra TİT çıkmıştt ortaya. Haberi duyan bır gazeteci dedi ki: "Meslektaşlarmız bize moral vermeye gebnişler. Sağolsunlar. Ama halkmızui daha çok morale ihtiyacı var. Çünkü Gü- neydoğu'da iş, şirazesinden çıktı."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear