22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3OCAK1993PAZAR 14 HABERLER Dışişleri Bakaıiı Hikmet Çetin diplomasinin 1993 önceliklerini Cumhuriyet'e açıkladı: BM'ninyenilenmesi gerekiyorHALUKGERAY ANKARA - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, dünyanın soğuk savaş sonrasındaki gelişmele- re haarlıksız yakalandığıni bildirerek, Tür- kiye'nin 1993 yılında uJuslararası kurumiarda reform yapılarak, "müdahalelerin objektif kıs- taslara" bağlanması için çalışacağını bildirdi. Çetin, BM Güvenlik Konseyi'ne, ekonomik açıdan güçlenmiş Almanya ve Japonya'nın ya- nında, "bölgesinde ağırlığı olan ülkelerin" de dahil olması gerektiğini bildirdi. Çetin, Türkiye'nin 1993 yıhndaki dış politi- ka önceliklerini Cumhuriyet'e açıkladı. Dışiş- leri Bakanı 1993'ün en önemli gündeminin Bosna-Hersek'teki durum ve Makedonya'nın tanınmasının olacağını; Türkiye'nin, gelecektc çok önem kazanacak Pasifik bölgesiyle ekono- mik ilişkileryanında siyasi ilişkilerinin geliştiri- leceğini bildirdi. Çetin, 1993'te dünya istikran açısından eski sovyet cumhuriyetlerine mali yardımın artınlması gerektiğini vurguladı. Geçen yılın dünya ve Türkiye açısından ta- rihte iz bırakacak bir yıl olarak geçtiğini söyle- yen Çetin, soğuk savaş sonraanda ortaya çı- kan umut ve beklentilerin gerçekleşmediğini, tam aksinc bir karamsarlığın ortaya çıkuğını vurguladı. Karamsarlıklann, Türkiye'nin bu- lunduğu bölgelerdeki olaylar nedeniyle oluştu- ğunu belirten Çetin, "Birleşmiş Milletler'in, eski yapısıyla bu sorunlann üstesinden geleme- yeccği anlaşılıyor" dcdi. Bütün bu beklentilerin, kötümserliklerin, umutlann somutlaştığı yerin, Türkiye'nin çev- resinde olduğunu söyleyen Çetin, şöyle devam etti: "Bunlann içinde özellikle Bosna-Hersek, bu olaylann en kritik noktasıdır. Jkinci örnek, Karabağ'dır. Alınan tüm önlemlere karşın. • Dışişleri Bakanı, 1993'ün en önemli gündeminin Bosna-Hersek'teki durum ve Makedonya'nın tanınmasının olacağını, Türkiye'nin gelecekte çok önem kazanacak Pasifik bölgesiyle ekonomik vc siyasi ilişkilerinin geliştirileceğini bildirdi. Çetin, 1993'te dünya istikran açısından eski sovyet cumhuriyetlerine mali yardımın artıniması gerektiğini vurgulad;. olaylar devam edıyor. Tacikistan'ın hemen ba- ğımsızlıktan sonra içine düştüğü iç savaş, Af- ganistan'ın, kargaşanın devam ctmesi, lrak olayına aradan uzun zaman gcçmiş olmasına karşın bir çözüm bulunanamış ohnası, yoğun umut vc beklenlileri ortadan kaldıran başlıca ncdcn olmuşlur." Türkiye'nin 1992'de çcvresinde oluşan çok sayıda bunahmla eşzamarüı olarak uğraşmak zorunda kaldığını ifade cdcn Çclin, Türk dip- lomasisinin sczgı gücünün, olaylarla kanıtlan- dığını, Türkiye'nin büyüklüğüne ve ağırlığma uygun olarak sorumlu bir polilika izlediğini söylcdi. Uluslararası kurum vc ülkelerin, bu yeni düzcne uyum sağlayacak csncklik vc ça- bukluğu gösteremediğini söyleyen Çetin, şöylc devam ctli: "BM'nin eski yapısıyla bu sorunlann üsle- sindcn gclcmeyeccğı anlaşılıyor. 1993 yılında ycni dünya düzeninin yapunm gücüyle oluş- masında yarar vardır. Bütün kurumiann bir an önce yeni dünya düzcninc görc ycnidcn ya- pılandırmalan gerekir. BM'nin mutlaka bir reform yapması laam. Yapacağı müdahalele- rin objcklif kurallara bağlanması gerekir ve insanlann niçin lrak, niçin Somali, ama niçin Bosna-Hcrsek'e değil sorusuna yanıt bulması gerekir. Bu sorunlan çözecek bir yaptınm gü- cünün objektif kurallara bağlanması gerekir." BM Güvenlik Konseyi'nin yapısının değişti- rilmesi görüşleri konusunda da Çetin, şöyle konuşlu: "Ben yaptınmı vurguladım. Tabii Birleşmiş Milleller Güvenlik Konseyi'nin (GK) kendi yapısı da düşünülcbilir. Ama tabii o ne zaman olur, onu bilcmem. Baa ülkeler, dünyadaki ekonomik gücüne paralel olarak, dünyadaki şiyasal oluşumlarda da rol almak istiyorlar. Özellikle Almanya ve Japonya, Güvenlik Konseyi'ne tam üyc olmak istiyorlar. Bütün bunlan gerçekleşürecek bir yeniden yapılan- maya gcrck var. Sadece bunlara bakarak değil, bölgcscl vc dünyada ağırlığı olan ülkelerin de ycr alması gerekir. Soğuk savaş döneminin ya- pısıyla, bu kuruluşlar kendilerini götürümez- lcr" Çclin, 19 ocakta Başbakan Demirel'in Su- riyc'ye gilmesinin öngörüldüğünü, ocak veya şubal ayında da Suudi Arabistan vc Körfez ül- kclcrini kapsayan önemli bir gczinin yapılaca- ğını bildirdi. Çelin, Demirel ile birlikte, 1993 yılında Güney Amerika, Kuzey Afrika ve Mı- sır çcvrcsindeki ülkelcre geziler yapılacağını bildirdi. Çelin, "Görüldüğü gibi, dış ilişkileri- miz, anlamlı bir şckildc. Türkiye'nin büyüklü- ğüylc paralel olarak artıyor" dcdi. Hükümct kaynaklan, Başbakan Demirel vc Çelin'in, Kuzey Afrika vc Mısır çevresindeki ülkelere yapacağı ziyareı sırasıda, gelişmelere göre, So- mali'yi ziyarct ctmesinin de dcğerlcndirildiğini bildiriyorlar. Ayaz Saratoga 'azar'la kurtulamaz ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Milli Savunma Bakanı Nevzal Ayaz, Kararlılık Göste- risi- 92 lalbikatı sırasında, ABD'nin Saraloga uçak gemi- sinden, Sea Sparrovv ü'pi füzcle- rin ateşlenmesi olayında kusu- ru saptanan ABD'li gemi pcr- sonelinin "yalnızca azarlanma- sının yeterli olmayacağını" söyledi. ABD'nin, kuşurlu Saratoga askeri personelinin dosyalan- na, "birer azarlama mektubu" koyduğunun basında yer alma- sı sonrasında, Milli Savunma Bakanı Ayaz, hcnüz kcndileri- ne bu konuda rcsmı bir bilgi ulaşmadığını beliricrck, şöyle konuştu: "Böyle bir şeyin olabilcceğini tahmin etmiyoruz. Henüz daha verilen cezalar bize inlikal elli- rilmcdi. Ama konu, azar mek- tubu konulmakla bitecek bir mesele değil. Belki kademcli olarak bazılannda olabilir, çok uzaktan ilgili olanlara. Bize he- nüz gelmedi. Ama o şekliyle, azarla geçiştirileceğini sanmı- yorum. Biz olayı takip ediyo- ruz." Askeri yetkililer ise, disiplin cczası verilmcsi konusunun, olaya ilişkin incelemeler yapan NATO komisyonunun rapo- runda da yer aldığmı belinerek, "disiplin cezası da böyle olur" diye konuştular. Somali Turk bolugu Mogadişu'ya ayakbastı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Birleşmiş Milletler'in (BM) Somali'ye insani amaçlı askeri müdahale karan kapsa- mında, Türkiye'den gönderilcn birlik dün Somali'nin başkenti Mogadişu'ya ayak bastı. Kurmay Binbaşı Harun Sol- maztürk komutasında loplam 296 subay, astsubay, uzman ça- vuş, erbaş vc erden oluşan Türk böîüğü dün sabah saal 09.00"- dan ilibaren Mogadişu'ya çık- maya başladı. Askerlerin kara- ya ayak basmasının ardından, zırhlı muharcbe araçlan karaya çıkanldı. Genelkurmay Başkanlığı'- ndaki askeri yetkililer, Türk bölüğünün ilk görevinin So- mali'nin başkenti Mogadişu havalimanının korunması ol- duğunu bildirdiler. Bölük göre- vine bugünden itibarcn başla- yacak. Gazeteler, ilk kez günlük tirajda 5 milyon sınınna promosyonla ulaştılar Basın 1993:Promosyona devamHaber Merkezi- Türk basını 1992'de "habcrcilik'ic değil. ansiklopedi, diş macunu ve Omo'yla tiraj patlaması sağla- dı. Kasım ayında başlayan "ansiklopedi savaşıyla" Tür- kiye'dcki gazelelcrin günlük lirajı ilk kez 3.5 milyon sınınnı aşarak 4 milyona ulaşlı. Ar- dından Hürriycl Gazelcsi'nin diş macunu ve Sabah Gaze- tesi'nin de Omo vermcsiyle li- raj bir anda 5 milyon 142 binc çıkü. Ancak ansiklopcdiyc ek olarak verilen promosyon malzemelerinin kaldınlmasıy- la gazelelcrin günlük tirajı ye- niden 4.5 milyona geriledi. Cumhuriyet Gazctesi'nin 65 yıl önce halkı ycrli mal kullan- maya özendirmek amacıyla verdiği ilk lotarya kuponunun ardından promosyon çılgınlığı günümüzdc gazclclcr arasında adcta bir savaşa dönüştü. Ansiklopedi savaşınm sona er- mcsindcn sonra gazcielerin günlük tirajının nc ölçüde gcri- lcyeccği, 1993'ün en can alıa sorusu. Basında cv, araba vc bcyaz cşyaya yönelik promosyon kampanyalan 1992'nin kasım ayında "ansiklopedi savaşı"- yla yeni bir boyul kazandı. Eylül ayını günlük 3.5 milyon lirajla kapatan basın, ansiklo- pedi savaşıyla lirajını ilk kez 4 milyona ulaşlırdı. Ansiklopedi kampanyasını ilk başlatan Sabah oldu. Sabah 1968'dc ilk kez basılan, son cil- di de 1970'lerin sonlannda çı- kan Meydan Larousse'u bü- lün okuyuculanna vcrcccğini MtTASl Hürriyet, verince Britannica verir//Nılliıjet SABAHtaımukem biransüdonedi dal DDİAUYGL nız ilan cdiyordu. Yapılan hesap- lar bu kampanyanın 200-300 bin üraj gclircccği yolundaydı. Ancak arüş yapılan hcsaplann çok üzcrindc oldu. Sabah'a ansiklopedi kampanyası ncdc- niylc öyle bir okuyucu furyası başladı ki liraj 1.5 milyona yaklaşlı. Kasım ayında Sa- bah'ın "Meydan Laroussc" vermcsiyle başlaltığı kampan- yaya, Hürriyct "Tcmcl Brilan- nica", Milliyct dc "Büyük Larousse"la katıldı. Ansiklo- pedi kampanyası "ansiklopedi savaşına" dönüştü. Gazclclcr kampanya çcrçcvcsindc ilk sayfalannı ansiklopedilcrinin tanılımına ayınrkcn, habcrlcr iç sayfalarda yer bulabildi. Ga- zctclerin artan liraj karşısında gazctcyi yeliştirmek için crkcn baskıya girmcsiylc lazç habcr akışı ortadan kalktı. Özellikle öğlc saallcrindc sonra gclcn habcrlcr sayfalara yansımadı. Ansiklopedi furyasıyla birlikte gidcrek kağıi sıkınusı da gün- demc gcldi. Kampanya sıra- sında öncclcri "Bcnim ansiklo- pcdim daha iyidir" mcsajını işlcycn gazclclcr gidcrek bir- birlcrinc yönelik ağır suçlama- larda bulunmaya ve rakip gazctcnin ansiklopcdisini clcş- Ürmcyc başladılar. Hürriyct vc Milliyct gazetclcri Sabah'ı 25 yıl önccsinin ansiklopcdisini vcrmcklc suçladılar. Sabah ilc Hürriycl arasındaki kavga da- ha ilginç bir boyuia ulaşlı. Çünkü Hürriycl daha önce Meydan Larousse'u, Sabah da Tcmcl Britannica'yı okuyucu- lanna kupon karşılığı vcrmiş- lcr vc o döncmdcki rcklamla- nnda bu ansiklopedileri övmüşlcrdi. Bu arada Hürriycl sürman- şctindc bir de 101 öğrenciye Amerika'da burs vcreceğini açıkladı. Bunu basın larininin cn büyük okuyucu hizmcti ola- rak lanıttı. Ansiklopedi kampanyasıyla yclinmeyen gazetelerden Hür- riyct, okuyuculanna diş macu- nu dağıllı. Hürriyel, satış (lyatı gazctcnin kendisindcn pahalı olan diş macunuyla tirajını 1.5 milyona çıkardı. Sabah, bu- nun hemcn ardından okuyu- culanna Omo deterjanı verdi vc tirajını 2 milyona ulaşlırdı. Boylccc 18 Aralik 1992'dciik kez basın larihinde günlük ga- zelc tirajı 5 milyon 142 binc ulaştı. Bütün bunlar yaşanır- ken, Meydan Laroussc'un güncclleştirilmemiş olduğu suçlamalanndan rahalsız olan Sabah, ycni bir aiılım için ha- rckcle geçti. Promosyon so- rumlulan uzun uzun düşündü- lcr. Sonunda, Gclişim Hachcl- lc ansiklopcdisinin, lümüylc günccllcştirilmiş, renkli vc bi- nnci hamur kağıda basılmış olarak Meydan Laroussc'un yanında okuyuculara dağıtıl- ması kararlaşlınldı. İkı aydır açüklan kampan- yalar vc hcmcn hcr gün birinci sayfalannda diğcrinin verdiği ürünü elcşlirip kötüleyerck birbirleriyle savaşan üç büyük gazelcnin yönclicilcrinin umu- du gazelc tirajlannın kampan- yalar sona erdikten sonra düşmcmcsi, ya da düşsc bilc bu düşüşün yüzdc 10 düzcyindc kalması. ÇAGENIN TAMĞIÜÇ YAZAR Hikmet Çetinkaya 2. bası 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Caialoğlu-lstanbul Ödeadi Köaderilaez. Dünyabasınıhaber peşinde koşuyor Haber Merkezi-Türkiye'dc üç gazc- lenin başlatlığı "Promosyon savaşı" ürmanmaya devam ediyor. Yurtdışın- daki gazeteler tirajlannı muhafaza ct- mek için hangi yollara başvuruyor? Muhabirlerimizin saptamalanna görc ABD'de gazctelerin lck amacı var. O da içinde haber olan gazete vcrmck. Al- manya'da yasa görcği promosyon ya- sak. Paris'tc gazeteler armağan dağıl- mıyor. ancak kimi gazeteler tiraj almak için indirimli abonc kampanyası açı- yorlar. Danimarka'da kupon karşılığı hcdiyc veren gazcle yok. Kimi dergiler kadmlara yönelik larak vc bilczik gibi küçük hcdiyclcr vcriyorlar.Çcşilli baş- kcntlerdc muhabirlerimizin ızlcnimlcri şöyle: Fual Kozluklu'nun bitdirdiğinc gö- re, 265 milyon insanın yaşadığı Ameri- ka Birlcşik Devlctleri'nde bin 800 dola- yında günlük gazete yaymlanıyor. Tiraj yaklaşık 62-65 milyon dolayında. Kimi cğitim vc mcdya çevrelerinin "Nüfusa oranla az" bulduklan okur sayısını arllırabilmck için gazelelcrin kullandığı yönlcm, diş fırçasız diş ma- cunu, ya da 1927'de ilk baskısı yapılmış ve de sürekli içeriği ycnilenen ansiklo- pedilcr, yağlar, şckcrler, sabunlar ycri- nc, içinde habcr olan "Gazele' vermck. 6 bini aşkın dcrgının yayınlandığı, 8 bi- nin üstünde radyo, bini aşkın da lcle- vizyon islasyonunun bulunduğu ABD gcnelindc, toplumun tüm sınıflan için oluşlurduğu kamuoyu oluşlurmada "Kitle ilelişim araçlan" bircr "Dcv" durumundalar. Amcrikan basını rckabeli biranlam- da "lokal düzeyde" yaşıyor. Saüş artı- şını sağlamak amaayla, gazete vc dcrgi dışında vcrdiklcri bir şcy yok. En bü- yük ve gerçek olan savaşlan, "Habcr allatma", "Tiraj" vc beraberindc gclcn "İlan" konulannda. Washinglon Posl vc Boston Globe gazetclcrinin yöncti- cilcri. "Okur, güvcnirliliğimizi kaybet- üğımizc inandığında vc cn azından yaşadığımız ülkcdc ne olup bitüğinc yönelik yayın yapmadığımız lakdirdc öfkclcnip bizi anyor ya da yazıyor" di- yorlar. Nitckim gazctelerin cn çok oku- nan sayfalan arasında okuyucu görüş- lerinin yer aldığı sayfalar gcliyor. Ycrcl basın, ülkc ckonomisinin için- de bulunduğu güçlüklcrin dc clkcn ol- duğu sorunlan yaşıyor.Yercl pek çok gazcle, birleşmcyc yada iflasa zorlanır- kcn, rckabet için "hcdiyeli" vc "Gazete maliyetinin iki katı hcdiyc" yoluna gi- dilmiyor. ABD'de gazcielerin pralikte dclcrjan, diş macunu, sabun falan vcr- mesi olanaksız görünüyor. Halk, daha çok mctro giriş-cıkışlan, otobüs durak- lan ilc caddc başlannda bulunan vc para atılarak açılabilcn özcl kutular- dan gazelesini alıyor. Yayın organlan- nın okuyucu çckmedc kullandıklan bir diğer yöntcm dc lclevizyon rcklamlan aracılığıyla bir ya da 6 ay abonc olana, büyük olmayan indirim oranlan ilc ya- yıncılık alanına gircn cğitim, bclgcscl vc sağlık konulannda hazırlanmış video kasct, kiıap ilc dünya atlası vcrmek. Mişcl Pcrlman'ın Paris'lcn bildirdi- ğinc göre, armağan dağıtma yöntcmine başvurmayan Fransa'nın günlük gazc- le paironları, ilan bunalımını nasıl an- lalacaklannı araştınyor. "Enformas- yon vc Reklamahk" kuruluşunun bir sürc önce gcrçcklcşlirdiği bir araştır- ma, 1992 yılında zor dururaa düşcn Fransız günlük gazetclcrinin, 1993'lc de ilan paslasında umduklannı bula- mayacaklan tahminini yapu. Günlük basında cgcmcn olan buna- lımın çcşitli yönlcrini araşurmak üzere gcçcnlerde İlelişim Bakanlığı larafın- dan düzcnlcncn bir kolokyumda, gün- lük gazcıc palronlannın gerçek bir özeleşliride bulunduklan gözlcndi. Or- taya alılan dcğcrlcndirmclcrdcn bazıla- rjnda, sözkonusu patronlardan kimilc- ri, ekonomik büyümc yıllanndaki "lembcl" yaklaşımına rağmcn, basının gclişliğinı vc okurlardan çok ilan sağla- yan kaynaklara önem vcrdiğini vurgu- ladı. İlan vc rcklam pastasının cn bü- yük payını TV'lcrin kaptığı Fransa'da, günlük basında nc lolarya, nc dc dirckı armağan dağıtma yaklaşımı var. Sadece, kimi günlük gazctelerin, za- man zaman indirimli "Abonc kampan- yası" açlıklan görülüyor. Örneğin, bir ara bu yöniemi uygulamış ciddiyctiylc ünlü Lc Monde gazclcsi, zarfin içindc- ki broşürlcrdc nasıl bir basın organı olduğunu, çeşitli foloğraf vc yazılarla anlatmakla yctinmişli. Armağan dağı- tan basın organlan isc Fransa'da dcrgi- lerin oluşturduğu görülüyor. Örneğin L'Express, Lc Nouvcl Obscrvaleur, Paris-Malch gibi dergiler, bir yandan indirimli abonc koşullan öncrirkcn, ötc yandan da küçük transislör, dol- makalcm, mülcvazı kolsaali, çanta vb. gibi armağanlan da abonmana ckliyor. Dilck Zaplçıoğlu'nun Bcrlin'dcn bil- dirdiğinc görc, Alman Ticarcl Hu- kuku'nun 8-b sayılı "Haksız Rckabeli Önlcmc Yasası" gazctelerin promos- yon yapmasına izin vcrmiyor vc gazc- tecinin önccliklc gazctccilik yapmasını şart koşuyor. Yasaya görc, bir gazete saüşını artlırmak amaayla kupon ba- sarak, poşcllcrc koyarak hcdiyc dağıta- maz. Nitekim bu yüzdcn Hürriycl vc Milliyct gazetclcrinin Avrupa baskıla- nnda ansiklopedi için kupon vcrmcsi Alman yctkililcrince yasaklandı. Al- manya'da büyük gazctelerin sadece haksız rckabctc girişmclcri değil, örne- ğin bir yörcdcki ycrel gazetclcri salın alıp tekellcşmelçri de yasak. Edip Emil Öymcn'in Londra'dan verdiği habcr isc şöylc: İngiltcrc'dc ülke çapında basılıp da- ğılılan günlük ciddi gazelelcrin, tüm gazelc piyasasındaki payı yüzdc 20. Magazin basınının isc yüzde 80. "Ulu- sal" adıyla bilinen ciddi ya da magazin tüm basının günlük salış miklan yakla- şık 14 milyon. Bu miklar pazar günlcri 16 milyonu aşıyor. Ancak o günlerde dc ciddi basın, salış bakımından maga- zin basınının gerisinde. Ciddi basın, aradaki farkı kapalmak için promos- yon yapmıyor. "Ciddiliği", güvcnirliği, dcdikoduya değil gerçcklerc dayanma- sı, araştınnacılığı, lcmcl içgüdülerc de- ğil, cğitilmiş kafalara yönelmesi ile sat- ünyor. Magazin isc. masa basında uydurulmuş atmasyon haberlcr, seks dcdikodulan, bol baldır bacak göğüs fotoğraflan, ülkcnin sorunlan ilc ilgili dört bcş cümleyi gcçmcyen "yorum- lar", milliyctçilik ve ırk aynmını kö- rüklcr nilcliktc "tcmcl içgüdülerc" yönclcn habcr vc yönlendirmclcr ilc salünyor. Avrupa'nın cn çok gazcle lükclcn ül- kcsindc gazetenin satışını. arlık pro- mosyon clkilcycmcz duruma gclmiş Hcr lürlü gazcleyi dc zatcn "uzmanlaş- lığı lür" haber satlınyor. Ciddi basının ön sayfa haberleri ile magazin basını- nın ön sayfa haberleri bu yüzdcn hcp farklı. Gcçcn aylarda Kraliyet Ailesi'- nin skandallan magazin basınında ba- zan sayfalarca ycr doldurdu. Tiraj almasırida can simidi oldu. Aynı gün- lcrdc ciddi basında aynı konular lck bir makale ilc ya da bir dcğerlendirme ilc elc alınıyordu. Ciddi basın, gazete sat- iırmak için magazin basınının düzcyinc inmıyor. Çünkü, okuyucusu farklı Ünlü uzmanın yorumu '93 Türkiye'nin yılı olacak• Dünyanın sayılı SSCB ve Doğu Avrupa uzmanlanndan Helene Carrere d'Encausse, sağ eğilimli Le Figaro gazetesinde yayımlanan yazısında, "Avrupa tarafından hor görülmüş Türkiye, Orta Asya ve Karadeniz olmak üzere, çabalannı iki yöne doğru geliştiren, yöresel büyük birgüç olmak üzere olduğu" görüşünü savundu. MİŞELPERLMAN PARİS - Le Figaro gazetesi, Ankara'nın Karadcniz'dc "bü- yük güç" olmayı hcdeflcdiğini vurgulayarak "1993, Türk yılı mı olacak" sorusunu yönellti. Dünyanın sayılı Sovycller Birliği ve Doğu Avrupa uzman- lanndan Helene Carrere d'- Encaussc'un kalcmc aldığı bu aynnülı yaayı, sağ eğilimli ga- zete dünkü sayısınn 1. sayfasın- da flaş olarak anons elti. Yazar, yorumunda, şu sıra- lar 'Türkiye, Orta Asya vc Karadcniz'in dikkatc değer" olduğuna işaret cttiktcn sonra larihin aşamalannı da anımsa- larak Rusya'nın şimdi "kcndi- sini ycnidcn Türkiye'nin karşı- sında bulduğunu" kaydetti. D'Encausse, Türkiye'nin "kuş- kusuz, arlık gecmişin kudrcllı Osmanlı İmparaıorluğu olma- dığına"da parmak basarak buna karşılık, "hızlı gelişme ha- linde, demokrasiye doğru ilerle- yişi ile ekonomik ilerleşiyi de Lartışılmaz bir ülkcdir" dcdi. Yazıda aynca "Avrupa tara- fından hor görülmüş Türkiye, Orta Asya vc Karadeniz olmak üzerc, çabalannı iki yöne doğru geliştiren, yöresel büyük birgüç olmak üzere olduğu" göriişüne yer veriliyor. Helene Carrcre d'Encausse, Alatürk'ün "Batı'ya dönük ira- desi"ni de vurguladıkian sonra "1993'ün şafağında, biraz daha çekimscr olan Kazakislan dı- şında, Orta Asya ülkelcrinin tümünde kardcş ve ömek bir devlcl sayılıp önerilerinin, İran'ın bölgcdeki yayılması gj- rişimlerini frenleyecek durum- da olduğunu" yazıyor. Yorum- da, ABD'nin, "Türk nüfusu- nun bir ölçüde icşvik cdildiği" de belirtilerek şöle deniliyor. "Türkiyc burada ihtiyatlı da ol- sa Soyyet imparatorluğu yıkın- ulannın üstünde oynanacak bir rolü. bulunduğunu gösterdiği gibi İran'ın niyellcrinden kaygı- lı Rusya, Türkiye'yi bu rolden vazgeçirmiyor." Yorumda, aynca "Türk faa- liyctlerinin ekscni Karadeniz'- in, yannki dünyada kcndini kabul ellirmek için şimdilcrdc Ankara'nın çabalannın merkc- zinde bulunduğu" kadydedile- rek KEİ'nin öncmi vurgulan- makta. Hatta, söz konusu anlaşmaya dahil ülkelerin ba- kanlannın Antalya loplanlısı üstünde duran Bn. d'Encausse, bu konferansın dünyada dikk çekmemesini eleştirdi. Yazar, KEİ'nin önemine örnek olarak "Savaş veya anlaşmazlık halin- deki kimi ülkelerin aynı toplu- lukla birlikte yaşama"yı göster- di. . "Özellikle Ankara ile Mos- kova arasında doğmakta olan ycni ilişkilere dikkat çekmeli- dir" denilen yazıda, Ukrayna tarafından Karedeniz açısın- dan horlanan Rusya'nın, başka yerlerde yitirdiği sözde ulusla- rarası nüfuzunu, "Türklerin çabası saycsindc" tekrar elde elliği görüşü de öne sürülüyor. HELSİNKİ WATCH Türkiye'de işkence olayları arttı WASHINGTON(Cum- huriyet) - Helsinki VVatch tarafından yayımlanan yeni bir raporda, Demirel hükü- metinin işbaşına gelmesin den bu yana sivillerin güven- lik güçleri tarafından öldü- rülmcsinin ve işkence olayla- nnın arttığı bildirilerek ABD'nin Türkiye'ye lüm askeri yardımı kesmesi istcn- di. Helsinki Walch'un rapo- runda Türkiyc'dc insan hak- lannın düzcnli biçimde ihlal cdıldiği öne sürüldü. Helsinki Walch, Türk hü- kümetinc çağnda buluna- rak, banşcı gösterilere karşı 'öldürücü güç' kullanılması- na son vermesini, teröristleri banndırdığmdan kuşkulanı- lan cvlerc baskın yapılırken, uluslararası hukukla saygılı olunmasını, sivillcri haksız ycrc öldürcn güvenlik men- suplannın cczalandınlması- nı, sorgulama sırasında iş- kenceyc son verilmesini ve işkencecilerin yargılanmas- nı isledi. Helsinki Watch'un rapo- runda aynca PKK'nm sivil halka karşı şiddete başvur- ması da kınanıyor ve PKK'- nın uluslararası savaş kural- lanna uyması isteniyor. Kı$ barınakları yok PKKmilitanlan donaraköldüANKARA (Cumhuriyet BÜ-' rosu) - Türk Silahlı Kuvvelleri'- nin, Güncydoğu Anadolu böl- gesinde, daha önceden belirle- nen PKK kamplanna yönelik olarak gerçckleşürdiği, "iç ope- rasyonlar" sırasında, 40-50 kadar PKK militanı donmuş olarak bulundu. Bölgedckı as- keri kaynaklar olayı, "PKK'- nm artık bölgede bannma imkânı kalmamışur. Bannacak ycr bulsalardı, donmazlardı" diye dcğerlendirdiler. Edinilcn bilgiyc görc dona- rak ölcn PKK mılitanlannın cesellcri, Diyarbakır'ın kuze- yindc Licc vc Kulp ilçelerinin kırsal kcsimi ilc Şırnak'ın dağ- lık kesimi ve Cudi Dağı'run etcklerinde yapılan arazi arama-tarama çalışmalan sıra- sında clc geçti. PKK militanlan ilc birlikte aynca, silah, mühim- mal vc çcşitli malzcmelcr dc bulundu. Kışın yoğun koşuilanna kar- şın, bölgede sınırlı ölçüde sür- dürülcn operasyonlara halcn devam edildiği bildiniirkcrt, Kuzey lrak larafında da, özel- likle Haftanin, Şivi vc Hakurk bölgelerinde, yine donmuş ola- rak bazı PKK militanlannın pcşmergclcr tarafından bulun- duğu vc Türk askeri yetkilileri- nc lcslim edildiği öğrenildi. Bölgcdeki askeri kaynaklar, donmuş olarak elc geccn PKK mililanlan ile ilgili değcrlendir- mclcr yaparken, "Sınır ötesi harckât sırasında örgüte ağır bir darbc vuruldu. Şimdi de iç harckât devam ediyor. Bu harc- kâtlar gösteriyor ki, PKK'nın, artık bu bölgede bannma im- kânı kalmamışur. Eğer bann- ma imkânı bulsalardı, donarak ölmezlcrdi. Arama-tarama ça- lışmalanmız sürüyor" diye ko- nujlular. Otc yandan Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapılan açıklamaya göre güvenlik güç- lerinin Mardin'in Nusaybin il- çesinde sürdürdükleri operas- yonlar sırasında iki PKK'lı sağ olarak yakalandı. Bunlara yar- dım ve yalaklık eden 10 kişiden 7'si gkanldıklan adli merciler- cetutuklandı. Bu kişilerin çeşit- li tarihlerde Nusaybin'de iki valandaş ile bir korucunun öl- dürülmcsi, jandarma karakolu- nun silahla laranması eylemlc- rine kalıldıklan belirlendi. Diyarbakır'ın Karayolu kö- yaünde ise bir PKK'lı militan ile örgüte yardım ve yataklık eden bir kişi yakanladı. Siirt'te ise güvenlik güçlerinin operas- yonlan sonucu örgütsel faali- yellere kaüldıklan belirlencn 10 kişi çeşitli tipte mayınlarla bir- likte ele geçirildi. Bu kişilerden 7'si lutuklandı. Güvenlik güçlerinin düzenlc- diği Diyarbakır, Mardin, Şır- nak ve Bingöl'deki operasyon- larda da 34 uzun namlulu si' 65 tabanca, 7 mayın, 5 roket, ~J bin mermi ele geçirildi. Bu si- lahlarla ilgili olarak 21 kişi ya- kalandı. Aramalar sırasında ortaya çıkanlan 20 ağınal kul- lanılamaz halc gelirildi. Bölge- de operasyonlann sürdürüldü- ğü bildirildi. GtZKOKAN SUSKUMUK Mebmet Başanuı 20.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-hlanbul GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattiıı Kudret Aksal 2. baa 20.000 lir» (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı. Cad 39-41 Ca^atoilu-tstmlml
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear