10 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 OCAK1993 PAZARTESİ * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 CUMHURIYETTEN ÖZGENACAR Sva Mımte?Bir hukukçu idi... özgürlük, insan hakları ve demokrasi savaşçısıydı... Atatürk ilkelerinin yilmaz savunucusuydu... Odüllerinin sayısını unuttuğumuz bir gazeteci ve yazardı... Titiz bir araştrmacıydı... Doğruları için kürsüde yaman bir kavga adamıydı... Bütün bu özellikleri bir araya getirme becerisini gösteren değerli bir irrsandı... Terör bu kez böyle bir insanı kurban aldı... Uğur Mumcu öldürüldü Terör, Abdi Ipekçi'yi öldürdü... Katil kim? Hani Ipekçi'nin kanı yerde kalmayacaktı? Terör, Çetin Emeç'i öldürdü... Katil kim? Hani Emeç'in kanı yerde kalmayacaktı? Prof. Muammer Aksoy... Bahriye Üçok... Katilleri kim? Hani Aksoy'un, Üçok'un kanlan yerde kalmayacakt? Katiller bulunmadıkça, kanlar yerde kaldıkça. terör vur- maya devam edecek Vurdukları Ipekçi, Emeç, Aksoy, Üçok ve Mumcu değil... Vurdukları Atatürk ilkeleri.. Vur- dukları Türk halkının inançları... Vurdukları Türk demokra- sisi... Abdi Ipekçi... Çetin Emeç... Muammer Aksoy... Bahriye Üçok.... Turan Dursun... MusaAnter... Ve dün de Uğur Mumcu şehrt edildi. Sıra şimdi kimde? Ne zaman? Nerede? Bundan sonraki katilleri cesaretlendirmemek için yeni cinayetleri önlemek için gelin hep birlikte Uğur'un katitini bulalım... ••• "Cumhuriyet," 69 yıl önce olduğu gibi bugün de yarın da laiklikten hiçbir biçimde ödün vermeden, Atatürk ilkeleri doğruttusundasavasını surdürecektır. ••• Uğur, ruhun ışıklar içinde yücesin... Hepimizin başı sa- ğolsun.. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Kor Düştû Yüreğimize... Telefonun öbür ucunda Işık Kansu, "Abi' dedi ve ekle- di: "Uğur Abinin arabasına bomba koymuşlar..." Sadece "Ne" dıyebildim. Oturduğum koltukta yığılıp kaldım. Hemen, Ankara Emniyet Müdüriüğü'nü aradım telefonla. Nöbetçi Müdür olayı anlatt: "Uğur Mumcu suikasta kurban gitti..." Daha dört gün önce birlikteydik. Yeni Gün Şirketi'nin ortaklar toplantısına kablmıştı Cüneyt Arcayürek'le bir- likte. Aynı akşam Ankara'ya dönmüştü. Gözü dönmüş demokrasi düşmanları sevgili Uğur Mumcu'ya bombalı tuzak kurdular. Onu en verimli ça- ğında katlettiler. Şimdi Uğur Mumcu kardeşimin ardından oturup yazı yazmak öylesıne zor ki... Benim Uğur'u anlatmama, onun demokrasi, insan hakları savunucusu, yürekli, devrimci bir kişi olduğuna değinmeme hiç gerek yok. Uğur'u kamuoyu çok yakından tanıyor. Uğur; yolsuzluklann, terörün üzerine hiç korkmadan gkJen bir gazeteci ve yazardı. Atatürk ilkelerıni, laikliği savunur ve hiç ödün vermezdi. Hiçbir zaman ilkelerirv den ödün vermedi, çızgisinden sapmadı. 1968 yılından beri tanırdım Uğur'u. 1975 yılından bu yana da aynı gazetede Cumhuriyet'te birlikteyiz. Yiğit ve devrimci bir kişiydi Uğur... Biz onunla kader birliği yapbk Biz onunla hem sevgiyi hem de acıyı paylaştık. Oyle zor ki Uğur'un ardından yazı yazmak... Arna zor olmayan bir şey var. O da Cumhuriyet'in yo- lunda yürümesi. Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinden ödün ver- meden, demokrasi ve insan haklarını, hukuk devtetini savunarak yaşayacaktır. Bizler Uğur'un etindeki meşa- leyi hiçbir zaman söndürmeyeceğiz... Sevgili Uöur... Şu anda.Tlhan Ağabeyin eski odasında bu yazıyı yazı- yorum. Tüm arkadaşlarımız ağlıyor ve bir yandan da gazeteyi çıkarmak için calışıyorlar. Artık bugün sen yoksun. Ancak sen bizim yüreğimiz- desin. Seni çok, ama çok özleyeceğiz. Amaolsun... Az önce söz ettiğim meşale hep yanacak. Demokrasi adına, insan hakları adına elden ele dolaşacak. Içimde tuhaf duygular var. Boğazım düğümleniyor. Ağlamak istıyorum hıçkıra hıçkıra. Sen her zaman şöyle derdin: "Hedette biz varız.." Iki yıl önce aynı marka silahı taşırken sana sorardım: "Bu silahlar işe yarar mı Uğur?" Gülerek yanıt verirdin: "Boşver, bazılarını korkutmak işe yarar..." Seni vuramadılar Sevgili Uğur, ama otomobiline tu- zak kurdular. Onlar böcek gibidirler. Onlar kana susamış mahlûk- lardır. Kalleşçe yaparlar işlerini. Tıpkı Abdi ıpekçi'ye, Çetin Emeçe, Bahriye Üçok'a, Muammer Aksoy'a, Mu- sa Anter'e yanaştıklan gibi. Evet sevgili Uğur... Senin acın bir kor gibi düştü yüreğimize. Gazetelerin telefonları kilitlendi. Yurdun dört bir köşesinden, yurtdı- şından Cumhuriyet dostları okurlar, aydınlar, devrimci- ler, işçiler, memurlar bizleri arayıp hıçkırıklara boğulu- yorlar. Biz gazeteyi çıkarmaya çalışıyoruz... Fotoğrafların masanın üzerinde. Gözlüklerinin ardın- dan bize bakıyorsun. Seni özleyeceğiz Uğur. Hem de çok... Ama bil ki, bilmeliler ki yılmayacağız Uğur. Yılmak yok, yilgınlıkyok. Bize ölümler vız gelir... • Senin bıraktğın yerden, aynı çizgtde yola devam ede- ceğiz... Bunu böyle bilsinler sevgili Uğur... Böyle bilsinler... HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE DÜNYADA Harun Karadeniz anıldı İSTANBUL (AA) - Öğrenci hareketlerinın önde gelen isim- lerindcn Harun Karadeniz, 68'- lıler Bırliğı Vakfı'nca düzenle- nen törenle anıldı. PEN Yazar- lar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul. Karacaahmet Me- zarlığı'ndaki törende yaptığı konuşmada. Karadeniz'in zeki ve iyı bir insan olduğunu belır- terek, "1975 yılında hayaunı kaybettiğinde cenazesınc gclen kalabahk Kadıköy'e doğru uzanıyordu. Ancak şimdi onu anmaya bu kadar az insanın gelmesi üzücü" dedi. Törene, Karadeniz'in eşi Rüya Karade- niz ve yakınlan ile Üsküdar Be- ledıye Başkanı Niyazi Yurtse- ven kaüldılar. MeteofOto)i Geoel Mudürtü$u'nden alınan bıtgıye göre. yurdun taı- zeydoğu kesımlerı ço* bulutlu. Doflu Karattenız kıyjlan yajtnuriu. < kesımlen ıle Doflu Anadolu'nun kuzeyı kar yaflışlı Marmara ıle yur- dun ıç kestmtan yer yw sıslı. «öer yerief az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklıöı defiışmeyecek Rüzgar, kuzey ve batı yöolerden hafıl. ara sıra orta kuvveOe necek Denızterımtzde rüzgar, gunba» ve karayeklen 3-5, Karadentz'de 6-7. saatte 10-21 denız mılı hızla ese- ce*. Yaömurhı ı Bulutlu Sisti Güneşli Karlı 055 iki radyoyukapattı SEMADİNÇ AKSARAY - Aksaray'da ya- yına başlayan dört radyodan ikisi vatandaşm 0S5'e yapuğı ihbar sonucu kapaiıldı, yayın hazırlığı içinde olan ikı radyo nun da cihazlanna cl konularak yayın yapmalan engellendı. Aksaray'daki ilk özcl radyo FM 104, yayına başladığı 2 ocak günü O55'c yapılan bir ih- bar sonucu Emniyel Müdür- lüğü'ncc kapatıldı. Radyonun el konulan cihazlan adli emane- tc alınırken, kurucusu Flkret Innalt da mahkcmeyc verildi. Kcnttcki ikinci radyonun öy- kûsü dc dığerinden pek farklı dcğil. Enver Ege veErdal Yeıii- kaya'nın kurduğu FM 101 de yayına başladıgı 10 ocak günü yine bir vatandaşm 055'e ihba- nyla kapatıldı. 10 kilomctrcyi kapsayan bir alana yayın yapan FM 101'in, polis lelsızJerini dc elkılcdıği bclirtildı. Öle yandan, kcnttc hazırhk aşamasında olan iki özel radyo- nun cihazlanna el konularak yayına gecmesi engellendı. Türkiye'nin her ılindc. hatta kimi ilcelerinde günaşın yeni bir özcl radyo yayına başlar- ken, Aksaray'da iki radyonun yayına başladıgı gün kapatıl- ması ve iki radyonun da cihaz- lanna el konularak yayın yapmalannın engellenmcsi ko- nusunda görüşlerini aldığımız Aksaray Valisi Ferit Ünal, "Biz kendii ilimizden mesuluz'' dedi. Vali Ünal konuyla ilgili olarak, "Bazı şeyler izne tabidir. Radyo-televizyon açılacak, müracaal cdilmtyor. 103. mad- deye göre ne yapılacağı bcllidir, her önünc geîen istediğıni yapa- maz."diyekonuştu. Aksaray Emniyet Müdürü Hüseyin Eser de, radyolann ka- paUİmasıyla ilgılı sorulanmıza vcrdiği yanıtta, "Emniyet bu şahıslan telsiz kanununa mu- halcfeltcn mahkemeyc verdi. Mahkcme de yayın yapılan ci- hazlan adli emanctc aldı. Bu konuda UlaşUrma Bakanlığı, Telsiz ve Telefon Daire Baş- kanlığı ve İçişleri Bakanhğı'ıun görüşleh alınmak ûzere hakla- nnda yasal işlem yapıldı. Mah* kemeleri devam eüncktedir" dedi. Özel radyo kurmak konu- sunda bir kaç kişinin başvurusu olduğunu, ancak yasalara göre bunun mümkün olmadığının kendilerine anlatıldığını söyle- ycn Emniyet Müdürü Hüseyin Eser şöyle konuştu: "Anayasa'nın 132. maddesi ve 2954 sayılı yasanın 4. madde- si A bcndi gcreğince radyo vc lelevizyon islasyonlannın ku- rulmasi, işletilmesi veyayınlan- nın düzenlenmcsı, yurt içine vc yurt dışına yayın yapılması hu- susundaki dcvlct lekeli TRTyc aittır. Telsiz Gcnel Müdür- lüğü'nün görüşünde 2813 sayılı Telsiz Kanunu'nun 32. madde- si A fıkrası gcreğince konuyu Cumhuriyet SavcılığYna ilettik, tahkikat devam cdiyor." Tehdîtler • (Baftarafi 18. Sayfada Güvenlik soruşturmalan mı? Mumcu Sosyal demokrasi mi? Mumcu 12Martvel2Eylülmü? Mumcu... Yine Mumcu." Uğur Mumcu, bütün bu özellikleri taşıyordu. Dahası; kimsenin bilmek islemediği, bi- lip de ortaya çıkmasından korkluğu konulara giriyor, titiz vc ısrariı bir 'araştırmacılık' sonrasında, be)gclcny)e. bulgu- lanyla gözler önüne seriyordu. Bu yüzden 'baş düşmanı' oldu- ğu kesjm ve kişilerin listesi uzar gider. Uğur Mumcu dün öldürül- dü... öldürenlcr, sanıyorlar ki; O'nun ölümüyle Atatürkçüler, 'laiklcr, tam bağımsızlık savaş- çılan, teröre karşı yaşamlannı ortaya koyarak savaşım veren aydınlar... Kısacası Atatürk Cumhunyeü'ni 'damarlannda- ki asil kan'dan güç alarak koru- maya kararlı olanlar sinecektir Yanılıyorlar! Devlet, teröre karşı yenîden yapılanıyor Araştırmacı TUNCAYÖZKAN ANKARA - Devleün idari yapısı, terörle mücadefe için yc- niden oluşturuluyor. Valilerin bir kurul tarafından atanması şartı getirilirken, vali olacaklar- da meslekten gelenler için 15 yıl mülkı idare amıri olarak çalış- ma şartı getiriliyor. lllerde valilere merkezi otori- tenin bazı yetkileri aktanlıyor. Ancak olağanüstü döncmlerde uygulanabilen baa yetkilerin, olağan dönemlerdede kullanı- labilmcsine olanak lanıyan yeni dözenlemcyle tlgtü üç yasa UK=~ lağı başbakanlıkia bulunuyor. Güçlü il idarelerinin oluşturul- ması ve valilerin yetkilerinin arttınlmasına önem verilen ça- lışmalann parlamentodan geci- rilmesi durumunda olağanüstü hal uygulamasının dcvamına gerek duyufanayacağı kaydedi- liyor. Polis vazife ve selahiyetleri, il idaresi vejandarma tcşkilat ya- salannda yapılan yeni düzcnle- melerle jandarma teşkilatının kır veya sınır polisi haline dö- nüştürülmesinin de alt yapısı haarlaruyor. Sıstemde valilerin seçimi ve yetkileri könusunda da yeni düzenlemelere gjdiliyor. Valilerin bir kurul tarafından atanması şartı getirilirken, vali olacaklarda meslekten gelenler Tesettüre • Baftarafi 3. Sayfada çok haber ve eğıücı programlar ağırlıklı" yayınlan olacağını anlalan Küçükaydoğan, lele- vizyonun kuruluşu için yapılan harcamalar könusunda bilgı vermekien kacındı. Günün önemine göre, ilahiler de yayın- layacaklannı söylcyen Küçük- aydoğan, bunun yanısıra ensl- rümantal müzikler de yayınla- yacaklannı, çünkü, yayın slratejilerinin "tulucu" çerçeve- de olmadığını ifade cdiyor. Güneş TV yılbaşlannda özel program haarlayacak Ancak, Küçükaydoğan'ın vcrdiği bilgı- ye göre, bu "yılbaşı programı" bilinenin aksine, sazlı- sözJü, dansözlü değil, "kendi anlayış- lan doğrullusunuda" olacak. Küçükaydoğan, uzun vadede 24 saat yayın bcdedediklcrini ancak yayın süresini ilk etapta, .kadınlara yönclik "sabah kuşa- ğı" ile akşam belli bir saatle sı- nırladıklannı dilc gctiriyor. İstanbul'a yönelik yayın ya- pacak olan Atlas TV, Polo Tckstil'in de sahibi olan Sami Kıiıç tarafından kuruldu. Atlas Tv'nin genel müdürlüğünü eski MSP Milletvekili Hasao Ak- say'ın, yeğeni Mustafa Aksav yapıyor. Atlas TV, "Jslami ideolo- jik yayınlardan ayade, sanat ağırlıklı programlara" yer vere- cck. İslami televizyonlannhızla artması, "milli görüşe uygun" program sıkıntısını da berabe- rinde getiriyor. Bu sonına ço- züm getirmek amacıyla arala- nnda Hasan Aksay.Gazeteci- Yazar Abdurrahmuı DİUpak'ın da bulunduğu bir ekip, prog- ram üreimek ve pazarlamak amacıyla, 2 ayn şirkcl kurmaya haarlanıyor. Konuyla ilgili Cumhuriyet'in sorulannı vanıl- layan Hasan Aksay, aynı za- manda yeğeni olan Dilipak'ın da yer aldığı grubun Anadolu Televizyonculan Birliği'ni ku- racağını belirtiyor. için 1S yıl mülki idare amiri ola- rak çalışma şartı getiriliyor. Güçlü il idaresi oluşlurulma- sı ve olağanüstü haJ uygulama- anın kaldınlmasının ardından yetki boşluğu doğurmadan te- rörle mücadeleyı devam ettir- mcye yönelik çalışmalar üç yasa tasansında toplandı. Bun- lardan Polis Vazife ve Selahi- yetleri Yasası'nda yapılan dcği- şikliklerde polisin CMUK ve AGİK şartlannda öngörülen bazı yeniliklere görc ycnıdcn yapılandınlmasi görüşünün be- nimsendiği dilc gctiriliyor. — -Y-asalaslağıylagetirTİmek istenilen bazı yeniliklcr şöyle sı- ralanıyor: "Dcvriye hizmcti vcrilirken polisin kışilcri vc topluluklan mümkün olduğunca uzaktan deneılemcsi ilkesi benimsem- yor. Otcl, kahvehanc. içkisiz disko, büfe, çay bahçcsi gibi yerlerin aglmasında polisten izin alma şartı kaldmlıyor. Poli- sin uzmanlaşması ıçın değaşik sınıflardan eleman çalışurabıl- mesine olanak vcriliyor. Polise sorgu, araşürma, gözallı, mah- kemcye scvk. savayla çalışma gıbı konularda CMJJK'un gc- tırdıği olanak lan kcndı yasasın- da da uyguiayabilmc olanağı getinliyor." GUNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Mumcu İçin Gözyaşlarım yazı makinesine dökülüyor. Demir pençeden bir el, yüreğimi sıkışnrıyor. Yüzlerce insan gelip geçiyor bürodan. Arkadaşım, dostum, kardeşim Uğur Mumcu'yu öldür- düler. Kahpece. Kim öldürdü, arabasına bombayı koyan hain eller ki- mindi? Bu soruya belki uzun süre yanıt aranacak Mumcu ile en son, cumartesi gecesi saat 22.00 dolay- larında konuştuk. Son bir aydır çok çalışıyordu. Bir yan- dan günlük yazılarını yazıyor, öte yandan şubat ayinda bitirmeyi umut ettiği Apo ile ilgili yazı dizisini, bir kuyum- cu özeniyle kağıda döküyordu. Uğur, bir inanç insanıydt Son aylarda aşırı dincilere, laiklik düşmanlarına karşı savaşım veriyordu. Ote yan- dan da Kürtsorunuyla uğraşıyor, hedef olduğu çevreler- le polemiklere giriyordu. Şu ya da bu, ama başkalarının masası kimi örgütterin saldırılarına uğrayacağını biliyordu. Elinden geldiğince önlem alıyordu, fakat alçaklığa karşı ne kadar önlem alı- nabilirse, işte o kadar... Arkadaşım, dostum, kardeşim Uğur Mumcu'yu öldür- düler. Kahpece. Fikirlerini, inançlannı, simgelediği namuslu yazariık öğelerini öldüremediler. Hiçbir zaman öldüremeyecekler... BİZ BİZE EROALATABEK • Baftarafi 4-Sayfada bunalımına kendi tarzlannda bir yanıt oluşturduklan da gözden kaçmaktadır Oysa toplumsal kimlik bunalımı sürdükçe -eski sol söyleme çok benzeyen- Islamcı bir söylem etkinliğini sürdürebilir, üstelik bu etki artabilir de. Bir toplumda 'kim olmak isterdiniz?' sorusuna politik liderler arasından, kültür dünyasından, sanat çevrele- rinden. eğitim alanından örnekler vermek kolay olmu- yorsa ortada çok düşündürücü bir değtşim var demektir. Belki de klasik bilgilerin bulgularını yeniden gözden ge- çirmek gerekmektedir. Belki de televizyon, sinema gibi görsel-işitsel iletişim araçları anne babaların yerini al- maktadır. O zaman hiç değilse TRT gibi özerk olması gereken, ama genel bütçeden desteklenen iletişim or- ganlarının programlarını gözden geçirmesi gerekmez mi? Müziğin iytce arabeskleştiği, astrolog'ların uzman olarak sunulduğu, hertürlü bilim dışı uydurmanın başta- cı edildiği bir dönemde boşa geçirilen tek bir gün bile çok önemli değil mi? Aklın önderliğini inanca bırakan bir eğitim sisteminin ağırlığı altnda laik toplumun yavaş yavaş dinsel bir top- luma doğru kayma eğilimi kesinlikle önlenmeden yarı- nın bilgi toplumuna geçilemez. Bu eğilimde en çok öğ- retmenler ve öğrervciler sıkıntıya düşmektedir. Eko- nominin kösedönücülükten insancıl dayanışma, refahın arttınlması ve adaletle paylaşılması ilkelerine çevrilme- si kesin zorunluluktur Sosyal örgüttenmenin insanın içi- ne sürüklendiği güven bunalımına, yalnızlığa çözüm ol- ması temel koşuldur Doğru politikalar da -eğer olacak- larsa- bunları gerçekleştirmek için varolacaklardır. Yoksa bir süre sonra kim olmak isterdiniz?' sorusu- nun yanıtı bir otomobil markası da olabilir U(Baftarafi 18. Sayfada AA'nın haberine göre Uğur Mumcu'ya karşı düzenlenen suikast bütün Fransız radyolannınsaat 14.00 bültenlerinde duyunıldu. Ajans haberlerine dayanan radyo istasyonlan, sakjınnın üzerinden üç saat geçmeden verdikleri haberlerde Mumcu'nun öldürülmesini şu şekildeduyurdular: "Türkiye'nin en ünlü gazete ve kitap yazarlanndan biri olan Uğur Mumcu bugün (dün)öğle saallerinde otomobiline yerleştirilen bir bomba ile öMürüldü. Mumcu, Türkiye'de mafya konulan uzmanı otarak tanınıyordu. Yazar, yolsuzluğa vc mafyaya karşı çok sayıda kitap ve makale kalcme ahnıştı." İtalyan haber ajansı ANSA. Mumcu suikastına ilişkin ilk haberini, "Uyuşturucu mafyası ve PKK bağlanıusına dikkat çekerek" verdi. Mumcu'nun yakın dostu ve çalışma arkadaşı olan. 32 yıldır Türkiye'de görevli Romano Damıyani tarafından yazılan haberde, "Suikast sonucu öldü- rülen ünlü gazeteci Abdi Ipekçi'nin de son araştırmalan- nın uyuşturucu mafyası üzerin- de olduğu" ifade edildi. lAğustos • Baftarafi 3. Sayfada KoğrçUra radyo, teyp, >oikmen ve daktilo 9okulmayacak. Ya- kmian tmfmiaa getirilen tü- tün, çay, çikolaU ve sigara gibi bediyetik eşyalar tutukhı ve bö- kümlüiere verilmeyecek. Her Koğnş ve oda için sabah 2 saat, öğkden soora 2 saat olmak üze- re topiam 4 saat havalandırma yapriacak. Khap, dergi ve gazete deaetime tabi tutularak cezaevi yonetiminin ohını ile verilecek. Mektup ve teigraf ile haberleş- me denetime tabi tutulacak. İyi haililik vasfuu kazanmayan mahkumlar haftada 2, iyi halli gönUen mahkumlar haftada 4 mektvp yazabüecek." Cezaevlerinin tıklm tıklım doİD oMuğv bir dönemde çıkartı- lan bu geaelge, binlerce insaınn tepkisine, direnişine yoJ açmıştı. Birçok insan yaralanmış, tar- taklamuş, 50 günü aşan ölüm ornçlanyla birçok insan sakat kamuşb. Ve iki mahkum da ya- şamını yidrmişti. Çevre • Baftarafi 3. Sayfada degil. Ama bu yolda yürünüyor." Trafiğe sadece "çevre dostu" araciann çıkması için bu işi özendirmek gerektiğini de vur- gulayan Akyüreic, bu amaçla gercekkştinneyi dnşündûkleri bir difer projenin ise, bu tür •raçlaruı vergilerini indirmek ol- duğunu bildirdi. Orta ve uzun >adeli projeleri gerçekleştirirken, kamuoynnun desteğiııi abnak zorunda olduk- larmı kaydeden Akyürek, çevre bilincinin oluşturulması için okullarda çevre dersi verilmeye başlanmasının önemli bir adım oMuğuno, ancak bunun yeterli obnadığını söyledi. DENKLEM... • Baftarafi 1. Sayjada görmeye alışmışolanlarımız için konu oldukça basittir. - Demirel Ecevit'e elini uzatsa, Korutürk bütün partileri bir araya toplasa, Bozbeyli anlayışlı davransa, Bayar desteklese.. gibi avuntularla, olasılıklarzincirinin halka- ları tamamfanmaktadır. Oysa, bunalımın nedenleri derindedir. Olayların üzerindeki gelip geçici kaygı bulutlarından sıyrılıp gerçek neoenlere eğildikçe sorunların kpinden yepyeni odak noktalan belirmekte ve toplumsal değişi- min kuralları aydınlık ışıklarla gözler önüne serilmekte- dir. Her demokrasinin "gerek" ve "yeter" koşulları vardır. Bu koşullaryaratılmadan, sadece biçimsel görü- nümlerle yetinmek, bedeti çok pahalı ödenecek serü- venlere yol açar. önce şu gerçek koşulu tanımlayalım Bat; demokrasi- lerinde, toplumun bütün sınıf ve tabakalarına söz ve örgütlenme özgürlüğü tanınır. Bu ozgürlük demeti, in- sanlığa, sınıf kavgaları, ihtilaller ve devrimler sonucun- da sunulabilmiştir. ozgürlük ve demokrasi bütün insan- lığın ortak mirasıdır. Fakat bu miras, çağlar boyunca, toplumun belirli kesimlerirtce, aynı toplumun öteki sınıf vetabakaları için kullandırılmamıştır. Bu yasak düzeni, demokrasimizin bütün alaturkalığıy- la sürdürülmektedir. Toplumun emekçi kesimlerine söz ve örgütlenme özgürlüğü isteyen herkes: -Zararlı akımlar. aşırı cereyanlar.. yıkıcı düşünceler.. gibi gerekçelerle korkutulmak, sindirilmek ve cezalan- dırılmak istenmiştir. Oysa demokrasilerde "zararlı dü- şiince", "zararsız düşünce" ayrımlan yapılamaz. Dü- şünceler için uygulanacak tek ölçü, yanlışlık ve doğru- luktur. Türkiye'de biçimsel görünümüyle çok partili hayatyü- rürlüktedir. Fakat bu çok partili hayat tek parti dönemin- den kalan ceza yasası ıle korunmaktadır. Açıkçası çok partili demokrasimiz, yıllardır tek partili dönemin ceza yasasıyla "gözaltında " tutulmaktadır. Sadece on beş yıldır, bu ceza yasasının ünlü madde- lerini bir darağacı gibi birbirine çatıp başbakanlar, ba- kanlar, kurmay albaylar ve devrimci gençleri birer birer ipe çekmişiz. Siyasal bunalımlardan kurtulmak için idam hükümleri, hapis cezaları, kelepçeler hiç yarar sağlamamış, toplum yeniden, döne dolaşa, yine çıkmaz sokaklann eşiklerine getirilmiştir. Bu çıkmaz sokağın kavşak noktasındayız şimdi. Türk toplumu ya çağdaş demokrasilerin gereklerine uyarak toplumun bütün sınıf ve tabakalanna söz ve ör- gütlenme özgürlüğü sağlayacak ya da kurulu düzenin denklemi, eskisi gibi, yeni güçlüklerle ve sorunlarla sür- dürülecektir. Bu denklem, oldukça kaba görünümüyle gözler önündedir. önce bir "iktidar boşluğu" yaratılacak, bu boşlukta kargaşa ortamı oluşturulacak, bu koşullar sağlandıktan sonra otoriter devlet özlemcilerine "yeşil ışık" yakıla- caktır. - Kuvvetli ve inandırıcı hükümet.. gerekçesiyle kurulu düzenin, haksızlıkları, adaletsizlikleri ve ayrıcalıkları üzerinde yönetimler sürdürülecektir. 14 Ekim secımle- rinden tedirgin olanlar için başkaca yol kalmamıştır. Bu iktidar boşluğu bilinerek ve istenerek yaratılmaktadır. Bu boşiuğun anlamsız uğultulan içinde, olayların ne- denlerini ve sonuçlarını birbirine kanştrmak, güncel sorunları: -Demirel, Ecevit'e elini uzatsa, Irmak görevini sürdür- se, gibi çözümlere bağlamak, olaylara bakış açımızı kı- sıriaştınr ve birsüresonra kamuoyunu anlamsız siyasal dedikoduların yanıltcı yaklaşımı içine sokar. Nedenler, toplumsal gelişimin temelleriodedb.. Kurulu düzenin topluma sunduğu denklemin, ters-yûz edilmesi, Türk halkının bütün sınıf ve tabakalarıyla, öz- gürlüğe ve demokrasiye sahip çıkmasına bağlıdır. De- mokrasinin gerçek güvencesi halkın bilinçli desteğidir. Bu destek nasıl saglanır? Demokrasimizin "güncel gündemi" bu sorunun yanı- tında saklıdır. Bu köşeden hep birlikte, yasadığımız olayları özetteyecek ve yorumlarını yapacağız Cumhu- riyet gazetesinin yarım yüzyıldır aydınlattığı düşünce ortamında bu sorunlan sizlerle tartışmak özlemryle: - Merhaba... diyorum. MÜŞERREF HEKİMOĞLU Yûregimizde PaOayan Bomba ANKA'dan Timur Türkan telefon etti, üzücü bir haber vereceğim, dedi. Uğur Mumcu öldü, arabasına bomba koymuşlar. Bir bomba da yüreğimde patladı, arabaya atlayıp Kar- lı Sokak'a koştum. Yolun iki yanında polisler, kalabahk, apartmanların kırık camları arkasında şaskın yüzler. Araba paramparça duruyor yol ortasında. Vinçli bir ara- ba geldi, çekip götürecek Uğur da yatyor yerde. Bir parçası karşıki bahçede, bir parçası apartmanın üst du- varında. Herkes clayın dehsetiyle saşkın, suskun. Elekt- rikler kesik, apartmanın girişine, merdivenlere mumlar koymuş komşuiar. Mum ışığında ilerleyerek Güldal'a ulaşıyorum. Kanepede oturuyor. Ayağında çizmeleri Uğur Mumcu'nun arkasından çıkıp kapıyı kilitlemeye ha- zırlanırken müthiş bir patlamayla sendeliyor. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, eşi, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Bayındırlık Bakanı Onur Kumbaracıbaşı'- nı gördüm kalabalıkta. AvukatEmin Değer, HalitÇelenk, ILO Temsilcisi Rüçhan Işık, Demet Işık, hukukçular, bi- lim adamları, haberi alan soluğu burada alıyor elbet. Demet Işık son karşılaşmadan söz ediyor. Çağdaş Ya- şamı Destekleme Derneği'nin toplanüsına çağırdığı zaman, hiçbir yere gitmiyorum ama size geleceğim, de- miş. Ben de son kez orada karşılaştım Uğur Mumcu'yla. Flaşlar parlıyor. Birden Başbakan Demirel geliyor. Oda çok üzgün görünûyor. Güldal Mumcu'ya, Ceyhan Mumcu'ya başsağlığı diliyor. Üzüntusünü belirtiyor. Güldal Mumcu çok sakin. Ağlamıyor, hatta gülümsüyor. Gelenleri selamlıyor. Bir fikir isçisine eş olmanın btlin- ciyle dikiliyor. Herkesin kafasındaki soruyu Başbakan'a belirtmekten de geri kalmıyor. Otuz metre ötede polisler varken o çok güçlü bomba arabaya nasıl konuyor? Baş- bakan ne diyeceğini bilemiyor, bu işlerle uğraşanların çok usta olduğunu söyiüyor. Kökleri kuruyacak ama bu çok acı kayıplar oluyor, diye ekliyor. Uğur Mumcu'nun ölümüne inanmak koiay değil elbet. Sokakta insan seli, yaşlı gözler, soluk yüzler, öfkeli sczler, tepkiler... Bir şo- för karşıki karlı bahçeyi gösteriyor. Vücudun bir parçast- nı orada bulduklannı söyiüyor. Bir parçası karda. bir parçası başka yerde. Bomba koyanlar en güçlüyü seç- miş, mutlaka öldürmek istemişler besbelli. Ama Uğur Mumcu öldü mü acaba? Yazdığı gerçekler, sunduğu il- kelere bomba konabilir mi? Ona her zaman omuz veren, soluk veren Güldal Mumcu'nun dimdik duruşu da bura- dan kaynaklanıyor bence. Yazarlar öldürülür ama yaz- dıkları yok edilemez.. HUKUKSUZ DEMOKRASİ HaütÇcİMk 3. bası 20.000 lira (KDV ipnde) Pasaportumu kaybellım Hükumsuzdur. NESRİN EREL (K1Y/C1) PERDE ARAUĞINDAN Nadir NadJ 4. bm 25.000 tir» (KDV içiııdc)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear