22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24OCAK1993PAZAR 12 DIZIYAZI Y S B y ö c B eşi t r a İP e y E AŞ lyu s bc d di k L L A r l ) u 1 r û N ' t Ş n s A G a j k I 1 n a 1 e ü L ç -8- XXV. Adı So\adı: Abdurrahman Müş- tak Uyruğu: Türkiye Cumhuriyeti Doğum veri ve tarihi: Mardin, 1948 Adresi: Yeşilyurt Köyü - Cizre , Mardin İşi: Yeşilyurt Köyü Muhtan - Çjftçi Başvurduğu yer: Avrupa Insan Haklan Komisyonu Avrupa Konseyi -Strasbourg -Fransa Başvuranlar arasında Kamil Müştak. Bahattın Müştak ve Ab- dullah Gündoğan da var. Avukaılan: Hasip Kaplan.Orhan Doğan. Mustafa Malgir. Yeşilyurt köylüleri herhalde hiç düşünmemişlerdır, birgün avukat- larla beraber bir dılekee yazıp bunu Fransa'daki Avrupa Insan Haklan KomisyonıTna göndereceklerini. Ama göndcrdiler. Dilekçcde olaylar ve iç hukuk yol- lannın ukandığı anlatıldıktan sonra "başvurunun amacı" şöyle açıklan- dı:. .İnsan haklan ihlallerinin saptan- maşı • .jşkenceye son verilmesi tşkencecilerin ve onlann fıillerini koruyan ve kollayanlann saptana- rak yargılanması .Çağdaş ölçütlere uygun, işkence- vc gedik vcrmeyen, insan haklan st>zleşmelerine koşut soruşturma ve savunma yöntemlerinin gerçekleş- mesi... Avrupa İnsan Haklan Konseyi ile Yeşilyurt köylülerinin Avukatla- n yakla^ık dört yıl süreyle yaaştj. Hül Li.net. Türkiye'de yargı yolu- nun tıkanmadığını kanıtlamaya ça- lıştı Ancak bunu başaramadı. So- nunda bu yilın 12 Ocak'ında Stras- bourg'dakı Avrupa İnsan Haklan Komisyonunda hükümet ile Yeşil- yurt köylülerinin avukatı karşı karşıya geldi. İlk duruşma sonucunda karar açıklandı: . - Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Yeşilyurt köylüleri "dostane çö- züm" için aynı masaya oturmalı. Şu anda girilen süreç bu. Karar iki tarafa da tebliğ ediJecek ve soru- nun çözümü için hükümet, Yeşil- yurt köylülerine bir teklifte buluna- cak. Köylülerin zaferi Türkıye'de "kendılerine dışkı ye- dirildığini" yargı konusu yapama- yan Yeşilyurt köylüleri. avukatlan aracılığıyla davalannı uluslararası platforma taşımışlar ve bir zafer ka- zanrruşlardı. Şimdi gelelım olayı örtbas etmeye çabalayanlara... Yeşilyurt'taki dışkı olayı Cumhu- riyet'te çıktıktan sonra olayı yalan- layanlar. iddia sahiplerini. haberi yazanlan PKK'lı olmakla suçla- yanlar, acaba bu kararlar karşısm- da ne yapacaklar? "Dayak" iddiası içi binbaşı Tür- kiye'deki mahkemelerde yargılandı ve mahkum oldu. "Dışkı yedirme"- yle ilgili olarak da Avrupa İnsan Haklan Komisyonu. Yeşilyurt köy- lülerinin yakınmalannı "kabul edi- lir" buldu ve hükümetle aynı masa- ya oturmalannın zeminini oluştur- du. XXVI. '"Bıze dışkı yedirildi" diye ortaya çıkan Yeşilyurt köylülerine ne oldu? O günden bu yana köyleri defa- larca basıldı. Kö>lüler gözaltma alındı, kimi tutuklandı. sonra tahli- yeedildi. Yollan yapılmadı, köyleri- ne öğretmen alanmadı. Özellikle Müştak ailesine mensup olanlar, ol- madık baskılarla karşılaşu. İlcedeki Caferbinbaşıylabaşlayan olayy sonundaStrasbourg'aulaşıyor DışkıyaAvrupa bezi•Avrupa İnsan Haklan Konseyi ile Yeşilyurt köylülerinden Kamil Müştak, Bahattin Müştak ve Abdullah Gündo- ğan ile avukatlan, yaklaşık dört yıl sü- reyle yazıştı. Hükümet, Türkiye'de yargı yolunun tıkanmadığını kanıtla- maya çalıştı. Ancak bunu başaramadı. • Sonunda bu yılın 12 Ocak'ında Stras- bourg'daki Avrupa İnsan Haklan Ko- misyonu'nda hükümet ile Yeşilyurtlu- lann avukatı karşı karşıya geldi. Ilk du- ruşma sonucunda karar açıklandı: T. C. hükümeti ile Yeşilyurt köylüleri dosta- ne çözüm için aynı masaya oturmalı. • Dışkı olayının ortaya çıkmasının ardından avu- kat Hasip Kaplan'a dö- nük tehditler yoğunlaştı. Kaplan'ın evinin yanında bir "yerli ajan"ın üzerinde saatli bomba patladı. baa devlet daırelerinde bile işlenni sırf "Yeşilyurtlu" olduklan içingüç- lükleyüriittüler... Senirkent'Ie benzerlik Yeşilyurt olayı bana hep "Senir- kent Faciası"nı arumsatır. 1947"nin şubat ayında Isparta'nın Senirkent bucağından on kişi, TBMM'ye ve Tasvir Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğü'ne bir protesto mektubu göndcrirler "Bizler. Isparta'nın Uluborlu ikçe- sının Senirkent bucağı halkındanız. Kendi iş ve gücümüzden başka bir şeyle uğraşmayan ve Türk kanunla- nnın verdiği hak ve selahıyetler dai- resindc iyi bir vatandaş olmayı tek gaye bilen. özü sözü bir, Türk ço- cuklanyız. Kanunlara dayanarak birçok selahiyetlerle devlet teşkilatı- nın içınde yer almış büyüklerimize daima saygı ve sevgj göstermeyi unutmamıza da imkan olmadığı dü- şünülürse, iki aydır bucağımızdaki tcdhiş hareketleri karşısında. asıl sü- kutumuzun manası anlaşılır. Bucağımıza müdür vekaletiyle gönderilen komiser Halil Altınay ve jandarma teşkilatı mensuplannın bucak halkına reva gördükleri bu tedhişler, hızını ve çcşidini artlırma- mış olsaydı. belki sükutumuz de- vam da edecekıi. Fakat artık tedhış- lere tahammülümüz kalmadığın- dan, sizlere ve efkan umumiyeye bu acı protestomuzu göndermcyi vata- ni bir borç sayıyoruz. hapsedilip üzerimizden yirmi - yirmi beş gaz tenekesi su dökülmek sure- tiyle ıslanma cezasının. tecrübemız- le. cezalann en hafifi olduğunu anla- mış bulunuyoruz. Yine dışkı 4- Şapkalanmızı başımızdan çı- karüp içini ufak ve büyük pisliklerle doldurduktan sonra şapkayı başa gi>Tneye mecbur etmek ve hatta şap- ka içindekilerini içirmek de akla gel- meyen cezalardan biridir. 5- Yüzüstü yere yatınp insanlann en mukaddes varhİclan olan namus- lanna tecavüz etmeye yeltenerek mağdurlara korku ve dehşet vermek de cezalann en zararlısıdır. 6- Su dolu havuzlara vatandaşlan soğuk gecelerde elbiseleriyle birükte atarak boğazına kadar su içınde ör- dek gibi yüzdürmek ve arasıra boğ- ma tehditleri yaparak çıkanp yeni- den çeşitli dayaklara maruz bırak- mak da belirli cezalardandır. Bizlere reva görülen bu işkence ve tedhiş nevilerini daha da çoğaltmak mümkünse de, bir insan bulunma- mız. bunlan devam ettirmekten bizi alıkoyuyor. Hemen şunu da itıraf edelim ki, bu cezaiann reva görül- mesindeki sebepler açıkça bildiril- memekle beraber, sarhoş bulunma- mıan buna sebep olduğu da sık sık böylenmektedir. Halbuki bu isnat da tamamen yalandır. Bir an için doğru bile olsa, ancak Türk Ceza Kanunu'na göre cezalandınlmamız rin gazetede yayınlanmasından yir- mi dört saat sonra "tebdili kıyafet" ederek Senirkent'e gelir. Farklı sonuç Üç gün içinde tüm soruşturma ta- manilanır. Karakol komutanı ve altı er tutuklanır. Birkaç ay içinde dava sonuçlandınlır. Sorumlulara iki ay on beş günle dört ay arasında hapis, bir yıla kadar da "memuriyet- ten men" cezası verilir. Bu cezalar, tecildeedilmez... İşte Senirkent 1947... İşte Yeşil- yurt 1989... XXVII. Avukat Şefık Seren, "Mağdurlar vekili" olarak 1947 yılında Senir- kent olaylannı bir kitaba dönüştü- rür. "Senirkent Faciası" adlı kitabın sunuşunda Şefık Seren şöyle der: - Şunu da itiraf etmeliyim ki. Se- nirkent faciası davasının takibinde. faciayı yaratanlardan çektiklerim, benı böyle bırdavaya ikinci defa ka- tılmaktân uzak bırakacak kadar dü- şündürücü vc fakat facia suçlula- nnın ortaya çıkanlmasında, ceza- landırılmasında, adaletçilerden gör- düklerim de bu düşünüşleri dağıta- cak kadar cesaret vericidir. Ya Yeşilyurt köylülennin avukatı Hasip Kaplan'a ne olmuştu? Olayın ortaya çıkmasından kısa bir süre sonra Hasip Kaplan'a dö- nük tehditler yoğunlaştı. Hatta evi- nın bombalanmak istenmesine ka- dar vardı. Önce köylülerin diğer Yeşilyurt kö\ lüleri. bundan üç y d önce Istanbul'daki Yeşilyurt'un, kendi köylerine benzeyip benzemediğini görmeye geJdiklerinde, kendikrine Mert Aü Başanr kdavuzhık etmişri. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) İşkence şekilleri 1- Yalnız hayvanlara hasredilen ve hatta onlara dahi r»va görülmesi doğnj olmayan dayağm nevi ve ma- hiyetlerini izahta belki kelime bul- mak mümkün olmayacaktır. Jan- darma karakollannda atılan dayak- lann en basiti, bir iskemlenin ayak- lanna masum vatandaşlann ayak- lannı geçirip sandalye üzerine otur- tulan jandarma erinin yardımıyla kıpırdamasına imkan verilmeden ayaklan patlayıncaya kadar asri fa- laka dayağı atmak, ancak basit bir hakikattir. Bunun, nevi ve ağırlı- klan insan şuurunu bozacak kadar olanlannı. bu basit hakikate ilave etmekten insani bir hicap duyuyo- ruz. 2- Ağızlanmıza gem vurularak veya gemsiz olarak hayvanlar gibi üstümüze bindirilen jandarma erle- riyle çeşme yalaklanndan hayvanlar gibi su içmeye götürülmemiz, bizi insanlığımızdan bıktıracak hareket ve işkencelerin diğer bir örneğidir. 3- Islak ve karanhk bodrumlara icap eder. Şimdiye kadar bu işkence ve tedhişlerin önlenmesi için yapüğı- mız bütün müracaatlar bir semere vermemiştir. Zira şikayet isüdalan- mız, kimden şikayet ediliyorsa onun eline verilmekte, tehdit ve tazyik ile yapılan tahkikat sonunda, bizler, mağdur değil, müfteri olarak suç- landınlmaktayız. Bütün bu işkence ve tedhişe bir son verilmesini ve şi- kayetlerimizin, tahkikatın bitaraf ve namuslu memurlf.<- tarafından ya- pılmasını dilerken, anayasaya göre bir vatandaşlık hakkının verdiği se- lahiyetlerle bütün bu oluşlan, Bü- yük Millet Meclisi'nin ve Türk efka- n umumiyesinin manevi şahsiyeti önünde protesto ve istirham eyle- riz." Benzer yaklaşım Bu yakınma, Tasvir gazetesinde 1947 şubatmın başmda yayınlanır. Elbette ortalığı gene bir yalanlama. şikayetcileri suçlama kampanyası sarar. Ama diğer yandan da, görev- lendirilen "Adalet müfettişi", habe- avııkaü Orhan Doğan'ın evi bom- balandı. Ardından Hasip Kaplan'ın evinin yanında bir '"yerli ajan"ın üzerinde saatli bomba patladı. Ola- ğanüstü Hal'de neredeyse her baş- vurana silah taşıma ruhsatı verilir- ken Kaplan'a bu ruhsat verilmedi. Diyarbakır Sıkıyönetım Mahke- mesi'ndeki savunması nedeniyle on iki ay hapse mahkum oldu. Hakkın- da dokuz kez soruşturma açıldı. Son soruşturma 1991"in ağustosunda açıJmıştı ve Şımak Savcıhğı'nca, Nevroz kutlamalan ve PKK dava- lanna ücretsiz girmekle suçlanıyor- du. Güvenlik güçlerine göre Hasip Kaplan, PKK'nın önemli birelema- nıydı. Oysa Kaplan SHP'liydi ve parti içnde tercihini Baykardan vana ko- yuyordu. SHP'nin Merkez Disiplin Kurulu'na seçilmişti. BirdarbedePKKMan 20 Ekim 1991 seçimlerinde de SHP'den aday oldu Hasip Kaplan. Ancak, Şırnak'taki listeyi HEP yap- mjştı. Kaplan ilk yapılan listeye gj- remedi. Listeden baa istifalar olun- ca da Kaplan SHP listesine altıncı sıradan girdi. Oysa Şırnak'ta üç mil- letvekili seçilecekti. Tek seçeneği vardı Kaplan'ın; tercihe çalışma. Çünkü Hasip Kaplan'ın üst sıra- lardan listeye girmesini, Şırnak'taki ŞHP ve HEP örgütleri de istiyordu. İdil'de SHP ve HEP'in yanısıra ANAP'ın, DYP'nin, SP'nin de des- teğini sağlamıştı Kaplan. Diğer ilçe- Jerden de destekler vardı Kaplan'a. tşte böyle şanslı bir konumdayken, seçımlere dokuz gün kala, tdil ilçesi- nin merkezinde büyük bir miting yaptı Kaplan. Bu mitingle, doğup büyüdüğu ilçenin ınsanlanna veda etti. Herkes şaşırmıştı. Gözyaşlan içinde uğurlandı Kaplan Idil'den 11 ekim günü. Avnlırken. kendisini bı- rakmak istemeyenlere , "Neden böyle oldu?" diye soranlara "Zama- nı geünce açıklanm" dedi. Olayın üzerindeırbiryüı aşkın za- man geçti. Kaplan, İdili seçimlere dokuz gün kala neden terkettiğini hala açıklamjyor. Sorulara verdiği yanıt "Bu aşamada acıklamak, kim- seye yarar sağlamaz" oluyor. Hasip Kaplan konuyla ilgili ola- rak konuşmasa da, İdil'de, Şırnak'- ta biliniyor bu olay ve hala konuşu- luvor. Işin ash şu: Bölgede insan haklan ihlallerine dönük pek çok davada yöre halkının avuîcatı olan Hasip Kaplan , SHP'den liste sonuncusu da olsa, seçimlere çok avantajlı bir konumdagiriyordu.Herkes"Tercih- ten mutlaka Hasip çıkar" gözüyle bakıyordu. Ancak bir gece içinde Hasip Kaplan'ın tercih istemini dile getiren afışleri ve pankartlan duvar- lardan indirildı. Kaplan'a ve onu destekleyenlere tehdit telefonlan gelmeye başladı. Evleri basıldı. Tek bir nedeni vardı bunun: "PKK. Şırnak'u tercihi yasakla- dı." Hatta "PKK Mardin Eyaleti TemsilcilJği" imzasıyla bildıriler da- ğıtıldı: "Oylannızın bölünmemesi için SHP'de tercih kullanmayınız." Hasip Kaplan'ın kitabı Bunu kim yaparsa yapsm. Hasip Kaplan'ın bu koşullarda İdil'de kal- ması, "Silahlı bir çatışma ortammın yaratılması" anlamına geliyordu. Bu nedenle Kaplan. bir gün içinde evini toplayıp, çocuklannın kaydını okuldan aîıp İstanbul'a göçtü. Bir de kitap yazdı Kaplan Istanbul'da: "Botan'dan îstanbul'a Olağanüs- tü Bölge Notlan..." XXffl. Yeşilyurt sadece bir örnek. Ama "Cizre'den Strasbourg'a uzanan" bir örnek. Olağanüstü Hal koşullannda ya- şayan insanlann haklannı ne denli güçlüklerle aradıklanna bir örnek. Yeşilyurt, bölgede yaşayan Kürt kökenli yurttaşlara ne denli ön yar- gıyla bakıldığina bir örnek. Yeşilyurt. "Biz dövüldük" diyen- lerin aylarca mahkemelerde sürüne- rek sonuç almalanna bir örnek. Yeşilyurt , "Bize dışkı yedirildi" diyenlerin, Türkiye'de bunu yargı konusu yapacak bir mahkeme bula- mamalanna bir örnek... Yeşilyurt, devleti yönetenlerin, baa görevlilerin. insan haklan ihlal- lerine nasıl da sorgusuz sualsiz, araştırmadan, incelemeden sahip çıktığına bir örnek. Bunca örnek arasında bir de rast- lantı var; o da Yeşilyurt köyünde bok yedirdiği iddia edilen binbaşı- nın adının Cafer olması. Bez getirmek kimlere düşmedi ki!.. BİTTİ Dil eğitimi veren devlet okulları GreenhiU Coflege Lowlands Road, Harrow, Middlese\, HA1 3AQ TeJ: 9.9.44 81422 23 88 Başvuru: Juditlı Haigh Hamnıefsmitfa aod VV'est Londoo College GUddon Road, Baroos Court. Loodoa, W14 9BL Td: 9.9.44 81 741 1688 Btşvnnı: The Secretary. Engüdı Studies Hampstead Garden Suburb Institute Central Square. Loodon. NW117BN Td: 9.9.44 81455 8176 Baş>uru: Jean Barradough Hastings CoUege ofArts and Tedınokıgy Ardıery Road, St. Leonards-on-Sea, EastSussex,TN380HX Td: 9.9.44 424 44 54 00 faks: 9.9.44 424 72 1763 Başrum: Mr. R. Fabie Heodoo College of Further Mucatkm Montagu Road, Hendon, London, NW4 3ES Td: 9.9.4481 2008300 Bayvuru: Lesie> Talbot Henle> CoUege Coventn Henlev Road, BeU Green, Coventry,CV21ED Tet 9.9.44 203 611021 faks: 9.9.44 20361 1837 Başvuru: The Secretarv, Overseas Student Education Centre Hüdersrone CoUege Broadstairs, Keot, CT10 2AQ Tet 9.9.44843 69117 faks: 9.9.44 843 60 38 77 Başvunı: Peter Worie> Huddersfield TechnicaJ CoUege New North Road, HuddersfiekL HD15NN Tel: 9.9.44 422 53 65 21 Başvunı: Joyce Bleasdale Hutt CoUege of Further Education Quenns Gardens. Hull, HL13DG Tel: 9.9.44 482 299 43 faks 9.9.44482 2190 79 Basvıvu: Tina Cok KİDgsvvay College \ eraon Square Branch, V'ernooSquare, Loodon, WC1 X9EL Tel:9.9.44 71 2780541 Başvuru: Darid Rosewarne Lewes CoUege VlouDtfield Road, Lewes, East Sussex, England, BN7 2XH Tel: 9.9.44 273 48 3188 faks: 9.9.44 273 47 85 61 Baş>ıını: Brian PeUettier Lougbborough College Radmoor, Lx>ugtx>rough, Lekestershire,LE113BT Tel: 9.9.44 509 21 5831 faks: 9.9.44509 23 2310 Başvunı: Janet Sparin Luton College ofHigber Education Park Square, Lutoo, Bedfordshire, LLI 3JU Td: 9.9.44582 34111 faks: 9.9.44 582 4186 77 BaşYimı: Ednard Hounslovı Millbrook CoUege Bankfıeld Road, Uverpool, L130BQ Tel: 9.9.44 51 25911 24 faks: 9.9.44512541874 Baş>unı: S. Leanuuı Monkweanooııtfı CoUege Redcar Road, Stndcriaad,SR5 5DB Tel: 9.9.44 91549 48 86 Başıunr: Joho Ridıardson Nene CoUege. Northampton Mouhon Park, Northampton, NN2 7AJL Tel: 9.9.44 604 71 5000 faks: 9.9.44 604 72 06 36 Başvuru: Liz VVhite Newcastte CoUege MapfeTce, NencastJe Upon Tyne, NE4 75A Td: 9.9.44 912738866 faks: 9.9.44 91272 42 97 Başvunı: Aıme WUls North East SurTey CoUege of Technologj Reigate Road, Eweflt Epsom, Sumy,KT173DS Td:9'9.44813941731 faks: 9.9.44 813943030 Basvunı: Ingrid Dalziel-Jones CKford CoUege of Further Education Dept. of Arts and Languages.Oxpens Road, Ovford Td: 9.9.44 865 24 58 71 faks: 9.9.44 865 24 88 71 Başvuru: Carole Robinson The Pol>1echnic ofCentral Loodon 9-18 Euston Centre, London, N>V 13ET Tel: 9.9.44486 58II faks: 9.9.44 713888902 Başvunı: Jack Lonergan Ridimond Upon Thames Tertian CoUege Egeıton Road, T»ickenham, TW2 7SJ Tel: 9.9.44 81892 66 56 faks: 9.9.44 81 7441148 Başvunı: Pat Firth Salisbury CoUege ofTechoology Southampton Road, Salisbury, WUtshire,SP12LW Tek 9.9.44 722 23711 faks: 9.9.44 722 260 06 Başvunı: Dave Ridıardson SheffiddCit> Poivtechnic TESOL Centre, TotJev HaU Lane, Sheffidd.S174AB Tel: 9.9.44 742 53 2816 faks: 9.9.44 742 53 29 38 Başvunı: Colin Anstey Soutn Devon CoUege of Artsand Technolog) The Language Centre, Newton Road, Torquay, Devon TQ2 5BY Td: 9.9.44 803 2132 42 faks9.9.44803211135 Başvunı: David Nevnon South Vlersey College Riversdak Road. Lnerpool, L193QR Td: 9.9.44 51427 12 27 Basvurn: Doug Roberts South Thames CoUege 50-52 Putney Hffl. London, SW15 6QX Td: 9.9.44817884442 faks: 9.9.44 81 7852070 Başvunı: The Secretary. Department of Language Studies SoudiHark CoUege 209 Blackfriars Road, London, SE18NL Td: 9.9.44 719289561 Başvunı: Rav Pindcr Stevenson CoUege Bankhead Avenue, Sighthfll. Edinburgh Td: 9.9.44 31453 6161 faks: 9.9.44 314585067 Başvunı: David Gibson Stradbroke Sheffield Tertian, Conege Spinkhfll Drive. Sheffield. S13 8FD Td: 9.9.44 742 39 26 21 faks: 9.9.44 742 64 95 84 Başvunı: Carole Terani Tburtock Tedmical CoUege Woodview, Grays, Essex, RM16 4VR Td:9.9.44375391199 faks: 9.9.44 375 37 33 56 Başvuru: Beryt Andrevrs Tresham CoUege St. Vlarvs Road, Kettering, Northamptonshire, NNI5 7BS Td: 9.9.44 536 4102 52 faks: 9.9.44 536 52 25 00 Başvunı: lindsay Hebster VValtham Forest CoUege Forest Road. London, E17 4JB Td: 9.9.44 81 5272311 faks: 9.9.44 81523 23 76 Başvunı: Nornıa Brevver VVest Cbeshire CoUege Eaton Road. Handbridge, Chester,CH47HD Td: 9.9.44 244 67 76 77 faks: 9.9.44 244 68 01 31 Başvunı: Margaret Owen Westminster CoUege Scbool of Languages Castle Lane, London, SWîE 6DR Peter Street. Off Wardour Street, Londoo, W1V4HS Td: 9.9.44 718283771 faks: 9.9.44 714378536 Başvunı: Tonı Metcalfe (Castle Lane) Bob VlitcheU (Peter Street) VVest Susse\ Institute of Higher Education The Dome, Upper Bognor Road, Bognor Regis, VVest Sussex PO211HR Td: 9.9.44 243 82 92 91 faks: 9.9.44 243 8414 58 Başvunı: Rosalyn Hurst VVigston CoUege of Further Education Station Road, Wigston Magna, Uicestershire, LE8 2DVV Td:9.9.44533885051 . r m . Başvuru: David Harris BITTI ANKARANOTLARI MUSTAFA EKMEKCI Toplumcular Arasında... Sosyalist Birlik Partisi'nin kuruluşunun ikinci yılı dola- yısıyla Ankarada Bel-Pa'da biryemek verildi. SBPGe- nel Başkanı Prof. Sadun Aren, yemekte bir konuşma yaptı. Sadun Aren özetle şöyle dedi: "Arkadaşlarım, en tatsız konuşmalar, böyle, yemekte yapılan konuşmalardır. Onun için, kısa konuşacağıma teminat veririm. Bu, böyle olacak! Tabii, hoş geldiniz! Partimizin bu, kuruluşunun ikinci yılı. İki yılı tamamlamış bulunuyoruz. Bu konuşmada si- ze partiyi tanıtmak istiyorum, çok kısa ama... Partimiz,Türkiyedekitüm Marksist,sosyalistdevrim- ci hareketlerin mirasçısıdır, sürdürücüsüdür. Bu hare- ketler, biliyorsunuz, -Marksist, sosyalist hareketleri kastediyorum- iki önemli darbe yemiştir son on yıl için- de, hatta 12 yıl içinde. Bir tanesi içeriden olmuştur, 12 Eylül'ün faşist darbesidir; partileri dağıtmıştır; insanları hapislere atmıştır, işkenceye atmıştır; kapkaranlık bir dönemdir; hatta bu eziyetleri yalnız Marksist, sosyalist- lere değil. demokrat olan herkese yapmışttr. Birinci dar- be budur. Bu darbeden çıkarken. artık 85-İB6'lardan itiba- ren Marksist hareket, sosyalist hareket, tekrar toparlan- mayı düşünmüştür; düşünürken de, elbette ki birleşme- yi düşünmüştür: birlik olmayı düşünmüştür ve yeni bir birlik partisi oluşturmayı düşünmüştür. Adı illa 'Birlik' olacak diye değil, ama odönemin başlıca partilerini top- layan, onlann birliğini sağlayan bir parti olmayı düşün- müştür... Bız böyle düşünürken arkadaşlarımız, hiç beklemedi- ğimiz bir darbe daha yedik; dünya sosyalist sistemi çök- tü! Çökünce, tabii bazı insanlar dediler ki: 'Bu iş burda biter, allahaısmarladık! 1 ; fakat öyle demeyenler, 'Bir ye- ni mücadele yolu bulmalıyız' dediler ve o yolu ararken, birlik' partisi kurmanm yanı sıra, bir de 'değişim' partisi olmak gerektiğini düşündüler. Çünkü, madem ki o za- mana kadarki tuttuğumuz yollar, stratejiler, çeşitli dü- şünce biçimlerimiz fazla geçerli değilmiş. Çünkü, maa- lesef sosyalist sistem çöktügü zaman, içinden pırıl pırıl, bir ümit ettiğimiz sosyalızm çıkmadı. Çok iyi şeyler yapı- lıyordu, ama emperyalizm onu batırdı, diyemeyiz. Çün- kü enkazdan bizim anladığımız manada, yani özgürlük- çü, eşitlikçi, barışçı, kimsenin kimseye tahakküm etmediği, sömürünün ortadan kalktığı bir durum görme- dik. O halde, dedik, yeni bir yol bulmalıyız, aynı mecra içinde; aynı Marksist-sosyalist mücadele çerçevesi için- de yeni, geçerli bir yol bulmalıyız!' Ve partimiz böyle olmuştur. Hem birlik hem yenilik partisi oldu. Onun için biz diyoruz ki, biz hem Türkiye'nin en eski partisiyiz -ta 1920'de kurulmuştur Komünist Partisi- biz onun devam- cısıyız; TlP'in de, TSlP'in de devamcısıyız. Katılan başka akımların, kişilerin de devamcısıyız. Onun için çok eski bir partiyiz, ama aynı zamanda Türkiye'nin en yeni parti- siyiz. Çünkü daha 1991'in 15Ocakındakuruldukveyep- yeni fikirlerle kurulduk. Bu yepyeni fikirler tabii amacı gene sınıfsız. sömürüsüz, eşitlikçi, barışçı, kimsenin kimseye tahakküm etmediği bir dünya düzenidir amacı- mız. Buraya gidiş yolumuz, demokratik mücadeledir. Demokratik mücadelelerle, toplumun her kesiminde, ai- leden büyük işletmelere, fabrikalara; okuldan hastane- lere, sendikalardan bilmem kuş koruma derneklerine kadar her yerde demokrasiyi, eşitliği, özgürlüğü esas alan bir mücadele aracı olarak, toplumun her kesimini demokratikleştirerek, özgürleştirerek, eşit yaparak in- sanları, bunun mücadelelerinı yaparak ve bunun maddi temelinin de bu yollarla hazırlanabileceğini düşünerek, insanın, toplumsal yapının, emek gücünun altyapısını oluşturan bir öğe olduğunu hesaba katarak, dikkate ala- rak, -eskiden biraz ihmal edilmiş olan- bir yolla gidiyo- ruz. Partimizin özelliği budur. Yani, bu bildiğimiz sosya- lizmi amaçlayan, ama sosyalizmi esas itibariyle özgür- lükçülük olarak, eşitlikçi olarak, barışçı olarak tanımla- yan bir düzen olarak düşünüyoruz. Bu düzende kadınlar erkeklerle eşittir. Bizim düşün- düğümüz sosyalizmde, etnik ayrılıklar tabii vardır, ama eşittir burda herkes. Herkes, nasıl yaşamak istiyorsa öyle yaşamakta özgürdür. Kürtler, örneğin nasıl yaşa- mak istiyorlarsa öyle yaşamakta özgürdürler, bizim düşüncelerimize göre. Çünkü o, bu konudaki özel bir görüşümüz değildir: bu kadınlar için, Kürtler için, Çer- kezler de, eğer isterlerse onlar için de.. Kim ne istiyorsa, o tarzda yaşamak konusunda özgürdürler. Bu, bizim sosyalizmimizin bir sonucudur. Yoksa onun yanında bir görüş değildir. örneğin bizim kadın sorunu hakkındaki görüşümüz, Kürt sorunu hakkındaki görüşümüz, sosya- lizmimizin yanında görüşler değildir. Sosyalizmimizin gereği olan görüşlerdir. Onun içinden çıkan görüşlerdir. Şimdi ben, 'Kısa konuşacağım" dedim, bu kadar konuşa- yjm yeter) Sağ olun, var olun!" (Alkışlar) Yemek çok kalabalıktı. Yıllardır tanıdığım, toplumcu dostlar oradaydılar. Onları yazacağım... BULMACA 1 2 3 4 5 6 7 8SOLDANSAĞA: 1/ Kapalı ve dört teker- lekli bir at arabası... Bir tanm aracı. 2/Anlannçı- kardığı bir tür salgı... Bir meyve. 3/ Bir gösterme sıfaiı... Aksaray ilinde. Bizans dönemine ait tüf ,- kayalara oyulmuş pek çok dinsel yapının bulun- 6 duğu ünlü vadi. 4/ Güç. -, kudret... Avı çok olan yer. 5/ Bir spor aracı. 6/ 8 Kahnca %e açık saman g rengjnde, yan mat bir kâ- ğıt türü... Karakter. 7/ Iskambil kâğıtlanyla oynanan bir tür ku- mar... Vilayet. 8/ Evliya... Osman- lılarda Tunus ve Cezayir beylerine verilen ad. 9/ Yilbik. tutank gibi adlar da verilen sinir hastahği... Kastamonu'nun bir ilçesi. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Yünden örülmüş kalın kilim... Akla ve gerçeğe aykın. 2/ Jüpiter gezegenine verilen bir başka ad... Demir çubuk. 3/ Matematikte kullanılan sabit birsayı... Şekersi bisküvi. 4/ Katışıksız... Birili- miz. 5/ " - olduysa millet şânına noksan gelir sanma/Yere düş- mekle cevher sâkıt olmaz kadrü kıymetten'YNamık Kemal). 6/ Fhırya da denilen güzel ötüşlü kuş... Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa. 7/ Ahırlarda iki hayvan yeri arasında bölme olarak kullanılan kalın sınk... Hicap. 8/ Bir içki... tkiyüzlülük. 9/ Akarsu yatağı... Mayhoş bir meyve. DAKTİLOEDİLÎR Yayınevlerinin. yazarlann, öğrencilerin, kurum ve kuruluşlann yazılan temiz ve süratli bir şekilde daktiio edilir. Tel: 537 44 24TOrhan) CMUK Prof. Dr ERDENEfl YURTCAN n "Ceza Yargılaması Hukuku 1992 Değisiklikleri" çıktı. Kazancı Kitap Ticaret, Tel.: 9-1-516 84 07
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear