Catalog

1 6 EYLÜL1992 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Meclis içtüzüğünde top ANAP'ta • ANKARA (ANKA)- T BM M'nin çahşmalanna h>aşlamasıyla birlikteTBMM içtüzüğü konusu da ele alınacak. DYPveSHP'nin büyük oranda anlaşüğı değişiklik maddeleri AN AP'ın onayını bekliyor. ANAPGrup Başkanvekili Mustafa Kalmalı. Meclis'in deneiim fonksiyonunun arttınlması gerektiğini belirterek, bu maddelerde anlaşılması halınde yeni içtüzüğün bir haftada çıkanlabileceğıni söyledı. Mustafa Kalmalı, AN KA'nın konuyla ilgili sorulannı cevaplandınrken, partilerin, Meclis denetimine daha az ağırlık veren bir içtüzük değişikliğinden yana göründüklerini ileri sürerek AN AP'ın bu maddeleri destekleyeceğini bildirdi. HEP savunması incelemede • ANKARA(AA)-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HEP'inanayasa mahkemesine açılan kapatma davasıyla ilgili olarak yaptığı ön savunmayı incelemeyealdı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Haluk Yardımcı, HEP'inön savunmasını inceleyerek haarlayacaklan esas hakkındakı mütalaayı 1S gün içinde Anayasa Mahkemesine ileteceklerini bildirdi. "Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü alcyhinde faaliyette bulunduğu veyasadışı faaliyetlerin odağı haline geldiği" gerekçesiyle HEP'in kapalılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne açılan davanın, siyasi partiler ve ülke demokrasisi için çok önemli olduğuna dikkat çeken Yardımcı. "İddianamemize karşi hazırladıklan ön savunmayı çok dikkatli birşekilde inceleyerek, yapüklan savunmayı da göz önünde tutarak esas hakkındaki mütalaamızı hazırlayacağız" diyekonuştu. Cindoruk'un kabulü •ANKAKA(AA)-TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk, senatör Alfonso Dominquez başkanlığındaki Meksika parlamento heyetıni kabul ederek birsüre görüştü. Cindoruk. görüşmede yaptığı konuşmada. iki ülke arasındaki coğrafı uzaklığa rağmen heyetler arasındaki •görüşmeler sayesinde yakınlaşmanın ve işbirliğinin mümkün olacağını belirtti. Herikiülkeninde demokrasiye yürekten inandığını ifade eden Cindoruk, aynı dünyayı pa> laşmanın güzel bir olay olduğunu kavdetti. HEP'te kurultay için geriye sayış başladılANKARA(ANKA)- HalkınEmekPartisi(HEP) "SeçimliTüzük ve Program Kurultayı"l9-20eylül tarihleri arasında yapılacak. Gcnel Başkan Feridun Yazar'm yanı sıra Şırnak Milletvekili Mahmut Alınak ve Adıyaman Milletvekili Mahmut Kılınç'ın da adlan genel başkan adayı olarak geçiyor. 27 Mayısçıların desteği CHP'ye • ANKARA (ANKA)-27 Mav ısçılar. Deniz Baykal dan solda birlik için çok şey beklediklerini ifade ederek CHP'ye destek verdiler. 27 Mayıs Milli Devrim Derneği Genel Bşakanı ve SHP kurucu üyelerinden Hüseyin Avni Güler, siyasal tercihlerini CHP'denyana kullanacaİclannı söylerken, Baykal'ın yapay çekişmeler yaratmaktan özenle kaçınmasmıistedi. MHP'Türkeş'siz yürümeye alışıyor • ANKARA (ANKA)- MHPYürütme Kurulu seçimindeTürkeş'in dışlanmasından sonra kurultay toplama çalışmalan hızkazandı. MHPYürütme Kurulu Başkanı Sadi Somuncuoğlu, "Herkes, bu işin "Türkeş'siz olacağını anladfdedi.Sadi Somuncuoğlu. delege belırlemeçalışmalannın hala sürdüğünü ve CHPgibi kolay olmadığını belirterek, çok kısa bir zamanda delegelerin belirlenerek ilçe seçım kuruluna teslim edıleceğini söyledi. Bütünleşme Partisi milletvekilleriyle birlikte CHP parlamentoda grup oluşturabilecek CHPninhüllepartisihazırANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP'lilerin diğer parti- lerden milletvekillerini bünye- sinde toplamak amacıyla kura- caklan "hülle partisi" ile ilgili haarlıklann tamamlandığı öğ- renildi. SHP ve DSP millet- vekillerinin kuracaklan Bütün- leşme Partisi'nin cuma günü kuruluş dilekçesini İçişleri Ba- kanlığı'na verebileceği belirtil- di. CHP'ye katılmak üzere ku- rulacak olan Bütünleşme Parti- si'nin şimdiden 15 milletvekili oluğu bildiriliyor. CHP'nin, öncelikle SHP ve DSFli milletvekillerinden katı- lımlarla parlamentoda grup oluşturabilmesine yönelik çalış- malar tamamlandı. Bu amaçla, Bütünleşme Partisi adı altında bir hülle partisi oluşturularak, partilerinden istifa eden millet- vekilleri, bu partiye geçecekler. daha sonra Bütünleşme Partisi. CHP'ye katılma karan alacak. Anayasa'nm partilerarası mil- BÜTÜNLEŞME PARTİSİ MİLLETVEKİLLERİ • İstemihan Taîay (SHP İçeî), İsmailCem (SHP İstanbul), Vdi Aksoy(SHP İzmir), ZekiNaci Tarhan(SHP Kars),Atilla Hun (SHPKaıs), HaydarOymak (SHPİzmir), FuatÇay (SHP Hatay), FaikAltun (SHP Antalya) Afi Dınçer(SHP Ankara), Uluç Gürkan (SHP Ankara), Algan Hacaloglu (SHP İstanbul), Hasan Basri Eler(DSP Edirne), Mustafa Doğan (SHP Gaaantep), Coşkun Gökalp (SHP Kırşehir), ll^ahim Ozdiş (SHPAdana) letvekili transferini engellemek amacıyla oluşturduğu 84. mad- de engelini Bütünleşme Partisi yoluyla aşacak milletvekilleri, daha sonra parlamentoda CHP milletvekili olarak görev yapa- caklar. CHP kurultaymın ardı- ndan SHP'den istifa ederek. CHP'ye geçen milletvekilleriyle birlikte. SHP ve DSP'den istifa ederek, Bütünleşme Partisi'ne giren milletvekilelirinin toplam sayısı. CHP'nin parlamentoda grup oluşturmasına olanak sağlıyor. Bütünleşme Partisi'ne katılacak milletvekilleriyle bir- likte CHP'nin parlamentoda oluşturacağı grupta. CHP'li ol- duklan için doğrudan CHP'ye geçen Deniz Baykal. Adnan Keskin, İrfan Gürpınar. Kemal Tabak ve Hasan Akyol'un dı- şında, şu milletvekillerinin yer alacağı öğrenıldi: "SHP Içel Milletvekili fste- mihan Talay , SHP İstanbul Milletvekili İsmail Cem SHP İzmir Milletvekili Veli Aksoy, SHP Kars Milletvekili Zeki Naci Tarhan, SHP Kars Millet- vekili Atilla Hun, SHP Amasya Milletvekili Haydar Ovmak, SHP Hatay Milletvekili' Fuat Çay. SHP Antalya Milletvekili Faik Altun. SHP Ankara Mil- letvekili Ali Dinçer. SHP Anka- ra Milletvekili Uluç Gürkan. SHP İstanbul Milletvekili Al- gan Hacaloğlu. DSP'den istifa eden Edirne Milletvekili Hasan Basri Eler,SHPGaziantep Mil- letvekili Mustafa Doğan, SHP Kırşehir Milletvekili Coşkun Gökalp. SHP Adana Milletve- kili İbrahim Özdiş." Bütünleşme Partisi'nin, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'- nün. Sosyalist Enternasyonel toplantısından dönüşü sonrası, kuruluşuyla ilgili dilekçeyi. İçiş- leri BakanlığYna vereceği öğre- nildi. CHP'liler, SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yle birlik- te. Almanya'ya giden İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu'- nun da dönüşünün beklendiği- ni ifade ettiler. Erol Tımcer CHP, BakşıkSHP dediANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP'de Deniz Baykal'la genel başkanhk yanşma giren eski genel yönetim kurulu üyesi Erol Tuncer, SHP üyeliğinden istifa etti. Tuncer'le birlikte kongrede listesinde yeralanlann bir bölü- mü de SHP'den aynlarak CHP'de politika yapma karan aldı. CHP eski genel sekreterle- rinden Şeref Bakşık ise CHP- deki üyeliğinden aynlarak SHP'yi tercih etti. Tuncer SHP Genel Merkezi- ne gönderdiği istifa dilekçesin- de 12 CHP'nin kapaülmasıyla birlikte politika yapma yollan- nın tıkandığını, kendisine bu olanağı SHPnin sağladığını be- lirterek."CHP kadrolannın önemli bir bölümüne bu olana- ğı veren SHP'yearkadaşlanmla beraber şükran borcumu ifade etmekistiyorum. Diğer arkadaşlanmla birlikte bundan sonraki siyasal ya- şamımızı.açtınnaktan onur duyduğumuz, Atatürk'ün ku- rucusu olduğu , devletimizi ve cumhuriyetimizi kunmuş bulu- nan CHP'nin çaüsı altında sür- düreceğim"dedi. Tuncer dilekçesinin son bö- lümünde şunlan vurguladı: "Demokratik yelpazenin sol kanadında bütünleşmeyi sağla- mak ve güçlü bir iktidar alter- natifi oluşturmak CHP. SHP ve DSP'yi oluşturan ortak ta- banımızın yıllardır süren özle- midir. Bu amaca ulaşıncaya ka- dar hepimize düşen özveriyi ye- rine getirmenin bu ortaîc ta- bana karşı vazgeçilmez borcu- muz olduğu inancındayım. CHP'nin acılışıyla birlikte baş- latmış olduğumuz bütünleşme çabalannın en kısa zamanda sonuçlandınlması ve öylelikle aynı çatı altında toplanmak inancı, umudu ve dileğiyle ka- yıtlı bulunduğum Sosyal De- mokrat Halkçı Parti'den istifa ediyorum." Tuncer'le birlikte. kurultayda genel yönetim ku- rulu listesinde bulunan Orhan Akbulut. Nail Atlı, Erdoğan Bakkalbaşı, Coşkun Karagö- zoğlu ve Metin Tüzün'ün de bulunduğu öğrenildi. CHP eski genel sekreterlerin- den ve İzmir Senatörü Şeref Bakşık. dün CHP Genel Mer- kezi'ne gönderdiği mesajla üye- likten istifa ettiğini ve SHP'yi yeğlcdiğini bilirdi. CHP kongresinin ardından durumlan ve koşullan değer- lendirdiğıni belirten Bakşık CHP Genel Merkezi'ne göner- diği yazıda "SHP'yi tercih etti- ğim için CHP üyeliğinden aynldığımı bilgilerinize saygı- lanmla sunanm" dedi. Demirerden TÜSIAD'a üstü örtülüyanıt: îstikrarsızlıkisteyenve umanlar var • Demirel partisinin grup toplanüsında DYP'nin a^klık ve berrakhkla, dışanya yanlış görüntü vermeden yoluna devam etmesi halınde isükrarazlık korkusuolmayacağını belirterek," Kantann topu kaçmadıkça, dalgalanmalardan rahataz olmanın anlamı yok. Kantann topu DYP grubundadır ve yerinde duracaktır. Her halükârda Türkiye sahipsiz kalmaz" diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-DYP Genel Başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel. partişinin grup toplantısında TÜSİAD'a ad vermeden, üstü kapalı yanıt verdi. Demirel, TBMM'nin parçalı hale gelme- siyle istikrarsızlık umanlar ve isteyenler olduğunu söyledi. DYP lideri , partişinin açıklık ve berraklıkla , dışanya yanlış görüntü vermeden yoluna de- vam etmesi halinde istikrarsız- hk korkusu olmayacağını belir- terek, " Kantann topu kaçma- dıkça, dalgalanmalardan ra- hatsız olmanın anlamı yok. Kartann topu DYP grupunda- dır ve yerinde duracaktır. Her halükârda Türkiye sahipsiz kalmaz" diye konuştu. TBMM içindeki gruplann sayısının ço- ğaltığmı, bir yıl içinde mecliste DYP dışındaki partilerin bazı- lannın yeni partiler doğurdu- ğunu anlatan Demirel, bunun eşyanın tabıatına aykın ol- madığını söyledi. Demirel, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bu duruma bakarak istik- rarsızlık umanlar, istikrarsızlık tahmininde bulunanlar veya içeride, dışanda bir istikrarsız- lık isteyenler vardır. Çünkü ge- çen 10 ayda Türkiye bir istikra- ra şahit oldu. Siyasette istikrar kadar değerli birşey yoktur. Dİ11İ s İ y a s e t e k a r i Ş t i r m a y i n Başbakan Süley- Dcğerlendirme Semineri" dün Ankara'da başladı. Kuran okun- man Demirel, dine siyaset kanştırılmama^ı gerektiğini belirte- ması ve İstikial Marşı söylenmesiyle başlayan seminerde Demi- rek, "Siyasetin emrinde din olmaz, dinin cmrinde siyaset olur" rel, "Buraya siyasi bir görevle gelmiş değilim, devletin yöneti- dedi. Demirel, cami, okul \e kışlada siyaset >apılmasının yanlış minde olduğum için geldim. Diyanet Işleri Teşkilatı da, devletin olduğunu söyledi. "1992 Yıh Hac Organizas>onu İl Müfrüleri vönetimine dahildir" diye konuştu. Demokratik istikrar, yumruk- la, suskunlukla sağlanan istik- rar değildir. O yapaydır, korku- ya dayanır. Bizim peşinden git- tiğimiz ve vaadettiğimiz de- mokratik istikrardır. Bu ülkede herkes istediği yere gidiyor, isK- diği işi tutuyor, istediği şeyi ya- zıyor. ibadetini yapıyor mu? İşte demokrasi budur. Yöneti- cilerini seçiyor mu? Açıklık de- diğimiz olay budur." diye konuştu. Demirel. bugün hastanelerde hastasını, cenazesini rehin bıra- kan kimsenin bulunmadığını, sağlık sorununu da önlerine katıp götürdüklerini anlattı. Demirel, ülkenin yeniden bir- takım büyük projelere hazı- rlandığını ifade ederken, dar ge- len elbiseyi tekrar yapmaya çahştıklannı söyledi.Partilerin açılması olayına değinen ve bundan rahatsızhk duymaya- cağını kaydeden Demirel, siya- setin yapay değil, gerçek bir ze- mineoturduğunusöyledi."Siya- sette her zaman dalgalanmalar olacaktır. Bütün olayda kan- tann topu aranır. Kantann topu bir tarafa kaçmadıkça dalgalanmalardan geniş an- lamda rahatsız olmanın gereği yoktur" diyen Başbakan, kan- tann topunun DYP grubunda olduğunu bildirdi. Demirel. teröristlerin Alan ve Aktütün karakollanna saldır- dığını hatırlatarak, herkesin bu meseleye iyi bakması gerektiği- ni söyledi. Bunlann herkesi üzen olaylar olduğunu ifade eden Demirel, şöyle dedi: "Çare bulun askerler şehit ot- masın. Böyle birtedbiryok ki... Buçeşit olaylarTürkiyedeçok çabuk paniğe sebep oluyor. Önümüzde iki yol yok. Bu ka- rakolları bırakamayız, savuna- cağjz. Şehit düşenlcrin arkala- nnda siz varsınız, onlara sahip çıkmaya devam etmek sizlerin. hepimizin görevidir." Demirel şunlan söyledi: "Devlet bu ışi biürecektir. Şu zamanda. bu zamanda. Herza- mankinden daha kararlı. her zamankinden daha güçlüdür devlet. Bu olay bir Kürt-Türk kavgası değildir. Bu hale getir- mek isteyenler vardır. Bu bü- yük bir olaydır. Şehit olanlann cenazeleri bir kasabaya geldi- ğinde bir Türk-Kürt hassasiyeti doğmamalıdır. Antalya'da, Manisa'da oturan Doğulu va- tandaşlanmızın ne suçu var. " SanayicOere eleştiı| Başbakan Süleyman Demirel ekonomiden sorumlu bakan- larla önceki akşam yaptığı top- lantıda da sanayicileri eleştirdi. Sanayicilerin, 1980'den bu ya- na teknolojiye yönelik yatınm yapmadıklannı söyleyen Demi- rçl, eskiyen teknolpjinin yeni- lenmesi gerektiğini belirtti. Toplanüya kaülan ekonomi kurmaylanna, "Eleştirilerden istifade ediıı, ama kesinlikle yıl- mayın" diyen Demirel, vergi hasılaünın da yükseltilmesini isteyerek. vergiye ilişkin yeni düzenlemelerin bir an önce ta- mamlanması talimatını verdi. TÜSİAD'ın hükümete yöne- lik eleştirilerine Devlet Bakanı Cavit Çağlar'ın sert biçimde karşıhk vermesiyle başlayan TÜSİAD-hükümet kavgasına ilişkin olarak "Ben böyle bir tartışmada mecbur olmadıkça yer almam" diyen Demirel, ön- ceki akşam yapdan ekonomi zirvesinde, sanayicileri eleştirdi. Sosyalist Enternasyonal başkan yardımcılıklanndan birine Inönü seçildi Azuıhklaıa kültürel ve siyasihak istendi DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLIN-Sosvalist Enter- nasyonal'in 19. Genel Kongresi dün Berlin'de başladı. Hastalığı ncdcniyle toplantıya katılama- yan Willy Brandt yerine açılış konuşmasını İspanva Başbaka- nı ve Sosyalist İşçi Partisi Lideri Felipe Gonzales yaptı. Gonza- lcs konuşmasında dünyada komünizmin çöküşü ile ortaya çıkan yeni politik sorunlara Sosyalist Enıernasyonal'e üye partilerin alternatif çözüm öne- rileri getirmesi gerektiğine işa- rct etti. SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü de açılışta yaptığı konuş- mada. BM'yi Bosna-Hersek'e nıüdahaleye çağırdı. İnönü kongrede. Sosyalist Enternas- yonal başkan yardımcıhklann- dan birine seçildi. Hitlerdöneminin ünlü meclis binası "Reichstag"da düzenle- ncn kongreye. 72 ülkeden Sos- yalist vc Sosyal Dcmokrat par- tilerin başkanlannın yanısıra şaklaşık 700 delege 'kaüldı. SHP Gcnel Başkanı ve Başba- kan Yardtmcısı Erdal İnönü Sosyalist Enternasyonal'de vaptığı konuşmada dünya sos- >al dcmokrasisinin genel konu- larının yanısıra. özellikle Tür- kiye'\i yakından ilgilendiren Bosna-Hersek. Azerbaycan ve Kıbns sorunlanna değindi. İnönü. Uluslararası Devletler Topluluğu tarafından resmen lanınan Bosna-Hersek'te Müs- lüman azınlığın Sırp mihslerce katlcdildığine dikkat çekerek. BM'yi müdahaleye çağırdı. İnönü. BM'nin düzenli ve dai- mi bir askeri güç oluşturmasını \c barışı yeniden tesis için Bosna-Hersck ve dağlık Kara- bağ'daki çatışmalara gereğinde müdahale etmesini talep etti. İnönü. Sosyalist Enternasyo- nal'in perşembe günü yayınla- \acağı kapanış bildirgesinde "Askeri müdahale" opsiyonu- nun dışlanmaması gerektiğini özellikle vurguladı. Karabağ'ın Azerbaycan'ın bir parçası oldu- ğunıın AGİK tarafından onay- landığını da anımsatan İnönü. gcrek Kafkaslarda gerekse Kıbns'ta. iki tarafı da hoşnut cdccek bir çözümün ancak kar- şılıklı görüşmeler sonucu sağla- nabileccğini belirtıi. İnönü konuşmasında Sosyalist Enter- nasyonal'i Kıbns görüşmeleri sürerken. iki taraftan birini ka- >ırıyor durumuna düşmemesi konusunda da u\ardı. 88 sosyalist ve sosyal demok- rat partinin üye olduğu Enter- nasjonal'in azınlıklara ilişkin bildirgesinde Kürtlerden bah- scdilmezken. "azınlıklara kül- türel ve siyasi haklannın tanın- ması jcrektiğinden" söz edili- >or. İnönü konuşmasında bu konu>a da kısaca değinerek. Entcrnasyonal'in bundan bir önceki Stockholm toplantısın- da "Tüm halklara. özellikle her \erdcki etnik azınhk gruplan- nın insan haklanna saygı" talep cdildiğini ve SHP'nin bu talebe kalıldığını anlattı. Sosyalist Enternasyonal top- lantısında Kürtler toplantıya konuk olarak çağnlan Iraklı li- derler Celal Talabani ile Mesut Barzani'nin kardeşi Delşid Bar- zani tarafından temsil ediliyor. Bu arada Fcdcral Almanya'- daki Kürdistan Dcrnekleri Bir- liği (KOMKAR) "Sosyalist Entcmasyonal Üyelerine Acil Çağn" adlı bir bildiri dağıttı. Bildiridc Türkiye'nin Kürt hal- kını katlettiği öne sürülerek şöyle denildi: "Sosyalisı Enternasyonal üvcsi SHP de 15 milyonluk Kürt halkına karşı poliıikasıyla demokratik veya sosyalist ol- madığını ve sadece Kemalizm politikası güttüğünü kanıtla- mışlır." Sosyalisı Enternasyonal'in 19. Genel Kurulu'nda yapılan seçimlcrde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü. 21 başkan yardımcılık- lanndan birine seçildi. POLTnKA GUNLUGU HİKMET ÇETtNKAYA Çağtar-TÜSİAD, SHP-CHP Kavgası... CHP, grup kurmak için atağa geçiyor... Bu arada DSP, SHP ve CHP'den istifalar oluyor... Bu kez kıpırdanma solda gerçekleşiyor... Kimi sosyal demokratlarla konuşuyoruz soldaki kıpır- danmayı... Diyorlar ki: "Bıze yeni kan, heyecan gerekliydi. Bu, Deniz Baykal sayesinde gerçekleşti. Şimdi deniz kabarmaya başlayın- ca, sosyal demokratlardan umudunu kesenler bize gele- cekler..." SHP tabanında aynı hava gözleniyor. Baykal'a öteden beri karşı çıkanlar bile şöyle konuşuyor "Deniz Baykal şu anda CHP'nin genel başkanıdır. Ken- disine şans tanınmalıdır. Eğer izleyeceği politika bütün- leştirici olursa, işimiz kolaylaşır." İşin kolay olup olmayacağı CHP'nin izleyeceği politika- ya bağlı. Çünkü Türkiye ilginç bir dönemden geçiyor... Devlet Bakanı Cavit Çağlar ile TÜSİAD arasındaki söz düellosunu yakından izliyorsanız şöyle diyeceksiniz: "Cavit Bey, hızlı solcu..." 15-20 yıl önce bir sağcı partinin milletvekili, bakanı, özel sektöre kafa tutamazdı... Böyle kavgalar yaşanmazdı. Cavit Çağlar ile TÜSİAD arasındaki söz düellosuna SHP'li bakanlar karışmıyor, sadece izlemekle yetiniyor. Oysa, onların da kenarından köşesinden tartışmaya gir- meleri gerekmez mi? Demokrasilerde salt TÜSİAD'ın değil, sendikaların, de- mokratik kitle örgütlerinin de siyasal iktidarları eleştirme özgürlüğü vardır. Ama iş TÜSİAD'a dönünce gazeteler bi- rinci sayfadan girmekle kalmıyor, manşetten veriyorlar haberi... Diyelim ki kavga Sayın Çağlar ile DİSK arasında olsaydı ne olurdu? Haber gazetelerin birinci sayfasından manşete girer miydi? Hiç sanmıyoruz... Onun için Çağlar-TÜSİAD savaşı, bizim için kimi çağn- şımlar getirdi. Değişen Türkiyede işadamı bakanla, işa- damları derneği kapışabiliyor... İşadamı bakanla, işadamları derneği kapışırken, CHP, SHP ve DSP de birbirleriyle kapışmaya başladılar bile... Konuşuyoruz Çağlar-TÜSİAD savaşını kimi sosyal de- mokratlarla: "Vallahi, bizim yapamadığımızı DYP'liler yapıyor..." Diğeri söze giriyor: "Biz birbirimizi yemeye çalışırken, siyasal gündemi de DYP'ye kaptırıyoruz..." "Canım bırakın Cavit Çağlar'ı. SHP'den kaç milletvekili geçiyor CHP'ye..." "Bana kalırsa 17kişi. 20 kişiyi bulmaz..." Bir başkası: "CHP'yi TÜSİAD destekliyor biliyorsun değil mi?" "Desteklesin desteklesin, çok iyi olur..." öteki: "Bizi de DlSK.destekler, olur biter..." "Yasak varkardeşim, yasak..." "Demokrasi paketi açıiınca yasaklar kalkar..." "Paket açılır mı dersiniz?" "Neden açılmasın. Demokrasi güzel şeydir..." Bakıyoruz sosyal demokratlar blirbirleriyle kafa bulu- yor...' Başbakan Yardımcısı ve SHP Genel Başkanı Erdal İnö- nü de Berlin'de konuşuyor: "Deniz beni küçükken tutardı, bağışıklıyım..." Yanıt bir CHP'liden geliyor: "Eh, ileride görüşürüz. Deniz tutar mı, yakar mı, şimdilik bir şey söylemem..." Demek ki iş kavgaya dönüşecek... SHP'liler biraz sıkıntılı bu arada. Hükümetteki kimi SHP'- li bakanların örgütlerle ilşikilerinin olmadığını söylüyor- lar... Diyorlar ki? "Derlenip toparlanmamız lazım. Ciddi önlemler almak zorundayız." Şimdilik hükümetin arkasındaki çoğunluğun azalmaya- cağına inanıyorlar... İnönü de aynı düşüncede' "Meclis dağılımı çok değişmeyecektir..." SHP'den CHP'ye geçen ve geçecek miletvekillerinin hü- kümeti düşürmek gibi bir niyetleri yokaslında. Onlar, "deli miyiz" diyorlar ve ekliyorlar: "Bizim amacımız, hükümet düşürmek değil. Zaten böy- le bir şeyi yapmaya. SHP örgütüne saygılıyız biz. O parti- den milletvekili seçildik..." İleride CHP-SHP çatışması olacak elbet. DSP'yi içten çö- kertme pianı şimdi Deniz Baykal'ın cebinde. Şöyle 4-5 ay sonra da SHP'ye karşı atağa geçecek Sayın Baykal. Dün Meclis açıldı. Bakalım hükümet şu demokratikles- me paketini nasıl uygulayacak bu yasama döneminde? Eğer SHP yine Meclis'te cılız kalıp hükümet ortağı DYP'- ye ipleri kaptırırsa. iş kendiliğinden değişir. işte o zaman kabarmaya başlar deniz... SHP örgütleri ayağa kalkar. Kimse de bunu engelleye- mez... Deniz Baykal da Altııı KozaMaycb ADANA (Güney tlleri Büro- su) - Nemli, ^apış yapış bir ey- lül gecesi. TÖ ile Fikri Sağlar'- ın telgraflanna "yuh" çekilme- sinin üzerinden yanm saat gecmiş. "Milli Damat Asım"ın davul solosu az önce bitmiş. Sahnede Zülfü Livaneli, mik- rofonda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal... SODEP'ten ıhraç edılen. pSP'den aynlan. halen SHP'- li. gönlü CHP'li Adana Ana- kent Belediye Başkanı Selahat- tin Çolak'ın özel uçakla getirt- tiği Deniz Baykal. yaklaşık se- kiz bin konserizleyicisine hitab ediyor. CHP Genel Başkanı sı- fatıyla büyük bir kitleye ilk kez hitab eden Deniz Baykal, "Dü- ğün değil, bayram değil"le baş- layacak sorulan yanıtlarcasına Altın Koza Festivali'nin öne- mini vurguluyor ve Livaneli'ye ödülünü vermek için neden Adana'ya geldiğini anlatıyor: - Livaneli'nin müziği. içinde bulunduğumuz döneme dam- gasını vuruyor. Onun müziği, 1970'lerin acısını. sanatın ve kühürün imbiğınden geçirerek sevgiye dönüştüren bir müzik- tir. Onun müziği. bugün top- lumsal olaya dönüşmüştür. Aynı çağı paylaşmaktan mut- luluk duyduğum Livaneli'nin sevgisi beni Adana'ya getir- miştir. Ona bu plaketi vermek- ten onur duyuyorum. Altıncısı on dokuz yıl ara- dan sonra önceki gün başlayan Altın Koza Film Festivali'nde- ki bazı görüntüler, sanki daha önceki bazı gelişmelere tepki- nin ürünüydü. SHP'li belediye başkanlan 1989'da seçildikten sonra peş- peşe şenlik ve festi valler düzen- lemeye başlamışlardı. Çünkü yerel yönetimlerde iktidar olan SHP'liler, merkezi iktidann (ANAP) azizliğine uğramışlar- dı. Kaynak yaratmakta güç- lükle karşılaşınca köklü altya- pı yatınmlannı erteleyip kül- tür-sanat etkinliklerine ağırlık vermişlerdi. SHP'li belediyelerin bunda da başanlı olduklannı gören muhalifleri (büyük olasıhkla ANAP'hlar) karşı propagan- daya başlamışlardı: "Sosyaldemokratlar ancak festival düzenler, ellerinden başka bir şey gelmez," Bu sözler oldukça yankılan- mış, ancak şenlik ve festivaller de halkın ilgi ve beğenisini ka- zanmıştı. Bu yüzden olsa gerek sosyaldemokrat belediyeler birbirleriyle yanşa girmişlerdi. Bu yanş en çok da güneyde id- dıalı hale gelmişti.