25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
--I0EYLÜL1992PERŞEMBE • * • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 OLAYLAREV ARDENDAKI GUNCEL GERÇEK • Baştarafı 1. Sayfada Açılış kuntltaymda, sevinç ve coşkuyla birlikte gündeme giren soru işaretleri de bu yüzden or- taya çıkmaktadır. CHP'nin ilk yönetimi kurulduktan sonra, belirleyeceği siyasetin ne oldu- ğu zamanla gorulecektir; tarih- selpartinin 1990'lar Türkiyesi'- nde kamuoyunun beklentilehne yanıt verip veremeyeceği önu- müzdeki günlerde belti oiacak. Yine de CHP gibi köklu birpar- tinin, önündeki güçlukleri aşa- bileceğini düşünenler çoktur. Yönetime geçenler, partinin ta- rihsel çizgisine ve kimliğine ya- kışır bir politikayı yürutemezter- se, sorun yine örgütün yapısı içinde çözümlenebilir. Siyaset, geçmişten gelip gele- ceğe akan bir nehirdir, durağan değildir. 12 Eylül askerifaşizminin bir ayıbı, Cumhuhyet Halk Parti- si 'nin açılmasıyla kaldırılmış ol- du. Partinin kapısına vurulan kilidin, CHP'li olanlar kadar olmayanları da tedirgin ettiği bir gerçekti. 12 Eylul'un kapattığı bütün partilerin açılmasına ola- nak tanıyan Buyuk Millet Mec- lisi gerekeni yapmıştır. Bu satırlar yazıldığı dakika- larda, CHP'de liderlik yanşı da başlamamıştı. Kim seçilirse se- çilsin, CHP'nin açılışındaki de- mokratik anlam içinde kendisı- ne başarüar diliyoruz. Ataıurk '- ün kurduğu partiyi kapatan 12 Eylülcülerin şu anda neler du- şündükleri de ilginç bir soru oluşturuyor. CHP'nin açılışını particilik değil, demokratikleş- me açısından değerlendirmenin daha gerçekçi bir yaklaşım ol- duğuna inanıyoruz. * * * CUNEYT ARCAYUREK • Baştarafı 1. Sayfada ışbaşma geliyor CHP, dar bir grubun, Baykal ekibinin par- tisi. Hayırlı olsun! Dünkü güncel olaylarsa şöyle: Kürsünün hemen altında, yüksek sesle yayın yapan mikrofonların hemen sağında oturuyorduk. Karşı tribunlerin sağ kanadında ikide bir Baykal lehine müthiştezahüratyapılıyordu. Bezüzerine, "Yeniparti, ye- ni ufuklar, yeni lider Deniz Baykal" yazılı slogan tezahü- ratla birlikte gösterime sunuluyordu. Baykal ekibi, demek ki son SHP Kurultayı'ndaki "yeni SHP'öen "yeni parti CHP"ye uzanmıştı. Ne var ki CHP ye- ni değil, eskı cumhuriyetle yaşıt bir partiydi. Baykal ve eki- binden "yeni uiuktar" çizecek tek satırlık ne bir demeç ne de bir metin görülmüştü. Herhalde üç kez genel başkanlık yarışını inönü'yekaptıran "eskiaday" Baykal, "yenilider" diye adlandırılamazdı. Kuşkusuz, on iki yıllık aradan sonra yeniden yaşama dönen CHP'nin 25. kurultayındaki coşku yadsınacak tür- den değildi. Delegelerin pek çoğu elli yaşına merdiven dayamış. Kimi milletvekilleri çoktandır birbirini göreme- diklerinden, kurultay vesilesiyle ayaküstü hasret gideri- yordu. Öteki bez sloganlardan birinde, "Baykal'la iktidar" savı göze çarpıyordu. Daha parti içi iktidarı pekiştirmenin eşi- ğinde, henüz ötekı sol partilerle birleşme bütünleşme sü- recindeki başarısı tartışmalı, iktidar yolunu açabilmek için "muhtaç olduğu oy yuzdesi"ne varıp varamayacağı kuş- kulu bir lider adayına bu denli büyük güven, doğrusu ol- dukça şaşırtıcıydı. Tribünün sağ kanadındaki alkışçılar, coşkulu gösteriler- le delegeleri etkilemeye çalışanlar, öne sürüldüğü gibi şayet Sincan Belediyesi'nden yevmiyeli değil iseler, bir araya gelip bir yerde blok halinde toplanmayı nasıl becer- mıslerdi? Doğrusu soru hayli ilgi çekici bir soruydu. Önce Erol Tuncer, sonra -tabii bağırış çığırışlar arasın- da- Baykal girdı. İlginç bir nanzara izliyorduk. Baykal de- legelerin çevresinde fır döndü. Tribünlerdeki alkış liderli- ğe destek veriyordu. Ne çare iki adaydan birini ya abat ya da berbat edecek 1346delege durağandı. Büyük çoğunlu- ğu ne alkışlıyor ne de tribünlerdeki heyecana katıhyordu. Gerçek o ki dördüncü kez genel başkanlığa hasret Bay- kal, her kurultayda olduğu gibi öğleye doğru seçimi tribün- dekazanmıştı. Baykal, delegeler arasında bir köşeye oturdu. Çevresin- deki tablo hayli ilginçti. İnönü'den kurtulmayı isteyip bir türlü kurtulamayanlar, Inönüsüz bir parti arayanlar ya da SHP'yi inönü'nün elinden alamayanlar, örneğin Hasan Fehmi Güneşler, Ertuğrul Günaylar, AN Topuzlar, Baykal'- ın etrafındaki sandalyelere yerleşmişle>di. Oysa o sıralarda en yaşlı üye olarak kurultayı açan ilyas Kılıç, "bütunleşmenin CHP'de" olacağından söz ediyor, büyük alkış alıyordu. İster siyasal nezaket, ister siyasal manevra dıye nitele- yin, işte tam o sırada Baykal ın aklına -henüz istifa etmedi- ğine göre- hâlâ genel başkanı olan Erdal İnönü'nün yanına gidip elini sıkmak geldi. Bu davranışla elbette delegeye, "birleşme bütünleşme peşindeki insan ' izlenimi verecek önemli bir fırsat yaratı- yor, ofırsatı kullanıyordu. Evet, davranışı klasik bir jesttı. Bir dakikaya sığan za- man içinde kurultay mesajlarından birini vererek tekrar yerine döndü. Basın tribününde ise bir yandan kimin seçileceği tartışı- lıyor, öte yandan Baykal ağırlıklı varsayımların arkasın- dan "hükümetsorunu" irdeleniyordu. DSP'den dört, ama SHP'den en azından 20 milletvekili ile Baykal seçildiğinin ertesi günü CHP'nin Meclis'te grup olacağına inananlar, koalisyonun çatırçatırçatlayacağına yüzde yüz gözüyle bakıyorlardı. lyi ama olasılığı yüksek tuttukları varsayımlarda mate- matiksel gözlemlere hemen hiç yer vermiyorlardı. Bay- kal'la birlikte SHP'den 20 giderse inönü'ye 50 milletvekili kalıyordu. DYP'nin 178 milletvekiliyle birlikte koalisyonu destekle- yecek tcplam sayı 228 oluyor, MÇP desteğiyle rakam 241 'i buluyordu. Demirel isterse 241 le hükümeti pekâlâ yürütebilirdi. Ne var ki DYP grubundan tatsız kimi mırıldanmalar duyulabi- lir, en azından 90 milletvekilinden 50ye yuvarlanmış bir ortağa bu kadar bakanlık verilmesıne karşı çıkanlar olabi- lirdi. Hesap içinde hesap, kutu içinde kutu, CHP ile birlikte siyasal yaşamımıza renk getireceğe benziyor. YOLKESEN ffiMAK Hıfzı V. Velidedeoğlu 4. bası 15.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeti gönderilmez. HAVA DURUMU TURKIYE'OE DUNYA'DA Meteoroloji Genel Mü- dürfügû'nden alman bilgi- ye göre yurdun kuzeydo- ğu kesimleri parçalı buhrt- lu, Doğu Karadenız ile Oo- ğu Anadolu'nun kuzeydo- ğusu sağanak ve yer yer gökgürültûlû sağanak ya- ğışlı ötekı ye'rter az bulutiu geçecek. Hava sıcaklığı yağış alan yerterde defiışmeyecek, öteki yerîerde artacak. Rûzg&r, kuzey ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Denizterimizde rüzgâr, Doğu Akdeniz'- de günbaüsı ve lodos, ötekı denızfenmızde yıldız ve karayelden 3-5, Ege Denizi ve Ooğu Karadenız açıHannda 6 kuvvetinde, saatte 10-21, Ege Deni- i ve Doğu Karadeniz'in açıklannda 27 deniz mıli hızla esecek. Adana Alyon »O Marı Antalya Aydm Burca Çatattate A Dyaıtator A Edvne Emınım EstafaNr Istanbul tzrnır Kars Konya Meran Sansun Tratam ZonguUak A 33° 21° 26° 8° 24° 7° 24» 7° 32° 21° 32° 16° 26° 10° 26° 13° 36° 20° 27° 10° 24° 7° 24° 7° 28° 16° 29° 17° 26° 7° 27° 10° 30° 22° 20° 15° 22° 17° 21° 13° ,TJ *•'-* <^Moshova HmstBrtlam Amman ADna B4dtf Bnüsd Cenevre Frankturt L6fltf)Ş3 PetarstMrg Londn Mıdnd Mtano Mostova Mûnh Oüo Pans Prao nym Rom» Vtyara B B A B B Y B A Y B Y Y B B Y B B A A B 20° 33° 28° 37° 20° 20° 20° 34° 13° 19° 30° 25° 16° 21° 14° 22° 20° 41° 30° 21° yağmuriu A-açık B bulutiu G-güneslı K kartı S-srelı V-yaOmufiu Gerilla savaşı • Baştarafı 1. Sayfada tışmalan sürdürdüklerini söyle- di. Gürcü yetkililerle temasa geçtiklerini belirten Ardzınba, herkesin sorumluluğu bir baş- kasının üzerine attığını söyledi. Moskov^ anlaşmasına. baskı altında imza attıklannı ifade eden Ardzınba, söyle konuştu: "Tiflis'te yazılan bu anlaşma lsize dikte edildi. Baskı altında imzaladık. Anlaşmarun birinci maddesi, ateşkes ilanına ilişkin- di. Görüşmelerin ilk turunda, Gürcü birliklerinin Abhazya'- dan çekilmesi de öngörülüyor- du. Ancak daha sonra masaya getirdikleri anlaşmada, böyle birmaddeyoktu. Fakat Rusya, Gürcistan ve toplantıya kaülan diğer Kafkas Cumhuriyetleri- nin yetkilileri bu anlaşmayı im- zalayınca, biz de zorunlu ola- rak imzaladık. Aksi halde, savaşın sürmesini isteyen taraf konumuna düşecektik.". Ardzınba. Gürcü birlikleri- nin Abhazya'dançekilmedikçe, bölgede banşın sağlanamaya- cağını belirterek, "Anlaşmada 'yabancı birlikler Abhazya'dan çekilecek" maddesi yer alıyor. Biz bu maddeyi "Gürcü birlik- ler çekilecek' şeklinde yorumlu- yoruz. Gürcüler ise, bize yardı- ma koşan Kafkas halklanndan söz edivor. Abhazya'da yaban- cı olan Gürcü birliklerdir" de- di. Savaşın ilk günlerinde Ab- hazya'nın askeri gücünü yanlış değerlendiren Gürcistan'ın bölgeye tüm gücuyle yüklenme- diğini anlatan Ardzınba, şöyle devametti: "Bizım o günlerde hiç silahı- mız yoktu. Eğer savaşın başla- nnda tereddüt etmeselerdi, bütün topraklanmız Gürcis- tan'ın denetimi altına girecekti. Ancak şimdi biz de toparlan- dık. Bütün Gürcü birlikleri top- raklanmızdan • çıkmadıkça. bölgede banş olmayacaktır. Coğrafyayı ve böJgeyi çok iyi taruyor olmanın avantajını da kullanarak, silahlan bizden üs- tün olan Gürcü birliklerine kar- şı gerilla savaşı yürüteceğiz." Fırınlar.M Şofbenler i* Dolu Tüpfl, Detandörv, Hortvnü ile; hemen alın, gidin, 10 taks'rtte ödeyiı. ÜRÛNfit Aygaz F-2 Stondort hnn Ay^azF-İAkılıFmn Aygaz F-6 âabre Turbo Fınn Aygaz f-7 Tufbo Fınn Aygaz F-19 Twmo Fınn PEJİNAT 199.000- 327.000- 315.000- 282.000- 260.000- TAKSfT 199.000.- 327.000.- 315.000.- 282.000.- 260.000.- AY 10 10 10 10 10 TOrtAMFİYAT PffiV.MMl) 2.189.000.- 3^97.000.- 3.465.000.- 3.102.000.- 2.860.000.- ClRÜK£R Aygaz F-12 SOpv TurfaomaHk Fırm Aygaz F-12 SOpar Turfeo PrHiiaa Fınn Aygaz Su StUktoAO ŞOAMD AyQOz T#mnotloftK ŞonMn PEŞİNAT 505.000.- 540.000.- 240.000- 263.000- TAKSİT 505.000.- 540.000.- 240.000.- 263.000.- AY 10 10 10 10 TOPIAM FİYAT (KDV. BAHİU 5^55.000.- 5.940.000.- Z640.000.- 2893.000.- Aygaz GOZLEM UĞUR MUMCU • Baştarafı 1. Sayfada Toplumda kök salmış partiler, belki silah zoruyfa geçici olarak kapatılabilirler. Ancak bu partileri ve bu partileri doğuran siyasal düşünceleri toplumun içinden söküpat- maya olanak yoktur. Toplumsal gerçekler ve siyasal bilinç, "paşa tasarruf- tarı "ndan güçlüdür. Dünkü Kurultayda CHP delegelerinin gözyaşlan için- de söyledikleri "Dağ başını duman almış" marşı umarız, Muğla'nın Marmaris ilçesi Armutalan tepelerinde de du- yulmuştur. Birinci ders budur. İkinci ders. CHP'nin eski Genel Başkanı Ecevit'i ilgilen- diriyor. Ecevit, 70'li yılların başında sosyal demokrat kesimin umuduydu. Gençler, işçiler ve köylüler, dağlara taşlara "Ecevit, Karağolan" yazılan yazdılar. Ecevit, bu destek ile bu güçle ve bu inançla "£cev/f" olmuştu. 12 Eylül 1980 tarihinden sonra Ecevit, serinkanlı ve to- parlayıcı bir siyaset izleyeceğine, alınganhklar dargınlık- lar ve küskünlüklerle oluşan duygusal ve kişisel siyaset yolunu seçti. Bu duygusal ve kişisel siyaset, sosyal demokratların 1980 sonrasmda bir araya gelmelerine engel oldu, sos- yal demokrat iki partinin son iki genel seçimde ayrı ayrı seçimlere girmesi, sağ partilere çok sayıda milletvekilli- ği kazandırdı. Bugün Ecevit, eski partisinden soyutlayarak ve Ecevit'i Ecevit yapanlara dirsek çevirerek bir siyasal yalnızlığa sürüklendi. Ecevit'in dün neden CHP'nin açılışına katılmadığını an- latan mektubu, 1980 öncesinde Ecevit'i Ecevit yapan del- geierin cılız alkışlarıyla karşılandı. Üçüncü ders, sosyal demokratların tümünü ilgilendi- yor. ilerici bir parti, sosyal demokrasinin genel kuram ve modelinden etkilendiği kadar bundan daha çok kendisini oluşturan siyasal olayların kimlik kartını taşıyor CHP, Kurtuluş Savaşı yıllarının "Müdafaai Hukuk Ce- miyetleri", ulusal kongreler ve "Kuvayı Milliye Ruhu" ile Atatürk Devrimleri'ne dayalı, halkçı, devrimci, laik ve devletçi bir partidir. CHP, üniter devletin, ülke bütünlüğünün ve ulusal birli- ğindesimgesidir. Atatürk ve yakın arkadaşlarınca kurulan cumhuriyet, kurulduğu günden bu yana aşama aşama gelişmiş ve bütün engellere ve yasaklara karşın bugünkü demokra- tik yapısına kavuşmuştur. Sosyal demokrat sol, CHP çatısı altında toplanabilirse cumhuriyet, toplumda daha da kök salacak, katılımcı ve özgürlükçü bir demokrasi anlayışı yerleşecektir. CHP, dünyada ve Tiirkiye'de solun gerilediği dönemde yeniden açıldı. Solun bu yenilgisi geçicidir. Çünkü sömürü kalkmadık- ça sol da yaşar, sosyalizm de... Solu da sosyalizmi de insan aklından ve yüreğinden çıkarmaya kimsenin gücü yetmez. Bugün "serbest piyasa ekonomisi" birçok kesimde egemen oldu. Sosyal demokrasinin görevi, devlet ve sermeye karşı- sında güçsüz o'an bireyi savunmak, onlara güvenceler sağlayacak örgütsel yapıları kurmak ve geliştirmektir. "Serbestpiyasa" bir düştür, tıpkı Marksistlerin "sınıf- sız toplum " düşleri gibi! Dünyanın hiçbir ülkesinde devletin şu ya da bu ölçüde "müdahale" etmediği bir tek ekonomi yoktur. Türkiyede hiçbir zaman "kolektivist" sistem yoktu ki, 1980'de emir-kumanda zinciri içinde ve emirle serbest piyasaya geçilmiş olsun! CHP, bu yalanı ve bu ideolojik egemenliği yıktıkça, devlet ve sermeye karşısında tek başına güçsüz olan bi- reyi, parti, sendikalar, demek ve kooparatiflerde örgütle- dikçe, çokuluslu güçlerin uğursuz planları ile etnik kinle- rin körüklediği kanlı kargaşalar yerine yurttaşlık bilincini benimseten bir inancı savundukça, toplumdaki saygın ve etkin işlevine yeniden kavuşacaktır. CHP, dün, işe coşkuyla ve inançla başladı. Demokratik yarış ile Genel Başkanı'nı seçti. Bundan sonrası, Baykal ve arkadaşlarının izleyecekle- ri siyasete ve topluma verecekleri güvene bağlıdır. Yeniden açılan CHP ve yeni Genel Başkanı Baykal'a başarılar diliyoruz... PENCERE • Baştarafı 2. Sayfada tekellerin bağlı bulunduğu devletlerin emperyalist politi- kaları mı belirliyor? Soru ve sorun bu noktada odaklaşıyor; Anadolu'yu aşan bir boyuta ulaşıyor. • Bilimsel-teknolojik devrim sömürüyü azaltıyor mu, arttıyor mu? Üçüncü Dünya ile zenginler arasındaki uçu- rum kapanıyor mu, derinleşiyor mu? Dünyayı, özellikle Balkanlar'ı, Ortadoğu'yu, Kafkasya'yı saran çatışmaların kökenleri, yalnız bu bölgelerde yaşa- yan etnik çelişkilerden mi kaynaklantyor? Yoksa Kuzeyde- ki yedi zenginin elleri her işin içinde midir? Sonuçta söyleyeceğimiz birkaç tümcedir: Kapitalizmin 'Yeni Dünya Düzeni' böyle giderse hiçbir sorunu çözemez; emperyalizmin üstüne geçirilmiş bir kılıf- tan başka bir şey olamaz. BaykaPın listesi tulum • Baştarafı 1. Sayfada Bavkal'ın Genel Yönetim Kurulu listesi şu isimlerden oluştu: Adnan Keskin (669), Ali Ne- jat Ölçen (659). Ali Topuz (664). A>han Altuğ (665), Ay- sel Ba>kal (672), Behiç Sonbay (670). Besim Üstünel (664). Burhan Ecemiş (670), Burhan Galip Şavlı (662), Celal Doğan (668), Çetin Bozkurt (679), Er- başar Özsoy (665), Erdoğan Tuncer (668), Eriş Yıldız (668), Ertuğrul Günay (663), Gani Aşık (669), Halil Akgül (661). Haluk Ülman (671). Hasan Akyol (669), Hasan Fehmi Gü- neş (664), Hayrettin Uysal (659), Hayri Öner (648), Hüse- yin Doğan (672), Irfan Gülpı- nar (669), Ilker Karaoğullan (672), İsmet Atalay (669), Ke- mal Anadol (646), Kemal De- mirel (667), Kemal Tabak (648), Kenan Süzer (661). Lüt- fü Şahin (668), Murat Kumba- sar (661), Naci Cidal (663), Nebil Oktay (656), Nurten Pa- mukdağ (669), Önder Kırlı (666), Reşat Yahn (674), Sabri Öatürk (669), Sedat Tüze (663), Şahap Ince (664), Şükrü Efe (661), Kemal Kitapçı (663), Turhan Özgül (660), Velı Zeren (660). CHP'nin Yüksek Disip- lin Kurulu da Akın Çamoğlu, Burhan Karaçelik. Ertöz Vahit Suiçmez, Esat Kaya Turgay, Hüseyin Keceli, Nurettin Kar- su. Solmaz Belül, Veli Yıldız, Yılmaz Alparslan"dan oluştu. Ali Kırca. Niyazi Ünsal, Mevlüt Güngör Erdinç ise CHP'nin Denetleme Kurulu üyesi oldular. Ali Nejat Ölçen ve Ayhan Al- tuğ her iki listede de yer aldı. Kaybedenler Seçimlere Tuncer"in listesin- den giren, ancak kaybeden bazı ısımler ise şöyle: Altan Öymen, Ahmet Taner Kışlah, Metin Somuncu, Erdo- ğan Bakkalbaşı, Teoman Köp- rülüler, Vamık Tekin, Mem- duh Ekşi, Metin Tüzün, Coş- kun Karagözoğlu. Hasan Belovacıkh, Ali Nejat Ölçen, Alev Coşkun. KOSTA Atena Deponte 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınları Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödemeli gönderilmez.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear