29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 6AĞUSTOS 1992PERŞEMBE HABERLER MHP'lilep en çok ANAP'a kaydı •ANKARA (ANKA)- MHP'nin belirlenen delegeleri içinde ANAP'ta yer alanlann. MÇP'de yer alanlardan daha fazla olduğu bildirildi. Toplam 970 kurultay delegesinin yansından fazlası belirlendi ve bu delegelerin çok büyük bölümü 12 Eylül'den sonra hiçbir siyasal partiye üye düzeyinde katılmayıp. siyaset dışında kaldılar. Siyaseti diğer partileriçinde sürdüren delegelerin en çok ANAP'ta yer almalan dikkatleri çekti. ŞHP MYK Ünye'de toplanacak •SAMSUN (CımAuriyet)- SHP MYK toplantısı pazar günü Ünye'de yapılacak. ToplantıyaSHPGenel Başkanı, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Erdal İnönü başkanhk edecek. İnönü pazar günü sabahı özel bır uçakla Samsun'a gelecek. Oradan da karayolu ile Ünye'ye hareket edecek. Saat lO.OO'daÇamlık Restaurant'da yapılacak olan MYK toplantısından sonra öğleden sonra saat 14.00'te de Karadeniz Bölgesi"ndeki SHP'li il başkanlan, ilçe başkanlan, partili belediye başkanlannın katıhmı ile ayn bjr toplantı daha yapılacak. İnönü ve MYKüyeleriÜnye Kaymakambğı ile belediye başkanlığını aynca SHP ve DYP ilçe örgütlerini dte ziyaret edecekler. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü aynı gün akşam uçakla Samsun'dan Ankara'ya dönecek. ANAP'h belediyeler şikâyetçi • ANKARA (ANKA) - ANAP'h belediye başkanlan, iktidann devlet yardımlannı engellediği ve sık sık müfettiş göndererek kendilerine baskı yapıldığı iddiasında bulundular. AN AP Yerel Yönetimler Başkanı Bülcnl Atasayan. belediye başkanlannın şikayetlerini topladı. Kendisıne yapılan başlıca şikâyetler arasında devlet yardımlanna getirilen engellemeler bulunduğunu kaydeden Bülent Atasayan, "ANAFlı belediye başkanlan özellikle Maliye ve Bayındırlık bakanlıklan kanalıyla kendilerine yapılacak yardımlann engellendiğin] savunuyorlar. HSYK toplandı • ANKARA (AA)- Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu, hâkim ve savcı atamalarını görüşmek üzere, Adalet Bakanı Seyfı Oktay'ın başkanhğında toplandı. Adalet Bakanı Oktay, toplantıdan önce AA muhabirine yaptığı açıklamada, toplantı gündeminde DGM, idari ve adli yargıda sava ve hâkim atamalan konusunun bulunduğunu belirterek, şunlan söyledi: "Kurulumuz 500 savcı ve hâkiminyer değiştirme isteklerinin adli tatilin bitimine yetiştirilmesi düşüncesi ile toplanmaktadır. Kurul, anayasanın verdiği yetkilerle çalışmalannı sürdürecektir. Toplantı gündeminde bundan başka bir şey bulunmamaktadır." Prof. Ergil'den eski partiler yopumu •ANKARA (ANKA)- Siyaset bilimci Prof. Dr. Doğu Ergil, kapatılan partilerin yeniden açılması ve p'artilerdeki yeni oluşum çabalannı şişkinlik olarak değerlendirdi. Prof. Dr. Doğu Ergil, siyasal yelpazedeki partilerin büyük oranda toplumda var olan eğilimleri temsil ettiklerini belirtti. Daha çok var olan siyasi partilerde yer b.ulamayan kadrolann eski partilerin açılması ve yeni oluşumlar için uğraştıklannı îfade eden Ergil, bunlann farklı eğilimleri temsil etmediklerini, var olanlan daha iyi temsil ettikleri iddiala dabulundu. ursa'da bes gözaltı • BURSA(AA)-Bursa Emniyet Müdürlüğü terörle mücadeleekjplerince son bir hafta içerisindeyapılan operasyonlarda "TDKP" örgütünü Bursa'da kurmaya ve taraftar toplamaya çalışüklan iddasıyla 5 kişi gözaltına alındı. Yaratılmaya çalışılan Kürt-Türk çatışmasmda halk yok Urla'daıııafya amacınaulaşamadı• Urla minibüsleri üç yıl öncesine kadar yolculannı kentin merkezine, Konak Alanı'na kadar taşıyabiliyorlardı. Kazançlan iyiydi. Önce, mini- büslerin kente girmeleri yasaklandı. Yolcu sayısı azaldı. Ardından Urla İzmir arasında belediye otobüsleri çalışmaya başladı. Urla Birlik'in 77, ÖzUrla'run 25 aracı artık bu güzergâhaçok geliyordu. Minibüsçülerin birbirine girdiği, 6 kişinin yaralandığı Doğulu-Batılı çatışması diye sunu- lan gerginliğin gerçek nedeni bundan başkası değildi. ÜMİT OTAN İZMİR - "Ben Konyalıyım. Kanm Doğu- lu. Olaylan basın neden bu kadar çarpıtıyor? Lütfen yapmayın, yıllardır kardeş gibi yaşa- dık, bunu sürdürelim." Telefondaki yurttaş ağlamaklı bir sesle ay- nen bunlan söylüyordu. Bununla bitmiyor, arka arkaya gelen telefonlarda yurttaşlar ay- nı duygulan paylaşıyorlardı. Urla'da yaşa- nan minibüsçü İcavgalan ne ilkti ne de son olacakü. Yıllarca öncesine gittiğimizde buna benzer olaylara rastlamak olası. Urla minibüsleri üç yıl öncesine kadar yol- culannı kentin merkezine, Konak Alanı'na kadar taşıyabiliyorlardı. Kazançlar iyiydi. Önce minibüslerin kente girmesi yasaklandı. Yolcu sayısı azaldı. Ardmdan Urla-İzmir hattında belediye otobüsleri çalışmaya başla- dı. Bir biletle yurttaşlar 35 kilometreiik yol gi- diyorlardı. Yolcular azaldıkça gelirler de azaldı. Yollarda, "yolcuyu ben alacağım, sen alacaksın" sürtüşmeleri ve kavgalan başladı. Bu arada bazı kabadayılar da türemişti, in- sanlar korkuyordu. Adamın önüne geçip yolcu alırsan Üçkuyular'daki son durakta dayak kaçınılmaz oluyordu. Evet Urla Bir- lik'in 77, Oz Urla'nın 25 aracı artık bu güzer- gaha çok geliyordu... Minibüs taşıyıcılannın birbirine girdiği, 6 kişinin yaralandığı son olayın da aslında çıkış noktası buydu. Belediye Başkanı Bülent Ha- ratalı olaylan "münferit" olarak yorumlayıp "Bakın bu tür olaylar her yerde olabiliyor, iş- siz güçsüz takımının tırmandırdığı olaylardır Urla'da yaşananlar" diyordu. Urla dün sessiz bir gün yaşıyordu. Minibüs garajında bir tek araç yoktu. Kahvelerde tek tük insanlar konuyu tartışıp ortak yönler an- yorlardı. Fotoğraflannın çekilmesini, isimle- rinin yaalmasını istemeyen insanlar. bazı ga- zetelerin insanlan etkilediğini ve olaylann yanlış yerlere çekildiğini belirtip şunlan anla- tıyorlardı: "Yurttaşlar temkinli olmalı" "Narlıdere'den bir grup Doğulu geldi. On- lar da Urla hattından minibüs aldılar. Onla- nn kanştığı birçok olaylar yaşanıyor. Ancak bunun çözümü olaylan ürmandırmak değil." Bir yurttaş da baa semtlerin tehlike bölge- leri olarak gösterilmesini "kışkırtıcıhk" ola- rak yorumlayıp şunlan söylüyor: "Semtlerin isimlerini tek tek sayarak bura- larda olay çıkabilir imajı veriliyor. Şimdı cunja günü Narlıdere pazan var. Pazarda te- sadüfen bir olay. kavga olsa, 'bakın biz deme- miş miydik' diyecekler/Basmın bu tür konu- lara daha duyarlı yaklaşması lazım. Bu arada Doğu'danjelen yûrttaşlannda biraztemkinli olmalan doğru olur." Urla'da bir sessizlik yaşanırken üç kilomet- re uzaklıktaki Çeşmealtı'nda insanlar plajla- n. gazinolan doldurmuş yaşamın tadını çıka- nyorlardı. Çoğunun olaylardan haberleri yoktu. Öğle saatlerinde Halkın Emek Partisi İz- mir II Başkanı Hikmet Fidan, Siirt Milletve- kili Naif Güneş'le birlikte düzenlediği basın toplantısında Kürtlerin haraç aidıklan savla- nna karşılık "haraç alanlar varsa emniyet güçleri neden yakalamıyor" dedi. İl Başkanı Hikmet Fidan şunlan söyledi: '"Urla'da incelemede bulunan heyetimiz, gerek kaymakam gerekse emniyet güçlerinin saldırgan gruba karşı gayet müsamahakâr davrandıklannı, adeta destekler nitelikte davrandıklannı tespit etmiştir. Aylar önce- sinden Kürt halkına yönelik yürütülen ırkçı- şoven kampanya, halklan birbirine kıydırma kampanyası bugun Urla'da uç vermiştir. Sal- dınlar konusunda İzmir pilot bölge secilmiş- tir. Çünkü İzmir metropoller içinde en fazla yoğunlaşmış Kürt nüfusa sahiptir." "Türk-Kürt kardeşligi istiyoraz" Siirt Milletvekili Naif üüneş de Kürtlerin hiçbir zaman Türklere düşman gözüyle bak- madığını vurgulayarak şöyle konuştu: "Parti olarak Türk-KUrt kardeşliğinin daha sıkı şekilde pekişmesini istiyoruz. Kürt-Türk düşmanlığını yaratanlar bir gün tarih önünde kendilerini suçlu olarak bulacaklardır. Parti olarak düzenlemeyi düşündüğümüz panelde Kürt-Türk kardeşliğini anlatacağız." Kavgacı taraflar önceki gün banştınldı. Her iki taraf da bu türden olaylann vaşanma- sını istemiyor. Olaylarla ilgili son sözü Urla Belediye Başkanı Bülent Baratalı söylüyor: "Her yerde olabilecek bu türden olaylan ür- mandırmamak gerekir. Dün akşam bütün gece yöreyi gezdim. Insanlarda hiçbir tedir- ginlik yok. Herkes normal yaşamını sürdürü- yor. İnsanlar denize giriyor, eğleniyor, çalışı- yor. Tedirginlik yaratmayagerek yok..." HEP milletvekilleri bölgeincelemelerinin sonucunu açıkladı: Güneydoğu açık cezaevi gibiANKARA (AA/UBA)- Do- ğu ve Güneydoğu Anadolu'ya yaptıklan 15 günlük inceleme geasınden dönen HEP millet- vekilleri. yöreden getirdikleri ve Almanya tarafından hibe edil- miş silahlardan atıldığını san- dıklan mennileri, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'ne vere- ceklerini söylediler. Hep millet- vekilleri, bölgede yaptıklan in- celeme gezısini değerlendirir- ken, "Devlet bölge halkını açık cezaevinden daha kötü koşul- larda yaşamaya mahkûm et- miştir" dediler. HEP Genel Merkezi'nde dün bir basın toplantısı düzen- leyen Diyarbakır Milletvekili Sedat Yurttaş. Van Milletvekili Remzi Kartal ve Siirt Milletve- kili Zübeyr Aydar, bölgedeki 8 ili kapsayan gezileri sırasında. güvenlik güçlerinin taciziyle karşı karşıya kaldıklannı, araç- lanna ikaz ateşi yapıldığını öne sürdüler. Heyetin ortak görü- şünü basına açıklayan Sedat • Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne yaptıkları gezi sonrası izlenim ve inceleme- lerini bir basın toplantısıyla açıklayan HEP milletvekilleri Güneydoğu'nun açık bir cezaevi haline getirildiğini ileri sürdüler. Milletvekilleri adına bölge izlenim- lerini açıklayan Siirt Milletvekili Sedat Yurtdaş, Almanya'nın hibe ettiği silah- ların sivillere karşı kullanıldığını sandıklarını belirterek, yöreden topladıklan bu silahlara ait mermileri Almanya Büyükelçiliği'ne vereceklerini söylediler. Yurtdaş, bölge halkının adeta mafya zihniyeti ile yönetildiğini ve halkın iktidan nefretle andı- ğını söyledi. Gezi sırasında kimlik kontrolünden gecirildik- lerini ve üstlerinin arandığmı dile getiren Yurtdaş, telsiz ko- nuşmalannda da kendilerinden "malum heyet" diye söz edildi- ğini bildirdi. Bölgenin baştan başa askeri işgâl altında oldu- ğunusöyleyen Yurtdaş, "Bölge- de olan olaylara ilişkin, Genel- kunnay Başkanı, İçişleri Ba- kanı ve Başbakan Yardımcısı İnönü'nün açıklamalan gerçek dışıdır" diyerek, Midyat'ın Tı- nate köyündeki köylülerin İçiş- leri Bakanlığı'nın açıkladığı gibi PKK tarafından değil, ko- rucular tarafından öldürüldü- ğünü söyledi. Bölge halkının devlet tarafın- dan açık cezaevinden daha kö- tü koşullarda yaşamaya mah- kûm edildiğini de ileri süren HEP miletvekilleri, hukuk dışı uygulamalann sivil yöneticiler tarafından eli böğründe izlendi- ğini. uluslararası hukuk ve söz- leşmelerle güvence altına abn- mış bulunan insanın, yaşam ve güvenliğinden geriye sadece dizboyu hukuk dışılıklar kaldı- ğmı' iddia ettiler. Genelkurmay Başkanı'nın "Kayış gevşemesi-yanlışhk" di- ye sunduğu Ortaklar köyü ile Silo mezrasındaki uçaktan bomba düşme olayınm doğru olmadığını da belirten Yurttaş, bu olayda 5 kişinin öldüğünü 33 kişinin iseyaralandığını açık- ladı. Olayın bir kaza ya da yanlışlık olmadığını söyleyen Yurtdaş, Hava Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklannın yöre üze- rinde makineli tüfeklerle ateş açtıklannı ileri sürdü. Hakkâri'nin Yüksekova ilçe- sinden aynlmalanndan sonra ilçedeki insanlann roket ve mermi atışıyla huzursuz edildi- ğini de ileri süren HEP milletve- killeri, yöreden getirdikleri ve 'Almanya tarafından hibe edi- len silahlardan atıldığını san- dıklan' mermilere ait boş ko- vanlan Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'ne vereceklerini açıkladılar. Yörede. Almanya'- nın hibe ettiği silahlann sivillere karşı kullanıldığı iddialan, bir süre önce, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin gerginleş- mesine, 'ambargo' uygulama- sıyla, Hans Dietrich Genscher'in Alman Dışişleri Bakanlığı gö- revinden istifasına kadar uza- nan bir dizi gejişmeye yol aç- mıştı. İnönü'nün de PKK'ya yüklediği Tatvan-Güzeldere'de 13 masum kişinin katliamanın PKK tarafından değil kontge- rilla ve onun hizmetindekiler tarafından yapıldığını belirten Yurtdaş şunlan söyledi: "Hükümeti. kirli uygulama- lan onaylayan bir kurum ol- maktan. demokratik insan hak ve özgürlüklerine saygıh, tanık- lannı açıklamak zorunda kal- dıklan Kürt realitesine uygun olarak sorunlan banş içinde, si- yasal bir zeminde ve diyalogla çözmeye çağırmayı bir görev biliyorum. Akacak olan kanda sorumlu kendileri olacaktır." Polise suçlama Gözaltına • alınana terörist muamelesi İstanbul Haber Servisi - İn- san Haklan Derneği İstanbul Şubesi'nde dün düzenlenen basın toplantısında, 2 ağustos tarihinde Gülsuyu Gülensu Güzelleştirme ve Kültür Der- neği'ne baskın yaparak 8 kişiyi gözaltına alan polis memur- lannın, bu kişilere psikolojik işkence yaparak dayak attık- tan sonra ajanlık teklif ettikleri öne sürüldü. İHD üyeleri ile gözaltına alı- nan kişilerin katıldığı basın toplantısında, j)olisin hiçbir gerekçe göstermeden içeride bulunanlara "terörtst" mua- melesi uyguladığı belirtildi. Polis baskımnda gözaltına alı- nan 8 kişiden. Gülensu Güzel- leştirme ve Kültür Derneği yö- netim kurulu üyesi Tekin Ya- zar, düzenlenen basın top- lantısında, kendisine ve diğer arkadaşlanna psikolojik baskı yapılarak cinsel tacizde bu- lunulduğunu anlattı. Polisin iki arkadaşına para karşılığı ajanlık yapması teklifınde bu- lunduğunu iddia eden Yazar, ölümle tehdit edildiğini savu- narak,"Mafya ve polis ortak- laşa çalışıyor ve bizi yıldırmak istiyorlar"dedi. fnsan Haklan Derneği İs- tanbul Şubesi (İHD) Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Aygül ise toplantıda yaptığı konuş- mada, polisin infazlan savun- ma mantığına girdiğini belir- terek "Karakol duvarlan gide- rek kalınlaşıyor. Polis, ya- şamasını istemediği demekleri yıldırmak istiyor" dedi. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev ülkesine haraketten önce, Başbakan Süleyman Demirel'e kitap inualadı. Başbakan Demirel Kazakistan televizyonuna demeç verdi: Çin Denizfne kadar Türk toplumuyuz İç Poürika Servisi - Kazakistan Cum- hurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ülke- sine döndü. Resmi ziyaretler amaayla bir süredir Türkiye'de bulunan Nazarbayev'i Başbakan Demirel uğurladı. Dün saat 12.10'da Kazakistan'a ait özel bir uçakla İstanbul'dan aynlan Nazarba- yev, Başbakan Demirel'le birlikte Atatürk Havalimanı'nda bir basın toplantısı dü- zenledi. Türk halkının tecrübesinden fay- dalanacaklannı söyleyen Nazarbayev, Türkiye ile ikili ilişkilerinin ileride devam edeceğini belirtti. Türkiye'de bulunduğu süre içinde Cumhurbaşkanı, Başbakan ve işadamlanyla çok yararlı görüşmeler yap- tığmı ifade eden Nazarbayev. "Görüştü- ğüm işadamlannı Kazakistan'a davet et- tim" dedi. İşadamlannın Kazakistan'da yatınm için ulaşım ve finans olmak üzere iki engelleri olduğunu ifade eden Nazar- bayev, ulaştırmayı şimdiki imkânlanyla halledebileceklerini bildirdi. Türkiye üze- rinden boru hattıyla petrolü Akdeniz'e ulaştırmayı planladıklannı da bildiren Nazarbayev. "Bu büyük bır proje. 2-3 se- ne içinde bitirmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. Nazarbayev, bu proje ile Kaza- kistan ve Orta Asya cumhuriyetlerinin Türkiye'ye bağlanacağını bildirdi. Başba- kan Demirel ile dünya meselelerini görüş- tüğünü belirten Nursultan Nazarbayev. Cumhurbaşkanı Özal ile de Türk kökenli halklann ilişkilerini görüştüklerini söyle- di. Türkiye'nin. Kazakistan'ın uluslarara- sı kuruluşlara girmesinde yardımcı oldu- ğunu da vurgulayan Nazarbayev, bundan memnuniyet duyduklannı sözlerine ekle- di. Devlet bakanlan Cavit Çağlar ve Şerif Ercan'ın da bulunduğu uğurlama törenin- de Başbakan Süleyman Demirel de iki ülke arasındaki işbirliğini daha da güçlen- dirmek için görüşmeler yaptıklannı. önü- müzdeki zaman içinde gerek dünya siya- setinde, gerek ekonomik konularda iki ülke işbirliğinin sürdürüleceğini ifade etti. Demirel şöyle dedi: "Dünyada Türk aslından gelen. Türk kültürünü. Türk tarihini ve Türklüğü. Müslümanlığı beraberce paylaşan yeni devletler meydana gelmiştir. Bunlar Av- rasya devletleridir ve bu devletlerin dün- yanın geleceğinde fevkalade önemli rolü olacaktır. Türkive. Avrupa ile Asva ara- sında, Avrupa ile Ortadoğu arasında bir nevı köprüdür. Ve büyük bir ülke olarak kardeş ülkelerle olan münasebetlerimizi dünden beri çok i\i tanzım etmişizdir. Kendilerine başanlar diliyoruz." Demirel daha sonra Kazakistan televiz- yonuna yaptığı açıklamada "Biz se- vinç içindeyiz. Çünkü kökü Türk olan bütün cumhuriyetler bağımsızlığına kavuşmuştur ve bu bağımsızlık hareketiş- le Türk toplumu Adriyatik'ten Çin De- nizi'ne kadar olan büyük bir toplum hali- ne gelmiştir. Dünya üzerindeki ağırlığımız bu sebeple artmıştır. Önümüzde güzel günler vardır" dedi. Türkiye'de terörle suçlanan 2 bin 230 kişinin çoğu Doğu illerinden Cezaevleri 6 terör suçlıısu' dolu ANKARA (ANKA)- 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın çıkanldığı 12 Nisan 1991 tarihinden itibaren yan yanya boşalan cezaevleri, geçen kısa sürede yenidendoldu. Adalet Bakanlığı verilerine göre halen çoğunluğu E tipi ve özel tip cezaevlerinde olmak üzere 2 bin 230 "terör suçlusu" var. Anti-Terör Yasası'nın terör suçlusu olarak tanımladığı ve yine Adalet Bakanhğı uygulamalannda "terörist" diye sınıflandırılan ceza ve tutukevlerindeki hükümlü ve tutuklulann sayısı hızla artıyor. Anti-Terör Yasası'nın ardından Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal karanyla sol görüşlü hükümlülerle sağ görüşlü hükümlülerin tümüne yakınının tahliye edilmesiyle boşalan \ e yalnızca PKK'lılann sayıca çoğunluğunu oluşturduğu TCK'nın İ25'inci maddesinden mahkûm edilenlerin tutulduğu cezaevleri, yine dar gelmeye başladı. ANKA muhabirinin bakanlık yetkililerinden aldığı bilgiye göre halen özel tip cezaevlerinde toplam 378 terör suçlusu hükümlü bulunuyor. Bunlann 10'unu sağ görüşlüler, geri kalan 368'ini ise sol görüşlü hükümlüler oluşturuyor. Halen cezaevinde bulunan ve Anti-Terör Yasası uyarınca suçlanan tutuklu sayısı ise 1852. Tutuklulann yalnızca 13'ü sağ görüşlü iken geri kalan 1839 tutuklu sol görüşlü olarak gösteriliyor. Bakanlık verilerine göre terör suçlusu olarak nitelendirilenlerin sayıca en >o- ğun bulunduklan cezaevleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde- kicezaevleri. Halen DiyarbakırCezae- vi'nde672, Elazığ Cezaevi'nde 130. Malatya Cezaevi'nde ise 259 terör örgü- tü üyeliği veeylemciliğiyle suçlanan tu- tuklu bulunuyor. Doğu ve Güneydoğu illeri dışındaki illerdeen büyük yığılma İstanbul'dagözlendi. İstanbul'da lerör suçlanndan tutuklananların sav ısı 400'ü aştı. Bunlardan 345"i Sağmalcılar Cezaevi'nde tutuluyor. Halen Ankara Kapalı Cezaevi'nde benzcri suçlamalar- la tutuklu bulunanlann savısı ise 30. KARAYOLLARI ESKİ MÜDÜRÜ Coşkunoğlu kendini savundu • Eski Karayollan Genel Müdürü Atalay Coşku- noğlu, otoyollar konusunda hakkmdaki iddialan reddetti. Coşkunoğlu, 'mal millk sahibi olmamın genel müdürlüğümle ilgisi yok. Ben, belli mal varlığı olan bir kimseyim1 dedi. ANKARA (AA) - Dönemin- deki otoyol ihalelerinde fıyat farkı ödemeleri nedeniyle Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından hakkında soruştu- ma açılan ve "devleti 813 mil- yar lira zarara sokmakla suçla- nan" eski Karayollan Genel Müdürü Atalay Coşkunoğlu. hakkındaki iddialan reddetti. Coşkunoğlu, yaptığı açık- lamada. "benim verilmeyecek hiçbir hesabım yok. Olay nasıl olsa mahkemeye intikal edi- yor. SöyleyecekJerimi orada söylerim, ilgili mercilere gerek- li cevabı veririm. Verilmiş olan şeyler. çıkmış olan kararname- nin gereğidir. Başka bir ek öde- me yapılmamıştır" dedi. "Bu konuda aynca polemi- ğe girmenin manası yok" dı- yen Coşkunoğlu, "ancak be- nim yaptıklanmda bir hata yoktur. İşleri yürütürken bir tek şeyi düşündüm. Karayol- lan'nı daha ileriye götürmek ve Karayollan'nın işlerini ça- buk yapmaktı. Çünkü benim bir inancım var. Zaman asn- mızda en büyük değerdir. Ça- buk yapmazsanız, zamanı iyi kullanmazsanız toplumlar, maddi- manevi bir sürü zarara uğrayabilir" şeklinde konuştu. "Bakana götürdüm" Coşkunoğlu. otoyol ihale- lerine ilişkin çıkartılan fıyat farkı karamamesinin, Cum- hurbaşkanı Turgut Özal'ın ta- limatı ile hazırladığı yolundaki iddialan ise şöyle yanıtladı: "Ne münasebet. Hep düşü- nülen ve kafalarda olan şey bu. Ama böyle bir durum bahis konusu değil. Her şey bir zaru- retten doğar. O zarureti de ida- re hisseder. Gayet tabii ki idare bu hissettiklerini, alınması ge- reken tedbirleri daha üst ma- kama götürür. Ben bütün işle- rimi. evvela Sayın Bakana gö- türdüm. Benim bütün derdim Karayollan'nın işlerini süratle yapmaktı. Dolayısıyla herhan- gi bir aksama olduğu zaman. onun karşıhğında bir tedbiri her zaman düşünmüşümdür. Bu tedbiri Karayollan bünye- sinde almak gerekirse almışım- dır. Daha üst makamlara gö- türmek gerektiyse. evvela Sayın Bakanlann müsaadesini alarak vapmışımdır. Zaten böyle bir karar hükümete gi- derse. muhakkak yazılı olarak gelmesi gerekir ve bunu da ba- kanın imzalaması eerekir. Böyle bir muamele olmadan gidilmez ki..." •4 Ben zaten varlıklıydım" Coşkunoğlu. "genel müdür- lüğü döneminde sağladığı menfaatlerle villa, mal-mülk sahibi olduğu" yoiundakı id- dialan "çok çirkin" olarak ni- telerken, şunlan söyledi: "Ben Karayollan'na geldi- Ataiay Coşkunoğlu ğimde sıfır bir insan değildim. Devlet memurluğu yapmaya hevesli bir insan da değildim. Her defasında çağırdılar, dev- let hizmeti diye işimi gücümü bırakıp geldim." Atalay Coşkunoğlu, bir ga- zetenin başyazısında, "otoyol ihalelerinde yabancı müteah- hitlere sağladığı menfaat karşılığı, kendisine Uluslara- rası Yol Federasyonu tarafı- ndan ödül" verildiğinin ima edildiğini belirterek, şöyle ko- nuştu: "Böyle bir şey. fevkalade. çirkin bir imadır. Aynı ödül, 1973 yıhnda Sayın Başbaka- nımıza veriimişti. O zaman şu soruyu sormakta yarar var: Acaba "Böyle bir ödül, sayın başbakanımıza bir şey karşı- hğında mı verilmiştir?' Böyle şeyleri söylemek, yazmak ayıptır." Galata Köprüsü Eski Karayollan Genel Mü- dürü Coşkunoğlu, hakkında Galata Köprüsü'nün yapımı- nda ilgili fırmalara 120 milyar lira fazla ödeme yaptığı konu- sunda iddialar bulunduğunu da hatırlatarak, şunlan kay- detti: "O da yanlış bir iddia. Ga- lata Köprüsü için benim za- manımda yapılmış istihkak- lann toplamı 40 milyon do- lardır. TÜM HAS İŞ SENDİKASISAĞUK İŞKOUIÇAUŞANURINIDİSKTE BİRLEŞMEYE ÇAĞIRIYOR. Türkiye işçi sınıfının NİTELİKLİ SENOİKAL birliğe gereksinimi vardır. Nitelikli sendikal birlik DİSK'te sağlanacaktır, 12 Eylûl yönetimi ile bütünleşen TÜRK-İŞ'TE DEĞİL. Dört yıl kapalı tutulan ve 1984 ten DİSK'in faalıyetine başladığı güne kadar OİSK bayrağını taşıyan, yere düşürmeyen. sınıf ve kitte sendikacılığı ilkelerinden ödün vermeyen sendıkamız; SAĞLIK İŞKOLU ÇALIŞANLARJNI, DİSK'TE, DEVRİMCİ SAĞIIK-ÎÇTE BJRLEŞMEYE ÇAĞIRIYOR. İŞÇİLER, DOKTORLAR, HEMŞİRELER, MEMURLAR Türk-İş seyirci dururfcen 1974 yıhnda işçi memur ayrımına karşı çıkan ve bu nedente yûzterce üyesi işten atılan DİSK, dün oidufiu gibi bugûn de TÜM ÇALIŞANLARA GREVLİ, SÖZLEŞMELI SENDİKAL HAKLARI kararlılıkla savunmaktadır DİSK'e Devrimci Sağlık-İş'e KATIL TÜM HASTANE İŞÇİLERİ SENDİKASI GENEL BAŞKANI SADETTIN ULFER
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear