23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS1992 ÇARŞAMBA OLA YLAR VE GORUŞLER Vergîde Başansırfiğın Nedenleri Gelırörgutunun can daman olan vergı daırelen, sureklı artan vergı yükümlulenyle, bına araç-gereç, personel sorunlanyla boğuşarak ayakta kalmaya çalışırlarken Turkıye'nın en etkın ve en buyuk vergı denetım bınmlen olan "Vergı Kontrol Burolan" çağdışı "defterdarhk sıstemı" ıçensınde etkisızleştınlmıştır MEHMET F. ÖZÇELİK MaliDanışman Vergılerle guçlendınlmış sağlam temeller uzennde yukselen kamu malıyesı ıle gelır dağılımındakı eşıtsızhkler gıdenlebıldığı gıbı venmlı kamu yatınmlannın fınansmanının sağlandığı da birgerçektır Vergıleme konusu, Turkıye gıbı hem bolge- ler arası gelışmışlık duzeylennın çarpıcı farklılıklar gosterdığı, hem de gelır dağılımının dunya olçeğınde oldukça bozuk sayılabıldığı bır ulkede yaşamsal onem taşı- maktadır Bu konudakı başansızlık. kamu vıcdanmı yaralarken sıyasal ıktıdarlarca, de- ğışmez bır yazgıymışçasma uzen ortulmuş, nedenlen pek araştınlmamıştır Kolaycı, bılgıç bır yaklaşımla, ızlenen sermaye yanlısı ıktısat polıtıkalan ve egemen guçler sorumlu tutulabılır bu sonuçtan An- cak, abartılacak ağırlıkta değıldır anılan et- kenler bu konuda Çunku, ozel gınşımalık yoluyla sermaye bınkımının yoğunlaşması, sosyo-ekonomık sıstemın gereğı olarak tıca- ret, sanayı ve ucretlı toplum kesımlennden "vergı almayı" gundeme getırmış, 19501er- den gunumuze uzanan sureçte, ozellıkle ku- rumlar vergısı dışındakı tum vergı yasalan ıle neredeyse "uçan kuşun vergılendınldığı" bır "mevzuat" yaratılmıştır Bağışıklık ve ayn- calıklar yasası olarak eleştınlen "kurumlar vergısı yasasında" günumûz sıyasal ıktıdan- nca gerçekleştınlecek değışıklıkler sonrasında soz konusu olumsuzluklann bır olçude gıden- leceğı umulmaktadır Ancak, şu gerçeğın vur- gulanmasında yarar vardır, yapılan ve yapıla- cak olan değışıklıkJer de gelır vergısı gıbı ku- rumlar vergısının de "gerçek kazançlar uze- nnden" alınmasını, yanı bu buyuk kaynaktan gelecek vergılenn artmasını sağlamaya yet- meyecektır Butçe açıklannı vergılerle kapatmak yenne, para basma ve borçlanma yeğlenıp bu amaçla kamu menkul değerlenne (Hazıne bonosu, devlet tahvılı vb ) \ergi bağışıklıklan tarundığı ıçın -kazançlan denetlense bıle- kurumlann bu taşınır (menkul) değerlere yonelerek vergı- den kurtulmalan mumkun olacaktır Daha da onemlısı, Turk vergj yonetımı ve örgutü, kamuda çalışan ucretîıler dışındakı hıçbır kesımın gerçek kazancını belırlemek - denetlemek gucune sahıp bulunmamaktadır Bu sorun, tum boyutlanyla kamuoyunda tartışılmadığı ıçın de vergıdekı başansızlığın nedenlen yasalarda aranmaktadır Her yıl çıkanlan "vergı aflan'nın suçu sıyasal ıktıdarlara yuklenırken bu sonuçta vergı or- gutu ve yonetımının "yapısal bozukluğu- nun", karar organlannda on yıllardır üst yo- netıcılık yapmış sorumlu kadrolann (muste- şarlann, gelırler genel müdurlennın, daıre başkanlannm, defterdariann) başansızlı- klannın payı "her nedense" tartışılmamak- tadır Oysa, var olan her turlu olumsuz koşula karşın, gebr orgutunu bugunkunden daha ve- nmlı çalıştırmak mumkundur, yeter kı malıye burokrasısındekı ayncalıkh konumlannı sur- durmekısteyenbelırlıburokratkesımlenn'Me- ğışıme" karşı dırençlen kınlabılsın Vergılendırme surecının yaşandığı "vergı daırelen"nde, bu bınmlenn personelı olarak "hıç çalışmadıklan" halde, Türkıye'dekı 390 bağımsız vergı daıresının yonlendınldığı mer- kezdekı gorevlere "yonetıcı" atanan burok- ratlann temel kaygılan, vergıcılıkten çok, uyesı olduklan mufettış" ya da "uzman" ko- kenlı denetım bınmlennın ayncalıklannı ko- rumak olagelmıştır Etkılı olduklan her turlu yasal-yonetsel duzenlemelerde (Yemınlı Malı Muşavırhk Yasası, Malıye Personelının Yer Değıştırme Yonetmebğı, Lojman Tazmınatı ve Lojman Yonetmebğı, Bakanbk Dınlenme Tesıslennden Yararlanma Koşullan, yurtı- çınde ücretı bakanlıkça karşılanan yabancı dıl eğıtımı, yurtdışına gorevlı gondenlme ola- naklan vb) bu unvanlann çıkarlannı guven- ceye almışlardır Son yırmı yıl ıçınde taşra ge- lır örgutunun hıçbır uyesı merkez orgutunde gorev alamazken, tum merkez kadrolan ve buyuk kentlenn defterdarlıklan "hesap uz- manı- malıye mufettışı çekjşmesının" postlan olarak bu ıkı kesım arasında paylaşılmıştır Öyle bır noktaya gelmmıştır İcı taşranın on bmlerce vergı gorevlısının çahştığı hızmet bı- nmlen ıle merkez yonetımı arasında aşılmaz bır duvar oluşturulmuş, vergı yonetımının ul- keye kok salmış ulu ağacının gövdesı ıle başı arasındakı "ıletışım" kopartılarak en alt bı- nmlerden mesleksel başan ve yetenekle ust gorevlere yukselmek -neredeyse- olanaksı- zlaştınlmıştır Gebr örgutunun can daman olan vergı da- ırelen, sureklı artan vergı yukumlulenyle, bına araç-gereç, personel sorunlanyla boğu- şarak ayakta kalmaya çalışırlarken Turkıye'- nın en etkın ve en buyuk vergı denetım bınm- len olan "Vergj Kontrol Bürolan" çağdışı "defterdarlık sıstemı" ıçensınde etkısızleştınl- mıştır Sonuç Türkıye'nın üç buyuk kentındekı "teftış" ve "uzman" kurullannda yeterlı gorduklen sure çalışarak vergı ınceleme elemanlığı mesleğmın olanaklanyla değışık ış ve fınans çevrelen katında gelıştırdıklen ılışkılen basamak yapıp ozel sektorde ve "malı muşavırbk pıyasalan- nda" etkmlık sağlayan ust duzey mahye bu- rokratlannın egemen olduğu gebr orgutun- de çabşanlar, erdemlı yonetıclenn rahat- lannı kaçıran "ruşvet" dedıkodulannın kur- banlan olarak aynı kent ya da ulke genebnde temel ınsan haklan umursanmadan sureklı tayın edılmışler, ust yonetıalenn mesleksel başansızbklannın faturası, hızmetın gerçek uretıcilen olarak ter doken ınsanıardan çıkanlmıştır Hızmettekı venmblığı nedenıyle ödullendınlmış vergı memurunun olmadığı bır vergı yonetımınde, başansızlığı nedenıyle cezalandınlmış herhangı bır ust yonetıcıye de rastlanmaması oldukça ılgınç bır gostergedır kanımızca Özetle, bakanlığı taşra (ozellıkle de gelır) orgutunun bugun ıçınde bulunduğu "açmaz"- ın rotası, gelmış-geçmış tum sıyasal ıktıdarlar donemınde etkınlıklennı surduren bır kesım mabye burokratınca çızılmıştır Bu denlı çarpıklaşmamış, ışlevını temelde yennegetıre- bılen bır gelır orgütu, uygulamaİda yukumlu olduğu vergı yaşalannı -sanıldığının tersıne- hukumetlerden pek etkılenmeden ışletebıbrdı oysa ARADABIR Yrd. Doç. Dr. NURDOĞAN RİGEL t.Ü. Basın-Yayuı Y. Okulu Tanrtm Tanihie Başlar ABD Başkanlık seçımlerı oncesınde adtnı duyuran Tek- saslı petrol mılyarderı Ross Perot adaylığını açıklamadan once (kı, adaylığı ılgıyle ızlenırken bırden adaylıktan çekı- lıverdı) uzun sure malıkanesınde başkanlık dersıne çalıştı Başvuru ve başucu kıtabı ıse "Attıla nın Lıderlık Sırlan" ıdı Şımdı sanayı, eğıtım ve askertık konularmda meslekı geçmışe sahıp bır psıkolog olan yazar Dr Wess Roberts'ın eserı olan bu kıtaptan soz etmek ıstıyorum Duşmanları tarafından Tanrının Lanetı" olarak adlan- dırılan, Orta Asya ve Avrupa da devlet kuran Turk boyu Hunların Imparatoru Attıla yı anlatan kıtap Hunların lıderı- ne karşı, Avrupa kaynaklı efsanelerde yer alan, barbar, zalım ve çırkın yakıştırmalarına karşı çıkıyor Attıla'yı acı- masız olarak tanımlayan Batı tarıhı Batılı yazarları onu eserlerınde sureklı lanetlenıyor Dante, "llahı Komedya"- sında, "Orada Tanrı'nın adıl elı uzanıp, Attıla'yı cezalan- dırmıştır" dıye yazar USS Pueblo gemısının komutanı Lloyd Butcher'ın Kuzey Korelı tutsaklara şu ıtırafta bulunduğu soylemr ' Attıla'dan berı, eşı gorulmedık kotuluklen sıze yaptığımız ıçın bızı af- fedın " Attıla'nın yaşadığı olaylardan damıtarak, komutanlarına verdığı ocakbaşı oğutlerını ele alan yukarıda sozunu ettı- ğım Amerıkalı psıkolog-yazar, Turk boylarının efsanevı lıderıne yenı bır kımlık verıyor Batılılara da karşılaştırmalı bır şekılde bu ımajın doğruluğunu anlatıyor Wess Roberts, "Attıla, sırf eğlence olsun dıye bmlerce Hırıstıyanı yabanıl (vahşı) hayvanlara parçalatan Romalı- lar kadar yabanıl değıldı Korkunç Ivan, Cortez ya da Pı- zarro'dan daha az acımasızdı Roma'yı almaktan vazgeç- mesı, aynı kentı hıçbır şeye aldırmadan yerle bır eden Almanlar, ıspanyollar, Blızar ve Genserıch'den daha ın- sancıl olduğunu gostermektedır Attıla efsanesı bız Batılılara yabancıdır Devlet adamı olarak onun dehasına, açık fıkırlılığıne zengın bır bakış açısı olmasına yabartcıyız Onun karşısında saf kalıyoruz" dıyor Attıla'nın kışılığınde ve daha sonraları tarıh ıçınde, her başarılı Turk lıderının neredeyse adı onune eklenen ' bar- bar"lığı şımdılerde 500 Yıl Vakfı Batının kabul etmedığı Yahudılere kucak açan Osmanlıları dunyaya yenıden art- latarak yok etmeye çalışıyor Fakat dunyanın en çok oku- nan uluslararası nıtelıklı dergılerınden Tıme, son sayısın- da (8 Hazıran 1992) bır sayfasını geçmışte Osmanlı Or- dusu'nun ayrılmaz bır parçasını oluşturan Mehteran Talomı'na ayırırken, yazıyı "Dunyanın en korku veren ban- dosu' başlığıyla sunuyor Bu başlığın altındayatan duşun- celerı algılamamak olanaksız "Korku" sozcuğunun çağ- nştrdığı, şıddet dehşetanımsatması, zıhınlerdekı ımajda, Turklerın savaşçılığını, dolayısıyla da 'barbarlığını" bır kez daha sağlamlaştırıyor Dış tanıtımımızı, uluslararası alandakı başarımızı arttı- rabılmek ıçın bır lojıstık destek olarak kullanmaya hazırla- nırken, her şeyın tarıhımızdekı yanlış tanıtımları duzelt- mekle başlayacağını unutmamalıyız Yunanıstan, bızım kapısını aralayabılmek ıçın çabalayıp durduğumuz Avrupa Topluluğu'na 'tarıhsel referansı"- nın beraberınde gelen 'Yunan hayranlığı" sayesınde yıl- lar once gırmeyı başardı Pekı ne yapmalıyız' önce ımajı, bır dızı bılgılenme so- nucu oluşan ımge' otarak tanımladıktan sonra, ımajın bıl- gılenme duzeyı ve sahıp olunan yargılarla oluştuğunu anımsatmakta yarar var Bu bır dızı bılgılenmeyı "nasıl doğru yontemlerle gerçekleştırebılırız' sorusuna yanıt bulmalıyız Yasakları yasaklamaya gırışen, genç Kultur Bakanımız Fıkrı Sağlar, "ABD'nın unlu unıversıtelerındeTurk kulturu- nun tanıtımına olanak sağlayacak Turkolojı kursulerı ku- rulması konusunda yaptığımız temaslar olumlu sonuç verdı" dıyerek sorumuza doğru yanıtın bulunmak uzere olduğunu mü)delıyor (Tercuman, 9 Hazıran 1992) Imaj yaratma ya da var olan ımajı değıştırmede en guve- nılır bılgılerı uretecek yerler unıversıtelerdır Devletın res- mı gorevlılerımn çahştığı tanıtma burolarından çok daha ınandırıcı kuruluşlardır Ikıncı Dunya Savaşı nın hemen sonrasında son derece olumsuz bır ımaja sahıp olan Japonlar bugun Amerıkalı- lar arasında bıle nazık, çalışkan nıtelemelerıyle açıklanan olumlu bır ımaja sahıp olabılmışlerdır Bunu başarabıl- mek ıçın tum öbur çabaları bır yana bırakılsa bıle, aradan geçen yaklaşık 50 yıl gıbı bır sure ıçınde bılımsel nıtelıklı 600'den fazla kıtabı yayımlamış olduklarını vurgulamak, tanıtımlan ıçın ne denlı yoğun bır caba harcadıklarının gostergesıdır Gunumuzde, tanıtım, ımaj yaratma konusunda yenı ıletı- şım tekmklerı gelıştırılırken, Turk ulusu olarak, tarıhten gelen ımajımızı değıştırmenın en kolay yolunun tarıhımızı araştırmacı bır gozle mcelemekten geçeceğını artık oğ- renmelıyız Amerıkalı Wess Roberts, Turk lıderı Attıla'nın 'barbar sıfatını taşıyamayacağını eserınde bır solukta ak- tarıverırken, aynı turçalışmaları bızler neden gerçekleştır- meyelım' TARTTŞMA Milli Eğitim Bakam'na Açık Mektup Dunya çapında une kavuşmuş ve Turk edebıyatını Doğu'ya, Batı'ya böylesıne tanıtmış olanbu yazarlardan AzızNesin veNâzım Hikmet'ın programda yer aknamış olmalan, bır eksıklık olmuyor mu? Emekü bır edebıyat oğretmenı olarak bu mektubu sıze, gerçek bır Atatürkçü olduğunuza ınandığım ıçın yazıyorum Konu, bse sınıflannda okutulacak olan 'Türk Dıü ve Edebıyaü' müfredat prog- ramıyla ılgılı I Mılb Eğıtım ve Atatürkçülük Bundan öncekı 1987-88'de uygulanan müfredat programında Atatürkçülüğe, ge- nış yer venlmış, "Ataturk'un yurt ve mıllet sevgısı, ılke ve ınkılaplannın, cumhunyeün dayandığı esaslar, rrullı dıl, bağımsızlık, egemenlığın mıllete aıt oluşu, çağdaş uy- garbk dûzeyının uzenne çıkılması, mılb bırlık ve beraberlık, Turklûk şuuru" ve özel- bkle 'laıklık' gıbı konular üzennde durul- muştu TaJım ve Terbıye Kurulu'nca hazı- rlanmış olan şımdıkı mufredat programı- ndan, ne yazık kı, bu çağdaş ve demokraük duşûnceler butünuyle çıkanlmış, Ataturk'- ten sadece Iıse 1 sınıf programında bır *hı- tabet' orneğı ahnmasma, her nasılsa musa- ade edılmışür Demek, cumhunyeümızın kurucusu olan o buyuk ınsan gereksız gö- rubnuş1 Pekı, Ataturk ve onun yapıcı duşuncelen bır kenara atılrruş da kımlere yer venlmış- \ıf> Celvetıye Tankatı'nın kurucusu Şeyh Hüdaı'ler, Halvetı Tankatı'nm kurucusu Nıyazı-ı Mısn'ler. Gulşehn'ler, ılahılenyle Erzurumlu Ibrahım Hakkı'lar bunlar arasında Şunu da bebrtebm kı bu şahıslar hak- kında hıçbır artdûşüncemız yoktur Bu şahıslar da tanıulmalı. onlar hakkında da bılgı sahıbı olunmalıdır Ama onlann yen herhalde, Iıse edebıyat ders kıtaplan obna- mabdır Bızım asıl uzennde durduğumuz nokta, neden bu şahıslara yer venlmış ol- sun da Ataturk ve onun düşuncelenne yer vermek uygun gönılmemış olsun7 Demok- raük ve çağdaş eğıtım dıyoruz Acaba Ataturk ve onun duşuncelen cağ dışı mı kabnıştır9 II Sayın Bakan, goreve geldığınız za- man, sanınm "öğrenalen, kıtaplardakı gereksız bılgılerden kurtaracağız" demış- tınız Ama bakıyoruz, programda Battal- name, Denışmentname, menakıpname gıbı hıç gereğı olmayan bırtakım efsanele- re, çoğu gerçek dışı masallara yer venlmış, gençlenn dımağlan bunlarla doldurulmak ıstenmıştır Demokraük ve cadaş eğıüm böyle mı sağlanacakür9 Bu "nsale'lere yer venlmış de Genelkunnay Başkanhğı'nca hazırlanıp bakanlığınızca yayımlanmış olan 'Ataturkçuluk adb yapıta da yer ver- mek neden akla gelmemışür'' III Mıllı Eğıüm ve Laıklık Turkıye Cumhunyeü, laık bır devlet mı- dır"> Eğer oyle ıse oncekı programda yer alrruş olan laıkLkle ılgılı maddeler, bu kez, neden programdan çıkanbruşür9 Laıklı- ğın, dırumızeaykın duşmedığı, tam tersıne, onu dın somurüculenne karşı koruduğu. herkesı dınınde, ıbadeünde ozgûr kıldığı duşuncelen gençlere oğreülmelıdır "Bızım dınımız, en akla uygun veen tabu bır dındır Ve ancak bundan dolayı son dın olmuştur" dıyen Ataturk, laıklığı, bu amaçla demokrasının ve cumhunyeün te- mehne, harana kaünışür Gençlenmız, bu bılgılerden neden uzak tutulmak ıstenmışür9 IV Sayın Bakan, Goreve geldığınız zaman, sanınm, gü- nûmuz edebıyaünda adlan geçen Nâzım Hıkmet, Yaşar Kemal, Azız Nesın gıbı ya- zarlara. edebıyat ders kıtaplannda yer ve- receğınızı soylemışünız Dûnya çapında une kavuşmuş ve Turk edebıyaünı Doğu'- ya, Baü'ya böylesıne tanıtmış olan bu ya- zarlardan Azız Nesın ve Nâzım Hikmet'ın programda yer almamış olmalan, bır eksıklık olmuyor mu9 'Kuva-yı Mılbye' destanından bırkaç dı- zeyı burada haürlatmak ıstıyorum Paşalar O'nun arkasındaydılar, O, saatı sordu Paşalar "Üç'. dedıler Sanşm bır kurda benzıyordu Ve mavı gozlen cakmak çakmaktı Yurudu uçurumun başına kadar, eğıldı, durdu Bıraksalar Ince, uzun bacaklan ustünde yaylanarak ve karanbkta akan bır yıldız gıbı kaya- rak Kocatepe'den Afyon ovasına atlaya- cakü Kurtuluş Savaşı'nın destanını yazan ve o savaşın başkomutanının Kocatepe'dekı sı- lueünı, böylesıne canlı, dıle geüren ve olun- ce, 'Anadolu'da bır koy mezarlığına go- mülmesıru 'vasıyet' eden, yurt sevgısıyle dolu bır Turk şaın, herhalde, edebıyat ders kıtaplannın dışında kalmamalıydı Sayın Bakan. Yenı mufredat programıyla ılgılı duşün- celenmı, bu mektupla, uzun yıllar, mıllı eğıUme emek vermış, Ataturkçuluk ılkele- nne gonulden bağb, emekb bır oğretmen olarak, uzûntuyle bılgınıze sunuyorum Bu satırlann yazan da, 1975 yılından bu yana, Turk Dılı ve Edebıyaü ders kıtaplan yazarlan arasma kaülmıştı Boyle bır prog- rama uyarak, yenıden, bır ders kıtabı yaz- mak, herhalde ondan beklenemez Saygılanmı arz edenm İHSAN YAŞAR BALKIR PENCERE 2.4()().0()0+KD\ Tam pansıyon + yol + gezıler (eksı) harcavacağınız fılmler DQĞU KARADENİZ'e YEŞIL YOLCULUK Inebolu dan Hopa va Karadenız Sarp kapı*>ından Kaçkarlara Lzungolden Çamlıhemşın e, Ayderden Kumbet e dağlann doruklarında veşıl otesı \oloiluk \masva da tek Turk mumyası, Hattuşaş ta Hıtıt Uvgarlığı Anadolu Uvgarlıklan Muzesı Ankara Kalesı nde veda vemeğı ve burava sığdıramadıklanmız PAMUKBANK'IA 12 AYA KADAR VADE BAYBASÛS TURİZMİSTANBUL 338 16 51 Sevahat AtentUM Kletme I ANKARA 425 90 8 2 - 4 1 " 54 6" POLİPROPİLEN ÇUVAL SATIN ALINACAKTIR Perakende Komur Satış Burolarında kul- lanılmak uzere 3 200 000 adet (+- %25 BELKO opsıyonunda) polıpropılen çuval satınalınacaktır Ilgılı şartname, bodelı karşılığında 17 Ağustos 1992 tanhmden ıtıbaren tamın edılebılır Son teklıf verme tarıhı 27 Ağustos 1992 saat 15 00'e kadar olup, yeterlık belgesı- nın ıbrazına ılışkın son tanh 25 Ağustos 1992gunudur ADRES BELKO Ltd.Şti. Mesnevı Sokak No* 27 06690 A Ayrancı /ANK KİĞIASLİYEHUKUK MAHKEMESİ'NDEN tLAN DosyaNo 1991 166 Davaa Gulnaz Azak tarafından davab Husevm Azak aleyhıne açı- lan boşanma davasının yapıtan yargılaması sonucunda venlen ara karan geregınce Davalı Haydar oğlu Huseyın Azak adına çıkanlan davetıyeler teb- lıg olunmddıgı gıbı yaptınlan zabıta araştınlması sonucunda da teblı- gata yarar açık adreslen tespıt edılememış olduğundan yapılmasına karar \enlerek dunışma 169 1992 günu saat 09 00'a bırakılmıştır Duruşmdda bızzat hazır bulunmanız veya kendınızı temsıle yetkıb bır vekıl gondermemz, gondermedığınız takdırde hakkınızdakı davarun voklugunuzda vurutuleceğı hususu ılanen tebhğ yenne geçmek uzere ılan olunur NOT Davalı Huseyın Azak Haydar oğlu, Tunceb ılı Mazgırt ılçesı Örs koyu nufusuna kayıtb KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1991 983 Davaa Hazıne vekılı aşağıda kımlığı yazıh davalılar aleyhıne açmış olduğu tespıtın ıptab ve tescıl davasının yapılan yargılaması sonunda Ddvarun reddıne karar venlmış, venlen karan davacı Hanne vekıb 317 1992 tdnhlı dılekçesı ıle temyız etmıştır Kdrar ve temyız dılekçesı davalılara tebbğ edılemedığınden ılanen teblıgıne ılan tanhmden ıtıbaren temyız talebınız var ıse 15 gun ıçınde mahkememıze bıldırmenız ılan olunur Kımlığı İbrdhım Gullu- Güllu Güllû MdhpupGuIlu Hacer Gullu Basın 49594 CEYHAN 2. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN İLANEN DAVETİYE 1980/2257 1986/184 Ceyhan ın Üçdutyeşılova Köyu'ne aıt M Hazraesı tarafından Ah- met Bor mırasçılan aleyhıne kadastro tespıtıne ıtıraz davasının sonun- da davalılann adreslen tespıt edılemedığınden adlanna ılanen daveü ye yapılmış ve dosya Yargıtay a gondenlmış dosya Yargıtay 17 Huk Da Başk 20 4 1992 gun ve 992 3490-3637 E K sayılı ılamı ıle ONAN- MASINA karar venbnısse de bu kez Hazıne vekıb 9 6 1992 günlû dı lekçe ıle TASHİHt KARAR yoluna başvurmuş olmakla Mahkememızce adreslen tespıt edılemeyen Ahmet Bor mırasçılan Zeybfer Zeynep, Beytullah-Ahmet ve kendı adına asaleten ve çocukla- n Ibrahım-Ismaıl-Havva Bor a velayeten Eşe Bor adına ılanen tebbgat yapıbnasına karar venbnış olmakla M Hazınesı ne aıt Üçdutyeşılova Köyü, 384 no lu parseb hakkında mahkememıze venlen 9 6 1992 tanhlı TASHİHİ KARAR DİLEK- ÇESİ (eblıgat yenne kaım olmak üzere 7201 sayıb kanun uyannca ıla- nen tebhğ olunur 28 7 1992 Basın 49599 KARS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo 1991 618 Davacı Hazme vekıb aşağıda kımlığı yazılı davalılar aleyhıne açmış olduğu tespıtın ıptalı ve tesal davasının yapılan yargılaması sonunda Davanın reddıne karar venbnış venlen karan davaa Hazıne vekıb 317 1992 tanhlı dılekçesı ıle temyız etmıştır Karar ve temyız dılekçesı davalılara tebhğ edılemedığınden ılanen teblıgıne ılan tanhmden ıtıbaren temyız talebınız var ıse 15 gûn ıçınde mahkememıze bıldırmenız ılan olunur KİMLİGİ Kemal Inık Basın 49593 HEPIn Çözüm PaketL. Teror eylemlerı -savaş gıbı- bır sıyasetın sılah zoruy- la yurutulmesıdır Ancak arada çok onemlı bır aynm da var Çağımızda savaş, devletler hukuku kapsamına gırer Savaş ya- saklanıyor, ama, belırlı durumlarda meşru sayılıyor Teror, devletler hukuku dışındadır Yıne de bu ayrım, terorun ıçerığınde sıyaset amacı- nın yattığı gerçeğını değıştırmez Savaşta olduğu gıbı terorun de degışık turlerıne rast- lanır Devlet teröru, bıreysel teror, orgütlu teror, dev- rımcı teror, karşı devrımcı teror, dınsel teror, faşıst teror vb Çağımızda -nereden gelırse gelsın- teröre karşı çıkmak evrense! bır kurala donuştu, çunku terör, kor ve kanlı bır polıtıka bıçımıdır, hem ıç hukukun, hem devletler hukukunun dışında kalır • Son gunlerde ulkemızde teror dalgası yıne tırmandı Çeyrek yuzyıldan berı kımı zaman yukselerek, kımı zaman azalarak, kesıntısız suregelen şıddet eylemle- rıyle bırlıkte yaşamaya alıştık mı' Türkıye'nın teror ve enflasyonu yazgı dıye benımsemesı olanağı var mı' Hayır Bır toplumda, uzun surelı enflasyon ve sureklı terör, yıkım anlamına gelır HEP Genel Başkanı Ferıdun Ya- zar, son gunlerde yaşanan teror olaylarına ılışkın bır basın toplantısı yaptı Sayın Yazar'ın açıklamalarında vurguladığı noktalar ozetle şoyle '- Guneydoğu'da 15 ağustos gunu meydana gelen olaylar sırasında 10 kışı devlet guçlennın açtığı ateş sonucu, 3 kışı de kımlığı belırlenemeyen kışılenn bas- kını sırasında olduruldu Sıvıl, savunmasız ınsanlar gosterı yapsalar dahı devlet guçlerı tarafından ateş açılması katlıamdır Bu bahane ıle partı yonetıcılerımı- zın gozaltına alınmalarıyla demokratık yolların tıkan- ması, antıdemokratık yolun tek duşunce olduğu yerleş- tırılmeye çalışılıyor " Verılen bılgıye gore HEP, Meclıs'e bır demokratık çozum paketı sunacaktır Sayın Yazar eklıyor "- Izmır Kadıfekale'de Kurtlere baskı uygulanıyor. Bu baskılar surerse ıç kavgaya donuşur " HEP Genel Başkanı nın basın toplantısını yaptığı gun, PKK saldınsıyla sekız er şehıt edıldı Ulkenın her yanında kanlı teror olayları yaşandı izmır'de yapılan bır duğunde, Kurt bayrağı asıldı" ıhbarı uzenne 12 kı- şı gozaltına alındı Pekı, bu sorun nasıl çozumlenecek' Bır kez devlet -sıyasal ıktıdar değıl- sorunu çözmek- te geç kalıyor Terorun ortadan kalkması ıçın, yasakların ortadan kaldırılması, Kurt kımlığının ve kulturunun dışavuru- munu sağlayacak butun ozgurluklerın sağlanması ge- rekır Eğer izmır'dekı yurttaşın paşa gonlu çekmışse, duğununde ıster Amerıkan bayrağı, ıster Yunan bayra- ğı, ıster Kurt bayrağını duvarına assın Bır ıhbar uzen- ne duğun dernek yenne polıs baskını hoş bır şey mı' Şıddet eylemıne başvurmadıkça butun anlatım bıçım- lerıne yollar açılmalıdır Kurtlerın partılerıyle, duğun- lerıyle derneklerıyle ozgurce yaşamaları gerekır Çağdaş demokrasının eksıksız benımsenmesınden sonra neyın ne olduğu ortaya çıkabılır Kurt, televızyo- nunu kursun, gazetesını çıkarsın, dergısı toplatılma- sın> Anadolu'da, butun etnık topluluklara, bır arada öz- gürce yaşama olanakları verılmelıdır • Sonra' Sonrası sonra duşunulur Çunku tam demokrasıde, terorun hıçbır savunma ge- rekçesı kalmaz Teror bır sıyasetı ıçerır Eğer bu sıya- set, parlamentoda kursuye sahıp olursa, enı ve boyuy- la ortaya çıkar, karanlıkta kurşun sıkmak donemı aşılır Ne var kı sankı gorunmez bır el, Anadolu'da etnık bır kavganın kanlı tohumlarını ekıyor Kadıfekale'de Turk- Kurt gergınlığı ne demek' Yarın obur gün Turk şoven- lerı heyheylendığı zaman ne olacak' NadirNadryi uğurlarken Bu kıtap, Başyazarımız Nadır Nadı'mn ölüm haberuun Cumhu- nyet gazetesınde verüışmden baslayarak O'nu son yolculuğuna u|ur- larken tanh sırasıyla her gun cıkan yazılar, yurtıçınden ve dışından gelen teiefon, telgraf mesajları, başsağlığı dıleklen, röportajlar, ga- zete ve dergılerde çıkan yazılarla ardından yapılan değerlendırme- lerden oluşmuştur 20 000 hra (KDV ıçınde) ödeme*<9Önderilmez. ÇNÖIAŞ YAYMUUtl Tlrtoejjı eal. IM1, CUMl|li ttTMMl BAŞSAGLIGI Istanbul Erkek Lısesı Dın Kultur Ahlak Bılgısı oğretmenı, değerlı eğıtımcı HAYRİ BİLECEK'i kaybetmenın uzuntusu ıçmdeyız Merhuma Tann'dan rahmet, kederlı aılesıne başsağlığı dılerız İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı, İstanbul Erkek Lisesi oğretmenleri, İstanbul Erkek Liseliler Mezunlar Derneği, İstanbul Erkek Lisesi Okul Aile Birliği, İstanbul Erkek Lisesi Koruma Derneği. "Irfan kızıma mektup, —Ikı dızının ustüne duşmuşsun kızım Yüreğın avuçlanmın ıçındedır ve ona korkuyla eğılen başın kocaman ve karanlık bır çıçek bıçımındedır..." Nâzım'dan, Fatma Irfan Serhan'a... Oğretmen, Gazeteci, Yazar FATMA İRFAN SERHAN'ı kaybettık Tüm dostlarına başsağhğı dılerız SERHAJN AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear