25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24TEMMUZ1992CUMA HABERLER Türkmenoğlu toprağa veriliyor • tZMtR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - Amerika'da yaşamını yitiren eski Gümrük ve Tekel bakanlanndan Mahmut Türkmenoğlu'nun cenazesi pazar günü toprağa veriliyor. SHPIzmirİl Başkanhğı'ndan yapılan açıklamaya göre, daha önce cumartesı günü toprağa verileceği bildirilen Mahmut Türkmenoğlu'nun cenazesinin pazar günü saat 13:30'da Adnan Menderes Havaalaru'na getirilecegi belirtildi. Açıklamaya göre, havaalanından ahnacak cenaze daha sonra Seferihisar'ın Bademler Köyü'ne götürülecek. Burada yapılacak törenlerden sonra Türkmenoğlu'nun cenazesi ikindi namazından sonra toprağa verilecek. ANATO b6tediy6tepin ışnnıgı • ANKARA (ANKA)- ANAP'h belediyeler kendi yaralanru kendilen saracak. genel merkez tarafından ANAP'hk belediyelere gönderilen genelgede kullanmadıklan araç gereçlerin küçük belediyelere verilmesi istendı. ANAP Yerel Yönetim Işleri Başkaru BülentAtasayan73O ANAP'h belediyeden mali durumu iyi olan başkanlara genelge gönderdi. Genelgede, ANAP'lı belediye başkanlan işbirliğine çağnlarak kullanmadıklan araç gereçlere tespit etmeleri ve bunlan mali durumu iyi olmayan, yeni kurulan beldelerin ANAP'h belediye başkanlanna vermeleri istendi. Hekimoğluismail tahiyeoUu • İST ANBUL (AA) - İmam Hatip Lisesi mezunlannın orduya alınmasını isteyen makalesinden dolayı yaıgılandığı Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce hapis cezasına çarptınlan gazeteci yazar Hekimoğlu Ismail, Şile Cezaevi'nden dün tahliye edildi. 73 gün cezaevinde kaldıktan sonra bugün tahliye edilen Hekimoğlu tsmail, AA muhabirine, dünya görüşü ne olursa olsun bütün basm mensuplanrun, "Bir yazara verilen mahkûmiyetin, düşünce özgürlüğüne indirilmiş bir darbe olduğu" şeklindeki fikri kabul ettiklerini belirterek "Şimdi hapishaneden kurtulmanın sevincini yaşıyorum. Basm mensuplanrun hapse gjmemesi için daha çok çahşacağız" dedi. DYFyekatıhm •KARS(AA)-Kars'ın Susuz ilçesinde, değişik siyasi partilerden 350 kjşılik bir grupDYP'yekatıldı. Susuz'da ANAP ilçe teşkilaü kuruculanndan İlyas Dursunoğlu ve ANAP belediye meclis üyeleri ile diğer siyasi partilerden toplam 350 kişi DYP'ye üye oldu. DYP Kars İl Başkanı Temel Yıldınm, yeni kaülımlarla partilerinin daha da güç kazandıgım söyledi. TRT'denDara Kuttay açıldanıası • ANKARA (AA) -TRTGenel Müdürlüğü, PKK'lı olduğu iddia edilen Dara Kutlay'ın kurum personeli olmadığını açıkladı. TRTGenel Müdürlüğû'nce, bugün Genel Sekreter Ziya Ankan ve Basmla tlişkiler ve Protokol Müdürü Köksal Taştan imzasıyla bir açıklamayapıldı. Açıklamada, bugünkü gazetelerde, "TRTci Kutlay PKK'cı çıktı" başlığı altında çeşitli haberler yayımlandığı kaydedilerek Kutlay'ın kurumda sözleşmeü veya kadro karşıhğı çalışan daimi personel olmadığı bildirildi. DYPBursa kanşü JBURSA(AA)-DYP Bursa İl Yönetim Kurulu'nun, Osmangazi ilçe yönetim kurulunun görevden ahnması isteğiyle Genel İdare Kurulu'na başvurduğu bildirildi. DYP Osmangazi İlçe Başkanı Hayrettin Gümüş, yaptığı açıklamada, görevden alınma ile ilgili il yönetiminin kendilerine bir tebliga.tta bulunmadıklannı, ancak son yapılan toplanuda görevden alınmalan için Parti Genel İdare Kurulu'na başvurulduğunu belirtti. Hasan Celal Güzel kripto davasında devletin üst düzey yetkililerini suçladı: Mahkemeye baskı yaptılar• Hasan Celal Güzel, kripto davasını gören mahkemenin baskı altında tutulduğunu savunarak, davayı sonuçlandıran DGM başkanının görevinden alınarak cezalandırıldığım ileri sürdü. nın tutanaklannın, Hasan Ce- lal Güzel tarafından, "gizli aşk ilişkisi" içinde olduğu Dışişleri Bakanlıgı memurlanndan Hande Şevkat Mumcu'nun yardımıyla elde edilerek, basına sızdınldığı" iddiasına dayanan "kripto davası"yla ilgili Cum- huriyet'in sorulanru yarutlar- ken, şöyle dedi: "Olay, çok açık senaryoydu. Senaryo olduğu, hem DGM, hem de Yargıtay tarafından oy- birliği ile alınan kararlarla tescil edilmiştir. Bu, tümüyle beni yı- pratmak. mağdur etmek için yapılmıştır. Benimle birlikte, birçok kişi de mağdur edildi. Ama, sonunda olay ters tepti. TURAN YILMAZ ANKARA - "Kripto dava- sı"nın kilit ismi, ANAP'ın eski genel başkan adaylarından Ha- san Celal Güzel. yargı karar- lanyla da tescil olan "devlet komplosu"nu hazırlayanlann, davayı gören mahkemeye de baskı yaptıklannı söyledi. Yar- gılamayı yapan Ankara DGM'nin iki başkanının, ken- dilerine yapılan Yargıtay üyeli- ği önerisiyle, davayı gereksiz yere uzattıklannı öne süren Güzel, kendisine de aynı öneri- de bulunulmasına karşın dava- yı sonuçlandıran DGM başka- nının ise görevinden alınarak, cezalandınldığını savundu. Hasan Celal Güzel, "Cum- hurbaşkanı Özal ile ABD Baş- kanı Bush arasındaki göfüşme- Olayın mağdurlanndan Uluç Gürkan, TBMM'ye milletveki- li olarak girmiştir, Hande Şev- kat Mumcu. görevine iade edil- miş, kaybettirilen tüm haklan- Hande Mumcu "kripto davası"nda gizli belgeleri dışan çıkar- makla suçlanıp yargîlanmıştı nın da kendisine verilmesi yargı karanyla öngörülrnüştür. Çok güç günler yaşadım, mağdur ol- dum. Ama.benim başım dik." Halkın, bu olay nedeniyle kendisini, "Bolu beylerine karşı çıkan Köroğlu olarak gördüğü- nü" belirten Güzel, devletin KürtçekincesineeleştiriANKARA (Cumburiyet Biirosu) - Hükü- met programı ve koalisyon protokolünde, insan haklanna ilişkin uluslararası sözleş- melerin. onaylanarak "iç hukuk sistemine" alınacağını açıklanmasına karşın BM'nin Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Söz- leşmesi'nin "etnik. dinsel ve dile dayalı" azınlık haklannı düzenleyen 27. maddesine çekince konması eleştirilere neden oldu. Türkiye'nin, "etnik azınlık" kavramının, özellikle Kürtlere yönelik olarak kullanıl- masından rahatsızbk duyduğu belirtiliyor. Koalisyon protokolünün insan haklan- na ilişkin uluslararası sözleşmelerin onay- lanması konusunda şu görüşe yer veriliyor: "Paris Şartı ve bunu önceleyen bütün belgelerde yer alan insan haklanna ilişkin temel ilkeler, devletimizin ve toplumumu- zun tüm katmanlan için vazgeçilmez ön şartlar ve yaşamsal verilerdir. Bu veriler, Türk demokrasisinin aynlmaz tamamlayı- cılandır. Hükümet bu ilkeleri, hukuk siste- mi içine almaya ve geçerlik kazandırmaya kararlıdır." Protokolün, "Kültür" başhğı alünda dü- zenlenen bölümünde de "Ulusal kültürü- müz içindeki dil-inanç ve köken farklılıkla- n kültür alanımızm zengjnliğidir. Bu fark- Ubklann, ulusal bütünlük içinde kendi kendini ifade edebilmesi ve geliştirilebilme- si, demokratik toplum yapısının doğal bir gereğidir. Hükümet, ulusal kültürümüzün hür olarak gelişmesi için yoğun bir özen- dirme çabası gösterirken evrensel değerler ve ürünlere ulaşmayı da temel bir amaç sa- yacakür" ifadesine yer veriliyor. Konuyla ilgili olarak hükümet progra- mında da "Türkiye'de insan haklan uygu- lamalan. ülkemizin uluslararası taahhütle- ri, siyasal rejimi ve uygar dünya ile bütün- leşme yolundaki iradesiyle uyumlu hale getirilecektir. Paris Şartı ve öncesindeki bütün belgelerde yer alan insan haklanna ilişkin temel ilkeler, devletimiz ve toplumu- muz için de vazgeçilmez ön şartlar ve ya- şamsal verilerdir" görüşüne yer veriliyor. Koalisyon protokolü ve hükümet prog- ramındaki bu vaatlere karşın Bakanlar Kurulu'nun 6 temmuz pazartesi günü ya- pılan toplantısında, BM'nin medeni ve si- yasi haklar konusunda uluslararası sözleş- mesi imzaya açılmış, ancak "etnik, dini ve dile dayalı" azınlık haklannı düzenleyen 27. maddesine, Lozan Banş Antlaşması ve anayasaya atıfta bulunularak çekince ko- nulmuştu. Lozan Antlaşması'nın "Azın- lıklann Korunması" başhğını taşıyan 37. maddesi, "azınhk" statüsünü, sadece "Müslüman olmayan yurttaşlara" tanır- ken anayasanın 66. maddesinde, "Türk devletine vatandaşbk bağı ile bağlı olan herkes Türktür" denilerek yurttaşlık açı- sından "azınbk" kavramına yer verilrni- yor. Türkiye'nin. "etnik azınbk" kavramı- na sıcak bakmadığı ve bu kavramın özel- bkle Kürtler için kullanılmasından rahat- sızbk duyduğu belirtiliyor. Bakanlık, törene bir gün kala uçak aramaya girişti Ucu ucunaorganizasyonANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)-Atatürk Barajı'nın yann gerçekleştirilecek açılış töreni için süren davetiye bunabmına şimdi de "ulaştırma" sorunu eklendi. Meclis Başkanı Cindo- ruk'un kendisine "faksla, Eski- şehir Milletvekili" olarak yapı- lan daveti kmamasının ardın- dan törene bir gün kala, organi- zasyondan sorumlu devlet ba- kanbğı çağnb 1300 kişiyi Urfa'- ya taşımak için uçak bulmaya çalıştı. Devlet Bakanı ömer Ba- rutçu, davetiyelerin çağnblann eline bugün geçeceğini söyledi. Tören için Rusya'dan "Tupo- lev-124 tipi" 170'şer kişibk 3 adet uçak kiralandı. Açılış için 150 kişibk bir "Boeing-737" tipi yolcu uçağı tahsis eden Türk Hava YoUan (THY), Başba- kanbk'ın ek 2 uçak istemine he- nüz olumlu yanıt vermedi. GAP'tan sorurnlu Devlet Ba- kanı Ömer Barutçu, açıbşa "Es- kışehir Milletvekili" olarak "im- zaşız bir faks mesajıyla" davet edilmesini eleştiren ve törene katılmayacağını açıklayan, TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a yapılan çağnnın, davetiye değil, bir "ön araş- tırma yazısı" olduğunu bildlrdi. Barutçu, "Söz konusu duyuru, davetülerin şahsına değil, ka- lemlerine muhataptır" dedi. GAP'ın en büyük birimi olan Atatürk Barajı'nın 8 ünıtesın- den ilk ikisinin yann yapılacak açıbşına, çağnb devlet başkan- lannın katıbmı, beklentilerin gerisinde kaldı. Davete bugüne kadar yanıt veren 14 ülkeden 12'si, törene, "bakan ve bakan yardıması" düzeyinde, Molda- va ve Makedonya "devlet baş- kanı" düzeyinde katılacağını bildirdiler. Törene, yurtdışı ve yurtiçin- den çağnlan toplam 1300 da- vetlinin Şanburfa'ya nasıl ulaş- tınlacağı sorun oldu. THY'nin, "tarife dışı" uçaklannın yeter- siz kalması nedeniyle, Rusya'- dan "Tupolev-124" tipi 170'şer. kişibk 3 adet uçak kiralandı. Tören için "Boeing-737" tipi 150 kişibk bir yolcu uçağı tahsis eden THY, Başbakanbk'ın ek 2 uçak istemine, "tarifeli seferle- rini bozmak zorunda kalacağı" gerekçesiyle. henüz olumlu ya- nıt vermedi. GAP'tan sorumlu Devlet Ba- kanı Ömer Barutçu. açıbşa," Es- kişehir Mlletvekili" olarak bir "faks mesajıyla" davet edil- mesini eleştiren TBMM Başka- nı Cindoruk'a gönderilenin da- vetiye değil, "ön araştırma yazısı" olduğunu bildirdi. Da- ğıtımına dün başlanan daveti- yelerin bugün sahiplerine ulaş- tınlacağını, organizasyonla il- gili hiçbir pürüz bulunmadığını kaydeden Barutçu, dün yapüğı yazıb açıklamada. şunlan söy- ledi: "Daha önce davet edilecek makamlara, GAP Başkanlığı'- ndan ön bilgi vermek amaayla. sadece törenin yer ve gününü belirten bir duyuru yapılmışür. Söz konusu duyuru, davetble- rin şahsına değil, kalemlerine muhataptır. Söz konusu tören, bin kişinin aynı gün içinde, baraj mahalli- ne götürülüp geri getirilmeleri- ni kapsayan ve büyük çaplı bir hava harekâtınitebğinitaşımak- tadır. Bu büyüklükteki bir or- ganizasyonun sağbkh yürütüle- bilmesi bakımından, davetb ze- vatın törene kaülıp katılma- yacaklannın önceden öğrenil- mesine çalışılmasından daha tabii bir şey düşünülemez. İşte bu amaçla yapılan bir ön araş- tırma yazısı, davetiye sayılma- malıdır. Esasen. davetiyelerde, şekil bakımından davet sahibi- nin ismi bulunur. GAP Bölge İdaresi Başkanbğı davet sahibi olmadığı gibi sadece söz konu- su ön araşürma yazısını davetb zevatın kalemlerine göndermiş- tir." Başbakanbk yetkilileri, tümü davet edilen milletvekille- rine ait "duyuru" nitebğindeki söz konusu çağn yazı- lanna "TBMM Başkanı" sıfalının konmamasının doğru obnadığını söylediler. bazı çok üst düzey yetkiblerinin yanı sıra, olayda doğrudan so- rumluluğu olanlann, Dışişleri Bakanhğj eski Müsteşan Tu- gay Özçeri, Adalet Bakanbğı eski Müsteşan Arif Yüksel, DGM savcılan ve emniyet yet- kibleri olduğunu söyledi. Dö- nemin Dışişleri Bakanı Ab Bo- zer'in de "görevini ihmal edip, hukuki yanbşbklara alet oldu- ğunu" beüjterek, "devletin şai- be altında kaldığını" savunan Güzel, şöyle konuştu: "Kripto denilen metinlerin, devletin güvenbğiyle de hiç bir ilgisi yoktu. Sayın Özal ile Bush'un, karşıhklı biftek yer- ken yaptıklan sohbetin tuta- naklarıdır. Zaten, görüşme anında da herhangi bir kimse not tutmamış, söz konusu me- tinler sonradan kaleme alınmış- tır. Bunun için bu kadar uğra- şan, çalışan DGM savcılannın, bugünlerde bir gazetemizde her gün yayımlanan ve Kıbns gibi devletimizin güvenliğiyle doğ- rudan ilgisi bulunan mektuplar konusunda nedense hiçbir şey yapmıyorlar." Güzel, "devlet komplosu" açıklamalanna büyük ilgili gös- tererek, konunun tüm detayla- nyla araştınbnası gerektiğini söyleyen Süleyman Demirel ile Erdal İnönü'nün, şimdi, ikti- darda olmalanna karşın olaym üzerine gitmediklerini de söyle- di. "Komplocular bu komplo- lannı, maalesef mahkeme saf- hasında da sürdürmüşlerdir, yargılamayı yapan mahkemeye baskı yapıp, etkide bulunmuş- lardır" dıyen Güzel, şöyle ko- nuştu: "Davadaki tüm iddialann kaynağı olarak gösterilen Han- de Şevkat Mumcu, ilk duruş- mada, yani kendisine söz veril- diği ilk anda, davadaki iddiala- nn dayandığı ifadelerinin, ken- disınden, ışkence tehdidi al- tında abndığını söyledi. Böyle- ce de, hazırlanan bütün kurgu iflas etti. Tüm hukukçular, Mumcu'nun bu ifadesi karşı- sında davanın hemen bitirilme- si gerektiğini söylediler. Ancak, dava bir türlü bitmedi, 2.5-3 yıl kadar sürdü. O tarihte mahke- me başkanı olan Vehbi Benli'- nin de yakm çevresine, davanın daha fazla uzatılmadan bitiril- mesi gerektiğini söylediğini öğ- rendim. Bunun üzerine kendisi- ne, Adalet Bakanbğı'ndan önemb kişiler, Yargıtay üyebği teklif ettiler. Bu hâkim, dava- dan kesinlikle mahkûmiyet ka- ran çıkamayacağını söyleyince, kendısinden, davayı uzatması istendi. Dava uzadı, bu hâküni- miz de aynı yıbn, 1990'ın so- nunda Yargıtay üyesi oldu. Sonra başkanbğa, mahkeme- nin en kıdemsiz üyesi Muhittin Mıhçak getirildi. Mıhçak, Han- de Mumcu'nun sorgusunu ya- pan hâkimdi. Taraf olmasına rağmen, bu göreve getirildi. O da davayı 1 yıl götürdü. Ona da mahkûmiyet karan çıkanlması için baskılaryapıldı. Bunun için Yargıtay üyebği önenldi. 2^aten bir süre sonra da Yargıtay üyesi yapıldı. Mıhçak'tan sonra başkanlı- ğa Süleyman Erkan geldi. Aynı baskılar ona da yapıldı. Yargı- tay üyeliği tekbfı de yapılması- na karşın, davayı kısa sürede sonuçlandırdı ve oybirbği ile beraat karan verildi. Bunun üzerine, Erkan bir hafta sonra bu göı evinden ahndı. yani ceza- landınldı •" Kültür • Sanai 232 64 26 • 23O 21 87 nr—.j Y ö n : BERNARDO BERTOLUCCI c ISnğp i rAŞINDAN KÜÇÜKLER ÎEYREDEMEZ V « - » " Beyoglu »TUK [243 75 78) 11 45-14 15-16*5-1915-21 30 Osmantey UZ1 .247 9665ı tl 00-13 30-16 00-18 30-21» n Kadıkoy KSM 1339 90 76)1100-1330-1600-19-00-2130 » Ankara »ETIOPOL (425 74 781 SEFAHATHANEde PARİS HAFTASI ETKİNLİKLERİ Bugün 22.00 Maxımal Punch Effect Grabu "Fransız Halk Şarkıları üzerine deneysel Jazz" İstiklal Cad. Atlas Pasajı No:209 Beyoğlu İstanbul Tel:251 22 45 BEYOĞLU SİNEMASI (251 32 40) YAZ ŞENLİĞİ 2 OSCARLIFİLMLER ŞÖLENİ BUGÜN DOĞUM GÜNÖ DÖRT TEMMUZ OLIVER STOHE 12.00-15.00-18.30-21.30 Bir TINTO BRASS Fılmı FRANKFINLAy SISFANIA SANORfl11 2. HAFTA ŞştSİIE (247 6:47) 1I.00-13.15-15.30-17.45-2U5 Beyo#u SİNEPOP (2511176) t2.0CH4.lSlt30-18.45 21.00 KoiloySUKYY» (33İ0682) I1.00-13J0-16.0O-19.0O-21.4S ÜoşŞAFUI (5162640) 11.00-13J0-16.0O18J0-21.00 lakckiy«CİÜU (726439) I1.0O-UJO-16J1O-18JO-21.I5 KOMEDİ FİLMLERİ HAFTASI Kodıköy AS (336 00 50) 13.0O-15.4S-18.3O-2I.15 Horbiye AS-2 (247 6315) 11.30-14.00-16.30-18.45-21.45 AMAZONDA FIRTINA SUÇ DALGASI GÜLLfRİN SAVAŞI BIG - BÜYÜK NİL'İN İNCİSİ THE DOORS (Istek üzerine) ÇALIŞAN KIZ Cuma Cumartöi Pazar Pazartesi Sal, Çarşamba < Perşembe ASTERIX f AUEN - 2 kyo^u DMTA (25201 U) 12.00-14.15-16.30-18.(5-21.15 KURALDIŞI KADIN Pmftosuıt « « « ] IIOOUJÛIMS21.30 BİR MÜZİK, AŞK, TVTKUFİLMİ Yön: COSTAS FERR1S tad.köy MODA (337 01 28) 12.00-14.15-16 30-19 00-2130 Ilarus'ıın l'sınde Konırgerilla Cerçcgi YVES MONTAND İKARUSun İ'si YÖNIIENRY \1RNEU1L OKM Oriaköy Kühûr Merkezi 2 U 49 «7 I3.0O-15.3O-18.00-2CJ0 REKLAM FİLMİDAĞIT1MINDA 249 50 33 Sinema Tiyatro Gösteri 232 64 26 23O 21 87 RUMEL HİSARI KC^ŞERLERİ NİIÜFER Sinema • Tiyatro Gösteri 22 Temmuz'dan itibaren Her akşam 21.15de BilrtSaUşYcrieri: Rıuneü Hisan Cjşesi, Teî:25^ 75 50 Vakkonuna, Taksim, Te):25128 88 Sııadi)-e, Te).35ü 87 42 M9IT PfBOUCTION BÎRBAKIMA SERVER TANİLLİ Benzerler... Buyurun bir soru size: Kimdir Abdurrahman Nisari? Geçmiş yüzyıllarda yaşamış bir halk ozanı. -Değil! Bir unvan şairi. -O da değil.! Biraz daha düşününüz lütfen! Türkiye'de, 1950'lerle beraber, milli eğitimin üzerine -daha da pervasızca- yürüyen karanlıkçılığın tiksinti verici ortamında, kitapçı vitrinlerine düşen bir ışık parçası gözle- rimi aydınlatır, içime su serperdi. Liseler için yazılmış bir dizi edebiyat kitabı idi bu; eski ve çağdaş edebiyatımızla dünya edebiyatını bir bütünlük içinde ele alan, sapı sa- manı birbirindenayırıpsağlam metinlerveciddideğerlen- dirmelerle öğrenciye yol gösterirken ufkunu da genişletip zenginleştiren ders kitapları. O yıllarda alanında tek! Yazarı da Abdurrahman Nisarî; iyi ama bu da kim ola? Sonraları öğreneceğim. Kimdi biliyor musunuz? Geçenlerde yitirdiğimiz Cevdet Kudret! işin aslı da şu: Demokrat Parti, 1950'de iktidara geldik- ten sonra soğuk savaş ortamında bir on yıl uşaklık edeceği emperyalistsisteme daha iyi yaranmak için yeni bir 'solcu avı'na girişir ya; yıllarca liselerde hocalık etmiş ve ünlü edebiyat öğretmenleri arasına girmiş Cevdet Kudret de mimlenmişler listesindedir. Üsteliksoyadı da 'Solok!' Olur mu? O sırada Ankara'da Inönü Ansikbpedisi'nöe çalış- maktadır. Bir büyük ayıbı da bu! Tutar, Bitlis Lisesi'ne sü- rerler; o da gitmeyip ayrılır. Tam yirmi yıl açıkta kalacaktır ve bir kitabında yaşamını etkileyen büyük olaylardan biri olarak anacaktır bunu. İşte bu Cevdet Kudret, o tarihten başlayarak kendisini artık bütünüyle edebiyat araştırmalarına verirken liseli gençleri de unutmaz; onlar için yukarıda söylediğim kitap- ları yazar. Üzerlerine kendi adını koysa Milli Eğitim Ba- kanlığı'nın Talim ve Terbiye Dairesi bataklığına saplana- cak. Ne yapsın? Abdurrahman Nisarî takma adını kullanır. Kimse farkına varmaz: liselerde oktulması kabul edilir ba- kanlıkça; gençler de ciddi bir edebiyat kitabına kavuşurlar. Daha sonra Türk ve Batı Edebiyatı adını vereceği dizi, baskı üstüne baskı yapar 80'li yıllara değin. Söylemeliyim: Bugün de alanında tektir bu dizi! 1950'lerden başlayarak edebiyat incelemeciliğinde çe- şitli eserlerle yaptığı, Aydınlanmacı bir kafayla ulusal kül- tür mirasımızın bir dökümü olarak görünmüştür bana: Üç ciltlik Karagöz'ü, iki ciltlik Ortaoyunu, Yunus Emre'si, Pir Sultan Abdal'ı, Karacaoğlan'ı ile Halk Şiirinde Üç Büyük- ler"\, Fuzulî'si, Bâki'si, Nedim'i ile Divan Şiirinde Üç Büyük- leri, Ahmet Mithat'a, Ahmet Rasim'e, Hüseyin Rahmi'ye, Hüseyin Cahit'e, Eşref'e, Şinasi'ye, Teodor Kasap'a, Fera- izcizade MehmetŞakireayırdığı kitapları, heleheleöykü ve romanımızın yüz yıllık serüvenini anlattığı dev çalış- ması, üç ciltlik Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman, bu dökümde akla ilk gelen örnek çalışmatardır. Akılcı, laik ve halkçı bir dünya görüşünden kalkarak, başta eğitim, edebiyat ve dil sorunlarının üzerine yürü- düğü, Benim oğlum Binâ Okur, Bir Bakıma, Dilleri Var Bi- zim Dile Benzemez, Kalemin Ucu, bilimsel ve o oranda ^la birer kavga eseridirler. Sütunumuz da, onun bir kitabından alıyor adını. Türkçenin çağdaş serüvenini en iyi bilenlerdendi; karşı durulmaz bir gelişmeyi, onun fetihlerini, dilin hakkını kale- miyle de vererek canla başla savundu. . j Başta dil gelir, bilincindeydi bunun! - : Bir put kırıcı da oldu yaşadığı yıllarda. örneğin nasıl bilirsiniz Yahya Kemal'i? Bir büyük Türk şairi olarak değil mi? El hak öyledir de. Ama aynı şairin, daha şimdiden, taş çatlasa bir on kadar şiire tutunup kaldığını da bilir misiniz? Kanıt istiyorsunuz: Sıyrılın yet- miş yıllık övgü propagandasının etkisinden ve okuyunuz Cevdet Kudret'in -Kalemin Ucuna da aldığı- Yahya Kemal Üzerine Aykırı Düşünceler adlı yazısını. özetle, kül yutmayan bir eleştirmeciydi de. Arkaya bir hazine bırakan bu insanı, bir de yakından tanımanızı isterdim. O ne alçakgönüllüktü o! Ve nasıl da hoşgörüyle dinlerdi insanı! Ne zaman yanından ayrılsam Montaigne'in bir sözünü hatırlardım hep: "İnsanlar ba- şaklara benzerler, içleri doldukça başları eğilir." Gerçekten öyleydi, nur içinde yatsın! Galeri • Atölye 23O 21 S7 S A N A T E V I Aynur Kıyak • Aysen Tîmuçin - Belma Erbatuk - Lale Kurfeyz Nimet Yalçınkaya - Oya Borahan - Özden Ünlü - Zerrin Yıldız ÖZGCN TASARIM MODER.N M KLASÎK GÜMÜŞTAK1SERGİSİ ( S ü r e k l i ) Ömı Pafa Cad. AMulıalik Rtnda S. Ersöz A*. 27/1 Ersnkoy - Isl. 1.1:386 42 26 NURETTIN ERKAN Resim Sergisi 20 - 31 Temmuz Basın Müzesi Tel-513 84 58 Galeri Atölye 232 64 26 230 21 87
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear