Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
20 TEMMUZ1992 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Eskî bakanlar
Romanya'da
• ANKARA (AA)-Halen
aktifpolitikadan uzak olan,
ancak ANAP hükümetleri
döneminde bakanlık yapan
Ahmet Kurtçebe
Alptemoçin, Ercan VuraJhan
ve Ilhan Aşkın Romanya'da
ithalat ve ihracat şirketi
kurdular. Türkiye'de
kurulan Rom-Tür İthalat ve
İhracat şirketinden bağımsız
olarak kurulan ve aynı adı
taşıyan anonim şirketin
ortaklan arasında A NAP
Kayseri Milletvekili Mustafa
Şahin ve eski bakanlar
dışında 13 kişi daha
bulunuyor.
v
Tepkimiz sert
olur'
• ZONGULDAK
(AA)-Genei Maden-İş
Sendikası Genel Başkanı
Şemsi Denizer, toplu
sözleşme görüşmeleriyle ilgili
olarak "Haklarunız
verilmezse tepkimiz sert
olur" dedi. Şemsi Denizer,
yaptığı açıklamada, toplu
sözleşme görüşmelerine 27
temmuz tarihinde
başlayacaklannı belirterek
şunlan söyledi: "Hükümet
ortağı partilerin seçim
meydanlanndaki sözleriyle,
icraat çelişiyor. Memurlara
verilen zam da bunu
kanıtlıyor. Bundan önceki
sözleşmemizde ve grevimizde
hükümet ortaklan büyük
destek verdiler. Dostluklannı
gösterdiler. Maden işçisinin
haklanru vermezlerse
dostluklar bozulur. Dostluk
karşılıklı olur."
Asgari ücret
açıklanıyor
•ANKARA (ANKA>-
Toplam 600 bin işçiyi
ilgilendiren yeni asgari ücret
21 haziran sab günü
açıklanacak. Sanayi kesimi
asgari ücret tespit
komisyonunda belirlenecek
asgari ücret, ahnan ilke
karan uyannca, tanm ve
orman işçileri için de aynen
uygulanacak.
Vergisini
ödemeyenler
• ANKARA (AA)- AfTa
tegmen vergi borçlanru
Idemeyenlerin hükümet
farafından açıklanması için
kampanya açan ANAP, bir
•yandan da hazırlandığ)
şöylenen 670 kişilik listenin
peşine düştü. Alınan bilgiye
göre vergi affj çıkmadan önce
Maliye ve Gümrük
BakanlığVnın vergisini
pdemeyenlerin dökümünü
jpkardığı bilgisini alan
ANAP'Ular, süresi içinde
ıvergi affindan
Lararlanmayan 670 büyûk
yergi kacakçısının listesinin
haarladığı yolunda bilgi aldı.
ANAP'lı biryönetici toplam
7 trilyon lira dolayındaki
Vergi borcunu ödeyemeyen
fc70 kişinin listesinin elde
edilmesi konusunda "bazı
jtemaslar" olduğunu belirtti.
Tupizm
yatırımları
' • İş-Ekonomi Servisi -
.Turizm Yaunmcılan
Derneği'nin turizm
yatınmlannın ekonomiye
katkılan konulu araşürması,
düzenlenen üç ayn
ıtoplantıyla kamuoyuna
sunulacak. TYD'nin
bağımsız bir araşürma
kuruluşuna yaptırdığı
araşürma, turizm
Isektörünün ekonomideki
lokomotifgücünü, diğer
sektörlere katkılannı,
bugüne kadar bilinmeyen
çarpıa ve ilgi çekici verilerle
ortaya koyuyor. Bu
araştırma yann akşam
yapılacak bir toplantıda
basına takdim edilecek
TYD'nin bu araştırma
konusundaki görüşleri ise 22
temmuz çarşamba günü saat
10.00'da Mövenpick Otel'de
düzenlenecek basın
toplantısıyla açıklanacak.
lioe music
Internatıonal Mutfak
föğle-akşam)
Yazlık bahçe
nest. / bar düzenlemesiyle. i
istiklal Cod. Odakule yonı
Beyoğlu îel:249 68 95-251 95 91
KAYIP İLANI
Nüfus cüzdanımı,
telekartımı, Yapı Kredi
kredi kartımı ve evlilik
cüzdanımı kayhettim.
Hükümsüzdur.
NİLÜFER ÜNVER
Beyazeşyadaîşleriyi gidiyor• Yılın iJk 4 ayında buzdolabında üretim yüzde
29, satışlar yüzde 22, çamaşır makinesinde üre-
tim yüzde 48, satışlar ise yüzde 33 arttı.
İş-Ekonomi Servisi - Daya- yüzde 22 oranında artarak 343
nıklı tüketım maJlan üreticileri-
yüzde
nin televizyon ve müzik seti
dışmdaki ürünlerinin hem üre-
timleri hem de satışlan geçen
yıla göre önemli ölçüde artış
gösterdi.
DPT'den edinilen verilere
göre geçen yılın ilk dört ayında
250 bin 685 olan buzdolabı üre-
timi bu yıl yüzde 29'luk bir ar-
üşla 323 bin 629'a yükseldi.
Dört aylık dönemdeki buzdo-
labı saüşı ise bir önceki yıla göre
bin 900'e tırmandj.
Geçen yıl 207 bin 18 çamaşır
makinesi üreten beyaz eşya sek-
törü, bu yıl üretiminı yüzde 48
gibi yüksek bir oranda arttıra-
rak 305 bin 384'e yükseltirken
satışlardaki artış ise yüzde 33
oranında gerçekleştirildi. Fınn
üretiminde ise yüzde 62'lik re-
kor bir artış sağlandı ve ilk dört
aydakı üretim 293 bin 89 adet
oldu. Yüzde 32 oranında artan
fınn satışlan ise 294 bin 358'e
yükseldi.
Sektörün elektrikli süpürge
üretimindeki artış da yüzde 37'-
yi buldu. Bu dönemde 212 bin
816 elektrik süpürgesi üretimi
yapılırken221 bin 267 adet satış
gerçekleştirildi. Elektrik süpür-
gesi satışlan yüzde 25 orarunda
artış kaydetti.
Söz konusu dönemde sadece
televizyon ve müzik seti üretimi
ve satışında azalma yaşandı.
Sektör dört ayda..771 bin 583
televizyon üretti. Üretim yüzde
7.9 oranında gerilerken satışlar-
daki gerileme ayda 65 bin 986
müzik seti üreten sektör bu yıl
32 bin 690 adette kaldı. Müzik
seti satışlan ise yüzde 46 ora-
nında azaldı ve 35 bin 489 ola-
rak gerçekleşti.
Öte yandan son yıllarda üre-
timi ve satışı sürekli azalan vi-
deoda ise eğilim tersine döndü.
Video üretimi yüzde 28'lik bir
artışla 38 bin 59 olurken satış-
lardaki artış yüzde 47 olarak öl-
çüldü. Dört ayda 42 bin 389 vi-
deo satıldı.
Sektör yetkilileri, dayanıklı
tüketim malı satan fırmalann
yılbaşından beri yürüttükleri
taksitle satış kampanyalannın
satışlardaki ve dolayısıyla üre-
limdeki artışı kamçıladığını be-
lirtiyorlar.
Dolar ve akaryakıt fiyatlannda meydana gelen artışlara karşın 13 aydır zam yapılmadı
THY'de'makııPzam hazulığıANKARA (Cumhüriyet Bü-
rosu) - Türk Hava Yollan
(THY) Genel Müdürü Tezcan
Yaramancı, iç hat seferleri bilet
ücretlerine 13 aydır zam yapıl-
madığını, maliyetlerdeki artış-
ların, arz-talep dikkate alına-
rak fiyatlara yansıtılacağını
söyledi. Yaramancı, bilet fiyat-
lanna yapılacak zammın, şim-
diye kadarki uygulamalann ak-
sine, daha önce alınmış biletlere
yansıtılmasının düşünülmedi-
ğini bildirdi.
Yaramancı, Cumhuriyet'in
sorulannı yanıtlarken THY iç
hat seferleri bilet ücretlerine 13
aydır zam yapılmadığını belir-
terek, "Ben göreve geldikten
sonra, bir zam yapma eğılimi
vardı. Ama, yeni pazarlama
politikalan ve stratejileri belir-
lenmeden bir zam yapılmasını
uygun bulmamıştım" dedi.
Uçaklardaki yolcu dohıluk
oramyla bilet fiyatlan arasmda
önemli bir ilişki olduğuna dik-
kat çeken Yaramancı, "Geçen
yıl haziran ayında yapılan son
zamdan sonra THY uçaklan iç
Yaramancı /am \apılmadan önce satınalmanbfletlerden fark alınacağını söyledi.
hatlarda neredeyse boş uçtu"
diye konuştu. Yaramancı. yüz-
de 60 olan doluluk oranının,
yüzde 80-85'lere çıkanldığıru
belirterek şöyle konuştu:
"Oluşturduğumuz yeni stra-
tejiler çerçevesinde, THY'nin
yurtiçi hava ulaşım trafığinin
artmasını istiyoruz. Bunun ar-
tabıleceğine de inanıyoruz. Bu
nedenle fiyatlann, alternatif
ulaşım araçlanyla belirli bir
denge içinde olması lazım.Ger-
çekten, son 13 ayda hava trafi-
ğine bir kayış var. Zam ya-
pılmayan bu dönemde, bu eği-
lim çok bariz biçimde ortaya
çıkü.
Dolayısıyla fıyatlarda çok
büyük bir artış düşünmüyoruz.
Yani. 1 sene zam yapılmamış,
bir senede de yüzde 75 enilas-
yon var, dolayısıyla fıyatlan
yüzde 75 artırmak gerekir
mantığıyla gidilirse yanlış olur.
Mümkün mertebe, doluluk
oranlannı yüksek tutacak bi-
çimde fıyat ayarlama politi-
kamız bundan sonra devam
edecektir."
Yaramancı, maliyet baskı-
sından kaçmalannın da müm-
kün olmadığını belirterek "Ma-
liyetleri fiyatlara intikal ettire-
cek bir fiyat ayarlaması içinde
olacağız" diye konuştu. Önü-
müzdeki birkaç gün içinde zam
> a'pılmayacağını söyleyen
Yaramancı,"makul ölçüde bir
fıyat arüşına bir müddet sonra
bizim de ihüyacımız vardır"
dedi. Yaramancı,zam oranının,
girdi fiyatlanndaki artışın maü-
yetlere etkısinin doluluk oran-
lanyla ilişkilendirilerek yapı-
lacağını kaydetti. Yaramana.
"Daha önce yapılan zamlarda,
önceden saülmış biletlere fark
alınırdı. Bu uygulama hayli
probleme yol açıyordu. Bu
defa, yolculan üzmeyecek bir
yöntem düşüneceğiz" diye ko-
nuştu. Zam karannı, yönetim
kurulunun alabileceğini belir-
ten Yaramana, "Şu anda, yö-
netim kuruluna iletilmiş bir
zam teklifı henüz yoktur" dedi.
Hayat sigoıtacılığmda çok gerideyiz
•Türkiye'nin hayat branşında 63 yılda top-
ladığı sigortaprimini 1990'daABD her 39saat 5 da-
kikada, Japonya 43 saat 38 dakikada topladı.
İSTANBUL (AA) - Sigorta 1991'de 847 milyar 523 milyon
sektörünün en önemli kollann- 265 bin liraya çıktı.
dan biri olan hayat sigortası Aradan geçen 63 yıllık sürede
branşında Türkiye'nin son 63 Türkıye'de hayat branşında
yılda topladığı (1929-1991 ara, toplanan prim 4 trilyon 273
sı) pnmı, 1990 yıhnda ABD her mjlyar 788 milyon 262 bin lira
39 saat 5 dakikada, Japonya
her 43 saat 38 dakikada topla-
dı.
Milli Reasürans'ın yayımla-
dığı Reasürör dergisi, OECD
sigorta komitesi, istatistik ve
çabşma grubunun Paris raporu
ve çeşitli kaynaklardan elde edi-
len verilere dayanarak yapük-
lan hesaplamalara göre Tür-
kiye'de 1929 yıhnda, 1991 fıyat-
lanyla 55 milyar 844 milyon
911 bin liralık prim toplanmış-
ken bu rakam, 1991 yılına ka-
dar ancak 15.18 kat artarak
(1991 kuruyla 1 milyar 11 mil-
yon 636 bin 110 dolar) oldu.
1990 yıhnda, ABD'de hayat
branşında 226 milyar 880 mil-
yon dolarlık, yine aynı yıl Ja-
ponya'da 203 rnilyar 279 rrül-
yon dolarlık prim toplanmışü.
Türkiye'nin 63 yılda hayat
branşında topladığı toplam
prim miktan, OECD ülkelerin-
den ancak 5'inin (Yunanistan,
İzlanda, Lüksemburg, Yeni Ze-
landa, Portekiz) 1990'da ayn
ayn topladıklan prim rniktanru
geçebildi.
Türkiye'nin hayat branşında
1929 yılında topladığı kişi başı-
na prim, 1991 fiyatlanyla 3 bin
948 lira iken bu rakam 1943 yı-
lına kadar sürekli gerileyerek
297 liraya kadar indi... Hayat
branşında 1943 yıünda, 1991 fi-
yatlanyla ancak 5 milyar 437
milyon 630 bin liralık prim top-
landı.
Kişi başına ve toplam prim
miktan açısından son 63 yılın
en kötüsü olan 1943'ten sonra
artış trendı başladı. Kişi başına
prim tahsili 1972 yıhnda 2 bin
654 liraya, toplam prim miktan
ise o zamana kadarki en yüksek
seviye olan 98 milyar 562 mil-
yon 296 bin liraya çıktı. Bu ta-
rihten sonra kişi başına prim
toplamı 198O'de sadece 470 lira,
toplam prim miktan da 20 mil-
yar 883 milyon 464 bin lira ola-
rak gerçekleşti.
1980 sonrasında önce yükse-
len, daha sonra ise düşen kişi
başına prim miktan, 1984'te
353 lirayla son 63 yıl içinde
1943'ten sonraki en düşük sevi-
yeye indi. Toplam prim miktan
da 17 milyar 325 milyon 877 bin
Jira oldu. Primler özellikle
1986'dan sonra hızla arttı. Kişi
başına prim miktan 198Tde,
1991 fiyatlanyla 2 bin 676 lira-
ya çıkarken hayat branşındaki
toplam prim miktan da ilk kez
100 milyan geçerek 141 milyar
404 milyon 616 bin liraya ulaştı.
1929 rekonı
Türkiye, 1989'da 6 bin 247 li-
ra olan kişi başına prim miktan
ile tam 60 yıl sonra ilk kez 1929
düzeyini geçti. Yine aynı yıl
toplam prim miktan, 346 mil-
yar 939 milyon 918 bin liraya
ulaştı. Kişi başına ve toplam
prim miktarlan 1990 ve 1991
yıUannda da sürekli artış gös-
terdi. Kisi başına prim miktan
1990'da 12 bîn 292 liraya,
1991de de 14 bin 784 liraya,
toplam prim miktan da 1990'-
da 689 milyar 539 miiyon 397
bin liraya, 1991de de 847 mil-
yar 523 milyon 265 bin liraya
çıkü.
OECD ve Türkiye
Bütün bu gelişmelere rağmen
Türkiye, uzun yıllar ihmal edil-
miş olan hayat sigortası alanın-
da, hâlâ gelişmiş ülkelerden ol-
dukça gerilerde kalıyor. Tür-
kiye'de hayat branşında topla-
nan kişi başına prim miktan
1990'da 2.91 dolarda kaürken
OECD'nin en gerideki üç ülkesi
olan İzlanda'da 24 dolar, Yu-
nanistan'da 44 ve Portekiz'de
53 dolar oldu.
OECD'nin en önde gelen ül-
keleri olan İsviçre'de bu miktar
1.792, Japonya'da 1.645 dolar
ve Finlandiya'da 1.280 dolar
oldu.
Yatırımlara fon
desteği geliyor
• Yatınmlara ve Teşvik Fonu'na verilecek kre-
dilerin kullanım esaslan yeniden belirlendi.
• Şirketlere verilmek üzere aktanlan krediler
en geç 5 gün içinde kullandınlacak.
İş-EkoDomi Servisi - Yaünm- kontrolü ile ilgili harcamalar."
lan ve Döviz Kazandıncı Hiz-
>ûfus kâğıdımı. sigorta kartımı
vtŞükrü BĞlük e ait 850.000TL.
değerindekı senedı kaybettim.
Geçersızdır.
HASASMETlS
metleri Teşvik Fonu'ndan veri-
lecek uygun koşullu kredilerin
kullanım esaslan yeniden belir-
lendi.
Bakanlar Kurulu'nun dünkü
Resmi Gazete'de yayımlanan
karanna göre fondan kredi kul-
landırmaya Türkiye Kalkınma
Bankası ile Ziraat Bankası ara-
cılık edecek. Bankalar, kredinin
amacına uygun olarak kullaru-
lıp kullarulrnadığindan da so-
rûmlu olacaklar.
Yaünm, ihracat ve döviz ka-
zandıncı hizmetler ile bu alana
yönelik kredilerin yönlendiril-
mesi ve teşviki, yatınmlann fi-
nansmanında düşük faizli kredi
kullandınlması amaçlanan fon-
dan yapılacak ödemeler şunlar:
"Yatınmlann, döviz kazan-
dına hizmetlerin ve işletmele-
rin teşviki ve yönlendirihnesi ile
ihracat ve döviz kazandıncı fa-
aliyetlerin teşvikine ilişkin öde-
meler,
- Söz konusu faaliyetler ile
Kaynak Kullanımı Destekleme
Fonu ile ilgili olarak açılacak
davalar ve icra takiplerine iliş-
kin harç ve masraflar, fon aley-
hine sonuclanan davalarla ilgili
olarak geri ödenecek tutarlar,
- Kaynak Kullarumını Des-
tekleme Fonu'ndan yapılacak
ödemeler ile bu fondan fazla-
dan yatınlan kesintilerin iadesi,
- Fon gelirlerinin yüzde 1 'ini
geçmemek üzere, Teşvik Uygu-
lama Genel Müdürlüğü ile Ya-
bana Sermaye Genel Müdür-
lüğü tarafından yapılacak
araştırma, eğitim ve tanıtım fa-
aliyetleri, yatınmlann takip ve
Karara göre fondan yatınm-
lann yönlendirilmesi, teşviki ve
finansmanı için düşük faizli
kullandınlacak kredinin mat-
rah ve oranı, faizi ile diğer esas
ve şartlan, Hazine ve Dış Tica-
ret Müsteşarhğı'nın çıkaracağı
tebliğlerle belirlenecek.
Fon kaynakh kredinin kul-
landınlması ve uygulaması ile
görevlendirilen bankalar tara-
fından yapılacak inceleme so-
nunda, kullandınlması öngörii-
len kredi tutan kadar meblağ,
firmalara aktanlmak üzere
müsteşarlığın uygun görüşü alı-
narak bu bankalara verilecek.
Teşvik belgeli yatınmlardaki
esaslara göre bankaya aktan-
lan kredi en geç 5 iş günü içinde,
firmaya kullandınlacak. Kul-
landınlmayan kredi tutan en
geç müteakip 5 iş günü içinde
fon hesabına iade edilecek. Ak-
si halde, kredinin banka hesap-
lanna geçtiği tarih ile fon hesa-
bına iade edildiği tarih arasın-
daki süre için ilgili bankanın
kısa vadeli kredilere,genel ola-
rak uyguladığı kredi faiz oranı
üzerinden ceza faizi alınacak.
Bankalar, araahk ettikleri
krediden dolayı, kredi faizinin
en fazla 4 puanını komisyon
olarak alacak, bunun dışında
hiçbir karşılık talep edemeye-
cekler.
Müsteşarlık, bankalann kre-
di kullandırma yükümlülüğü-
nü yerine getirmemeleri haUn-
de, söz konusu krediye kısmen
veya tamamen kısıtlama getire-
bilecek. Bakanlar Kurulu'nun
karar hükümleri, 28 Mart 1992
tarihınden geçerli olacak.
BAROMETRE
İngiltere'deki
olanakları
biliyor musunuz I
İngîltere'de İngılizce öğrenmek, üniversiteye
gitmek, yüksek lisans eğitimi yapmak veya burs
almak istiyorsanız önce bizi arayın.
Özel ve devlet dil okulları:
900 900 568
Üniversite ve yüksek lisans:
900 900 569
Nasıl burs alınır?
900 900 570
Türkiye nin her yerinden dokıkosı 5833 TL
DUŞUNCELER
SALtHN.NEFTÇt
%2.2
Ekonominin döviz dengesindeki zayıf noktanın ne oldu-
ğunu unutmamak gerek. Türkiye'nin altın dışı döviz re-
zervlerinin 10 milyar doları aşmasındaki başlıca neden bu
paranın mal ve servis ihracıyta toplanmış olması değildir.
Daha önce başka yerlerde veya başka şekillerde tutulan
tasarrufların dövize çevrilerek Türk bankalarına yatırılmış
olmasıdır.
Bu dengenin korunmasının ilk şartı Türkiye'ye gönderi-
len sermayenin dünya piyasalarıyla kıyaslanabilir birgelir
elde etmesidir.
Ikinci şart da Türk ekonomisinde görülen risklerin fazla
artmamasıdır.
•
Uluslararası sermaye piyasaları bir ekonomide gördük-
leri riskleri "risk primi" ile ölçüyorlar.
Amerikan hükümetinin 5 yıl vadeli kâğıriara verdiği bir
faiz var (şu anda % 7) civarında). Bu, "risksiz bir getiri"
olarak kabul ediliyor. Bir şirketin veya bir Güney Amerika
ülkesinin ödemek zorunda olduğu faiz ise bundan daha
yüksek oluyor.
Aradaki farka "risk primi" (spread) deniyor.
•
Hazine'nin geçen haftalarda New York'ta satmış olduğu
kâğıtların "risk primi" % 2.2 olarak gerçekleşti. Yani Türk
Hazinesi, sattığı bonolara, ABD Hazinesi kâğıtlarından %
2.2 daha yüksek bir faiz ödemek zorunda kaldı.
Bu fark, Türk ekonomisinin ABD ekonomisine göre daha
riskli olmasından kaynaklanıyor. örneğin, monetizasyon
veya bir döviz krizi Türkiye'de ABD'ye kıyasla daha "ola-
ğan". Sonra, elindeki kâgıtları ani olarak elden çıkarmak
isteyen New York'taki bir yatırımcı için ABD kâğıtlarını
ikincil piyasada satmak daha kolay. (Yani, Türkiye'nin sal-
tığı kâğıtların likiditesi daha düşük).
% 2.2'lik fark işte bu nedenlerle yatırımcıya ödenmek
zorunda.
•
Şimdi, bu risk primini yorumlayalım.
Uluslararası sermaye piyasalarında "süprüntü bono "-
lar (Junk Bonds) denen bir bono çeşidi var. Bunlar özel
şirketlerce piyasaya sürülmüş, "yatırım kalitesinde" sayıl-
mayan oldukça riskli kâğıtlar. Geçen hafta bunların ortala-
ma "risk primi" % 8 civarında idi.
Başka bir örnek. Nijerya, Arjantin veya Brezilya bonola-
rına uygulanan prim % 7'nin üzerinde. Diğer bir deyişle,
% 2.2'lik risk primi uluslararası sermaye piyasalarının
Türk ekonomisine nispeten olumlu baktklartnı gösteriyor.
Buraya kadarı iyi.
•
Ama bir de Meksika'nın durumu var.
Geçenlerde Meksika 5 yıl vadeli bono satmış. % 2.1 'lik
bir risk primi ödemiş. Meksika kâgıtları, "spekülatifkalite"
derecesinin en üst ratingi olan Ba1 notunu almış.
Oysa Türk Hazinesi'nin sattığı bonolar "yatırım kalitesi"
nin sınırında o)an Baa3 ratingini almıştı. (Standard and
Poor's ölçüsü kullanılırsa bu BBB3'e tekabül ediyor.) Ama
risk primi % 2.2 olmuştu.
Yani Meksika ile kıyaslandığında, Türk bonoları az da
olsa daha riskli sayılıyor. Oysa Türkiye'nin ratingi daha iyi.
Bu çelişki nasıl açıklanabilir?
•
Normal koşullarda rating şirketleri bir ekmıomiyi ortalş-
ma iki yılda bir inceleyip not veriyorlar. (Arn.a/skgtıomirjîfı
gidişinde ani bir kötüleme olursa, bir anda o ekbnomry©
verdikleri ratingi azaltrnaları da mümkün.)
Demek ki ratingler, piyasaları biraz geriden izleyen bir
gösterge.
Buna göre ya Meksika gelecek günlerde ratingini BAA3
yapıp "yatırım kalitesi "ne girecek veya Türkiye'nin notu
bir kademe düşüp BA1 olacak. Hazine kâğıöarı yatırım ka-
litesinden çıkacak, spekülatif kaliteye girecek.
Bunlardan hangisinin gerçekleşeceği bir yerde Tür-
kiye'de izlenecek ekonomik politikalara bağlı.
New York sermaye piyasalarındaki söylentiler Türkiye'-
nin önümüzdeki aylarda "Yankee Bond" satarak borçlan-
maya devam edeceği yönünde. önemli miktarda yeni
kâğıt satılmaya çalışılacağı düşünülüyor.
Sermaye piyasaları % 2.2'lik risk primiyle 1 milyar dolar
daha borç vermeyi kabul eder mi?
Bu paralar yatırımları arrörma yerine Türkiye'de memur
maaşlarını ödemede kullanılırsa uluslararası piyasalar
buna nasıl bakar? (Arjantin geçmişte bu yola sık sık baş-
vurmuştu.)
Bu yeni borçlanmaların gelecek yıllardaki etkileri ne
olur?
Bunlar, üzerinde dikkatle düşünülmesi gereken sorular-
dan sadece bazılarıdır.
•
New York'ta kendileriyle konuştuğum bazı Bond Tra-
der'lar bana ekonominin gidişini olumlu gördüklerini söy-
lediler. Bunlar Hazine'nin çıkardığı kâgıtları almaktan
çekinmemişler.
Diğerleri ise beklemeyi tercih etmişler. % 2.2'lik farkın
daha da yükseleceğini tahmin ediyorlar.
Tahminlerde bu çeşit farklar sermaye piyasaları için do-
ğal. Üstelik benim konuştuğum da ne de olsa birkaç kişi-
den ibaret. Büyük bir örnekleme değil. Ama dikkatimi bir
nokta çekti.
Beklemeyi yeğleyen yatırımcılar, yıltardan beri Güney
Amerika ülkeleri üzerinde çalışmış, orada deney kazan-
mış olanlardı...
VEFAT
Teyzemiz
GÜLCANKRANER'i
kaybettik. Ruhuşadolsun.
ZEYNEP-EVREN DEĞER
BAKIRKÖY 8. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
GAİPLİK İLANI
Sayı. 1992 250
Da\aa Nurhayat Çubuk 3.4.1992 tanhli dava dilekçesiyle 6 3.199! tari-
hınden ben kendısınden haber alınamayan kocası Haydar Çubuk'un ga-
ıplığıne karar venlmesini talep etmiş olmakla yapılan yargılama sırasın-
da:
Verilen ara karan eereğıtıce Kastamonu ili tnebolu ilçesi özlüce köyü
C059 01 S 1 K 1 de nüfusa kayillı İsmaıl ve Hediye'den olma 1.1.1939
doğumlu Haydar Çubuk'un hayat ve mematı hakkında bilgısi bulunanla-
rın nıedenı kanunun 32 2 maddesı uyannca 1 yıl içersındemahkememıan
l>/92 250 esas bavılı dos\asına bılgı \ermelen davet ve ılan olunur. 17.7.
1992
Basın: S389
PERDE ARALIĞENDAN
NadirNadi
4. bası 20.000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlart Turkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-îstanbul